Multiple Myelom
Multiple myelom bir kemik iliği kanseri türü olup; hastanın şikayetine, hastalığın evresine göre tedavi yöntemleri değişmektedir.
Multipl Miyelom Nedir?
Sağlıklı insan vücudunda kemiklerin iç kısmında yerleşim gösteren kemik iliğinde kan hücreleri üretilir. Bu kan hücreleri, kırmızı kan hücreleri, beyaz kan hücreleri ve plazma hücreleri ve pıhtılaşmadan sorumlu kan pulcukları olan trombositlerdir. Kan hücrelerinin üretimi kemik iliğinde belli genetik kontroller ile belli bir uyum içerisinde gerçekleşir.
Kan hücrelerinin elemanı olan plazma hücrelerinin üretimi sırasında meydana gelen DNA hasarı ile anormal plazma hücreleri oluşur. Bu oluşan anormal plazma hücrelerine myelom hücreleri denir. Myelom hücreleri hızlı üreme özelliğine sahiptir. Myelom hücrelerinin omurga, kafatası, leğen kemiği, göğüs kafesi, omuzları tutmasından Multiple Myelom hastalığı olarak adlandırılır.
Multiple Myelom plazma hücrelerinden köken alan kemik iliği kanseri tipidir. Diğer kanser türlerinden farklı olarak bir kitle veya tümöral bir yapı oluşturmaz. Myelom hücreleri kemik iliğinde birikerek kemiğin sert kısmına zarar verebilir. Artan hücreler bası etkisi ile kemikleri zayıflatır ve kemik kırıklarına neden olur. Kemiklerin bu şekilde aşınmasıyla bu hastalarda kanda kalsiyum düzeylerinin artışı görülür. Hastalık bazen böbreklere ve diğer organlara da zarar verebilir.
Plazma hücreleri, vücudun savaşçıları olan ve vücuda giren yabancı antijenlere karşı cevap olarak oluşan antikor üretirler. Antikorlar, antijenlerle tepkimeye girerek onları yok etmeye çalışır. Vücut, enfeksiyonlara karşı bu savunma mekanizması ile mücadele etmektedir. Anormal plazma hücresi üreten Multiple Myelomda paraprotein adı verilen tek tip antikor ve M proteini üretilir. Bu antikor savaşma yeteneği açısından zayıftır ve çok az işlevi vardır. Bu nedenle Multiple Myelom hastalarında savunma mekanizması zayıf olduğu için enfeksiyonlara yatkınlık, tekrarlayan enfeksiyonlar sık görülür. Kanda artan bu myelom hücrelerinin ürettiği paraprotein ve M proteini artışı ile tanı konur.
Hastalık başlangıçta spesifik bir belirti göstermez. Genellikle ilk tanı konan hastaların %90’ında birden fazla bölgeyi tutmuş vaziyettedir. Hastalığın ilk evrelerinde genel de tesadüfen tanısı konur. Hastalığa sebep olan DNA hasarına neyin sebep olduğu bilinmemektedir. Genellikle hastalığın görüldüğü yaşlar 65 yaş ve üzeridir. Genç hastalarda da görülebilir fakat 35 yaşın altında görülme sıklığı neredeyse sıfırdır.
Multipl Miyelom Belirtileri Nelerdir?
Multipl Myelom kemikleri tutan bir kanser olduğu için en yaygın ve ilk belirtilerinden birisi kemik ağrısıdır. Kemik ağrıları sıklıkla sırt ve bel bölgesinde olup hareketle kötüleşen ağrılardır. Ağrılar kolay kolay geçmez, inatçıdır. Myelom hücreleri ayrıca kemikleri yıpratarak kemik kırıklarına neden olur. Kemik aşınımı ile kan kalsiyum düzeyleri artar.
Hastalık ilerledikçe kemik iliğinde üretilen diğer kan hücrelerinin üretimi de yavaşlar. Özellikle kırmızı kan hücrelerinin yani eritrositlerin azlığından dolayı hastalarda anemi yani kansızlık gelişir. Anemiden dolayı kendilerini halsiz, bitkin hissedebilirler. Yine kan pulcuklarının azalmasından dolayı kanın pıhtılaşma yeteneği azalır ve kanamalar, ciltte morluklar görülebilir. Normal plazma hücrelerinin üretiminin olmamasından ve normal antikor üretilmemesinden dolayı bu hastalarda inatçı enfeksiyonlara sık rastlanır.
- Bel, omurga, sırt ağrıları
- Kemik ağrıları
- Kemik kırıkları
- Halsizlik, yorgunluk
- Sık enfeksiyon geçirme
- Kanamaya yatkınlık ve ciltte kolay morarmalar
- Kilo kaybı
Multipl Miyelom Nedenleri Nelerdir?
Multiple Myelom, kemik iliğinde kök hücreden plazma hücresi üretiminde meydana gelen DNA hasarı sonucu oluşur. Normal plazma hücreleri üretilemez. Üretilen anormal plazma hücreleri myelom hücreleridir ve paraprotein denilen, işe yaramayan antikor üretirler. DNA hasarına neyin sebep olduğu kesin olarak kanıtlamamıştır. Radyasyon, toksik ajanlar gibi faktörlerin riski arttırdığı bilinmektedir. Japonya’da 1945’te atılan atom bombasından sonra Multiple Myelom artışı görülmüşse de radyasyonun kesinlikle bu hastalığa neden olacağını söylemek doğru değildir.
Multiple Myelom dağılımına bakıldığında siyah ırkın bu hastalığa yakalanma oranı daha yüksektir. Yine Multiple Myelom hastalarının oransal olarak erkek baskın olması, erkek cinsiyetinin hastalığa olan yatkınlığını düşündürür.
Multiple Myelom hastalarının büyük çoğunluğu 65 yaş üzeridir. Özellikle 50 yaşında hastalık sıklığında belirgin artış görülür. Genç hastalarda görülmez. 35 yaş altı vaka neredeyse yoktur.
Ailede Multiple Myelom hikayesi, rastlanma sıklığını artırır. Aile öyküsü Multiple Myelom için kesin risk oluşturmaz fakat görülme ihtimalini arttırabilir.
Multipl Miyelom Teşhisi
Multiple Myelom hastalığında üretilen anormal plazma hücreleri anormal antikor olan paraproteinleri üretir. Aynı zamanda M proteinleri üretilir. Multiple Myelom hastalarında kanda paraprotein ve M proteini yüksektir. Aynı zamanda kemiklerde üretilen anormal plazma hücreleri kemik hassasiyetine ve kırıklara sebebiyet vermektedir. Bu nedenle Multiple Myelom hastalığında kan kalsiyum düzeyleri yükselmiştir. Kan testleri ile paraprotein ve M proteini varlığı, kalsiyum düzeyleri, böbrek fonksiyonlarının yorumlanması için kreatinin düzeyleri incelenir. Multipl Myelomda anemi ve kanama görüldüğü için kan sayımı ile trombositlerin ve kırmızı kan hücrelerinin sayısı ölçülür.
İdrar analizi ile idrarda M proteinleri varlığı araştırılır. M proteini yüksekliğinde böbrek fonksiyonları açısından böbrek takip edilir.
Kemik hasarının, kırıkların, incelmiş veya bütünlüğü bozulmuş kemiklerin tespiti için MRI ve X-ray cihazı ile görüntüleme yapılır.
Multiple Myelom hastalığının kesin tanısı biyopsi ile konur. Genellikle kalça kemiğinden, kalın, içi delik bir iğne yardımı ile kemiğin içerisine girilir ve kemik iliği örneği çekilir. Patoloji laboratuvarına gönderilen biyopsi materyalinde mikroskop altında myelom hücrelerinin varlığı araştırılır.
Multipl Miyelom Evreleri
Multipl Myelom için 2 farklı evreleme sistemi vardır. Bunlardan birisi yıllardır kullanılan Durie-Salmon evreleme sistemidir. Diğeri ise daha sonra tıp literatürüne giren Uluslararası Evreleme sistemidir. Her iki sistem de üç evreden oluşmakta olup en ağırı evre 3 en hafifi evre 1’dir. Evrelerin dışında bir de asemptomatik hasta grubu mevcuttur. Asemptomatik hastalarda belirti veya şikayet yoktur, kemik görünümleri normaldir. Şikayetler ortaya çıktığı anda iki sistem için de evre 1 başlamıştır.
Durie-Salmon evreleme sisteminde kan eritrosit düzeyi, paraprotein ve M proteini düzeyi, idrarda M proteini varlığı, kan kalsiyum düzeyi, böbrek fonksiyon derecesi ve kemik lezyonlarına bakılarak myelom yaygınlığına ve derecesine bakılır.
Uluslararası evreleme sisteminde bakılan 2 parametre vardır. Serum albumin azalışı ve beta-2 mikroglobulin artışına göre hastalığın evrelemesi ve yaygınlığı saptanır.
- Evre 1’de az miktarda kanser hücresi bulunur. semptomlar olmayabilir. Yayılım azdır.
- Evre 2, evre 1’e göre yayılımın fazla görüldüğü evredir.
- Evre 3’te üçten fazla kemikte myelom görülür. Kan kalsiyum düzeyleri, M proteini düzeyleri yükselmiştir. Hastada anemi görülmeye başlar.
Multipl Miyelom Tedavisi
Multipl Myelom için birçok tedavi seçeneği mevcuttur. Hangi yöntemin uygulanacağı, hastanın şikayetlerine, hastalığın evresine göre değişkenlik gösterir. tek tedavi yöntemi uygulanmakla birlikte kombinasyon şeklinde ikili veya üçlü tedaviler de uygulanabilir.
Başlangıç döneminde, henüz semptom göstermeyen hastalara genelde tedavi uygulanmaz, gözlem altında tutulur. Bu hastalar düzenli aralıklarla kontrole gelirler ve gerekli testler uygulanır. Başlangıç dönemindeki hastalarda oluşabilen kemik sorunları için bisfosfonat kullanılır.
Aktif myelom hastalarında kemoterapi uygulanır. Kemoterapi için bortezomib, thalidomid/lenalidomid, deksametazon içeren üçlü ilaç kombinasyonu gibi çeşitli kombinasyonlar uygulanır. Yanıt alınamayan tedavilerde kombinasyonlar değiştirilir.
Multipl Myelom hastalarında bağışıklık sisteminin zayıf olmasından dolayı bu hastalara aşı uygulanabilir. İnterferon gibi bağışıklık sistemini uyarıcı maddeler verilerek bağışıklığı canlı tutulmaya çalışılır. Enfeksiyonların bu şekilde önü kesilebilir.
Kök hücre nakli de Multipl Myelom için uygulanabilecek tedavilerden birisidir. Bunun için öncelikle hastaya yüksek doz kemoterapi uygulanır. Kanser hücreleri tamamen ortadan kaldırılır. Ardından bu işlem öncesinde hastadan alınan veya başka birisinden alınan kök hücreler, hastaya verilir. Yaklaşık 1 ay sonra verilen kök hücrelerden sağlıklı kan hücrelerinin oluşumu görülür. Başlangıçta verilen yüksek doz kemoterapi diğer sağlıklı hücreleri de kötü etkilediği için yan etkileri yüksektir.
Multipl Myelom hastalarında oluşan ağrılar için hastaya uygun ağrı kesici verilebilir. Geçirdiği enfeksiyonlar için antibiyotik yazılabilir. Ağır kansızlık tablosunda kan nakli yapılır. Hasta refahı için şikâyetlerin tedavisi önemlidir.
Multipl Miyelom Tedavi Edilmezse
Multipl myelom tanı yaşına, evresine, tedavi yanıtına göre değişik seyir gösteren bir kanser türüdür. Hastaların %100 iyileşme şansları düşük olup, genelde uygulanan tedavi yaşam sürelerini uzatmaya yöneliktir. Multipl Myelom kemik iliği kanseridir ve ilerleyen dönemlerde şiddetli kemik kırıkları, çok yüksek kan kalsiyum düzeyleri ve buna bağlı kalp hastalıkları gibi çeşitli hastalıklar, enfeksiyonlara yatkınlıktan dolayı iyileşmeyen ve ölümcül düzeye gelebilen enfeksiyonlar baş gösterebilir.
Tedavide amaç şikayetleri azaltmak ve süreyi uzatmak olduğu için tedavi edilmeyen hastaların yaşam süresi kısalmış olacaktır. Bunun yanında ekstra hastalıklar ortaya çıkar ve hastanın yaşam kalitesini son derece kötü etkiler. Hastanın yaşam kalitesini arttırmak için, başlangıç evresinde olan hastalarda iyileşmeyi sağlamak için mutlaka uzman doktora başvurulmalı ve uygun tedavi alınmalıdır.
Multipl Myelom Tedavisi ile Hayatta Kalma Şansı Ne Kadardır?
Multipl Myelom hastalığında tedavi yanıtı yaşa, cinsiyete, çevresel faktörlere göre değişkenlik göstermektedir. Tedaviye kesin iyi yanıt ne yazık ki düşük oranlarda görülmektedir. Genellikle kök hücre nakli tedavisi alan genç hastalarda tam iyileşme söz konusudur. Bunun haricinde tedavinin amacı şikayetleri azaltmak ve yaşam süresini uzatmaktır.
Multiple Myelom hastalarının ölüm oranları değişmekle birlikte bu sayı ortalama %70 kadardır. Hastalık tanısı konduktan sonra yaşam süresi ortalama 5 yıl olmaktadır. Tanı konduğu sırada hastalığın evresi, hastanın yaşı, fiziksel durumu gibi faktörler yaşam süresinde farklılık oluşturabilir. Hastalık çeşitli faktörlere göre daha uzun yaşam şansı verilebilir. Son yıllarda geliştirilen ilaçlar ile Multipl Myelom hastalarının yaşam süresinin uzadığı gösterilmiş, hastalara yeni umut olmuştur.
Multipl Myelom için Hangi Doktora Gidilir?
Geçmeyen, inatçı kemik ağrıları görülmeye başlandığında, halsizlik, çabuk yorulma gibi anemi belirtileri varsa mutlaka geç kalınmadan bir Hematoloji uzmanına başvurulmalıdır. Uzman eşliğinde yapılan gerekli testler ile hastalık varlığı konur veya hastalık dışlanır. İlerlemiş olgularda hematolog farklı uzmanlık dalları ile birlikte tedavi yönetebilir.
Multipl miyelom ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Multipl Miyelom Hastaları Ne Kadar Yaşar?
Multipl Myelom hastalarında tanı konduktan sonraki yaşam süresi, hastalığın evresine, hastanın yaşına ve durumuna göre değişkenlik gösterir. gençlerde sık görülmese de bu hastalığın genç hastalarda tedaviye yanıtı daha iyidir. Hayatta kalma şansları daha fazladır.
Orta yaş ve yaşlı hastalarda yaşam süresi, tanı konduktan sonra ortalama 5-8 yıl arasında değişmektedir. Bu süre hastanın durumuna ve evreye göre azalabilir veya artabilir. Erken tanı ve doğru tedavi, yaşam süresi için önem taşır.