Memede Ağrı

Memede Ağrı Nedir?

Memede ağrı şikayetinin tıbbi karşılığı mastodini ve mastaljidir. Memede ağrı özellikle genç ve üreme çağındaki kadınların her üçünden ikisinde hayatın bir döneminde görülmektedir. Memede ağrı meme ile ilgili hastalıklarda en sık hastaneye başvuru sebebidir. 

Hastaların çoğunda meme ağrısının kaynağı iyi huylu sebeplerdir. Hastaya gerek görülen tüm tetkikler yapılarak meme ağrısına sebep olan hastalığın diğer organ ve sistemleri etkileyecek kötü bir hastalıktan ayrılması amaçlanmakta ve hastaya bu şekilde yaklaşılmaktadır. İyi huylu meme ağrılarının ancak yüzde on beşlik bir kısmı ağrı tedavisi gerektirir. Ağrı kişinin sosyal yaşamını etkileyecek düzeyde olabilmektedir. 

Meme ağrısı görülme şekline göre ikiye ayrılmaktadır:

Döngüsel Meme Ağrısı: Genç ve üreme çağındaki kadınlarda sıklıkla görülen yumurtlama döneminde memede ağrı şeklidir. Ağrılar regl döneminden birkaç gün önce başlamakta ve regl döneminin bitmesiyle azalarak sonlanmaktadır. Ağrı her iki memede görülmektedir. Ağrı koltuk altlarına ve kollara yayılır tarzda olabilmektedir. Yaşın ilerlemesi ile menopoz dönemi yaklaşmakta ve bu ağrılar azalmaktadır. 

Kişinin menopoza girmesi ile döngüsel meme ağrısı şikayeti de son bulur. Bu yüzden döngüsel meme ağrılarından kişinin meme dokusunu etkileyen hormonlar ve regl dönemini düzenleyen hormonlar arasındaki ilişki sorumlu tutulmaktadır. Bu iki hormon grubu arasındaki bozukluklar her regl döneminde memede şiddetli ağrılara ve ilerleyen zamanda memede fibrokistik hastalık gibi değişikliklere sebep olabilmektedir.

Döngüsel Olmayan Meme Ağrısı: Regl dönemlerinden bağımsız olarak gerçekleşen tüm meme ağrıları bu grupta değerlendirilmektedir. Döngüsel olmayan meme ağrıları daha 50 ve üzeri yaştaki kadınlarda ve menopoz sonrası dönemdeki kadınlarda görülmektedir. Ağrı özellikle tek taraflı olarak daha sık görülmektedir. Genellikle altta yatan sebep memede olan kitleler, iyi veya kötü huylu meme hastalıkları, süt bezlerinde enfeksiyon, memede salgı yapan kanalların genişlemesi, göğüs duvarının kaslarından kaynaklanan ağrılar ve tek taraflı omurilikten köken alan sinir grubundan kaynaklı sinir ağrıları olabilmektedir.

Meme ağrısı değerlendirmede pek çok hastalıkla ilişkilendirilebildiği için hastaneye meme ağrısı ile başvuran kadınlarda detaylı değerlendirmeler, meme muayenesi ve uygun görüntüleme teknikleri ile görüntülemeler yapılmaktadır. 40 yaş altındaki meme dokusu uygun hastalar ilgili uzman doktora meme ağrısı ile başvurduklarında genellikle ultrasonografisi ile değerlendirilmekte 40 yaş üzeri ve meme dokusu uygun kadınlar meme ağrısı şikayeti ile başvuran hastalar ise ultasonografik incelemenin yanında mamografi ile de değerlendirilmektedirler. 

Bu görüntülemeler ve muayene sonucunda meme ağrılarına sebep olan hastalıkların büyük çoğunluğu tedavi edilebilmektedir. Ağrıya neden olan temeldeki neden bulunamadığında ve tedavi edilemediğinde hem döngüsel hem de döngüsel olmayan meme ağrıları için ağrı tedavisi yöntemleri de mevcuttur. Tek olarak sağ memede ağrı daha çok mastit, meme apsesi, kistler gibi küçük bölge etkileyen hastalıklar ile ilişkilendirilmiştir.

Erkeklerde ve ileri yaşlarda özellikle sol meme ağrısı kendini soluk darlığı, bulantı, kusma gibi sebeplerle gösteriyorsa kalp hastalıklarından şüphelenmek düşük bir ihtimalle de olsa akla gelebilmektedir. Meme ağrıları daha çok elle hissedilebilen meme dokusuna özgü iken kalp hastalıklarına bağlı ağrılar göğsün orta duvarında yakıcı, ezici ve sıkıştırıcı tarzda seyredebilmektedirler. 

Yine de özellikle sol meme ağrılarında hasta ileri yaş grubunda olmak, erkek cinsiyet, ailede kalp hastalığı öyküsü, sigara kullanımı, eşlik eden diyabet, yüksek tansiyon hastalıkları gibi risk faktörlerini taşıyorsa meme ağrısı kalp kökenli olabilmektedir. Acil şekilde doktorunuza danışmalısınız.

Memede Ağrı Nedenleri Nelerdir?

Memede ağrının en sık sebepleri regl döngüsü sırasında salgılanan hormonlar ve meme dokusuna etki eden hormonların arasındaki uyumun bozulması, bu bozukluk sonucu oluşan memedeki yapısal değişikliklerle seyreden fibrokistik değişiklikler ve memedeki salgı bezlerinde olan enfeksiyonlardır. Memede ağrı ve sertlik yapan hastalıkların pek çoğu çevre organlara ve sisteme yayılımları olmayan iyi huylu hastalıklardır. 

• Fibrokistik değişiklikler: Temel belirtisi memede ağrı ve şişlik şikayeti olan ve memede ağrı ile gelen hastalarda en çok saptanan hastalıktır.
  • Fibrokistik değişiklikler süt bezlerinde ve süt salgı kanallarında hormonların etkisine bağlı olarak gelişen mikroskobik boyutlardan 6-7 cm’ye kadar çıkabilen büyüklükte içi sıvı dolu kistlerdir.
  • Fibrokistik değişikliklere bağlı olarak ortaya çıkan ağrı genellikle regl döneminden 2-3 gün öncesinde şiddetlenir ve kanamanın başlamasıyla azalarak son bulmaktadır. Bu ağrıların oluşmasını regl öncesi dönemde vücutta su tutulması ve memelerde oluşan ödem de en az hormonlar kadar etkilemektedir.
  • Bazı hastalarda regl dönemi bitse de ağrı sürebilmektedir. Yine de bir sonraki döngü sürecinde ağrıda da azalmalar kaybolmalar ve şiddetlenmeler devam etmektedir.
  • Memede süt üretimini ve salgısını sağlayan bezlerin ve kanalların gelişimini etkileyen hormonlar bulunmaktadır. Bu hormonlar aynı zamanda regl döngüsünü de sağlayan hormonlarla birlikte belirli bir düzen içinde faaliyet göstermektedirler. Bu iki hormon grubu arasındaki düzenin etkisi ile her regl döneminde, gebelikte ve emzirme sürecinde süt salgısını sağlayan bezlerde bulunan hücrelerde çoğalmalar, büyümeler ve küçülmeler görülmektedir. Bu dengenin bozulması ile de regl döneminde memede şiddetli ağrılar görülebilmektedir. Bu süreç her regl döneminde tekrarlanmaktadır. Kistlerin oluşumu kalıcı veya geçici olabilmektedir. Kistler oluştuktan sonra her regl döneminde büyüme ve küçülme gösterebilirler. Su tutup büyüyen kistler memede daha fazla ağrıya neden olmaktadır.
  • Fibrokistik değişiklikler daha çok 20-40 yaş arası kadınlarda görülmektedir. 50 yaş ve sonrasında menopoz ile hormonların meme dokusu üzerindeki etkisi azalmakta ve fibrokistik değişiklik görülmemektedir.
  • Fibrokistik hastalık meme kanseri için risk oluşturmamaktadır.
• Fibroadenom: Bu kitleler genellikle 20-30 yaş arası genç kadınlarda görülmektedir.
  • Memede muayene sırasında sert, keskin şekilde sınırları belirlenebilen, yuvarlak lastik top kıvamında meme içinde kayabilen kitle veya kitleler şeklinde ele gelmektedirler. Kitleler çok küçük (1-2 cm) veya daha büyük olabilmektedir.
  • Kişinin kansere yakalanma riskini artıran tıbbi geçmişi, ailede meme kanseri öyküsü olması gibi risk faktörleri yoksa tek başına fibroadenom meme kanseri açısından risk kabul edilmemektedirler.
  • Ancak şikayetlerin ve tıbbi geçmişin dinlenmesinden, muayeneden ve radyolojik görüntülemelerin ardından yapılan değerlendirme ile bazı hastaların düzenli takiple meme kanseri gelişme riski açısından değerlendirilmesi gerekebilmektedir.
  • Kendisinde ve ailesinde kanser geçmişi olan, 40 yaşın üzerinde olan, büyüme hızı fazla olan veya ele gelen kitlenin büyüklüğü 2 cm’den fazla olan hastalarda fibroadenomların çıkarılması gerekebilmektedir.
• Memede Kist: Meme yumuşak dokusunda oluşan kistler 2 cm ve üzeri boyuta ulaştıklarında memede ağrıya neden olabilmektedirler. Bu kistlerin cerrahi olarak enjektörle boşaltılması gerekmektedir. Kistlerin boşaltılması ile ağrı şikayeti sonlanmaktadır.
• Meme Kanseri: Memedeki kötü huylu kitleler ve meme kanseri hastalığı ise memede ağrı ile daha nadir seyretmektedir. Meme kanseri hastalığının ağrı ile seyreden tiplerinde genellikle meme başında kanlı akıntı da görülmektedir.
• Meme Apsesi: Meme apsesi memede şiddetli ağrı ve kızarıklık, vücut genelinde ateş, halsizlik ve titreme ile seyreden bir hastalıktır. Tedavisi apsenin cerrahi olarak boşaltılması ardından ağrı şikayeti sonlanmaktadır.
• Kas Ağrısı: Spor, egzersiz veya yoğun fiziksel aktivite sonrası esneyen ve zorlanan göğüs kasları memede ağrı şikayetine neden olabilmektedir. İri memeli kadınlarda da memelerin ağırlığını taşımakta zorlanan kaslarda geçmeyen sürekli ağrılar ve sırt ağrıları görülebilmektedir.
• Memede Derin Ven Trombozu: Meme dokusunu besleyen damarların tıkanması sonucu doku kanlanması azalabilmekte ve memede ağrı görülebilmektedir. Damar tıkanıklıkları başka organlarda korkulan bir tablo ile seyretse de memede ağrıdan başka şikâyet göstermemektedir.
• Diğer Hormonlar: Meme dokusunu da etkileyen diğer hormonları salgılayan hipofiz, tiroid ve pankreas gibi hormonların hastalıkları da memede ağrıya neden olabilmektedir.
• Artrit: Artrit kelime olarak eklem iltihabı anlamına gelmektedir. Kaburga kemiği ve ön göğüs duvarı arasında bulunan eklemlerin iltihaplanması sonucu gelişen enfeksiyon sürecinde memede ağrı görülebilmektedir.
• Travma: Memede dışarıdan gelebilecek kaza, bir yere çarpma veya vurma sonrası ağrı görülebilmektedir. Özellikle trafik kazası benzeri şiddetli travmalardan sonra memede yağ nekrozu adı verilen dokuda hasarlanma görülebilir ve bu hem ele gelen kitle olarak kendini göstermekte hem de bu kitleler şiddetli ağrı yapmaktadır.
• Kullanılan ilaçlar: Özellikle kısırlık ve tüp bebek tedavisi sırasında kullanılan hormon ilaçlarının, doğum kontrol haplarının, antidepresan ilaçların (SSRI grubu ilaçlar) yan etki olarak memede ağrıya neden oldukları bilinmektedir.
• Psikolojik nedenler: Özellikle aile geçmişinde sebebi bilinmeyen meme ağrıları olan hastalarda stresle tetiklenebilen meme ağrıları görülebilmektedir.

Memede Ağrı Teşhisi

Memede ağrı şikayeti ile gelen hastada şikayetin kaynağı olan hastalığın bulunması için detaylı hikaye alınması, fiziki muayene ve görüntüleme yöntemlerine başvurulmaktadır.

• Meme muayenesinde memede ağrı şikayetiyle başvuran kadın erkek fark etmeksizin her hastaya yapılmaktadır. Bu muayene sırasında vücudunuzun üst kısmı tamamen çıplak olacak şekilde doktorunuz tarafından her iki memeniz, şekil ve renk değişiklikleri açısından gözlemlenmektedir. Devamında elle muayene ile memedeki kitlenin boyutu, çevre dokularla olan ilişkisi, memenin genel dokusu ve koltukaltı lenf bezleriniz muayene edilmektedir.
• Meme ultrasonografisi (USG) tüm yaşlarda ve meme dokusu uygun kadın ve erkek tüm hastalarda pek çok meme hastalığının tayini için yapılan ağrısız ve radyasyon içermeyen bir işlemdir. Meme ultrasonografisi kadınlarda kanser taraması için de kullanılabilmektedir.
• Mamografi daha ileri yaşlarda ve meme dokusu uygun olan genellikle kadınlarda sıklıkla kanser taraması için kullanılan bir yöntem olup herhangi bir girişimselliği bulunmayan fakat çekim tekniği nedeniyle bir miktar ağrıya neden olabilen ve radyasyon içeren bir işlemdir.
• Magnetik Rezonans Görüntüleme (MRG): Rutinde çok sık kullanılmayan bir yöntemdir. Mamografi, meme ultrasonografisinde tam keşfedilemeyen hastalıkların tayininde başvurulabilmektedir. Ağrısız ve radyasyon içermeyen bir işlemdir.
• Meme biyopsisi ilk etapta tercih edilen işlemlerden olmayıp uygun görüldüğü takdirde hastalıklara tanı koymak amacıyla yapılır. Biyopsinin türüne mevcut şikayetlerinize ve görüntüleme sonuçlarınıza göre doktorunuz karar verecektir.

Memede Ağrı Tedavisi

Memede ağrı şikayeti olan hastaların öncelikle ağrıya neden olan hastalığının tanısının konulması ve ağrının temelindeki hastalığın tedavi edilmesi ile birlikte sonlandırılması hedeflenmektedir. Ancak altta yatan hastalığın bulunamadığı veya tedavi edilemediği durumlarda ve hastalığın araştırılması sırasında geçen süreç içinde memede ağrıya yönelik tedavi yöntemleri ve yakınmaların azaltılmasına yönelik yaşam tarzı değişiklikleri de mevcuttur.

• Fibrokistik değişikliklere bağlı meme ağrılarında tedavi özel olarak gerektirmemektedir. Ancak çok ağrı yapan ve başka sebeplerden ötürü çok sıvı tutan ve büyüyen kistlerde enjektörle kistlerin boşaltılması gerekebilmektedir. Kistlerin enjektörle boşaltılması işlemi bir ameliyat olmayıp müdahale odasında enjektör yardımıyla basit şekilde bir genel cerrahi uzman doktoru tarafından uygulanabilmektedir. Alınamayan kistlerde ağrı için ağrı kesici ve yangı önleyici ilaçlar reçete edilmektedir.
• Fibroadenom kökenli meme ağrılarında fibroadenomların saptanmaları ardından takip önerilmektedir. Fibroadenomları eritebilen ya da küçültebilen bir ilaç tedavisi yoktur.
  • Kendisinde ve ailesinde kanser geçmişi olan, 40 yaşın üzerinde olan, büyüme hızı fazla olan veya ele gelen kitlenin büyüklüğü 2 cm’den fazla olan hastalarda fibroadenomların çıkarılması gerekebilmektedir.
  • Aynı zamanda çok ağrı yapan ve başka sebeplerden ötürü çok büyüyüp memede kozmetik olarak da şekil bozukluğu yapan fibroadenomlarda hastanın da talebi varsa operasyon ile alınması düşünülebilmektedir. Bu operasyonla meme dokusu mümkün olduğunca korunmaya çalışılarak fibroadenom genel anestezi altında hasta tamamen uyutularak çıkarılmaktadır.
• Meme kanseri nedenli meme ağrılarının tedavisinde kemoterapi, radyasyon onkolojisi tedavileri ve cerrahi olarak memedeki kanserli dokunun veya memenin tamamının alınması ağrıyı gidermektedir.
• Meme apsesi nedenli meme ağrılarının tedavisi apsenin cerrahi olarak boşaltılmasıdır. Bu işlem enjektör yardımıyla veya deri üzerinde 1 cm’den küçük ufak bir kesi atılarak lokal anestezi ile o bölgenin uyuşturulması ile hasta uyanıkken yapılabilmektedir. İşlem ardından ağrı şikayeti sonlanmaktadır.
• Kas ağrısı nedenli meme ağrılarında tedavi ağrı kesici ilaç tedavisi ve egzersize dayalı kas ağrılarında bir süre egzersize ara verilerek bundan sonraki süreçte göğüs kaslarını zorlamadan ve ısınma hareketlerine özen gösterilerek egzersiz yapılması önerilmektedir.
• İri memeli kadınlarda da memelerin ağırlığını taşımakta zorlanan kaslarda geçmeyen sürekli ağrılar nedeni ile tedavide meme küçültme ameliyatı eğer hastanın genel durumu uygunsa plastik cerrahi uzmanı tarafından yapılabilmektedir.
• Memede özel tedavi gerektirmeyen diğer hastalıkların tedavisinde uygulanan bazı yöntemler de mevcuttur:
  • İlaç tedavisi ila ağrının geçirilmesi. Ağrı kesici (aneljezik), yangı giderici (antiinflamatuvar) ilaçların reçeteye uygun olarak kullanılması ile meme ağrıları büyük oranda giderilebilmektedir.
  • Vitamin desteği ile ağrının giderilmesine yönelik destek sağlanması mümkündür. Çalışmalar E vitamininin ağrı üzerinde olumlu etkisi olduğunu göstermektedir.
  • Memeye mekanik destek sağlanması meme ağrısının tedavisinde önem göstermektedir. Doğru bedende sütyen seçimi çok önem göstermekte ve dar kıyafetlerden kaçınılması gerekmektedir.
  • Uygun uyku pozisyonunun belirlenmesi ile meme ağrılarının azaltılabilmesi mümkündür. Özellikle yüz üstü uyumaktan kaçınılmalıdır.
  • Hormon tedavisi ile hormon bozuklukların düzenlenmesi meme ağrısı tedavisinde önemlidir. Özellikle meme gelişimi ve salgı bezleri üzerinde etkisi olan prolaktin, tiroid hormonları (t4, TSH), insülin hormonlarının eksikliklerine ve fazlalıklarına bağlı hastalıkların takibi ve hormon ilaçlarının kullanımı meme ağrısında tedavide önemli rol oynamaktadır. Düzenli kullanılan hormon ilaçlarının yanında hormon döngüsünde etkisi olan yaşam tarzı değişiklikleri, düzenli uyku, beslenme alışkanlıkları ve uygun egzersizler meme ağrılarının giderilmesinde rol oynamaktadır.

Meme Ağrısına Ne İyi Gelir?

Bol sıvı tüketimi meme ağrısına iyi gelmektedir. Düzenli egzersizler, özellikle karın ve sırt kaslarını güçlendirecek egzersizler meme ağrısını azaltabilmektedir.  E vitaminin meme ağrısına iyi geldiği çalışmalarla kanıtlanmıştır. E vitamini yönünden zengin besinler diyete dahil edilmelidir. E vitamini açısından zengin günebakan çekirdeği, kabak çekirdeği, badem, fındık, ceviz benzeri kuruyemişler, marul, ıspanak, pazı, roka gibi yeşil sebzeler, hamsi, sardalye balıkları, muz ve avokado yenilmesi önerilebilir.

Hormonal dengesizliğe bağlı ağrılarda; stresten uzak yaşam, düzenli uyku ve sebze meyve tüketimi fazla bir diyet alışkanlığı meme ağrısına iyi gelmektedir.

Meme dokusunu destekleyici doğru sütyen seçimi meme ağrılarının oluşması önlemektedir.

Süt veren annelerde memede ağrı olmaması için bebek sık sık emzirilmeli, eğer yine de ağrı ve dolgunluk hissi oluyorsa süt bir miktar sağılarak memeler rahatlatılmalıdır.

Meme Ağrısına Ne İyi Gelmez?

Çay ve kahve gibi kafein içeren içecekler meme ağrısını artırmaktadır. Peynir, şarap benzeri mayalı besinler meme ağrısına iyi gelmemektedir, kaçınmak gerekir. 

Göğüs duvarı kaslarının zorlandığı egzersizlerden kaçınmak gerekmektedir. Göğüs kaslarını zorlayan yüzme, pilates benzeri sporlarda dikkatli olunması önerilmektedir. Sütyen giyilmemesinin meme ağrısını artırdığı bilinmektedir. Bedeni sıkan dar kıyafetlerden ve korselerden de kaçınılmalıdır.

Meme Ağrısı İlaçları

Meme ağrısı tedavisinde öncelikle altta yatan sebebe yönelik tedavi gündeme gelmektedir. Döngüsel meme ağrılarında ve sebebi belirlenemeyen meme ağrılarında ise başta ağrı kesici ilaçlar olmak üzere ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Bütün ilaç tedavilerinde doktorunuzun önerdiği dozlarla reçete edilen ilacı kullanmanız gerekmektedir. 

Ağrı kesici ilaçlar: Bu ilaçlarla memedeki ağrının sebebinden bağımsız olarak kesilmesi amaçlanmaktadır. Aneljezik ilaçlar, antiinflamatuvar ilaçlar bu amaçla kullanılabilmektedir. Olası ilaç yan etkileri: Hazımsızlık, mide ağrısı, bulantı (daha ileri yan etkileri doza bağlıdır). 

Kullanılan ajanlara örnek olarak: 

• Diklofenak
• Parasetamol

Hormonal ajanlarla meme ağrısı tedavisi

• Lisurid maleat: Prolaktin hormonuna karşı ters etki gösteren bir ilaçtır. Döngüsel meme ağrısı tedavisinde oldukça etkili görülmektedir. Olası yan etkileri: Baş dönmesi, bulantı, kusma, halsizlik
• Progesteron tedavisi: Olası yan etkileri: Baş ağrısı, bulantı, karın ağrısı, vajinal akıntı

Bu hormonal ajanlarınsa özellikle döngüsel meme ağrısında etkili olabildiği görülmüştür. Yan etkileri nedeniyle son çare olarak kullanılmaktadırlar. Olası ilaç yan etkileri: Baş dönmesi, baş ağrısı, bulantı, sersemlik hissi

• Bromokriptin
• Danazol
• Tamoksifen

Bitkisel tedaviler: Bitkisel adı kesinlikle yanıltmamalı tüm ilaç tedavilerinde olduğu gibi bu tedavide de doktorun önerdiği dozda ve sürede reçete edilerek kullanılması önerilmektedir.

• Vitex agnus castus: Bitkisel meyve özü kaynaklı bir ilaç tedavisidir. Pek çok regl dönemine bağlı şikayetin giderilmesinde rol almaktadır. Meme ağrısı tedavisinde de oldukça etkili olduğu gösterilmiştir. Olası yan etkileri: Bulantı, vücutta ödem ve su tutulması

Hamilelikte Memede Ağrı

Gebeliğin oluşması ile gebelik hormonları kanda yükselme göstermektedir. Gebelik başladığı andan itibaren memede bulunan süt bezleri ve süt kanalları gelişmeye başlamakta ve anne adayı zamanla bebeği beslemeye hazır hale gelmektedir. Gebelik haftaları ilerledikçe bu değişimler gözle görülür hale gelmektedir.

Gebeliğin ilk üç ayında meme ucunda regl dönemi öncesinde görülen hassasiyet ve ağrı hissedilmesi olağan kabul edilmektedir. Yine gebeliğin ilk aylarında meme yüzeyindeki damarlar süt kanallarını ve süt bezlerini beslemek adına belirginleşmektedir. 

Gebeliğin ikinci üç ayında memedeki değişimler hız kazanmaktadır. Süt kanalları genişler ve yavaş yavaş süt üretimi başlamaktadır, bu süreç memedeki ağrıların da artmasına neden olabilmektedir.

Gebeliğin son üç ayında memeler dolgunlaşır süt üretimi başlar ve süt emzirmeye hazır hale gelmektedir. Bu dönemde meme derisinde çatlaklar görülebilmektedir. Gebeliğin son haftalarında ise az miktarda süt meme ucundan sızabilmektedir.

Doğumdan sonra emziren annelerde memede ağrı ve sertlik görülebilmektedir emzirmenin düzene girmesi ile memeler bir miktar küçülmeye başlamakta ve meme ağrıları hafiflemektedir.

Yine gebelik sırasında yükselen hormonlar doğum ile pik seviyeye ulaşmakta ve doğum sonrası lohusalık döneminde yavaş yavaş azalmaya başlamaktadır. Bu süreçte emzirme ile yükselen diğer hormonlar düzenli süt üretimini sağlamakta ve sütün kanallardan boşaltılmasına yardımcı olmaktadır.  Bu süreçte de meme ağrıları sızlama şeklinde devam edebilmektedir.

Gebelikte doğru sütyen seçimi gebeliğin ilk aylarından itibaren memelerdeki değişime paralel olarak yapılmalıdır. Dar çamaşır seçimlerinden kan dolaşımını etkileyecek kıyafetlerden kaçınılmalıdır.

Meme derisinde oluşan çatlakları önlemek için nemlendirici kremlerden ve yağlardan fayda görülebilmektedir. Özellikle duşta ılık su ile yapılan masaj meme ağrılarını azaltmaktadır. Aynı zamanda masaj ile çatlak oluşumun ve gerginlik hissinin engellenmesine yardımcı olunabilmektedir. Annelerde sütten keserken memede ağrı görülebilmektedir. Bu dönemde süt üretimi devam ettiği için memede ağrı ve sertliğin giderilmesi için memedeki sütler sağılarak meme rahatlatılabilir. Zamanla süt üretimi azalacak ve rahatlama sağlanacaktır.

Memede Ağrı için Hangi Doktora Gidilir?

Memede ağrı şikayeti pek çok farklı hastalık nedeniyle olabilse de bu hastalıkların çoğu ve meme hastalıklarının büyük çoğunluğu hastanelerin Genel Cerrahi polikliniklerinde uzman doktor tarafından değerlendirilmektedir. Aynı zamanda düzenli kanser taramalarınız için size en yakın KETEM (Kanser Erken Tanı ve Eğitim Merkezi)’e başvurabilirsiniz.

Her ay regl döneminin öncesinde başlayan ve kanamanın başlaması ile azalarak sonlanan ağrılar hastaneye başvuru gerektirmemektedir. Düzenli kontrollerinizi ve kendi kendinize meme muayenenizi aksatmamanız önerilmektedir. Daha önceden olmayan tarzda, ele gelen kitle ile, ısı artışı, ateş, halsizlik ve/veya diğer ek şikayetlerle seyreden meme ağrıları için vakit kaybetmeden doktora başvurulması önerilmektedir.