Otoimmün Hepatit

Otoimmün hepatit; bağışıklık sisteminin, sağlıklı karaciğer hücrelerine saldırması sonucu meydana gelen kronik bir hastalık olup, tedavisinde amaç karaciğer hasarını azaltmaktır.

Otoimmün Hepatit Nedir?

Otoimmün hepatit, vücuttaki bağışıklık sisteminin çeşitli nedenlerden dolayı sağlıklı karaciğer hücrelerine saldırması sonucu meydana gelen kronik bir hastalıktır. Bağışıklık sistemi hücrelerinin asıl görevi vücuda giren yabancı ve zararlı organizmaları tanıyarak onları yok etmektir. Ancak bazı faktörler nedeniyle bağışıklık sistemine ait hücreler sağlıklı karaciğer hücrelerini yabancı organizma olarak algılar ve onları yok etmeye çalışır.

Otoimmün hepatite hangi faktörlerin kesin olarak neden olduğu bilinememektedir. Ancak genetik etkenler ve çevresel faktörler bu hastalığın tetiklenmesine neden olabilmektedir. Hastalığın teşhisi geç konulur ya da tedavi edilemez ise bağışıklık sistemi hücrelere oldukça ciddi hasar verebilir. Zamanla karaciğer sirozu ve sonucunda karaciğer yetmezliği görülebilir.

Otoimmün Hepatit Belirtileri

Otoimmün hepatit hastalığında hastalarda görülen belirtiler birbirinden farklı olabilmektedir. Bazı hastalarda erken evrede hiçbir belirti olmayabilirken sonraki zamanlarda aniden ortaya çıkabilir; bazı hastalarda ise erken evrede bile belirtiler olabilir ve yavaşça şiddetlenebilir. Unutulmamalıdır ki her belirti her hasta da olmayabilir ancak şikayetleri olan hastalar mutlaka uzman bir hekime danışmalıdır. Zamanında tedavi edilemeyen hastalarda harabiyetin artışına bağlı olarak karaciğer sirozu ve karaciğer yetmezliği gelişebileceği bilinmelidir.

Otoimmün hepatit hastalığında hastalarda görülen belirtilerden bazıları şunlardır;

Otoimmün Hepatit Nedenleri

Otoimmün hepatit hastalığı bağışıklık sisteminin karaciğer hücrelerine saldırması ve karaciğerde harabiyet meydana getirmesi sonucu oluşan kronik bir hastalıktır. Hastalığa hangi faktörlerin sebep olduğu kesin olarak bilinememektedir.

En önemli nedenlerden birisi genetik faktörlerdir. Çeşitli genetik etkenlerden dolayı karaciğer hücrelerindeki reseptörler yabancı bir hücre olarak algılanır. Bağışıklık hücreleri karaciğer hücrelerine saldırır ve onlara zarar verir. Genetik etkenler aile bireyleri arasında geçiş gösterebileceği için diğer aile üyeleri de bu hastalık için risk altındadır.

Genetik faktörlerin yanı sıra çevresel etkenler, monosiklin gibi ilaçlar ve bakteri ya da virüs kaynaklı enfeksiyonlar otoimmün hepatite neden olabilmektedir.

Otoimmün hepatit hastalığı skorlama kriterlerine göre temelde 2 alt tipe ayrılmaktadır;

  • Tip 1 otoimmün hepatit: Tip 1 otoimmün hepatit daha yaygın görülebilmekle beraber genellikle 15- 40 yaş arası genç kızlarda ve erişkinlerde görülmektedir. Ancak her yaştaki bireylerde görülebileceği unutulmamalıdır. Tip 1 otoimmün hepatit teşhisi konulan hastaların çoğunda çölyak hastalığı, romatoid artrit ya da ülseratif kolit gibi kronik hastalıkların var olduğu görülmüştür. Bu alt tipte ANA ve ASMA antikorları görülmektedir.
  • Tip 2 otoimmün hepatit: Tip 2 otoimmün hepatit daha az sıklıkla görülmekle beraber genellikle 2- 14 yaş arası kız çocuklarında rastlanmaktadır. Bu hastalarda da başka bir otoimmün hastalık olabileceği unutulmamalıdır. Bu hastaların kortikosteroid tedavisine yanıtları kötüdür ve tip 2 otoimmün hepatitin tekrarlama oranı daha yüksektir. Tip 2 otoimmün hepatit de ise anti karaciğer böbrek mikrozomal antikor tip 1 (Anti-LKM1) ve Anti karaciğer sitozol tip 1 (Anti-LC1) antikorları görülmektedir.

Otoimmün Hepatit Risk Faktörleri

Otoimmün hepatit hastalığına hangi etkenlerin sebep olduğu kesin olarak bilinmemekle beraber bazı risk faktörleri hastalığın görülmesini kolaylaştırmaktadır. Bu risk faktörlerine sahip bireylerde otoimmün hepatit görülme olasılığı daha yüksektir.

Otoimmün hepatit hastalığı için risk faktörleri şunlardır;

  • Kadın cinsiyet: Otoimmün hepatit her iki cinsiyette de ortak olarak görülen bir hastalıktır. Ancak kadınlarda görülme olasılığı daha yüksektir.
  • Bazı enfeksiyonlar: Kızamık, Herpes Simpleks Virüs (HSV), Ebstein Barr Virüsü (EBV), Hepatit A, B, C virüsleri (HAV, HBV, HCV) gibi virüs enfeksiyonları otoimmün hepatit gelişme riskini arttırabilmektedir.
  • Genetik: Aile öyküsünde otoimmün hepatit vakası olan kişilerde hastalığın görülme riski daha fazladır.
  • Otoimmün nedenli başka hastalıklara sahip olmak: Bağışıklık sisteminin anormal çalıştığı diğer otoimmün kaynaklı hastalıklara sahip olan bireylerde otoimmün hepatit gelişme riskinde de artış olabilmektedir. Çölyak hastalığı, Romatoid artrit, Sistemik lupus eritamatozus, Skleroderma, Graves hastalığı ve Hashimato tiroidi gibi otoimmün hastalıklar riski arttıran hastalıklardan bazılarıdır.
  • İlaçlar: Statinler, hidralazin, nitrofurantoin, ve monosiklin gibi ilaçlar otoimmün hepatit gelişme riskini arttırabilmektedir.

Otoimmün Hepatit Teşhisi

Otoimmün hepatit hastalığının erken teşhisi oldukça önemlidir. Çünkü gerekli müdahaleler zamanında yapılamadığı takdirde karaciğerde meydana gelen hasar ilerler ve daha ciddi sonuçlara neden olabilir. Bu nedenle hastalar nedenlerinde olumsuz belirtiler fark ettiği zaman en erken sürede uzman doktora başvurmalıdır.

Otoimmün hepatit hastalığının teşhisinde kullanılan bazı yöntemler şunlardır;

  • Tıbbi öykü ve fizik muayene: Polikliniğe başvuran hastaların kişisel bilgileri alınır ve hastanın şikayetleri dinlenir. Hastaların en sık şikayetçi olduğu durumlar karın ağrısı, yorgunluk, mide bulantısı ve kusma gibi genel şikayetlerdir. Bütün şikayetler dinlendikten sonra hastanın şikayetlerinin derinine inilir. Şikayetlerin ne zaman başladığı, şikayetlerin ne kadar aralıkla olduğu, şikayetlerin şiddetinin nasıl olduğu, şikayetleri tetikleyen ya da baskılayan etkenlerin neler olduğu, herhangi bir ilaç kullanımının olup olmadığı, herhangi bir kronik hastalığa sahip olup olmadığı, alkol gibi karaciğere zararlı etkileri olan alışkanlıkların olup olmadığı, daha önce herhangi operasyon öyküsünün olup olmadığı gibi sorular hastaya yöneltilir. Daha sonra ise ailede herhangi bir karaciğer hastalığı ya da başka bir kronik hastalık olup olmadığı hakkında bilgiler alınır. Gerekli bilgiler alındıktan sonra hastaya bir takım fizik muayeneler yapılır. Hastada karaciğer büyümesi, ödem, karında asit, sarılık, karın damarlarında anormallik olup olmadığını görmek için muayene yapılır.
  • Kan tahlili: Hastadan kan örnekleri alınarak çeşitli parametrelere bakılması için laboratuvara gönderilir. Viral hepatiti dışlamak, karaciğer fonksiyonlarını kontrol etmek ve çeşitli antikorların varlığı görmek için kan testleri incelenir. Hastanın kanında incelenen antikorlardan bazıları şunlardır; Anti düz kas antikoru (ASMA), anti nükleer antikor (ANA), anti karaciğer böbrek mikrozomal antikorları (LKM 1, LKM 2, LKM 3), anti mitokondriyal antikor (AMA) ve immünglobulin G seviyesi. Antikor testleri sayesinde hastanın otoimmün hepatit tipi belirlenmeye çalışılır.
  • Karaciğer biyopsisi: Yapılan fizik muayene ve kan testleri sonucunda doktor bir anormallik olduğu yönünde şüphelere sahipse emin olmak için karaciğer biyopsisi yapılmasını isteyebilir. Karaciğerden çeşitli yöntemler ile alınan doku parçaları bir takım işlemlerden geçirilerek laboratuvarda mikroskop altında incelenir. Patoloji uzmanları tarafında yapılan inceleme bittikten sonra doktora inceleme raporları gönderilir. Her işlemde bir takım komplikasyon riski olabilir. Karaciğer biyopsisinde de birtakım komplikasyonlar gelişebilir. Bu nedenle deneyimli bir ekip ve donanımlı bir hastanede yapılmalıdır. Aksi takdirde enfeksiyon, kanama ve ağrı gibi bazı komplikasyonlar gelişebilir.

Otoimmün Hepatit Tedavisi

Otoimmün hepatit tedavisinde amaç karaciğer hasarını azaltmak ve durdurmaktır. Bu nedenle hastalığın mekanizması olan bağışıklık sistemi baskılanmaya çalışılır. Bu konuda bağışıklığı baskılayan ilaçlar kullanılır. Kullanılan ilaçlar sayesinde hastalık %60-80 oranında gerileyebilmektedir. Ancak bu iyileşme dönemi uzun sürebilmektedir. Erken dönemde belirtilerin kesilmesi ile ilaç tedavisi terk edilirse hastalık tekrardan görülebilir.

Uzun süreli ilaç tedavisine rağmen iyileşme görülemeyen ya da geç dönemde teşhis edilen hastalar için karaciğer yetmezliği gelişmiş ise hastaya karaciğer nakli düşünülebilir.

Otoimmün Hepatit İlaçları

Otoimmün hepatit tedavisinde hastaların durumuna göre öncelikle ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Kullanılan ilaçlar hastalığa neden olan yani karaciğer dokularına saldıran bağışıklık sistemini baskılamaya yöneliktir.

Otoimmün hepatit tedavisinde kullanılan ilaçlar temel olarak şöyledir;

İmmünsupresif ilaçlar: Bağışıklık sistemini baskılayarak karaciğerde hasar oluşmasını engellemeye çalışan ilaçlardır. Ancak bu ilaçlar bağışıklık sistemini baskıladığı için vücudun diğer hastalık etkenlerine karşı zayıf düşmesine neden olabilir. İmmünupresif ilaç grubundaki ilaçlardan bazıları şunlardır;

  • Azatioprin: Azatioprin en sık olarak böbrek nakli yapılan hastalarda vücudun böbreğe zarar vermemesi için kullanılmaktadır. Aynı mantık otoimmün hepatit tedavisinde de geçerlidir. Bağışıklık sistemini baskılayarak vücudun karaciğere zarar vermesi engellenmeye çalışılır.
    • Yan etkiler: Mide bulantısı, kusma, saç dökülmesi, eklem ağrısı, kas ağrısı gibi yan etkiler olabilmektedir. Ayrıca anne karnındaki bebeğe zarar verebileceği için gebelerde kullanılmamalıdır.
  • 6-Merkaptopürin: Kemoterapi ilacı olarak kanser tedavisinde de kullanılan 6-Merkaptopürin bağışıklık sistemini baskılamaya yaramaktadır.
    • Yan etkiler: Kusma, bulantı, saç dökülmesi, ishal, eklem ağrısı, böbrek ağrısı gibi yan etkiler görülebilmektedir. Bebeğe zarar verebileceği için gebelerde kullanılmamalıdır. Ayrıca kemik iliğinde kan hücrelerinin üretilmesini baskılayabildiği için hastada anemiye neden olabilir.

Kortikosteroidler: Kortikosteroid ilaçlarda en sık kullanılan ilaç prednizondur. Bağışıklık sistemini baskılayıcı etkisi de olan bu ilaçlar uzun süreli kullanım için reçete edilebilir. Ancak kullanımı sırasında önemli noktalardan birisi ilacın birden değil kademeli olarak azaltılmasıdır. Aksi takdirde hastada ciddi sorunlar yaşanabilir. Tekrarlayan otoimmün hepatit hastalarında ise ömür boyu kullanım gerekebilir.

  • Yan etkiler: Diyabet, osteoporoz (kemik erimesi), kemik nekrozu, yüksek tansiyon, katarakt, glokom, kilo alımı gibi ciddi yan etkiler görülebilir.

Otoimmün Hepatit Ameliyatları

Otoimmün hepatit gelişen hastalarda ilaç tedavisi başarısız olur ya da başka sebepler nedeniyle ciddi karaciğer yetmezliği gelişirse son çare olarak karaciğer nakli tedavi olarak düşünülebilir. Canlı donörden ya da ölen bir donörden alınan karaciğer çeşitli testler yapılarak doku uyumluluğu olan hastaya nakil edilir. Karaciğer nakli ortalama 6 ila 12 saat arasında sürmektedir. Operasyon oldukça ciddi ve önemli bir işlem olduğu için deneyimli bir ekip tarafından yapılır. Operasyondan sonra hastanın yatış süresi 2 ila 3 hafta arasında değişmektedir. Bu süre hastanın genel durumuna göre daha da uzatılabilir. Operasyondan sonra enfeksiyon, kanama, karaciğer fonksiyon bozukluğu, safra sızıntıları, safra kanallarında daralma gibi ciddi komplikasyonların gelişme riski vardır. Taburcu olduktan sonra ilk kontrol genellikle 1-2 hafta içinde yapılır. Daha sonra hastanın durumu stabil ise 3, 6, 9 ve 12. aylarda düzenli olarak kontroller yapılmalıdır.

Otoimmün Hepatit Tedavi Edilmezse

Otoimmün hepatit hastalığı tedavi edilmediği takdirde ilerleyici olan ve hastada ciddi komplikasyonlara neden olabilecek bir hastalıktır. Tedavi edilmediği ya da tedavide geç kalındığı takdirde hastalarda gelişme riski olan ciddi komplikasyonlardan bazıları şunlardır;

  • Yemek borusu etrafındaki damarlarda varis oluşması: Portal dolaşım karaciğer hastalıklarında ciddi oranda etkilenebilmektedir. Portal dolaşımda bir engel olduğunda portal dolaşımdaki kan diğer damarlara geçiş yapacaktır. Yemek borusu ve mide etrafındaki damarlar ince tabakalı oldukları için buralarda artan kan dolaşımı varisleri meydana getirecektir. Taşıma kapasitelerinden daha fazla kan ile dolu oldukları için yemek borusunda ve midede ciddi kanamalara neden olabilirler.
  • Karında asit oluşumu: Karaciğer hasarı giderek siroza ve yetmezliğe doğru ilerleyebileceği için bu durumun göstergelerinden biri olarak hastaların karınlarında sıvı birikimi görülebilir. Hastanın karnında çok fazla miktarda sıvı birikimi olduğunda hastanın nefes alması bile güçleşebilir.
  • Karaciğer yetmezliği: Otoimmün hepatit nedeniyle karaciğer hücrelerinde ciddi derecede hasar meydana gelebilmektedir. Meydana gelen hasarın önüne geçilemezse karaciğer hücrelerinde kayıp gelişecek ve karaciğer yetmezliği meydana gelecektir.
  • Karaciğer kanseri: Otoimmün hepatit nedeniyle siroz gelişen hastalarda karaciğer kanserinin oluşma riski artmıştır.
  • Ödem: Karaciğer hasarı nedeniyle vücuttaki başlıca proteinlerin üretimi azalacaktır. Proteinler damar içinde sıvı tutulmasından sorumlu olan başlıca faktörlerdir. Proteinlerin azalması durumunda damar içinde sıvı tutulması zorlaşacak ve sıvı damar dışına geçecektir. Bu durumda el bileklerinde, ayak bileğinde, bacaklarda ve vücudun birçok bölgesinde sıvı birikimi yani ödem görülecektir.

Otoimmün Hepatit Hastaları Nelere Dikkat Etmelidir?

Otoimmün hepatit hastaları tedavi öncesi, tedavi sırasında, tedavi sonrası dönemlerde birçok noktaya dikkat etmelidir.

Hastaların dikkat etmesi gereken noktalar başlıca şöyledir;

  • Hastalar anormal belirtiler fark ettiği zaman ya da şikayetlerinde artma fark ettikleri zaman mutlaka doktoruna başvurmalıdır.
  • Doktorun verdiği tedaviye eksiksiz olarak uymalı ve tedavisini şikayetleri geçse bile erken kesmemelidir.
  • Beslenmede yağlı ve kolesterollü gıdalardan uzak durmalı ve sağlıklı beslenmeye özen göstermelidir. Meyve ve sebze gibi lifli gıdalar bolca tüketilmeli, işlenmiş gıdalar ile beslenilmemelidir. Ayrıca bolca su tüketilmelidir.
  • Hastalar sağlıklı kilolarına dikkat etmelidir ve egzersiz alışkanlığı edinmelidir.
  • Karaciğere zarar veren alkol ve sigara tüketimi gibi alışkanlıkları olan hastalar acilen bu alışkanlıklarından vazgeçmelidir. Aksi takdirde karaciğer hasarı daha da hızlanır.

Hamilelerde Otoimmün Hepatit

Otoimmün hepatit gebeliğin herhangi bir zamanında görülebileceği gibi gebelikten önce ya da sonrada görülebilir. Otoimmün hepatit hastalığı olan gebelere bakıldığında hastaların bazılarında iyileşme olduğu bile görülmüştür. Ancak bazı hastalarda da genellikle doğum sonrası dönemde hastalıkta alevlenme görülebilmektedir. Hastalıktaki alevlenme doğum sonrası dönemde daha sık olsa da gebeliğin herhangi bir döneminde de görülebilir. Otoimmün hepatit görülen hastalarda erken doğum ya da düşük gibi durumlarda risk artışı olabilmektedir. Hastalıktaki iyileşme incelendiğinde annenin savunma hücrelerinin bebeğe herhangi bir zarar vermemesi için çeşitli hormonlar tarafından annenin bağışıklık sistemi baskılanır. Bu baskılanma karaciğere verilen hasarı da azaltabileceği için otoimmün hepatit hastalığı iyileşmeye girebilir. Ayrıca otoimmün hepatit tedavisinde kullanılan azatioprin, 6-Merkaptopürin ve kortikosteroid gibi ilaçlar düşük, düşük doğum ağırlığı, yarık damak ve diğer doğumsal anormalliklere neden olabileceği için gebelerde dikkatlice kullanılmalıdır. Duruma göre doktor tarafından başka eşdeğer ilaçlar reçete edilebilir.

Otoimmün Hepatit için Hangi Doktora Gidilir?

Hastalar erken evrede olduklarında genellikle karın ağrısı, bulantı, kusma ve yorgunluk şikayetleri ile başvurur. Ancak daha ileri ki evrede olan hastalarda karaciğer büyümesi, bacaklarda ödem, kilo kaybı gibi daha ciddi şikayetler de olabilir. Bu anormal şikayetlere sahip olan hastalar en kısa zamanda Dahiliye (İç Hastalıkları) polikliniğine başvurmalıdır.

Makaleyi faydalı buldun mu?
4
0
Makeleyi Paylaşın

Otoimmün Hepatit ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Otoimmün hepatit bulaşıcı mıdır?

Otoimmün hepatit herhangi bir bulaş yolu ile başka bir kişiye bulaşmaz. Çünkü otoimmün hepatit bağışıklık sisteminden kaynaklı bir hastalıktır. Ancak kullandıkları ilaçlardan dolayı hastaların bağışıklık sistemi baskılanacağı için hastaların diğer bulaşıcı hastalıklara yakalanma riski artabilir.  

Dr. Murat Doğru