Plasenta Akreata
plasenta akreata, doğum öncesi rahimin tamamen alınmasına neden olan en önemli durumlardan biridir. Aşırı kanama ile kendini gösteren plasenta akreata tedavisinde, sezaryan ile doğum yapılır.
Plasenta Akreata Nedir?
500 veya 2500 doğumda bir görülen plasenta akreata, peripartum histerektomi olarak bilinen doğum öncesi rahimin tamamen alınmasına neden olan en önemli durumlardan biridir. Plasenta akreata, gebelik kesesinin rahmi oluşturan duvara anormal bir şekilde yapışması sonucu oluşan duruma verilen addır. Plasenta akreataya benzer özellik gösteren 2 hastalık daha mevcuttur. Plasenta akreata, diğer tiplerinin aksine rahmi oluşturan kasların içine yapışmaz.
Plasenta İnkreata: Gebelik kesesinin rahmi oluşturan kasın içine yapışık olması durumudur.
Plasenta Perkreata: Gebelik kesesi rahmi oluşturan duvara derin bir şekilde yerleşir. Aynı zamanda rahim içi kaslarını da geçerek, rahmin dış katmanına kadar ilerler. Hatta mesane, bağırsak gibi diğer organlara dahi ilerleyerek, yapışma sağlayabilir.
Plasenta Akreata Belirtileri Nelerdir?
Plasenta akreata genellikle gebeliğin ilk dönemlerinde sessiz bir seyre sahiptir. Fazla belirtli vermeyen plasenta akreata, gebeliğin son 3 aylık döneminde vajinal kanama ile kendini gösterebilmektedir.
- Vajinal Kanama: Her plasenta akreata vakasında görülmemekle beraber genellikle gebeliğin son trimesterinde görülür. Kanama parlak kırmızı renklidir ve genellikle bir ağrı olmaksızın gerçekleşmektedir. Fakat bu kanama başka bir plasenta anomalisi olan plasenta previada da görülebilmektedir.
Plasenta Akreata Nedenleri Nelerdir?
Plasenta akreata, gebelik kesesinin rahim duvarına yapışık olduğu durumdur. Plasenta inkreata ve Plasenta perkreataya göre oldukça sık görülmektedir. Plasenta akreatanın anneye bağlı olarak çeşitli risk faktörleri bulunmaktadır. Bu risk faktörlerinin en önemlisi ve en sık karşılaşılanı sezaryen ile doğum yapmış olmaktır.
Geçirilmiş Sezaryan Öyküsü
Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, daha öncesinde sezaryan öyküsü olmayanlarda, plasenta akreata gelişme riski %3 – 5 arasındadır. Daha öncesinde 1 defa sezaryen öyküsü olan kadınlarda ise bu oran %11’ lere çıkmaktadır. Sezaryan öyküsü arttıkça, plasenta akreata oluşma riski de logaritmik olarak artmaktadır. Daha öncesinde 2 defa sezaryan öyküsü bulunan kadınlarda plasenta akreata gelişme riski %40’ lara kadar çıkabilmektedir. Daha öncesinde 3 defa sezaryan öyküsü bulunan kadınlarda ise bu oran %60’ lara kadar çıkmaktadır. 4 ve daha fazla sezaryan öyküsü bulunan gebelerde ise bu oran ne yazık ki %70’ lere kadar çıkmaktadır.
Plasenta Previa
Gebelik kesesinin, bebeğin doğması için gerekli olan rahim ağzını kapatması sonucu oluşan durumdur. Plasenta previa yaklaşık olarak 200 – 250 gebelikte bir görülmektedir. 4’ ten fazla doğum yapmış kadınlarda ise bu oran %5’ lere kadar yükselir. Aynı zamanda daha önceden de plasenta previa tanısı almış kadınlarda, tekrardan plasenta previa gelişme riski oldukça artmaktadır. Sigara kullanımın da plasenta previa için önemli bir risk faktörü olduğu unutulmamalıdır.
- Annenin doğum sayısının fazla olması
- İleri anne yaşı
Özellikle 35 yaşından sonra gebe kalınması plasenta akreata riskini arttırmaktadır.
- Annede var olan myomlar
- Annenin daha önceden geçirdiği rahim ameliyatları
Rahim üzerinde veya rahmin üzerinde olan rahim kasına yapılmış herhangi bir işlem plasenta akreata riskini arttırmaktadır. Rahimde yara oluşumuna neden olan operasyonel işlemler, gebelik kesesinin rahim duvarına yapışması için elverişli bir ortam hazırlar.
- Rahim içinde ek bir hastalığın olması
Plasenta Akreata Teşhisi
Plasenta Akreata teşhisi için çeşitli yöntemler kullanılabilmektedir. Bu yöntemlerin anne adayına zarar vermeyecek, radyasyon içermeyen yöntemler olması çok önemlidir. Aksi takdirde doğacak çocuk için ek anomali gelişme riski yükselecektir.
Ultrason: Ultrason radyasyon riski olmadığı için gebelerde kullanılan ilk yöntemlerden biridir. Gebelik kesesi çevresini rahim kaslarından net bir şekilde ayıramamaktadır. Plasenta akreatada, ultrasonda rahim içinin dış katmanıyla mesane arasının normalden daha ince olduğu görülebilmektedir. Aynı zamanda rahim içinin dış katmanı ile mesane arasında bir düzensizlik de görülebilmektedir. Plasenta akreatada, gebelik kesesi içerisinde birden fazla küçük boşluklar veya delikler görülebilmektedir. Bunlara ek olarak, gebelik kesesinin mesaneye doğru çıkıntı yaptığı da ultrason sayesinde görülebilmektedir.
Renkli Akım Doppler Ultrason: Doppler ultrason kan akımının değerlendirilmesi açısından oldukça değerli bir tetkiktir. Renkli akım doppler ile gebelik kesesi içerisindeki laküner kan akımı değerlendirilebilmektedir. Aynı zamanda mesane yüzeyinde ve rahmin dış katmanı üzerinde artmış damarlanma plasenta akreatada görülebilmektedir. Bunlara ek olarak, gebelik kesesinin hemen altında oluşmuş yeni damar kompleksi de görülebilmektedir.
MR: Çok nadir durumlarda gerekli olabilmektedir. Arka yerleşimli olan gebelik kesesinin görüntülenmesinde faydalıdır. Aynı zamanda plasenta akreatanın, mesane veya çevresindeki organlara yerleşim derinliğinin tespit edilmesi için kullanılan bir yöntemdir. Ultrason ve Dopplerde olduğu gibi MR görüntüleme yönteminde de radyasyon riski bulunmamaktadır. Gebelik döneminde rahatlıkla kullanılabilmektedir.
Alfa Feto Protein: Alfa Feto Protein çeşitli durumlarda kanda yükselebilen bir belirteçtir. Plasenta akreata tanış için kanda AFP değerine pek bakılmaz fakat sebebi bilinmeyen Alfa Feto Protein yüksekliği durumunda da plasenta akreatadan şüphelenmek gerekmektedir.
Patolojik İnceleme: Patolojik inceleme kesin tanı yöntemidir. Bu yüzden bütün rahim alınması ameliyatlarından sonra, rahim gerekli incelemeler için patolojiye gönderilmektedir. Patolojide rahim kasının içine girmiş parmaksı uzantılar görülebilmektedir. Rahmi alınmamış vakalarda ise, gebelik kesesine yapışmış rahim kasının hücreleri patolojide görülebilmektedir.
Plasenta Akreata Tedavisi
Kadın doğum hekimlerinin plasenta akreatadan şüphelenmeleri ile birlikte, gebeliğin ve doğumun sorunsuz geçmesi için birtakım planlar uygulamaktadırlar. Aşırı kanama ile kendini gösteren plasenta akreata tedavisinde, sezaryan ile doğum yapılır. Sezaryen ile doğum yapıldıktan sonra histerektomi olarak bilinen rahim alınması işlemi uygulanmaktadır. Bu sayede gebenin fazlaca kan kaybetmesi önlenmeye çalışılmaktadır.
Bu hastalarda önerilere göre, doğum zamanlamasının 34. Haftada olması gerekmektedir. Doğum esnasında hastaya 2 damar yolu açılmalı ve ameliyat öncesi antibiyotik verilmelidir. Uzun süren ameliyatlarda veya kanamanın 1500 ml’ den fazla olduğu durumlarda ek antibiyotik tedavisi verilebilmektedir. Aynı zamanda operasyon esnasında gelişebilecek ani kan kayıplarını önlemek adına eritrosit süspansiyonu ve taze donmuş plazma hali hazırda bulunmalıdır.
Plasenta Akreata Tedavi Edilmezse
Plasenta akreatanın tedavisi bebeğin sezaryen ile alınması ve gerektiği takdirde rahmin çıkarılmasıdır. Plasenta akreatanın tedavi edilmediği durumda istenmeyen sonuçlar oluşacaktır. Aşırı kanamaya bağlı, gebelerin hemodinamisi olarak bilinen vücut sistemi bozulabilir ve bu durum da gebe ölümüne neden olabilir. Aynı zamanda bebek için de yetersiz kan akımına bağlı karın içi ölümler görülebilmektedir. Plasenta akreata gebelik için çok hassas bir durumdur, bu yüzden doktorlar tarafından titizce araştırılır ve takip edilir.
Plasenta Akreataya Ne İyi Gelir?
Doktorların plasenta akreata şüphesi ile gebelere bilgi vermesinden sonra gebelerde birtakım endişeler ortaya çıkmaktadır. Bu şüphelerin giderilmesi için gebenin doktor ile beraber bir plan yapması gerekmektedir. Böylece kaygılardan uzaklaşmak gerekmektedir. Bunun için daha önceden plasenta akreata tanılı gebelerle görüşebilir ve onların yaşadıklarını öğrenebilirsiniz. Aynı zamanda sezaryen ameliyatına karşı hazırlıklı olmaları gereken gebelerin, bu süreci nasıl geçirebileceklerine dair bilgileri doktorlarından almaları kaygılarını azaltacaktır.
Gebelerin aynı zamanda kaygılarından kurtulmaları için, olası rahim çıkarma işlemine de hazırlıklı olmaları gerekmektedir. Sonuçta rahmi alınmış bir kadın bir daha gebe kalamayacaktır ve bir daha adet göremeyecektir. Bu risklerin farkında olarak bir hazırlık sürecine girmeleri gerekmektedir.
Plasenta akreata şüphesinden sonra gebelerin sakin kalmaları oldukça önemlidir. Bu yüzden kendilerine iyi bakmaları gerekmektedir. Rahatlatıcı müzikler dinlenebilir veya rahatlatıcı okumalar yapılabilir. Bunlara ek olarak meditasyon, yoga veya nefes egzersizleri gibi yöntemlere başvurulabilir. Bu yöntemler sayesinde kaygı ve stres azalabilmektedir.
Plasenta Akreataya Ne İyi Gelmez?
Plasenta akreata oluşumu için bilinen en önemli risk faktörlerinden biri daha önce sezaryen öyküsünün olmasıdır. Günümüzde doğum acısının az olması ve daha kolay olduğu düşünüldüğü için gereksiz bir şekilde sezaryan ile doğum yapılmaktadır. Fakat bilinmelidir ki sezaryen ile doğum yapmanın birbirinden farklı istenmeyen sonuçları olabilmektedir. Bu yüzden doktorunuz gerekli görmediği sürece, sezaryen işlemini tercih etmeyiniz.
Plasenta akreata tanısı alındıktan sonra kaygılı ve stresli bir dönem başlayabilmektedir. Bu süreç içerisinde gebelerin yetersiz bilgi sahibi olması veya şüphelerinin giderilmemesi psikolojik ve hatta bu hastalık için de istenmeyen sonuçlara yol açabilmektedir.
Plasenta Akreata İlaçları
Plasenta akreatanın tedavisinde sezaryan ve gerektiği takdirde rahmin alınması işlemi uygulanmaktadır. Ameliyat esnasında kanama miktarı fazla olabileceği için, operasyon sırasında kan nakli yapılabilmektedir. Eritrosit süspansiyonu veya taze donmuş plazma ile bu nakil gerçekleşmektedir.
Eritrosit Süspansiyonu: Ortalama raf süresi 20 – 40 gün arasındadır. Hacmen 1 ünitesinde 250 – 350 mililitre kan bulunmaktadır. 250 – 350 milimetrelik 1 ünite kanın yaklaşık %70 – 80’ i kırmızı kan hücresi iken, %20 – 30’ u plazmadır. 1 ünite verilen eritrosit süspansiyonu, hematokrit değerini %3 yükseltirken, hemoglobin değerini 1gr / dl yükseltmektedir.
Taze Donmuş Plazma: Taze donmuş plazma, kırmızı kan hücrelerinden ve trombositlerden arındırılmış ve 8 saatlik bir sürede dondurulmuş plazma örneğidir. Dondurulmuş bir şekilde raflarda yaklaşık 1 yıl kalabilmekte iken, çözünmüş vaziyette iken bu süre 1 güne düşer.
Plasenta Akreata Ameliyatı
Ağır vajinal kanamaların olduğu veya kliniğin iyiye gitmediği durumlarda sezaryen sonrası rahmin alınması ameliyatı uygulanmaktadır. Bu işleme “histerektomi” denilmektedir. İstenmeyen sonuçların olabileceği bu sezaryen ameliyatından önce anne adayı bilgilendirilmelidir. Çünkü normal bir sezaryan ameliyatından çok daha fazla kanama olma durumu mümkündür. Hatta bu yüzden ameliyat esnasında kan nakli için hazırda kan ürünlerinin tutulması gerekmektedir.
Ameliyat öncesinde gebelere, istenmeyen bir kanama olursa rahimlerinin de alınabileceği bildirilmelidir. Kan kaybını önlemek için bu işlemin yapıldığı belirtilmelidir ve gebelerin de bu duruma hazır olması gerekmektedir. Aynı zamanda bu ameliyat ile üriner sistem yaralanmalarının gerçekleşebileceği ve bu durumun da tekrarlayan operasyonlara neden olabileceği belirtilmelidir.
Plasenta akreatalı bir gebenin sezaryan ameliyatı için donanımlı bir hastane ve sağlık çalışan ekibi gerekmektedir. Deneyimli bir kadın doğum uzmanı, ani ve çok kanamaya müdahale edebilecek deneyimli bir anestezi uzmanı, olası idrar torbası yaralanması için bir ürolog, yeni doğan uzmanı doktor ve deneyimli bir yoğun bakım ünitesi doktoru gerekmektedir.
hakkında ek araştırmalar da yapılmaktadır.
Plasenta Akreata için Hangi Doktora Gidilir?
Plasenta akreata genellikle bir belirti vermemektedir. Plasenta akreata rutin ultrason takiplerinde bazen görülebilmektedir. Fakat gebelik esnasında ve özellikle 3 trimesterde vajinal kanama olduğunda bazı hastalıklar için alarma geçilmelidir. Bu yüzden gebelerin dönem fark etmeksizin herhangi bir vajinal kanama durumuyla karşı karşıya kalmaları durumunda, derhal kadın doğum uzmanına görünmeleri gerekmektedir.