Ayak Yanması

Ayak Yanması Nedir?

Ayak yanması, Grierson-Gopalan sendromu veya burning feet sendromu; ayakların özellikle taban bölgesinde ani başlayan, sıcaklık artışı hissidir. Sıcaklık artışı hissine ağrı, kızarıklık gibi belirtiler de eşlik edebilir, belirtiler ayağı aşıp diz altına kadar çıkabilir.

Ayakta sıcaklık hissinin altında bir sebep aranması için bireyin gerçekten çok sıcak bir ortamda bulunmaması, çok kalın bir çorap, ayakkabı giymemiş olması veya ortada ayakta güneş yanığı, sıcak su dökülmesi gibi bariz bir neden olmaması gerekir. Bu durumların varlığında her sağlıklı insanın ayağında yanma olabilir.

Ayak yanması oldukça sık görülen ve pek çok sebebe bağlı oluşabilecek bir durumdur. Genellikle orta yaşlı bireyler, özellikle geceleri ayak yanması şikayeti ile polikliniklere başvururken gençlerde hatta çocuklarda bile görülebilir.

Orta yaşlı bireylerde daha yaygın görülmesinin önemli bir sebebi de en sık ayak yanması yapan hastalıklardan birinin diyabet olmasıdır.

Teşhis bireyin ayak yanması şikayetiyle beraber diğer şikayetlerinin alınması, kronik hastalık varlığının araştırılması ve çeşitli tanı yöntemlerine başvurulmasıyla konur, buna göre de tedavi düzenlenir.

Ayak Yanması Belirtileri Nelerdir?

Altta yatan hastalığa bağlı olarak ayak yanmasına pek çok belirti eşlik edebilir.

Bunlardan en sık görülenler şunlardır:

• Ayakta kızarma, renk değişikliği
• Ayak sırtı, parmak uçları ve tabanında hatta bilek ve alt bacakta hissizlik, uyuşma
• Ayakta karıncalanma, iğne batması hissi
• Yere tam basamama, kaba adımlar atma
• Acı, ağrı veya huzursuzluk hissi
• Çorap ve kapalı ayakkabı giyememe, giyince hemen çıkarma isteği duyma
• Ayağı suya sokma veya yerden yükseğe kaldırma ihtiyacı

Ayak Yanması Nedenleri Nelerdir?

Ayak yanması, metabolik veya fiziksel kaynaklı olsa bile temel mekanizması nörolojiktir. Ayak yanmasına, periferik nöropati adı verilen bir tablo sebep olur. Nöropati, sinir hasarı, periferik ise vücudun merkezinden uzak olan, çevreye yayılan (uzuvlara giden) anlamına gelir.

Herhangi bir sebepten ortaya çıkabilen bu hasar duyu algılamakla görevli sinirlerin beyne yanlış sinyaller göndermesine neden olur.

Aslında ayakta yara, travma, yanık gibi gerçekten sıcaklık artışına sebep olabilecek hiçbir faktör yokken sinirler bir karışıklık sonucu bu hissi taşır ve neticede ayakta yanma hissi oluşur.

Nöropatiye ve buna bağlı olarak ayak yanmasına neden olabilecek problemler şunlardır:

• Diyabet: Tip 1 veya tip 2 diyabet nöropatinin toplumdaki en yaygın sebebidir. Burada temel mekanizma kan dolaşımındaki fazla şekerin sinir hücrelerini harap etmesidir. Hastalığın kontrollü seyrettiği, açlık kan şekerinin normal veya normale yakın olduğu hastalarda sinir hasarı daha nadir veya geç ortaya çıkar. Diyabetin yol açtığı sinir hasarı özellikle eldiven-çorap gibi eller ve ayakları sarar şekilde gelişir. Zaman içinde yavaş yavaş gelişir ve ilerleyicidir.
• Alkolizm: Kronik uzun süreli alkol kullanımı neticesinde sinirlerde hasarlanma meydana gelir ve ayakta yanma dahil pek çok belirti ortaya çıkar. Ayrıca alkolizm beslenme yeterliliğinin de önüne geçen bir durumdur. Uzun süreli alkoliklerin çoğunda çeşitli vitaminler (B₁ve B₁₂ başta olmak üzere) ve mineraller eksiktir, bu da ayak yanmasını arttıran bir faktördür.
• Vitamin eksiklikleri: Özellikle B₁₂ ve folik asit eksikliğinde nöropati ortaya çıkar. Bu vitaminler sinirlerin doğru çalışması ve beslenmesinden sorumludur. Uzun süreli eksikliklerinde özellikle periferik yani uzuvlara uzanan sinirlerde bozulma görülür, bu da ayak yanmasına yol açar. B₁₂, yalnızca hayvansal gıdalardan elde edilir ve mide emiliminde önemli bir rol oynar. Mide asidinin çok azaldığı hastalıklar, sıkı vegan beslenme şekli, yeterli kırmızı et tüketimi olmaması ve bağırsağın belirli bölümlerinin alındığı ameliyatlar neticesinde B₁₂ eksikliği görülebilir. Folat ise, B₁₂’nin doğru çalışmasını sağladığı için eksikliği sinir hasarına yol açar. Eksikliği genelde çok uzun süre epilepsi ilacı kullanan bireylerde ortaya çıkar, nadirdir. B₁ ve B₆ ise eksiklikleri oldukça nadir görülse de sinir hasarına yol açabilir. Özellikle B₁ kronik alkol kullanımında eksikliği görülen bir vitamindir.
• Hipotiroidi: Tiroit hormonları metabolizmanın düzgün çalışması için şarttır. Eksikliklerinde pek çok belirtiyle beraber ayak yanması da ortaya çıkabilir. Bunlardan bazıları halsizlik, solgunluk, uyku hali, saç dökülmesi, depresif ruh hali, ciltte incelme, kuruluk, kilo artışı gibi belirtilerdir.
• Tarsal tünel sendromu: Ayağa giden sinirlerin bir kısmı bilekte tarsal tünel adı verilen dar bir anatomik kanaldan geçer. Bu kanalda sıkışma meydana gelirse sinirlerin bir kısmı yanlış uyarılar vermeye başlayabilir. Genellikle ayakta yanmayla beraber karıncalanma, kaşınma, uyuşma, iğne batması veya ağrı da görülür.
  
• MS (Multiple skleroz): İnsanda özellikle uzuvlara giden periferik sinirlerin etrafı bir sinir kılıfı ile kaplıdır. Bu kılıf iletimin hızlanmasına yardımcı olur. MS ise, vücudun savunma hücrelerinin bilinmeyen bir sebeple kendi sinir kılıflarına saldırması sonucu ortaya çıkan bir nörolojik hastalıktır. Özellikle genç kadın hastalarda eller ve ayaklarda uyuşma, gıdıklanma, iğne batması veya sıcaklık artışı hissi ile kendini gösterir.
  
• Eritromelalji: Nadir görülen bir hastalık olan eritromelalji çeşitli tıbbi tablolara eşlik edebilir veya ilaç kullanımından kaynaklanır. Tipik olarak el ayak yanmasına ek olarak bu uzuvlarda şişme, kızarma ve şiddetli ağrı ile kendini gösterir. Ataklar halinde ortaya çıkar. Birkaç saat ile birkaç gün arası ataklar görülebilir.
• Romatizmal hastalıklar: Romatoid artrit, lupus, sjögren sendromu gibi romatizmal hastalıklar da sinir hasarlanmasına neden olarak ayakta yanma ortaya çıkarabilir.
  
• Kronik böbrek hastalığı/böbrek yetmezliği: Böbrek işlevini yerine getirmediği için süzemediği belli maddelerin (özellikle ürenin) kanda artışı ile sinir hasarlanmasına bağlı ayak yanması ortaya çıkabilir.
• Atlet ayağı (Tinea pedis): Dermatofit adı verilen bir grup mantarın ortaya çıkardığı enfeksiyon hastalığına halk arasında atlet ayağı denmektedir. Mantarlar vücudun nemli ve sıcak bölgelerinde ortaya çıkma eğilimindedirler. Uzun süre ayakkabı giymek durumunda kalan, çorap giymeyen veya yeterince emici doğru materyalden yapılmış çorapları tercih etmeyen bireylerde ayak terlemesi ve neticesinde bölgede nemlenme kaçınılmazdır. Ayak tabanı ve parmak aralarında yanma, karıncalanma, kaşıntı, kızarıklık görülmesi enfeksiyonun tipik özelliğidir.
• Kompleks bölgesel ağrı sendromu: Ayağa giden sinirlerin geçirilmiş operasyonlar veya travma neticesinde zarar gördüğü çok ciddi ağrıya ve bunun yanında güç kaybı, uyuşma, karıncalanma ve yanma hissine neden olan bir sendromdur.
• Lyme hastalığı: Lyme hastalığı, kene ısırması ile bulaşan bir hastalıktır. Ortaya çıkmasından seneler sonra MS benzeri belirtiler ortaya çıkardığı ve sinir hasarına neden olduğu bilinmektedir.
• Sarkoidoz: Vücutta çeşitli yapı ve organlarda bozuk yapıda proteinlerin çok miktarda birikmesiyle ortaya çıkan kronik bir hastalık olan sarkoidoz ayağa giden damar ve sinirlerin çalışmasını da etkileyebilir.
• Toksik madde veya ağır metal maruziyeti: Özellikle ağır sanayide kullanılan civa, kurşun, arsenik gibi toksik maddeler ve ağır metaller insan vücudu için oldukça toksiktir. Maruziyet süresi arttıkça ortaya çıkardıkları belirtiler de ağırlaşır. Sinir hasarına neden olarak el ve ayakta başlayan yanma, hissizlik, karıncalanma veya tik benzeri anlamsız hareketler ortaya çıkarabilirler. Sinir zararının yanı sıra, kansızlık, solunum güçlüğü, çeşitli kanserler gibi pek çok tıbbi tabloya zemin hazırlarlar.
• Kemoterapi ilaçları: En sık kanser olmak üzere birçok ciddi seyreden hastalığın tedavisinde kemoterapi ilaçlarına başvurulur. Bu ilaçlar bozuk hücreleri öldürmek amacıyla verildiğinden insanın sağlıklı hücrelerine de ister istemez zarar verir. Periferik nöropatiye en sık yol açan kemoterapi ajanları, vinkristin, vinblastin, paklitaksel, irinotekandır. Ayrıca metotreksat gibi bazı ilaçlar sinirlerin doğru çalışmasını sağlayan folik asit gibi vitaminleri azaltarak da sinir hasarına yol açabilir.
  
• Menopoz: Menopoz kadınların doğurganlık çağının sonlandığı ve pek çok hormonal değişimin yaşandığı doğal bir dönemdir. Özellikle ilk yıllarda çorap ve ayakkabıya tahammülsüzlük, yatınca ayak yanması veya gece yatarken ayak yanması menopozda görülebilir.
• Psikosomatik: Bazen altta yatan hiçbir sebep bulunmayan bireylerde de psikolojik strese ve kaygı artışına bağlı el ve ayaklarda yanma hissi oluşabilir. Geçici bir tablo olup bedensel bir açıklaması olmaması ve duygusal durumla ilişkili olması gerekir.
• Nedeni belirsiz (idiyopatik)

Ayak Yanması Teşhisi

Ayak yanması için başvurulması durumunda öncelikle hekim hastanın şikayetlerini detaylı olarak dinleyecek ve tıbbi öyküsünü alacaktır.

Tıbbi öykü içinde, şikayetlerin neler olduğu, ne zaman başladığı, ek hastalık varlığı, kullanılan ilaçlar, geçirilmiş operasyonlar, hastanın mesleği, aile geçmişindeki sinir hastalıkları gibi pek çok durum sorgulanır.

İkinci olarak hekim fizik muayene yapacaktır. Fizik muayenede cildin incelenmesi, güç muayenesi, nörolojik muayene gibi yöntemler kullanılır. Fizik muayenenin ardından gerekli görülürse ileri teşhis yöntemlerine başvurulabilir.

En sık kullanılan teşhis yöntemleri şunlardır:

• Kan tahlili: Vitamin-mineral düzeyleri, kan değerleri, kan şekeri, insülin ve tiroid hormonları ve böbrek fonksiyonlarını gösteren parametreler ölçülür ve değerlendirilir.
• Elektromiyografi (EMG) ve sinir iletimi çalışmaları: Elektromiyografi kaslara yerleştirilen alıcılarla (bazen cilt yüzeyine bağlanan şekilde bazen de iğne şeklinde alıcılar kullanılır) kasın elektriksel uyarıya yanıt verme düzeyini ölçen bir testtir. Sinir iletimi çalışmaları ise yine kasa yerleştirilen bir uyarı cihazı ila uygulanır. Sinir iletimi ve kasın tepkilerinin ne kadar sağlıklı olduğu bu yöntemle değerlendirilebilir.
• Röntgen ve MR: Anatomik problemlerden veya travmalardan şüpheleniliyorsa bu görüntüleme yöntemlerine de başvurulabilir.

Ayak Yanması Tedavisi

Ayak yanması altta yatan sebebe bağlı tedavi edilir. Altta yatan sebep bulunmalı ve mümkünse çözüme kavuşturulmalı, değilse de ilerlemeyi durduracak tedavilere başvurulmalıdır. Ayak yanmasına sıklıkla sebep olabilecek sorunların tedavisi şu şekilde özetlenebilir:

Diyabete bağlı ayak yanmasına ağrı eşlik ediyorsa gabapentin gibi sinir kaynaklı ağrılar için üretilmiş ilaçlar kullanılabilir. Genellikle nöropati diyabette geri dönüşlü değildir.

Fakat şeker kontrolünün sağlam yapılması durumunda ilerlemesi durdurulabilir. Diyete özen gösterilmesi, insülin dozu yetersizse yükseltilmesi, ilaç kullanılıyorsa düzenli ve doğru dozda alınması gerekir.

Alkolizme bağlı ayak yanmasının ilerlememesi için alkol bağımlılığı tedavi edilmeli vücutta oluşmuş vitamin eksiklikleri giderilmelidir.

B12, B6 veya folik asit eksikliğine bağlı ayak yanmasında vitamin eksiklikleri giderilmelidir. Eğer mide veya bağırsak kaynaklı B12 emilim eksikliği varsa enjeksiyonla giderilmesi gerekir. Bu hastalarda emilim bozuk olacağından hapların etkisi olmaz.

Hipotiroidi, en kolay tedavi edilebilen ayak yanması sebeplerinden biridir. Hap formunda tiroid hormonu içeren ilaçların kullanılması ile genelde sorun çözülür.

Tarsal tünel sendromuna bağlı sinir sıkışmaları için öncelikle uygun ayakkabı seçimi, bandaj gibi koruyucu uygulamalara başvurulur. Aynı zamanda yapılacak özel egzersizler de şikayetlerin hafiflemesine katkıda bulunur.

Ağrının eşlik ettiği ayak yanması varsa ilaçlar ve ağrı kesici enjeksiyonlardan (iğne) fayda görülür. Koruma, egzersiz ve ilaçlardan fayda görülmezse ufak bir operasyonla sinir sıkışması rahatlatılır.

MS’e bağlı ayak yanması ve daha pek çok şikayet kronik, kapsamlı bir tedavi gerektirir. MS seyri açısından öngörülemez ve sürprizli bir hastalıktır. Genelde tedavi sinir zararının ilerlemesini durdurmaya veya mevcut belirtileri hafifletmeye yöneliktir. İlaç tedavisi esastır.

Eritromelaljiye bağlı ayak yanmasında tedavide gabapentin gibi ağrı kesiciler ve düşük doz aspirin kullanılır.

Romatizmal hastalıklar ve sarkoidoza bağlı sinir hasarını ortadan kaldırmak veya ilerlemesini durdurmak öncelikle hastalıkların seyrinin iyileştirilmesi ile mümkün olur.

Genellikle bağışıklık sistemini baskılayan ve vücutta yangı cevabını önleyen (anti-inflamatuvar) ilaçlar bu amaçla kullanılır. Ağrı ve yürüyüş bozukluğu da ayak yanmasına eşlik ediyorsa bunlar için de gabapentin gibi ağrı kesiciler kullanılabilir.

Böbrek yetmezliğine bağlı oluşan ayak yanmasında ise sebep vücutta biriken üredir. Üre fazlalığı ve diğer mineral dengesizlikleri vücutta pek çok belirti oluşturur.

Tedavide en sık başvurulan yöntem diyaliz olup, son dönemlerde diyaliz yetersiz kalabilir. Böbrek yetmezliğinin kesin tedavisi böbrek naklidir.

Atlet ayağına bağlı ayak yanması, kaşınması, kızarması gibi belirtilerin giderilmesi enfeksiyonun ortadan kaldırılmasıyla mümkündür. Antifungal adı verilen mantar ilaçları ile tedavi sağlanır. Tekrarlamaması için ayak hijyenine dikkat edilmesi, uygun materyalden yapılmış çorap ve ayakkabı tercih edilmesi gerekir.

Kompleks bölgesel ağrı sendromuna bağlı ayak yanması, şiddetli ağrı ve hareket güçlüğü gibi ciddi belirtilerin ortadan kaldırılması oldukça kapsamlı bir tedavi gerektirir.

Tedavide fizyoterapi ve ağrı kesiciler temel faktörlerdir. Günlük hayatta sık kullanılan ağrı kesiciler genellikle bu kompleks bölgesel ağrı sendromunda yetersiz kalır. Morfin içeren kuvvetli ağrı kesicilere başvurulması gerekebilir.

Lyme hastalığına bağlı sinir hasarı ileri dönemlerde, hastalığın geçirilmesinden yıllar sonra ortaya çıktıysa tedavisi semptomlara yönelik olacaktır. Fakat erken dönemde ağızdan veya damardan alınan antibiyotiklerle tedavi edilir.

Toksik madde maruziyetine bağlı sinir hasarı durumunda ilk yapılması gereken daha fazla maruz kalmanın önüne geçilmesidir. Genellikle sinir hasarı geri döndürülemez, fakat ilerleyip fonksiyon kaybına neden olmasının önüne geçilebilir.

Kemoterapi ilaçlarına bağlı sinir hasarı durumunda teorik olarak yapılması gereken şey ilacın kesilmesidir. Fakat fayda-zarar dengesi gözetilmesi gerekirse kemoterapinin pek çok yan etkisine rağmen devam etmesi uygun görülür.

Ağrı gibi rahatsız edici belirtileri azaltıp hastanın yaşam konforunu iyileştirmeye yönelik tedaviler verilebilir.

Menopoza bağlı ayak yanması bir süre sonra kendiliğinden geçecektir. Doğal bir süreç olduğu için genelde tedaviye ihtiyaç duyulmaz. Fakat çok rahatsızlık veriyorsa hormon tedavileri ve çeşitli ilaçlarla sıcak basmalarının, sıcağa toleranssızlığın ve ayak yanmasının önüne geçilmesi mümkündür.

Ayak Yanması Tedavi Edilmezse

Ayak yanması genellikle nörolojik yani sinirlerin hasarlanmasına bağlı bir durum olduğu için tedavi edilmezse ilerlemesi kaçınılmazdır. Ayak tabanlarında başlayan yanma hissi zamanla yukarı doğru çıkar.

Ayrıca, eklenen belirtilerle beraber yürümek, ayakta durmak, ayakkabı-çorap giymek, sosyal hayatı sürdürmek eziyet haline gelebilir ve bireyin yaşam kalitesi ciddi derecede düşer. His kaybı eşlik ediyorsa bireyin araç kullanması da oldukça zorlaşır ve fonksiyon kaybı gelişir.

Ayak yanması daha pek çok belirtinin eşlik ettiği komplike bir tablonun bir parçası da olabilir. Bu durumda, mutlaka altta yatan sebep aydınlatılmalı, diğer belirtiler aranmalı ve teşhis konmalıdır.

Genellikle ayak yanmasına sebep olan hastalıklar kronik ve ilerleyicidir, tanıyı erken almak ve tedaviye erken başlamak bu açıdan çok önemlidir.

Gebelikte Ayak Yanması

Gebelikte ayak yanması sık karşılaşılan bir problemdir. Fakat genellikle ciddi bir soruna işaret etmez. Bireyde gebe kalmadan önce ayak yanması, uyuşması, hissizliği gibi belirtiler yoksa problemin gebelikten kaynaklandığı düşünülebilir. Gebelikten önce de belirtiler mevcutsa mutlaka bir nöroloğa başvurmak gerekir.

Gebelik kadın vücudunun çalışmasını çok ciddi şekilde değiştiren bir durumdur. Hormon dengesi başta olmak üzere pek çok organın fonksiyonları artar.

Kan hacmi ve kan hücrelerinin orantısı değiştiği için uzuvlara gereğinden fazla kan gelebilir. Bu durumda el ve ayaklarda sıcaklık hissi oluşabilir. Gebelik diyabeti ve hipotiroidi de gebelerde görülebilecek hormonal problemlerdir ve ayak yanmasına neden olabilirler.

Ayak yanması genelde gebelerde ilk 3 ay içinde ortaya, zamanla azalır, hafif düzeydedir ve doğumla geçer.

Eğer yanma fazla hareket etme, uygunsuz ayakkabı-çorap seçimi, ayak enfeksiyonları gibi belirli bir nedene dayanmıyorsa, rahatsızlık verecek düzeyde ise ve yanmaya uyuşukluk, hissizlik, karıncalanma, iğne batması gibi belirtiler eşlik ediyorsa hekime başvurulması gerekir.

Hafif düzeyde ayak yanması için gebeler ayak hijyenine dikkat ederek, ayaklarına ferahlatıcı spreyler sıkarak, soğutucu ayak pedleri kullanarak kendi kendine çözüm üretebilir.

Ayrıca sentetik olmayan pamuklu ve emici materyalden üretilmiş çorapların kullanılması, rahat ve eğer mevsim uygunsa açık ayakkabıların kullanılması önerilir. Ayrıca bir ilaç tedavisi verilmesine genelde gerek kalmaz, doğumun ardından yanma problemi kendi kendine geçecektir.

Çocuklarda Ayak Yanması

Çocuklarda ayak yanması sık olmasa da görülebilen bir durumdur. Belirtileri bakımından yetişkinlere göre değişiklik göstermez. Fakat sinir hasarı genelde zaman içinde oluşacağından pek çok ana sebep çocuklar için ayak yanmasına sebep olamaz.

Çocuklarda yetişkinlerden ayrılarak öne çıkan ayak yanması sebepleri şunlardır:

• Vitamin ve beslenme eksiklikleri: Özellikle B12, folik asit ve diğer B vitaminlerinin eksikliği sinir hasarına neden olarak ayak yanması yapabilir. Çocukların vegan beslenmesi, yeterli besine ulaşamaması, doğuştan gelen bağırsak anormallikleri ve geçirilmiş sindirim sistemi ameliyatları bu vitaminlerin eksikliğine sebep olabilir.
• Metabolik hastalıklar: Metabolik hastalıkları olan çocuklarda, vücudun doğal olarak kullandığı, dönüştürdüğü ve yıktığı çeşitli proteinler ve yapı taşı işlevi olan maddeler doğru şekilde kullanılmaz. Fazla miktarda yanlış organlarda depolanabilir, üretimleri durabilir veya vücuttan yararlanılmadan atılabilirler. Oldukça nadir görünseler de yüzlerce metabolik hastalık vardır ve çoğu genetiktir. Bu hastalıklarda pek çok belirtinin yanında sinir hasarı da görülebilir.
• Alerji ve kontakt dermatit: Çocuklarda ayakkabı, çorap, patik gibi eşyaların kumaşlarına veya boyalarına karşı alerjik reaksiyon gelişebilir. Özellikle besin alerjisi, alerjik rinit gibi problemleri de olan çocuklarda alerjiler daha yaygındır. Kontakt dermatit ise, alerjiden farklı olarak ciltte rahatsızlık oluşturup tahriş edici kimyasal maddelere karşı verilen bir tepkidir. Kalitesiz ve uygun olmayan yapıştırıcılar, ayakkabı tabanları, metal içeren sanayi tipi boyalar gibi pek çok materyal kontakt dermatit yapabilir ve neticede ayak yanması meydana gelebilir.
• Diyabet, alkolizm, uzun süreli ilaç kullanımı, romatolojik hastalıklar, toksik madde maruziyeti gibi sinir hasarı yaparak ayak yanması ortaya çıkaran sebepler çocuklarda yaşamın doğal seyrinde oldukça nadir görülür.

Ayak Yanması için Hangi Doktora Gidilir?

Ayakta yanma hissi için öncelikle Dahiliye (İç Hastalıkları) bölümüne başvurulması uygun olacaktır. Dahiliye, tıbbın en geniş alt dallarından biridir ve dahiliye uzmanı hekimler ayak yanmasının sebebini birçok ön tanı ile araştıracaktır.

Bunun yanı sıra, ayak yanmasının nörolojik bir problemden de kaynaklanması da yüksek bir ihtimaldir. Doğrudan Nörolojiye de başvurulabilir, nöroloji ayak yanması ve eşlik edebilecek belirtilerle alakalı olabilecek bir bölümdür.

Bilinen bir hastalığı olmayan veya diyabet, böbrek yetmezliği, hipotiroidi gibi kronik, ilerleyici hastalıkları olan bireylerin; ayaklarında aniden başlayan sıcaklık hissi gelişmesi, ayakkabı-çorap çıkarma ihtiyacı duyulması ve bunun bir kereden çok deneyimlenmiş olması halinde hekime başvurması gerekir.

Ayakta yanma hissine ek olarak, kaşıntı, karıncalanma, hissizlik, yere tam basamama gibi problemler de mevcutsa özellikle vakit kaybedilmemesi önerilir.