Kalp Kanseri

Kalp çevresinde tümörlerin ve urların, vücudun kalp bölgesinde kontrolsüz bir şekilde oluşması ile kalp kanseri hastalığı söz konusu hale gelecektir. Tümörlerin – urların cerrahi bir operasyon işlemi ile çıkarılması tercih edilmektedir.

Kalp Kanseri Nedir?

Kalp, virüslerin sebep olduğu ve viral enfeksiyon adı verilen hastalıklara ya da radyasyonlara daha az maruz kalan bir organdır ve kalp bölgesinde gerçekleşecek olan ya da gerçekleşmesi beklenen doku iyileşmeleri, diğer organlarda olduğunun aksine bir şekilde gerçekleşir. Buna rağmen kalpte kanser hastalığı oluşum gösterebilir ve yaşanabilir bir durumdur. Çünkü kalp diğer organlardan gelen kötü huylu tümörlere tutunabilir haldedir.

Kanser durumunda bir organ veyahut hücrede bulunan dokular düzensiz bir şekilde bölünerek çoğalır ve bununla birlikte ortaya kötü tümörler ya da urlar çıkar. Kontrolsüz bir şekilde gerçekleşen hücre bölünmesine tıp literatüründe Latince ismi ile “neoplazi” denir. Neoplazi, yeni hücrelerin oluşması halidir. Bu tümörlerin - urların, vücudun kalp bölgesinde kontrolsüz bir şekilde oluşması ile kalp kanseri hastalığı söz konusu hale gelecektir. herhangi bir bölümünde kontrolsüz bir şekilde oluşabilirler. Kalp kanserindeki tümörlerin - urların farklı türleri vardır. Bunları aşağıdaki şekilde listelemek mümkündür.

Kontrolsüz bir şekilde hücrelerin bölünmesi olayı iki farklı şekilde sınıflandırılabilir.

  1. Benign (ikincil) iyi huylu tümör/kalp kanserinin genel oluşum şeklidir ve genellikle ölüme neden olmazlar.
  2. Malign (birincil) kötü huylu tümör/sarkoma tipindedirler ve sıklıkla yumuşak dokular üzerinde oluşum gösterirler. Çok nadir bir şekilde görülseler de ölüme neden olma ihtimalleri göz ardı edilemeyecek kadar yüksektir. 

Kanser sözcüğü ile halk arasında malign – kötü huylu hücre oluşumunun düşünüldüğü gözlemlenmektedir. Ancak iyi ya da kötü huylu olarak oluşan her yeni hücre, her bölünme ile sayıca artacağından hata riski de yükselecektir. Aynı zamanda da her hücrenin mutasyona yani değişime uğraması ihtimaller arasındadır. Bu durum da bölünen her yeni hücrenin kansere neden olabileceğini gösterir.

Vücudun her bölgesinde, hücrelerin kontrolsüz bir şekilde bölünmesine ve de mutasyona uğramasına bağlı olarak oluşabilecek olan kanser hali ile kalbimizin daha nadir karşı karşıya gelmesinin sebebi ise kalpte bulunan hücrelerin bölünemez nitelikli, daha düz bir ifade ile az bölünebilir nitelikli oluşudur. Papiller fibroelastomalar – kalp kapakçıklarında sık bir şekilde görülür.

  1. Miksomalar atrium adı verilen kalp kulakçıklarında ve daha çok ileri yaşlarda görülür. İyi huyludur fakat istisnai durumlar söz konusu olabilir. 
  2. Rabdomiyosarkomlar kalp kaslarında görülür ve kötü huyludur.
  3. Sarkomlar kötü huyludur.
  4. Anjiosarkomlar damarların iç kısmında bulunan hücrelerden kaynaklıdır ve kötü huyludur.
  5. Primer kardiyak lenfoma kötü huyludur.
  6. Perikardiyal mezotelyoma kötü huyludur.
  7. Fibrom genellikle yeni doğan bebeklerde görülür. Hidrosefali, yarık dudak ve yarık damak gibi rahatsızlıklara eşlik eder fakat iyi huyludur.
  8. Rabdomiyom yenidoğanlarda oldukça sık bir şekilde görülen tümör türüdür ve çizgili kasalardan kaynaklanır fakat iyi huyludur.
  9. Mezotelyoma asbest adı verilen maddeyle temas ya da bu maddeye maruziyet halinde görülür. 
  10. Lenfoma kan kaynaklı tümördür. Başka bir ifade ile kan kanseri olarak tanımlanabilir.
  11. Lipom her yaş grubunda görülebilen ve yağ dokusu birikimlerinin neden olduğu tümör türüdür. İyi huyludur.
  12. Leiomyosarkom kalpteki düz kas hücrelerinden kaynaklanır ve kötü huyludur.
  13. Osteosarkom kemik üreten hücreler ile ilgilidir ve kötü huyludur.
  14. Paraganglioma kalbin taban kısmındaki sinirler ile ilgilidir. 
  15. Hemanjiom damarlardan kaynaklanan tümörlerdir.

Kalp Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Kan akımında görülen tıkanıklıklar – tıkanmalar: Kalp bölgesinde kansere yol açan tümör – ur kalp kapakçıklarından veyahut kalp odacıklarından herhangi birisine doğru büyüme gösterdiği takdirde kalbin içerisindeki kan akışı sekteye uğrayarak engellenebilir. Bu durumda ise görülebilecek olan belirtiler, tümörün konumuna göre değişiklik gösterebilir niteliktedir.

Ventrikül adı verilen kalp boşlukları içerisinde oluşan bir tümör; baş dönmesi, göğüs ağrısı, yorgunluk, nefes darlığı ve bayılma şeklinde belirtiler verebilir.

Atrium adı verilen kalp odacığı içerisinde oluşan bir tümör ise; hareketin artışına bağlı olarak efor sarf edilmesiyle birlikte görülen yorgunluk hissi ve nefes darlığı şeklinde belirtileri gösterebilir.

İletim problemleri: Kalbin iletim sistemi etrafında bulunan kaslar vardır. Bu kalp kasları içerisinde oluşum gösteren ve hızla büyüyen tümörler; kalbin aritmileri taklit edişini yani ritmik bir şekilde atışını ve de bu atıştaki düzen ile hızını etkileyebilir. Genellikle bu şekilde kalp bloğuna neden olurlar. Kalp bloğu ise; ventriküller adı verilen kalp boşlukları ve atrium adı verilen kalp odacıkları arasındaki iletim yolunun kapanması halidir. Bu durumda normal şartlar altında birlikte çalışan atrium ve ventriküller, kendi hızlarını kendileri belirlemeye başlarlar. İçinde bulunulan duruma göre bazen çok hızlı atan bir kalp atımı, bazen de çok yavaş neredeyse hissedilmeyen bir kalp atımı söz konusu olabilir.

Kalp hızının çok yavaş olması halinde bayılma hissi, baygınlık hali ya da yorgunluk söz konusu olabilir. Tam aksine kalp hızının çok hızlı olması halinde ise; ani kalp durması veyahut ventriküler fibrilasyon görülebilir.

Sistemik belirtiler – semptomlar: İnsan vücudunun sisteminden kaynaklı olarak görülebilecek nitelikteki bu belirtiler tıpkı bir enfeksiyon durumu gibi görülebilirler. Bunları basit bir şekilde yorgunluk, halsiz hissetme, ani kilo kaybı, yüksek ateş, titreme hali, eklem ağrıları, gece terlemeleri ve benzeri haller olarak nitelendirmek mümkündür.

Kardiyak tamponad ismi verilen ve hayati tehlike oluşturabilecek bir durum da sistemik belirtiler arasındadır. Kardiyak tamponad durumunda kalbin çevresinde sıvı birikimi söz konusudur ve bu sıvı birikimi kalp üzerinde ciddi bir baskı oluşturur. Bu baskı kalbin pompalayabileceği kanın miktarında değişikliklere neden olur ve buna bağlı olarak da nefes alıp verme esnasında nefes darlığı problemi yaşama, göğüs bölgesinde keskin ağrıların varlığı, uzanma esnasında nefes darlığı sorunu yaşama gibi durumlar yani belirtiler ortaya çıkar.

Kalp kası disfonksiyonu – (fonksiyon bozulması): Kalp bölgesinde oluşan veyahut metastazla sıçrayan tümörün kalp kası etrafında büyüyerek sertleşmesi sonucunda kalp kan pompalayamaz hale gelir ve bu durumda da kalp yetmezliği veya kardiyomiyopati (kalp yetmezliğine sebebiyet veren kalp kası bozulmaları) belirtileri görülebilir. Bu belirtiler; bacakların şişmesi, zayıflık, nefes darlığı, yorgunluk ve göğüs ağrısı şeklinde olabilir.

Embolus: Oluşan bir kan pıhtısı ya da bir tümör parçasının kırılması vücudun başka bir bölgesine kalpten geçebilir veya küçük bir atardamar üzerinde - içerisinde kalabilir. Bu durumda görülebilecek olan belirtiler emboli adı verilen şeyin tam olarak hangi noktada bittiği ile ilgilidir.

L embolisi (bacak veya kol üzerinde bir arterde); nabzın atmaması, ilgili bölgenin ağrıması ve soğuması şeklinde belirti gösterir.

Pulmoner emboli (akciğerde); düzensiz kalp atışı – ritmi, nefes darlığı ve şiddetli bir şekilde görülen keskin göğüs ağrısı şeklinde belirti gösterir.

Embolik stroke (beyinde); yüz bölgesinde eğilme, kelimelerin yazılı veya sözlü fark etmeksizin karıştırılması, kavrama ve idrak sorunları, vücudun herhangi bir bölgesinde felç hali şeklinde belirti gösterir.

Bunlara ek olarak;

  • günlük işleri yerine getirememe, gerekli eforu sarf edememe
  • vücudun özellikle üst kısımlarında görülen şişlik – ödem
  • düz bir şekilde sırt üstü pozisyonda yatamama hali
  • dokularda görülen sertleşmeler
  • nefes darlığı
  • kalp yetmezliği
  • bayılma atakları geçirme
  • karaciğer büyümesi
  • bacak bölgesinde görülen şişlik – ödem
  • karın bölgesinde görülen şişlik – ödem
  • yorgunluk hissi
  • çarpıntı hali
  • yüksek ateş
  • deri üzerinde görülen kırmızı nokta halindeki lekeler
  • hırıltı hali

Kalp Kanseri Nedenleri Nelerdir?

Bu konu ile ilgili olarak hekimler tarafından varılmış ortak bir karar bulunmamaktadır. Ancak genel olarak görülen nedenleri ya da başka bir tabirle tetikleyici etmenleri aşağıdaki gibidir.

  • Metastaz hali kanser hastalığının damar veya kalp aracılığı ile bir yerden başka bir yere sıçrayarak bulaşması halidir ve bu durum kalbin kanser hastalığından etkilenmesinin en önemli nedenidir. 
  • Genetik olarak görülen kanser sendromlarının varlığı
  • Genetik olarak ailede birkaç kişide farklı bölgelerde görülen tümör varlığı
  • Yaşın ilerlemesi bazı tümörler yaşa bağlı olarak da gelişim gösterebilirler.
  • Bağışıklık sisteminin güçlü olmayışı, zayıf bağışıklık sistemi varlığı
  • Akciğer zarındaki hasarlar.

Kalbe Yayılıp Metastaz Yapan Kanser Türleri Nelerdir?

Kalp kanseri genellikle tümörlerden kaynaklanıyor olsa da aşağıda listelenmiş haldeki kanser türleri sık bir şekilde metastaz halinde kalp kanserine yol açabilmektedirler. Bunlar;

  1. Akciğer kanseri
  2. Lösemi
  3. Lenfoma
  4. Cilt kanseri – melanom
  5. Böbrek kanseri
  6. Meme kanseri şeklindedir.

Kalp Kanseri Teşhisi

Kalp kanseri hastalığında kalp tümörlerinin teşhisi, genel olarak çok nadir görülmesine bağlı olarak ve de kalp hastalıkları ile belirtiler yönünden benzerlik göstermeleri hatta neredeyse aynı olmaları sebebiyle oldukça zordur denilebilir. Kalp kanserini teşhis etmek için uygulanmakta olan bazı testler mevcuttur. Bunlar;

  • MR (manyetik rezonans) tarama böylelikle daha detaylı görüntüler elde edilerek tümörün türünün belirlenmesi kolaylaştırılır.
  • Ekokardiyografi bir tür ses dinletisidir. Bu dinletide kalbin içerisinde bulunan yapının ve işlevin hareketli bir görüntüsü oluşturulur. En sık şekilde uygulanan teşhis yöntemidir ve tedavi sürecinde de özellikle yıllık takibin sağlanması için sıklıkla kullanılır. 
  • CT / BT taraması (computed tomography / bilgisayarlı tomografi) – böylelikle tümörlerin iyi ya da kötü huylu oldukları gözlemlenebilir.
  • Biyopsi genellikle çok tercih edilmeyen bir yöntemdir. Çünkü biyopsi sırasında izlenen prosedür, kanserli hücrelerin yayılmasına neden olabilir. 

Kalp Kanseri Tedavisi

Kalp kanseri hastalığının tedavisinde genellikle oluşmuş olan tümörlerin – urların cerrahi bir operasyon işlemi ile çıkarılması tercih edilmektedir. Bu yöntem daha çok birincil adı verilen yani malign türdeki tümörler için kullanılır.

Malign tümörler; hızlı bir şekilde büyüme gösterirler ve kalp bölgesindeki yapıları kontrol altına alırlar. Bu sebeple tedavileri de oldukça zordur. Bulunup tespit edilmeleri bile oldukça zordur ve cerrahi işlem uygulanamayacak hale gelebilirler. Radyasyon tedavisi ya da kemoterapi yöntemi görülen belirtileri iyileştirebilmek ve oluşmuş olan tümörün büyümesini engellemek için tercih edilebilir, fakat etkisi yok denecek kadar azdır.

Benign tümörler; tamamen çıkarılıp oldukları bölge temizlendiği takdirde tedavileri oldukça kolay bir şekilde yapılır. Genellikle kalp duvarlarının içerisinde olmayan kısmı çıkarılır. Ağır belirtiler göstermiyor ise; belirtilerin bu şekilde ortadan kaldırılması veya cerrahi müdahaleye gerek olmadan ekokardiyografi aracılığı ile takibinin sağlanması etkili bir yöntemdir.

Sekonder kalp kanserinde ise; metastaza bağlı olarak kanser diğer organlara yani vücudun başka kısımlarına da yayılım göstermeye başlamıştır. Cerrahi operasyon söz konusu değildir, etkili olmayacaktır. Radyasyon tedavisi ve kemoterapi uygulaması tercih edilebilir ancak bu süreç içerisinde palyatif bakım denilen yoğun bakım süreci gerekli ve önemlidir. Kalp bölgesinde perikardiyal efüzyon adı verilen birikintiler oluşur ise; bu sıvı haldeki birikintilerin bir iğne aracılığı ile minik bir cerrahi işlemle boşaltılması gerekecektir.

Kalp Kanseri Ameliyatı

Kalp kanseri hastalığının cerrahi operasyonlarında 3 farklı yöntem izlenmektedir.

  1. Robotik cerrahi minik kesiler açılarak özle bir robot yardımı ile gerçekleştirilen operasyonlardır. Göğüs kemiği üzerinde herhangi bir kesi açılmaz ve böylelikle iyileşme süreci oldukça kısadır. 
  2. Minimal invaziv kalp cerrahisi göğüs kemiği üzerinde herhangi bir kesi açılmadan kaburga bölgesinden minik kesiler açılması ile gerçekleştirilen kapalı türdeki operasyondur.
  3. Açık cerrahi büyük kesiler açılarak ve cerrahi aletler kullanılarak gerçekleştirilen operasyondur. Göğüs kemiği üzerinde kesi açılır ve bu yüzden de iyileşme süreci oldukça uzun ve sıkıntılıdır. 

Bebeklerde Kalp Hastalığı

Bebeklerin anne karnındaki embriyolojik gelişimi döneminde hücreler çok büyük bir hız ile bölünme gösterirler ve vücutta görev alacakları yerlere doğru dağılım gösterirler. Bu dağılım sırasında hatalar meydana gelir ve bu hatalar birikerek artar ise kalbin embriyolojik dönem esnasındaki gelişiminde tümörler – urlar meydana gelebilir.

Kalp Kanseri için Hangi Doktora Gidilir?

Kalp kanseri hastalığı için belirtileri kalp rahatsızlıklarını taklit edebilir nitelikte olduğundan öncelikle bir kalp ve damar hastalıkları uzmanı ile iletişime geçilmeli ve yaşanmakta olan sorunlar dile getirilmelidir. Bunu takiben hekiminizin uygun görmesi halinde ve yönlendirmesi dahilinde bir onkoloji uzmanı ile görüşülmesi gereklidir.

Her hastalıkta olduğu gibi kalp kanseri hastalığında da erken tanı oldukça önemlidir. Bu sebeple zaman kaybetmeden, belirtilerden bir veya birkaçı gözlemleniyorsa sağlık kuruluşuna mutlak suretle başvurulmalıdır.

Makaleyi faydalı buldun mu?
1
0
Makeleyi Paylaşın

Kalp Kanseri ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Kalp kanseri var mıdır?

Evet, kalp kanseri vardır. Sık görülen bir tür değildir ve genellikle başka bir kanser türünün metastazı sonucunda vücuda yayılımı söz konusu olabilir. Genellikle tıp literatüründe kardiyak tümör ismi ile yer almaktadır. Kanser hastalığının yaklaşık 200 civarı farklı türü bulunmaktadır ve kalp kanseri yani kardiyak tümör ya da kalp tümörü bunlar içerisindedir.

Dr. Murat Doğru