Leptospiroz
Leptospiroz, daha çok kemirgen hayvanlardan insanlara geçen enfeksiyonel bir hastalık olup medikal yöntemlerle tedavi edilmektedir
Leptospiroz Nedir?
Leptospiroz, hayvanlardan insana bulaş yoluyla yayılan, kişide çoklu organ yetmezliği tablosu oluşturabilen leptospira bakterilerinin enfeksiyonudur. Hastalığı oluşturan bakteri ismi Leptospira İnterrogans grubudur.
Leptospira hem insanlarda hemde hayvanlarda hastalık oluşurabilir. Hastalığı taşıyan hayvan grubu genellikle kemirici grubu hayvanlardır. En sık kaynak fare ve sıçanlar olmakla birlikte tilki ve köpeklerde de bulunabilir.
Leptospira hayvanların böbreklerine yerleşir ve enfekte hayvanların idrarları ile yayılım gösterir. Bakterinin insana bulaşması ise genellikle bakteriyi içeren suların içilmesi, ağız, burun veya göze temas ettirilmesi, idrarla temas etmiş gıdaların yenilmesi ile gerçekleşir.
Leptospira bakterisi dünyada tropikal ve subtropikal bölgelerde daha sık görülmekle birlikte günümüzde tüm dünyada rastlanabilmektedir.
Leptospiroz hayvanlardan insanlara bulaşır ve insandan insana bulaş son derece azdır. Leptospira bakterisi suda ve enfekte toprakta aylarca yaşayabilir. Deniz suyu gibi tuz oranı yüksek sularda bile 24 saat canlı kalabilme özelliği bulunur.
Leptospiroz vaka sıklığı az bir hastalıktır. Bunun nedeni hem bazı bölgelerde daha sık görülmesi hem de nadir görülmesi nedeniyle tanısının konulmasında zorluk nedeniyledir.
Bu nedenler sebebiyle bulaştırma riski bulunan hayvanlarla temas içindeki kişilerin kendilerini koruması hastalığa yakalanmaması için önemlidir.
Leptospira insana bulaşmasından sonra 5 – 14 günlük bir kuluçka süresi sonunda kişide belirtiler oluşmaya başlar.
Vakaların % 90’ında hastalık hafif ve kendini sınırlayan şekilde seyir gösterirken kalan %10 kısmında ise daha ağır belirtilerle seyreden Weil Hastalığı şeklinde seyir gösterir.
Leptospiroz Belirtileri Nelerdir?
Leptospiroz hastalığı hastada hafif belirtiler oluşturmasının yanı sıra ciddi komplikasyonlar gösterebilen ağır belirtiler de gösterebilir. Leptospira bakterisinin kişiye bulaşmasından sonra kişide 5 – 14 günlük kuluçka süreci başlar.
Bu sürede kişide belirti yoktur. Bu sürenin sonunda kişide belirtiler oluşmaya başlar. Klinik olarak kişide oluşan belirtiler sarılıklı ve sarılıksız olmak üzere ikiye ayrılır.
Hastada sarılık belirtisi göstermeyen forma Anikterik Leptospiroz denir. Hastada sarılıkla birlikte ağır belirtiler gösteren forma ise İkterik Leptospiroz ya da Weil Hastalığı denir.
- Anikterik Leptospiroz: Kişide en sık görülen belirti yüksek ateştir. Yüksek ateşin yanında kişide titreme, baş ağrısı, bulantı ve kusma gibi belirtiler de oluşabilir. Bu belirtiler grip benzeri belirtiler olması nedeniyle kişi grip olduğunu düşünebilir. Fakat leptospirozda özellikle karın, sırt ve baldır kaslarında olan kas ağrıları görülebilir. Bu belirti leptospiroz için önemli bir özelliktir. Hastalarda oluşabilecek diğer belirtiler de gözün kanlanması, ışığa duyarlılık, göz ağrısı, kasların tonusunda artış gibi belirtilerdir. Anikterik Leptospiroz Weil hastalığına nazaran daha hafif seyirlidir.
- İkterik Leptospiroz (Weil Hastalığı) : Weil hastalığı leptospiroz vakalarından %10’unu kapsar. Hastada hastalık başlangıcından 4 – 9 gün sonra sarılık görülür. Sarılık oluşmasının nedeni karaciğer kılcal damarlarında hasar oluşması sonucudur. Fakat karaciğer hücrelerinde bir hasar yoktur. Hastanın karaciğerinde büyüme nedeniyle sağ karın bölgesinde hassasiyet oluşur. İkterik formda hastada böbrekler de etkilenir. Hastalığın oluşmasından 12 – 16 gün sonra kişide idrar azlığı oluşur. İdrar yapamama durumu da gelişebilir ve bu durum hastalığın seyrinin kötü olabileceğini gösterir. Hastalarda akciğer tutulumu sıktır. Hastalarda öksürük, göğüs ağrısı, nefes darlığı görülebilir. Weil hastalığı damarları da etkilediği için ciltte kırmızı lekeler, morarmalar da oluşabilir.
Leptospiroz Nedenleri Nelerdir?
Leptospiroz, Leptospira bakterisinin hayvanlardan insanlara bulaşması sonucunda ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu bakteri kemirici hayvanlarda bulunur, fare ve sıçan yayılıma en çok neden olan hayvanlardır.
Leptospira bakterisi hayvanların böbreklerine yerleşir ve enfekte hayvanın idrarı ile yayılım gösterir. Enfekte idrar besin, su ve benzeri yollarla insanlara geçebilir.
İnsanda kan yoluyla yayılım gösterip tüm organlara ulaşır. Bu nedenle leptospiroz çoklu organ hasarı oluşturabilen bir hastalıktır. Leptospiroz karaciğer damarlarına ulaşıp hasar verebilir.
Bunun sonucunda kişinin cildinde sararma oluşur. Hastada böbrekleri etkileyebilir ve böbreğin kanı süzdüğü tüplerde genişleme ve hasar oluşturabilir.
Bu hasar sonrası kişide böbrek yetmezliği tablosu oluşabilir. Karaciğer ve böbreklerin dışında akciğer ve vücuttaki diğer damarları da etkileyebilir.
Leptospiroz karaciğer, böbrek ve akciğer gibi hayati organları etkilemesi nedeniyle tedavisi elzem bir hastalıktır. Bu hastalık tedavi edilmediği zaman hastada organ yetmezliği gelişir.
Ölümlü vakaların en sık ölüm nedeni böbrek yetmezliğidir. Bu nedenle hastaların organ fonksiyonları bozulmadan tedavi edilmesi gerekmektedir.
Leptospiroz Teşhisi
Leptospiroz bakteri kaynaklı bir enfeksiyon hastalığıdır. Hastalığın çoğu belirtisi leptospiroza özgü olmaması nedeniyle teşhisi zordur. Leptospirozun belirtileri spesifik olmaması ve nadir görülmesi nedeniyle bu belirtilere neden olan başka hastalıkları akıllara getirebilir.
Menenjit, nefrit, zatürre, hepatit, grip gibi hastalıklar başlangıç döneminde leptospiroz benzeri belirti verebilir. Bu nedenle hastalığın teşhisi için ayırıcı ve spesifik testlerin yapılması gerekir.
Leptospiroz teşhisi için bazı klinik testler uygulanır. Kan tahlili ile hastalığın enfeksiyon kaynaklı olduğu anlaşılır. Daha sonraki testler ile hastalığın sebebinin hangi enfeksiyon olduğu anlaşılmaya çalışılır.
Mikroskop incelemesi, mikroskobik aglütinasyon testi, ELİSA testi ve PCR testi ile etken mikroorganizma tespit edilebilir.
- Fizik Muayene: Hastanın belirtileri incelenir. Ateş yükselmesi hastada enfeksiyon olduğunu düşündürür. Bunun dışında hastada kas ağrısı ve kaslarda sertlik leptospirozu düşündürebilir. Eğer hastada daha ağır bir tablo varsa hastanın cildinin sararması, karında hassasiyet, idrar azlığı gibi sorunlar tespit edilebilir.
- Kan Tahlili: Hastanın kanının alınıp incelenmesi sonucunda beyaz kan hücrelerinde artış gözlenir. Bu durum hastada enfeksiyon varlığını gösterir lakin spesifik bir bulgu değildir.
- Mikroskobik İnceleme: Hastadan alınan kan plazması, idrar ve beyin omurilik sıvısı (BOS) örnekleriyle bu sıvıların mikroskop altında incelenmesi sonucunda beyaz renkli hareketli spiral şeklinde bakteriler gözlenebilir.
- Mikroskobik Aglütinasyon Testi: Bu test leptospiroz tanısı için en sık kullanılan ve duyarlılığı yüksek bir testtir. Bu test sayesinde leptospiroz spesifik olarak tespit edilebilir.
- ELİSA: Bu test de leptospiroz tanısında spesifik tanı koymada faydalıdır. Hastada hastalık etkenine karşı oluşan bağışıklık hücrelerinin ve sıvılarının tespit edilmesine dayalıdır.
- PCR : Diğer testler kadar sık kullanılan bir test olmamakla birlikte etkenin hangisi olduğu konusunda kesin tanı koyduran bir testtir.
Leptospiroz Tedavisi
Leptospiroz bir bakteriyel kaynaklı enfeksiyon hastalığıdır. Bu nedenle tedavisinde antibiyotik ilaç tedavisi kullanılır.
Etkene yönelik bu tedavilerin dışında hastaların yakında gözlenmesi, sıvı ihtiyacı, tansiyon kontrolü gibi destekleyici tedavilerin de uygulanması gerekir.
Antibiyotik tedavisinde önemli bir husus hastalığın ilk haftasında tedavi uygulanmasıyla hastalık daha hafif seyreder ve daha kısa sürede başarı sağlanır.
Hafif seyirli leptospiroz vakalarında doksisiklin, ampisilin veya amoksisiklin ilaçları tercih edilir. Daha ağır seyirli vakalarda penisilin G ve damar içi ampisilin ilaçları kullanılır.
Bu tedavilerle zamanla diğer organ fonksiyonlarında da iyileşme görülür. Özellikle böbrek fonksiyonları da iyileşince kişi şifa bulmuş kabul edilir.
Hastalığın tanısının zorluğu ve çoklu organ yetmezliği oluşturabileceği nedeniyle enfeksiyonun önlenmesi önemlidir.
Yayılıma sebep olan hayvanların kontrolü, su ve kanalizasyon sisteminin iyileştirilmesi, evcil hayvanların aşılanması, mesleki maruz kalma riski yüksek bireylerin (deney hayvanlarıyla çalışan kişiler) özel giysiler giymesi gibi uygulamalarla hastalığın oluşması önlenebilir.
Leptospiroz Tedavi Edilmezse
Leptospiroz bakteriyel kaynaklı bir enfeksiyon olup enfekte kişide çoklu organ yetmezliğine sebebiyet verebilir. Bu hastalığın kişiye bulaşmasının ardından bakteri vücutta 5 – 14 gün süreyle üreme ve yayılma gösterir.
Kan yoluyla tüm organlara yayılabilir. En çok etkilediği organlar karaciğer, böbrek ve akciğerlerdir. Bu organlar son derece hayati organlardır. Enfeksiyonun tedavi edilmemesi veya geç müdahale edilmesiyle organlarda fonksiyon kaybı ve hasar oluşur.
Karaciğer ve böbrek yetmezliği sonucu kişinin ölümü gerçekleşebilir.
Leptospiroz vakalarının ölüm oranı %5 – 10 arasıdır ve bu oran yüksek bir orandır.
Leptospiroz Hastalığına Ne İyi Gelir?
- Leptospiroz çoklu organ yetmezliğine neden olabileceği için hastaların yakından takip edilmesi gerekir. Hayati bir problem varlığında acil müdahale gerekebilir.
- Hastalarda yüksek ateş vardır. Bu hastaların ateşlerini kontrol etmeleri gerekir. Fazla yükseldiği durumlarda cildini ıslak bezle serinletmeleri fayda sağlar. Ayrıca bu hastalarda fazla sıvı kaybı bulunur. Bol sıvı tüketmeleri hastalara fayda sağlar.
- Hastalığı taşıyan kaynaklar genellikle kemirici hayvanlardır. Bu hayvanların dışında evcil hayvanlarda da görülebilir. Evcil hayvanların aşılanması önemlidir.
Leptospiroz Hastalığına Ne İyi Gelmez?
- Leptospiroz hayvanlardan insanlara geçiş gösterir. Hayvanların idrarlarının bulaştığı sıvılarla temas ya da vücuda alınmasıyla insana bulaşır. Bu nedenle su ve kanalizasyon sisteminin sağlıklı olması bu tür vakaların yaşanmasını önler. Kişilerin de el ve vücut hijyenine önem göstermesi gerekir.
- Deney hayvanları ile çalışan kişilerin koruyucu önlemleri almaları gerekir. Aksi takdirde enfekte hayvandan kişiye bulaşma gerçekleşebilir.
- Leptospiroz bedeni yoran bir hastalıktır. Kişilerde bulantı, kusma yorgunluk gibi sorunlar oluşturabilir. Hastaların kendilerini yormamaları ve dinlenmeleri iyileşme sürecini olumsuz yönde etkiler.
Leptospiroz İlaçları
Leptospiroz tedavisi temel olarak leptospira bakterilerine yönelik antibiyotik tedavisidir. Hafif seyirli vakalarda doksisiklin,ampisilin veya amoksisilin kullanılır.
Doksisiklin hem enfeksiyonun tedavisinde hem de çok riskli ortamlarda çalışan bireylerde kullanılır.
Ampisilin de leptospiroz tedavisinde kullanılabilen ilaçlardandır. Bulantı ve ishal gibi yan etkiler gösterebileceği gibi anafilaksi de görülebilir. Penisilin alerjisi varlığında kullanılmamalıdır. Hamile ve emzirme döneminde bulunan kadınlarda kullanımında sakınca yoktur.
Amoksisilin, ampisilin benzeri bir ilaçtır. Etkileri benzerdir. Aynı şekilde penisilin alerjisi varlığında kullanılmamalıdır.
Ciddi ve ağır vakalarda Penisilin G ve IV Ampisilin tedavisi uygulanabilir. Bu hastalar hastanede kontrol edilerek oluşacak komplikasyonların da tedavisiyle birlikte tedavi edilmelidir.
Leptospiroz için Hangi Doktora Gidilmeli?
Leptospiroz bakteriyel kaynaklı bir enfeksiyondur. Enfeksiyon kaynaklı bir hastalık olması nedeniyle leptospiroz vakalarına Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı bakar.
Fakat hastalık belirtileri başlangıç döneminde grip benzeri belirti verebilir. Hatta hastalık hafif seyredebilir. Bu nedenle hastalığın leptospiroz olarak teşhisinde bazı zorluklar yaşanabilmektedir.
Hastalık belirtileri kişide oluşmaya başladığı an kişi hastaneye başvurmalıdır. Leptospiroz çoklu organ yetmezliği ile seyredebilen bir hastalık olması nedeniyle erken müdahale edilmesi faydalıdır.
Ayrıca benzer bulaşma şartlarıyla birlikte yaşayan kişilerin de tetkik yaptırmaları ve kontrol edilmeleri hastalığın önlenmesi için fayda sağlar.
Leptospiroz ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Leptospiroz Hastalığında Sarılık Görülür Mü?
Leptospiroz hastalığında sarılık görülebilir. Hastalığın seyri ve ilerleyişine göre hastada sarılık oluşabilir. Leptospiroz hastalığı hastalığın daha hafif seyrettiği sarılık görülmeyen anikterik leptospiroz ve daha ağır seyreden sarılık da görülen İkterik leptospiroz olmak üzere iki klinik sınıfa ayrılır. Vakaların %90’lık kısmında sarılık gözlenmez. İkterik formda ise sarılık gözlenir ve daha ciddi sonuçları olur. Hastaların karaciğerindeki kılcal damarlarda hasar oluşması sonucu kişinin cildi sararır. Bu belirti hastalığın kötü seyirli olduğunu gösterir ve erkenden müdahale edilmesinin gerekliliğini gösterir.