Plasenta Retansiyonu
Bazı durumlarda, plasenta yalnızca kısmen dışarı atılmaktadır ve nu duruma, plasenta retansiyonu adı verilmektedir. Tedavi oksitosin enjektesi ve antibiyotik tedavisi ile yapılmaktadır.
Plasenta Retansiyonu Nedir?
Doğum, yalnızca bebeğin dünyaya gelmesi ile sonlanmaz. Bebeğin dünyaya gelişinin ardından tamamlanması gereken birtakım süreçler daha bulunmaktadır. Doğumun gerçekleşmesi ile birlikte ilk bir saat içerisinde plasentanın da dışarıyı atılması beklenmektedir. Bu süre zarfında dışarı atılmayan plasenta, anneler için birtakım önemli riskleri de beraberinde getirmektedir. Bazı durumlarda, plasenta yalnızca kısmen dışarı atılmaktadır. Bu duruma, plasenta retansiyonu adı verilmektedir.
Plasenta retansiyonu, genellikle normal doğum esnasında gerçekleşirken, kimi zaman sezaryen doğumlarda da plasenta tamamen alınmayabilir. Yapılan doğumlarda, %2-6 ihtimalle plasenta retansiyonu görülmektedir.
Plasenta hem bebeğin hem de annenin sağlığı açısından son derece büyük bir öneme sahip olsa da doğumdan sonra görevini yitirdiği için muhakkak vücuttan atılmalıdır. Muhakkak tedavi edilmesi gereken bir durum olan plasenta retansiyonu, kontrol altına alınmaması durumunda annenin hayatını tehlikeye atabilmektedir. Bu sebeple de gebelik döneminde olduğu kadar doğumdan sonra belirli bir süre de annelerin doktor kontrollerini aksatmaması son derece önemlidir.
Annede herhangi bir komplikasyon meydana gelmemesi açısından, doğum sonrasında plasentanın tamamının özenle çıkarılması gerekmektedir. Plasenta retansiyonu, birbirinden farklı nedenlerden gerçekleşebilmektedir. Ayrıca bu durum, farklı belirtiler ile görülebilmektedir. Kendisinde plasenta retansiyonu olduğundan şüphelenen kadınların, zaman kaybetmeden doktoru ile iletişime geçmesi gerekmektedir.
Plasenta Retansiyonu Nedenleri
Her doğum, kadınlar için özel ve farklıdır. Bu sebeple de doğumda yaşanabilecek komplikasyonlar da birbirinden farklıdır ve öncesinden önlenemeyebilir. Kadınların, önceki doğumlarında plasenta retansiyonu yaşaması, bir sonraki doğumda da bu sorunu yaşama riskini arttırmaktadır. Bu sebeple de öncesinde bu sorunu yaşayan kadınlar için doğumun üçüncü aşaması olan plasenta çıkarımında çok daha dikkatli olunmalıdır.
Plasenta retansiyonu, çok sık görülmemesine karşın ciddi komplikasyonlara sebep olan bir problemdir. Yaşanan bu problemin altında farklı nedenler bulunmaktadır. Bu nedenlerin bilinmesi, teşhis ve tedavi açısından son derece önemlidir.
Plasenta retansiyonu nedenleri en genel hâli ile şu şekildedir;
- Plasentanın rahim içerisinde bir yara içerisine yerleşmiş olması
- Doğumun beklenen tarihten önce gerçekleşmesi
- Doğumun suni sancılar ile yapay olarak başlatılmış olması
- Plasentada görülen yuvarlak çıkıntı gibi anormallikler
Plasenta retansiyonu nedenlerinden herhangi birinin bir kadında görülmesi, doğumda bu sorunun yaşanacağı anlamını taşımamaktadır. Doğumun üçüncü aşaması olarak kabul edilen plasentanın çıkması, doktorun vereceği tavsiyeler ve uygulamalar doğrultusunda sorunsuz bir şekilde tamamlanabilmektedir. Bu sebeple de anne adayı ve doktorun, koordineli bir şekilde doğuma hazırlanmış olmasında büyük fayda bulunmaktadır.
Doğumu takip eden ilk birkaç saatte de anne adayı doktor kontrolünde olmalıdır. Plasenta retansiyonu olup olmadığının ayrıntılı bir şekilde kontrolü yapılmalı ve daha sonrasında anne ve bebeği hastaneden taburcu edilmelidir.
Plasenta Retansiyonu Belirtileri
Plasenta retansiyonu, kendini birtakım belirtiler ile gösterebilmektedir. Bu belirtileri kendisinde gören annelerin, paniğe kapılmadan bir doktora görünmesi önerilmektedir.
Plasenta retansiyonunda görülen en genel belirtiler şu şekildedir;
- Plasentanın çıkarılmış olmasına rağmen sonrasında yaşanan yoğun kanama
- Kötü kokulu vajinal akıntı
- Ateş ve halsizlik
- Dışarı çıkan plasentada delik ve çatlak olması
- Kramp
- Geciken süt üretimi
Yeni doğum yapmış olan kadınlar için süt üretimi son derece önemli ve hassas bir konudur. Bu sebeple de plasenta retansiyonu olması durumunda yaşanan süt üretiminin miktarında ve kalitesindeki önemli değişiklik, kadınlar için endişe verici olmaktadır. Bu gibi belirtilerin görülmesi durumunda zaman kaybetmeden bir uzman doktora gidilmesi ise son derece önemlidir.
Plasenta Retansiyonu Teşhisi
Çeşitli belirtiler ile sağlık kuruluşlarına başvuran hastalarda ilk olarak hastalık öyküsü alınmakta ve ardından fiziki muayene gerçekleştirilmektedir. Plasenta retansiyonu teşhisi için izlenen yol aşağıdaki gibidir:
- Fiziki Muayene: Plasenta retansiyonu için yapılan tetkiklerde ilk olarak genelde kanama miktarına bakılmaktadır. Hastanın genel durumu ve kanama miktarı, bu kapsamda yapılacak olan tetkikler için oldukça büyük bir yol gösterici niteliğindedir.
- Ultrason: Yapılan ultrason ile birlikte, rahim içerisinde plasentanın kalıp kalmadığına bakılmaktadır. Çok ufak bir parça plasentanın bile rahimde kalması, anneye plasenta retansiyonu teşhisi koymak için yeterli olmaktadır. Teşhisin konulmasının ardından zaman kaybetmeden gerekli tedavi yöntemlerine başlanmaktadır.
Plasenta Retansiyonu Tedavisi
Plasentanın dışarı çıkarılması, doğumun üçüncü aşamasıdır. Üçüncü aşamadaki işlemlerin doğal seyrinde gerçekleşmemesi durumunda, plasenta retansiyonu tedavisi kapsamında oksitosin enjekte işlemi yapılmaktadır.
Oksitosin enjektesi, rahim içerisindeki kasılmaları arttırarak plasentanın daha kolay bir şekilde dışarı atılmasını sağlamaktadır. Genellikle işe yarayan bir yöntem olmasına karşın, etkisiz kalması durumunda başka ilaç tedavileri uygulanmaktadır.
Doğumdan sonra, annede bir enfeksiyon ihtimali var ise doktorlar tarafından yakından takip edilmektedir. Bu gibi durumlarda, eğer anne hastaneden taburcu edilmiş ise plasenta retansiyonu tedavisi ayakta tedavi ile gerçekleştirilmektedir. Ayrıca görülen enfeksiyon riskine karşı da annelere antibiyotik tedavisi uygulanmaktadır.
Plasenta Retansiyonu Tedavi Edilmezse
Plasenta retansiyonu, doğumdan sonra görülen önemli komplikasyonlardan biridir. Muhakkak tedavi edilmesi gereken bir durum olduğu için, kendisinde bu probleme ilişkin bir belirti gören annelerin zaman kaybetmeden bir doktora gitmesi önerilmektedir.
Plasenta retansiyonunun tedavi edilmemesi; erken dönemde kanamaya yol açabilirken, daha da geç kalınması durumunda uterus subinvolusyonuna ve ciddi enfeksiyonlara yol açabilmektedir.
Bütün bunların yanı sıra, tedavi edilmeyen bu komplikasyon ileriki dönemde annenin hayatını kaybetmesine de yol açabilmektedir. Bu gibi problemlerin yaşanmaması adına, gerekli önlemler alınarak doktor tarafından verilen tedaviye harfiyen uyulması önerilmektedir.
Plasenta Retansiyonu için Hangi Doktora Gidilir?
Kadınlarda görülen plasenta retansiyonu, doğumdan sonra yaşanan bir durumdur. Bu sebeple de kadınların, doğumdan sonra plasenta retansiyonu belirtilerinden bir ya da birkaçının görülmesi durumunda zaman kaybetmeden doktora gitmeleri gerekmektedir. Bu problem için kadın doğum uzmanına ya da kadın hastalıkları uzmanına gidilmesi önerilmektedir.