Çocuk İmmünolojisi Nedir?
Çocuk immünolojisi, reşit olmamış çocuklarda görülen alerjik hastalıklar ile ilgilenen tıp branşıdır.
Çocuk immünolojisi bölümü, henüz reşit olmamış çocukların alerjik hastalıkları ile ilgilenen tıp branşıdır. Pediatrik alerji bölümü olarak da bilinir.
Alerjik problemlerin teşhis edilmesi, tedavisi ve hasta takibin yapılması çocuk alerji doktoru tarafından gerçekleştirilir.
Aynı zamanda yapılacak cerrahi operasyonlar ya da uygulanacak diğer tedavi yöntemleri için çocuklarda alerji testi yapılması da pediatrik immünoloji bölümünün görevleri arasında yer almaktadır.
Alerji sorunları, atopik (genetik olarak alerjik hastalıklara yatkın olan) kişilerin vücutlarının alerjenlere karşı verdikleri reaksiyonlardır.
Bu maddeler vücutla temas ettiğinde ya da vücuda alındığında bağışıklık sistemi tepki göstermeye başlar.
Cilt kızarıklıkları, deride kabarcık oluşumu, kaşıntı, halsizlik, burun ve geniz akıntısı, gözlerde kaşıntı ve sulanma, hapşırma ve öksürük atakları, solunum güçlükleri, egzama, dışkıda mukus ya da kan olması, mide bulantısı, karın ağrısı, kusma ve ishal bu tepkilerin en sık karşılaşınları arasında yer alır.
Günlük yaşam kalitesinin korunabilmesi ve genel sağlık durumunun korunabilmesi için alerjik hastalıklarda tıbbi yardım alınması önemlidir.
Çocuk immünoloji hastalıkları dünya çapında büyük bir artış göstermektedir. Özellikle çocuk alerjisi vakaları, yetişkinlere oranla çok daha sık görülmektedir.
Çevresel etmenler, mevsim değişimleri, hava kirliliği ve günlük yaşam alışkanlıkları bu artışın en büyük sebepleri arasında yer alır. Aynı zamanda Dünya Sağlık
Örgütü tarafından küresel sağlık sorunları listesine eklenmiştir.
Çocuk İmmünolojisi Uzmanı Nedir? Görevleri Nelerdir?
Çocuk immünolojisi ve alerji hastalıkları uzmanı olmak için ilk olarak tıp fakültelerinden başarılı bir şekilde mezun olmak gerekir.
Ardından Tıpta Uzmanlık Sınavına girilir ve 4 senelik Pediatri (Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları) eğitimi tamamlanır. Daha sonrasında 3 sene boyunca devam eden Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları dalında ihtisas yapılır ve Çocuk Alerji Uzmanı unvanı ile göreve başlanır.
Çocuk alerji bölümü olan hastanelerin tümünde görev yapılabilir ya da tıp fakültelerinde öğretim görevlisi olunabilir.
Çocuk immünolojisi uzmanlarının görev tanımları şu şekilde sıralanabilir:
- Pediatrik alerji hastalıklarının teşhis edilebilmesi için fiziksel muayene yapmak,
- Teşhis için gereken tahlil ve tetkiklerin yapılmasını sağlamak,
- Tahlil sonuçlarını doğru şekilde değerlendirmek,
- Alerjenler belirlendikten sonrasında uygun tedavilerin başlatılması,
- Tedavi süreci ve hastalık seyrinin takip edilmesi,
- Alerji sorunları hakkında çocukların ve ebeveynlerin bilgilendirilmesi,
- Cerrahi operasyonlar ya da diğer branşların uygulayacağı tedaviler için alerjik risklerin değerlendirilmesi,
- Günlük yaşam kalitesinin arttırılması için gerekli konularda alışkanlıkların düzenlenmesidir.
Çocuk immünolojisi uzmanları alerji hastalıklarının belirlenmesi için çocuk genetik hastalıkları, pediatrik göğüs hastalıkları, pediatrik immünolojisi laboratuvarı ya da ilgili diğer branşlarla bir arada çalışabilir. Böylece hastalıkların tedavisi çok daha etkili bir şekilde planlanabilir.
Çocuk İmmünolojisi Bölümü Hangi Hastalıklara Bakar?
Çocuk immünolojisi bölümü, 0-18 yaş aralığında bulunan çocukların tüm alerjik hastalıkları ile ilgilenir.
Yaygın enfeksiyon hastalıklarının görülmesi, bağışıklık sisteminin zayıflaması, doku ve organ nakilleri ya da cerrahi operasyonlar öncesinde alerji risk faktörlerinin hesaplanması da bu bölümün ilgilendiği sağlık durumları arasında yer alır.
Çocuk immünolojisi bölümü tarafından ilgilenilen hastalıklar şu şekilde sıralanabilir:
- Alerjik Rinit: Saman nezlesi, alerjik nezle ve bahar nezlesi adlarıyla da bilinir. Öksürme ve hapşırma atakları, burun ve geniz akıntısı, gözlerde kaşıntı, sulanma gibi belirtiler gösterir. Her 100 kişiden 10 ila 30’unda görülür. Aynı zamanda astım hastalığının en büyük tetikleyicileri arasında yer alır. Bu nedenle erken teşhis ve tedavisi hayli önemlidir. Genellikle toz, akarlar, küf ve polenler gibi alerjenlerden kaynaklanır.
- Atopik Dermatit: İlaç, gıda, polen ve böcek alerjisi gibi durumlarda görülür. Bu alerjiler ciltte egzamaya yol açarak kaşıntı, ciltte yanma, kızarıklık ve kuruluk gibi şikayetleri tetikler. Küçük yaştaki çocuklarda anafilaktik şoka yol açabileceği için kesinlikle ihmal edilmemelidir. Aksi halde ölümle sonuçlanacak kadar ciddi komplikasyonlar oluşabilir. Dünya genelinde her 100 kişinin 10’unda atopik dermatit sorunu görülmektedir.
- Alerjik Astım: Polenler, akarlar ya da toz gibi alerjenlere maruz kalınan dönemlerde tetiklenir. Küçük yaşlarda sık sık alerjik rinit geçiren kişilerde görülme riski daha yüksektir. Nefes almakta güçlük çekmek, gözlerde kaşıntı ve akıntı, burun akıntısı, hırıltılı nefes alma, geniz akıntısı, burun tıkanıklığı, astım krizi ve ve buna bağlı olarak gelişen panik atak krizlerine yol açabilir. Astım hastalığı nedeniyle bir sene içerisinde 250.000 insan hayatını kaybeder. Bu nedenle kesinlikle ihmal edilmemelidir.
- Ürtiker: Halk dilinde kurdeşen adıyla tanınan bu deri hastalığı alerjiler nedeniyle de oluşabilir. Özellikle polen, lateks, böcek ve ilaç alerjilerine bağlı olarak görülür. Deride su toplamış gibi görünen kabarcıkların çıkması, kızarıklık ve yoğun kaşıntı gibi şikayetlere neden olur. Bu lezyonlar vücudun yalnızca bir bölümünde ya da tümünde kendini gösterebilir. İlerlemiş vakalarda ilaç tedavileri uygulanması gerekirken, hafif seyreden vakalar kendiliğinden iyileşme gösterecektir.
- Alerjik Konjonktivit: Göz küresi ve göz kapağı iç dokusunu saran zar katmanına konjonktiva adı verilir. Gözleri etkileyen alerjenler karşısında bu zarda çeşitli reaksiyonlar görülür. Gözlerin sulanması, kızarması, kaşınması ve akıntı gibi şikayetler alerjik konjonktivit sebebiyle meydana gelir. Tüm alerji hastalıklarında olduğu gibi genetik ve çevresel etmenlerin bir araya gelmesi ve uyum sağlayamaması temel sebebidir.
- Anafilaktik Şok: Alerjen maddelere maruz kalındığı anda ortaya çıkan şiddetli reaksiyonlardır. Ani şekilde başlar, hızla ilerler, acil müdahale gerektirir ve müdahalede geç kalınırsa ölüm vakalarına yol açabilir. Boğazın şişmesi sonucunda solunumun kesilmesi, tansiyonun düşmesi, şiddetli kaşıntı, sersemlik ve kızarıklık gibi belirtiler gösterir. Polen, ilaç, besin ve böcek alerjilerinde görülme oranı daha yüksektir.
Çocuk immünolojisi bölümü, alerjen maddelerin tespit edilmesi ve vücudun gösterdiği reaksiyonların tedavi edilmesinden sorumludur.
Bu sayede kişinin genel sağlık durumu korunabilir ve günlük yaşam kalitesi bozulmamış olur.
Çocuk İmmünolojisi Bölümü Hangi Tedavileri Uygular?
Çocuk alerji bölümü olan devlet hastaneleri ya da diğer sağlık kuruluşlarında, immünoloji hastalıklarının neden olduğu şikayetlerin giderilmesi ve genel sağlık durumunun iyileştirilmesi hedeflenir.
Bu nedenle hastalara şu tedavi yöntemleri uygulanır:
- Subkutan İmmünoterapi: Cildin alt dokusuna uygulanan aşı tedavisidir. Hayli ince bir uca sahip olan enjektör ile subkutan dokuya bir çözelti uygulanır. Bu sayede alerjen maddeler etkisini kaybetmeye başlar. Üst kolun dışa dönük bölümüne yapılan bu uygulama, ertesi gün diğer kola yapılarak tekrarlanır. Aşı sonrasındaki ilk 30 dakika boyunca hastanın gözlem altında tutulması gerekir. Aşının uygulandığı kısmında şişlik ve sertlik oluşması beklenen bir etkidir.
- Sublingual İmmünoterapi: Damla aşı ya da dil altı aşısı adlarıyla da bilinir. Uygulama için hastaneye gidilmesine gerek kalmadığı için uzun tedavi süreçlerinde sıkça tercih edilir. Alerjen maddeleri etkisiz kılacak solüsyon doğrudan dilin alt kısmına damlatılır. 2 dakika kadar tutulduktan sonra ise yutulması gerekir. Tedaviye yeni başlanan dönemlerde haftada 7 gün, sonraki dönemlerde ise 3 gün olacak şekilde sürdürülmesi yeterli olur.
- Tablet İmmünoterapi: Yakın tarihlerden itibaren sıkça kullanılan bir tedavi yöntemidir. İlaç dilin altına yerleştirildikten sonrasında 1 dakika kadar bekletilir. Daha sonra doğrudan yutulması gerekir. İlaç içildikten sonraki 5 dakika içerisinde herhangi bir yiyecek ya da içecek tüketilmemesi önemlidir.
- Oral Tabletler: Hap formunda olan ve antihistaminik etki gösteren ilaçlardır. Özellikle kaşıntı, burun akıntısı ve tıkanıklığı, göz sulanması, bahar alerjisi ve benzeri şikayetlerin görüldüğü hastalara reçete edilir. Alerjiyi tetikleyen unsurlar uzaklaştırıldığında kullanımına ihtiyaç duyulmaz.
- Topikal Kremler: Ciltte oluşan kızarıklık, su toplamış gibi görünen kabarcıklar ve egzama gibi sorunların giderilmesi için reçete edilir. Cilt lezyonlarının görüldüğü bölgeye düzenli uygulanması ile deri tahribatını önler ve şikayetlerin giderilmesine yardımcı olur.
- Göz Damlaları: Alerjilere bağlı olarak gelişen göz kaşıntısı, akıntısı, sulanması, kızarması ya da göz kuruluğu gibi şikayetlerin tedavisi için reçete edilir. Hekimin belirttiği doz ve süre boyunca düzenli şekilde kullanımı oldukça önemlidir.
Çocuk immünolojisi bölümü tarafından uygulanan tedavi yöntemleri hastadan hastaya göre değişiklik gösterebilir.
Alerjilerin ne boyutta risk yarattığı, alerjen kabul edilen maddenin ne olduğu ve ne sıklıkta maruz kalındığı, hastanın yaşı, görülen alerjik reaksiyonlar ve benzeri etmenler tedavi planını doğrudan etkilemektedir.
Çocuk İmmünolojisi ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Alerji Testi Kaç Yaşında Yapılır?
Alerji testleri temelde tüm yaş gruplarına uygulanabilir. Ancak bebekler ve çocukların gelişim/ büyüme süreçleri devam ettiği için vücutlarında görülen değişimler çok sık yaşanır. Bu nedenle alerji testleri için en uygun yaşın 2 olduğu belirtilir. Alerjiye bağlı olarak görülen reaksiyonlar ve şikayetler çok şiddetli seyrediyorsa, 1 yaş ya da daha erken dönemlerde yapılması gerekecektir.
Çocuk immünolojisi, reşit olmamış çocuklarda görülen alerjik hastalıklar ile ilgilenen tıp branşıdır.
Alerjik rinit, burnun iç yüzeyini örten tabakanın alerjenler tarafından iltihaplanması sonucunda oluşan durumdur. Tedavisi için alerjen belirlendikten sonra çeşitli ilaçlar kullanılır.
Arılar, venom adlı zehirlerini iğneleriyle insanları sokup ciddi sağlık sorunlarına neden olabilirler. Öncelikle doktora başvurmak ve reçete dahilinde ilaçlar alınması önerilir.
Alerjik astım, hastanın solunum yollarında kasılma, tıkanma gibi olayların yaşanması olup, ilk yapılması gereken, alerjiye hassasiyeti olan hastanın neye karşı alerjik olduğunu teşhis edip tedavi uygulanmasıdır.
Larenjit, boğazın tahriş olması veya enfeksiyon kapması nedeniyle olan bir rahatsızlığı olup hiçbir ek tedaviye ihtiyaç olmadan, boğazın dinlenmesiyle iyileşebilir.