Bakır
Bakır, vücuttaki tüm dokularda bulunan mineraldir ve sinir hücrelerinin ve kırmızı kan hücrelerinin oluşmasında rol oynar, aynı zamanda bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için oldukça önemli bir elementtir.
Bakır Nedir?
Bakır, vücut enzimlerinin bileşiminde rol oynayan bir eser mineraldir. Vücuttaki tüm dokularda bulunan bu mineral, sinir hücrelerinin ve kırmızı kan hücrelerinin oluşmasında rol oynar, aynı zamanda bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için oldukça önemli bir elementtir. Vücudun enerji ve kolajen üretimine katkıda bulunurken, besinlerden gelen demirin emilebilmesi için de gereklidir.
Bakır vücut tarafından üretilmediğinden, doğal yolla alınarak bağırsaklar yoluyla emilir. Emilim aşamasında bir proteine bağlanır ve zararsız hale getirildikten sonra karaciğere taşınır. Karaciğer bakırın gerekli olan kısmını depolayıp geri kalan kısmının çoğunu apo seruloplazmin proteine bağladıktan sonra seruloplazmin enzimine dönüşür. Kandaki bakır miktarının yaklaşık %95’i seruloplazmin enziminde bağlı kalır. Fakat fazlalık olan bakır, karaciğer tarafından safraya atılarak bir miktarı dışkıyla bir miktarı da idrar yoluyla dışarı atılır.
Bakır Normal Değerleri Kaç Olmalı?
Bakır testi, genellikle bakır metabolizmasını etkilemekte olan bir genetik bozukluk olan Wilson hastalığının tanı ve teşhisinde uygulanan bir testtir. Wilson hastalığı karaciğer ve beyin gibi hayati organlarda bakır miktarının artması sonucu beliren kalıtsal bir hastalıktır. Bu hastalık çoğunlukla 5 ila 35 yaş arası kişilerde görülse de diğer yaş gruplarında da tespit edilebilir.
Vücutta bakır seviyelerinde eksiklik veya fazlalık nadiren görülse de normal referans aralığı 24 saatlik idrarda 3-35 µg/24 saat, spot idrarda ise 2-80 µg/L aralığındadır. Bununla birlikte bu test genellikle Wilson hastalığının tanı ve teşhisinde kullanılsa da bakır zehirlenmesi ve bakır metabolizmasının işleyişini engelleyen bir durumun varlığında da uygulanır.
Bakır Nasıl Ölçülür?
Vücutta bakır seviyelerinin ölçülmesi için bazı durumlarda kan testi veya karaciğer biyopsisi kullanılsa da, genellikle 24 saatlik idrar numunesiyle değerler belirlenir. 24 saatlik idrar testinde, 24 saat boyunca vücuttan atılan idrarın tamamı toplanarak özellikle soğuk zincirde saklanmalıdır. Bu süre zarfında toplanan idrar miktarının her damlası testin sonucu açısından çok önemlidir.
İdrar toplamaya başlarken sabah kalkıldığında ilk idrar tuvalete yapılır ve bir sonraki idrar toplanmaya başlanarak 24 saat boyunca devam edilir. 24 saat içinde toplanan idrar aynı gün içinde laboratuvara teslim edilmelidir. Özellikle test öncesi yüksek seviyelerde baryum alındığından test sonuçlarının yanlış çıkmasına neden olabilir. Bu nedenden dolayı baryum ile test uygulanmışsa idrarda bakır tahlili için en az 96 saat beklenmesi gerekir.
Hamilelikte Bakır Değerleri Nasıl Olmalı?
Hamilelik döneminde değişen metabolizma hızı ile birlikte serumdaki eser minerallerin seviyeleri de değişir. Dolayısıyla normal seviyelerin altında değerler çıkar. Hamilelikte bakır ihtiyacı artar ve bakırın yetersiz alımı, akciğer, deri, kemikler ve bağışıklık sistemi dahil olmak üzere gelişen doku ve organ sistemleri üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir. Tahmini ortalama bakır alımı, gebeliğin son üç aylık dönemindeki tahmini bakır gereksinimlerinden daha düşüktür. Ancak buna rağmen, herhangi bir hamile kadının, normal fetal büyüme ve gelişmeyi tehlikeye atacak kadar bakır eksikliği olduğuna dair bir kanıt yoktur. Bu nedenle doğum öncesi bakır takviyesi için herhangi bir öneride bulunulmamaktadır. Kabuklu yemişler gibi bakır içeriği yüksek gıdaların alımının artması ile seviyelerin normal düzeylere gelmesi hedeflenmektedir.
Yapılan çalışmalara göre hamile olmayan yetişkinler tarafından ortalama bakır alımı yaklaşık 1 mg/gün iken hamile kadınlar için 1,4 ila 1,8 mg/gündür.
Bebeklikte Bakır Değerleri Nasıl Olmalı?
Bakır eksikliği prematüre başta olmak üzere doğumdan itibaren bir yaşına kadar olan bebeklerde görülen bir durumdur. Mineral eksikliği genellikle anne sütü veya mama yerine inek sütüyle beslenen bebeklerde görülmektedir. İnek sütü oldukça düşük miktarlarda bakır içerdiğinden bir yaşın altındaki çocuklar bakır eksikliğinin karşılanması için anne sütü veya mama ile beslenmelidirler.
Beslenmenin yanında X kromozomu ile ilişkili olan Menkes sendromu, bebeklerin karaciğer ve beyinlerinde bakır eksikliğine yol açar. Bu hastalık hem kalıtsal hem de beynin bakırı metabolize etmesini etkilediğinden 6-8 haftalık olan bebeklerin beyin gelişimlerini olumsuz etkiler. Menkes hastalığına sahip olan bebekler 3 yaşından önce hayatlarını kaybedebilir. Ancak bazı durumlarda genetik mutasyonun oluştuğu bölgeye bağlı olarak, uygulanan enjeksiyon tedavileri bakır seviyelerinin düzeltilmesine yardımcı olabilir.
Bakır Eksikliği Nedenleri ve Hastalıkları Nelerdir?
Bakır, vücudun sağlıklı bir şekilde görevlerini yerine getirebilmesi için çok önemlidir. Bu yüzden kasların gelişiminde, dokuların yenilenmesinde ve iskelet sisteminin güçlenmesinde önemli bir rol oynar. Bunların yanı sıra deri, saç ve tırnak sağlığı açısından da oldukça önemlidir. Saçların veya tırnakların sağlıklı ve güçlü uzaması için bu minerale ihtiyaç duyulur.
Bakır eksikliği nadir görülen bir durum olsa da bazı hastalıklar ve nedenler seviyelerin düşmesine sebep olur. Özellikle bakır eksikliğinde doku hasarları meydana gelir. Bakır yetersizliğine sebep olan hastalıklar ve nedenler şu şekilde sıralanabilir:
- Kistik fibroz,
- Çölyak hastalığı,
- İnek sütü veya inek sütü formülleriyle beslenme,
- Nötropeni,
- Osteoporoz,
- Anemi,
- Menkes sendromu (gen bozukluğu),
- Doğumdan bir yaşına kadar olan ve prematüre bebeklerde,
- Kemik ve eklem bozuklukları,
- Deri pigmentasyonunda azalma,
- Nörolojik problemler,
- Kronik iskemik kalp hastalıkları,
- Wilson hastalığı,
- Bağırsak emilim bozuklukları,
- Nefrotik sendrom,
- Yanıklar,
- Protein malnutrisyonu (dengesiz gıda alımı),
- Beyinde anormal arter gelişimi,
- Beyaz kan hücrelerinin seviyelerinin düşmesi,
- Tiroid hastalıkları,
- Yüksek tansiyon,
- Yüksek kolesterol,
- Genetik problemler,
- Çok yüksek düzeylerde çinko ve C takviyesi alımı,
Bakır Eksikliği Belirtileri
Bakır minerali eksikliğinde birçok hastalıkla karşı karşıya kalmak mümkündür. Fakat karaciğerde depolandığı için eksikliğinden dolayı ortaya çıkan hastalıkların belirtileri yavaş yavaş açığa çıkar. Ayrıca bu durum, vücutta diğer mineral ve vitaminlerin emilmesini olumsuz etkileyerek birçok sorunun yaşanmasına neden olur. Bakır eksikliğinde birçok farklı şekilde hastalık ve rahatsızlıklar yaşandığı için belirtiler de hastalığa göre farklılık gösterir. En sık görülen belirtiler şu şekilde sıralanabilir
- Ödem,
- Saç dökülmesi veya kırık dolaşık saç yapısı,
- Uyuşukluk, halsizlik ve yorgunluk,
- İshal,
- İştahsızlık,
- Ciltte solgunluk ve yara,
- Nefes darlığı,
- Nöbet,
- Gelişme geriliği,
- Kansızlık,
- Vücut ısısında düşme,
- Kemiklerde zayıflık,
- Kalp ritim düzensizliği,
- Enfeksiyon
Bakır Eksikliği Tedavisi
Bakır eksikliğine neden olan hastalığın tanısı konulduktan sonra en uygun tedavi uygulanmalıdır. Acil müdahale edilmesini gerektiren bir bakır eksikliği söz konusu ise en çok tercih edilen yöntemler arasında bakır takviyesi veya bakır içeren vitaminler reçete edilmesi gelir. Bu takviyeler vücudun ihtiyaç duyduğu miktarda bakır alınmasını sağlar. Ayrıca bakır seviyeleri düşükse, uzman tarafından bakır bakımından zengin yiyeceklerin diyete eklenmesi önerilir.
Bakır Eksikliği Ne İyi Gelir?
Mineral bakır takviyeleri veya bakır içeren vitaminlerin yanında doğal olarak besin kaynaklarının da tüketilmesi gerekir. Vücudun bakır ihtiyacının karşılanması için bakır bakımından zengin besinler tüketilmelidir. Bu besinler arasında sarımsak brokoli ıspanak, zeytin, fesleğen, ceviz, pırasa, kakao, maydanoz lahana, keten tohumu, pancar, patlıcan, üzüm, frambuaz, bal kabağı ve kivi yer alır. Vücutta bakır seviyelerinin korunması ve yükseltilmesi için bakır bakımından zengin besinler tüketilmesi genelde yeterlidir.
Bakır Eksikliği Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Bakır minerali, vücutta en çok karaciğer, kalp, böbrek, beyin ve iskelet kaslarında bulunur. Dolayısıyla alımının çok az olması durumunda beyin faaliyetlerini ve vücudu olumsuz etkiler. Eksikliği tedavi edilmediğinde Wilson hastalığı, yüksek tansiyon veya yüksek kolesterol gibi hastalıklar meydana gelebilir. Eksikliği her ne kadar nadiren görülse de kardiyovasküler hastalıklar dahil birçok soruna neden olabilir. Bu yüzden normal seviyelerde olması gerekir.
Bakır Yüksekliği Nedenleri ve Hastalıklar Nelerdir?
Bakır yüksekliği idrarda normal seviyelerin üstünde çıkan bakır seviyesi ile karakterize bir durumdur. Bu durumun nedeni; beyin, karaciğer ve farklı organlarda bakır depolanmasına neden olan genetik bir hastalık olan Wilson hastalığı olabilirken farklı nedenleri de olabilir. Bakır seviyelerinin yüksek olmasının nedenleri ve hastalıkları şu şekilde sıralanabilir;
- Bazı ilaçlar,
- Biliyer siroz,
- Kronik aktif hepatit,
- Wilson hastalığı,
- Sarılık,
- Distoni (kas tonusu bozukluğu)
- Bazı kanser çeşitleri,
- İleri yaş,
- Enfeksiyonlar,
- İltihaplanma,
- Hamilelik,
- Lösemi,
- Tifo,
- Hodgkin hastalığı,
- Talasemi,
- Tiroid hastalıkları,
- Romatolojik hastalıklar,
- Malign tümörler,
- Renal diyaliz,
- Kurşun zehirlenmesi,
- Safra kanallarının tıkanmasına neden olan hastalıklar,
- Nefrotik sendrom
- Şelasyon tedavisi
- Östrojen tedavisi
- Çinko içeren vitaminlerin aşırı kullanımı
Bakır Yüksekliği Belirtileri
Bakır yüksekliği kendini bazı belirti ve semptomlarla gösterir, ancak bu kişiden kişiye değişebilir. Bu belirti ve semptomlar şu şekilde sıralanabilir;
- Anemi
- Mide bulantısı ve karın ağrısı,
- Yorgunluk ve halsizlik
- Davranış değişiklikleri,
- Titremeler,
- Yürüme veya yutkunma zorluğu,
- Üşüme,
- Kilo kaybı,
- Kaşıntı,
- Cilt sarılığı,
- Ödem,
- Kas krampları,
- Migren,
- Uykusuzluk,
- Depresyon,
- Görme problemleri,
- Ağızda metalik tat,
- Baş ağrısı,
Bakır Yüksekliği Tedavisi
Bakır yüksekliğinde altta yatan nedenin tanı ve teşhisinin ardından öncelikle bakırın fazlalığının vücuttan atılması sağlanmalıdır. Seviyeler normale döndükten sonra altta yatan nedenin tedavisine başlanabilir. Vücuttaki bakır fazlalığının atılması içinse bakırın bağlanarak vücuttan atılmasını sağlayan ilaçlarla tedavi yapılır. Sonrasında ise sağlanan normal değerlerin korunmasına yönelik tedavinin ikinci basamağına geçilir.
İkinci basamak tedavi ise çinko ve farklı ilaçların uygulandığı bir süreçtir ve bu süreç boyunca serumdaki bakır seviyeleri izlemeye alınır. Tedavi sürecinde ayrıca bakır seviyelerini düşürülmesine yönelik diyet uygulaması tavsiye edilir. Ayrıca karaciğer yetmezliği gibi sorunlardan kaynaklı bir durum varsa nakil gerekebilirken, tümör varlığında alınması gerekebilir. İlaçlardan kaynaklı bir yükselme söz konusu ise ilaçların değiştirilmesi veya dozun azaltılması gerekebilir.
Bakır Yüksekliğine Ne İyi Gelir?
Bakır yüksekliği tedavi edilirken bakır içeren yiyeceklerin tüketilmesi sınırlandırılmalıdır. Diyette sınırlandırılması gereken besinler arasında çikolata, kabuklu deniz ürünleri, fındık, mantar, karaciğer ve sakatatlar yanında kuruyemişler gelir. Ayrıca ev veya uzun süre kalınan işyeri ortamında bakır su veya doğalgaz boruları varsa değiştirilmeleri gerekebilir.
Bakır Yüksekliği Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Bakır yüksekliği nedenlerinin başında gelen Wilson hastalığının erken teşhisi sayesinde, bu hastalığın sebep olduğu nörolojik hasar ve karaciğer yetmezliği önlenebilir. Ayrıca bu hastalık kişinin yaşamı boyunca yönetmesi ve dikkat edilmesi gerekenlere hassasiyet gösterilmesi gereken bir hastalıktır. Bunun yanında bakır seviyelerinin yükselmesine neden olan altta yatan kanser gibi hastalıklar tedavi edilmediğinde ilerleyerek hayati tehdit oluşturabilir.