Foliküler Lenfoma
Foliküler Lenfoma, lenfositlerin bozukluğu sonucu görülen bir kanser türüdür. Kanserin büyüklüğüne ve belirtilerin şiddetine göre farklı tedavi yöntemleri vardır.
Foliküler Lenfoma Nedir?
Lenfoma, kan hücrelerinden gelişen en sık kanserdir. Beyaz bir kan hücresi olan lenfositlerin bozukluğu sonucu görülür. Lenfositler bağışıklık sistemi içinde görev alan önemli bir hücre tipidir. Bakterilere ve virüslere karşı antikor üretirler. Üretilen antikorlar yabancı maddelere yapışır ve diğer bağışıklık sistemi hücreleri tarafından tanınıp yok edilmelerini sağlarlar. B ve T lenfosit olmak üzere iki tip lenfosit vardır. Foliküler lenfoma B lenfositlerden köken alır. Lenfositler doğal olarak ölmeleri gerektiği yerde büyüyüp bölünmeye devam ederler ve diğer organlara yayılırlar. Bu sadece lenfomalarda değil tüm kanserlerde geçerlidir.
Lenfomalar ikiye ayrılır:
- Hodgkin lenfoma
- Hodgkin olmayan lenfomalar (non Hodgkin lenfomalar- NHL)
Hodgkin olmayan lenfomalar, Hodgkine göre daha sık görülürler ve birçok alt tipi vardır. Foliküler lenfoma, Hodgkin olmayan lenfomaların bir alt tipidir. Genellikle yavaş büyüyen lenfoma sınıfındadır ancak hızlı büyüyen tipleri de vardır. Hodgkin olmayan lenfomaların yüzde 20’si foliküler lenfomadır.
Ortalama görülme yaşı 60’tır. Gençlerde çok nadir görülür. Vücutta kemik iliği dâhil, lenf bezlerinin olduğu herhangi bir yerden gelişebilirler. Lenf dokunun en fazla oldu yerler şunlardır:
- Lenf nodları: fasulye biçiminde, lenfosit ve diğer bağışıklık sistem hücrelerini içeren yapılardır. Lenf damarları ile birbirlerine bağlıdırlar
- Dalak: lenfosit ve diğer bağışıklık sistemi hücrelerini üretir. Aynı zamanda sağlıklı vücut hücrelerini bulundurur, hasar görmüş kan hücrelerini ve bakterileri yok eder.
- Kemik iliği: kemik içinde süngerimsi bir yapıdır. Bazı lenfositler dâhil yeni kan hücrelerinin üretildiği yerdir.
- Timus: kalbin önünde konumlanmış küçük bir organdır. T lenfositler burada olgunlaşırlar.
- Bademcikler: boğaza konumlanmışlardır. Besinlerden veya havadan gelen yabancı organizmaları yakalarlar.
- Sindirim sistemi: mide, bağırsaklar ve diğer birçok organ lenf dokuya sahiptirler.
Lenfoma hastaları tanı konulana kadar uzun bir süre güçlü bir belirti vermezler. Hastalık ileri evrelere kadar hayatı pek tehdit etmez. İlere evrelere ulaşması için geçen süre yılları alabilir.
Foliküler lenfomalar tedaviye iyi yanıt verirler ancak tedavi zahmetlidir. Bu lenfomalar ilk tanı konulduğunda tedavi edilmelerine gerek kalmayabilir. Lenfoma belirtilere neden olana kadar tedavi ertelenebilir. Bazı foliküler lenfomaların hızlı büyüyen bir tip olan Diffüz large B-cell lenfomaya dönme ihtimali vardır.
Foliküler Lenfoma Görülme Sıklığı
Foliküler lenfoma en sık görülen düşük dereceli lenfoma tipidir. İngilterede her yıl yaklaşık 2500 yeni tanı konulmaktadır. Hodgkin olmayan lenfomaların %20’si foliküler lenfomadır
Foliküler Lenfoma Risk Faktörleri
Risk faktörü bir hastalığa yakalanma ihtimalini arttıran herhangi bir şeydir. Foliküler lenfomada birçok vakada net bir risk faktörü bulunamamıştır. Ayrıca risk faktörüne sahip birçok insanda da hastalık gelişmemiştir.
Foliküler lenfoma için bilinen bazı risk faktörleri şunlardır:
- Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar: organ nakli yapılan hastalarda, organa karşı bağışıklık yanıtı gelişmemesi için bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanılır. Bu ilaçların kullanımı ile vücut hastalıklara karşı savunma yapamaz ve tümör gelişme riski artar.
- Virüs ve bakteri enfeksiyonları: belirli bazı virüs ve bakteriyel enfeksiyonlar Hodgkin dışı lenfomaların gelişme riskini arttırmıştır. HIV ve Epstein-Barr virüs ve Helicobakteri pilori bakteri enfeksiyonunda Hodgkin dışı lenfomaların görülme riski artmıştır.
- Kimyasallar: böcek ve yabani otları öldüren tarım ilaçları Hodgkin dışı lenfomaların görülme riskini arttırabilir. Ancak tam olarak anlaşılabilmesi için daha çok araştırmaya ihtiyaç vardır.
- İleri yaş: foliküler lenfomalar herhangi bir yaşta görülebilirler ancak yaşla birlikte risk de artar. En çok 60 yaş ve üstü insanlarda görülürler.
Foliküler Benfoma Belirti ve Bulguları
Foliküler lenfoma genellikle büyümeyene kadar belirti vermez. Lenfomalar bir çeşit kanser olduğundan tüm vücudu ilgilendiren sorunlara yol açabileceğinden, birçok belirti ve bulguya neden olabilir. Bunlara ilaveten özellikle lenfoma hastalarında görülen B semptomları görülür.
Yaygın görülen belirti ve bulgular şunlardır:
- Büyümüş lenf nodları
- Titreme
- Kilo kabı
- Halsizlik
- Karın şişliği
- Az yemekle bile doyma
- Göğüs ağrısı
- Nefes kesilmesi, öksürük,
- Sık sık enfeksiyon geçirme
- Kolay morarma ve kanama
Bazı hastalarda B semptomları olarak bilinen belirtiler görülür:
- Ateş (enfeksiyon olmadığı halde oluşan, birkaç gün veya hafta süren ateş)
- Gece terlemeler (kıyafet değiştirecek kadar)
- Kilo verme (6 ayda vücut ağırlığının %10’u kadar)
Büyümüş Lenf Nodları
Foliküler lenfoma, lenf nodlarında büyümeye neden olabilir. Cilt altında yüzeye yakın lenf nodları (boyun, koltukaltları gibi) ele gelen kitle şeklinde görülebilir. Genellikle ağrısız olurlar.
Büyümüş lenf bezleri foliküler lenfomada sık görülen bir belirti olmasına rağmen, enfeksiyonlardan dolayı görülme ihtimali daha fazladır.
Foliküler Lenfoma Tanısı
Birçok hastada başvuru sebebi uzun süre geçmeyen kitle ile birlikte diğer lenfoma belirtileri olmaktadır. Herhangi bir hastalıkta tanı konulurken belli bir prosedür takip edilir. İlk önce hastanın kişisel bilgileri alınır. Daha sonra hastanın şikayetleri ile ilgili daha detaylı bilgiler alınır. Buna öykü alma-anamnez denir. Öykü alındıktan sonra fizik muayene denilen bir işlem yapılır. Fizik muayene de hastanın fark etmediği belirtiler araştırılır.
Bu işlemlerden sonra doktor tarafından enfeksiyon veya diğer problemlerin belirtilerinin araştırılması için kan testleri istenebilir. Kan testleri lenfoma tanısı koymada yetersizdir. Eğer lenfomadan şüphe ediliyorsa şişmiş lenf nodundan veya diğer bölgelerden biyopsi alınır.
Biyopsi
Biyopsi için lenf nodundan küçük bir parça veya daha sık yapıldığı şekliyle tüm lenf nodu çıkarılır. Çıkarılan parça mikroskop altında incelenmek üzere patoloji laboratuvarına gönderilir.
Biyopsi foliküler lenfoma tanısı koymak için geçerli tek yoldur. Ancak lenfoma birçok belirtiye
Görüntüleme testleri
Görüntüleme testleri X-ray ışınları, ses dalgaları, manyetik alan veya radyoaktif maddeler kullanılarak vücudun resimlerinin çekilmesidir.
- Göğüs X-ray: büyümüş lenf bezlerini görebilmek için istenebilir.
- Bilgisayarlı tomografi (BT): çok sayıda X-ray dedektörü kullanılarak 3 boyutlu görüntüler elde edilir. BT, lenf nodları veya yakınındaki organda büyüme olup olmadığını tespit etmede kullanılır. BT karındaki, kasıktaki, göğüsteki, baştaki ve boyundaki lenfomaları tespit etmede oldukça başarılıdır.
- Manyetik rezonans görüntüleme (MRI): MRI görüntüleme özellikle yumuşak dokuların detaylı görüntülerini verir. MRI manyetik alan kullandığı için radyasyon içermez. MRI, foliküler lenfoma için BT kadar sık kullanılmaz. Ancak tümörün beyne yayıldığından şüphe ediliyor ise iyi bir tercihtir.
- Ultrason: ultrason yüzeye yakın veya karındaki lenf nodlarının büyüyüp büyümediğine bakmak için tercih edilir.
Bu görüntüleme yöntemlerine ilave olarak positron emisson tomografi (PET scan) kemik tarama testleri de vardır. PET scan tüm vücudu taramada başarılıdır. Kemik taraması kemik ağrısı olan lenfoma hastalarında kullanılır.
Kan testleri
Kan testleri foliküler lenfomayı teşhis etmekte kullanılmaz ancak hastalığın ne kadar yayıldığını göstermesi açısından önemlidir.
- Tam kan sayımı kandaki farklı hücrelerin miktarını ölçer. Foliküler lenfoma olduğu bilinen bir hastanın kan değerlerinin düşük gelmesi kanserin kemik iliğine yayıldığını düşündürür.
- Biyokimyasal testler böbrek ve karaciğer fonksiyonlarını ölçmek için istenir.
- Laktat dehidrojenaz seviyeleri foliküler lenfoma hastalarında genellikle artar.
Foliküler Lenfoma Evreleme
Foliküler lenfoma hastaları genellikle ileri evrelerdedir ve tanı konulduğunda genellikle kemik iliği tutulumu vardır. Evreler şunlardır:
- Evre 1: sadece bir lenf nodu veya bölgesi tutulmuş
- Evre 2: diyafragmanın aynı tarafında 2 veya daha fazla lenf nodu veya lenf nodu bölgesi tutulmuştur.
- Evre 3: diyafragmanın her iki tarafında tutulan lenf nodu vardır.
- Evre 4: uzak organlara, kemik iliğine, karaciğere veya sinir sistemine yayılmış kanser.
Foliküler Lenfoma Tedavisi
Kanserin ne kadar büyüdüğüne ve belirtilerin şiddetine göre foliküler lenfoma için farklı tedavi yöntemleri vardır. Belirti göstermeyen veya az gösteren hastalarda tedaviye başlanması önerilmez. “İzle ve bekle” yaklaşımı benimsenir. Bu yaklaşımda hasta düzenli aralıklarla görüntüleme laboratuvar testleri için hastaneye uğrar. Tedaviye lenfomaya ait belirtiler görüldükten sonra başlanır.
Foliküler lenfoma genellikle radyoterapi ve kemoterapiye duyarlıdır. Bazı vakalarda radyoterapi tek başına hastalığı iyileştirebilmektedir. Daha ilerlemiş vakalarda bir veya daha fazla kemoterapi ilaçları kullanılmaktadır.
Monoklonal antikorlar denilen ilaç grubu kemoterapilere göre daha isabetli olarak etkilidirler. Rituxan bu tür bir ilaçtır. Bağışıklık sistemi hücrelerini tümörlere karşı daha agresif saldırmaları için uyarır.
Monoklonal antikorlar tedaviden sonra kanserin tekrar gelişmemesi için de kullanılabilir.
Bazen kullanılan bir başka tedavi radyoimmünoterapidir. Yttrium-90 ibritumomab tiuxetan olarak adlandırılan bir ilaç radyoaktif maddeleri kanser hücrelerini hedefleyen antikorlara bağlar.
Foliküler lenfomada cerrahi da çok biyopsi almak amacıyla tercih edilmektedir. Tedavide pek bir rolü yoktur.
Foliküler Lenfoma İlaçları
Erken evre foliküler lenfoma hastalarının hastaneye yatırılmasına gerek yoktur. Hastalık ilerleyen kadar izle ve gör yaklaşımı benimsenir. Foliküler lenfomada kullanılan ilaçlar şunlardır:
- Alkilleyici ajanlar: (bendamustine, chlorambucil, cyclofosfamid): hücre büyümesi ve çoğalmasını engellerler.
- Antimetabolitler: (fludarabine) bu ilaçlar tümör hücrelerinin metabolik ihtiyaçlarını karşıladığı mekanizmaları bloklar.
- Antrasiklinler: (doxorubicin, mitoxantrone) bu ilaçlar DNA sentezini bloklar.
- Vinka alkaloidleri: (vincristine) hücre bölünmesinin mittik fazını engelleyerek hücre bölünmesini engeller.
- Kortikosteroidler: (prednizone) birçok organ bozukluğu hastalığında iltihap karşıtı süreçlere katkı sağlar.
- Monoklonal antikorlar: (rituximab, obinutuzumab, tositumomab ve iodine-131, ibritumomab tiuxetan) bu ilaçlar tümör hücrelerine bağlanarak onların bağışıklık sistemi hücreleri tarafından yok edilmelerini sağlar.
- PI3K inhibitörleri: (idelalisib, copanlisin, duvelisib) bu ilaçlar tümör hücrelerinin kendi kendini yok etmelerini sağlar.
Foliküler Lenfoma için Hangi Doktora Gidilir?
Foliküler lenfomaya ait belirtilere sahip olduğunuzu düşünüyor iseniz ilk önce “aile hekimi” nize başvurunuz. Aile hekimi fizik muayene ve kan testleri sonucunda lenfoma gibi bir hastalık düşünür ise daha detaylı testler için “dâhiliye-hematoloji” servisine ve bir “hematolog”a görünmeyi önerecektir.
Foliküler lenfoma genellikle ileri evrelere kadar belirti göstermez. Bu yüzden tanı koymak gecikebilir. Maalesef lenfomaya ait belirtiler birçok hastalık ile karışabilir. Örneğin lenf bezi büyümesinde akla ilk gelen enfeksiyon olur. Ancak enfeksiyonlar uzun süreli olmaz ve tedavi ile iyileşirler. Kanser hastalarında yaygın görülen iştah ve kilo kaybı daha kronik bir hastalığı akla getirmelidir. B semptomları lenfoma gibi hastalıklarda önemlidir. Ateş, gece terlemesi ve kilo kaybının birlikte görüldüğü durumlarda doktora başvurulmalıdır.