Varis
Varis, toplardamarda şekil bozukluğu olup tedavisi için skleroterapi, lazer ile tedavi ve cerrahi tedavi uygulanmakla beraber, varis başlangıcı evresinde genellikle varis çorabı kullanılır.
Varis Nedir?
Vücutta kullanılmış ve içerik bakımında fakirleşmiş kanı temizlenip yeniden kullanılması için kalbe geri döndürülmesi gerekir. Bu geri dönüşü sağlayan damarlara "toplardamar” veya “ven” denmektedir.
Toplardamarlar, kısmen geniş bir yapıdadır. Elastik bir yapıda olup gerekli durumlarda genişleyebilir. Bulundurduğu kas tabakası ile de kasılarak kanı kalbe doğru iletir. Ayrıca yapısında, kanın ters yönde akmasını engelleyen kapakçıklar bulunmaktadır.
Toplardamarlardaki kanın göllenmesiyle (birikmesiyle) damarın şişmesi ve belirginleşmesi ile seyreden, ağrılı veya ağrısız olabilen hastalığa “varis” denilir. Varis sonucu deformasyona uğramış damarlara “varisli damar” denilir. Varis kısaca, toplardamar genişlemesi hastalığıdır.
Deri altında tipik olarak şişmiş ve kabarmış damarlar şeklinde görülürler. Genellikle bükülmüş veya genişlemiş bir hal alırlar.
Erkeklere nazaran kadınlarda; gençlere nazaran yaşlılarda daha çok görülmektedir.
Genellikle, bacakların alt kısmında varisleşme görülmektedir.
Varisin Belirtileri
Varisin 5 ana türü mevcuttur. Bunlar: kol/bacak varisleri, özefagal varisler, anal varisler (basur), testis varisi (varikosel) ve vajina varisi (vulvar varisler)’dir.
Varisin en çok görülen türü kol ve/veya bacak varisleridir. Toplardamar yetmezliği sonucu meydana gelirler. Bu varisler kendi içinde iç varis ve dış varis olarak 2’ye ayrılır.
Kasların derinlerindeki toplardamarların yetmezliği ile oluşan hastalığa iç varis denilir. Cilt yüzeyinden fark edilmeyecek tarzdadır. Oldukça sinsi ve hayati tehlike arz eden varis türüdür. Tedavide olabildiğince hızlı olmak gerekmektedir.
Kasların ve iskelet çatısının dışında seyreden, derinin hemen altındaki toplardamarların yetmezliği ile oluşan hastalığa ise dış varis denir.
Dış varis, 3 ayrı şekilde görülebilmektedir.
- Kılcal varisler (telenjektazi): Tipi “örümcek ağı” şekli ile tanınan, oldukça küçük boyutlu varislerdir. Gözle görülürler ancak deriden dışarıya çıkıntı yapmadıkları için elle hissedilmezler.
- Retiküler varisler: Küçük olmalarına karşın, deride çıkıntı yaptıkları için elle hissedilebilen varislerdir.
- Büyük varisler: Ciltten aşırı derecede çıkıntı yapmaları ile bilinen büyük varislerdir.
Karaciğer hastalarında, portal ven hipertansiyonu (karaciğerin toplardamarının artan basıncı) nedeniyle mide ve yemek borusunun (özefagusun) birleşim noktasında meydan gelen varislere özefagal varis denilmektedir.
Erkeklerde görülen, testisi saran toplardamarlardaki varise varikosel denir. Genellikle doğuştan vardır. Yaş ilerledikçe sperm yapım bozukluğuna sebep olur.
Anüsün içinde veya çevresindeki toplardamarlarda görülen varislere anal varisler denir. Halk arasında “basur” veya “hemoroit” olarak da bilinmektedir. Özellikle sürekli ıkınan hastalarda görülmektedir. Dolayısıyla herhangi bir uzamış kabızlık durumunda, bir uzmana görünerek sorunu halletmek, anal varisi önleme adına atılabilecek kolay bir adımdır.
Kadınlarda görülen, cinsel organın dış dudaklarındaki venlerin genişlemesi ile oluşan varis türüne ise vajinal varisler denir. Diğer adıyla “vulvar varis” olarak bilinmektedir.
Varislerin genel klinik bulguları ise şu şekildedir:
- Deri altında görünen damarlar: Varisin birincil belirtisi, deri altında oldukça görünür hale gelmiş damarlardır. Genellikle mavi-mor renkte görünürler. Ayrıca şişmiş ve bükümlü damar şekillerinde de görülür.
- Şişme ve renk değişikliği: Venlerdeki kan, “redükte hemoglobin” seviyesinin artmış olması sebebiyle mavimsi bir renktedir. Bu durum normaldir. Ancak varisli damarların olduğu bölgede kanın birikmesi sebebiyle şişme ve morarma tarzı renk değişiklikleri, deri yüzeyinde fark edilecek düzeye gelebilmektedir.
- Cilt altında ağrı, kas krampları: Bacaklardaki damarların şişmesi sonucu kas ve sinir lifleri, baskı altında kalır. Bu baskı ağrı, spazm, uyuşukluk gibi belirtiler vermektedir. Bu bulgular genellikle bacaklarda olur.
- Uzun süre oturduktan sonra kötüleşen ağrı: Bacak damarlarında göllenen kan, kas ve sinirlere baskı yaparak ağrıya neden olur. Ayrıca uyuşma, elektriklenme tarzı hissiyatların oluşmasına da sebep olabilir.
- Damarlarda çatlamalar, kanamalar ve ülserler: Damarın şişmesine bir yere kadar tahammül edilebilir. Ancak bir yerden sonra damarda yırtılmalar ve kanamalar meydana gelir. Bu durumlar yalnız şiddetli vakalarda ortaya çıkar.
Varis Nedenleri Nelerdir?
Varisin oluşumunun esas sebebi, toplardamarlardaki kapakçıkların yetersiz kalması veya işlev göremiyor olmasıdır. Kan sürekli geriye kaçmaya eğilimlidir. Bu durum sonucunda kan göllenmeye başlar.
Kanın göllenmesinden dolayı damar içi basınç artmaya başlar ve damarda şişliğe sebep olur. Varisin oluşmasında pek çok faktör rol oynamaktadır.
Bun faktörler şu şekildedir:
- Uzun süre ayakta kalmak: Varisin en çok tuttuğu damarlar bacak damarlarıdır. Ayrıca bu damarların diğer bir özelliği de ayakta veya oturuyor pozisyonlarda (vücudun yere dik olduğu pozisyonlarda) kalbe en uzak, dolayısıyla yerçekiminin en kuvvetli hissedildiği toplardamarlardır.
- Uzun bir süre boyunca oturuyor olmak: Yerçekimine karşı uzun bir süre çaba harcamak anlamını taşımaktadır. Bu çabanın gereğinden çok sürmesi sonucu ven kapakçıkları gevşer ve kanın göllenmesi neticesini ortaya çıkarır.
- Yaş: Yaşlanma ile birlikte damarların kapakçıkları yıpranmaya başlar. İşlevini düzgün yapamamaya başlar. Kapakçıkların işlev görememesi kanın göllenmesiyle (varisleşme) sonuçlanır. En çok 50 yaş üstünde görülür.
- Emboli (pıhtı atımı): Toplardamarın bir pıhtı tarafında tıkanması durumunda kan göllenmeye başlar ve sonuçta varis oluşur.
- Kadın olmak: Kadınsal hormonlar, damar duvarını gevşetme eğilimindedir. Damar duvarının gevşemesi ile damar genişler. Bu genişleme varisleşme etkisini yaratır. Ayrıca doğum kontrol haplarının da aynı etkiyi yarattığı bilinmektedir.
- Gebelik: Gebelerde kan hacmi, birey normal hacmine göre daha fazladır. Bu durum fetüsün (anne karnındaki bebeğin) ihtiyaçlarının desteklenmesi içindir. Ancak kan miktarının normalden fazla olması, beraberinde olumsuz bir etkiyi meydana getirir: kan kalbe dönüş yolunda daha uzun süre geçirirse zamanla göllenmeye başlar. Ayrıca hamilelikteki hormonal değişimler de varisleşmede rol oynayabilir.
- Obezite: Fazla kilolu olmak damarları sıkıştırarak kanın göllenmesine sebep olur.
- Dar giysiler giymek: Dar giysiler, baskı uyguladığı için damarların sıkışmasına neden olur. Kanın ilerleyememesi sonucu varisleşme görülür.
- Genetik faktörler: Ailenin diğer üyelerinde varisleşme olması, kişide varis görülme olasılığının daha yüksek olduğunun göstergesidir.
Varis Teşhisi
Doktor hastanın bacaklarını ve kollarını inceleyerek ağrı veya bulguları sorgular. Varis şüphesi bulunan olguların kesin tanısı için ise bazı testlerin isteminde bulunabilir:
Bu testler şu şekildedir:
- Doppler ultrasonografi: Vücudun bütünlüğüne herhangi bir müdahalede bulunmadan, yüksek frekanslı ses dalgaları ile damarların içindeki kanın izlenmesini sağlayan yöntemdir.
- Venogram: Damarlara opak madde (boyar madde) enjekte edilerek damarların izlendiği yöntemdir. Normalde röntgende görünmeyen damarlar, opak madde enjeksiyonu ile röntgende görünür hale gelir. Doktorunuza bir damar haritası olarak gelir ki bu doktorun teşhis koymasını oldukça kolaylaştırır.
Varis Tedavisi
Varisin çeşitli tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Ancak varis durumlarında daha çok, hastanın yaşam tarzını değiştirmesi istenecektir. Bu değişimlerle varisin kötüleşmesi önlenecek, hatta bulguların görülme sıklığını düşürecektir. Tüm klinik tedaviler, genişleyen damarın ekarte edilmesi esasına dayanır. Bu tedavi yöntemleri ameliyatlı veya ameliyatsız varis tedavileridir.
Ameliyatsız tedaviler, hastalığın giderilmesinde sıkça başvurulan yöntemlerdir. Vücudun bütünlüğüne bir müdahale olmadığı için iyileşme süreci kısadır.
Damarlarda oluşan hasarı önlemek ve kan akışının normal bir şekilde devam etmesi için ilaç tedavisi uygulanabilir. Ancak ilaç tedavisi varis oluşumunun ortadan kaldırmaz.
Varisin tedavisi için kullanılan ameliyatız yöntemlerden biri skleroterapidir. Bozuk damara mikroenjeksiyon ile köpük enjekte ederek düzeltme yöntemidir. Bu yöntem, varisi geçici bir süreliğine tedavi ettiği için bir süre sonra hastalığın tekrar nüksetme olasılığı vardır.
Ameliyatsız tedavinin diğer bir çeşidi damarın ısıtılıp yakılması esasına dayanır. İki ayrı uygulanış biçimi vardır. İlki lazer ile tedavi yöntemidir. Bir diğeri ise radyofrekans ile tedavidir. Lazerle tedavide yoğunlaştırılmış ışık, radyofrekans ile tedavide ise radyo dalgaları kullanılmaktadır.
Ameliyatsız tedavi yöntemlerinin ortak yanı, hastanın sadece lokal anestezi altında olması (bölgesel uyuşturma, hasta şuurludur ama acı duymaz) ve günübirlik tedavi oldukları için aynı gün taburcu olmalarıdır.
Varis Çorabı
Varis başlangıcı evresinde genellikle varis çorabı kullanılır. Varis çorabının kullanım amacı kan dolaşımını iyileştirmektir. Varis çorabı kanın kalbe doğru akışına yardım eder. Bu çoraplar çok sıkı ve dar bir yapıdadır. Bacakta bulunan damarlara baskı yaparak ağrının hafiflemesine yardımcı olurlar.
Yapılacak muayeneden sonra, doktor hastaya uygun varis çorabını belirleyecektir. Hastaların varis çorabını gün boyunca kullanması gerekir. Varis problemini ortadan kaldırmaz ancak destekleyici bir tedavi olarak kullanılır.
Varis Tedavi Edilmezse
Varisleşmiş damarlar, şişlik ve morartılara sebep olacağı için estetiksel sıkıntılara sebep olabilir.
Ayrıca kol ve bacaklarda; ağrı, uyuşma ve spazmlara neden olur. Uzun süren hareketsizliklerde gittikçe kötüleşen varis ağrısı görülür.
Zamanla etkisini arttıran bir hastalık olması sebebiyle, hasarlı damarlar baskıya dayanamayarak çatlayabilir. Bu durum ciddi kanamalara sebep olur. Özellikle özefagus varis kanaması, tehlike arz eder.
Kanın göllenmesi sebebi ile venlerde iltihaplanmaya yol açabilir. Bu göllenmeden bir pıhtının oluşup başka bir yerde tıkanmaya yol açması da muhtemeldir. En tehlikelisi pulmoner emboli (akciğerlere pıhtı atılması) durumudur.
Varise Ne İyi Gelir?
Varisi kesin olarak önlemenin bir yolu yoktur. Ancak bazı önlemler ile varisten korunmak veya mevcut varisin kötüleşmesini engellemek mümkündür. Bu yöntemler hayat kalitesini arttıracak bir dizi değişimden ibarettir.
Bu yöntemler şu şekildedir:
- Fazla kilolardan kurtulmak
- Kalbin çalışmanı güçlendirecek egzersizler yapmak
- Uzun süre oturmaktan veya ayakta durmaktan kaçınmak
- Gerekli durumlarda, bacaklara baskı uygulayarak venlerin şişmesini önleyecek sıkıştırma çorapları (varis çorapları) kullanmak
- Uyku halinde iken, varisin bulunduğu kolu/bacağı kalp seviyesinden yüksekte tutmak
Varise Ne İyi Gelmez?
Obez veya fazla kilolu olmak, damarlardaki kanın sıkışarak göllenmesine sebep olacağı için varisin ilerlemesine sebep olur. Mutlaka üstesinden gelinmesi gereken bir durumdur.
Yüksek topukluların kullanılması; lifli gıdalardan fakir, yüksek tuz tüketimine dayanan bir beslenme alışkanlığı varisin kötüleşmesine sebep olur.
Varis rahatsızlığının alevlenmesinde, en büyük etkilerden biri uzun süre dik pozisyonlarda durmaktır. Dolayısıyla uzun zaman dilimleri boyunca oturuyor olmak veya ayakta durmak hastalığı kötüleştirir.
Varis İlaçları
Varis ilaçları, toplardamarı kısmen büzüştürmeye yardımcı olur ama asla tam tedavi edici değildir.
Bazı belirtilerin tedavisinde kullanılan erken maddeler şu şekildedir:
- Polidakanol
- Sodyum tetradesil sülfat
- Okserutin
- Okserutin
- Kalsiyum dobesilat
Tedavi için belirtilen ilaç türevleri sadece bilgilendirme amaçlıdır. Doktor tavsiyesi olmadan hiçbir ilaç kullanılmamalıdır.
Varis Ameliyatı
Variste ameliyatlı ve ameliyatsız tedavi yöntemleri vardır. Hastanın iyileşme süresinin hem zahmetli hem de uzun oluşu, ameliyatla tedavi işleminin çok az tercih edilmesine sebep olur. Daha çok ameliyatsız tedavi tercih edilmektedir.
Ameliyatlı tedavi, varisli damarın alınması işlemidir. Oldukça zahmetli bir işlemdir.
Varis ameliyatı, varisin tedavisi için uygulanan en eski yöntemdir. Bir kalp ve damar cerrahı tarafından genel anestezi altında yapılır. Bu ameliyatı olan hastaların bir süre hastanede yatması gerekir. Ayrıca ameliyat sonrasında yapılacak olan bakım da zahmetlidir.
Varisli damarın alınması için yapılan ameliyat, diğer tedavi yöntemlerinin işe yaramaması halinde son tedavi yöntemi olarak tercih edilir.
Hamilelikte Varis
Hamile bireylerde hem fetüsün gelişiminin desteklenmesi için var olan mevcut kan hacminin artmış olması, hem de sentezi artan kadınsal hormonların damar duvarını gevşetmesi varisin oluşmasını tetikleyebilecek güçlü etmenlerdir. Dolayısıyla hamile veya hamilelik şüphesi bulunan kişilerin, en kısa zamanda yaşam tarzlarını varisi önleyecek şekle getirmesi lazımdır.
Ayrıca bazı vajinal varisi bulunan hastalar, hastalıklarını açıklamaya veya doktora görünmeye yanaşmayabilir. Bu hastalar, rutin kadın doğum kontrolünde vajinal varis oldukları öğrenirler. Dolayısıyla hamilelerde vajinal varis, hamilelikten bağımsız olarak, hamilelik süreci esnasında veya öncesinde oluşmuş olabilir.
Çocuklarda ve Bebeklerde Varis
Varis, genç yaşlarda nadir olarak görülmektedir.
Toplardamarlar henüz taze olduğundan, kol ve bacaklarda varis görülmesi muhtemel değildir.
Ancak bazı erkek çocuklarında varikosel görülebilmektedir. Bu varis türü, çocukta doğuştan vardır. Belirtileri ortaya çıkar çıkmaz doktora görünmek gerekir. Çünkü varikosel hastası çocuğun, yetişkinlik çağına ulaştığında sperm hücresi üretiminde problemler yaşayacağı bilinmektedir.
Varis için Hangi Doktora Gidilir?
Varis, bir damar bozukluğudur. Bulgular ortaya çıkar çıkmaz bir Kalp ve Damar Cerrahisi polikliniğine görünmek gerekir.
Varis ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Varis nasıl oluşur?
Varis, esasen toplardamardaki kapakçıkların yetmezliği sonucu, kanın sürekli geriye kaçıp birikmesiyle oluşur. Bazı durumlarda ise damarın sıkışması ile ortaya çıkar ama tamamen aynı sonuçları doğurur. Bu durumları obezite, yüksek topuklu kullanımı, damar tıkanması örnek gösterilebilir.
Varis nasıl önlenir?
Varisi önlemek için yaşam tarzında birtakım değişiklikler yapmak gerekmektedir. Egzersiz yapmak, fazla kilolardan kurtulmak, uzun süre oturmamak/ayakta durmamak, gerektiğinde varis çorapları kullanmak, gerektiğinde ayakları bir miktar yükselterek uyumak varisi önlemek için atılacak adımlardan sadece birkaçıdır.
Varis ağrısı için ne yapmalı?
Mevcut bulunan bir varisten rahatsızlık duyuluyorsa, kısa zaman içinde bir doktora gidilmelidir. Çünkü varis, gittikçe ilerleyen bir yapıya sahiptir. Varis, daha çok ilerlemeden, dolayısıyla daha fazla ağrımadan tedavi edilirse hasta, mümkün olan en kısa sürede en yüksek verimi alacaktır.
Unutulmamalıdır ki varisi dindiren kimyasal veya bitkisel ilaçlar; varisin kendisini tedavi etmez, sadece ağrı bulgusunu hafifletir. Kesin tedavi için uzman bir cerraha görünmek gerekmektedir.
Varis ağrı yapar mı?
Varisin birçok türü olmakla beraber, bu türlerin büyük bir kısmı ağrıya sebep olmaktadır. Özellikle kas ve sinir liflerine baskı yapan varisler, ciddi ağrılar yaratır.
Varis ne zaman tehlikeli olur?
En sık rastlanılan kol/bacak varisleri kısmen zararsız olup başarıyla tedavi edilebilmektedir.
Kasların derinliklerindeki venlerde görülen varisler veya karaciğer hastalarında, portal ven hipertansiyonu sonucu oluşan özefagal varisler, sıklıkla beraberinde çatlama ve kanamayı da getirir. İşte bu tarz kanamalı varisler, oldukça tehlikeli hale gelmişlerdir. Öyle ki hastanın hayatını tehdit edecek durumlara sebep olurlar.
Varis geçer mi?
Varis, uygun tedavi ve önlemlerle iyileştirilebilecek bir hastalıktır.
Ancak unutulmamalıdır ki, hayat tarzında varise karşı önlemler yer almayan insanlar, varisle tekrar karşılaşabilmektedir.
Kardiyoloji varise bakar mı?
Kardiyoloji bölümü kalp ve damar hastalıklarının tamamına bakmaktadır. Buna varis de dahildir. Tanı koyma ve tedavi belirlemeden sorumlu olan kısım kardiyolojidir.
Ancak en nihayetinde hasta, bir kalp ve damar cerrahisi polikliniğine iletilir.
Varis sporla geçer mi?
Spor yapmak tüm vücudu olduğu gibi, kalp ve damar sistemini çalıştırarak onların dinç kalmasını sağlar. Varisler, dinç ve sağlam damarlara tutunamazlar. Yani spor yapmak, mevcut varisleri tedavi etmese de kötüleşmesini veya yeni varislerin oluşmasını engeller.
Varis patlarsa ne olur?
Varisin patlaması sonucu, içinde ihtiva ettiği kan, çevre doku ve organlara yayılır. Bu dokuların yapısının bozulmasına yol açar. Ayrıca damarın koruyucu çatısından ayrılan kan, enfeksiyonlara davetiye verir.
Varisin patlaması, eğer hastanın bilincinin ötesindeyse (örneğin özefagal varislerin patlayarak kanaması), hastada ciddi kan kayıplarına yol açar. Bu durum şuur kaybı, hatta ve hatta ölümle sonuçlanabilmektedir.
Gebelikte varis tehlikeli mi?
Gebelikte varis oluşmasının hem anne hem bebek adına hayati bir tehlikesi yoktur. Yalnızca kişinin yaşam kalitesini düşürmektedir.
Variste doppler çekimi nasıl yapılır?
Doppler ultrasonografi çekimi, invaziv olmayan (cilt bütünlüğüne müdahale etmeyen) bir yöntemdir. Doppler Usg’de, uzman hekim sıkıntılı bölgeye, özel bir cihaz aracılığıyla yüksek frekanslı ses dalgaları verir. Cihaz, bu dalgaların yansımasını yakalar, işler ve görüntü olarak hekime sunar. Hekim, bu görüntüyü tahlil ederek varis hakkında yorum yapar.