Gece Terlemesi

Gece terlemesi, kişinin uykuda terleme atakları geçirmesidir. Bir hastalığın belirtisi olabilmektedir ve tedavisi için öncellikle altta yatan neden araştırılmalıdır.

Gece Terlemesi Nedir?

Gece terlemesi, uykuda terleme ataklarının sürekli ve şiddetli olması ile karakterize bir semptomdur. Semptom, belirti anlamına gelir. Yani gece terlemesi tek başına bir hastalık değildir, bir hastalığa ya da altta yatan bir tıbbi duruma bağlı ortaya çıkar.

Genellikle, kıyafetleri, yastığı ya da çarşafı ıslatacak derecede şiddetli olur. Ayrıca gece terlemesi, odanın çok sıcak olması, kişinin kalın kıyafetlerle yatmış olması, fazla kiloluluk, ateşli hastalık geçiriyor olmak gibi faktörlerden bağımsız olmalıdır. Bu ve benzer durumlarda her birey normal olarak terler, bu bir sorun değildir.

Gece Terlemesi Belirtileri Nelerdir?

Gece terlemesi oldukça tıbbi durum ve hastalığa bağlı ortaya çıkar. Dolayısı ile bu durumların yol açtığı başka belirtiler de olacaktır. 

Gece terlemesine en sık eşlik eden belirtiler şunlardır:

Bu belirtiler aynı zamanda alarm semptomları olup, gece terlemesine eşlik ettiğinde mutlaka vakit kaybetmeden hekime başvurulmalıdır.

Gece Terlemesi Nedenleri Nelerdir?

Gece terlemesinin pek çok nedeni olabilir. Büyük bir kısmı ciddi ve tedavi edilmesi şart hastalıklardır. Bu açıdan gece terlemesi varlığında beklemeden hekime başvurmak gerekir. En sık görülen gece terlemesi nedenleri şunlardır:

  • Menopoz: özellikle 50 yaş civarında kadınlarda gün içinde görüldüğü gibi gece de ateş basmaları ve neticesinde terleme sık görülen bir belirtidir, menopozda gece terlemesi endişelenilecek bir durum değildir.
  • Kadınlarda hormonal değişimler: başta gebelik olmak üzere, regl döneminde ve ya adet öncesinde gece terlemesi görülebilir, endişe edilecek tedavi gerektiren durumlar değildir.
  • Hipoglisemi: Gece herhangi bir sebepten ciddi oranda kan şekeri düşüklüğü meydana gelirse terleme, üşüme titreme, baygınlık, bilinç bulanıklığı gibi tablolar ortaya çıkabilir.
  • Brucella: Çiğ süt ve çiğ sütten yapılmış peynir gibi hayvansal gıdaların yeterince ısıtılmadan tüketilmesi sonucu bulaşabilen bir bakteriyel hastalıktır. Gece terlemesine; halsizlik, yorgunluk, ateş, iştahsızlık, eklem ağrıları, baş ağrısı, kilo kaybı gibi pek çok belirti eşlik eder.
  • HIV pozitifliği/AIDS: HIV, insan bağışıklık sistemine saldıran bir virüstür. AIDS ise virüsün kişide tamamen yerleştikten sonra yol açtığı bağışıklık sistemi çöküşü ile karakterize hastalıktır. Henüz AIDS’e dönüşmediyse neredeyse belirtisiz seyreder fakat dönüştükten sonra HIV gece terlemesi ve halsizlik, yorgunluk, vücudun belirli bölgelerinde şişlikler, ateş, enfeksiyon hastalıklarının çok ağır seyretmesi, kilo kaybı, deri döküntüleri, vücudun çeşitli yerlerinde beyaz noktalar ortaya çıkması gibi belirtilere sebep olabilir.
  • Hipertiroidi: Tiroit hormonlarında artma durumudur. Oldukça önemli ve fonksiyonel olan bu hormonlar genellikle metabolizmayı hareketlendirme amacı ile çalışır. Dolayısıyla fazlalıkları durumunda gece terlemesine ek olarak; gün içinde terleme, sinirlilik, el titremesi, çarpıntı, artmış iştah ve buna rağmen kilo kaybı, sıcağa toleransın azalması, kas güçsüzlüğü, tiroit bezi büyümesine bağlı guatr tablosu, saç dökülmesi gibi pek çok belirti görülür.
  • Tüberküloz: Verem olarak da bilinen bir bakteri hastalığıdır. Günümüzde tedavisi ve aşısı mevcut olup görülme sıklığı azalmış olsa da hala karşılaşılan bir hastalıktır. Gece terlemesine ek olarak; sürekli öksürük, kanlı öksürük, ateş, üşüme-titreme, kilo kaybı, göğüs ağrısı, iştah kaybı görülür.
  • Madde bağımlılığı: Alkol ve madde bağımlılıklarında özellikle bir süre bağımlı olunan maddeye erişim sağlanamazsa çekilme sendromu adı verilen bir durum ortaya çıkar. Gece terlemesi ile birlikte, sinirlilik, kaygı hali, dikkat dağınıklığı, aşırı hareketlilik, baş ağrısı, mide bulantısı, göz bebeklerinde büyüme gibi pek çok belirti görülebilir.
  • Endokardit: Kalbin en iç tabakasının iltihaplanması durumudur. Bakteri ve ya virüslerden kaynaklanabilir. Ciddi ve kesinlikle acil tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Gece terlemesine ek olarak; ateş, üşüme-titreme, yorgunluk, eklem ağrıları, nefes alırken göğüste batma hissi, nefes darlığı, kilo kaybı, idrarda kan görülmesi, parmaklar, ayaklar ve ellerde şişlikler gibi pek çok belirti izlenebilir.
  • Feokromasitoma: Böbreküstü bezlerinde görülen, kötü huylu olmayan tümörlerdir. Olması gerekenden çok fazla adrenalin salgılanmasına neden olurlar. Nadir görülen bir hastalık olmasına rağmen belirtileri oldukça gürültülüdür, kaygı verici olabilir. Gece terlemesinin yanında, ateş, ciddi terleme, tansiyon yüksekliği, baş ağrısı, titreme, kalp çarpıntısı, nefes darlığı, kilo kaybı, kabızlık, kaygı hali (panik atak benzeri) gibi belirtiler verir.
  • Uyku apnesiUyku apnesi uyku esnasında nefes alıp vermenin 10 saniye kadar tamamen durduğu bir uyku hastalığıdır. Genellikle erkeklerde ve fazla kilolu kişilerde görülür. Damak ve gırtlağın anatomik yapısı da uyku apnesi oluşumuna yol açabilir. Gece terlemesi ile birlikte, uykudan yorgun uyanma, gün içinde uyuklama ihtiyacı, uykuya dalma esnasında ortaya çıkan hareket etme ihtiyacı gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
  • Lösemi: Kan kanseri olarak da bilinen lösemi, vücudun kan hücreleri üretiminden sorumlu kemik iliği ya da lenf bezleri gibi bölgelerinden kaynaklanan ve yapısı bozuk kan hücrelerinin aşırı çoğalması ile belirtilerin ortaya çıktığı bir kanser türüdür. Çocuklarda sık görülen kanserlerdendir fakat yetişkinlerde de görülmektedir. Gece terlemesinin yanında, aşırı halsizlik, yorgunluk, ateş, kansızlık, solukluk, vücutta nokta nokta kanama odakları, ufak travmalarla oluşan büyük morluklar, kanamaların geç durması, sık hastalanma, kilo kaybı, kemik-eklem ağrısı gibi pek çok ciddi belirti ile seyreder.
  • Lenfoma: Vücudumuzu bir ağ gibi saran ve gerekli enfeksiyon durumlarında savaşçı beyaz kan hücrelerini üreterek çok önemli bir koruma görevi üstlenen sisteme lenf dolaşımı adı verilir. Lenf dolaşımı içinde dalak önemli bir yer tutar fakat asıl görev yapan birimler lenf düğümleridir. Bunlar neredeyse her organ ve yapı etrafında bulunarak vücudu sararlar. Bu dokulardan kaynaklanan kanserlere lenfoma adı verilir. Özellikle non-hodgkin lenfomalar adı verilen hastalık grubu gece terlemesine yol açabilir. Vücutta (özellikle boyun, koltuk altı ya da karın civarında) ele gelen ağrısız şişlikler, karın ya da göğüs ağrısı, ateş, kilo kaybı gibi belirtiler görülmesi tipiktir.
  • Myelofibroz: Kan hücreleri üretiminde kilit noktadaki kemik iliğinin fonksiyonel dokularının yerini bağ dokusu alması ve kemik iliğinin işlevsiz hale gelmesidir. Yavaş gelişen ve nadir görülen kötü huylu bir hastalıktır. Genelde 70 yaş üzerinde görülür. Gece terlemesine ek olarak, halsizlik, yorgunluk, ateş, kemik ağrısı, solukluk, nefes darlığı, kansızlık, kanama oluştuğunda durmaması, vücutta sebepsiz morluk ve çürükler gibi belirtilerle seyreder.
  • Otonomik nöropati: Özellikle diyabetin yol açtığı sinir harabiyeti sonucu görülen bir problemdir. Terleme ile ilgili sinirlerin yanlış çalışmasından kaynaklanarak gece terlemesi yapabilir.
  • Osteomyelit: Kemik iltihabı olup genellikle geçirilen büyük ortopedik cerrahiler, sakatlıklar, vücutta yaygın ciddi enfeksiyonlar gibi sebeplerle ortaya çıkar. İleri yaşlarda daha sık görülen bir problemdir. Gece terlemesine ek olarak, halsizlik, ateş, iltihaplı kemik çevresinde ödem, şişlik, kızarıklık ve ağrı gibi belirtilere neden olur.
  • Anksiyete bozukluğu (kaygı bozuklukları)
  • İnme ya da felç

Gece Terlemesine Yol Açabilen İlaçlar Nelerdir?

Pek çok ilaç yan etki olarak gece terlemesi meydana getirebilir. 

Bunlardan en sık kullanılanları şu ilaçlardır:

  • Antidepresanlar (depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlar)
  • Diyabet tedavisinde kullanılan kan şekeri düşürücü ilaçlar
  • Hormon tedavileri (genellikle menopoz ya da meme/rahim kanseri gibi kadın hastalıklarında kullanılan ilaçlardır: raloksifen, tamoksifen gibi)

Gece Terlemesi Tedavisi

Gece terlemesi tedavisi altta yatan sebebe bağlı yapılır. Yalnızca terlemeyi durduracak bir tedavi olmadığı gibi bu uygun da olmaz. Altta yatan hastalık ciddi ve ilerleyici ise mutlaka çözüme kavuşturulması gerekir. En sık görülen sebeplere göre uygulanan tedavi metotları ana hatları ile şunlardır:

Brucella, tüberküloz, endokardit, osteomyelit gibi enfeksiyon hastalıkları antibiyotik ve benzeri ilaçlarla tedavi edilir. Bazı durumlarda ek belirtilerin varlığı ve şiddeti dolayısıyla hastanede yatış gerekebilir. Genellikle bu tip hastalıklarda ilaç tedavisi uzun sürer fakat çoğunlukla kalıcı hasar bırakmadan iyileşirler.

HIV pozitifliği ya da AIDS, kendine özel virüsün etki etmesini yavaşlatacak (antiviral tedavi) ve savunma sistemini güçlendirecek ilaçlarla kontrol altında tutulan bir hastalıktır. Kesin tedavisi olmasa da günümüzde yaşam süresi ve konforu oldukça azalmıştır.

Hipertiroidi ya da tiroit hastalıkları duruma göre ilaç tedavisi, radyoaktif iyot tedavisi ya da ameliyatla tedavi edilebilir.

Feokromasitoma genellikle tümörün çıkarılması ile ameliyatla tedavi edilir. Gerekli durumlarda belirtileri hafifletmek için ilaç tedavisine de başvurulur.

Uyku apnesi ise gerekli uyku hijyeninin sağlanması ve kilo verilmesi ile tedavi edilir. Nadiren operasyona başvurulması gerekebilir.

Lösemi, lenfoma ve miyelofibroz gibi kan hastalıkları ise, sıklıkla kemoterapi ya da radyoterapi ile tedavi edilir. Bu hastalıkların tedavisi oldukça kapsamlı ve uzun sürelidir, ek tedavi ihtiyaçları doğabilir.

Gece Terlemesi Tedavi Edilmezse

Gece terlemesinin en sık sebepleri göz önünde bulundurulduğunda menopoz hariç hepsi tedavi edilmesi gereken sağlık problemleri ve hastalıklardır. Gece terlemesi kanser, kan hastalıkları, ciddi enfeksiyonlar, hormonal bozukluklar gibi pek çok ciddi hastalığın belirtisi olabilir. Bunun yanı sıra erkeklerde gece terlemesi çözümü mümkün olan uyku apnesi probleminden de kaynaklanabilir, tedavi edilmemesi durumunda hayati tehdit oluşmasa da hayat kalitesi oldukça düşer.

Bunun yanı sıra odanın sıcak olması, fazla örtünmek, yatarken kalın giyinmek gibi sebeplerden oluşan gece terlemesi endişe verici değildir. Gece terlemesinin sürekli, düzenli ve uykuyu bölecek nitelikte olması durumunda gerçek gece terlemesi olduğu fikri güçlenir. 

Gebelikte Gece Terlemesi

Gebelikte gece terlemesi hormon dengesizliği ve dalgalanmaları sebebiyle oluşabilir. Gündüz de sıcak basmaları ve fazla terleme ortaya çıkabilir. Tıbbi problem yaratacak sebepler dışlandıktan sonra yalnızca gebeliğe bağlı ise endişe uyandıracak bir tablo değildir. Sağlıklı uyku sıcaklığı 16-20 derece arasıdır. Gebeler bazen fazla titiz davranıp üşümemek için sıcaklığı gerekenin çok üstüne çıkarabilir. Öncelikle bu durum düzeltilmelidir. Sıkmayan, hava alan kumaştan rahat uyku kıyafetleri tercih edilmesi, çok kalın kat kat örtünülmemesi de önerilebilecek eylemlerdir.

Toplumun geri kalanındaki sebepler elbette gebeleri de etkileyerek ciddi gece terlemesine neden olabilir. Bu durumda ek belirtileri iyi gözlemlemek gerekir. Ciddi halsizlik ve yorgunluk, baş dönmesi, vücudun herhangi bir yerinde yeni ortaya çıkan sebebi belirsiz ağrı, ateş, öksürük, gece terlemesinin çamaşır ve pijama değiştirmeyi gerektirecek şiddette olması, vücutta beliren nedensiz kızarıklık ve morluklar gibi belirtiler eşlik ediyorsa mutlaka vakit kaybetmeden hekime başvurulmalıdır.

Çocuklarda Gece Terlemesi

Yetişkinlerden daha nadir olsa da çocuklarda da gece terlemesi görülebilir. Çocuğun gece terlemesi her zaman tıbbi bir problem arz etmez, uyku ortamının sıcak olmasından kaynaklı doğal terlemeler gece terlemesi değildir. Gerçek gece terlemesi, periyodik olarak devam eden, uykudan uyandıran, çamaşırları ve yatağı ıslatacak şekilde olan terlemedir.

Çocuklarda en sık görülen sebepler, enfeksiyon hastalıkları (brusella, verem gibi), diyabet tedavisi, geniz eti ya da solunumu zorlaştıran anatomik problemler ve ya kan hastalıklarıdır. 

Brucella, çiğ sütle, çiğ sütten yapılan peynirle veya hasta hayvanların etlerinin yenmesi ile bulaşır. Tedavisi antibiyotiklerle yapılabilmektedir fakat korunmak ve hijyen koşullarına dikkat ederek gıda tüketmekle hastalıktan korunmak daha uygun olacaktır.

Verem ise, genelde aşılanmamış, yetersiz koşullarda yaşayan, yetersiz beslenen, zayıf, güçsüz çocuklarda görülebilir. Günümüzde nadir bir hastalıktır fakat mobil toplumların yaşam koşullarından ötürü oranı artmaktadır. Vereme özgü antibiyotiklerle uzun sürede tedavi edilebilmektedir.

Çocuklarda görülen tip 1 diyabet devamlı düzenli dozlarda insülin kullanımı gerektirir. Bunların yan etkisi olarak bazen yatmadan önce yapılan doz fazla gelirse, çocukta gece kan şekeri fazla düşer ve neticede terleme ortaya çıkabilir. Bu durumdan mutlaka hekimin haberdar edilmesi ve insülin dozlarının düzenlenmesi gerekir.

Solunum yollarını daraltarak çocuğun uyku sırasında soluk alıp vermek için aşırı efor sarf etmesi ve neticesinde terlemesine sebep olan bir tablo da, geniz eti varlığıdır. Geniz eti, boğazdaki lenf bezlerinin fazla büyümesine halk arasında verilen isimdir. Ufak bir operasyonla çözülebilen bir problemdir.

Kan hastalıkları genelde kanser alt türleri olup başlıcaları lenfoma ve lösemilerdir. Çocuklarda lösemi daha sık görülmekle beraber, genellikle yaş küçüldükçe tedaviye yanıt ve iyileşme oranı artar. Lösemi ve ya lenfoma varlığında, çocukta aşırı yorgunluk, uyku hali, solukluk, ağrılar, noktasal kanamalar ve kızarıklıklar, sebepsiz ve ya çok ufak travmalara cevaben oluşan büyük morluklar, çürükler, vücutta ele gelen şişlikler ve kitleler gibi pek çok belirti gece terlemesine eşlik eder. Kemoterapi, radyoterapi ve çeşitli ilaçlarla tedavi yürütülür. Kemik iliği nakli ise pek çok hastada çözüm olabilen umut verici bir tedavidir.

Bebeklerde Gece Terlemesi

Bebeklerde gerçek gece terlemesi oldukça nadir görülür. Genelde aileleri endişelendiren yalancı gece terlemesi yani ortam koşullarına bağlı doğal terlemedir. Özellikle anneler ve daha büyük aile bireyleri çocukların üşümesi konusunda gereğinden fazla hassas olabilir. Bebeklerin uyuduğu odada uyku esnasında ek ısıtıcı cihaz çalıştırmamak, aşırı örtmekten kaçınmak ve nefes alan kumaşlardan sağlıklı uyku kıyafetleri giydirmek önerilir.

Bebeklerde gerçek gece terlemesine sebep olabilecek tıbbi durumlar ise, doğuştan gelen metabolik hastalıklar ya da solunum yollarında zorlanmaya yol açacak anatomik problemlerdir. Bu durumların varlığında çocukta ek belirtiler de olacaktır. 

Kilo alamama, beslenme güçlüğü, kusma, ishal, vücut sıvılarında farklı kötü kokular, morarma, gün içinde de çok terleme gibi belirtilerin varlığında vakit kaybetmeden bir pediatri uzmanına başvurulması gerekir.

Gece Terlemesi için Hangi Doktora Gidilir?

Gece terlemesi için doğrudan başvurulacak bir uzmanlık dalı yoktur. Aile hekimliğine başvurulması durumunda hekim, ek belirtileri de dinleyerek uygun bir bölüme yönlendirme yapacaktır. Bunun yanı sıra, gece terlemesinin muhtemel sebeplerini oluşturan hastalıklardan birine sahip olma durumu varsa ve biliniyorsa fakat gece terlemesi yeni ortaya çıkan bir belirti ise rutin takipleri yapan hekime başvurulmalıdır.

Gece terlemesi ve öksürük, ateş, baş ağrısı, noktasal kanamalar, ağrı, ishal gibi belirtilerin beraber seyretmesi durumunda hekime başvurmak için geç kalınmamalıdır.

Makaleyi faydalı buldun mu?
4
0
Makeleyi Paylaşın

Gece terlemesi ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Gece Terlemesi Nasıl Önlenir?

Gece terlemesinde altta yatan tıbbi bir sebep varsa bu ortadan kaldırılmadan önlenemez fakat genelde gece terlemesi ortam koşullarına bağlıdır. Çok kalın giyinmemek, oda sıcaklığını 20 derece civarında tutmak, kat kat örtünmemek, nefes alan bol uyku kıyafetleri ortam koşullarına bağlı terlemeyi önler.

Dr. Çisem Timur

Stres Gece Terlemesi Yapar Mı?

Ciddi stres ve özellikle de kaygı bozuklukları gece terlemesine yol açabilir. Gece terlemesine sebep olacak organik sebepler dışlandıktan sonra stres üzerinde durulabilir. Yaşam tarzı ve stres yaratan faktörlerde değişikliğe gidilmesi mümkünse uygulanmalıdır fakat genelde bu mümkün olmamaktadır. Stres yönetimi ve kişisel rahatlama yollarını öğrenmek daha uygulanabilir önerilerdir. Bu amaçla psikolog ve ya psikiyatristlerden danışma hizmeti alınabilir.

Dr. Çisem Timur

Sinüzit Gece Terlemesi Yapar Mı?

Sinüzit genelde tipik olarak gece terlemesine yol açmaz. Sinüzitin sık görülen belirtileri, burun tıkanıklığı, baş ağrısı, geniz akıntısıdır. Sinüzit çoğu zaman kronik bir hastalıktır fakat zaman zaman akut hale gelebilir. Akut yani şiddetli ve kısa süreli seyrettiği durumda ateş ve buna bağlı gece terlemesine yol açabilir fakat genellikle sinüzit ve gece terlemesi bağlantılı değildir.

Dr. Çisem Timur

Bronşit Gece Terlemesi Yapar Mı?

Bronşit akciğere giden ana nefes yollarının iltihabıdır. Akut ve ya kronik olarak ortaya çıkabilir. Tipik belirtileri arasında öksürük, balgam, göğüs ağrısı, ateş, halsizlik gibi belirtiler olup, gece terlemesi yoktur. Akut dönemde ateşe bağlı gece terlemesi olabilir fakat bir kişide bronşit ve gece terlemesi varsa önce olası diğer sebepler ekarte edilmelidir.

Dr. Çisem Timur