Radyasyon Onkolojisi Nedir?

Radyasyon onkolojisi, kanser hastalarına yüksek doz radyasyon tedavisi uygulayan tıp branşıdır.

Radyasyon, radyoaktif maddeler ya da geliştirilmiş cihazlar tarafından üretilebilen bir enerji türüdür. Parçacıklar ya da dalgalar aracılığıyla istenen kanala yönlendirilmesi mümkündür. 

Bu sayede kanser hastalıklarının tedavi edilmesi, kanserli hücrelerin büyümesinin ve yayılmasının engellenmesi, tıbbi görüntüleme işlemlerinin yapılabilmesi mümkün hale gelir. Radyasyon onkolojisi bölümü ise, yüksek doz radyasyondan yararlanarak kanser hastalıklarının tedavisi uygulayan tıp branşıdır.

Dünya çapında ölüm vakalarına yol açan hastalıkların başında kalp ve damar problemleri gelir. Hemen arkasından gelen 2. hastalık ise kanser türleridir. 

Hücre yapısının mutasyona uğraması ve anormal bir artış göstermesi ile ortaya çıkan kanser hastalıkları, her geçen gün daha yaygın hale gelmektedir. Aynı zamanda genetik yatkınlık, çevresel faktörler, hareketsiz yaşam alışkanlıkları ve zararlı alışkanlıklar gibi etmenler nedeniyle tetiklenir. 

Kanserli hücreler yalnızca sınırlı bir dokuyu, doğrudan bir organı ya da bütün bir sistemi etkileyebilir. Tedavi edilmemesi halinde diğer vücut sistemlerine yayılma görülmesi ve hayati tehdit oluşması muhtemeldir.

Radyasyon onkolojisi doktorları tarafından, kanser hastalarının iyileşmesi amacıyla uygulanan yönteme ışın tedavisi ya da radyoterapi tedavisi denir. Kemoterapi tedavisi ile, cerrahi işlemlerle ya da tek başına kullanılabilir bir yöntemdir. 

Uygulama sırasında kanserli hücrelere radyasyon aracılığıyla hasar verilir ve yerini sağlıklı vücut hücrelerinin alması sağlanır. Gerekli durumlarda kanser hastalığının görüldüğü bölge ile ilgilenen uzman hekimler, cerrahlar ve onkologlarla işbirliği sağlanır. 

Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Nedir? Radyasyon Onkologlarının Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?

Radyasyon onkolojisi uzmanları, kanser hastalıklarının radyasyon kullanımı ile tedavisini sağlayan hekimlerdir. Uzmanlık unvanı almak için öncelikle tıp fakültelerinde verilen 6 senelik eğitimin başarılı bir şekilde tamamlanması gerekir. 

Ardından TUS (Tıpta Uzmanlık Sınavı) ile 5 senelik radyasyon Onkolojisi Uzmanlık Eğitimi tamamlanmalıdır. Tüm eğitimleri başarılı şekilde tamamlayan adaylar, uzman unvanı ile görev yapmaya başlayabilir. 

Uzmanların görev ve sorumlulukları ise şöyledir:

  • Sevk edilen hastanın tetkik sonuçlarını değerlendirmek ve gerek görülmesi halinde fiziki muayene uygulamak,
  • Hastada teşhis edilen kanser türünü, evresini ve yayılımını değerlendirmek,
  • Tedavi için gereken radyasyon dozunu ve seans sayısını belirlemek,
  • Radyoterapi tedavisi sırasında hasta takibi yapmak,
  • Herhangi bir komplikasyon görülmesi halinde tedaviyi kesmek ve acil müdahalede bulunmak,
  • Her seans sonunda değerlendirme yaparak kanserli hücrelerin ilerleyişini analiz etmek,
  • Gerek görülmesi halinde doz ve seanslarda değişiklik yapmak,
  • Hasta ve hasta yakınlarını tedavi süreci hakkında bilgilendirmek,
  • Tedavi sürecinde görülen komplikasyonları izlemek ve yan etkilerin azaltılması için gereken önlemleri almak,
  • Tedavi sonrasında ortaya çıkan yan etkileri gidermek amacıyla gerekli müdahaleleri yapmak,
  • Radyasyon onkoloğu adaylarının gerekli donanım ve tecrübeyi kazanması için gereken çalışmaları yürütmek,
  • radyasyon onkolojisi alanında yaşanan tüm gelişmeleri takip ederek mesleki gelişimlerini sürdürmektir.

Radyasyon onkologları devlet hastanelerinde, üniversitesi hastanelerinde, özel hastanelerde, eğitim ve araştırma hastanelerinde ya da doğrudan onkoloji merkezlerinde görev yapabilirler. Aynı zamanda akademik kariyerlerini sürdürerek eğitim ve araştırma görevlisi olarak da hizmet verebilirler.   

Radyasyon Onkolojisi Bölümü Hangi Hastalıklarla İlgilenir?

Radyasyon onkolojisi bölümü, insan vücudunda görülen tüm kanser hastalıklarının %70’inde etkin rol almaktadır. 

Ülkemizde radyoterapinin en sık kullanılan hastalıklar ise şu şekilde sıralanabilir:

  • Beyin TümörleriBeyin hücrelerinin kendilerini yenilemesi sırasında ortaya çıkan bu hastalık, her yaş grubundan insanda görülebilir. Mutasyona uğrayan hücreler bir araya gelerek kitle oluştururlar. Tümör adı verilen bu oluşum, iyi ya da kötü huylu olarak seyredebilir. Beyindeki konumu, hastalığın türü, yayılım gösterip göstermediği ve evresi gibi unsurlara bağlı olarak kemoterapi, onkolojik cerrahi ya da radyoterapi seçenekleriyle tedavi edilebilir. Özellikle geceleri yaygınlaşan baş ağrıları, kusma, mide bulantısı, bulanık ya da çift görme, denge kurarken güçlük çekme, hafızanın zayıflaması, kişilik bozukluklarının görülmesi, yürürken zorluk çekilmesi ve nöbet geçirilmesi gibi semptomlarla seyreden bir sağlık sorunudur.
  • Akciğer KanseriAkciğer dokusunda bulunan sağlıklı hücrelerin yapısal olarak bozulması ve kontrolsüz bir şekilde artık göstermesiyle meydana gelen bir hastalıktır. Hava kirliliğinin yoğun olması, tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı, sık geçirilen akciğer hastalıkları nedeniyle fonksiyon kayıplarının görülmesi ve genetik yatkınlık gibi faktörlere bağlı olarak tetiklenir. Nefes alıp verirken güçlük çekilmesi, kuru öksürük, göğüs ağrısı, çabuk yorulma, çok fazla balgam çıkarılması ve öksürürken ağızdan birkaç damladan daha fazla kan gelmesi gibi şikayetlere neden olur.
  • Baş-Boyun Kanserleri: Tiroid kanseri, dil kanseri, guatr kanseri ya da gırtlak kanseri gibi hastalıkları kapsar. Aynı zamanda ağız içi, tükürük bezleri, burun içi, boyun, geniz, yutak ve dudaklarda görülen tümöral oluşumlar da baş-boyun kanserleri grubunda değerlendirilmektedir. Kanserin görüldüğü bölge ve evresine bağlı olarak en uygun tedavi seçeneği belirlenir.
  • Ürogenital Sistem Tümörleri: Böbrekler, idrar yolu, testis torbası, idrar kesesi, testisler, idrar kanalı, penis ve prostat kanseri gibi hastalıkları kapsar. Tümörün yerleşim yeri ve büyüklüğüne bağlı olarak cerrahi operasyonlarla çıkarılması gerekebilir. Aksi halde organ fonksiyon kayıpları meydana gelebilir. Ardından radyoterapi ya da kemoterapi uygulamalarına başvurularak iyileşme sağlanır.
  • Sindirim Sistemi Kanserleri: Yemek borusu, yutak, karaciğer, mide, onikiparmak bağırsağı, ince bağırsak, pankreas, kolon ve safra kesesi kanserlerini kapsar. Kötü huylu kanser hücreleri hızlı bir yayılım göstererek diğer vücut sistemlerini de etkileyebilir. Bu nedenle diğer onkolojik tedavi seçenekleri ve radyoterapi işlemleri bir arada kullanılabilir.
  • Diğer Tümöral Oluşumlar: Cilt kanseri, kemik kanseri ve yumuşak doku kanserleri gibi hastalıklardır. Tutulumun görüldüğü dokular ve organlar, tümörün yeri, büyüklüğü, evresi ve etkilediği çevre dokulara bağlı olarak en uygun tedavi seçeneği değerlendirilir.

Radyasyon onkolojisi bölümünün ilgilendiği hastalıklar, onkologlar tarafından teşhis edilir. Radyasyon onkologları ise radyoterapi tedavisinin hangi dozda ve kaç seansta uygulanacağı gibi detayları belirler.

Aynı zamanda tedavi sürecinde ve sonrasında tümörlerde meydana gelen değişimler de radyasyon onkolojisi uzmanları tarafından takip edilmektedir.

Radyasyon Onkolojisi Ne Yapar? Radyoterapi Nasıl Yapılır?

Radyasyon onkolojisi bölümü, kanser hastalıkları karşısında ışın tedavisi (radyoterapi) uygulayarak iyileşme sağlamayı amaçlar. Uzun senelerdir sıkça başvurulan bu yöntem, dünya çapında görülen her 100 kanser vakasının 70’inde kullanılmaktadır. 

İyi huylu tümöral oluşumların cerrahi işlemlere ihtiyaç duyulmadan yok edilmesi ve kötü huylu tümörlerin tedavi edilmesinde etkili sonuçlar doğuran radyoterapi, birden fazla seansla uygulanabilir.

Radyoterapi tedavisi sırasında uygulama bölgesindeki sağlıklı hücreler de zarar görebilir. Ancak kanserli hücrelerden farklı olarak, bu hücreler kendilerini onarabilir ve yeniden sağlıklı bir hale bürünerek çoğalabilir. 

Bu sayede tedavi sonrasında kanserli hücreler vücuttan uzaklaştırılmış ve yerine sağlıklı hücreler geçmiş olur. Radyoterapi uygulamaları, PET/CT adı verilen tıbbi görüntüleme tekniği ile desteklenir. 

Böyleve radyoaktif maddelerin yardımıyla vücuttaki tüm metabolik değişimleri analiz etmek mümkün hale gelir. 

Radyoterapi seansı öncesinde hastanın tüm aksesuarlarını ve kıyafetlerini çıkararak hastane önlüğü giymesi gerekir. Ardından uygulama alanı çizgilerle belirlenir.

Hastanın genel sağlık durumuna ve bölgeye bağlı olarak yatarak ya da oturarak yapılabilir. Seanslar ortalama olarak 15-30 dakika kadar sürebilir. Bu sürenin yalnızca 1-5 dakikası boyunca radyasyon dozu aktarılır. 

Uygulama sırasında tıpkı röntgen çekimi gibi herhangi bir his oluşmaz. Gerek görülmesi halinde hastanın sabit bir pozisyonda kalabilmesi için maskeler, sabitleyiciler ya da vakumlu yataklar gibi aksesuarlardan yardım alınabilir. 

Radyoterapi tedavileri temelde iki farklı şekilde uygulanabilir:

  • Stereotaktik Radyocerrahisi: Kısaca SRC uygulaması ya da dahili radyoterapi olarak da bilinir. Belirlenen tümöral oluşumların üç boyutlu (3D) olarak koordine edilmesi ve bir seansta yüksek doz radyasyon verilmesi prensibine dayanır. Bu sayede kanserli hücrelerin çekirdekleri tek seansla tahrip edilir ve tümöral oluşumlar cerrahi işlemlere gerek duyulmadan vücuttan uzaklaştırılmış olur. Tıbbi görüntüleme tekniklerinden yardım alınarak uygulandığı için sağlıklı hücrelerin maruz kaldığı hasar seviyesi minimum seviyede olur.
  • Stereotaktik Radyoterapisi: SRT uygulaması ya da harici radyoterapi tedavisi adıyla da bilinir. Kanserli dokulara uygulanması planlanan radyasyon dozunun, 3 ila 4 seansta verilmesi prensibine dayanır. Dahili radyoterapiye oranla daha hassas bir işlem olduğu için korunan sağlıklı doku oranı daha yüksek olur.

Radyasyon onkolojisi bölümü tarafından uygulanacak olan yöntem kanserin türüne, evresine, yayılım gösterip göstermediğine, seyrine, vücutta sebep olduğu komplikasyonlara ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterir. 

Cerrahi yöntemler ya da kemoterapi gibi diğer tedavi seçenekleri ise onkologlar ve onkoloji cerrahları tarafından uygulanmaktadır. 

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın

Radyasyon onkolojisi, kanser hastalarına yüksek doz radyasyon tedavisi uygulayan tıp branşıdır.

makaleyi incele

Kolon kanseri, sindirim sisteminin son kısmı olan kolonda kanser oluşmasıdır. Tedavisi ise hastanın durumuna göre cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi olabilmektedir.

makaleyi incele

Lenfoma kanseri, lenfositlerin kontrolsüz artışıyla lenf sisteminde oluşan kanserdir. Erken teşhis edilip tedaviye başlanıldığında çoğu zaman tamamen iyileşme sağlanabilir.

makaleyi incele

Meme kanseri, göğüste yer alan hücrelerin aşırı ve kontrolsüz çoğalması ve yapısının bozulmasıyla oluşan bir kanser türüdür. Evresine uygun tedavi planı uygulanır ve asıl tedavi cerrahi tedavidir.

makaleyi incele

Midenin çeşitli bölgelerindeki dokuların kötü huylu tümörlerle karakterize olması sonucu ortaya çıkan bir kanser türü olup, tedavisinde cerrahi, radyasyon ve kemoterapi tedavi yöntemleri uygulanmaktadır.

makaleyi incele