Kardiyojenik Şok

Dokuların ve organların yetersiz kanlanma sonucu oksijensiz kalması ve fonksiyonlarını yerine getirememesi ile sonuçlanan klinik tabloya şok denir. Öncelikle acil yaşam desteği ve ilaç tedavileri yapılmaktadır.

Kardiyojenik Şok Nedir?

Dokuların ve organların yetersiz kanlanma sonucu oksijensiz kalması ve fonksiyonlarını yerine getirememesi ile sonuçlanan klinik tabloya şok denir.

Kardiyojenik şok ise kalbin dokular ve organlar için gerekli kanı pompalayamadığı durumda meydana gelir. Kalbimiz vücudumuza yeterli kan pompalayamadığı zaman tansiyon düşer ve organlar çalışamaz duruma gelebilir. Kardiyojenik şokun en sık meydana gelme nedeni olarak kalp krizi suçlanmaktadır.

Kardiyojenik şok nadir gelişen bir klinik tablodur. Bununla beraber meydana geldiği zaman hayatı tehdit eden acil bir durum olarak karşımıza çıkar. 

Geçmişte Kardiyojenik şok tablosundan sağ çıkan hasta sayısı neredeyse sıfıra yakındır. Günümüzde ise erken müdahale ve geliştirilmiş tedavi yöntemleri ile Kardiyojenik şoka giren hastaların yaklaşık yarısı kurtarılmaktadır. 

Kardiyojenik Şok Belirtileri Nelerdir?

Kardiyojenik şok belirtileri çok çabuk gelişebilmektedir. Bu belirtiler:

  • Hızlı nefes alma: Doku ve organlara yetersiz oksijen gittiği için vücut bunu telafi etmek adına hızlı solumaya çalışır.
  • Şiddetli nefes darlığı gelişebilir.
  • Ani ve hızlı kalp atışı: Kalp yeterli miktarda kan pompalayamadığı için az ama sık pompalama ile durumu telafi etmek ister.
  • Kafa karışıklığı ve kaygı: Beyine giden oksijen miktarında azalmaya bağlı gelişir.
  • Bilinç kaybı: Beyinin karşılanamayan oksijen ihtiyacına yanıt olarak metabolizmasını minimumda tutmak istemesine cevaben gelişir.
  • Zayıflayan nabızlar ve Düşük kan basıncı(hipotansiyon): Kan dolaşımında yetersiz kan bulunması nabızların zayıflaması ve hipotansiyon ile sonuçlanır.
  • Soluk, soğuk ve terlemiş cilt: Vücudun yetersiz kanlanmasını tolere etmenin bir diğer yolu kanın en temel organlarımız olan beyin ve kalbin ihtiyacını karşılamak için diğer organların kanlanmasını ikinci plana atmaktır. Böylece cildin damarları kasılır kanlanma azalır, soğuk ve soluk görünür. Terlemesinin nedeni ise kasılan damarlardan hücreler arasına sıvı sızmasının sonucunda meydana gelir.
  • Normalden daha az idrara çıkma veya idrara hiç çıkmama: Beyin ve kalbin kanlanmasını sağlamak adına ikinci planda kalan bir diğer organ ise böbreklerimizdir. Böbreklere daha az kan gitmesi sonucunda daha az kan süzülür ve idrar oluşumu da aynı oranda azalma gösterir.

Bu belirti ve bulgulardan herhangi biri yaşanıyor ise acilen 112 aranmalı ve en hızlı şekilde tıbbi destek sağlanmalıdır.

Kardiyojenik şok en sık kalp krizine bağlı geliştiği için kalp krizi belirtilerinin de çok iyi bilinmesi gerekmektedir:

  • Göğüs kafesinin ortasında birkaç dakikadan uzun süren basınç, dolgunluk ve sıkıştıran tarzda bir ağrı.
  • Ağrı sıklıkla sol omuz ve kola yayılır. Bunun yanında sırta iki kola ve çeneye bile yayılma gösterebilmektedir.
  • Artan göğüs ağrısı ile gelişen nefes darlığı
  • Terlemek
  • Baş dönmesi
  • Mide bulantısı, kusma

Kardiyojenik şok gelişme riskini azaltmak için bu belirtiler olduğunda acilen tıbbi yardım başvurusunda bulunulmalıdır.

Kardiyojenik Şokun Nedenleri Nelerdir?

  • Çoğunlukla kalp krizi sonucu gelişir. Kalp krizi sırasında kalbi besleyen damarlarda kan akımı azalır veya tamamen kesilir. Bunun sonucunda kalp dokusunun beslenmesi ve oksijen ihtiyacı karşılanamaz. Hücreler ölmeye başlar ve kasılarak kan pompalama faaliyeti bozulur. Kardiyojenik şok tablosu gelişir.
  • Pulmoner emboli, akciğerdeki bir kan damarının ani tıkanması sonucu gelişebilir.
  • Perikardiyal tamponat; kalbin etrafında sıvı birikmesi ve kalbe baskı yapması ile kalp odacıklarında kan miktarı azalır. Azalan kan çevre dokulara yetersiz kalabilir.
  • Ani kapak yetersizliği; ileri doğru pompalanan kan kapaklar yetersiz ise geri akışla sonuçlanır. Çevre dokulara pompalanan kan miktarı azalır.
  • Artan basınç yüzünden kalp duvarının yırtılması
  • Ventriküler fibrilasyon kalp kasının düzgün kasılamaması veya bazı durumlarda alt odacıkların hiç kan pompalayamaması durumudur.
  • Ventriküler taşikardi kalbin alt odacıklarının çok hızlı attığı bir ritim bozukluğudur. 
  • Miyokardit kalp kasının enfeksiyonudur. Kasılma fonksiyonu bozulabilir.
  • Endokardit kalp kapakçıklarında enfeksiyona bağlı gelişen hasar tablosudur.
  • Aşırı doz ilaç da kalbin pompalama faaliyetini etkileyebilir ve Kardiyojenik şoka neden olabilir.

Kimler Kardiyojenik Şok için Risk Altındadır?

  • Daha önce kalp krizi geçirmiş olanlar
  • Kalbi besleyen damarlar olan koroner arterlerde plak oluşumu bulunanlar
  • Uzun süreli kapak hastalığı öyküsü olanlar
  • Yaşlı hastalar
  • Diyabet ve yüksek tansiyon varlığı Kardiyojenik şok için risk oluşturan durumlardır.

Kardiyojenik Şok Teşhisi

Kardiyojenik şok genellikle acil müdahale ortamında tespit edilir. Doktorlar öncelikle fizik muayene ile nabız ve kan basıncını ölçecektir. Şoka dair belirti ve bulguları kontrol ederek şok gelişmiş ise sebebini anlamaya çalışacaklardır. Sebebini anlamada kullanılan testler aşağıdakileri içerebilir:

Kan basıncı ölçümü: Şok geçiren hastalarda kan basıncı çok düşmüş nabızlar zayıf alınıyordur.

Kan testleri: Kan dokusunda ciddi hasar varlığını göstermekte yardımcı bir testtir. Kanınızda kalp kası hasarına bağlı troponin gibi enzimlerde artış görülebilir. Kan gazı analizinde ise düşük oksijen seviyeleri saptanır.

Elektrokardiyogram (EKG): Bu test cildinize bağlanan elektrotlar yardımıyla kalbin elektriksel aktivitesini ölçer. Ritim bozukluğu kalp krizi gibi nedenlerin tanısında oldukça yararlıdır. 

Göğüs grafisi: Bu test ile kalbin ve ana kan damarlarının boyutu akciğerde sıvı varlığı tespiti yapılabilmektedir.

Ekokardiyografi: Ses dalgaları kullanılarak kalbin görüntüsünün elde edildiği tetkiktir. Kalp hasarını göstermede yardımcı olabilmektedir.

Kardiyak kateterizasyon (anjiyogram): Genellikle bacağınız ya da kolunuzdan bir damar içine girilerek uzun, ince bir tüp (kateter) yoluyla kalbinizin arterlerine sıvı bir boya enjekte edilir. Boya, arterlerinizi röntgende görünür hale getirerek tıkanma veya daralma alanlarını ortaya çıkarır. Bu yöntem hem tanı hem tedavi amacıyla kullanılabilir. Tıkanıklık işlem esnasında giderilebilir.

Kardiyojenik Şok Tedavisi

Kardiyojenik şok tedavisi oksijen eksikliğine bağlı kalp kasınıza ve diğer organlarınıza verilecek hasarın en aza indirmesi prensibine dayanır.

Acil yaşam desteği: Kardiyojenik şok geçiren çoğu hasta ekstra oksijene ihtiyaç duyar. Hasta gerekirse bir solunum makinesine (ventilatöre) bağlanabilir. Bir yandan da damarlardaki yetersiz kanı telafi amaçlı damar yolu açılarak sıvı desteği sağlanır. 

İlaç tedavisiDamar içine verilen sıvılar ve kalbin kasılma kabiliyetini artıran medikal ajanları kapsar. Bunlar:

  • İnotropik ajanlar: Diğer tedaviler etkisini göstermeye başlayana kadar kalp fonksiyonlarını iyileştirmek için norepinefrin veya dopamin gibi ilaçlar verilebilir.
  • Aspirin: Daralmış damarlardan geçen kanın akışkanlığını artırmak ve daha rahat geçmesini sağlamak adına verilen kan sulandırıcı olarak da bilinen ilaçtır.
  • Trombolitikler: Pıhtı yıkıcı veya fibrinolitik olarak da bilinen bu ilaç grubu kalbinize kanın akışını engelleyen damarlardaki plakların pıhtıların yıkımına yardımcı olur. Kalp krizi gelişimi sonrası ne kadar erken trombolitik tedavi başlanır ise hayatta kalım şansı da o kadar yükselir. Alteplaz veya reteplaz gibi bu ilaç grubuna dahil olan ilaçlar yalnızca acil anjiyogram mevcut olmadığı durumlarda verilmektedir.
  • Antiplatelet ilaçlar: Kan akımını engelleyecek yeni bir pıhtı gelişimini önlemek için verilen bu ilaçlar arasında ağızdan kullanım için klopdogrel ve damar içi uygulama için abciximab, trifiban ve eptifibatide gibi ilaçlar bulunur.
  • Diğer kan sulandırıcı ilaçlar: Kanın pıhtılaşma olasılığını azaltmak için muhtemelen heparin gibi başka ilaçlar da tedaviye eklenecektir. Damar içi veya enjekte edilebilir heparin kalp krizinden sonraki ilk birkaç gün içinde kullanılır.

Diğer tıbbi prosedürler: Kardiyojenik şoku tedavi etmeye yönelik tıbbi prosedürler genellikle kalpteki kan akımını yeniden sağlamaya odaklıdır.

Anjiyoplasti ve stentleme: Kalp kateterizasyonu sırasında bir tıkanıklık saptanırsa doktorunuz genellikle bacağınızdaki bir atardamar yolu ile kalbinizdeki tıkalı artere özel bir balon ile donatılmış uzun ince bir tüp yerleştirir. Tüp pozisyonu uygun olduğu zaman içerisindeki balon şişirilir ve o tıkanıklığın açılması sağlanır. 

Zaman içinde tekrar daralma olmasın diye o açılan tüpe metal bir stent yerleştirilir. Çoğu zaman ise o arterin açık kalmasını sağlamaya yönelik ilaç ile kaplanmış bir stent yerleştirmek tercih edilir. 

Balon pompası: Kalbin ana atar damarı olan aorta bir balon pompası yerleştirilebilir. Pompa aort içinde şişip sönerek kan akımına yardımcı olur. Kalbin iş yükünü azaltmaya yönelik bir uygulamadır.

Mekanik dolaşım desteği: Ekstrakorporeal membran oksijenasyonu (ECMO) gibi, kan akışını iyileştirmeye ve vücuda oksijen sağlamaya yönelik balon pompasından daha yeni yaklaşımlarda bulunabilir. 

Cerrahi: ilaçlar ve tıbbi prosedürlerle tedavi edilemeyen durumlarda doktorlar ameliyat önerebilir.

Kardiyojenik Şok Ameliyatı

Koroner arter bypass ameliyatı: Tıkalı bir koroner arterin tıkanıklığı stent yardımı ile çözülemediği durumlarda ameliyat ile tıkalı bölge öncesinden başka bir koroner artere damarlar dikilerek kan akımı sağlanır. Bypass cerrahisi acilen yapılması gerektiği gibi kalp krizi sonrası ayarlanan bir tarihte de gerçekleştirilebilir.

Kalpteki bir hasarı onarmak için de bazen cerrahi gerekebilir. Kalp duvarında bir yırtıklık oluşmuş ise veya hasarlı bir kalp kapakçığı mevcutsa cerrahi ile durum çözülebilir.

Ventriküler destek cihazı: Karın içine mekanik bir cihaz yerleştirilir. Kalbin pompa fonsiyonunu gerçekleştirmesine yardımcıdır. Son dönem kalp yetmezliği olanlarda kalp nakli için sırada bekleyen hastalarda ve kalp nakli yapılamayan bazı hastalarda fonksiyon iyileştirici bir tedavi yöntemidir.

Kalp nakli: Kalbin başka hiçbir tedaviye yanıt vermediği durumlarda kalp nakli son çare olabilmektedir.

Kardiyojenik Şok Tedavi Edilmezse

Uzun süren tedavi edilmemiş Kardiyojenik şok, yetersiz kan akımına bağlı oksijen yetersizliğinden kaynaklı organ fonksiyonlarında geçici ya da kalıcı bozukluğa neden olabilmektedir. Bu durumda etkilenebilecek organlara örnek olarak:

Kalıcı organ hasarlarına bağlı ölümle dahi sonuçlanabilmektedir.

Kardiyojenik Şok Nasıl Önlenir? Ne İyi Gelir?

Kardiyojenik şoku önlemenin en temel yolu kalbinizi sağlıklı tutmak ve kan basıncınızı kontrol altına almak ve yaşam tarzınızda değişiklikler yapmak olarak söylenebilir.

Sigara içmeyin, sigara içilen ortamlarda pasif içici olmaktan kaçının. Unutmayın ki sigarayı bıraktıktan sonraki birkaç yıl içinde inme riskiniz hiç sigara içmemiş kişilerle aynı seviyeye inecektir.

Sağlıklı kilonuzu koruyun. Fazla kilolu olmak yüksek tansiyon kalp ve damar hastalıkları ve diyabet gibi birçok hastalığın risk faktörleri arasında bulunur. Sadece 4,5 kilogram vermek bile kan basıncınızı düşürebilir ve kolesterol seviyenizi iyileştirebilir.

Daha az kolesterol ve doymuş yağlı besin tüketin. Trans yağlardan kaçının. Kalp hastalığı riskinizi azaltır.

İlave şeker ve alkol tüketimini sınırlandırın. Hem sağlıklı kilonuzu korumanız adına hem de aldığınız kalorilerin kalitesini artırmak adına önemli bir yaşam tarzı değişikliğidir.

Düzenli egzersiz yapın. Egzersiz ile yüksek kan basıncı düşürülebilir. İyi kolesterol olarak bilinen HDL kolesterol seviyesini artırır. Kalp ve damar hastalıkları açısından genel sağlık durumunuzu iyileştirir. Haftanın her günü yapamasanız dahi çoğu günleri 30 dakika yürüme, koşma yüzme veya bisiklete binme gibi egzersizler önerilmektedir.

Kardiyojenik Şok için Hangi Doktora Gidilir?

Kardiyojenik şok acil bir durumdur. Acil servise başvuran hastalara acil hekimleri ilk yardım uygulamasında bulunduktan sonra altta yatan nedenin tespiti açısından hastanede bulunan kardiyolog, kalp ve damar cerrahı doktorlarını müdahale için çağırmaktadır.

Erken tıbbi müdahale Kardiyojenik şoku önleyebilmektedir. Kalp krizi geçiren birini gördüğünüz an mümkün olan en kısa sürede tıbbi bir yardım kuruluşuna ulaştırmanız gerekmektedir.

 

Makaleyi faydalı buldun mu?
1
0
Makeleyi Paylaşın