İşitme Bozuklukları
İnsanların doğuştan yada sonradan meydana gelen işitme kayıpları işitme bozuklukları adı altındadır. İşitme cihazları, timpanostomi tüpleri, koklear implantlar, yardımcı dinleme cihazları gibi tedaviler mevcuttur.
İşitme Bozuklukları (Kayıpları) Nedir?
İşitme kulak kepçesi aracılığı ile etrafta var olan ses dalgalarının toplanarak kulak yolu aracılığı ile kulak zarına iletilmesi ve bu ses dalgalarının kulak zarında titreşim meydana getirmesi sonucunda oluşan kompleks bir olaydır.
Zarda meydana gelen titreşim hali çekiç, örs, üzengi adı verilen üç küçük kemikçik aracılığı ile kuvvetlendirilerek oval pencere adı verilen kulağın iç yapısındaki bölüme iletilmektedir. Oval pencereye gelen titreşimler birkaç tane daha iç kulaktaki yapıdan geçerek işitme duyusunu almakla görevli olan sinir hücrelerine aktarılmaktadır. Bu sinirler tarafından alınan uyarılar insan beynine iletilerek işitmenin gerçekleşmesi sağlanmaktadır.
İnsan beş duyu organından biri olan kulak organı yardımıyla alınan bu ses dalgalarının beyne iletilerek duyma olayının gerçekleşmesi insanların dış dünyayı algılayabilmesi için oldukça önemlidir. İnsan kulağı duyma işlevi yanında aynı zamanda vücudumuzun dengesini sağlamakla da görevlendirilmiştir. Bazı durumlarda henüz anne karnında gerçekleşmesi sonucu doğuştan ortaya çıkan ya da edinsel kazanılan (sonradan meydana gelen işitme bozuklukları) bazı durumlar sonucunda oluşan rahatsızlıklar sonucunda insanlarda işitme kayıpları ve diğer işitme bozuklukları gözlenebilmektedir.
İşitme bozuklukları bazı durumlarda sadece sol kulakta ya da sağ kulakta meydana gelebileceği gibi kimi zamanlarda da her iki kulakta gelişebilmektedir. İşitme kaybının gelişmesi kişilerin sosyal ve psikolojik durumları oldukça etkilemekte hatta çocuklarda geliştiği durumlarda çocuk gelişiminin aksamasına neden olabilmektedir.
Yaşanan problemler neticesinde gelişen sesleri duyma ve algılamada yetisinde kısmi veya tam düşüş insanlarda duyma kayıpları, işitme kaybı ya da sağırlık diye ifade edilebilecek bir durumu oluşturmaktadır. Sanılanın aksine insanlarda ortaya çıkabilen işitme kaybı tek bir nedene bağlı kalmamakla birlikte sıklıkla birçok çevresel ve biyolojik neden çerçevesinde ortaya çıkmaktadır.
İşitme Bozuklukları Tipleri (Çeşitleri) Nelerdir?
İşitme kaybı ve bozuklukları hastalarda yaşanan semptomlara göre tiplere ayrılabilmektedir. Hastalar hekimlere başvuruda bulunduklarında yapılan işitme testleri sonucunda işitme kaybı tipi hakkında hastalara bilgi verilebilmektedir. İşitme bozukluklarında görülen işitme kaybı tek taraflı olarak yalnızca sağ kulakta gelişebileceği gibi yalnızca sol kulakta da gelişebilmekte hatta her iki kulakta birden de ortaya çıkabilmektedir. Tüm bunlara göre işitme bozukluklarının tipleri şu şekilde sıralanabilir ;
- İletim Tipi İşitme Kaybı (İTİK): İletim tipi işitme kaybının ortaya çıkmasında östaki borusunda meydana gelen disfonksiyon, kulak elemanlarından olan kulak kepçesi, orta kulak ve kulak zarı gibi bölümlerde gelişen patolojik durumlar, eksternal otit hastalığı, kulak zarı ve orta kulakta meydana gelen hastalık halleri ve benzeri sebeplerle ortaya çıkan kulak fonksiyon bozuklukları sebebiyle ortaya çıkmaktadır. İletim tipi işitme kaybında asıl sorun kişilerin sesleri algılamada sorun yaşamaları değildir. Kişiler sesleri yaşanan patolojik durumlar neticesinde zayıf duymaktadır. İletim tipi işitme kaybında hekimlerin önerisi dahilinde uygun işitme cihazları kullanılarak yaşam kalitelerinin arttırılması mümkündür.
- Sinirsel (Sensörinöral) İşitme Kaybı (SNİK): Sinirsel (sensörinöral) işitme kaybının ortaya çıkışında temel etkenler aşırı gürültü, enfeksiyon, antibiyotik kullanımdaki yanlışlıklar, yaşanılan kafa travmaları ve akustik travmalar, bazı sendromlar ve benzeri birçok farklı sebebe bağlı gelişmektedir. Bu durumlar neticesinde ortaya çıkan iç kulaktaki sinirlerdeki zarar görme sonucunda sinirsel (sensörinöral) işitme kaybı gelişmektedir. Sinirsel (sensörinöral) işitme kaybı hastalığına yakalanan kişiler sesleri ayırt etmekte güçlük çekmekte, toplumda konuşulan konuları anlamamakta ve algılama sorunu yaşamaktadır.
- Karışık (Mikst) Tip İşitme Kaybı: Karışık (mikst) tip işitme kaybı yukarı kısımlarda anlatılan iletim tipi işitme kaybı ve sinirsel işitme kaybının aynı anda gelişmesi durumlarında hekimlerin karşısına çıkan bir işitme kaybı tipidir. Dış, iç ve orta kulakta meydana gelen patolojik durumlar sonucunda oluşan karışık (mikst) tip işitme kaybında bu hastalığa sahip olan insanlar bazı belli kelime yapılarını anlamakta soru n yaşamazlarken belli konulardaki kelime yapılarını algılamakta sorun yaşamaktadırlar.
- Fonksiyonel İşitme Kaybı: Fonksiyonel işitme kayıplarında hastaların ne yazık ki işitme cihazları kullanması gerekmektedir. Emosyonel (duygu ile ilgili) bir işitme kaybı olan fonksiyonel işitme kaybında hastalara doğru cihazlarla tedavi verildiğinde duyma konusunda herhangi bir eksiklik yaşamamaktadırlar.
- Merkezi İşitme Kaybı: Merkezi işitme kaybı ne yazık ki tedavisi henüz sonuçlandırılamamış bir işitme kaybı tipidir. Merkezi işitme kaybı tipinde insan işitme merkezinde meydana gelmiş herhangi bir hasarlanma sonucunda gözlenmektedir. İşitme cihazları ortaya çıkan işitme bozukluklarının giderilmesi için mutlaka kullanılmalıdır.
İşitme Bozuklukları Dereceleri?
İşitme bozukluklarının hangi ölçüde gerçekleştiğini anlamak hastalara doğru tedavinin verilmesinde oldukça önem arz etmektedir. İşitme bozukluğu dereceleri şu şekilde sıralanabilir ;
- Hafif Derece İşitme Kaybı: Hastalar hafif işitme kaybında konuşulanları işitebilmektedir fakat etrafında fısıltı şeklinde konuşma biçimi olduğunda ya da bazı kelimeler söylendiğinde alçak sesler açığa çıktığında bu sesleri duymakta güçlük çekecektir.
- Orta Derece İşitme Kaybı: Orta derece şiddette işitme kaybında hastalar etrafında olan normal düzeydeki sesleri ve konuşmaları duymakta sorun yaşamaz iken bu duyduğu sesleri anlamakta problem yaşamaktadırlar. Çünkü cümlenin genelinde geçen sesli harfleri duymada sorun yaşamazken sessiz harfleri duymada sıkıntı yaşayabilmektedirler. Bunun sonucunda da kişilerin cümleleri anlamasında sorunlar ortaya çıkmaktadır.
- İleri Derece İşitme Kaybı: İleri derece şiddette işitme kaybında hastalar etrafında olan normal düzeydeki sesleri ve konuşmaları az miktarda duyabilir ya da bu sesleri hiç duymayabilmektedir. Hastalar trafik akışında çalınan korna sesleri gibi yüksek şiddetteki sesleri duymakta problem yaşamazken daha az şiddetteki sesleri duymakta problem yaşarlar.
- Çok İleri Derece İşitme Kaybı: Çok ileri derece şiddette işitme kaybında hastalar etrafında olan konuşmaları ve sesleri duymamaktadır.
İşitme Bozuklukları Belirtileri Nelerdir?
İşitme bozuklukları bazı durumlarda sadece sol kulakta ya da sağ kulakta meydana gelebileceği gibi kimi zamanlarda da her iki kulakta gelişebilmektedir. İşitme kaybının gelişmesi kişilerin sosyal ve psikolojik durumları oldukça etkilemekte hatta çocuklarda geliştiği durumlarda çocuk gelişiminin aksamasına neden olabilmektedir. İşitme bozuklukları belirtileri şu şekilde sıralanabilir ;
- Anlama Güçlüğü: Anlamada ortaya çıkan güçlük işitme bozukluklarının beliritlerinden biridir. Hastalarda son zamanlarda ortaya çıkan sohbet esnasında diyalog kurduğu kişinin ne dediğini anlamakta güçlük çekme işitme bozukluklarının bir belirtisi olabilmektedir.
- Cümleleri Tekrarlatma: Bazı hastalarda görülen cümleleri tekrarlatma da duyma bozukluklarının belirtileri arasındadadır. Hastalar karşılarında diyalog kurduğu kişilerin ne söylediğini anlamakta güçlük çektikleri için cümleleri tekrar etmesini isteyerek konuşmayı anlama ve devam ettirme yoluna gidebilmektedir.
- Duymama: Duymama başlı başına işitme bozukluğunun temel belirtilerinden biridir. Hastalar evde işlerini yaparken ya da otururken kapı zilinin çaldığını duymamakta, trafikte kendisine çalınan kornayı duyamadığı için tepki vermeyebilmektedir.
- Sesini Yükseltme: Sesini yükseltme de işitme bozukluklarında sık rastlanılan belirtilerden biridir. Sesini yükseltme iki farklı şekilde görülebilir. Hastalar kendi seslerini duymakta problem yaşayacakları için bağırarak konuşma yoluna gidebilmektedir. Ayrıca sesini yükseltmedeki diğer bir durum ise televizyon sesini aşırı açma ya da aşırı sesli bir şekilde müzik dinleme de örnek olarak verilebilmektedir. Hastalar sesleri duymakta sıkıntı yaşadıkları için farkında olmadan televizyon ya da müzik sesini arttırabilmektedir.
- Çevreye Uyarıda Bulunma ya da Çevreden Uyarı Alma: Çevreye uyarıda bulunma ya da çevreden uyarı alma da işitme bozukluklarında gözlenebilecek bir belirtidir. Hastalar etrafındaki insanları duymadığı için neden kısık sesle konuşuyorsunuz diye uyarıda bulunabileceği gibi çevresinden neden yüksek sesle konuşuyorsun diye uyarı da alabilmektedir.
- Konuşma Esnasında Karşıyı Sürekli Onaylama: Konuşma sırasında diyalog kurulan kişinin de sürekli onaylanması işitme problemlerine eşlik edebilmektedir. Çünkü işitme bozukluğu bulunan kişiler karşı taraftaki muhatabının konuşmalarını anlamadığı için bozuntuya vermemek için yola başvurabilir.
- Kulak Çınlaması Varlığı ( Tinnitus): İşitme bozuklukları bulunan hastalarda gözlenen bir diğer sık durum ise sık tekrarlayan çınlamalardır. Hastalarda sık sık kulakta çınlama, vızıldama ya da bunlara eş durumlar işitme kayıplarının habercisi olabilmektedir.
- Kulakta Uğultu ve Kulakta Dolgunluk Hissi: Kulakta uğultu ve kulakta dolgunluk hissi de işitme bozukluklarında hekimlerin karşısına çıkan belirtilerden biridir. Kulakta uğultu ve kulakta dolgunluk hissi hastalarda gelişebilecek ani duyma kayıplarının belirtisi olabilmektedir.
- Baş Dönmesi
- Kulaklarda Ağrı
- Denge Kaybı
- Seslere Tepkisiz Kalma
- Öğrenmede Güçlük
İşitme Bozukluklarının Başlıca Nedenleri (Risk Faktörleri) Nelerdir?
İşitme bozukluklarının ortaya çıkmasında çok farklı nedenler sebebiyet verebilmektedir. İşitme kayıpları her iki kulakta gözlenebileceği gibi sadece sağ kulağı ya da sadece sol kulağı ilgilendiren işitme kayıpları da olabilmektedir. Sık gözlenen işitme bozuklukları nedenleri şu şekilde sıralanabilmektedir ;
- Ani İdiyopatik İşitme Kaybı: Ani idiyopatik yani sebebi bilinmeyen işitme kaybı üç gün ya da daha kısa zaman içerisinde ortaya çıkan ve birbirini izleyen en az üç farklı frekans değerinde, ortalama ise 30 desibel ya da daha yüksek gözlemlenen sensörinöral işitme kaybı olarak tanımlanabilmektedir. Ani idiyopatik işitme kaybı iyi seyirlidir.
- Kulakta Ortaya Çıkan Enfeksiyonlar: İşitme bozuklarının ortaya çıkmasında enfeksiyonlar oldukça önemli yer tutmaktadır. Hastalarda gelişen viral enfeksiyonlar, bakterriyel enfeksiyonlar ve mantar enfeksiyonları işitme bozukluklarına neden olabilmektedir.
- Yarım daire Kanallarında Anormallik: İşitme bozukluklarının ortaya çıkmasında önemli bir yere sahip olan bir diğer durum yarım daire kanallarında ortaya çıkan sıvısında anormallik gelişmesi durumudur. Yarım daire kanallarındaki sıvıda gelişen anomaliler işitme bozukluklarına neden olabilmektedir.
- Damarsal Problemler: Kulağın beslenmesinde ve kirlenen kanın geri toplanmasında arter ve ven damarları oldukça büyük öneme sahiptir. Hastalarda gelişen damarsal problemler sonucunda kulağın beslenmesi ve atıkların toplanmasında problemler oluşabileceği için hastalarda işitme bozuklukları ortaya çıkabilmektedir.
- Kulağa ya da Kafaya Alınan Travmalar: Hastaların uğradıkları kazalar ya da olaylar neticesinde kulaklarına ya da kafalarına travma mevcudiyetinin gelişmesi sonucunda kişilerde işitme kayıpları ortaya çıkabilmektedir.
- Tümörler: İşitme bozukluklarının gelişmesinde neden olabilecek başka bir durum ise tümörlerdir. Kulak organı çevresinde ya da kulağa gelen ses dalgalarının iletiminde görevli sinirlerde ve beyin bölümlerinde herhangi bir tümör gelişim sonucunda işitme bozuklukları ortaya çıkabilmektedir.
- Otoimmün Nedenler: İşitme bozukluklarının gelişmesinde neden olabilecek başka bir durum ise otoimmün nedenlerdir. Otoimmün nedenler sonucunda ortaya çıkan komplikasyonlar kişilerde az duyma ve işitme bozukluklarına neden olabilmektedir.
- Sinir Sistemi İle Alakalı Durumlar: İşitme bozukluklarının gelişmesinde neden olabilecek başka bir durum ise sinir sitemi ile alakalı durumlardır. İşitme bozukluklarının ortaya çıkmasında sinirlerin basıya uğraması ya da zedelenmesi gibi sinir sistemi ile alakalı durumlar neden olabilmektedir.
- İlaç Yan Etkileri: İşitme bozukluklarının gelişmesinde neden olabilecek başka bir durum ise ilaç yan etkileridir. Hastaların kullanmış olduğu ya da kullanmakta olduğu bazı ilaçlar yan etkisi nedeniyle işitme bozukluklarına neden olabilmektedir.
- Sendromlar: İşitme bozukluklarının gelişmesinde neden olabilecek başka bir durum ise sendromlardır. Kişilerde gözlenen bazı sendromlar kafatası anatomisini etkileyerek kulak anatomik yapısını ve beyin bölümlerini etkilemekte ve işitme bozukluklarına neden olabilmektedir.
- Genetik Faktörler: İşitme bozukluklarının gelişmesinde neden olabilecek başka bir durum ise genetik faktörlerdir. Anne ya da babada gözlenen işitme kayıpları çocuklarına genetik olarak taşınması mümkün bir durumdur.
- Konjenital anomaliler: İşitme bozukluklarının gelişmesinde neden olabilecek başka bir durum ise konjenital anomalilerdir.
- Sistemik Hastalıkalar: İşitme bozukluklarının gelişmesinde neden olabilecek başka bir durum ise sistemik hastalıklardır. Bazı sistemik hastalıklar gözü etkileyebildiği gibi kulağı da etkileyebilmekte ve işitme bozukluklarına neden olabilmektedir.
İşitme Bozuklukları Teşhisi
Kulak burun boğaz bölümü doktoru kişilerde ortaya çıkan işitme bozukluklarının teşhis ve tedavisini gerçekleştirmektedir. Hekim teşhis amacıyla şu yöntemlere başvuruda bulunabilmektedir;
- Anamnez: Anamnez hastanın şikayetlerini dile getirmesi durumudur. İşitme bozuklukları teşhisinde hastalardan alınan anamnez oldukça önemlidir ve direk tanıya götürebilmektedir. Hasta hekime başvuruda bulunduğunda hekim hastada anlama güçlüğü, cümleleri anlamadığı için tekrarlatma, duymama, iletişim kurarken yüksek sesle konuşma, dinlediği şeylerin sesini yükseltme, kulakta çınlama, kulakta uğultu ve kulakta dolgunluk hissi olması, baş dönmesi varlığı, kulaklarda ağrı, denge kaybı ve dengeyi sağlamada yaşanan problem olup olmadığı , seslere tepkisiz kalma gibi hastalık belirtileri olup olmadığını dinleyip not ederek teşhis yöntemlerin ilk basamağını gerçekleştirmektedir. Ayrıca hekim hastanın aile öyküsünü, akraba evliliği mevcudiyetini ve ailede devamlı hastalık olup olamadığı gibi durumları da anamneze eklenir. Ardından hekim fizik muayeneye geçer.
- Fizik Muayene: Fizik muayenede hastanın ateşi, solunum sayısı, nabzı, tansiyonu, kanındaki oksijen saturasyonu (doygunluğu) değerleri not edilir. Ardından hekim hastanın boyu ve kilosu da ölçülerek not edilir. Bunun dışında hekim hastanın ;
- Genel duruma bakar ve ekstremite (el – ayak) muayenesi ile şişlik ve hassasiyet durumunu inceler,
- Herhangi bir cilt döküntüsü ya da başka cilt bulgusu olup olmadığını, ödemini
- Detaylı baş – boyun muayenesini yapar,
- Oftalmoskopla dış kulak yolunu inceler,
- Batın (karın) muayenesi ile karaciğer ve dalakta büyüme var mı bakar,
- Lenf düğümlerinde herhangi bir büyüme olup olmadığını inceler,
- Laboratuvar Tetkikleri: Laboratuvar tetkiklerinde ise hastadan kan, idrar, kemik iliği kültürleri alınır ve beyin – omurilik sıvısı incelemesi yapılır. Laboratuvarda hastanın kan hücresi değerleri, protein ve kan şekeri seviyesinin yanı sıra, böbrek fonksiyon göstergeleri, mineral düzeyleri, enfeksiyon varlığına dair antikor mevcudiyeti ya da yokluğu değerlendirilir. Yapılan diğer kültür testleri ile hastalık sebebi belirlenmeye çabalanır.
- Radyolojik Görüntüleme: Radyolojik görüntüleme yöntemlerinde hekimler hastalarda gözlenen hastalık durumunun tanı ve tedavisinin yapılabilmesi için radyasyon, yüksek frekanslı ses dalgaları, ya da manyetik alan kullan çeşitli görüntüleme aletlerini kullanarak hastalığı tespit etmeye çalışmaktadır. Hekim radyolojik görüntülemede ;
- Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR): Bu yöntem, manyetik alan kullanarak görüntünün oluşturulduğu bir görüntüleme yöntemidir. Fizik muayene ve Laboratuvar sonuçlarıyla tam anlaşılamayan durumlarda veya ek bir hastalık varlığını mevcudiyetini saptamak ve ayırıcı tanı yapmak için kullanılabilir. Bu görüntüleme yöntemiyle herhangi bir tümör ya da sinir hasarı oluşumunun teşhisi konulabilir.
- Bilgisayarlı Tomografi (BT): İşitme bozuklukları teşhisinde bilgisayarlı tomografi kullanılmaktadır. İşitme bozuklukları teşhisinde kullanılan bilgisayarlı tomografinin hastalarda herhangi bir anomali olup olmadığı tespiti yapılabilmektedir.
İşitme Bozuklukları ve Tedavi Yolları
Hastalarda oluşan birçok işitme bozukluğu tipi tamamen tersine çevrilemezken hastaların hayat kalitesinin artması adına ve işitmenin iyileşmesi adına bazı tedavi yöntemleri uygulanabilmektedir.
Hastalarda gözlenen işitme bozukluklarında işitme cihazları, timpanostomi tüpleri, koklear implantlar, yardımcı dinleme cihazları, konuşma okuma eğitimi, radyoterapi ve medikal tedavi ile çeşitli tedavi yöntemleri uygulanabilmektedir.
Hamilelikte İşitme Bozuklukları
Hamilelik döneminde ortaya çıkan işitme bozuklukları aynı diğer yetişkinlerde olduğu gibi çeşitlilikler gösterebilmektedir. Bu durumların nedeni bazen enfeksiyonlar bazen de buşon olarak biline kulak kiri sebebiyle gözlenebilmektedir. Gebelerde diğer yetişkinlerden farklı olarak ani işitme kaybı daha sıklıkla ortaya çıkabilmektedir ve hemen uzman bir kulak burun boğaz hekimine başvuruda bulunulması gerekmektedir. Bunun dışında gelişen kulak problemlerin tedavisi gebelik sırasında değil de öncesinde tedavi ettirilmesi bebek sağlığı açısından daha iyi olabilmektedir. Ancak gebelik esansında gelişen işitme problemleri diğer yetişkin insanlarda olduğu gibi tedavi edilebilmektedir.
Bebek ve Çocuklarda İşitme Bozuklukları
Bebek ve çocuklarda da işitme bozukluklarına rastlamak mümkündür. Bu durum bazen enfeksiyonlara bazen genetik problemlere bazen de gelişen konjenital anomalilere bağlı olarak hekimlerin karşısına çıkabilmektedir. Bebek ve çocuklarda gelişen işitme bozuklukları belirtileri şu şekilde sıralanabilir;
- Bebek ya da çocuğun etrafındaki seslere bakmayarak ya da sadece tek taraftan bakarak tepki vermesi
- Çocukların kelimeleri ya da sesleri algılamasında sorun oluşması nedeniyle sık bir şekilde soru sorması ya da cümleleri tekrar etmesi
- Bebeklerin ya da çocukların kulağını tutarak ağlaması, dengelerini sağlayamamaları,
- Bebeklerde ve çocuklarda yüksek sesle ağlamaların gözlenmesi
- Bebeklerin sesleri çıkarmada, konuşmada gecikmesi
- Çocuklarda öğrenme güçlüklerinin yaşanması
Gibi belirtiler varlığında ailelerinin mutlaka kulak burun boğaz doktoruna başvuruda bulunması ve gerekli tedaviyi alması oldukça önemlidir.
İşitme Bozukluklarında Hangi Doktora Gidilir?
İşitme bozuklukları ile asıl olarak ilgilenen, hastalığın teşhisini koyan ve hastalara gerekli tedavi seçeneklerini öneren bölüm Kulak Burun Boğaz Bölümüdür.
Hastalarda anlama güçlüğü, cümleleri anlamadığı için tekrarlatma, duymama, Yüksek sesle konuşma, dinlediği şeylerin sesini yükseltme, Kulak Çınlaması Varlığı ( Tinnitus,), Kulakta Uğultu ve Kulakta Dolgunluk Hissi, Baş Dönmesi, Kulaklarda Ağrı, Denge Kaybı, Seslere Tepkisiz Kalma, Öğrenmede Güçlük gibi belirtiler varlığında mutlaka bir hekimle görüşülmesinde yarar vardır.