Herediter Anjioödem
Herediter anjioödem, bazı organ ve dokularda ödem olarak kendini gösteren bir hastalık olup hastalığın ilerleme veya gerileme dönemine göre tedavisi değişkenlik göstermektedir.
Herediter Anjioödem Nedir?
Herediter latince kalıtsal geçişli olan hastalıkları tanımlamak üzere kullanılan bir kelimedir. Herediter anjioödem ise genetik geçişli olan bir otoimmun (bağışıklık sisteminin kendi hücrelerine verdiği zarar) bozukluk sonucu oluşan bir hastalığı tanımlar.
Hastalık genellikle kişilerin vücutlarının bazı organ ve dokularında ödem ve şişme ile kendini gösterir. Normal alerji ve anafilaksi (vücudun bir maddeye gösterdiği aşırı hassaslık ve reaksiyonlar bütünü) ile sıklıkla karışabilir.
Genellikle bu hastalığa sahip kişilerin nefes yolları, elleri ve ayakları, dudakları ve yüzleri otoimmun bozukluk sonucu şişer. Hastalığın en tipik belirtisi bu şişme durumudur.
Bazı durumlarda hastaların bağırsakları dahi şişer. Hastanın eli ve yüzü şişmemişken şiddetli kusma, ishal veya kabızlık gibi sindirim sistemi problemleri ile kişiler başvurabilir. Bu kişilerde şiddetli karın ağrıları da görülebilir. Bu durumda bu hastalığı düşünmek ve akla getirmek son derece önemlidir.
Bu hastalık zaman zaman ataklar halinde görülebilir. Ortalama olarak, tedavi edilmeyen bireyler her 1 ila 2 haftada bir atak geçirir ve çoğu atak yaklaşık 3 ila 4 gün sürer.
Atakların sıklığı ve süresi herediter anjioödem hastaları arasında, hatta aynı ailedeki insanlar arasında bile büyük farklılıklar gösterir. Bu bilgilere göre bu hastalığın aslında alevlenme ve sönme dönemleri olan periyodik bir hastalık olduğu anlaşılmaktadır.
Anafilaksi ve alerji reaksiyonları gibi bir tetikleyici madde olmadan da bu durumun ortaya çıktığı bilinmektedir. Bu sebeple kişilerin diyetlerine ne kadar özen gösterilse de bu hastalığın alevlenmesini önlemesi mümkün olmamaktadır.
Bu hastalığın teşhisi genellikle çocuklarda ve ergenlik döneminde yapılır. Çünkü belirtiler genellikle bu dönemlerde ortaya çıkmaktadır.
Bu hastalığın temelinde yatan problem C1 inhibitörlerindeki problemlerdir. Bu problemler sebebiyle C1 inhibitörü adı verilen protein görevini yerine getiremez ve dokulara sıvı geçişini kontrol eden bradikinin miktarı artar ve dokulara sıvı geçer.
Bu geçen sıvı anjioödeme sebep olur. Yani bu hastalığa sebep olan temel protein bradikinindir.
Bu hastalık oldukça nadir görülen bir hastalıktır. Sıklığını anlamak için bir örnek vermek gerekirse; ortalama 200 bin nüfuslu bir şehirde 5 ila 10 arasında herediter anjioödem hastası bulunur.
Bu sebeple bir doktorun bu hasta ile karşılaştığında bu hastalığı düşünmesi yani bu hastalığın akla gelmesi ve teşhisi oldukça zordur.
Bu hastalığın tedavisinin temel prensibi bu atak dönemlerini engellemek veya azaltmaktır.
Herediter Anjioödem Tipleri
Bu hastalık genellikle genetik geçişlidir. Ancak bazı kişiler bu hastalığı genetik olarak değil de yaşarken kazanır. Bu sonradan kazanılmış tipe akkiz (kazanılmış) anjioödem denir.
Herediter anjioödem ve akkiz (kazanılmış) anjioödem olmak üzere iki büyük başlığa ayrılır.
Daha sonra bu genetik olarak sahip olunan veya sonradan kazanılmış olan hastalık tipi de kendi arasında ayrılır.
Bu sınıflamalar aşağıdaki gibidir:
Herediter Anjioödem
- Herediter Anjioödem Tip 1: Hastalarda genetik sebeplerle C1 inhibitörü (bradikinini durduracak protein) üretilemez.
- Herediter Anjioödem Tip 2: İnhibitör seviyesi yeterli olur ancak bu C1 inhibitörleri genetik bozukluklar sebebiyle işlevlerini yerine getiremez.
- Herediter Anjioödem Tip 3: İnhibitör seviyeleri bu tipte de yeterlidir hatta fonksiyonları da normaldir ancak östrojen hormonunun C1 inhibitörlerini etkilemesi sonucunda işlevlerini yerine getiremeyecek şekilde etkilenme durumu vardır.
Akkiz Anjioödem
- Akkiz Anjioödem Tip 1: Bazı lenf ve kan kanserleri sebebiyle C1 inhibitörlerin etkinliği azalmıştır. Buna bağlı anjioödem gelişir.
- Akkiz Anjioödem Tip 2: C1 inhibitörlerine sebebi bilinmeyen bir nedenden dolayı vücudun savunma hücreleri savaş açar.
Herediter Anjioödem Belirtileri Nelerdir?
Herediter anjioödem genellikle ellerde, ayaklarda, yüzde ve dudaklarda şişme ile kendini gösteren bir hastalıktır.
Doğumdan sonra çocuklarda bu durumlar hemen görülse bile bebeklikte ve çocukluğun ilk yıllarında oldukça hafif ataklar ile seyreder.
Bu hastalığın atakları genellik pubertede (ergenlik) belirginleşir.
Aşağıdaki belirtiler ve şikayetler meydana gelebilir:
- Dudaklarda ve yüzde şişme atakları: Bu ataklar genellikle haftalık olarak görülür ve görüldüğü zaman en az 3 gün sürer. Tedavi edildiğinde bu süreler değişmektedir.
- Nefes yollarında ödeme bağlı olarak kişilerde nefes darlığı sıklıkla görülen ve tedavi edilmediği şiddetli durumlarda nefessizliğe ve hatta ölüme götürecek ciddi bir belirtidir.
- Nefes yollarında ve boğaz şişkinlik sebebiyle kişilerde ses kısıklığı da yaygın olarak görülen bir belirtidir. Bununla beraber stridor adı verilen hırıltılı solunum da hastalarda görülmektedir. Kişi bir borudan nefes alıyormuş gibi ses çıkarabilir.
- Bu ödem eğer sindirim sisteminin herhangi bir yerinde meydana gelirse en yaygın şikayet genellikle karın ağrısı olur. Şiddetli karın ağrısına ek olarak hastalarda kusma gibi şikayetlerde bulunabilir. Ne yazık ki bu karın ağrısı yanlış ameliyatlara sebep olabilmektedir. Doktorlar şiddetli karın ağrısı ile gelen hastalara yanlışlıkla apandisit (apandisit iltihabı) tanısı koyup ameliyat için hastayı hazırlar. Ameliyat başladığında aslında apandisit gelişmediğini gördüklerinde bu durum akıllarına gelebilir.
- Hastaların birçoğu duygusal bir stres altına girdiklerinde herediter anjioödem atakları meydana geldiği bildirilmiştir.
- Kazanılmış ve genetik olan anjioödemler belirtiler açısından birbirinden ayırt edilemeyecek derecede benzerdir.
- Nadiren de olsa şiddetli baş ağrısı, kas ve eklem problemleri ve hatta böbrek problemleri gibi sonuçlarda belirtiler görülebilir.
Herediter Anjioödem Nedenleri Nelerdir?
Kazanılmış olan tipte de genetik geçişli olan tipte de problem aynıdır. Anjioödem oluşmasının temel mekanizmasını anlamak biraz karmaşık olabilir.
Bilinmesi gereken temel bilgi bradikinin adı verilen vücuttaki damarlara ve dokulara sıvı geçişinden sorumlu olan proteinin aşırı bulunması sonucunda dokularda ödem meydana geldiğidir.
Bu bradikinin aşırı artışı aslında baskılanamamasından kaynaklanır. Bu görevi üstlenen C1 esteraz inhibitörü adı verilen protein herhangi bir sebeple üretilemediğinde veya var olduğu halde görevini yapamayacak nitelikte olduğunda bu hastalık meydana gelir.
C1 esteraz inhibitörü olarak bilinen proteinini üreten gen bozuk olduğu zaman veya hiç olmadığı zaman bu hastalık meydana gelebilir. Yani aslında bu hastalık genetik geçişli bir hastalıktır.
Bununla birlikte kazanılmış olarak da bu hastalığa sahip olunabilir. Bu durum genellikle lenfoma adı verilen lenf kanserleri veya bazı kan kanserleri sebebiyle C1 esteraz inhibitörlerinin görevini yerine getiremeyecek seviyede işlevsizleştiği zaman meydana gelir.
Bu işlevsizliğin temelinde yatan mekanizma hala araştırılmaktadır.
Anafilaksi ve alerji reaksiyonlarında olduğu gibi kişilerin alerjen bir madde ile karşılaşmasına gerek yoktur. Kişiler tedavi edilmediği zaman her hafta bu ataklar ile karşılaşabilir.
Bazı hastalarda bir kaza veya travma sonrasında atak gelişimi öyküsü vardır. Bunun altında yatan sebep ise etkilenen bölgede lokal bir basınç meydana gelmesidir.
Bu lokal basınç bradikinin adı verilen proteinin artmasına ve bu bölgede C1 esteraz inhibitörünün fonksiyonunu yerine getirememesi veya hiç bulunmaması sebebiyle aşırı ödem meydana gelir.
Herediter Anjioödem Teşhisi
Herediter anjioödem aslında sadece akla geldiğinde tanı konulabilecek türden bir hastalıktır. Yani doktorlar bu hastalığı düşünecek seviyeye gelene kadar çok fazla hastalığın ayırıcı tanısını yapmak zorundadır.
Bunun sebebi de nadiren görülmesi ve görüldüğü zaman da başka hastalıklar ile rahatlıkla karışabilmesidir. Doktorlar bu konuda oldukça hassas davranmalıdır.
Bu hastalığı gördüklerinde detaylı bir fizik muayene ve anamnez adı verilen hastanın tıbbi öyküsünü içeren, hastaya sorular sorulan görüşmenin yapılması gerekir.
Kesin tanı genellikle laboratuvar testleri ile yapılır.
Laboratuvar değerlendirilmeleri aşağıdaki gibi yapılır.
C4 esteraz inhibitör seviyeleri: Hastaların çoğunda C4 düzeyleri hem ataklar sırasında hem de ataklar arasında düşüktür. Ancak C1 inhibitör seviyeleri genellikle normaldir. Bu sebeple C4 seviyeleri bu hastalığın tanısında oldukça değerlidir.
C1 esteraz inhibitörü düzeyi: C1 esteraz inhibitörü düzeyinin düşüklüğü ile kesin tanı konur. C1 esteraz inhibitörü fonksiyonunun tayin edilmesi hem tanı hem de tip belirlenmesinde katkı sağlar fakat güvenilirliği C4 esteraz inhibitörü düzeyi testine göre düşüktür.
C1 esteraz inhibitörü düzeyi kesin tanı testidir. Bu seviyelerin düşük olması tanı koydurucudur.
Herediter Anjioödem Tedavisi
Tedavi aslında dört başlık altında planlanmalıdır. Hastalık alevlenme ve gerileme dönemleriyle seyreden türde bir hastalık olduğundan tedavi planlanması da bu gözetilerek yapılır.
Bu dört tedavi planlanması aşağıdaki gibidir:
Atak Tedavisi
Atakların tedavisinde ilaç tedavileri planlanabilir. Bu tedavilerde genellikle kişilere direk olarak eksik olan veya işlevini yerine getiremeyen C1 inhibitörlerini içeren ilaçlar verilir.
Bununla birlikte bazı ilaçlarda bradikinin algılanmasını önleyecek ilaçlardır.
Bazı ilaçlar ise bradikinin oluşumunda yer alan kallikrein adı verilen proteinin baskılanmasını sağlar. Bu ilaçların çalışma mekanizması biraz karmaşık gelebilir.
Bu hastaların genellikle bir hastaneye veya acil servisi olan bir sağlık kuruluşuna yakın bir evde oturması istenir. Bunun sebebi istenmeyen atakların tedavisini hemen yapabilmektir.
Bununla beraber bu hastalarda atak gelişimine bağlı olarak görülen nefessizlik gibi ciddi hayati durumların oluştuğu anda ne yapılmasını özetleyecek ve yakındaki insanları bilgilendirecek bir kağıdı yanlarında taşıması istenir.
Doktorlar aynı zamanda atak tedavisi geliştiğinde hastaların ne yapması gerektiğini de hastalara anlatır.
Kısa Dönem Profilaksi (Korunma ve Önleme Tedavisi)
Yukarıda belirttiğimiz üzere bir travma kişide anjioödem ataklarına sebep olabilir.
Bu travma dediğimiz durum bir diş çekimi olabilir. Eğer anjioödem hastalığına sahip kişiler diş çekimi yapacaksa koruma amaçlı bu hastalarda C1 inhibitörü ilaçlar kullanılabilir.
Genellikle işlemden saatler önce ve işlemden 2 ila 3 gün sonra bir doz daha verilecek şekilde kısa dönem profilaksisi yapılabilir.
Uzun Dönem Profilaksi
Uzun dönem koruma tedavisinde de genellikle C1 esteraz inhibitörleri kullanılır.
Haftada 2 kez olmak üzere damar yoluyla ya da deri altına enjekte etmek suretiyle kişilere C1 esteraz inhibitörü içeren ilaçlar verilir.
Bir diğer uzun süre tedavi yöntemi ise hastalara androjen içeren ilaçlar verilmesidir.
Bazı yeni ilaç tedavileri de vardır. Bu yeni nesil ilaçlar kallikrein adı verilen bradikinin oluşmasında görevli olan proteini inhibe ederek bradikinin oluşumunu engelleyerek etki gösterir.
Genel Korunma Yöntemleri
Hastalar mutlak suretle tedavi olmalıdır. Genel korunma yöntemlerinin en önemli mantığı budur. Hastalara C1 esteraz inhibitörü verilmesi en iyi tedavi yöntemidir.
Bununla birlikte atakları tetikleyecek bazı durumlar vardır. Bu durumlar diş çekimi gibi bazı travmalar, enfeksiyonlar, duygusal stres olabilir.
Kişi bu durumlardan uzak durmalıdır veya kendini korumalıdır. Eğer bir şekilde meydana gelirse kısa dönem profilaksisi yani C1 esteraz inhibitörü kullanmak zorundadır.
Yukarıdaki tedavi yöntemleri uygun olarak yapıldığı zaman hastaların atak sıklığı ve ataklardaki belirtilerin şiddeti azalır. Bu oldukça değerlidir.
Hastalar her zaman iki atağa yeterli olacak şekilde ilacı evinde veya yanında bulundurması önerilir.
Bu atak dönemlerinin uygun yönetilmesi için hastanın ve yakınlarının eğitilmesi son derece önemlidir.
Herediter Anjioödem Tedavi Edilmezse
Herediter anjioödem tedavi edilmediğinde ciddi problemlere sebep olabilecek bir hastalıktır.
Bu hastalığın tedavi edilmediğinde gelişebilecek durumlar aşağıdaki gibi olabilir:
- Şiddetli karın ağrısı, mide bulantısı ve kusmaya bağlı olarak kişilerin hayat kalitesinin düşmesi ve sürekli hastaneye başvurma ihtiyacı.
- Ayaklarda şişmeye bağlı olarak görülen zor yürüme veya yürüyememe şikayetleri meydana gelebilir.
- Nadiren de olsa görme problemleri meydana gelebilir.
- Kişilerde yüz ve dudak ödemi sebebiyle kozmetik açıdan güzel olmayan bir görüntü oluşabilir.
- Yutak gibi solunum yollarında şişmeler yani ödem gelişebilir. Bu ödem genellikle larinks (yutak) ödemi olarak bilenen en tehlikeli anjioödem problemidir. Bunun sonucunda gerekli müdahale yapılmazsa hastalar yeterli nefes alamaz ve ölebilir.
- Ödeme bağlı olarak vücut dokularına giden ve normal olan kan akışı azalabilir. Bunun sonucunda da bazı skar (yara) dokuları oluşabilir.
Herediter Anjioödem Ne İyi Gelir?
Aşağıdaki yöntemler ve besinler herediter anjioödeme bağlı olarak gelişen şikayetlerin azaltılması açısından iyi olabilir.
Bunlar:
- Bu hastalık ile mücadele eden kişilerin bilinçli olması son derece mühimdir. Kişi dışında kişinin yakınları da bilgilendirilmelidir. Kişiler atak geçirdikleri zaman ne yapması gerektiğini öğrenmelidir. Atağa bağlı olarak gelişen nefes kaybını önlemeye yönelik hastalara acil durum eğitimi verilmelidir.
- Ödem hareket ve fiziksel aktiviteler ile azaltılabilir.
- Atak sonrası ödeme bağlı olarak şişmiş bölgelerin korunması son derece önemlidir. Bu bölgenin nemli olmaması ve temiz olması oldukça önemlidir.
- Hastaların bir kağıt parçasını cebinde bulundurması veya boynuna bir kolye şeklinde anjioödem hastası olduğunu belirtmesi işe yarayabilir. Ani atak gelişen hastalarda durumun anlaşılabilmesi için iyi bir yöntemdir. Tedavinin gecikmesini önler.
Herediter Anjioödem Ne İyi Gelmez?
Aşağıdaki yöntemler ve besinler herediter anjioödeme bağlı olarak gelişen şikayetlerin azaltılması açısından kötü sonuçlara sebep olabilir.
Bunlar:
- Diş çekimi gibi cerrahi işlemler hastalarda travmaya sebep olabilir. Bu travmanın kişilerde anjioödem ataklarına sebep olmaması için mutlaka işlem öncesinde uygun tedavi planlanması doktor tarafından yapılmalıdır.
- Opioidler gibi bazı uyuşturucu maddeler bu hastalığın ataklarının tetiklenmesini sebep olabilir. Uyuşturucu madde kullanımı kesinlikle bu hastalık ve insan sağlığı için oldukça tehlikelidir.
- Alkol bu hastalığın ataklarını tetikleyebilir. Bu sebeple kesinlikle alkol kullanımı yasaklanmalıdır.
- Stres bu hastalığın dostudur. Stresli bireylerin atak geliştirme ihtimali normal insanlara göre oldukça yüksek bulunmuştur. Duygusal stres atak başlatabilir.
Herediter Anjioödem İlaçları
Herediter anjioödem ilaçları doktorlar tarafından reçete edilen ve doktor önerisiyle kullanılabilen etkili ve önemli ilaçlardır. Mutlaka doktor tavsiyesi ve reçetelendirmesiyle alınmalıdır.
Bu ilaçlar aşağıdaki gibi olabilir:
- Plazma Kökenli C1 Esteraz İnhibitörü: Bu ilaçlar insanda olmayan veya işlevini yerine getirmeyen C1 esteraz inhibitörlerini içerir. Bu genellikle herediter anjioödem hastalarında kullanılan en etkili ilaç tedavisidir. C1 esteraz inhibitörü yerine konularak görevini yapması sağlanır. Görevi ise bradikinini baskılayıp anjioödem gelişimini engellemektir.
- Rekombinant İnsan C1 Esteraz İnhibitörü: Bu ilaçlar da plazma kökenli C1 esteraz inhibitörleri gibi etki gösterir. Ancak üretim yöntemleri farklıdır. Bu ilaç günümüzde plazma kökenli olan C1 esteraz inhibitörlerine göre daha sık kullanılmaktadır.
- Selektif Bradikinin B2 Reseptör Antagonisti: Bu ilaç bradikininin vücuttaki dokularda algılanmasını sağlayan reseptör adı verilen yapılara etki eder. Bradikinin bu reseptörlere bağlanamayınca etki edemez ve anjioödem meydana gelmez. Son yıllarda yaygınlaşan bir ilaçtır. Bu ilaca örnek olarak icatibant verilebilir.
- Selektif Plazma Kallikrein İnhibitörü: Bu tür ilaçlar bradikinin oluşumunu sağlayan kallikreinin baskılanmasını sağlar. Bu baskılanma bradikininin üretilmesine engel olur ve anjioödem gerçekleşmez. Bu ilaca örnek olarak ecallantide verilebilir.
Hamilelikte Herediter Anjioödem
Hamilelikte artan östrojen seviyelerine bağlı olarak herediter anjioödem hastalarında ataklar sıklaşabilir. Bunun sonucunda da kişi atakların belirtileri ve şikayetleriyle uğraşmak zorundadır.
Bu hastalığa bağlı olarak görülen belirtiler gebelerde de benzerdir. Atak kontrolü de normal insanlarda olduğu gibi yapılır. Hastaların en önemli tedavi edilmesi gereken problemi gelişmişse eğer nefes yollarındaki ödemdir.
Bu hastalığı önemli kılan doğum sırasıdır. Doğum sırasında gelişebilecek atakların tehlikesinden dolayı kadın doğum uzmanları bilgilendirilir.
Hatta doğumdan sonra 72 saat boyunca hastaların hastanede gözlem altında tutulması önerilir.
Genellikle bu hastalığa bağlı olarak gelişen atakların önlenmesi için doktor bebeğe zararlı olmayacak tedavi yöntemini arar.
Bu genellikle Plazma kaynaklı olan C1 esteraz inhibitörüdür. Bu hastalığa sahip annelerin bebeklerinin bu hastalık açısında değerlendirilmesi önerilmektedir.
Herediter Anjioödem için Hangi Doktora Gidilir?
Herediter ödem tanısı zor konulabilen ve akla zor gelen bir hastalıktır. Bu sebeple doktorların titiz davranması oldukça önemlidir. Bu hastalığa sahip kişiler şiddetli karın ağrısına bağlı olarak yanlışlıkla ameliyata alınabilir.
Aşağıdaki belirtiler ve şikayetleriniz varsa bir İç Hastalıkları uzmanıyla görüşmeniz gereklidir. Bu belirtiler ve şikayetler anne ve baba tarafından çocuklarında fark edilebilir.
Bunlar:
- Dönem dönem görülen dudak, yüz, eller ve ayaklarda şişme durumları. Bu şikayete sahip kişiler mutlaka anafilaksi, alerjik reaksiyonlar ve herediter anjioödem açısından değerlendirilmelidir.
- Şiddetli nefes darlığı, hırıltılı solunum ve boğuk ve değişmiş bir ses gibi şikayetleri olan kişiler anjioödeme bağlı olarak bir atak döneminde olabilirler.
- Şiddetli karın ağrısı, kusma ve mide bulantısına sahip kişilerin herediter anjioödem açısından değerlendirilmesi gerekir. Bu belirtilere sahip kişilerin ellerinde, ayaklarında veya yüzünde de şişme varsa mutlaka bir doktora gidilmesi gerekir. Sadece karın ağrısı ve kusma gibi şikayetleri olan kişilerin herediter anjioödem açısından değerlendirilmesi doktorlar tarafından es geçilebilir. Ancak bu şikayetlere ek olarak gözle görülür ödem de meydana geldiğinde mutlaka değerlendirme gerekir.
Herediter anjioödem ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Herediter Anjioödem Hastalığı Geçici Mi?
Herediter anjioödem hastalığı tamamen iyileşen bir hastalık değildir. Yani bu hastalık geçici değildir. Bu hastalık C1 esteraz inhibitörü adı verilen proteinin üretiminde bir problem veya işlevindeki bir problem sebebiyle oluştuğu için kalıcı bir hastalıktır. Hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçlar ve yöntemler genellikle hastalığa bağlı olarak gelişen atakları önlemeye veya azaltmaya yöneliktir.
Herediter Anjioödem Hastalığı Genetik Midir?
Herediter anjioödem genetik olarak aileden çocuğa geçebilen bir hastalıktır. Hastalığın ismindeki herediter zaten genetik geçişi ifade etmek için kullanılan latince bir kelimedir. Bu hastalık genetik olarak aktarılsa dahi bazı lenf kanserleri ve kan kanserleri sebebiyle kazanılmış yani akkiz anjioödem olarak da meydana gelebilmektedir.