Noktüri
Noktüri, daha çok geceleri, hastanın uykudan uyanarak idrara çıkma durumu olup altta yatan hastalığa göre tedavi uygulanır.
Noktüri Nedir?
Noktüri, gece kişileri uykudan uyandıran idrara sıkışma durumudur. Ayrıca, tek başına bir hastalık değil bir belirtidir, pek çok tıbbi durumun neticesinde ortaya çıkabilir.
Kadınlarda ve erkeklerde görülebilir, genelde yaşı büyük bireylerde görülmesi yaygındır, çocuklarda oldukça nadirdir. Nedenleri arasında, aşırı sıvı alımı, kalp yetmezliği, prostat büyümesi, idrar kesesi hastalıkları gibi pek çok problem bulunur.
Ayrıca noktüri, fazla idrar oluşturma problemi olan poliüri ile birlikte de seyredebilir, bu durumda kişi gündüz ve gece sık sık idrara çıkma ihtiyacı duyar.
Tedavi genelde altındaki nedenin aydınlatılması ve buna uygun tedavinin verilmesiyle sağlanır.
Noktüri Belirtileri Nelerdir?
Normal şartlarda sağlıklı bir insanın en az 6-7 saat kesintisiz gece uykusunu sürdürebilmesi gerekir. Bazı insanlar gecede 1 kere tuvalete gitme ihtiyacı hissedebilir, bu yıllardır olan bir durumsa ve ek şikayet yoksa normal kabul edilir.
Fakat birden fazla kere idrara sıkışarak uyanmak noktüri olarak adlandırılır.
Noktürinin pek çok nedeni olabilir ve bu nedenlere bağlı sıklıkla ek belirtiler ortaya çıkar.
En çok görülenler şunlardır:
- Gündüz de sık idrara çıkmak, idrar miktarında artma
- Yorgun, dinlenmemiş uyanmak, gün içinde uyku hali
- Ani gelen sıkışma hissi ve tuvalete yetişemeden kaçırma
- İdrar yaptıktan sonra tam boşalamama ve rahatsızlık hissi
- İdrar yaparken yanma, ağrı, acı
- Çok susama ve sık sık ağız kuruması
- Sık acıkma
- Özellikle bacaklarda ödem
- Nefes darlığı
- Çarpıntı
- İdrardan kan ve pıhtı gelmesi
Noktüri Nedenleri Nelerdir?
Noktürinin pek çok nedeni olabilir en sık karşılaşılan nedenleri şunlardır:
- Gün içinde ve ya gece çok miktarda su içmek
- Özellikle gece saatlerinde kafeinli içecekler ve alkol tüketimi
- Aşırı aktif mesane: İdrar torbası kişilerin tam olarak kontrolünde olmayan beyin tarafından istemsiz ve otomatik olarak belirli sinirlerle yönetilen bir organdır. İnsanlar yalnızca idrar torbasının çıkışındaki kası sıkarak bir miktar idrar tutabilirler. Bazı bireylerde mesaneyi kontrol eden sinirler çok fazla çalışır ve idrarla dolu olmadığı halde kese kasılır, sık sık idrara çıkma isteği oluşur.
- Prostat büyümesi: Prostat, yalnızca erkek üreme sisteminde bulunan oldukça işlevsel bir bezdir. İdrar borusunun küçük bir bölümü prostat içinden geçer. Bezin büyümesi ile idrar çıkışı zorlaşır ve sürekli idrar torbasında bir miktar idrar kalır. Bu hem hastaya rahatlayamama hissi verir hem de sık sık idrar çıkma ihtiyacı oluşturur. Kötü huylu bir hastalık değildir fakat tedavi edilmesi gerekir.
- Tip 1 veya tip 2 diyabet: İdrara normalde çıkmaması gereken şeker çıktığı için yanına su da çeker ve neticede sık idrara sıkışma görülür. Noktürinin yanı sıra, sık su içme ihtiyacı da görülür. Gece ve gündüz devam eder, diyabetin uygun bir tedavi ile kontrol altına alınmasıyla ortadan kalkar.
- Gebelik diyabeti: Salgılanan gebelik hormonlarından birinin etkisi ile gebelikten önce diyabet problemi olmayan kadınlarda ortaya çıkan tabloya gebelik diyabeti adı verilir. Tip 1 ve tip 2 diyabetle aynı mekanizma ile gece ve gündüz idrar miktarı artabilir.
- Gebelik: Özellikle son aylarda rahmin fazla büyümesi ve idrar kesesine bası yapması ile gebelerde sık idrara çıkma ihtiyacı olabilir.
- Kalp yetmezliği: Kalp yetmezliğinde vücudun hayati organlarına giden kan miktarları azalır. Çünkü kalp vücuda yetecek kadar kan pompalamaz. Ayrıca bacaklar ve ayak bilekleri civarında ciddi bir ödem oluşur. Böbrekler de normalde alacağı miktarda kanı alamadığı için gün içinde yeterli idrar oluşmaz. Kişi uzun süre yattığında veya yatay konumda kaldığında bacaklardaki kan da dolaşıma katılır. Bu sayede böbreklere gelen kan miktarı da artar ve daha çok idrar oluşturulur.
- Bacak ve ayaklarda yoğun ödem
- Uyku apnesi
- Mesane tıkanıklığı
- Mesane kanseri
- Prostat kanseri
- Tekrarlayan veya inatçı idrar yolu enfeksiyonu
- Diabetes insipidus (şekersiz şeker hastalığı)
- İdrar söktürücüler başta olmak üzere ilaç kullanımına bağlı yan etkiler
Noktüri Teşhisi
Noktüri aslında bir hastalık değil semptom yani belirtidir. Dolayısıyla noktüri için bir test ya da tanı yöntemi mevcut değildir. Hekim hastanın şikayetini ve tıbbi hikayesini dinleyerek problemi teşhis eder.
Tıbbi hikaye içinde hastaya sorulabilecek sorular içinde, sahip olunan ek hastalıklar, şikayetin ne zaman başladığı, gündüz de sık idrara çıkılıp çıkılmadığı, gecede kaç kere uyanıldığı, idrara çıkıldığında çıkan idrar miktarının az ya da çok olduğu, idrar yapmaya ek şikayetlerin neler olduğu, günlük kafein ve alkol tüketimi gibi faktörler sorgulanır.
Noktüri Tedavisi
Noktüri tedavisinin temelini altta yatan problemin giderilmesi oluşturur. Noktüri kendi başına tedavi edilen bir durum değildir. En sık noktüriye yol açan sebeplerden bahsetmek gerekirse,
- Fazla sıvı, özellikle de alkol ya da kafein tüketimi mevcutsa sınırlandırmak tedavi seçeneği olabilir. Aynı zamanda gece vakitlerinde alımı kısıtlamak da faydalı olacaktır. Başka bir şikayet yoksa ek tedavi gerekmez.
- Aşırı aktif mesane varlığında, öncelikle sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri denenir. Kafein tüketiminin azaltılması, belirli zaman aralıklarında düzenli idrara çıkma, pelvis kaslarının egzersizle güçlendirilmesi gibi çözümlere başvurulur. İşe yaramazsa, özellikle antikolinerjik ilaçlar tedavide kullanılabilir. Hastaların büyük kısmı bu ilaçlara oldukça olumlu karşılık verir. İlaçlara da yanıtsız hastalarda mesane içine botoks uygulaması yapılabilir. Botoks aslında bir zehirdir fakat tıbbi dozunda kasları geçici olarak, ortalama 6 ay kadar felç ederek kasılmayı önler.
- Prostat büyümesi ise, öncelikle ilaçlarla tedavi edilmeye çalışılır. Kullanılan ilaç grupları arasında, alfa blokerler ve 5 alfa redüktaz inhibitörleri başı çeker. Bu ilaçlar idrar akımının sorunsuz devam etmesi, büyümüş prostatın küçülmesi ve ilerlemenin durması gibi konularda yardımcı olur. Eğer ilaçlara dirençli bir prostat büyümesi varsa, ameliyatla bezin alınması da söz konusu olabilir.
- Diyabette ise, hastada tip 1 diyabet mevcutsa tek tedavi dışarıdan insülin alınmasıdır. Tip 2 diyabette ise, yaşam tarzı değişiklikleri, antidiyabetik ilaçlar ve insülin tedavisi seçenekler arasındadır. Gebelik diyabetinde de öncelikle yaşam ve diyet değişikliğine gidilir, hala kan şekeri yüksekliği devam ediliyorsa insülin kullanılır, diyabet ilaçları gebelere uygun değildir.
- Kalp yetmezliği ilaçlarla yavaşlatılmaya ya da ilerlemesi durdurulmaya çalışılan kronik bir hastalıktır. Aynı zamanda bir takım yaşam tarzı değişikliği de hastalara önerilir.
- Uyku apnesi mevcut olan hastalara, uyku hijyeni için önerilerde bulunulur ve gerekirse operasyonla damak yapısı düzeltilebilir.
- Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu için ise, idrar kültürü yapılarak hastalığa neden olan etken net olarak belirlenir ve buna uygun tedavi edici ilaçlar kullanılır.
Noktüri İlaçları
Noktürinin tedavisi temel olarak altta yatan sebebe bağlı olduğu için kullanılan ilaçlar da buna göre değişecektir.
En sık kullanılan ilaçlar ise şunlardır:
- Antikolinerjik ilaçlar: Bu ilaçlar vücuttaki işemeden sorumlu sinirlerin çalışmasını bloke ederek etki gösterir. Mesaneye giden fazla uyarının ortadan kalkmasını ve bu sayede kasın az kasılarak daha az idrara çıkma ihtiyacı doğurmasını sağlar. Özellikle aşırı aktif mesanede etkin olan bu ilaçlar genel olarak vücuttaki tüm sıvı çıkışlarını azaltır. En sık görülen yan etkileri; ağız kuruluğu, kabızlık, bulanık görme, baş dönmesidir. Bu gruba dahil olan ilaçların bazıları şunlardır: darifenasin, oksibutinin, tolterodin, solifenasin
- Alfa-blokör ilaçlar: Prostat büyümesi ve hipertansiyon tedavisinde kullanılan ilaçlardır. Mesanenin kasılmasını azaltırlar, prostat boyutuna etki etmezler. En sık görülen yan etkileri: ayağa kalkınca tansiyon düşmesine bağlı baş dönmesidir. Bu gruba dahil olan ilaçlar, oksazosin, prazosin, alfuzosin, tamsulosin gibi ilaçlardır.
- 5-alfa redüktaz inhibitörleri: Yine prostat tedavisinde kullanılan bir ilaç grubudur. Prostat boyutunu sabit tutar hatta küçültebilirler. En sık görülen yan etkileri: erken boşalma, erektil disfonksiyondur (sertleşmenin kısa sürmesi ya da hiç olmaması). Bu grupta finasterid ve dutasterid ilaçları bulunur.
- İdrar söktürücüler (Furosemid, bumetanid): Bu ilaçlar da idrar çıkarmanın düzenlenmesinde faydalı olabilmektedir.
- Desmopressin: Aslında insan vücudunda üretilen antidiüretik hormonun (vasopressin) sentetik ilaç versiyonudur. Bu hormon böbreklerde işeme ve idrar üretme faaliyetini yavaşlatmakla görevlidir. Yan etkileri arasında, bulantı, kusma, su zehirlenmesi, sodyum eksikliği gibi problemler vardır.
Noktüri Tedavi Edilmezse
Noktüri tedavi edilmezse, doğrudan belirtiye bağlı olmadan, altta yatan sorunlar sebebi ile hayati tehdit ortaya çıkabilir. Özellikle kalp yetmezliği, mesane kanseri, mesane tıkanıklığı, prostat kanseri, diyabet, kronik idrar yolu enfeksiyonları gibi hastalıkların tedavisiz kalması pek çok ek probleme yol açacaktır.
Prostat büyümesi, uyku apnesi, aşırı aktif mesane gibi noktüri sebepleri ise hayati tehlike oluşturmasa da kişinin yaşam kalitesini çok düşüren ve ek sorunlara yol açabilen hastalıklardır. Tedavi edilmeleri gerekir.
Gebelikte Noktüri
Gebelikte noktüri genellikle poliüriyle (fazla idrar çıkarma) beraber seyreder. Gebelikte idrar artmasının temel olarak 3 nedeni vardır:
- Gebelikte vücudun ciddi derecede su toplaması ve ödem tutması
- Büyüyen rahmin komşu olduğu idrar kesesine baskı yapması
- Gebelikte böbreğe giden kan akımında artış ve böbreklerin hızlı çalması
Bu nedenlerin hepsi doğumla beraber ortadan kalkar ve ek tedavi gerektirmez. Gebelerin gece ve ya gündüz idrara sık çıkmamak için su içmekten kaçınması ya da su alımını kısıtlaması yanlış bir eylemdir. Su sanıldığının aksine ödem çözücü bir maddedir ve vücut dengesi için hayati önem taşır.
Gece idrara çıkma problemi sebebiyle uyku kalitesi düşen gebelere gün içinde yeterli (2 litre kadar) su içip, yatmadan önce 2 saat kadar sıvı tüketmemek önerilebilir. Özellikle kahve, kola gibi kafein içeren içecekler gece idrara çıkmayı arttırabilir, gündüz ölçülü şekilde tüketilmelidir.
Gebelerde ağrı, acı, idrarla kan gelmesi, ateş, halsizlik, karın ağrısı gibi belirtiler sık idrara çıkmaya eşlik ediyorsa akla, idrar yolu enfeksiyonu başta olmak üzere, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, mesane enfeksiyonu gibi pek çok hastalık gelir.
Genel itibari ile antibiyotik kullanımıyla çözülebilen, endişe etmeyi gerektirmeyecek problemlerdir.
Çocuklarda Noktüri
Çocuklarda noktüri sık görülen bir problem değildir. Gece yatağa kaçırma ile ayırt edilmesi gerekir fakat bazen beraber seyredebilir. Çocuklarda noktüriye yol açabilecek en önemli problem tip 1 diyabettir.
Genelde 10 yaş civarı tanı alır ve hayat boyu insülin tedavisi gerektiren kronik bir hastalıktır.
Çocuklarda tip 1 diyabet varlığında noktüriye ek olarak, iştah artması ama buna rağmen kilo kaybı, çok susama, ağız kuruması, çabuk yorulma, şekerli gıdalara aşırı düşkünlük gibi belirtiler görülebilir.
Bebeklerde Noktüri
Bebeklerde noktüri görülmez. Çünkü noktüri gece uykudan uyandıracak bir idrar yapma ihtiyacı anlamına gelir.
Bebeklerde henüz mesane kontrolü gelişmediğinden idrar yapma ihtiyacı duydukları her an yaparlar ve bunu kontrol edemezler
Noktüri İçin Hangi Doktora Gidilmeli?
Noktüri sebepleri açısından pek çok tıp dalının ilgi alanına girebilir fakat genellikle ilk başvurulan bölüm işeme faaliyeti ile ilişkili olduğu için Üroloji ya da Nefroloji olmaktadır.
Kişinin ek belirtileri mevcut değilse üroloji ya da nefroloji bölümüne başvurup buradan gerekirse yönlendirilebilir. Ek belirtileri mevcut ise en doğrusu bağlı olduğu Aile Hekimliğine başvurup şikayetlerini anlatarak uygun bölüme yönlendirilmesi olacaktır.
Bunların yanı sıra, kişinin sahip olduğunu bildiği konjestif kalp yetmezliği, böbrek hastalığı, diyabet, prostat büyümesi gibi kronik hastalıkları mevcutsa ve noktüri şikayeti yeni ortaya çıktıysa ve ya arttıysa hastalığının sürekli takibini yapan hekime başvurması uygun olacaktır.
Gece uykusu devamlı olarak sıvı alım miktarı normal ya da azaltılmış bile olsa en az 2 kez idrar yapma isteği ile bölünüyorsa, kişi daha önce gece aralıksız uyurken son zamanlarda uykusu idrar ihtiyacı ile bölünmeye başladıysa noktüri görülüyor demektir.
Sebebini bulmak amacıyla hekime başvurulması gerekir. Fakat acil ve hayati tehdit oluşturan bir problem değildir.