Kimyasal Gebelik

Kimyasal Gebelik Nedir?

Kimyasal gebelik; erkeğin sperm hücresi ile kadının yumurta hücresinin birleşmesini takiben, yumurta hücresinin beklenilen şekilde gelişme gösterememesi ve rahim içerisinde düzgün bir şekilde yerleşememesine bağlı olarak ortaya çıkan, embriyonun oluşumunun gerçekleşmediği ve ağrısız bir şekilde tıpkı adet oluyormuş gibi bir kanamayla dışarı atılan yani sonlanan bir düşük türüdür. Vücudun kendi kendine oluşan sağlıksız gebeliği sonlandırması durumudur.

Ağrısız ve operasyonsuz gerçekleştiği için “sessiz düşük” olarak da bilinmektedir. Günümüzde çoğu kadın kimyasal gebeliği yaşar, fakat fark etmeden bedeninde sonlanmış olur.

Bunlara ek olarak tıpkı sağlıklı gebelikte olduğu gibi, vücutta embriyo tarafından salgılanan ve Beta-HCG adıyla bilinen gebelik hormonunun pozitif değerde çıkmasına bağlı olarak, anne adayının kendisini gebe zannetmesi durumu söz konusudur ve sessiz düşük olarak gerçekleşen kimyasal gebelik kanamasını, yerleşme kanaması ile karıştırması da mümkündür.  

Kimyasal Gebelik Belirtileri Nelerdir?

Kimyasal gebelik durumunda normal bir gebelik söz konusu olmadığı için bir belirti görülmesi de oldukça nadir karşılaşılan bir durumdur. Adet kanamasının gecikmesi dışında herhangi bir mide bulantısı, baş dönmesi veya yorgunluk gibi sağlıklı gebeliğin erken belirtilerinden söz etmek mümkün değildir.

Bazı durumlarda hafif bir kanamaya bağlı olarak lekelenme veya hafif karın krampları görülebilir ama bu olasılık da çok düşüktür.

Kimyasal Gebelik Nedenleri Nelerdir?

Kimyasal gebelik standart ve tek bir nedene bağlı olarak gelişen bir sorun değildir. Kadın veya erkek kaynaklı bir sorun da değildir. Normal gebelikte “konsepsiyon” adı verilen ve erkeğin sperm hücresiyle kadının yumurta hücresinin birleşmesinden sonra, oluşan embriyo tarafından vücutta Beta-HCG adıyla bilinen gebelik hormonu salgılanmaktadır. Kimyasal gebelikte ise yine aynı şekilde salgılanan bu hormona ek olarak kendisiyle birlikte olması gereken gebelik kesesi görülmemektedir. Bunun nedeni konsepsiyon esnasında erkeğin sperm hücresiyle kadının yumurta hücresinin tam olarak düzgün bir birleşme gerçekleştirmemiş olmasıdır.

Bunlara ek olarak;

• Vücuda giren bir parazit olan “toksoplazma” enfeksiyonu,
• Bir bakterinin neden olduğu ve cinsel yolla bulaşan “klamidya” enfeksiyonu,
• “Sifiliz” ya da “frengi” adıyla bilinen ve genellikle ağız, dudak ve cinsel bölgeleri etkileyen, cinsel yolla bulaşan enfeksiyon,
• İleri yaşta geçirilen gebelik,
• Oluşacak olan bebekteki genetik anomaliler,
• Anne adayında enfeksiyona bağlı bir hastalık,
• Rahim için duvarında kist gibi oluşumların varlığı,
• Aşırı alkol ve sigara kullanımı,
• Düzgün olmayan yeme alışkanlıkları,
• Rahim içinde olması gereken “implantasyon” adıyla bilinen yerleşmenin rahim dışında gelişmesi,
• Anne adayının yumurta hücresinin sağlıksız bir hücre oluşu,
• Baba adayının sperm hücresinin sağlıksız bir hücre oluşu,
• Anne adayında genetik bir rahatsızlık,
• Baba adayında genetik bir rahatsızlık,
• Anne adayının hormon seviyelerinin normal düzeylerinin dışında seyrediyor olması,
• Tiroid hastalığı,
• Şeker hastalığı,
• Rahim duvarlarının beklenilen kalınlığının aksine ince olması,
• Zararlı kimyasallara maruz kalma durumu,
• Anne adayında kan pıhtılaşması durumu,
• Gebeliğin düzgün oluşmasını engelleyecek ilaçların daha önceden kullanılıyor olması durumu,
• Radyasyona aşırı maruz kalma durumu kimyasal gebelik nedenleri arasında gösterilebilir.

Kimyasal Gebelik Teşhisi

Kimyasal gebelik, oluşumu göz önünde tutularak fark edilemeyen bir düşük türüdür. Çünkü tıpkı normal gebelikte olduğu gibi Beta-HCG adıyla bilinen gebelik hormonunun, vücutta SAT olarak kısaltılan son regl tarihinin üzerinden 3 hafta geçmesiyle birlikte yükselmesi durumu söz konusudur. Yükselip yükselmediğine kanda gebelik testi veya idrarda gebelik testi uygulaması yaparak karar verilebilir.

Normalde Beta-HCG hormonunun yükselmesi gebelik göstergesi olarak kabul edilir. Beta-HCG hormonunun sağlıklı bir gebelik sürecinde her gün iki katına çıkarak düzenli bir artış göstermesi beklenir fakat kimyasal gebelik durumunda Beta-HCG hormonunda artışın aksine hızlı bir azalma söz konusu olacaktır. Bu durumda bir Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı tarafından yapılan vajinal ultrason uygulaması aracılığıyla, gebelik kesesinin veya plasentanın oluşmadığı ve bu sebeple de görülmediği anlaşılır.

Kimyasal Gebelik Kimlerde Görülür?

Kimyasal gebelik hemen hemen her anne adayında görülebilir. Tabi ki bunun tetikleyici faktörleri de olmalıdır. İleri yaşlarda görülen gebeliklerde daha sık olduğu düşünülse de; genellikle buna ek olarak vücudun normal hormon değerlerinin dışına çıkmasına neden olan Tiroid hastalığı, şeker hastalığı vesaire gibi hastalıkların oluşu da kimyasal gebelik ihtimalini artıran faktörlerdir.

Ayrıca;

• zararlı kimyasallara maruz kalınan çalışma ortamlarında bulunan kişilerde,
• radyasyona maruz kalınan çalışma ortamlarında bulunan veya günlük yaşantıda çok fazla radyasyona maruz kalan kişilerde,
• gebeliğin oluşumunu olumsuz yönde etkileyecek olan bazı ilaçları daha önceden kullanmakta olan kişilerde de kimyasal gebeliğin görülme ihtimali diğer anne adaylarına oranla daha fazladır denilebilir. 

Kimyasal Gebelik Ne Kadar Sürer?

Kimyasal gebelik; yaklaşık olarak 3 ila 4 gün arasında yaşanan kanama ile son bulacaktır. Bu kanama süresi kişinin adet döngüsündeki normal kanama süresine göre değişiklikler de gösterebilir. Ancak bir haftayı geçen bir kanama durumu ile karşılaşılırsa, mutlaka bir Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı ile görüşülmelidir.

Kimyasal Gebelik Nasıl Sonlanır?

Kimyasal gebeliğin sonlanmasında genellikle çok ağrılı bir süreç yaşanmaz ve ciddi bir kanama da görülmez. Bu sebeple kimyasal gebeliği yaşayan kimse, düşüğün gerçekleştiğini de anlamayabilir. Normal bir şekilde adet olduğunu veya adetinin bir süre geciktikten sonra gecikmeyle birlikte gerçekleştiğini düşünebilir.

Kimyasal gebelik durumunda herhangi bir cerrahi müdahaleye gerek duyulmaz fakat;

• bayılma, 
• baş dönmeleri, 
• güç kayıpları, 
• şiddetli vajinal kanamalar,
• şiddetli ağrılar söz konusu ise mutlaka bir Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanına başvurulmalıdır.

Kimyasal gebelikte genellikle adet döngüsü aynı ayı takiben normal düzenine girmektedir. Fakat çok çok nadir olmakla birlikte bazen aksi durumlar da söz konusu olabilir ve kanama gerçekleşmeyebilir. Kanama yaşanmazsa içinde bulunulan durum ile ilgili bir sıkıntı var demektir. Geç gelişen bir kese oluşumu, buna bağlı olarak kesenin veya plasentanın görüntülenememiş olması durumları da ihtimal dahilindedir. Bu sebeple bütün bunların tam olarak anlaşılması için yeniden Beta-HCG seviyesinin kanda ve idrarda ölçümü yapılmalı, vajinal ultrason ile yeni bir görüntüleme yapılmalı ve bunların sonucuna bağlı olarak da nihai karara ulaşıldıktan sonra; doktorunuzun uygun göreceği adet söktürücü gibi bir ilaç takviyesiyle kanamanın tamamlanması sağlanabilir.

Kimyasal Gebelik Sonrası Yeniden Hamilelik

Kimyasal gebelik tekrarlama ihtimali olan bir durumdur fakat bununla sık sık karşılaşılmaz. Genellikle kimyasal gebelik sonrası hamilelik için herhangi bir bekleme süresi olmaksızın yeni gebeliğin sağlıklı bir şekilde oluşması mümkündür. Çünkü günümüzde, kimyasal gebeliğin sonlanmasında yaşanan durum “düşük” olarak kabul edilmemektedir.

Kimyasal gebelik sürecini geçiren anne adayları, psikolojik olarak bu durumdan etkilenir ve stres içerisine girerler. Yalnız unutulmamalıdır ki kimyasal gebelik yaşıyor olmak, kısırlık adıyla bilinen “interfilite” durumunda olunduğu anlamına gelmemektedir. Bir kereden çok kimyasal gebelik öyküsü olan anne adayları da sağlıklı bir gebelik süreci geçirebilirler. Bunun oluşması için kimyasal gebelik kaynaklı ortaya çıkan stres olgusu dışında herhangi bir engel yoktur.

Yine de bütün ihtimalleri göz önüne alan doktorlarımız, kimyasal gebelik sonrası yumurtlama ve yeniden sağlıklı bir hamilelik süreci için bir adet döneminin geçirilmiş olmasını tavsiye etmektedirler. Bu süreç içerisinde rahim kendisini toparlayarak yeni döllenme ortamına hazır hale gelecektir. Kimyasal gebelik sonrası adet düzeni, herhangi bir değişikliğe uğramayacaktır. Bir sonraki adette gecikme gibi aksi bir durum gözlendiği takdirde alanında uzman bir doktor ile bu durum paylaşılmalıdır.

Kimyasal Gebeliği Önlemek için Yapılması Gerekenler

Bu konu ile ilgili olarak izlenmesi gereken bir tedavi yolu bulunmamaktadır. Her kadın belirli bir yaşa geldikten sonra düzenli olarak bir Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı ile görüşmeli, böylelikle bedeninde gebelik durumunu olumsuz yönde etkileyecek bir durum olup olmadığını tespit ettirmelidir. Bunun sonucunda eğer tiroid hastalığı, şeker hastalığı, kan pıhtılaşması gibi sorunlar ortaya çıkarsa; bunların tedavisi için alanında uzman doktorlar ile görüşerek bedenini gebeliğe hazır duruma getirmelidir. Folik asit kullanımı buna örnek olarak gösterilebilir.

Üst üste yaşanan 3 kimyasal gebelik söz konusuysa mutlaka bunların altında yatan nedenlerin araştırılması için bir Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı ile görüşülmesi ve tedavi yöntemlerinin belirlenmesi gerekmektedir.

Tedavisi Sırasında Kimyasal Gebelik

Tüp bebek tedavisi sırasında, anne adayının yumurta hücresi ile baba adayının sperm hücresi normal birleşmeyi gerçekleştiremeyip sağlıklı döllenmeyi oluşturamadığı için; bu işlem laboratuvar ortamında ve uzmanlar tarafından gerçekleştirilir. Tedavi sürecinin amacı, düzgün döllenen sağlıklı embriyoyu anne rahmine yerleştirmek ve orada gelişimini tamamlamasını sağlamaktır.

Bu tedavi süreci sonrasında kimyasal gebeliğin oluşabilmesi için tek neden; iki hücrenin düzgün bir şekilde birleştirilememiş olması ve bununla birlikte de doğru döllenmenin gerçekleştirilememiş olması durumudur.

Böylesi bir durumla karşılaşmamak adına; tüp bebek tedavisi, yetkinliğini ilgili kurumlardan almış ve uzmanlaşmış kişiler tarafından ve bu kişilerin olduğu kliniklerde yapılmalıdır.

Kimyasal Gebelik için Hangi Doktora Gidilir?

Kimyasal gebelik genellikle her anne adayı tarafından yaşanan fakat fark bile edilmeden sonlanan bir düşük türüdür. Anne adayı bunu fark ederse, doktoru ile görüşerek herhangi bir sorun olup olmadığını kontrol ettirebilir.

Bu düşük türü anne adayında birden çok kez tekrar edebilir. Ancak üç veya daha fazla kere üst üste kimyasal gebelik yaşandıysa; bunun altında yatan nedenlerin tespiti için muhakkak bir Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı ile görüşülmeli ve Jinekoloji Polikliniğe gidilmelidir.