Pangastrit

Pangastrit en sık görülen kronik bir gastrit türü olup, tedavisi ilaçların ardından sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları ile devam eder.

Pangastrit Nedir?

Pangastrit hastalığı akut gastriti takiben gerçekleşen kronikleşmiş gastritin bir türü olarak bilinmektedir. Gastrit rahatsızlığında meydana gelen durum bir sebebe bağlı olarak gerçekleşmiş mide zarının iltihabıdır. İltihaplanan astar midenin koruyucu zarıdır. Pangastrit ise tüm mide astarının iltihaplanması olarak bilinir.

Gastritler akut ve kronik olmak üzere iki başlık altında da incelebilir.

Akut gastrit, ani, kısa süreli mide iltihabıdır, kronik gastrit ise uzun süreli iltihaptır.

Pangastrit ise en yaygın kronik gastrit türüdür. Sıra sıra belirtmek gerekirse ilk olarak antrumun (midenin alt kısmı) daha sonra fundusun (midenin üst kısmı) ve en son olarak hem antral hem de oksinik mukozası (mide asidi salgılayan mukoza) tutulur. Bununla birlikte pangastrit kelimesinde yer alan ‘’pan’’ Latincede bütün anlamında kullanılmaktadır.

Pangastrit, normal gastritten farklıdır çünkü sadece bir bölgeden ziyade midenin tamamını tutar.

Pangastrit Risk Faktörleri

Bazı faktörler, durumlar ve madde kullanımları midenin yüzeyine zarar verebilir. Bu zarar sonrasında da pangastrit gelişme ihtimali normal kişilere göre çok daha yüksek oranlarda artmış olur.

  • Midedeki enfeksiyonlar: Helicobakter pilor mideyi tahrip eden bir enfeksiyon çeşidine sebep olan bakteri çeşididir. Pangastrit ve mide ülserlerinin en yaygın nedenlerinden biridir. Bu bakterinin varlığında pangastrit gelişme ihtimali de artar.
  • Ağrı kesici ilaçlar: Ağrı kesini ilaçlar olarak bilinen steroid olmayan anti iltihabi ilaçların sık kullanımı, pangastrit gelişimi için ciddi bir risk faktörüdür. Bu ilaçların çok sık olarak alındığı durumlarda, midenin salgı üreten mukozal yüzeyi yaralanabilir ve mide salgılarını etkileyebilir.
  • Aşırı alkol kullanımı: Çok fazla alkol kullanan kişilerin bağışıklık sistemi etkilenir. Alkol kötüye kullanımı akut gastrite (mide yüzeyinin iltihabi) yol açabilir ve kronik içiciler için de pangastrite yol açabilir.
  • Kronik stres: Hormonal değişiklikler, asetilkolin ve histamin (mide salgılarının oluşmasında önemli vücut molekülleri) seviyelerinde bir artış da dahil olmak üzere stresli dönemlerde bir sürü çeşitli vücut sorunları meydana gelir. Strese bağlı olarak mide asidi salgısı etkilenebilir. Buna bağlı olarak da pangastrit gelişebilir.
  • Otoimmün koşullar: Otoimmun kelimesi vücudun kendi bağışıklık sisteminin yine vücuda verdiği zararı belirtmek için kullanılır. Otoimmün gastrit ile pangastrit farklı rahatsızlıklardır. Otoimmün gastritin ilerlemesi ile mukoza zamanla daha fazla hasar görürse pangastrit ile sonuçlanabilir.

Pangastrit Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Pangastrit rahatsızlığına bağlı olarak gelişen belirtiler ve hastaların şikayetleri normal gastritte bulunanlara benzerdir.

Aşağıdaki şikayetler ve belirtiler meydana gelebilir:

  • Gastrit ve pangastrit gelişen kişilerde en yaygın görülen şikayetlerden birisi karın ağrısı olarak bilinir. Ağrı genellikle karnın üst orta kısmında olur. Bununla birlikte karnın sol üst kısmı yani midenin bulunduğu yer ağrır.
  • Mide de şişkinlik sık rastlanılan şikayetlerdendir. Kişiler yemek yedikten sonra hazımsızlık ve şişkinlik şikayetinde bulunurlar.
  • Şiddetli mide bulantısı ile birlikte karın ağrısı da sıklıkla görülebilir. Mide yüzeyinin iltihaplanması bu şikayetlerin temel sebebidir.
  • Hastalarda genellikle mide bulantısı sonucunda kusma görülebilir. Bu bölgede bulunan reseptörlerin uyarılması sonucunda sürekli kusma şikayetleri vardır. Bazı hastalar su içtiğinde bile kustuklarını belirtirler.
  • Hastalarda iltihabi reaksiyonun yan etkisi olarak iştah kaybı görülebilir. Bu iştah kaybının bir diğer sebebi ise yemek sonrasında görülen mide yanması, kusma, mide bulantısı ve karın ağrısı da olabilir. Kişiler kendilerini korumak amacıyla iştah kaybı yaşayabilir.

Pangastrit Hastalığı Nedenleri Nelerdir?

Pangastrit uzun süre devam eden gastritin kronikleşmesiyle görülen bir kronik gastrit tipi olarak bilinmektedir. Bu sebeple kronikleşen gastrite sebep olabilecek her türlü rahatsızlık ve madde kullanımı pangastrit sebebi olarak sayılmaktadır.

Aşağıdaki rahatsızlıkla durumlar ve maddeler sebebiyle pangastrit gelişebilir:

  • Aspirin ve ibuprofen gibi halk arasında ağrı kesiciler olarak bilinen bazı steroid olmayan anti iltihabi ilaçların uzun süre doktor tavsiyesi ve reçetelendirmesi olmadan kullanımı kronik gastrite sebebiyet verebilir. Bu sebeple bu ilaçların mutlaka bir doktor kontrolünde kullanılması önerilmektedir.
  • Uzun süre alkol kullanımı mide yüzeyini ve zarını tahriş eder. Kronik olarak alkol kullanan kişilerde kronik gastrit ve pangastrit meydana gelebilir.
  • H. pylori bakterileri sonucunda enfeksiyon meydana gelirse pangastrit gelişebilir.
  • Zayıflamış bağışıklık sistemi sonucunda otoimmun gastrit oluşabilir ve kronikleşebilir.
  • Bağışıklık sistemini de etkileyen yoğun stres de pangastrit oluşumuna sebep olabilir.
  • Reflü birden fazla sebebe bağlı olan ve mide asidinin artmasında da gerçekleşebilen bir sindirim sistemi rahatsızlığıdır. Reflü hastalığına bağlı olarak gerçekleşen tahriş sonucunda da pangastrit gelişebilir.

Pangastrit Hastalığı Teşhisi

Pangastrit teşhisi için doktorlar hastanın şikayetlerini ve tıbbi öykülerini dinlemek isterler. Doktorlar hastanın şikayetleri, kullandığı ilaçlar, alkol ve sigara kullanımı, ailede hastalık öyküsü, geçmiş hastalık öyküsü ve geçirilmiş ameliyat gibi durumları anamnez alma adı verilen yöntem adı altında sorgular. Anamnez sonrasında detaylı bir karın fizik muayenesi ile birlikte genel fizik muayene yapılır. Anamnez ve fizik muayeneden sonra eğer şüphelenirse doktorlar pangastriti teşhis etmek için kullanabilecek birkaç test vardır.

Bunlar şunları içerebilir:

Helicobakter Pilori için kan, nefes veya dışkı testleri: Doktorlar bu bakterinin sizde olup olmadığını belirlemek için aşağıdaki üç testten herhangi birini kullanabilir.

  • Helikobakter antijen testi, doktorun aktif olarak helikobakter pilori enfeksiyonunun olup olmadığını veya daha önce enfekte olup olmadığını kan tahlili ile görmesini sağlayabilir.
  • Üre nefes testi, aktif bir helikobakter pilori enfeksiyonu olup olmadığını üre nefes gösterebilir. Helikobakter bakter metabolizması sonrasında ortaya çıkan üre araştırılır. Bu test yaklaşık olarak 30 ila 40 dakika gibi bir sürede uygulanmaktadır. Hastaların test öncesinde 6 saate kadar yemek yememesi önerilmektedir. Test öncesinde 2 saat civarında su ve sigara da içilmemelidir. Hasta işaretli üre bulunan suyu içer. Test boyunca bir tüpe nefes üflenerek uygulama yapılır.
  • Dışkı testi: Dışkıda helicobakter pilorinin antijenleri aranır. Vücudunuzda bulunan pilori antijenleri dışkıda görülebilir.
  • Mide kanaması için dışkı testi: Pangastrit ve diğer iltihaplı mide rahatsızlıkları dışkıda kanın bulunmasına neden olabilir. Dışkıda kan farklı şekillerde görülebilir. Kan sindirilmiş olarak katran renginde görülebilir.

Tam kan sayımı: Pangastrit, anemi yani kansızlık gelişimi için risk faktörlerinden biridir. Sindirim sistemi mukozası daha fazla hasar gördükçe, besinlerin gıdalardan emilmesi zorlaşır. Bunun sonucunda da yetersiz besin alımına bağlı olarak anemi görülür.

Pangastrit B-12 eksikliği anemisine veya demir eksikliği anemisine neden olabilir. Doktorunuz kırmızı kan hücresi, beyaz kan hücresi ve hemoglobin seviyelerini kontrol etmek için tam kan sayımı (CBC) testi isteyebilir.

Endoskopi: Ağız ve yemek borusu yoluyla mideye kadar giden bir tüpün yerleştirilmesi işlemi endoskopi olarak bilinir. Bu tüpte doktorun dışarıdan bir ekran aracılığıyla sindirim sistemini ve mideyi görebileceği bir kamera bulunur. Hastalar için boğaz ağrısı, boğaz tahrişi ve yanması gibi yan etkileri olsa da doktorlara tanı koydurma amacıyla son derece yardım eder. Endoskopik olarak değerlendirme yapıldığı zaman mide astarında meydana gelen aşınma varsa eroziv pangastrit olarak adlandırılır. Eğer aşınma ve tahrip yoksa eroziv olmayan pangastrit denebilir.

Pangastrit Hastalığı Tedavisi

Pangastrit teşhisi konulduğu zaman doktorlar hastalar bir dizi tedavi seçenekleri sunabilir. Bu tedavi seçenekleri hem ilaçlar hem de yaşam değişiklikleriyle beraber iç içe olabilir. Bununla birlikte hastalarda pangastrite sebep olmuş durumun tedavisi önemlidir.

Örnek verilmesi gerekirse; eğer bir helikobakter pilori enfeksiyonundan kaynaklanıyorsa bu rahatsızlık tedavi ona göre yapılmalıdır. Helikobakter pilorinin meydana getirdiği enfeksiyonun tedavi edilmesi gerekir. Kronik alkol ve ilaç kullanımına bağlı gelişmişse eğer tedavi ilk olarak bu maddelerin kesilmesiyle başlar.

H.Pilori Enfeksiyon Tedavisi

Pangastrit oluşum sebebi bir bakteri enfeksiyonu olan H.pilori ise önce bu bakteriyi vücuttan uzaklaştırmak gerekir. Bu hastalığın tedavisi için verilen tedavi genellikle 10 ila 14 gün sürebilir.

Pangastrite Bağlı Olarak Gelişen Besin Eksikliğinin Tedavisi

Eğer pangastrit rahatsızlığı herhangi bir besin eksikliğine neden olmuşsa doktor gerekli olan besin seviyesini geç olmadan yerine koymayı amaçlar. Midede meydana gelen emilim bozuklukları sonucunda B12 ve demir eksikliği görülebilir. Doktorlar yüksek doz demir, B-12 veya diğer tüm vitaminlerin takviyesi ile eksiklikleri desteklemek isteyebilir.

Mide Asidi Kontrolü

Bu hastalığa sahip kişilerin mide asitlerine karşı mide koruyucu faktörleri diğer insanlardan daha az olabilir. Bu koruyucu faktörleri desteklemek amacıyla bazı ilaçlar kullanılabilir.

Doktorunuzun reçete edebileceği ve asit düşürebilecek ilaçlar aşağıdaki gibi olabilir:

  • Antasitler
  • H2 blokerleri
  • Proton pompa inhibitörleri

Diyet değişiklikleri: Pangastriti olan kişiler için midenin iç yüzeyindeki daha fazla tahrişi engellemeye yardımcı amacıyla diyet değişiklikleri yapmak tedavinin önemli bir parçasıdır. Bu amaçla aşağıdaki yiyeceklerin tüketilmesi önerilir.

  • Tahıllar ve sebzeler gibi yüksek lifli yiyecekler
  • yağsız protein gibi yağ oranı düşük yiyecekler
  • mide asit seviyelerini yükseltme olasılığı daha düşük olan yiyecekler
  • karbonatsız veya kafeinsiz içecekler

Pangastrit Hastalığı Tedavi Edilmezse

Uygun şekilde tedavi edilirse, akut gastrit vakaları nadiren komplikasyonlarla ilişkilendirilir. Bununla birlikte, insanlar şiddetli veya tedavi edilmemiş kronik gastritleri varsa ciddi sağlık komplikasyonları yaşayabilir.

Aşağıdaki durumlar kronik gastrite bağlı olarak gelişen pangastrit vakalarında meydana gelen komplikasyonlardandır:

  • Uzun süre tedavi edilmeyen pangastrit ülser (yara) oluşumuna sebep olabilir. Bir ülser oluştuğunda, aşamalı olarak çevre dokuları bozabilir, kendilerini genişletir ve büyür. Şiddetli ülserler sonunda iç kanama meydana gelebilir. Ciddi iç kanamaların farkına varılmazsa kişiler hayatını kaybedebilir.
  • Demir eksikliğinden kaynaklanan anemi belirtileri ortaya çıkabilir. Anemi genellikle mukozalarda solukluk, yorgunluk ve odaklanamama gibi şikayetlere sebep olabilir. Hastaların yaşam kalitesi düşer. Tedavi edilmeyen ciddi anemi vakalarında ölüme kadar gidebilecek tablolar meydana gelebilir.
  • B-12 vitamini eksikliği oluşabilir. Yeteri kadar B-12 vitamini emilemediği durumlarda bu rahatsızlık görülebilir. B-12 eksikliğinin çok çeşitli belirtileri olabilir. El ve ayakta şişme gibi belirtiler yanında unutkanlık gibi zihinsel belirtiler de görülebilir.
  • Midede polipler ve tümörler gibi anormal mide doku büyümeleri görülebilir. Nadiren de görülse pangastrit mide kanserine sebep olabilir.

Pangastrit Hastalığına Ne İyi Gelir?

Aşağıdaki besinler ve yöntemler pangastrite bağlı olarak gelişen belirti ve şikayetlerin azalmasına yardımcı olabilir.

Bunlar:

  • Probiyotikler: Bağırsakta ve vücudun bazı yerlerinde doğal olarak bulunan bazı bakteri toplulukları vardır. Araştırmalar bu bakteri toplulukların vücut için yararlı olduğu yönündedir. Buna ek olarak bu dengenin bozulması tüm sindirim sistemi sağlığını etkileyebilir. Bu kişilere probiyotik amacıyla kefir gibi yiyecekler verilebilir.
  • Antioksidanlar: Vücuttaki bazı oluşumlar vücuttaki gen depoları olan DNA ya zarar verebilir. Bu pangastritli kişilerde, mukozal zarın iltihaplanması mide hücrelerinde oksidatif strese neden olabilir. Antioksidanlar ile bu etki engellenebilir. Bu amaçla böğürtlen ve bitter çikolata gibi yiyecekler tercih edilebilir.
  • Omega-3 yağlı asitler: Çoklu doymamış yağ asitleri, diğer faydalarının yanı sıra anti iltihabi etkilerinden dolayı tarih boyunca diyet tedavisinde kullanılmıştır.

Pangastrit Hastalığına Ne İyi Gelmez?

Aşağıdaki yöntemler ve besinler pangastrit rahatsızlığına bağlı olarak hastalarda gelişen belirti ve şikayetlerin artmasına sebep olabilir.

Bu yöntemler ve besinler:

  • Alkollü, kafeinli ve gazlı içecekler mide zarını tahriş edebilir. Zaten tahriş olmuş mide zarındaki tahribatı arttırabilir.
  • Çok yağlı veya derin yağlarda kızartılmış yiyecekler mide ve sindirim sistemi için zorlayıcı olabilir. Bu sebeple kızartılmış yiyecekler yerine haşlanmış yiyeceklerin tercih edilmesi önemlidir.
  • Ağır baharatlı yiyecekler de mide mukozasına zarar verebilir.
  • Bilinçsizce çok fazla ağrı kesici adı verilen steroid olmayan anti iltihabi ilaçları kullanmak pangastrite bağlı olarak görülen şikayetleri arttırabilir. Hangi ilaç olursa olsun doktor takibi ve reçetelendirmesi son derece önemlidir.
  • Stres mide asidinin artmasına sebep olabileceği için kronik gastrite sahip kişilerde riskli olabilir. Stresten kaçınma amacıyla nefes egzersizleri ve masaj gibi bazı yöntemler denenebilir.

Pangastrit Hastalığı İlaçları

Pangastrit tedavisinde kullanılan ilaçlar genellikle mideye zarar verebilecek anormal fazla asit miktarını dengelemek ve azaltmak amacıyla kullanılır. Bu ilaçların kullanımının doktor kontrolünde ve reçetelendirilmesiyle yapılması önemlidir.

Aşağıdaki ilaçlar mide asidini azaltma amacıyla kullanılabilir:

Antasitler: Mide asidinin etkisini ortadan kaldırmak amacıyla reçete edilebilir. Bazik içerikleri sayesinde etki gösterirler.

Bu ilaçlar:

  • Alüminyum hidroksit
  • Magnezyum hidroksit
  • Alüminyum karbonat
  • Kalsiyum karbonat
  • Sodyum bikarbonat

H2 blokerleri: H2 blokerleri, antasitlerden farklı bir etki mekanizması ile etki gösterirler. H2 blokerleri, mide asidini nötralize etmek yerine, sindirim sistemindeki hücrelerin, mide asidini mide zarlarına zarar verecek kadar fazla üretmesini engeller. İlaçların etki mekanizması H2 reseptörü adı verilen mide asit üretimindeki görevli alıcıları devre dışı bırakmaktır. Bu, hassas zarların daha fazla zarar görmesini önlemeye yardımcı olabilir.

Bu ilaçlar:

  • Simetidin
  • Ranitidin
  • Famotidin
  • Nizatidin

Proton pompa inhibitörleri (PPI'ler): H2 blokerlerinin çalışma şekline benzer şekilde, proton pompa inhibitörleri de mide asidi salgılanmasını azaltır.

Bu ilaçlar:

  • Omeprazol
  • Lansoprazol
  • Esomeprazol
  • Pantoprazol
  • Rabeprazol

Hamilelerde Pangastrit

Hamileliğe bağlı olarak görülen gastrit ve pangastrit şikayetleri artabilir. Yani hamilelikte mide rahatsızlıklarına ve iltihaplanmalarına yatkınlık meydana gelebilir. Hamile kadınlar, H. pylori enfeksiyonuna karşı daha yüksek bir duyarlılığa sahip oldukları için, gastrit geliştirme riski daha yüksektir. Buna ek olarak bağışıklık sisteminin hamilelikte zayıflaması ve değişen hormon seviyeleri de bu yatkınlığa sebep olabilir. Hamileyken artan gastrit gelişme riski, fetüsün anne midesi üzerindeki baskısından da kaynaklanabilir.

Normal insanlarda olduğu gibi hamilelerde de üst karın ağrısı, mide bulantısı, kusma ve iştah kaybı gibi şikayetler görülebilir. Buna ek olarak yemek sonrası şişkinlik, hazımsızlık ve benzeri şikayetler de görülebilir. Genellikle hamileliğin yan etkisi olarak düşünüldüğü için bir kronik gastrit gelişimi olursa bu durum atlanabilir. Bu şikayetlerin önlenmesine yardımcı olmak için sıcak ve baharatlı, asitli, işlenmiş veya paketlenmiş gıdalardan gebelerin kaçınması önerilmektedir. Buna ek olarak hamilelerin kesinlikle alkol kullanmaması tavsiye edilir. Kafein de şikayetlerin artmasına sebep olabilir. Tedavide genellikle ağır ilaçlar kullanılmaz. Hastalarda eğer helikobakter pilori varsa bebeğe zararı olabilecek antibiyotikler sebebiyle tedavi hamilelik sonrasına ertelenir. Buna ek olarak hastaların belirti ve şikayetlerini arttıran bazı yiyecekler ve besinlerin diyet listesinden çıkarılması işe yaramaktadır. Buna ek olarak sağlıklı bir diyet programı ile gebeliğin sonuna kadar hastalar rahat ettirilebilir.

Çocuklarda ve Bebeklerde Pangastrit

Bebeklerde ve çocuklarda kronik gastrit ve takibinde pangastrit gelişimi meydana gelebilir.

Bu durum çocuğun veya bebeğin bilmeden zararlı ve zehirli düğme veya pil gibi bir nesneyi yuttuğunda meydana gelebilir. Buna ek olarak bakteri, virüs veya parazit enfeksiyonu sonucunda da gastrit ve kronik gastrit meydana gelebilir. Çocuklar veya bebekler bilinçsizce steroid olmayan anti iltihabi ilaçları uzun süreler boyunca kullanırsa da pangastrit meydana gelebilir.

Belirtiler ve şikayetler genellikle yetişkinlerdekine benzerdir. Şiddetli bir karın ağrısına ek olarak mide bulantısı ve kusma da görülebilir. Doktor bu durumun teşhisi için yetişkinlerde olduğu gibi bir takım test ve tetkikler isteyebilir. Dışkı taraması ve kan tahlili yapılır. Gerekli görülen durumlarda endoskopi de yapılabilir. Tedavi seçenekleri altta yatan rahatsızlığa bağlı olarak yapılmalıdır. Eğer varsa H.pilori enfeksiyonu tedavi edilmelidir. Bununla birlikte genellikle diyet değişiklikleri de önerilmektedir. Ailelerin bu konuda çocuklarının veya bebeklerinin ne yediği ve yuttuğu konusunda dikkatli olması gerekir.

Pangastrit Hastalığı için Hangi Doktora Gidilir?

Aşağıdaki belirti ve şikayetlere sahip bir kişinin önce bir İç Hastalıkları uzmanı ile görüşmesi gerekir. Buna ek olarak eğer iç hastalıkları uzmanı gerekli görürse bir Gastroenteroloji uzmanından teşhis ve tedavi için yardım alınması gerekir.

Bu belirti ve şikayetler:

  • Dışkıda kanamaya bağlı olarak görülen renk değişiklikleri kişiler acil durum uyarısıdır. Dışkıda katran renginde renk değişimleri ve kırmızı renkte kan görme durumlarında derhal bir doktor ile görüşmek gerekebilir.
  • Şiddetli ve dayanılmaz mide bulantısı, karın ağrısı ve kusma şikayetleri olan kişilerin de bir doktorla görüşmesi gereklidir.
  • Uzun süre alkol kullanan kişilerin mide ağrısı, karın ağrısı, şişkinlik ve erken doyma gibi şikayetleri son dönemlerde arttıysa durumu gastrit açısından değerlendirmek gerekir.
Makaleyi faydalı buldun mu?
144
2
Makeleyi Paylaşın