Çinko Eksikliği
Vücudun besinlerden ihtiyacı olduğu kadar çinko alamaması durumuna çinko eksikliği denir. Kişinin ihtiyaç duyduğu çinko miktarının alınması ile sağlanır.
Çinko Eksikliği Nedir?
Çinko, özellikle immün sistemin (bağışıklık sistemi) işlevlerini yerine getirebilmesi ve sağlıklı şekilde işleyebilmesi için gerekli olan bir besin öğesidir. Yüzlerce enzimi aktif hale getirdiği gibi, vücudumuzda önemli fonksiyonların yerine getirilmesini ve hücre devamlılığını da sağlar. Ancak çinko vücutta depolanamaz. Bu nedenle günlük beslenme programında kesinlikle yer verilmeli, ihmal edilmemelidir. Yetişkin bir erkek günde ortalama 11 mg, yetişkin bir kadın ise günde ortalama 8 mg çinko almalıdır. Bu miktar, gebelik ve emzirme süreçlerinde artış gösterecektir.
Çinkonun günlük önerilen miktarda alınması oldukça kolaydır. Çünkü doğada bulunan birçok besinin içerisinde çinko vardır. Bu besinlere örnek olarak; istiridye, karides, yengeç, balık, ayçiçeği çekirdeği, buğday tohumu, ceviz, yumurta, kabak çekirdeği, badem, süt ve et gösterilebilir. Vücutta ise prostat bezi, tükürük bezi ve pankreas tarafından üretilmektedir. Çinko:
- İmmün sistemin sağlıklı şekilde çalışabilmesi,
- Doğurganlığın sağlanması,
- Kanser türlerine karşı koruma sağlanması,
- Hormon seviyelerinin dengeli olması,
- Kalp ve damar sağlığının korunması,
- Sindirim sisteminin dengelenmesi,
- Kasların onarılmasının ve büyümesinin desteklenmesi,
- Karaciğer fonksiyonlarının sağlanması ve sağlığının korunması,
- Cilt sağlığının korunması gibi işlevlere sahiptir.
Çinko eksikliği, dünya çapında sık rastlanan bir sağlık problemidir. Özellikle yetersiz ve sağlıksız beslenmenin yaygın olduğu ülkelerde sıkça karşılaşılmaktadır. Vücudun ihtiyaç duyduğu çinko miktarının karşılanmaması ile ortaya çıkar. Görülmesinin bir diğer sebebi ise akrodermatitis enteropatika adı verilen metabolik bir hastalıktır. Bu hastalık, çinko emilimini engeller ve genetik olarak aktarılır. Ancak hayli nadir görülmektedir. Çinko eksikliği tek başına bir hastalık olmasa da, tedavi edilmediği durumlarda ciddi hastalıklara yol açacaktır. Bu nedenle ihmal edilmemesi oldukça önem taşır.
Çinko eksikliği, genel olarak 3 ana grupta incelenebilir:
- Yüksek Seviyede Çinko Eksikliği: Özellikle deri hastalıklarının görüldüğü evredir. Saçkıran hastalığı, şiddetli saç dökülmesi, ten renginin solması ve ciltte matlık gibi belirtiler verir. Bunların yanı sıra enfeksiyonel hastalıkların görülme riski artar ve kişinin zihinsel fonksiyonları yavaşlayabilir.
- Orta Seviyede Çinko Eksikliği: Genellikle düşük seviyedeki çinko eksikliğinin tedavi edilmemesi ile birlikte meydana gelir. Cilt sağlığının bozulması, görme bozuklukları ve ilerlemesi halinde kör kalmak gibi durumlara neden olur. Orta seviyede çinko eksikliği olan kişilerin gece görüşleri oldukça düşüktür.
Gelişme dönemini tamamlamamış kişilerde büyümeyi durma noktasına getirebilir. Bu durumda boyun uzaması ya da kilo artışı gibi durumlar görülmeyecektir. Özellikle erkek çocukların cinsel organ gelişimi ve hormon seviyelerinde ciddi bir duraklama gelişebilir.
Yeterli çinko alınmaması, kişilerde iştahın azalmasına ve ciddi kilo kayıplarına neden olmaktadır. Bilinen bir diğer etkisi ise tat alma duyusunun azalmasıdır. Çinko eksikliği için tedavi uygulanmaması halinde, tat alma duyusu tamamen kaybedilebilir.
- Başlangıç Seviyesinde Çinko Eksikliği: En yaygın belirtisi metabolizma hızındaki düşüştür. Bu durum sonucunda immün sistem güçsüzleşir ve tekrarlayan enfeksiyonlara yakalanma riski artar. Gelişim sürecini henüz tamamlamamış olan kişilerde gelişim geriliği ortaya çıkar. Sinir sisteminde bozulmalar, testosteron seviyesinde düşüş ve sık değişen duygu durumu gibi problemlere yol açabilir. Gıda ve ilaç takviyesi ile kısa sürede tedavi edilebilir.
Çinko Eksikliği Belirtileri
Çinko, insan vücudunda bulunan birçok sistemin sağlıklı şekilde çalışmasını desteklemektedir. Bu nedenle çinko eksikliği, kendini vücudun farklı bölgelerindeki belirtiler ile gösterebilir. Bu belirtiler:
- Anemi: Halk arasında kansızlık olarak da bilinen bu durum yalnızca demir eksikliği ile değil, çinko eksikliği ile de görülebilir. Bu nedenle kan değerlerinin yetersiz olduğu durumlarda değerlendirilmelidir.
- İştah Azalması ve Kilo Kaybı: Çinko, sindirim sistemi ve bağışıklık sistemini destekleyen bir besin öğesidir. Bağışıklık sisteminin zayıflaması halsizliği, sindirim sisteminde görülen problemler ise iştah azalmasını meydana getirir. Bu durum kişinin kilo kaybetmesine yol açar.
- Tat Alma Duyusunda Kayıp Yaşanması: Çinko eksikliğinin erken dönemde tedavi edilmemesi, tat alma duyusunda zayıflamaya yol açar. Bu durumun sebebi, çinkonun tat tomurcuklarını uyarmasıdır. Ağızda oluşan metal tadı ile tarif edilir. Önlem alınmaması ile birlikte bu duyunun tamamen körelmesi mümkündür.
- Cilt Onarımının Yavaşlaması: Vücudun ihtiyaç duyduğu çinko miktarı karşılanmadığı takdirde vücut kendini daha yavaş onarmaya başlar. Bu durum, yaraların daha geç iyileşmesi ve kapanması ile tespit edilebilir.
- Ciltte Kuruluk: Çinko, sağlıklı bir cilt ve deri için oldukça önemli bir mineraldir. Yeterli çinko alımı ile yumuşak ve pürüzsüz bir cilde sahip olmak mümkün olur. Ancak kişide çinko eksikliği oluşması ile birlikte cilt kuruluğu meydana gelecektir.
- Akne ve Sivilce Oluşumu: Çinko eksikliği sivilce oluşumunu tetikleyen faktörler arasında yer alır. Çünkü çinko, sağlıklı bir cildin olmazsa olmazları arasında yer alır. Sivilce miktarındaki artış, kısa süre içerisinde fark edilecek şekilde gelişir.
- Saçlarda Dökülme Problemi: Çinko, saç hücrelerinin yenilenmesi ve saç köklerinin beslenmesi gibi durumlarda sorumludur. Beslenmeyen saç telleri giderek zayıflamaya başlar. Daha sonrasında gözle görülür şekilde saç dökülmeleri başlayacaktır. Yeterli çinko alımı ile giderilmesi mümkündür.
- Tırnak Sağlığının Bozulması: Tırnakların güçsüzleşmesi ve çabuk kırılması gibi şikayetler ile kendini gösterir. Çünkü çinko, tırnak yapısının dayanıklı ve güçlü olmasından sorumludur. Çinko eksikliğinin en yaygın belirtilerinden biri de tırnaklarda oluşan beyaz lekelerdir. Bu lekeler, tırnak yüzeyindeki yatay çizgiler şeklinde görülür.
- Gece Görüşünde Zayıflama: Çinko, görme kusurlarının oluşmaması ve göz sağlığının korunması için oldukça önemli bir mineraldir. Çinko eksikliğinin ilerlemesi ile birlikte gece körlüğü şikayeti oluşabilir. Bu durumun ilerlememesi için erken dönemde tedbir alınması önem taşır.
- Hormon Seviyelerinin Bozulması: Çinko, kişilerin cinsiyet hormonları dengelemekten sorumlu bir besin öğesidir. Bu durum sonucunda ise sperm ve yumurta kalitesi bozulmaya başlar. Döllenmeyi doğrudan etkileyen bu bozulma, tedavi edilmemesi halinde kısırlık sorununa dönüşebilir.
- Karaciğerde İşlev Bozuklukları: Çinko, karaciğerin fonksiyonel şekilde çalışmasını sağlayan enzimleri uyaran bir mineraldir. Çinko eksikliği ile enzimler yeterince uyarılmaz. Bu durum, karaciğerin fonksiyon kaybı yaşaması ve zayıflaması ile sonuçlanacaktır.
Çinko Eksikliği Nedenleri
Çinko eksikliği sorunu genel olarak besin yetersizliği sebebi ile ortaya çıkan bir sağlık problemidir. Vücudun günlük ihtiyaç duyduğu çinko miktarı karşılanamıyorsa, vücutta çinko eksikliğine bağlı olan belirtiler meydana gelir. Özellikle yetersiz ve dengesiz beslenen kişilerde, vejetaryen beslenen kişilerde ve kırmızı et tüketmeyenlerde görülür. Diğer sebepleri ise şöyle sıralanmaktadır:
- Kronik Bağırsak Hastalıkları: Bağırsaklarda görülen kronik hastalıklar, zaman içerisinde çinko emilimini azaltabilir. Bu durumda vücut, ihtiyaç duyduğu çinko miktarı karşılansa dahi eksiklik semptomları gösterir.
- Diğer Kronik Hastalıkların Varlığı: Kişide kronik olarak görülen ishal, böbrek hastalıkları, karaciğer hastalıkları, şeker hastalığı ya da çölyak gibi sağlık sorunlarının var olması çinko eksikliğine yol açar. Bu durumlarda hastanın tedavisi sürdürülürken yeterli çinko alımının sağlandığından emin olunması gerekir.
- Yetersiz Beslenme: Özellikle tek yönlü diyet listelerinin uygulanması ve çinko yönünden zengin besinlerin tüketilmemesi sonucu meydana gelir. Vejetaryenler, veganlar ve kırmız et tüketmeyen kişilerde sıklıkla karşılaşılır. Çünkü hayvansal gıdalar, çinko açısından doygun besinlerdir.
- Aşırı Alkol Kullanımı: Sık sık alkol kullanmak, başta karaciğer olmak üzere birçok organda işlev bozukluklarına yol açar. Alkol tüketimi sonucunda karaciğer, normal temposunun üzerinde bir çalışma performansı gösterir. Bu durum sonucunda ise enzimler tahrip olur ve çinko eksikliği görülür.
- Karaciğer Hastalıkları: Karaciğerde görülen akut yada kronik hastalıklar ile karaciğer yorgunluğu gibi durumlar sonucunda çinko eksikliği meydana gelebilir. Bu durum, karaciğerde bulunan enzimlerin tahribata uğraması ve çinkonun görevlerini yerine getirememesi sonucunda ortaya çıkmaktadır.
- Yoğun Fiziksel Aktivite: Özellikle yetersiz beslenen kişilerin yoğun fiziksel aktiviteden kaçınması gerekir. Yüksek tempolu işler, yoğun sportif aktivite ve ağır spor branşları ile ilgilenen kişilerin günlük çinko ihtiyacı daha yüksek olacaktır. Bu durum, çinkonun kas onarımında etkili olması nedeniyle meydana gelmektedir. Fiziksel aktivite sırasında tahrip olan kaslar kendini onarmak için vücutta bulunan çinkodan destek alır. Aynı zamanda efor kaybedildikçe enzimler aktif şekilde işler ve çinkonun yetersiz kalmasına yol açar.
- Kortizon İlaçlarının Kullanımı: Kortizon ilaçları, alerjik hastalıkların ve bağışıklık sistemindeki zayıflıkların tedavisi için kullanılır. Bu ilaçların yan etkisine bağlı olarak, yaygın olmasa da çinko eksikliğine meydana gelebilir.
- Aktif Cinsel Hayat: Vücudun günlük çinko ihtiyacı karşılanıyorsa, kişi kendini daha enerjik ve dinamik hisseder. Çinko, aynı zamanda testosteron salınımı ve sperm kalitesi gibi durumlardan da sorumludur. Bu nedenle sağlıklı bir cinsel hayat sürmek için yeterli çinko alımı sağlanmalıdır. Ancak erkekler, boşalma sırasında ciddi bir çinko kaybı yaşamaktadır. Yani yüksek tempolu cinsel ilişkilerden sonra çinko alımı ihmal edilmemelidir. Aksi halde çinko eksikliğine bağlı semptomlar ortaya çıkacaktır.
- Gelişim Dönemi: Çinkonun bir diğer görevi de büyüme hormonlarının uyarılmasıdır. Bu hormonlar aktif şekilde çalışmazsa kilo alamamak, boy kısalığı ve gelişim geriliği gibi durumlar ortaya çıkar. Büyüme döneminde vücut daha fazla çinko alımına ihtiyaç duyacaktır. Bu miktar karşılanamaz ise vücutta çinko eksikliği meydana gelecektir.
Çinko eksikliği; vücudun yorgun olduğu dönemlerde, ishal ve kusma gibi şikayetlerin görülmesi halinde, gebelikte, fiziksel aktivitelerin artış gösterdiği dönemlerde ve hastalıklara bağlı olarak meydana gelebilir. Bu durumlarda günlük çinko ihtiyacından 1-2 mg daha fazla çinko alımı sağlanmalıdır. Ancak bu artışın kontrollü olması gerektiği ve çinko fazlalığının da çeşitli sağlık problemlerine yol açtığı unutulmamalıdır.
Çinko Eksikliği Teşhisi
Çinko eksikliği belirtileri ve semptomlarını görüyorsanız, vakit kaybetmeden ilgili sağlık kuruluşlarına başvurmanız gerekir. Teşhis muayenesi sırasında öncelikle hasta öyküsü ve şikayetleri dinlenir. Ardından belirtiler, görsel ve fiziksel muayene ile doğrulanır. Ancak belirtiler çinko eksikliği teşhisi konması açısından yetersizse, bazı tahlillerin yapılması gerekir.
Çinko eksikliği testi ve tahlilleri şöyledir:
- Fiziksel ve Görsel Muayene: Bu aşamada hastanın şikayetleri ve hasta öyküsü detaylı şekilde dinlenir. Hastanın yaşı, cinsiyeti, kronik hastalıklarının olup olmadığı, günlük yaşam alışkanlıkları ve şikayetlerinin ne zaman başladığı öğrenildikten sonra görsel muayeneye geçilir. Bunun için gözle görülen semptomlar analiz edilmelidir. Örneğin; saç dökülmesi, tırnak lekeleri, ciltte kuruluk, sivilce ve iyileşmeyen yaralar gibi. Bu aşamada teşhis konsa dahi, teşhisin doğrulanması için tahlil ve tetkikler yapılmalıdır.
- İdrar ve Kan Tahlili: Çinko eksikliği teşhisinde uygulanan en etkili tahlil yöntemleridir. Vücuttaki mineral ve vitamin seviyeleri, hastadan alınan örneklerin laboratuvar ortamında incelenmesi ile kolayca tespit edilebilir.
- Endokrin Testleri: Çinko, hücreler arasında dağılım gösterdiği için basit kan tahlilinde görülmeyebilir. Bu durumlarda kan plazmasının incelenmesi gerekir. Endokrin testlerden bir diğeri ise saç telleri ve köklerinin analizi ile gerçekleştirilir. Bu sayede kişide çinko eksikliğinin olup olmadığı kesin olarak belirlenir.
Çinko Eksikliği Tedavisi
Çinko eksikliğinin tedavisi, kişinin günlük ihtiyaç duyduğu çinko miktarının alınması ile sağlanır. Ancak uygulanacak tedavi yöntemi, çinko eksikliğinin düzeyine ve kişinin genel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterir. Bu nedenle çinko eksikliği tedavisi bilinçsizce değil, bir uzmanın yönlendirmesi ile uygulanmalıdır.
Tedavi yöntemleri şu şekilde sıralanır:
- Çinko Takviyesi için İlaç Kullanımı: Çinko eksikliğinin orta ve ileri seviyede olduğu durumlarda kullanılır. Kullanımında belirli bir zaman ve dozu aşmamak gerektiği için uzman tavsiyesi ile başlanmalıdır. Aksi halde vücutta çinko fazlalığı oluşarak çeşitli sağlık problemleri meydana gelecektir. Çinko takviyesi ilaçları şurup, tablet ve toz formda bulunur. Belirlenen miligrama en uygun olan ürün tercih edilmelidir.
- Beslenme Alışkanlıklarının Değiştirilmesi: Başlangıç ve orta seviyedeki çinko eksikliğinin tedavisi, beslenme programının düzenlenmesi ile gerçekleştirilir. Yeterli ve dengeli beslenmek çinko eksikliğini önlediği gibi, teşhis konmuş kişilerde iyileşmeyi de sağlar. Bunun için günlük ihtiyaç duyulan çinko miktarı hesaplanır ve bu değerin alınması için gereken besinler tüketilir. Çinko yönünden zengin olan besinlere örnek olarak ise; deniz mahsulleri, ceviz, fıstık, fındık, kırmızı et, tahıllar, buğday tohumu, fasulye, mantar, zencefil, ıspanak, süt, kefir, yumurta, yoğurt ve balkabağı gösterilebilir.
- Zararlı Alışkanlıkların Bırakılması: Çinko eksikliğinin yaşanmaması için alışkanlıkların değiştirilmesi ve daha sağlıklı bir hayatın tercih edilmesi gerekir. Özellikle alkol kullanımı, karaciğerde yarattığı tahribat nedeniyle çinko eksikliğini tetikleyen başlıca faktörler arasında yer alır. Sigara kullanımı ise alkolün yıkıcı sonuçlarını destekleyerek çinkonun görevlerini yerine getirememesine sebep olur. Bu nedenle alkol ve sigara kullanımının bırakılması, mümkün değilse de azaltılması oldukça önem taşır.
- Hasta Takibin Yapılması: Çinko eksikliği giderildikten ve değerler normale döndükten sonra birçok hasta bu durumun tekrarlamayacağını düşünür. Ancak çinko ihtiyacının karşılanmaması halinde semptomlar yeniden görülmeye başlar. Bu nedenle ilk tedavi sonrasında kontrol muayenesine gidilmesi ve çinko değerinin takip altında tutulması gerekir. Böylece yeniden çinko eksikliği yaşanmadan ve semptomlar görülmeye başlamadan önce müdahale etmek mümkün olacaktır.
Çinko eksikliği tedavisinde izlenecek yol, bir uzman tarafından belirlenmelidir. Hekim tavsiyelerine uyulduğu takdirde iyileşme süreci kısalır ve daha etkili şekilde ilerler. Ancak tedavi sırasında yapılan değişiklikler, hasta tarafından kalıcı olarak kabul edilmeli; çinko eksikliği giderildikten sonrasında da sürdürülmelidir. Aksi halde tüm semptomlar yeniden oluşur ve vücutta çeşitli tahribatlar meydana gelebilir.
Çinko Eksikliği Tedavi Edilmezse
Çinko eksikliği, yetersiz beslenme sonucu ortaya çıkan ve tedavisi hayli kolay olan bir sağlık problemidir. Ancak tedavi edilmezse, çinko eksikliğinde görülen hastalıklar ortaya çıkacaktır. Çinko eksikliğinin önlenmemesi, vücuttaki birçok sistemde fonksiyon kaybına ve önemli semptomlara neden olur.
Bu semptomlar ve hastalıklar:
- Lezyon ve Ülser Oluşumu: İleri seviyede çinko eksikliği görülen kişilerde lezyon ve ülser oluşumu görülebilir. Bu komplikasyon gözleri, deriyi, boğazı ve ağzı tehdit etmektedir.
- Beyin Fonksiyonlarının Zayıflaması: Çinko, beyin hücrelerinin tazelenmesi ve yenilenmesi açısından oldukça önemli bir besin ögesidir. İhtiyaç duyulan çinko miktarının karşılanması halinde, beyin tüm işlevlerini sağlıklı şekilde yerine getirmeyi sürdürür. Ancak eksik kalması halinde dikkat eksikliği, unutkanlık ve odaklanma sorunları ortaya çıkacaktır. Bu durum özellikle gelişme dönemindeki çocuklarda sık görülür.
- Görme Bozuklukları: Çinko eksikliği ile birlikte, gece körlüğü ve sarı nokta hastalığı gibi sağlık problemleri ortaya çıkabilir. Çünkü çinko, göz sağlığının korunmasından da sorumludur. Çinko eksikliğinin görülmesi sonucunda, gözün korunmasını sağlayan pigmentlerin oluşumu durur. Bu durum sonucunda ise sarı nokta (makula) hastalığı ve gece körlüğü gibi problemler meydana gelir.
- Saç, Tırnak ve Cilt Bozuklukları: Çinko eksikliği ile birlikte saç dökülmesi, cilt kuruluğu, tırnaklarda beyaz lekelerin oluşması, egzama ve sivilce gibi problemler ortaya çıkabilir. Çinko eksikliğinin giderilmesi ile birlikte tüm sorunlar ortadan kalkacaktır.
- Kısırlık ve Cinsel İsteksizlik: Çinko, sağlıklı bir üreme sistemi ve cinsel hayat için oldukça önemlidir. Aynı zamanda enerji seviyesini yükselttiği için, cinsel performansı arttırma özelliği bulunur. Çinko yetersizliği sonucunda kadınların yumurta, erkeklerin ise sperm kalitesinde düşüşler görülür. Ayrıca sertleşme problemi, testosteron salınımının baskılanması ve erken boşalma gibi komplikasyonlara da yol açmaktadır. Çinko eksikliği tedavi edilmezse bu problemler kısırlığa yol açabilir.
- Gelişim Geriliği: Özellikle gelişim döneminde bulunan çocukların günlük çinko ihtiyaçları artış gösterir. Bu miktarın karşılanmaması ve çinko eksikliğinin tedavi edilmemesi halinde büyüme hormonları uyarılamaz. Böylece çocuklarda kilo alamama, gelişimin durması ve boyun kısa kalması gibi sorunlar ortaya çıkacaktır.
- Enfeksiyon Oluşumu: Çinko, özellikle güçlü bir bağışıklık sisteminin olmazsa olmazıdır. Çinko eksikliği tedavi edilmezse sık tekrarlayan ve şiddetli enfeksiyonlar meydana gelecektir.
- Kilo Kaybı: Bağışıklık sisteminin zayıflaması ile birlikte halsizlik ve iştahta azalma meydana gelir. Çinko eksikliğinin tedavi edilmemesi sonucunda ise kilo kaybetme ve kilo alamama gibi problemler ortaya çıkar.
- Nadir Görülen Komplikasyonlar: Çinko, vücutta bulunan sayısız enzimden sorumlu bir besin öğesidir. Tedavi edilmemesi halinde nadiren de olsa kalp krizi, insülin duyarlılığı, kanser hastalıkları ve felç geçirme gibi ciddi sağlık problemlerine yol açabilir.
Çinko Eksikliğine Ne İyi Gelir?
Çinko, doğada bulunan birçok besinin içerisinde bulunan bir elementtir. Bu nedenle her gün düzenli olarak tüketilebilir. Bu besinlere örnek olarak karides, yengeç, hindi eti, istiridye, kırmızı et, karaciğer (mümkünse dana), sarımsak, bezelye, yumurta, süt, kefir, yoğurt, ıspanak, kabak çekirdeği, kakao, kültür mantarı, susam, barbunya, fasulye ve yer fıstığı gösterilebilir.
Çinko eksikliğinin giderilmesi için fazla fiziksel aktiviteden kaçınmak, yeterince dinlenmek, alkol ve sigara kullanımından uzak durmak, çinko ihtiyacının artış gösterdiği dönemlerde gerekli görülürse takviye almak gerekir. Böylece en kısa sürede tedavi edilmesi mümkün olacaktır.
Çinko Eksikliğine Ne İyi Gelmez?
Çinko, bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve vücuttaki birçok sistemin işlevsel olarak çalışabilmesi için gereklidir. Ancak bazı faktörler, vücutta çinko eksikliği oluşmasına neden olur. Risk grubunda bulunan kişilerin düzenli olarak çinko değerlerini ölçtürmeleri oldukça önemlidir.
Çinko eksikliğini tetikleyen ve iyi gelmeyen faktörler şunlardır:
- Çeşitli İlaçların Kullanılması: Doğum kontrolü için kullanılan ilaçlar, barbitürat etken maddeli ilaçlar ve kortizon ilaçlarının kullanımı çinko eksikliğine neden olur. Bu ilaçlar vücuttaki çinko emiliminin artmasına ve alınan çinkonun yetersiz kalmasına yol açar. Kişide zaten çinko eksikliği görülüyorsa, bu durum daha da ilerlemesine sebep olacaktır. Bu nedenle sayılan ilaçlardan herhangi biri kullanılıyorsa hekime bilgi verilmeli ve gerekirse çinko takviyesi alınmalıdır.
- Dönemsel Takviyelerin İhmali: Özellikle gebelik dönemi, fiziksel aktivitenin artış göstermesi, gelişim çağı, cinsel hayatın yüksek tempoda olması ve vücudun bitkin düşmesi gibi dönemsel değişimlerde çinko ihtiyacı artış gösterir. Bu dönemlerde günlük alınan çinko miktarının, hekim yönlendirmesi ile arttırılması büyük önem taşır. Aksi halde çinko eksikliği tetiklenir ve ciddi semptomlar görülebilir.
- Hormon Takviyesi: Menopoz döneminin başlaması gibi durumlarda hormon desteğine ihtiyaç duyulabilir. Ancak bu destek, vücutta bulunan çinko miktarının azalmasına neden olur. Bu nedenle hormon takviyesi alınan dönemlerde çinko alımını artırmak büyük önem taşır.
- Yaşın İlerlemesi: Yaşın ilerlemesi ile birlikte vücutta çeşitli tahribatlar yaşanır. Bu durum, vücut direncinin düşmesine ve savunma sisteminin zayıflamasına yol açar. Onarım süreci içinse daha fazla çinko alımı gerekecektir. Aksi halde ileri düzeyde çinko eksikliği meydana gelir.
Çinko Eksikliği İlaçları
Çinko eksikliği ilaçları, yalnızca ileri düzeyde eksiklik ve semptom görülen hastalarda kullanılmalıdır. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise kişinin günlük çinko ihtiyacının doğru şekilde hesaplanmasıdır. Bu hesaplama ve ilaç tedavisi kararı, kesinlikle bir uzman tarafından yapılan muayene ile belirlenmelidir. Çünkü bilinçsiz şekilde çinko eksikliği ilacı kullanmak, vücutta gerekenden fazla çinko birikmesine (çinko zehirlenmesi) sebep olacaktır.
Çinko ilaçları, doğru dozda ve belirtilen süre boyunca kullanıldığında genellikle yan etki göstermezler. Ancak nadiren de olsa sindirim faaliyetlerinde değişiklik, mide bulantısı ve kusma gibi komplikasyonlar görülebilir. Böyle bir şikayetinizin oluşması halinde doktorunuza bilgi vermeniz gerekmektedir.
Hamilelikte Çinko Eksikliği
Çinko eksikliği, gebelik ve emzirme dönemlerinde sıklıkla görülen bir sağlık problemidir. Çünkü bu dönemlerde vücut, her zaman kullandığından daha fazla çinkoya ihtiyaç duyar. Bu durum ise çinkonun protein yapısı ve DNA açısından önemli bir element olması ile alakalıdır.
Hamilelik sürecinde hücre üretimi oldukça hızlı bir sürece dönüşür. Bu nedenle vücut, daha fazla çinkoya ihtiyaç duyar. Gebelerde günlük çinko ihtiyacı 11 miligrama, emzirme sürecindeki kadınlarda ise 12 miligrama yükselir. Dikkat edilmesi gereken nokta ise, çinko ihtiyacının mümkün oldukça doğal besinlerden karşılanmasıdır.
Yapılan araştırmalar, düşük ve erken doğum gibi problemlerin çinko eksikliği nedeniyle görülebileceğini işaret etmektedir. Ancak henüz kesin bir kanıt sunulmamıştır.
Çocuklarda Çinko Eksikliği
Çocuklar ve ergenlik döneminde bulunan gençler, çinko eksikliği açısından riskli grupta yer alırlar. 1 ila 10 yaş aralığında bulunan çocukların günlük çinko ihtiyaçları ortalama olarak 10 miligramdır. Bu ihtiyacın karşılanmaması ile birlikte bağışıklık sisteminin zayıflaması, dikkat dağınıklığı, kilo alamama, enfeksiyonel hastalıkların oluşumu, ishal ve sık geçirilen soğuk algınlığı gibi sorunlar ortaya çıkar.
Ergenlik döneminde, günlük alınması gereken çinko miktarı 15 miligrama yükselir. Önemli bir geçiş süreci olan bu dönemde vücut büyük bir değişim geçirir. Çinko ise bu süreçte büyüme ve üreme hormonlarının sağlıklı şekilde uyarılmasından sorumludur. Bu nedenle ergenlik döneminde çinko alımının arttırılması oldukça önemlidir. Aksi halde gelişim geriliği, boy kısalığı ve cinsiyet hormonlarının yetersiz olması gibi sağlık sorunları ortaya çıkacaktır.
Çocuklarda çinko eksikliği, mümkün oldukça doğal gıdalar ile tamamlanmalıdır. İlaç kullanımı ise yalnızca ileri düzeyde semptom görülmesi halinde ve hekim kararı ile başvurulması gereken bir tedavidir.
Bebeklerde Çinko Eksikliği
Yenidoğan bünyesi, savunmasız ve mikroplara karşı açık olduğu için bağışıklığın desteklenmesi hayati önem taşır. Çinko, bu desteğin sağlanması açısından oldukça önemli bir besin öğesidir.
Bebekler, doğumdan sonraki ilk 6 ay boyunca günlük olarak 3 miligram çinkoya ihtiyaç duyarlar. Anne sütü çinko açısından hayli zengin bir besin olduğu için, düzenli emzirme ile bu ihtiyacı rahatça karşılamak mümkün olacaktır. Ancak 6. ayını dolduran ve ek gıda geçişi sağlanan bebeklerde doğru beslenme daha fazla önem kazanır. Bebeklerin çinko eksikliği yaşamamaları için doğru ve yeterli bir beslenme programının izlenmesi gerekecektir.
Çinko eksikliği, bebeklerde genellikle çok nadir görülür. Genellikle anneden geçen virüsler, sindirim sistemi hastalıkları, çevreden bulaşan virüsler ya da romatizmal hastalıklar nedeniyle meydana gelir. Bebeklerde çinko eksikliğinin giderilmesi için uzman bir pediatristten yardım alınması gerekir.
Çinko Eksikliği için Hangi Doktora Gidilir?
Çinko eksikliği belirtilerinden bir ya da birden fazlasını görüyorsanız, Aile sağlık hekiminizden yardım alabilirsiniz. Vücuttaki mineral ve vitamin eksikliklerinin tespiti hayli kolay olduğu için Aile Sağlık Merkezleri gerekli tedaviyi sağlayacaktır. Ancak çinko eksikliğinin ileri düzeyde olduğunu düşünüyorsanız, özel sağlık kuruluşları ya da devlet hastanelerinin Dahiliye (İç Hastalıkları) bölümüne başvurabilirsiniz. İç hastalıkları uzmanı, şikayetleri dinledikten ve gerekli tetkikleri yaptıktan sonra gerekli tedavi planını hazırlayacaktır.
Çinko eksikliği, kimi zaman görülen semptomlara bağlı olarak farklı branşlar tarafından teşhis edilebilir. Örneğin; saçlarınız, tırnaklarınız ya da cildinizde gördüğünüz değişimler için Dermatoloji bölümünde muayene olarak çinko eksikliğiniz olduğunu öğrenebilirsiniz. Veya kilo alamama problemi için başvurduğunuz Diyetisyen tarafından dahiliye ya da Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları bölümüne yönlendirilebilirsiniz.
Gebelik döneminde görülen çinko eksikliği için Jinekoloji (Kadın Hastalıkları ve Doğum) bölümüne, çocuklarda görülen çinko eksikliği içinse Pediatri (Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları) bölümüne başvurmak gerekir.
Çinko Eksikliği ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Çinko eksikliği nasıl giderilir?
Çinko eksikliği büyük oranda yetersiz beslenme sonucunda ortaya çıkan bir sağlık problemidir. Bu nedenle tedavisinde de en önemli etmen, günlük çinko ihtiyacının doğru şekilde karşılanmasıdır. Çinko eksikliği tedavisindeki en önemli nokta, eksikliğin hangi seviyede olduğu ve vücutta oluşturduğu tahribatın ne derecede olduğudur. Bu nedenle bir uzman tarafından muayene edilmek ve önerileri doğrultusunda çinko alımına başlamak gerekir.
Çinko eksikliğinin giderilmesi için doğal beslenmeden ve takviye ürünlerden yararlanmak mümkündür. Doğadaki birçok gıda, çinko yönünden zengindir. Örneğin; kümes hayvanları, kırmızı et, deniz mahsulleri, ıspanak, sarımsak, yağlı tohumlar, kuru bakliyatlar, süt, yumurta, peynir, yoğurt ve kefir ile çinko ihtiyacı kolayca karşılanabilir. Ancak takviye ürünler, çinko zehirlenmesi riskine karşı yalnızca ileri düzeydeki çinko eksikliklerinin tedavisinde kullanılmalıdır.
Çinko eksikliğinde ne olur?
Çinko eksikliğinin görülmesi halinde vücuttaki enzimlerin çoğu işlevlerini yerine getiremez. Bu durum sonucunda birçok semptom ortaya çıkar. Tırnak yapısının değişmesi, hormon seviyelerinin dengesizleşmesi, karaciğerde fonksiyon kayıpları, görme bozuklukları, anemi, tat alma duyusunun zayıflaması, cildin kuruması, iştah azalması, kilo kaybı ve kilo alamama, yaraların geç iyileşmesi, saç dökülmesi, sivilce ve akne oluşumu gibi sağlık problemleri bu semptomlar arasında yer alır.
Çinko eksikliği testi nasıl yapılır?
Çinko eksikliği testi için öncelikle görsel ve fiziksel muayene uygulanır. Bu sırada tırnak lekelenmesi, saç dökülmesi, cilt kuruluğu, akne oluşumu ve gözle görülür diğer semptomlar tespit edilir. Ardından kan ve idrar tahlili istenerek vücuttaki mineral seviyeleri kontrol edilir. Çinko eksikliğinin kesin olarak teşhis edilmesindeki en etkili yöntem ise, kan plazmasının analiz edilmesi olacaktır. Gerekli durumlarda saç analizi yapılır ve endokrin testler tamamlanmış olur.
Çinko eksikliği nasıl ölçülür?
Çinko eksikliğinin teşhis edilmesi için, vücutta bulunan çinko miktarının saptanması gerekir. Ancak çinko, hücreler arasında serbest dolaşan ve salınan bir element olduğu için tespit edilmesi zor olabilir. Çinko eksikliğini ölçmek için en güvenilir ve kesin yöntem, kan plazmasının analiz edilmesidir. Kişide çinko eksikliği semptomları görülüyorsa ve kan plazması sonucu çinko eksikliğini doğruluyorsa, uygun tedaviye başlanır.
Bebeklerde çinko eksikliği nasıl giderilir?
Bebeklerde çinko eksikliği, oldukça nadir görülen bir durumdur. Özellikle ilk 6 ay boyunca düzenli şekilde anne sütü alan bebekler, günlük ihtiyaç duydukları çinko miktarını karşılamış olur. Çünkü anne sütü çinko açısından oldukça zengin bir besindir. Fakat 6 ayı geçen ve ek gıdaya başlayan bebeklerde bu durum biraz daha farklı olacaktır. Bu süreçte bebeğin yeterli ve dengeli gıda alımı için uygun bir beslenme programı hazırlanmalıdır. Özellikle yoğurt ve bal kabağı gibi çinko yönünden zengin ve sindirimi kolay olan besinlerin tüketilmesi önemlidir. Bebeklerde çinko eksikliğinden şüphelenilmesi halinde, bir pediatriste başvurmak ve uygun tedavi seçeneğini belirlemek gerekir.
Çinko eksikliği saç döker mi?
Çinko eksikliği sonucunda vücuttaki protein sentezi büyük oranda yavaşlar. Bu durum ise saçların matlaşması, cansızlaşması, uzamaması, çabuk kırılması ve dökülmesi gibi sorunlara yol açar. Çinko eksikliği başlangıç düzeyinde görülüyorsa, yeterli çinko alımı ile kısa sürede tüm problemler ortadan kalkmış olacaktır.
Çinko eksikliği sivilce yapar mı?
Çinko, sivilce üretime sebep olan hormonları ve cildin yağ salgısı üretimini doğrudan kontrol etmektedir. Çinko eksikliğinin görülmesi halinde akne ve sivilce oluşumunda artış görülür. Ancak günlük çinko ihtiyacının karşılanması ile bu problem giderilmiş olur. Çinkonun mümkün olan en doğal besinlerle alınması, sivilcelerin daha kısa sürede ve daha sağlıklı şekilde iyileşmesinde önemli rol oynar.