Böbrek Kanseri
Böbreklerdeki hücrelerin değişime uğraması ve kontrolsüzce büyümesi ile böbrek kanseri ortaya çıkar. Tedavisinde kanserin tipine, evresine göre tedavi seçenekleri değişir.
Böbrek Kanseri Nedir?
Böbrekler vücudumuzda boşaltımdan ve alyuvar üretimi, idrar üretimi ve kan basıncı kontrolü gibi birçok görevden sorumlu organlardır. Vücutta oluşan ve kana aktarılan zehirli maddeler böbrekler tarafından süzülerek idrar kanalları vasıtasıyla vücuttan dışarı atılır. Böbrek kanseri de böbrekteki hücrelerin değişip kontrolsüz büyümesiyle görülen hayatı tehdit eden ve erken teşhisin çok önemli olduğu bir hastalıktır.
Böbrek kanseri deyince akla ilk gelen böbrek hücreli karsinom olarak da adlandırılan kanserdir. Bu kanser tipi böbrekte görülen kanserlerin %85’ini oluşturmaktadır ve proksimal böbrek tübülleri denilen yapılardan kaynaklanmaktadır.
Böbreğin diğer kanserleri arasında en sık görülen kanser türü ürotelyal karsinomdur. Bu kanser türü böbrekte idrarın idrar kanallarıyla mesaneye gitmek üzere toplandığı yer olan renal pelvisten kaynaklanır. Böbrek kanserlerinin yüzde 10’unu oluşturan bu kanser türü mesane kanserleri gibi tedavi edilmektedir.
Böbrekte görülen bir başka kanser türü de sarkomlardır. Sarkomlar yumuşak doku kanserleridir. Böbreği çevreleyen bağ doku olan böbrek kapsülünden veya yağ dokulardan kaynaklanmaktadır. Daha çok cerrahi olarak tedavi edilen bu kanser türü tekrarlaması veya yayılması durumunda cerrahiye ek olarak kemoterapi ile tedavi edilir.
Wilms tümörü daha çok çocuklarda görülen bir böbrek kanseri türüdür. Böbrek kanserlerinin yüzde 1’ini oluşturan bu kanser türü hastalığın evresine göre cerrahi, kemoterapik ve radyoterapik yöntemlerle tedavi edilmektedir.
Böbreklerin bir başka kanseri de böbrek lenfomalarıdır. Vücuttaki diğer lenf bezlerinin de eş zamanlı büyüme göstermesi ile ilişkilendirilen bu kanseri türünün tedavisinde sıklıkla kemoterapi kullanılır.
Böbrek Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Böbrekler kanserleri erken evrede sıklıkla belirti göstermezler. Fizik muayenede de saptanmazlar. Hastalık ilerledikçe belirti göstermeye başlar. Farklı böbrek kanseri türleri bulunmasına rağmen böbrek kanserlerinin belirtileri benzerlik göstermektedir. Klasik triad olarak da adlandırılan ve böbrek kanserlerinde görülen en sık görülen üç belirti hematüri (idrarda kan görülmesi), bel ağrısı ve karında şişliktir. Fakat bu üçlü birlikte olarak böbrek kanseri olgularının yalnızca %15’inde görülmektedir.
İdrarda kan görülmesi genellikle böbrek kanserlerinde görülen ilk belirtidir. İdrarda kan görülmesi bir kere veya birden çok kez görülebilir. Bu yüzden idrarda kan saptanması durumunda ivedilikle doktor muayenesi önerilmektedir.
Bel ağrısı da böbrek kanserinde sık görülen belirtilerdendir. 40 yaş ve üzeri insanlarda en sık görülen belirtilerden olan bel ağrısı idrar yollarındaki taşlar, kas hastalıkları ve bel fıtığı gibi birçok farklı hastalıkta görülebilmektedir. Açıklanamayan ve birkaç günden uzun süren bel ağrısı olgularında böbrek kanseri araştırılmalıdır. Böbrek kanserinde görülen bel ağrısı da diğer birçok belirtide olduğu gibi ileri evrede fark edilebilmektedir.
Böbrek kanserleri bir şişlik ile de kendilerini gösterebilmektedirler. Erken evrelerde sıklıkla fark edilemeyen bu şişlikler karında veya belde görülebilmektedir. Bu tarz bir şişlik fark edildiğinde doktor başvurusunda bulunulmalıdır. Bu tarz şişlikler fizik muayene dışında ultrason, tomografi veya biyopsi gibi çeşitli yöntemlerle incelenirler.
Böbrek kanserlerinin diğer belirtileri arasında halsizlik, yorgunluk, iştah ve kilo kaybı bulunmaktadır. Bu belirtiler daha çok ilerlemiş böbrek kanserinde görülmektedir. Diğer onkolojik hastalıklarda da görülen bu belirtilerin fark edilmesi durumunda bir an önce bir doktora başvurulmalıdır.
Böbrek kanserlerinde görülen bir başka belirti de açıklanamayan ateştir. Herhangi bir enfeksiyonla veya iltihabi durumla ilişkilendirilemeyen ateş durumlarında kanser türleri araştırılmaktadır. Böbrek kanserlerinde görülen bu ateş genellikle intermittant türde yani gelip geçen bir gidişat seyreden türde bir ateştir.
Böbrek kanserinde görülen belirtilerden biri de kansızlıktır (anemi). Böbrek kanserlerinde saptanan hastaların yaklaşık beşte birinde kansızlık da izlenir. Böbrekler eritrosit (kırmızı kan hücresi-alyuvar) üretiminde rol alırlar. Kanser olgularında üretim sekteye uğramaktadır. Bu durum böbrek kanserinde görülen halsizliğe sebep olmakta ve kanser nedeniyle görülen halsizliğin şiddetini arttırmaktadır.
Böbrek Kanseri Nedenleri Nelerdir?
Kanserler hücrelerin DNA’sında gelişen bir mutasyon sonucu aşırı ve kontrolsüz büyümesiyle oluşmaktadır. Diğer birçok kanser türünde de olduğu gibi böbrek kanserlerinin de kesin olarak bir nedeni henüz bilinmese de yapılan araştırmalar sonucunda böbrek kanserleri çeşitli risk faktörleriyle güçlü bir şekilde ilişkilendirilmiştir.
Sigara birçok kanser türünün risk faktörüdür. İçerdiği karsinojenler nedeniyle hücrelerin DNA’sında mutasyonlara ve kansere sebep olmaktadır. Sigara içmenin böbrek kanseri ihtimalinin iki kat arttırdığı gösterilmiştir. Böbrek kanserlerinin yaklaşık yüzde 25’inin sebebinin sigara içmek olduğu düşünülmektedir.
Obezite de böbrek kanseri için risk faktörüdür. Özellikle aşırı yağlı tüketimle birlikte olan obezite böbrek kanserleri ile ilişkilendirilmiştir. Diğer birçok kanser türünde de olduğu gibi böbrek kanserlerinden korunmak için sağlıklı beslenme atılması gereken ilk adımlardandır.
Yüksek kan basıncı da böbrek kanserinin risk faktörleri arasında gösterilmiştir. Bu riskin yapılan araştırmalar sonucu yüksek tansiyon nedeniyle ilaç kullanan hastalarda da azalmadığı düşünülmektedir.
Kronik böbrek yetmezliği nedeniyle diyaliz tedavisi alıyor olmak da böbrek kanseri gelişimi için bir risk faktörüdür.
Böbrek kanseri çeşitli kimyasal maddelerle de ilişkilendirilmiştir. Bu maddeler arasında asbest, arsenik, çeşitli tarım ilaçları, trikloretilen ve kadmiyum bulunmaktadır.
İleri yaş da böbrek kanseri için bir risk faktörüdür. Böbrek kanserlerinin birçoğu 60-70 yaş arasında görülmektedir. Bunun bir istisnası yetişkinlerde nadiren görülen ve nefroblastom olarak da adlandırılan Wilms tümörüdür.
Böbrek kanseri gelişimi için bir diğer risk faktörü de bazı kalıtsal hastalıklar ve ailede böbrek kanseri görülmesidir. Bu durumlarda kanser gelişme riski artmış olarak gösterilmiştir. Fakat ailede kanser görülmesi kanser gelişeceğinin kesin bir sebebi olmayacağı gibi ailede böbrek kanseri görülmemesi bu kanserin gelişmeyeceği anlamına gelmemektedir.
Böbrek Kanseri Teşhisi
Böbrek kanserlerinin birçoğu başka bir hastalık araştırılırken tesadüfen saptanır. Bunun yanında böbrek kanserinden şüphelenilen hastalarda birtakım testler yapılır.
Bu testler arasında:
İdrar testi: Böbrek kanserlerinin en sık görülen belirtilerinden biri idrarda kan görülmesidir. İdrar testleri de idrarda kanın saptanmasında kullanılır. Bazı merkezlerde idrarda kanser hücrelerinin saptanmasına yönelik çalışmalar da yapılmaktadır.
Kan testleri: Böbrek kanserini kesin olarak saptayan bir kan testi henüz yoktur. Fakat böbrek kanseri ile ilişkilendirilen bazı durumların gösterilmesinde kullanılabilmektedir. Daha önce bahsedildiği üzere kansızlık böbrek kanserlerinde görülen bir bulgudur. Aynı zamanda bazı durumlarda böbreklerdeki kanserli hücreler vücutta alyuvar üretimini arttıran bir hormon salgılayarak alyuvarların aşırı miktarda artmasına da neden olabilir. Bunun yanında kanserin diğer organlara yayıldığını gösteren karaciğer enzimlerinin artması veya kalsiyum yüksekliği gibi durumlar da kan testlerinde saptanabilmektedir.
BT: Tomografi kanserlerin boyutu, şekli ve konumu hakkında bilgi verir. Bunun yanında kanserin vücuttaki herhangi bir bölgeye yayılıp yayılmadığının gösterilmesinde de kullanılabilmektedir. Görüntülemeden önce görüntünün daha net olması için kontrast maddeler de kullanılır. Bu kontrast maddeler böbreklere toksik etki gösterebilmektedir.
MR: Bu görüntüleme yöntemi daha çok kontrast maddelere alerjisi olanlarda, kontrast madde almak için böbrek fonksiyonları zayıf olanlarda, BT’nin net olarak gösteremediği bazı bölgelerin gösterilmesinde kullanılır.
Ultrason: Ultrason böbrekteki kitlelerin yapıları hakkında bilgi veren radyasyon içermeyen bir yöntemdir. Aynı zamanda biyopsi kararı verilirse biyopsi alırken de kullanılmaktadır.
Biyopsi: Diğer kanser türlerine kıyasla biyopsi böbrek kanserlerinde tanı için kesin olarak gerekli değildir. Görüntüleme testleri yeterli olmadığında kullanılmaktadır.
Böbrek Kanseri Tedavisi
Böbrek kanseri olgularındaki tedavi seçenekleri kanserin tipine, evresine, hastanın genel durumu ve eşlik eden hastalıklarına ve çeşitli muhtemel yan etiklere göre belirlenir.
Böbrek kanserlerinde en sık kullanılan tedavi yöntemi cerrahi yöntemlerdir. Daha çok kanser saptanan böbrek, etrafındaki bağ dokular ve böbrek üstü bezleri tamamen vücuttan alınmaktadır (radikal nefrektomi). Bu cerrahi klasik yöntemlerle, laparoskopik olarak veya robotik cerrahi yöntemiyle yapılabilmektedir. Bazı olgularda böbreğin sadece bir kısmı cerrahi olarak uzaklaştırılmaktadır (kısmi nefrektomi). Bu cerrahi sonucunda kalan böbrek çalışmaya devam ettiği için böbrek fonksiyonları kısmen daha iyi korunmaktadır. Fakat bu operasyon kanser böbreğin orta bölümünde ise, boyutu çok büyükse, aynı böbrekte birden fazla kanserli bölge olması durumunda veya kanser farklı bölgelere yayılma gösterdiyse yapılamamaktadır. Radikal nefrektomiye göre çok daha zorlu bir ameliyat olması nedeniyle sadece tecrübeli doktorlar tarafından uygulanmaktadır.
Böbrek kanserlerinin tedavisinde kullanılan bir diğer yöntem de Kriyoablasyon yöntemidir. Cerrahi dışında yapılan bu yöntemler daha çok cerrahinin yapılamadığı veya hastanın cerrahi operasyon istemediği durumlarda uygulanır. Bu yöntemde ciltten veya laparoskopi yoluyla kanserli hücrelere aşırı soğuk uygulanarak kanserli hücreler öldürülür.
RFA olarak da adlandırılan Radyofrekans ablasyon yönteminde ise ciltten ince bir iğne şeklindeki prob kanser hücrelerinde ulaşana dek sokularak bu hücrelere yüksek enerjili radyo dalgaları verilir. Bu tedavi daha çok lokal anestezi ile uygulanır.
Radyoterapi de bazı böbrek kanseri olgularında kullanılmaktadır. Daha çok tek böbreği olan hastalarda ve cerrahi operasyonu kaldıramayacak hastalarda tercih edilir. EBRT olarak da adlandırılan bu yöntemde vücut dışındaki bir kaynaktan vücuttaki kanserli hücrelere yüksek enerjili dalgalar yönlendirilerek kanserli hücreler öldürülür. Radyoterapi bazen kanserli hastaların şikayetlerinin azaltılmasında da tercih edilmektedir.
Kanser tedavisinde yukarıda bahsedilen yerel tedavilerin dışında bazı sistemik tedavi yöntemleri de kullanılmaktadır. Bu sistemik tedavilerin biri de hedeflendirilmiş ilaçlardır. Bu hedeflendirilmiş ilaçlar kemoterapiden farklıdır. Böbrek kanserlerinde de kullanılan bu yöntem kanser hücrelerinin azaltılmasında veya büyümenin yavaşlatılmasında kullanılır. Henüz kanserin tam olarak iyileştirildiğinde dair kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte araştırmalarda hastaların bu tedaviden yarar gördüğü gösterilmiştir. Bazen de bu hedeflendirilmiş ilaç yöntemi cerrahi sonrasında kanserin tekrardan ortaya çıkma ihtimalini (rekurrens) azaltmak için kullanılır. Bu tedavi yönteminde kullanılan ilaçlardan biri de Sunitinibdir. Bu ilaç kanser hücrelerinin beslenmesini ve çoğalmasını engeller.
Kanser tedavisinde kullanılan bir diğer yöntem de immünoterapidir. İmmünoterapi hastaların bağışıklık sisteminin güçlendirilerek kanserli hücreleri efektif bir şekilde öldürebilecek hale gelmesine yardımcı olan tedavi yöntemidir. Nivolumab immünoterapide kullanılan ilaçlardandır.
Kemoterapi de böbrek kanseri olgularında kullanılan bir diğer tedavi yöntemidir. Böbrek kanserleri kemoterapiye diğer kanser türlerine kıyasla daha az yanıt verir. Bu yüzden böbrek kanserlerindeki standart tedavi yöntemlerinden biri değildir. Diğer tedavi yöntemlerinden yanıt alınamaması durumunda veya onlarla birlikte olarak kullanılmaktadır. Böbreğin kanser türlerinden biri olan sarkomlarda kemoterapi diğer sarkomlarda olduğu gibi kullanılmaktadır. Saç dökülmesi, iştah kaybı, bulantı kusma, ishal, enfeksiyonlara yatkınlık ve halsizlik gibi yan etkileri bulunmaktadır.
Böbrek Kanseri Tedavi Edilmezse
Böbrek kanseri diğer kanser türlerinde de olduğu gibi tanı konulduktan sonra ivedilikle tedavi edilmelidir. Tedavinin gecikmesi durumunda kanser büyüyebilmekte ve diğer organlara yayılabilmektedir. Bu yüzden erken tanı ve erken tedavi böbrek kanserlerinde büyük bir önem arz etmektedir.
Böbrek Kanserine Ne İyi Gelir?
Kanser tedavisi sürerken yapılabilecek en önemli şeylerden biri sağlıklı bir diyettir. Alınan besinlerle kilo kaybı önlenir ve kanser nedeniyle oluşan güç kaybı bir ölçüde geri kazanılır.
Böbrek kanseri teşhisinden sonra sıvı alımı da büyük bir önem taşımaktadır. Sıvı tüketimi ne az ne de fazla olmalıdır. Alınması gereken sıvı miktarı hasta ve hastalığın evresine göre değişmekte ve bu yüzden bu konuda sadece sağlık çalışanlarından tavsiye alınmalıdır.
Böbrek Kanserine Ne İyi Gelmez?
Daha önce de bahsedildiği üzere obezite ile böbrek kanseri arasında kuvvetli bir ilişki olduğu saptanmıştır. Yüksek yağ içerikli besinlerin tüketilmesinden böbrek kanseri hastaları kaçınmalıdır.
Yağlı besinlerin yanında hazır gıdalar, aşırı tuzlu gıdalar, işlenmiş yiyecekler ve yüksek protein içerikli gıdalar da böbrek kanseri olan hastalara önerilmemektedir.
Sigara böbrek kanserinin en büyük sebeplerinden biridir. Sigara içenlerde içmeyenlere göre 2 kat daha fazla kanser vakası saptanmıştır. Bu yüzden hem tedavinin etkisinin arttırılması hem de kanserinin ilerlemesinin önüne geçilmesi için sigara tüketimi bir an önce bırakılmalıdır.
Böbrek Kanserinde Kullanılan İlaçlar
Böbrek kanserinde kullanılan ilaçlar arasında hedeflendirilmiş ilaçlar, kemoterapi ilaçları ve immünoterapi ilaçları bulunmaktadır.
Hedeflendirilmiş ilaçlar (hedef ilaçlar), her ne kadar henüz kanser olgularını tam olarak iyileştirdiği gösterilmemiş olsa da kanser tedavisinde her geçen gün daha sık kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçların kanserli hücreleri azalttığı ve büyümelerini yavaşlattığı gösterilmiştir. Sunitinib bu ilaç grubuna ait ilaçlardandır. Kanser hücrelerinin büyümesi için gerekli olan kan damarı ve büyümeyi hızlandıran proteinlerin oluşumunu engelleyerek etkisini gösterir. Günlük kullanılan tablet formunda bir ilaçtır. Görülen en sık yan etkiler bulantı, ishal, saç ve ciltte renk değişiklikleri ve oral aftlardır.
Böbrek kanserinde kullanılan medikal tedavilerden biri de immünoterapi ilaçlarıdır. Bu ilaçlar vücudun bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser hücrelerinin etkisiz hale getirilmesini kolaylaştırır. Nivolumab bu ilaç ailesinden PD-1 inhibitörleri denilen bir gruba dahil immünoterapi ilaçlarındandır. Bu ilaç özellikle hedeflendirilmiş ilaçların kullanımından sonra yeniden büyüme gösteren böbrek kanseri olgularında kullanılmaktadır. Yaşamı uzattığı gösterilmiştir.
Böbrek kanserlerinde her ne kadar etkinliği düşük olsa da kemoterapi ilaçları da kullanılmaktadır. Daha çok hedeflendirilmiş ilaçlar ve immünoterapi tedavilerinin etkisiz kalmasında tercih edilirler. Sisplatin, 5-florourasil ve gemcitabine gibi kemoterapi ilaçları böbrek kanserlerinde kullanılmaktadır. Saç kaybı, aftlar, iştahsızlık, bulantı, ishal, kabızlık, yorgunluk, kanamaya meyil ve enfeksiyonlara yatkınlık gibi yan etkileri bulunmaktadır. Bu yan etkilerin birçoğu tedaviden sonra kaybolmaktadır.
Böbrek Kanseri Ameliyatı
Daha önceden de bahsedildiği gibi böbrek kanserlerinde en sık başvurulan tedavi yöntemi cerrahi yöntemlerdir.
Kanserli böbreğin yanındaki dokularla birlikte tamamen alınması radikal nefrektomi olarak adlandırılmaktadır. Bu ameliyat açık olarak, laparoskopik yöntemlerle veya robotik cerrahi yöntemiyle yapılabilmektedir.
Parsiyel nefrektomi olarak adlandırılan operasyonda ise kanserli böbreğin sadece bir kısmı alınmaktadır. Bu her böbrek kanseri olgusunda yapılamamaktadır. Özellikle kanser böbreğin orta bölümünde ise, boyutu çok büyükse, aynı böbrekte birden fazla kanserli bölge olması durumunda veya kanser farklı bölgelere yayılma gösterdiyse radikal nefrektomi tercih edilmektedir.
Çocuklarda Böbrek Kanseri
Böbrek kanserleri her ne kadar daha çok 60-70 yaş arasında sık görülse de bazı böbrek kanseri türleri çocuklarda daha sık izlenmektedir.
Wilms Tümörü (nefroblastom) çocuklarda en sık görülen böbrek kanseri türüdür. Genellikle 5 yaş ve altı çocuklarda görülmektedir. Çocuklarda görülen kanserlerin yüzde 5’ini oluşturan bu kanser türü olgunlaşmamış böbrek hücrelerinden köken almaktadır. Karında şişlik, ateş, idrarda kan görülmesi, iştahsızlık ve yüksek kan basıncı gibi yetişkinlerde görülen böbrek kanserlerine benzer belirtiler gösterir. Bu kanser türü tek böbreği veya her iki böbreği birden etkileyebilmektedir. Kanserli hücrelerin türüne göre ve yayılımına göre evrelendirme yapılır. Evrelendirme yapıldıktan sonra uygun tedaviye hızlıca başlanır. Tedavide cerrahi yöntemlerin yanında kemoterapi ve radyoterapi kullanılmaktadır.
Bebeklerde Böbrek Kanseri
Bebeklik döneminde de bazı böbrek kanseri türleri görülebilmektedir. Bunlardan en sık görüleni Konjenital Mezoblastik Nefroma adı verilen bir kanser türüdür ve genellikle 0-3 aylık bebeklerde saptanmaktadır. Bu kanser türünde kanserli böbreğin alınması çok iyi sonuçlar vermekte ve radyoterapi ve kemoterapiye büyük oranda ihtiyaç duyulmamaktadır.
Böbrek Kanseri için Hangi Doktora Gidilir?
Böbrek kanseri saptanması durumunda hastalar Üroloji ve Onkoloji bölümlerine yönlendirilirler. Böbrek kanseri olguları sıklıkla multidisipliner olarak yani birden fazla branşın tedavisinde görev aldığı olgulardır.
Üroloji genitoüriner yolların(böbrekler, mesane, cinsel organlar, prostat ve testisler) hastalıkları ile ilgilenen cerrahi bir branştır. Üroonkolojist olarak da adlandırılan uzman doktorlar idrar yollarının kanserleri üzerine uzmanlaşmış ürologlardır.
Onkoloji bölümü ise genel olarak kanser olgularıyla ilgilenen bölümdür. Medikal onkologlar sistemik tedavilerle kanser olgularının tedavilerini üstlenirler. Radyasyon onkolojisi de kanser türlerinin radyoterapi ile tedavisinde rol alırlar.
Böbrek kanseri ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Böbrek Kanseri Öldürür Mü?
Diğer birçok kanser türünde de olduğu gibi böbrek kanseri ölümle sonuçlanabilmektedir. Böbrek kanseri sebebiyle olan ölümler hastanın genel durumuna, eşlik eden kronik hastalıklarına, böbrek kanserinin çeşidine ve evresine bağlıdır.
Böbrek Kanseri Kan Tahlilinde Çıkar Mı?
Böbrek kanserinin kan testleriyle kesin tanısı konulamamaktadır. Sadece böbrek kanserinden şüphelenilmesine sebep olabilmekte ve bilinen böbrek kanseri vakalarında diğer organlara yayılımın araştırılmasında kullanılmaktadır.
Böbrek Kanserinin Evreleri Nelerdir?
Böbrek kanserinin 4 evresi vardır. Bu evreler:
Evre I: Tümör çapı 7cm’den küçüktür ve böbrekten dışarı yayılım göstermemiştir.
Evre II: Tümör çapı 7cm’den büyüktür ve yine böbrekten dışarı yayılım göstermemiştir.. (5 yıllık sağkalım yüzde 74)
Evre III: Bu evrede böbrekteki tümör böbrek dışındaki çevre yapılara yayılma göstermiştir. (5 yıllık sağkalım yüzde 53)
Evre IV: Bu evrede kanser böbreğin dışındaki lenf benzlerine ve uzak organlara yayılmıştır. (5 yıllık sağkalım yüzde 8)
Bu Evrelerde 5 Yıllık Sağ Kalım Oranı Nasıldır?
Böbrek kanseri yaşam süresi değişkendir. Hastalığın evresine ve hatanın genel durumuna göre değişkenlik gösterir. Birinci evre böbrek kanserlerinde 5 yıllık sağ kalım oranı yüzde 81’dir.
İkinci evre böbrek kanserlerinde ise bu oran yüzde 74’tür
Böbrek kanserinin üçüncü evresinde bu oran yüzde 53 olarak saptanmıştır.
Evre 4 böbrek kanserinde sağ kalım yüzde 8’dir.
Böbrek Kanserleri Hangi Organlara Yayılma Gösterir? Akciğer ve Kemik Metastazı Olan Böbrek Kanserlerinin Evresi Nedir ve Sağ Kalım Nasıldır?
Böbrek kanseri daha çok akciğer ve kemiklere yayılma gösterir. Bu durumda böbrek kanserinin evresi 4’tür. Sağ kalım bu evrede yüzde 8 olmakla birlikte her geçen gün yeni tedavilerin de gelişmesiyle artmaktadır. Bu sağ kalım oranlarının sadece bir istatistik olduğu unutulmamalıdır.