Melena
Melena, dışkının siyah, parlak ve kötü kokulu olması durumu olup; medikal ve cerrahi yöntemler ile tedavi edilmektedir.
Melena Nedir?
Melena; dışkının parlak, siyah ve kötü kokulu olması durumudur. Bu durum genellikle sindirim sisteminin üst bölgesinde (ağızdan on iki parmak bağırsağının yarısına kadar olan bölgede) gerçekleşen kanama olayları sonucu oluşur.
Sindirim sisteminin üst bölgesinde kanama geliştiğinde; kan hücrelerinin içinde bulunan ve oksijenin dokulara iletilmesini sağlayan hemoglobin hücre dışına çıkar.
Hemoglobinin mide asidiyle teması, ince bağırsaklarda kimyasal tepkimelere uğramasına neden olur. Bu durum dışkının renginin siyahlaşmasına ve koku oluşumuna neden olur.
Melena sadece kanamadan dolayı oluşmaz. Tüketilen bazı besinler, ilaçlar da dışkıda siyahlaşmaya yol açabilir. Bu duruma yalancı melena denir.
Melena Belirtileri Nelerdir?
Besinler ve ilaç alımı gibi durumlardan dolayı oluşan melenada dışkının renginin değişmesi dışında herhangi bir semptoma rastlanmazken; sindirim sisteminin üst bölgesindeki kanama dolayısıyla gelişen melenada pek çok semptom ortaya çıkabilir.
Bu semptomlar bazen acil tedavi gerektirir ve tedavi uygulanmadığında sekel bırakıcı etki yaratabilir.
Melenayla birlikte görülen semptomlar;
- Hematemez (Kanlı Kusma): Melenayla birlikte görülen en sık belirtilerden biri hematemezdir. Sindirim sisteminin üst bölgelerinden kaynaklı kanamalarda kan mideye ulaştığında mide dokusunu tahriş eder ve uyarır. Bu uyarılar sonucu kusma gerçekleşir.
- Karın Ağrısı: Sindirim sisteminin üst bölgesinde gelişen kanamalarda mide dokusu harabiyete uğrayabilir. Bu harabiyet karın ağrısına yol açabilir.
- Soğuk ve Nemli Cilt: Özellikle yaşlı ve ek hastalığı olan kişilerde sindirim sistemi kanamaları uzun süre kendini belli etmez. Bu durum kanamanın ilerlemesine ve durumun ağırlaşmasına yol açar. Kanama yoğun olduğunda vücut kan kaybına ve tansiyon düşüklüğüne bağlı terleme ve ısı kaybına uğrayabilir.
- Hipotansiyon (Tansiyon Düşüklüğü): Kanama çok şiddetli olduğunda kişide tansiyon düşüklüğü gerçekleşir. Bu durumda hastada göz kararması, baş dönmesi ve baş ağrısı gibi semptomlar da hipotansiyona eşlik eder.
- Taşikardi: Taşikardi kalp atımlarının fazla ve hızlı olması durumudur. Halk arasında taşikardiye çarpıntı da denir. Kanamadan dolayı kan kaybeden ve tansiyonu düşen hastalarda vücut bu tansiyon düşüklüğünü tolere edebilmek için kalp atım sayısını ve kalp hızını arttırır.
- İshal: Hastaların bazılarında melenaya ek olarak ishal de görülebilir. Kişide gerçekleşen ishalin nedeni; kanama sonucu bağırsaklara ulaşan kanın bağırsakları uyarması ve bunun sonucunda da bağırsak hareketliliğinin artmasından dolayıdır.
- Kabızlık: Melena çoğunlukla ishalle birlikte görülen bir hastalıktır. Ancak bazı hastalarda kabızlık ve dışkının siyah olması bir arada görülebilir. Bu durumun nedeni kanama sonucu ortaya çıkan demirin bir süre sonra bağırsak hareketliliğini bozmasından dolayıdır.
Melena Nedenleri Nelerdir?
Dışkının renk değiştirmesi birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkabilir. Sindirim sisteminin üst bölgesinde kanamaya neden olan etkenler melenanın en birincil nedenleri arasındadır.
Bunun dışında kullanılan bazı ilaçlar ve tüketilen bazı gıdalar da melena gelişimine yol açabilir.
Melenaya yol açan etkenler;
- Bazı Yiyecekler: Puding, Meyan Kökü, Böğürtlen, Pancar, Yaban Mersini, Çiğ Et gibi bazı yiyecekler melenaya yol açabilir.
- Yemek Borusu (Özofagus) Varisleri: Varis; damarın genişlemesi ve esnekliğini kaybedip dayanıksız hale gelmesi durumudur. Yemek borusunun etrafında bulunan ve yemek borusunun kanlanmasını sağlayan damarlarda gelişen varisler bu damarların dayanıklılığını kaybetmesine ve yırtılıp kanamasına yol açabilir. Bu durumda açığa çıkan kan siyah dışkıya neden olur.
- Mide Ülserleri: Mide ülseri çoğunlukla mideden fazla asit salınımına bağlı oluşan yaralardır. Bu yaralar çok ilerlediğinde mide dokusunu harabiyete uğratıp kanamaya yol açabilir. Midede gelişen kanama dışkının siyah olmasına yol açar.
- Gastrit: Mide dokusunun iltihaplanmasına gastrit denir. İltihaplanan mide dokusu harabiyete uğrayıp kanarsa; bu kan dışkıyı siyah renge dönüştürür.
- Kanserler: Özellikle sindirim sisteminin üst bölgelerinden (yemek borusu, mide, ince bağırsak gibi) kaynaklanan kanserlerde bu kanserli dokular damarları da etkileyerek kanamaya yol açabilir. Gelişen kanamalar melenaya neden olur.
- Kullanılan Bazı İlaçlar: Özellikle antibiyotik ve non steroid antiinflamatuar ilaçlar gibi bazı ilaçlar hastada dışkının renk değiştirmesine neden olabilir. Bazı demir içeren haplar dışkının siyah olmasına yol açabilir. Alınan demir hapındaki demirin fazlası dışkı yolu ile atılır. Bu durum dışkıda siyahlaşmaya yol açar.
- Mide Fıtıkları: Mide fıtığı midenin bulunduğu yerden başka bir yere doğru yer değiştirmesi olayıdır. Bu durum gastrite, mide ülserlerine ve bunun sonucunda da kanamalara yol açabilir. Bu kanamalar dışkıda renk değişimine neden olur.
- Alkol ve Kostik(Yakıcı) Madde Alımı: Alkol ve kostik maddeler yemek borusu, mide ve bağırsaklarda harabiyete yol açar. Bu durumda hastada kanamalara ve melenaya yol açabilir.
- Geçirilmiş Ameliyatlar: Özellikle damarları ilgilendiren bazı ameliyatlar sonrası hastada melena görülebilir.
Melena Teşhisi
Melena çok şiddetli kanamadan dolayı oluşmamışsa, hastalar dışkıda renk değişimi dışında herhangi bir semptom yaşamaz ve dışkıda renk değişimi nedeniyle hekime başvururlar.
Ancak çok şiddetli kanamada bazen hasta bilinç kaybıyla acil servise getirilir ve hekim henüz teşhis koymadan bilinç kaybını düzeltmeye yönelik tedavi uygulayabilir.
Melenanın teşhisinde izlenilen yol şöyledir:
- Anamnez: Anamnez hastanın hastalığı sırasında yaşadığı şikayetler hakkında hekimi bilgilendirmesi durumudur. Yoğun kanamaya sahip olmayan hastalar sıklıkla sadece dışkıda renk değişimi nedeniyle hekime başvurur. Ancak bazı hastalar bu renk değişimine ek olarak karın ağrısı, ishal, kusma, çarpıntı gibi semptomlardan da şikayetçi olabilir. Hekim hastanın şikayetlerini dinler, bu şikayetlerin ne zamandır var olduğunu, şikayetleri arttırıp azaltan nedenleri, kullandığı ilaçları ve son zamanlarda dışkıda renk değişimine yol açabilecek besinleri tüketip tüketmediğini sorgular. Ardından fizik muayeneye geçer.
- Fizik Muayene: Fizik muayenede hekim hastanın karın bölgesini inceler. Ele gelen kitlenin olup olmadığına bakar, karaciğer ve dalağın boyutlarını elle muayene ederek inceler. Hastada midenin bulunduğu bölgeye bastırarak bu bölgede ağrı olup olmadığını kontrol eder. Bazı hastalarda bağırsakların son kısmı olan anüs ve rektum bölgesinin parmakla incelenmesi de gerekebilir. Bunun için hasta yan yatar ve bir bacağını tam olarak uzatıp diğer bacağını katlar. Hekim işaret parmağı ile hastanın anüs ve rektumunu inceleyerek bu bölgede kanamanın olup olmadığı hakkında fikir edinir.
- Kan Tahlili: Kan tahlili kan hücrelerinin sayısının ve yapısının incelenmesini sağlayan bir tetkiktir. Melenaya sahip olduğu düşünülen hastalarda kan değerleri (Hemoglobin, kırmızı kan hücrelerinin sayısı (RBC), Hematokrit gibi değerler) düşük çıkar. Bu durum hastada sindirim sistemi kanaması olduğu konusunda tanıyı destekler.
- Ultrasonografi (USG): Ultrasonografi; ses dalgaları kullanılarak görüntünün oluşturulduğu bir görüntüleme yöntemidir. Kanamaya sahip hastalarda organların boyutu ve durumu hakkında fikir edinilmesini sağlayan bu yöntem radyasyon içermediği için gebelikte de güvenle kullanılabilir.
- Endoskopi: Endoskopi ucunda kamera bulunan bir hortum yardımıyla yemek borusu, mide ve ince bağırsakların iç yüzeyinin incelenmesini sağlar. Bu durumda hastada kanamanın yeri ve kanama miktarı hakkında bilgi sahibi olunur.
- Kolonoskopi: Kolonoskopi rektum, kalın bağırsaklar ve ince bağırsakların bir bölümünün ucunda kamera bulunan bir hortum yardımıyla incelenmesini sağlayan yöntemdir. Bu durum genellikle yaşlı hastalarda kanserden şüphelenildiği durumlarda başvurulan bir tetkiktir. Tanı çoğunlukla endoskopi ya da kolonoskopi sonucu konur.
Melena Tedavisi
Melenanın esas tedavisini; melenaya neden olan etkenin ortaya konulması ve bu etkene yönelik medikal ya da cerrahi tedaviler oluşturur. Eğer melena alkole, kullanılan ilaca ya da tüketilen gıdaya bağlı oluşmuşsa bu durumda bu etkenlerin ortadan kaldırılması, kullanımının durdurulması melenanın düzelmesine yardımcı olur.
Melena bazı durumlarda çok şiddetli kanamalardan dolayı oluşabilir. Bu durumda hastada kaybedilen kandan dolayı beynin kanlanmasında bozukluk oluşur ve bilinç kaybı gelişir.
Bu durumda hastaya acil tedavi olarak kaybedilen kanın yerine konmasına yönelik volüm yükleme tedavisi uygulanmalıdır. Volüm yükleme tedavisinde amaç hastanın kanama ile kaybettiği kan hacminin yerine konmasıdır.
Bunun için hastaya damar yolu ile kaybedilen kan miktarınca serum fizyolojik adlı sıvı verilir. Bu tedavi sonrası hastanın bilinci düzeldikten sonra gerekli ise kan transfüzyonu (damardan kan verilmesi) yapılabilir.
Melena Tedavi Edilmezse
Dışkının siyah olması demir hapı gibi bazı ilaçların kullanımına veya tüketilen bazı gıdalar sonucu oluşmuşsa ve bu nedenlere bir tedavi uygulanmazsa herhangi bir komplikasyon oluşmaz. Ancak melenaya neden olan bazı etkenlerin tedavisinin uygulanmaması ilerleyen dönemde pek çok komplikasyona yol açabilir.
Melenaya yol açan etken gastrit, ülser gibi hastalıklarsa ve bu hastalıklar tedavi edilmezse; ilerleyen dönemde daha şiddetli mide kanamalarına, mide perforasyonuna (mide yırtılması) yol açabilir. Ayrıca gastrit veya ülser bulunan midede ilerleyen dönemde mide kanseri gelişme riski de yüksektir.
Alkol ve kostik maddeye bağlı oluşan melenada bu maddelerin kullanımına devam edilmesi ilerleyen dönemde mide ve onikiparmak bağırsağı ülserine, mide perforasyonuna ve mide kanseri gelişimine yol açabilir.
Kansere bağlı oluşan melenada kanserin tedavisinin uygulanmaması kanserin ilerlemesine ve diğer organlara da yayılarak kalan yaşam süresinin azalmasına yol açabilir.
Özofagus varislerine bağlı oluşan melenada tedavi uygulanmaması ilerleyen dönemde çok şiddetli kanamalara ve özofagus kanseri gelişimine neden olabilir.
Melenaya Ne İyi Gelir?
Melena tanısı konulduğunda, melenaya neden olan etkenin ortaya çıkarılması gerekir. Bu nedenin bulunması ve buna yönelik tedavi uygulanması melenanın düzelmesinde uygulanması gereken esas metottur.
Melena eğer ilaca, alkole veya tüketilen gıdalara bağlı oluşuyorsa bu etkenlere ara verilmesi ya da tümüyle uzak durulması gerekir. Eğer bu maddeler tüketilmeye devam ederse melena daha da şiddetlenip komplikasyonlara yol açabilir.
Melena gastrite veya ülsere bağlı oluşuyorsa bu hastalıkların tedavi edilmesi gerekir. Bunun dışında bu hastalığa sahip hastalar bu hastalıkların semptomlarını arttıran acı, ekşi, tuzlu gıdalardan ve asitli içeceklerden uzak durmalıdırlar.
Melena eğer kansere bağlı oluşuyorsa bu kanserin erken dönemde teşhis edilip tedavi altına alınması önemlidir. Özellikle risk faktörlerini (sigara, alkol kullanımı, ailede kanser öyküsü, radyasyona maruziyet gibi) barındıran kişiler tarama testleri yaptırılmalı ve erken evrede tanı konulmalıdır.
Melena İlaçları
Melenanın teşhisi ve tedavisinde nedenin ortaya konması ve bu nedene yönelik medikal veya cerrahi işlemler uygulanması esas yöntemdir.
Melenaya yol açan bazı rahatsızlıklar ilaçla tedavi edilebilir iken; bazıları için cerrahi tedavi uygulanması şarttır.
Melena tedavisinde kullanılan ilaçlar;
- Proton Pompa İnhibitörü: Bu ilaçlar gastrit ya da mide ülserinde kullanılan ilaçlardır. Mide ülseri ve gastritte midede bulunan asit mide dokusunu hasarlandırmaya başlar. Bu ilaçlar salınan asit miktarının azalmasına ve mide dokusunun iyileşmesine yardımcı olur. İçerik olarak omeprazol, lansoprazol, pantoprazol, rabeprazol, esomeprazol gibi maddeler barındırır. Bu ilaçların yan etkileri arasında baş ağrısı, ishal, kabızlık, mide bulantısı ve deri döküntüsü görülür. Bu semptomlar hastayı rahatsız edecek düzeye ulaştığında bir hekime başvurulması gerekir.
- H2 Reseptör Blokerleri: Bu ilaçlar da proton pompa inhibitörlerine benzer şekilde mide ülseri ve gastritte kullanılır. Bu ilaçlar da midedeki asit salınımını azaltarak semptomların düzelmesine yardımcı olur. İçerik olarak simetidin, ranitidin, famotidin, nizatidin gibi maddeleri barındırır. Bu ilaçların yan etkileri arasında baş ağrısı, bulantı, ishal, karın ağrısı, yorgunluk ve baş dönmesi görülür. Bu semptomlar hastayı rahatsız edecek düzeye ulaştığında bir hekime başvurulması gerekir.
- Antibiyotikler: Mide ülseri sıklıkla helicobakter pylori adlı bakterinin yarattığı enfeksiyondan kaynaklanır. Bu bakteriyi yok etmek için bazı antibiyotik ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar içerik olarak siprofloksasin, ofloksasin, levofloksasin gibi maddeler barındırır. Bu ilaçların yan etkileri arasında bulantı, kusma, baş dönmesi, kabızlık gibi semptomlar görülebilir. Bu semptomlar hastayı rahatsız edecek düzeye ulaştığında bir hekime başvurulması gerekir.
Melena Ameliyatı
Melenanın cerrahi tedavisi genellikle melenaya yol açan etkenin medikal tedavi ile iyileştirilememesi durumunda uygulanır. Burada amaç melenaya yol açan etkeni ortadan kaldırmak veya var olan kanamayı durdurmaya yönelik girişimsel müdahalede bulunmaktır.
Mide ülserine bağlı oluşan melenada ilaç tedavisine yanıt yoksa ve ülser dokusu giderek büyüyorsa tedavide ülserin bulunduğu bölge cerrahi olarak çıkarılıp melenanın tekrarlaması önlenir.
Kansere bağlı melena oluşumunda kanser dokusu damarlara yayılım göstererek kanamaya yol açar. Bu durumda hastada kanserli dokunun çıkarılması ve kanamanın durdurulmasına yönelik işlemler uygulanır.
Ancak bilinmelidir ki damara yayılım gösteren kanserin evresi genellikle yüksektir ve yaşam süresi genellikle kısadır.
Mide fıtığına bağlı melenada fıtıklaşan bölgede ilerleyen zamanda gastrit, mide ülseri, özofajit (yemek borusu iltihaplanması) ve özofagus kanseri gelişim riski vardır.
Bu yüzden mide fıtığı erken tespit edilip tedavi uygulanmalıdır. Mide fıtığının cerrahi tedavisinde fıtıklaşan mide dokusu eski yerine getirilmeye çalışılır. Bu işlem laparoskopik (kapalı) veya açık cerrahi girişim ile yapılabilir.
Özofagus varisine bağlı oluşan melenanın cerrahi tedavisinde amaç varisli damarın kanamasının durdurulması ve tekrar kanamasının önlenmesidir. Bu amaçla hastada özofagusun etrafında bulunan varisli damarlar bağlanarak kanama önlenir.
Gebelikte Melena
Gebelik döneminde bazı hastalıkların görülme sıklığı artarken; bazı hastalıklar normal seyredebilir ya da iyileşebilir. Melenaya yol açan bazı rahatsızlıkların sıklığı (mide ülseri, gastrit, mide fıtığı, özofagus varisi gibi) gebelik döneminin yarattığı yüke bağlı artış gösterebilir. Bu durum anne adayında bazı sıkıntılara yol açabilir.
Gebelikte dışkının siyah olması anne adayında gebeliğe dair problem olduğu konusunda tedirginlik yaratabilir. Ancak melenanın gebelikle alakalı rahatsızlıklardan dolayı oluşumu söz konusu değildir.
Anne adayları genellikle mide yanması, sindirim zorluğu, ağza acı su gelmesi (reflü), karın ağrısı, kabızlık, dışkıda siyahlaşma görülmesi gibi semptomlar ile hekime başvurur. Hekim hastayı muayene eder, gerekli tetkikleri uygular ve hastalığa tanı koyar.
Gebelikte melenanın tedavisi tıpkı diğer yetişkinlerde olduğu gibi nedene yöneliktir. Bu nedenin bulunması hastada melenaya yol açan etkenin ciddi bir durum olup olmadığının öğrenilmesi ve komplikasyonların önlenmesi açısından önemlidir.
Bebek ve Çocuklarda Melena
Bebeklik döneminde dışkının siyah renkli olması ebeveynlerde tedirginlik yaratabilir. Ancak doğumdan sonraki ilk birkaç gün bebekte dışkının siyah renkli olması oldukça doğaldır. Bunun nedeni bebeğin doğum sonrası anne kanı ile birlikte olan dolaşımının ayrılması ve kendi kan dolaşımının düzenlenmesidir.
Çocukluk döneminde melena genellikle tüketilen bazı besinlerin dışkıya renk vermesi ve bunun sonucunda da dışkının siyah renge boyanması sonucu oluşur. Ancak melenaya yol açan bazı hastalıklar (mide ülseri, gastrit, mide fıtığı, bazı kanser türleri gibi) çocukluk döneminde de görülebilir.
Çocuklarda melena ile esas olarak ilgilenen, hastalığa tanı koyan ve gerekli medikal tedaviyi uygulayan bölüm Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı (Pediatri) bölümüdür. Eğer melenaya yol açan hastalık cerrahi girişim gerektiren bir hastalık ise bu durumda hasta ile Çocuk Cerrahisi uzmanı ilgilenir.
Melena için Hangi Doktora Gidilir?
Melenanın hem dahili hem de cerrahi nedenlerden dolayı oluşması, aynı zamanda aciliyet arz eden nedenleri de içermesi pek çok bölümün bu durumla ilgilenmesine yol açar.
Melena ile esas olarak ilgilenen; hastalığa tanı koyan ve tedavi uygulayan esas bölüm İç Hastalıkları (Dahiliye) ve dahiliyenin alt dalı olan Gastroenteroloji bölümüdür. Hekim hastanın şikayetlerini dinler, hastayı muayene eder, gerekli tetkikleri uygular ve tanıyı koyar.
Melena eğer cerrahi girişim gerektirecek bir nedenden dolayı oluşmuşsa; bu durumda devreye Genel Cerrahi bölümü girer. Eğer bu girişim acil ise herhangi bir tetkik yapmadan direkt olarak kanamayı durdurmaya yönelik cerrahi müdahale uygulanabilir.
Melena eğer çok yoğun kanamadan dolayı oluşmuşsa bu durumda hastalar; hipotansiyon, taşikardi, soğuk ve nemli cilt veya bilinç kaybı ile acil servise başvurabilirler. Acil hekimi hastayı hızlı bir şekilde muayene eder, gerekli tetkikleri uygular ve acil tedavi gerektiren durumlarda tedaviyi uygular.
Hastalar dışkılarının renginin değiştiğini gördüğünde, karın ağrısı, baş dönmesi, baş ağrısı, tansiyon düşüklüğü, kanlı kusma (hematemez) gibi semptomlar yaşadığında derhal hekime müracaat etmelidir.
Melena ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Melena Nasıl Geçer?
Melenanın tedavisinde esas yöntem melenaya yol açan etkenin ortaya çıkarılmasıdır. Bu nedene yönelik medikal tedavi veya cerrahi tedavi uygulanabilir. Melenanın yol açan hastalıkların önüne geçmek için hastalar bazı davranışları sergileyebilirler. Bunun için hastalar asitli gıdalardan uzak durmalı, acı ve baharatlı yiyeceklerin miktarını azaltmalı, sigara ve alkol tüketmemeli ve radyasyondan uzak durmalıdır.