Kırım Kongo Kanamalı Ateşi
Kırım kongo kanamalı ateşi, hayvandan insana bulaşan ve tedavi edilmediğinde ölümle sonuçlanabilen virüs kaynaklı bir hastalıktır. Tedavisi; ilaç ve destek tedavi yöntemleridir.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı Nedir?
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı, yüksek ateş ile birlikte vücudun çeşitli bölgelerinde (diş etleri, balgam, mide içeriği, karın boşluğu, idrar, dışkı vs.) kanama ile seyreden virüs kaynaklı bir hastalıktır. Toplumda genellikle pek sık olmasa da özellikle fazla görülen ülkelerde sıklığı daha çok olan bir hastalıktır.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ciddiye alınması gereken bir hastalıktır. Kişide, tedavi edilmediği durumda ölümle sonuçlanabilmektedir.
Hastalık, 12. Yüzyılda Tacikistan’da kanama ile seyreden bir sendrom olarak tanımlanmıştır. Klinik olarak ilk kez 1.Dünya savaşı sırasında Kırım’da Nazi işgalinden kurtulan köylülere yardım eden Sovyet askerlerinde görülmüştür. Hastalık ortalama 200 kişiyi etkilemiştir. Kırım Kanamalı Ateşi olarak bilinmiştir. Daha sonra Kongo’da ateşli bir hastada aynı virüs tespit edilince Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı olarak adlandırılmıştır.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı Nedenleri Nelerdir?
Kırım Kongo kanamalı ateşi hastalığı insanlara, hayvanlardan tesadüfi olarak bulaşır. Mikrobik kökenli olan bu hastalıkta etken, bir virüstür. Etken olan virüs hayvanlarda hastalık oluşturmaz.
Virüs insanlara;
- Kırım kongo kenelerin ısırmasıyla,
- Virüsü taşıyan hayvanların (sığır, dana, inek, koyun vs.) kesilmesi ile kan ve dokuya temas edilmesi ile,
- Hastadan başka bir hastaya, hastane araç gereçleri aracılığıyla,
- Gebe anneden bebeğe göbek kordonu yoluyla bulaş olabilmektedir.
Ülkemizde Kırım Kongo kanamalı ateşi hastalığının yoğunlukta görüldüğü, endemik diyebileceğimiz şehirlerimiz bulunmaktadır. Bunlar; Tokat, Yozgat, Sivas, Erzurum, Erzincan, Gümüşhane, Bayburt, Amasya, Çorum, Çankırı gibi şehirlerimizdir. Ülkemizde görülen olguların meslek grupları olarak büyük bir kısmını çiftçiler oluşturmaktadır. Hayvancılıkla uğraşanlar, mezbaha çalışanları, veteriner hekimler, laboratuvar çalışanları, sağlık personelleri, askerler ve hasta yakınları da bulaş açısından risk grubunda bulunmaktadırlar. Hasta olarak başvuranların çoğunda kene ısırığı hikayesi mevcuttur.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Virüsün vücuda girdiği her durumda hastalık oluşmamaktadır. Kırım Kongo kanmalı ateşi hastalığı etkeni virüsü ile karşılaşan insanlarda hastalık oluşma olasılığı %20 olarak hesaplanmıştır.
Kırım Kongo kanamalı ateşi belirtiler yönünden dört dönemden oluşmaktadır:
İnkübasyon (kuluçka) dönemi: Virüsün vücuda girdikten sonra hastalık oluşturuncaya kadar geçen sessiz dönemdir. Bu dönemde hastalık belirtileri görülmez. Bu dönem, genellikle 1-9 gün arasında görülmektedir. Kuluçka döneminin süresi, virüsün vücuda giriş yerine bağlı olarak değişebilir. Örneğin; kan yoluyla geçişlerde bu süre daha da kısalmaktadır. Kene ısırığı yoluyla 3 gün sonra en fazla 9 gün içinde bu dönem tamamlanmaktadır.
Prehemorajik (kanama öncesi) dönem: Ani başlayan ateş ile baş ağrısı bulantı halsizlik gibi diğer belirtilerin görülmeye başlandığı dönemdir. Bu dönem de genel olarak 1-7 gün arasında görülmektedir.
Hemorajik (kanama) dönem: Bu dönemde, gözlerde kızarma veya kanama, vücudun çeşitli bölgelerinde kanama odakları, kanlı mide içeriği, kanlı balgam gibi kanama bulguları görülür. Ani başlar ve kısa sürer. Bu dönem genelde 2-3 gün sürer.
Konvelesan (iyileşme) dönemi: Tedavi uygulanan ve hastalığı atlatabilen kişilerde, hastalığın başlangıcında 10-20 gün sonra başlar. Taşikardi (kalp atım hızının artması), bradikardi (kalp atım hızının yavaşlaması, bilinç bozukluğu, hafıza kaybı, hipotansiyon (tansiyon düşüklüğü) görülebilmektedir. Fakat ülkemizde görülen olgularda bu belirtiler görülmemiştir.
Hastalık meydana geldiğinde yaşanan belirtiler:
- Bulantı, kusma
- Halsizlik, kas ağrıları, uykuya meyil
- Ateş (ani başlar, genelde 39°-41° arasında seyreder.) Üşüme, titreme
- Baş ağrısı
- Kanamalar. Gözlerde kanama veya kızarıklık, vücudun çeşitli bölgelerinde kanama alanları, tükürükte, idrarda dışkıda, mide içeriğinde, balgamda kan görülebilir.
- Karaciğerde büyüme meydana gelebilmektedir.
- Gözlerde ve vücutta sarılık görülebilmektedir.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı Teşhisi
Semptomların (belirti) görülmesi ile birlikte hastalığı düşündürecek risk faktörlerinin bulunmasıyla Kırım Kongo kanamalı ateşi hastalığından şüphelenmek gerekir. Daha önce de belirttiğimiz gibi risk faktörleri; kene ısırması, hayvan teması, endemik bölgede yaşamak veya endemik bölgeye seyahat etmiş olmak, riskli mesleklerde (çiftçilik, hayvancılık, veteriner hekimlik, kasaplık vs.) çalışmak, ormanlık veya kırsal alanlarda piknik yapmak veya bulunmak gibi durumlardır. Doktor tarafından yapılan ayrıntılı ve iyi bir fizik muayene ile hasta veya hasta yakınlarından aldığı hikâye sonrasındaki şüphesi doğrultusunda çeşitli tetkikler yapılmaktadır.
Bu tetkikler; laboratuvar tetkikleri, ultrason, ateş, tansiyon ve nabız ölçümleridir. Laboratuvarda yapılan kan tahlil çalışmalarında; kanamaya meyil (trombosit düşüklüğü, kanama zamanında uzama, PTZ, APTT VE INR uzaması), enfeksiyon belirteçlerinin (CRP, Eritrosit Sedimantasyon Hızı) yüksekliği, karaciğer enzim değerlerinin (ALT, AST, GGT vs.) yüksekliği tanıyı destekleyen bulgulardır. Görüntüleme yöntemi olarak da Batın USG’ de (karın ultrason) karaciğerin ve dalağın büyüdüğü tespit edilebilir. Laboratuvarda yapılan kültür çalışmalarında; kan, vücut sıvıları ve doku örneklerinde direkt olarak virüsün tespit edilmesi ile teşhis konur.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı Tedavisi
Kırım Kongo kanamalı ateşi hastalığı tedavisinde ilaç tedavisi ve destek tedavisi uygulanır. İlaç tedavisinde genel olarak bağışıklık sistemini arttırıcı ilaçlar kullanılır. Destek tedavisi; belirtilere yönelik belirtileri gidermek amacıyla yapılan tedavi yöntemidir. Örneğin; kan değerlerinde bariz bir düşüş var ise kan ve kan ürünlerinin hastaya takviye edilmesi, intravenöz (damar yolu) sıvı desteği gibi tedaviler uygulanılmaktadır.
Bu tedaviler uzman bir hekimin denetimi altında, uzman doktorun belirlediği sürede ve dozda uygulanmalıdır.
Kırım Kongo kanamalı ateşi hastalığı için ülkemizde henüz aşı tedavisi uygulanılmamaktadır. Fakat aşı çalışmaları sürdürülmektedir. Türkiye’de aşı çalışmaları konusunda büyük ilerleme kat edilmiştir. Son faz çalışmasına geçmek üzere olunduğu bildirilmiştir.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Kırım Kongo kanamalı ateşi hastalığı, hastalık şiddeti ve ölüm riski yüksek bir hastalıktır. Tedavi edilmediği durumlarda kanama bozukluğu meydana gelir. Damar dışı kanamalar meydana gelir ve iç organlara yeteri kadar kan gitmez. Bu duruma şok tablosu denir. Şok tablosunda hastada organ yetmezliği gelişir ve hastayı kaybedilebilir.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığına Karşı Alınacak Önlemler Nelerdir?
Endemik bölgelerde yaşayan veya bu bölgelere seyahat eden kişiler, kenelere ve hayvanlara temasa karşı önlemler almalıdırlar. Hijyen kurallarına, özellikle el yıkamaya dikkat etmelidirler. Bulaş riskinin arttığı bahar ve yaz aylarında kenelerin çok bulunabileceği kırsal alanlardan kaçınılmalı, bu alanlardayken uzun paçalı giyseler giymeyi tercih etmek koruyuculuk açısından fayda sağlayacaktır.
Tarım ile uğraşan kişiler, uzun çizmeler, uzun kollu koruyucu giysiler ve eldiven giymelidirler. Kırsal ortamlarda bulunduktan sonra tüm giysiler çıkarılmalı ve tüm vücut kene ısırığı açısından iyice kontrol edilmelidir. Resmi kurumlar tarafından keneler için uygun ilaçlamalar yapılmalıdır.
Kırım Kongo kanamalı ateşi hastalığı şüpheli veya hasta kişilerin kan ve vücut sıvılarına temas etmekten kaçınılmalıdır. Temas edildiği durumlarda kişi temas eden bölgeyi bol su ile yıkamalıdır. Ve belirtilerin olup olmayacağı açısından kişi 10-14 gün takip edilmelidir.
Kırım Kongo kanamalı ateşi hastalığına yakalanan ve hastanede tedavi edilen hastalar izole edilmeli özel odalara alınmalıdır. Hastanın odasına girmeden önce maske, bone, eldiven takılmalıdır. Koruyucu giysi olmadan odaya girilmemeli, çıktıktan sonra da el yıkamaya dikkat edilmelidir. Hastada kullanılan tıbbi araç gereçler hiçbir yere temas edilmeden tıbbi atık kutularına atılmalıdır.
Kırım Kongo kanamalı ateşi sonucu hayatını kaybeden kişilerin gömme işlemi de özel olmalıdır. Gömme işlemi sırasında, hayatını kaybeden kişi ile ilgilenecek kişiler koruyucu giysi giymeden ölen kişiye temas etmemelidirler. Ölen kişinin bedeni sızdırmayan bir madde ile sarılmalı ve mühürlenmelidir. Sızdırmaları önlemek için torba 1/10’luk çamaşır suyu ile spreylenmelidir. Bir kat daha ceset torbası kullanılmalı, torba da aynı şekilde çamaşır suyu ile spreylenmelidir. Ceset torbası bulunmaz ise vücut 1/10’luk çamaşır suyu ile ıslatılmış bezlerle sarılmalıdır. Kırım Kongo kanamalı ateşi hastalığı olguları doktorlar tarafından Sağlık Bakanlığı’na mutlaka bildirilmeli, Sağlık Bakanlığı tarafından gerekli bulaş önleme yöntemleri uygulanmalıdır.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığına Ne İyi Gelmez?
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığında yapılmaması önerilen en önemli şeylerden biri, hastalığın sık görüldüğü şehir veya ülkelere gidildiğinde gereken hijyen ve önlem koşullarının ihmal edilmesidir. Bu şehirlere seyahatte kene maruziyetine neden olabilecek ortamlarda fazla bulunulmaması gerekir.
Kene ısırığından sonrasında bilinçsizce yapılan ve kulaktan dolma edinilmiş bilgilerle uygulanan kene çıkartma yöntemlerini uygulamamak gerekir. En kısa sürede, tedavinin yapılabileceği hastane bölümlerine başvurmak ve geciktirmemek gerekir.
Hastalık süresince ve tedavi sırasında;
- Aspirin ve benzeri ilaçlar
- Antikoagülan (pıhtılaşma önleyici) tedaviler
- Nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar
- İntramüsküler(damar içi) enjeksiyonlardan kaçınılmalıdır.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığında Kullanılabilecek İlaçlar
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığının tedavisi genel anlamıyla destek tedavisi ve ilaç tedavisinden oluşur. İlaç tedavisinde; immun sistemi (bağışıklık sistemi) güçlendirici ilaçlardan;
- Ribavirin
- Steroid
- Immun modülatör
- İntravenöz immunglobulin gibi ilaç grupları doktor kontrolünde kullanılabilir.
Gebelerde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı
Kırım Kongo kanamalı Ateşi hastalığı her yaş grubundan ve her durumdaki kişiyi etkileyebilecek bir hastalıktır. Gebelik sürecinde kene maruziyeti ve ardından gelişebilecek belirtiler, anne ve bebeğin sağlığını ciddi anlamda etkileyebilecek bir durumdur. Bu durumda acilen doktora başvurulması gerekir.
Kanama tedavisinde kullanılan Ribavirin embriyotoksik teratojenik bir ilaçtır. Yani bebeğin sağlığına zarar verebilecek bir ilaçtır. Gebenin hastalığa yakalanma durumunda, annenin sağlığı ve bebeğin sağlığı konusunda kâr zarar oranına bakılır ve ona göre bir tedavi uygulanır.
Çocuklarda Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı
Çocukluk döneminde mikrobal enfektif hastalıklara sık rastlanır. Bunda, çocuğun özellikle oyun oynama sahasının genişliği etkilidir. Çocuğun oyun oynarken veya ailesi ile gittiği piknik alanlarında giydiği kıyafetler kenenin vücuduna girmesine sebep olabilir.
Bu sebeple, özellikle bu aktivitelerden sonra anne ve babanın eve geldiklerinde çocuğu soyup tüm vücudunun kontrolünü yapmaları gereklidir. Çocukta görülen belirtiler de erişkinlerdeki belirtilerle benzerlik gösterir. Bunlar genel hatlarıyla; ateş, bulantı-kusma, baş ağrısı, bilinç değişikliği gibi şikayetlerin önemsenmesi ve derhal hastaneye başvurmaları gerekir.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi için Hangi Doktora Gidilir?
Kişide özellikle belli şehir veya ülkelere gidişten sonra gelişen ateş, kusma, bilinç bulanıklığı, baş ağrısı, kanama gibi belirtilerde hiç vakit kaybetmeden doktora başvurması oldukça önemlidir.
Kişide kene ısırması durumu mevcut ise öncelikle keneyi doğru bir şekilde kişinin vücudundan uzaklaştırmak gerekir. Kene; bir pens, cımbız ya da kıskaç başlıklı bir alet yardımıyla kenenin ağız kısmını kavrayacak şekilde iyice derinden kazıyarak çıkarılmalıdır. Kene, hiçbir şekilde karnından tutulmamalıdır. Aksi bir durumda kenenin başı deri altında kalabilir ve hastalık meydana getirme riski artabilir. Kenenin üzerine herhangi bir şey (kimyasal, asitli vs. sıvılar) dökmemeli veya keneyi ezmemek gerekmektedir.
Hemen ardından günün hangi saatinde olunursa olunsun hastanenin Acil bölümüne başvurulmalıdır. Yapılan tetkiklerde hastalıktan şüphelenilir ise hasta gerekli bölümlere sevk edilmelidir. Hastalığın belirtileri görülmeye başlandığında ise hemen Enfeksiyon Hastalıkları bölümüne veya Dahiliye (İç Hastalıkları) bölümüne başvurmak ve hızlı bir şekilde tedaviye başlamak gerekmektedir.
Kırım kongo kanamalı ateşi ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı Nasıl Bulaşır?
Kırım Kongo kanamalı ateşi virüsün bulunduğu sığır, koyun, inek gibi hayvanların kan vücut sıvıları veya dokularına temas ile insanlara bulaşabilir. Enfekte hayvanlardan virüsü alan ve taşıyıcılık görevi gören kenelerin insanları ısırmasıyla bulaşabilir. Hasta kişinin kan ve vücut sıvılarına temas ile bulaş olabilir. Ve hasta bir gebeden bebeğine de virüs geçişi olabilir.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi İlk Nerede Görüldü?
Hastalık, 12. Yüzyılda Tacikistan’da kanama ile seyreden bir sendrom olarak tanımlanmıştır. Klinik olarak ilk kez 1.Dünya savaşı sırasında Kırım’da Nazi işgalinden kurtulan köylülere yardım eden Sovyet askerlerinde görülmüştür. Hastalık ortalama 200 kişiyi etkilemiştir. Kırım Kanamalı Ateşi olarak bilinmiştir.
Daha sonra Kongo’da ateşli bir hastada aynı virüs tespit edilince Kırım Kongo Kanamalı Ateşi olarak adlandırılmıştır.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Kaç Günde Ortaya Çıkar?
Kırım Kongo kanamalı ateşi dört dönemden oluşmaktadır;
İnkübasyon (kuluçka dönemi): Virüsün vücuda girdikten sonra hastalık oluşturuncaya kadar geçen sessiz dönemdir. Genellikle 1-9 gün sürer.
Prehemorajik (kanama öncesi): Ani başlayan ateş ile baş ağrısı bulantı halsizlik gibi diğer belirtilerin görülmeye başlandığı dönemdir. Bu dönem 1-7 gün arasında görülebilmektedir.
Hemorajik (kanama dönemi): Bu dönemde kanama bulguları görülür. Ani başlar ve kısa sürer. Genelde 2-3 gün sürer.
Konvelesan (iyileşme dönemi): Hastalığı atlatabilenlerde, hastalığın başlangıcında 10-20 gün sonra başlar.