Diş Eti Kanseri

diş eti kanseri; ağız bölgesinde tükürük bezlerinden başlayıp diş etlerine kadar tüm bölgeleri tutabilen kanserler olup hastanın durumuna göre tedavi uygulanmaktadır

Dişin etrafını sararak dişleri besleyen doku olan diş eti sağlıklı ise açık pembe renklidir ve normal şartlarda kanamaz. Diş eti sağlığı oldukça önemli olup ağız bakımının düzenli yapılması ile bakterilerin uzaklaştırılması sağlanmalıdır. Sağlığını kaybetmiş diş eti, dişin beslenmesini sağlayamaz ve diş sorunlarına da sebebiyet verir.   

Ağız bölgesinde tükürük bezlerinden başlayıp diş etlerine kadar tüm bölgeleri tutabilen kanserlere diş eti kanseri adı verilir. Bademcikler, ağız ve dudaklarda ortaya çıkabilen diş eti kanseri diğer kanserler gibi öldürücülüğü oldukça yüksek olup erkeklerde kadınlara oranla daha fazla ortaya çıkmaktadır. 

Diş Eti Kanseri Evreleri

Diş eti kanserinin erken evrede yakalanması önemli olup tedavi planı buna göre oluşturulur ve hastanın yasam suresi buna göre belli olur.

  • Evre 1 diş eti kanseri: tümör boyutu 2 cm ve daha az olup, lenf bezlerine yayılım yoktur.
  • Evre 2 diş eti kanseri: Hala lenf bezlerine yayılım yapmamış olan tümörün boyutu 2 ile 4 cm arasındadır.
  • Evre 3 diş eti kanseri: Tümör boyutu 4 cm’ den fazla olup lenf bezlerine yayılım yapmamıştır ya da lenf bezlerine yayılmış herhangi  boyuttaki bir tümör mevcuttur.
  • Evre 4 diş eti kanseri: Boyutu önemsiz olmakla birlikte lenf bezlerine, çevre dokulara ve diğer organlara yayılım yapmış tümör mevcuttur.

Diş Eti Kanseri Belirtileri

Diş eti kanseri sinsi ilerleyen ve genelde belirti vermeyen bir kanser türü olduğu için öldürücülüğü oldukça yüksek olabilir. Ortaya çıktığı bölgeye göre belirtiler verebilir. 

  • Ses tellerinde ses değişikliği: Kanser hücreleri ses tellerini tutması sonucu seste kısıklık, ses değişiklikleri, seslerde çatlama ortaya çıkabilir.
  • Diş etlerinde lekelenme: Kanser diş etlerini tuttuğu zaman diş etlerinde lökoplaki adı verilen beyaz lekeler ile eritrolökoplaki adı verilen kırmızı beyaz lekelenmeler ortaya çıkabilir.
  • Diş etinde sebepsiz kanama: Herhangi bir şekilde kanamaya sebep olacak durum olmamasına rağmen diş etinde kanama meydana gelebilir.
  • Dilde ve yanakta şişkinlik: Kanserin yayılması sonucu dilde ve yanakta şişkinlik ortaya çıkabilir. 
  • Dilde uyuşukluk hissi: Kansere bağlı kişilerde dilde uyuşma ortaya çıkabilir, hastalarda yutmada ve konuşmada zorlanma ortaya çıkabilir.
  • Dilin tat almaması: Dilde tat almaya yarayan hücrelerde hasarlanma meydana gelirse tat alamama sorunu ortaya çıkabilir.
  • Çiğneme ve yutkunmada güçlük çekme: Dil ve yanakta şişme, dilde uyuşmaya bağlı olarak kişiler çiğneme ve yutkunmada zorlanabilir.
  • Sıklıkla ağızda aftların çıkması: Ağızda ve diş etlerinde çıkan lekelenmelere ek olarak aft adı verilen ağız içi yaraları ortaya çıkabilir. 

Diş Eti Kanseri Nedenleri

Diş eti kanserinin üzerinde etkinliği kesin olarak kanıtlanmış neden sigara kullanımı olmakla birlikte, alkol de diş eti enfeksiyonlarında mücadele etmede olumsuz etkileri sebebi ile diş eti kanseri gelişiminde rol oynar. Ayrıca genetik faktörler, bağışıklık sistemi, beslenme şekli ve radyasyon masumiyeti gibi faktörler diş eti kanseri gelişiminde risk faktörleridir.

  • Tütün kullanımı: Sigara başta olmak üzere tütün ürünlerinin kullanımı diğer baş ve boyun kanserlerinde olduğu gibi diş eti kanserinde de etkilidir. 
  • Alkol kullanımı: Alkol kullanımı diş eti enfeksiyonlarında mücadele olumsuz etki oluşturarak diş eti kanserleri gelişimine zemin hazırlayabilir.
  • Genetik faktörler: Kanserlerde genetik faktörler oldukça önemli olup diş eti kanseri gelişiminde de genetik önemli bir yer tutar 
  • Bağışıklık sisteminin düşük olması: Bağışıklık sisteminin düşük olması birçok hastalığın gelişmesinde temel faktörlerden olup diş eti kanseri gelişiminde de rol oynar.
  • Beslenme şekli: Vitaminden fakir diyetler ve hijyenik olmayan beslenme koşulları sonucu diş eti kanseri gelişimine zemin oluşur. 
  • Radyasyona maruz kalma: Radyasyon maruziyeti hücreler üzerinde olumsuz etki yaparak hücrelerin kontrolsüz çoğalmasına ve diş eti kanseri gelişimine neden olabilir.
  • Ağız hijyeninin sağlanmaması: Ağız ve diş bakımını aksatan kişilerde diş eti kanseri gelişme riski daha çoktur.

Diş Eti Kanseri Teşhisi

Diş etlerinde lekelenme, dilde ve yanakta şişlik, dilde uyuşukluk, tat alamama gibi şikayetleri olan hastalar genelde diş hekimine başvururlar. Diş hekimi hasta öyküsü alarak şikayetlerin ne zaman başladığını, ek şikayet varlıklarını sorgular. Kanserden şüphe edilmesi durumunda aile öyküsünün sorgulanması da önemlidir. 

Diş eti kanserinin kesin tanısı kanser belirtisi olan bölgelerden alınan doku örneklerinden biyopsi yapılması olmakla birlikte bazı ek görüntüleme yöntemleri ile tümörün büyüklüğü, yeri tespit edilir ve komşu organlara sıçrayıp sıçramadığı tespit edilir. 

  • Bilgisayarlı tomografi (BT): Baş bölgesinin farklı acılardan görüntülemesi sağlanarak oluşturulan 3 boyutlu görüntüler ile tümörün yeri ve boyutunun daha net görüntülenmesi sağlanır.
  • Manyetik rezonans görüntüleme (MRG): Yumuşak dokuların görüntülenmesinde bilgisayarlı tomografiye üstünlük sağlayan manyetik rezonans görüntülemede de tümörün boyutu ve yerinin tespiti sağlanır.
  • Boyun Ultrasonografi (USG): Diş eti ve ağız kanserlerinin en sık yayılım yaptığı bölgelerden biri olan boyunun görüntülenmesine yarayan boyun ultrasonu ile boyun bölgesindeki tutulum bölgeleri görüntülenir.
  • Pozitron emisyon tomografisi (PET): Manyetik rezonans görüntüleme ve bilgisayarlı tomografi ile kullanılarak tümörün boyutu ve bölgesinin tespitinin sağlanmasına yarayan pozitron emisyon tomografisi vücudun diğer bölgelerindeki kanser odaklarının da tespit edilmesini sağlar. 
  • Göğüs direkt röntgen grafi: Akciğerlere yayılım meyli en çok olan kanserler arasında diş eti kanseri de olduğu için akciğere yayılım yapıp yapmadığını tespit etmek için göğüs röntgen grafi çekilir. 
  • BiyopsiDiş eti kanserinin kesin tanısı tümör üzerinden alınan doku örneğinin incelenmesi ile yapılan biyopsi ile konur.

Diş Eti Kanseri Tedavisi

Diş eti kanserinin tedavisi için standart bir uygulama yoktur. Hastanın yaşı, genel durumu, tümörün boyutu, tümörün bulunduğu bölge, yayılım yaptığı ek organ varlığı gibi durumlar değerlendirilerek hastaya özel tedavi planlaması yapılır. 

Diş eti kanserinin tedavisinde temel olarak radyoterapi, kemoterapi ve ikisinin kombinasyonları kullanılır. Tedavide öncelikli olarak diş eti kanseri oluşumuna sebep olan faktörlerin ortadan kaldırılması önemlidir. Sonraki aşamada eğer tedavisi mümkün olan erken evrede yakalanmış diş eti kanseri varsa tam tedavi sağlanması, tam tedavi mümkün değilse hastanın ömrünün olabildiğince uzatılmasına yönelik tedavi planlaması yapılır. 

Diş Eti Kanseri Tedavi Edilmezse

Diş eti kanserleri genel olarak tipik belirtiler vermediği için teşhisi geciken kanser türlerindendir. Diğer kanserler gibi diş eti kanserleri de tedavisiz kaldığı zaman diğer organlara da yayılım yaparak ölüme sebep olabilir. Diğer baş ve boyun kanserleri gibi ilk yayılım yaptığı organ akciğerler olduğu için hastalarda erken evrede yakalanmayan ve akciğerlere yayılım yapmış diş eti kanserleri hızlı ilerleme göstererek ölüme gider. 

Bu sebeple diş etinde kırmızı ya da beyaz lekeler varlığı, dilde ve yanaklarda şişlik, çiğneme ve yutkunmada güçlük gibi diş eti kanseri şüphesi oluşturan belirtiler varlığında ertelemeden en kısa sürede doktora gidilmesi gerekir.  

Diş Eti Kanseri İlaçları

Diş eti kanserinin tedavisinde temel olarak kullanılan yöntemlerden kemoterapide kemoterapi ilaçları kullanılır.

Bu ilaçlar arasında: 

  • Vinkristin
  • Daunoblastin
  • Kortizon
  • İdarubisin
  • Metotrexate kortizon
  • Siklofosfamid
  • L – asparajinaz
  • Mercaptopurin

Sayılabilir.

Diş Eti Kanseri Ameliyatı

Diş eti kanserinin tedavisinde esas olarak cerrahinin yeri yoktur. Ancak boyun bölgesine yayılım yapan diş eti kanserinin tedavisinde boyun diseksiyonu yapılır. Bu işlem esnasında boyundaki lenf bezlerinde kanser tutulumu mevcut ise ya da kanser yayılımı yapma ihtimali var ise bu bezler çıkarılır.

Hamilelikte Diş Eti Kanseri

Diş eti kanseri, kanser şüphesi oluşturan belirtiler veren bir kanser olmaması sebebi ile geç evrede yakalanabilir ya da tesadüfen saptanabilir. Hamilelik döneminde anne adayları radyasyon sebebi ile teşhis aşamasında kullanılan direkt röntgen grafi, bilgisayarlı tomografi gibi görüntüleme yöntemlerini kullanmak istemezler ancak bu yöntemlerin yaydığı radyasyon aslında bebeğe zarar verebilen radyasyon dozunun oldukça altındadır.

Hamilelerde tedavi amaçlı kullanılan radyoterapi sonrası doğan bebeklerde lösemi gelişme riski arttığı için tedavide öncelik olarak kemoterapi tercih edilmektedir. Kemoterapi ile tedavide ise gebelik haftası oldukça önemlidir. İlk 2 aylık dönemde uygulanan kemoterapi bebeklerde kalıcı hasarlara sebep olmaktadır ve bu süreçte tedavi ertelenebiliyorsa ertelenmelidir. 

Bebeklerde ve Çocuklarda Diş Eti Kanseri

Diş eti kanseri genelde 25 yaş altı kişilerde nadir görülmektedir. Ancak bebeklik ve çocukluk döneminde ortaya çıkan diş  eti kanserinin   öldürme hızı daha fazla olduğu için en kısa sürede  teşhis edilip tedaviye başlanması önemlidir. Bebeklik ve çocukluk döneminde diş eti kanseri şüphesi oluşturan belirtiler ortaya çıkması durumunda en kısa sürede doktora gidilmelidir. Yapılan görüntüleme yöntemleri ve biyopsi sonucunda diş eti kanseri teşhisi konduğu zaman kemoterapi ve radyoterapi ile tedavi planlaması yapılır. Kemoterapide ilaç dozları bebek ya da çocuğun yaşı ve kilosuna göre hesaplanarak uygulanır. Radyoterapide kullanılan doz da yetişkinlerden farklıdır.

Diş Eti Kanseri için Hangi Doktora Gidilmeli?

Diş etinde sorun yaşayan hastalar genelde diş hekimlerine başvururlar. Diş hekimleri yaptıkları incelemeler esnasında diş eti kanserinden şüphe ettikleri taktirde hastaları onkoloji bölümünde onkoloji uzmanına yönlendirirler. 

Diş eti kanseri teşhisi sonrası radyoterapi uygulaması için radyasyon onkolojisi bölümünde radyasyon onkolojisi uzmanı tedavi planlanması yapar.

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın