SVO

SVO, beyindeki kan akışını etkileyen bir dizi rahatsızlık durumu olup ilaçlar, cerrahi gibi yöntemler ile tedavi edilmektedir

SVO Hastalığı Nedir?

Serebrovasküler hastalık, beyindeki kan akışını etkileyen bir dizi rahatsızlık durumuna verilen addır. 

Svo açılımı: Serebro kelimesi beyin ile ilgili olan durumları anlatmak için kullanılan tıp terimidir. Buna ek olarak kan damarı anlamına gelen vasküler kelimesi de kullanıldığı zaman beyin damarlarıyla ilgili olan bir durumdan bahsedilmek istenir. 

Kan akışındaki bu değişiklik bazen beynin işlevlerini geçici veya kalıcı olarak bozabilir. Böyle bir olay aniden ortaya çıktığında buna serebrovasküler olay (SVO) denir. İnme ise yaygın olarak görülen bir SVO olarak bilinir. İnme aynı zamanda stroke olarak da bilinir. 

Yaşam kalitesini veya doğrudan yaşamı tehdit eden bu hastalık sıklıkla görülen bir tıbbi problemdir. Kalıcı felçliğin en yaygın sebeplerinden birisi SVO dolayısıyla inmedir

İnme meydana geldiğinde ve kan akışı sağlanamadığında veya yetersiz olduğunda beyin hücreleri fonksiyonlarını yerine getirmek için ihtiyaçları olan oksijeni ve besinleri kandan alamazlar ve birkaç dakika içinde ölmeye başlarlar. Bu kalıcı beyin hasarına, uzun süreli sakatlığa ve hatta ölüme neden olabilir.

Beyne giden kan akışının kısıtlanmasına sebep olabilecek çok fazla tıbbi rahatsızlık durumu vardır. Bu durumun gerçekleşmesi beyin damarlarının bazılarında pıhtı oluşması, damarlarda bazı sebeplerden dolayı meydana gelen stenoz (daralma) veya bir damarın patlayarak kanamaya yol açması sebebiyle olabilir. 

Risk Faktörleri

  • Kan Basıncı Düzeyi: Yüksek kan basıncı düzeyi SVO geliştirme riskinin arttırır. Yapılan araştırmalarda kan basıncı düzeyi kontrolü olmayan hipertansiyon hastalarında SVO gelişme oranlarının daha yüksek olduğu gösterilmiştir. 
  • Yaş: İlerlemiş yaş SVO geliştirme ihtimalini arttırır. İlerleyen yaş ile birlikte damarların doğal yapısının ve esnekliğinin kaybedilmesi bunda en büyük role sahiptir. 
  • ObeziteObeziteye bağlı olarak görülen artmış kolesterol düzeyleri ve damar duvarının iltihabi reaksiyon başlatma ihtimalinin artması bu kişilerdeki riskin artmasının başında gelen sebeplerdendir. 
  • Sigara ve Madde kullanımı: Sigara ve madde kullanımına bağlı olarak damarlarda kasılmalar meydana gelir. Bu kasılmalar kan akışının doğal seyrine engel olur. Bu sebeple beyin hücrelerine giden oksijen ve besin miktarı azalır. Böylece SVO ve dolayısıyla inme durumları görülebilir.
  • DiyabetDiyabete bağlı olarak gelişen kötü kan şekeri düzeyleri damar yapısına zarar verir. Diyabete sahip kişiler normal popülasyona göre daha yüksek oranda SVO geçirir. 
  • Cinsiyet: Yapılan araştırmalarda SVO gelişme oranı erkeklerde kadınlara göre daha fazladır. 

SVO Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Bir inme ne kadar hızlı teşhis edilirse durumun tedavisinin başarısı da o kadar yüksek ihtimalle gerçekleşebilir. Bu nedenle inmenin belirtiler anlamak ve tanımak önemlidir.

Belirtiler genellikle çok şiddetli olmasa bile aniden ortaya çıkar ve zamanla daha da kötüleşebilir. "FAST" kısaltmasını kullanılarak kişilerin yaygın inme belirtilerini gösterip göstermediğinin kontrolü dışarıdan bir hasta yakını tarafından yapılabilir.   

  • Face (yüz): Şüphelenilen kişinin yüzünün bir tarafı çökmüş mü?
  • Arm (kol): Kontrolü yapan kişi eğer şüphelenilen kişinin kollarını kaldırmasını istediğinde bunu yapamıyorsa ve kaldırdığında kolları direk aşağıya düşüyorsa bu şart gerçekleşmiş olur.  
  • Speech (konuşma): Kişilerin konuşmaları anormal veya peltekleşmiş bir şekilde mi? 
  • Time (zaman): Yukarıdaki belirtiler varsa derhal acil bir tıbbi rahatsızlığın varlığı düşünülür ve tıbbi birimler ile iletişime geçilme zamanıdır. 

SVO geliştiği zaman meydana gelen inmenin genel belirtileri aşağıdaki gibi olabilir:

  • Kişiler yürümede zorluk çekebilir. Özellikle oturur pozisyondan ayağa kalkma ve devamında yürüme de ciddi zorluklar yaşanır. Kişiler aniden düşebilirler.
  • Beyinde etkilenen kan akışına bağlı olarak denge ile ilgili merkezler etkilendiğinde kişilerde baş dönmesi, denge ve koordinasyon kaybı görülebilir.
  • Bir diğer yaygın SVO belirtisi ise etkilenen kişinin konuşmaları anlayamamasıdır. Karşısındaki kişi konuşurken onu anlamaz ve hatta kendisi konuşurken anlamlı olmayan cümleler kurabilir. Buna ek olarak konuşmada peltekleşme de görülebilir. Bu beynin konuşma ve anlama merkezleri etkilendiğinde meydana gelen belirtilerdendir.
  • Yüzde, bacakta veya kolda uyuşma ile birlikte felç durumu görülebilir. SVO ya bağlı olarak görülen inmenin en yaygın belirtilerinden birisidir. Bu belirti genellikle vücudun tek bir tarafında olur. Örneğin kişiler sağ kollarını kontrol edemezken sol kollarını rahatlıkla kontrol edebilirler.
  • Bazı kişilerde beyindeki görme merkezleri inme sebebiyle etkilenir ve bu kişilerde bulanık veya azalmış görüş durumları gelişir.
  • Özellikle mide bulantısı, kusma veya baş dönmesi eşliğinde bıçak saplanmışçasına ani bir baş ağrısı görülebilir.

İnmenin belirtileri ve hastaların şikayetleri kişiden kişiye ve beynin neresinde meydana geldiğine bağlı olarak değişebilir. Bu unutulmamalıdır ve her hastada aynı belirtilerin beklenmesi yanlış olacaktır. 

SVO Hastalığı Nedenleri Nelerdir?

Serebrovasküler olay bazı rahatsızlıkların sonucunda meydana gelir.

Aşağıda bazı SVO oluşumuna neden olacak olaylar ve tıbbi rahatsızlıklar verilmiştir:

  • İnme: En yaygın serebrovasküler hastalık türüdür. İnmenin ayırt edici özelliği, kalıcı his kaybı veya motor fonksiyondur. Beynin kan kaynağı yetersiz olduğunda inme meydana gelir. İnmenin belirtileri (örneğin, kol veya bacak fonksiyonunun kaybı veya konuşma bozukluğu) tıbbi bir acil durumu ifade eder çünkü derhal tedavi edilmediği takdirde kandan yoksun beyin hücreleri hızla hasar görür veya ölür. Bu da beyin hasarı, ciddi sakatlık veya ölümle sonuçlanır. İnme oluşumuna göre iki farklı kategoride incelenir. Bunlar beyinde meydana gelen kanamaya bağlı olarak oluşan hemorajik inme (hemorajik svo) ve kan akışının engellemesi sebebiyle oluşan iskemik inmedir (iskemik svo). 
  • Geçici iskemik atak (TIA): Bu durum inmeyle benzerdir ama belirtiler kalıcı değildir. Hastaların yaşadıkları belirtiler ve şikayetler yaklaşık olarak 24 saat sonra kaybolur. 
  • Beyni besleyen kan damarlarının anevrizmaları: Anevrizma adı verilen durumda yapısı bozuk olan atardamarın duvarından baloncuk gibi bir kese dışarı bombeleşir. Anevrizma meydana geldiğinde bu durum damar bütünlüğünün korunması ve normal kan akışının devam etmesi için oldukça risk teşkil eder. 
  • Vasküler malformasyonlar: Beyin ile kan alışverişini sağlayan atardamar ve toplardamarlarda meydana gelen yapısal bozukluklar vasküler malformasyonlar olarak adlandırılır. Sağlıklı kan akışına engel olan vasküler malformasyonlar SVO sebebidir.  
  • Vasküler demans: Beyindeki kan akışının normal düzeni bozulduğunda vasküler demans meydana gelebilir. Vasküler demans bozulmuş kan akışı sonucunda meydana gelen ve beyindeki bazı hücrelerin ölümüne sebep olan demans türüdür. Serebrovasküler olay sebebi olabilir. 
  • Subaraknoid kanama: Bu terim, bir kan damarından beyin yüzeyine sızan kanı tanımlamak için kullanılır.

SVO Hastalığı Teşhisi

SVO gelişiminin meydana gelip kişilerin inme geçirip geçirmediğini kontrol edebilmek için çeşitli yöntemler ve tetkikler vardır. Doktora başvurulduğu zaman hastanın gücü, refleksleri, görme kabiliyeti, konuşma yeteneği ve duyularının kontrol edilmesi gerekir. 

Bu amaçla doktorlar detaylı bir fizik muayene yaparlar.  

Bu fizik muayene sırasında boyun damarlarının durumu da incelenir. Stetoskop aracılığıyla bu boyun damarları dinlenebilir. Anormal sesler kan akışının etkilendiğini gösterebilir. Üfürüm adı verilen bu ses anormal kan akımını gösterebilir.

İnme geçirildiği düşünülen kişinin kan basıncı kontrolü de yapılır. Genellikle inme geçiren kişilerde kan basıncı yüksektir. 

İnme düşünüldüğü zaman doktorlar inmenin nedenini bulmak ve yerini tam olarak saptayabilmek amacıyla ek olarak tetkiklerden faydalanmak isteyebilir. 

Aşağıda SVO gelişimine bağlı olarak değerlendirme amacıyla aşağıdaki tetkikler yapılabilir:

  • Kan Tahlili: Hastanın kanının pıhtılaşma süresi, kan şekeri düzeyleri veya enfeksiyon açısından kanın durumunun değerlendirilmesi (başta beyaz küre ve diğer değerlere bakarak) gerekir. Bunların hepsi inme olasılığını ve ilerlemesini etkileyebilir. 
  • Anjiyogram: Bir kontrast maddeyi kanın içerisine enjekte ederek beyin damarlarının görüntüsü çekilir. Bu sayede damarlarda dolaşan boyanın kesintiye uğradığı yerlerde kan akışının bozulduğu, damarın tıkalı olduğu veya kanamaya neden olan damarın saptanması yapılabilir.
  • Karotis Ultrasonografisi: Boyunda karotis adı verilen bazı damar grupları bulunur. Bu damarların görüntülerini oluşturmak için ultrasonografi görüntüleme yönteminden yararlanır. Bu test sayesinde  doktorlar beyne doğru anormal kan akışı olup olmadığını görebilirler. Bu anormal kan akışının değerlendirilmesi gerektiğini düşünürler. 
  • Bilgisayarlı Tomografi: BT taraması genellikle bir inme belirtisi geliştikten hemen sonra yapılmalıdır. Bu test ile doktorlar sorunlu bölgeyi veya inme ile ilişkili olabilecek diğer sorunların gösterilmesine yardımcı olabilir.
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme Taraması: Bir MRG, BT taramasına kıyasla beynin daha ayrıntılı bir görüntüsünü görmeye yarayabilir. Bir inmeyi saptama konusunda bilgisayarlı tomografi taramasından daha hassastır.
  • Ekokardiyogram: Bu görüntüleme tekniği, kalbin bir resmini oluşturmak için ses dalgalarını kullanır. Doktorlar ekokardiyogram ile kan pıhtılarının kaynağının bulunmasını sağlayabilirler. 
  • Elektrokardiyogram (EKG): Bu yöntem günümüzde sıklıkla kullanılan ve kalbin elektriksel olarak yaptıklarının göstergesidir. Bu yöntem sayesinde inme nedeninin anormal kalp ritmi olup olmadığını belirlemesine yardımcı olabilir.

SVO Hastalığı Tedavisi

Serebrovasküler hastalığın tipine ve hastaların beyin hücrelerine akan kanın akışının bozulma derecesine göre doktorlar yaşam tarzı değişiklikleri, ilaçlar, hastayı izlem ve ameliyat dahil olmak üzere farklı farklı tedaviler önerebilir.

  • Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Serebrovasküler olay varlığında veya yüksek risk altında olan kişilerde, doktorlar daha sağlıklı bir diyet, daha fazla egzersiz, sigarayı bırakma ve stresi azaltma gibi basit ama etkili yöntemler önerebilirler.
  • İlaçlar: Serebrovasküler olay varlığında ciddi komplikasyon riskini azaltmaya yardımcı olabilecek ilaçlar aşağıdaki gibi olabilir:
    • Antikoagülanlar: Doktorlar kan pıhtılaşması riskini azaltmak için bir kan inceltici ilaç reçete edebilir.
    • Kan basıncı ilaçları: Kan basıncını düşürmek için kullanılan diüretikler, ACE inhibitörleri, beta blokerleri ve diğer ilaçlar kanama riskini azaltabilir
    • Kolesterol düşürücü ilaçlar: Statinler veya kolesterol düşürücü ilaçlar, stenoza (damar darlığı) ve pıhtılaşmaya neden olan arteriyel plak oluşumunun önlenmesine yardımcı olabilir.
  • Dikkatli İzleme: Küçük anevrizmaların (damar duvarının bir yerinden balon gibi şişmesi) genellikle yırtılma riski düşüktür. Bu nedenle doktorlar anevrizmanın büyümediğinden veya sızıntı belirtileri göstermediğinden emin olmak için dikkatli bir izleme önerebilir. 
  • Serebral AnjiyografiAnevrizmanın konumuna bağlı olarak, stenozun neden olduğu malformasyon (anormal damarlar) veya daralma, nöro-girişimsel veya nöroradyolojik prosedürler olarak da bilinen minimal invaziv tedavi seçenekleri mevcut olabilir. Bu tedavi seçeneklerinden birisi serebral anjiyografidir. İlk olarak, bir kateter artere yerleştirilir ve röntgende serebrovasküler sistemin net bir resmini oluşturmaya yardımcı olan özel bir boya enjekte edilerek anevrizma, malformasyon veya stenoz bulunur. Serebrovasküler stenoz vakalarında, daralmış bir arteri genişletmek için bir balon kullanılabilir, ardından atardamarı açık tutmak ve pıhtılaşmayı önlemek için bir stent yerleştirilebilir. Bu yöntemler anevrizmalar ve malformasyonlar için sorunlu bölgeyi doldurmak, kanın o bölgede dolaşımını veya birikmesini önlemek ve pıhtı, sızıntı veya kanama riskini azaltmak için kullanılır.
  • Cerrahi: Bazı durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir. 

Serebrovasküler olaydan kaynaklanan komplikasyonlara bağlı inme veya kalıcı hasar yaşayanlar için fiziksel ve bilişsel rehabilitasyon programları, bazı konuşma, motor beceriler ve bilişsel işlevlerin yenilenmesine veya iyileştirilmesine yardımcı olabilir. 

Hasar görmüş beyin dokusu onarılamazken, beynin diğer kısımları hasarlı bölgenin bazı işlevlerini üstlenecek şekilde eğitilmesi için beceriler yeniden öğrenilebilir.

SVO Hastalığı Tedavi Edilmezse

SVO derhal teşhis edilip tedaviye başlanması gereken ve günümüzde en sık görülen kalıcı sakatlık ile ilişkili tıbbi acillerdendir. 

Bu hastalığın teşhisi ve tedavisi derhal yapılmadığı takdirde gelişebilecek serebrovasküler olay komplikasyonları aşağıdaki gibi olabilir. 

Bu komplikasyonlar:

  • Kalıcı sakatlık: Kişilerde meydana gelen inme ve kan akışının bozulması sonucunda bazı beyin hücreleri geri dönüşsüz olarak ölür. Bu ölüm kontrol ettiği vücut fonksiyonlarında kalıcı bozukluklara sebep olabilir. Kişiler genellikle kol ve bacak gibi uzuvlarının kontrolünü tek taraflı olarak kaybedebilir. Bu felç bazı uzuvlarda kısmi olarak da görülebilir. Kişilerin etkilenen beyin hücreleri ve tanı ile birlikte tedavinin hızlıca yapılması bu anlamda kalıcı sakatlığı engellemenin en önemli yollarındandır. 
  • Bilişsel işlevlerin kaybı: Beynin düşünme görevi, konuşma fonksiyonları, görsel algılama ve depolama gibi bazı bilişsel fonksiyonlarını kontrol eden ve yerine getiren hücrelerin geri dönüşsüz olarak etkilenmesi sonucunda kişiler bu yeteneklerini kaybederler. Bu durumun sonucu olarak sağlıklı düşünememe, çevrede olan bitene kayıtsız kalma, görsel olarak algılamada yetersizlik gibi sorunlar baş gösterir.  
  • Konuşma zorlukları: Beynin konuşma ile ilgili merkezi SVO sonucunda etkilenirse ve tedavi de geç kalınırsa kişiler kalıcı konuşma bozuklukları çekebilirler. 
  • Hafıza kaybıBeynin bilişsel işlevlerinden birisi olan hafıza SVO sonrasında etkilenen önemli bir fonksiyondur. SVO tedavisinde gecikme ve etkilenen bölgede kalıcı hasar sonucunda kişilerde uzun süreli hafıza kayıpları oluşabilir. 
  • Ölüm: Kişilerde kalp ve damar sisteminin etkilenmesi sonucunda inme ölüme sebep olabilir. 

SVO Hastalığına Ne İyi Gelir?

Aşağıdaki besinler ve yöntemler kişilerin SVO geliştirme riskini azaltır. 

Bu besinler ve yöntemler:

  • Somon, ton balığı, alabalık ve uskumru gibi bazı balıklar kan basıncını ve kolesterol seviyelerini düşük tutmaya, kalp sağlığını korumaya ve felç riskini azaltmaya yardımcı olan omega-3 yağ asitleri bakımından zengindir. Stroke dergisinde balıkları inme riskiyle ilişkilendiren çalışmaların analizinde araştırmacılar, haftada iki porsiyon balık yiyen kişilerin inme riskini yüzde 6 oranında düşürdüğünü bildirmiştir.
  • Kepekli tahıllar lif, folat ve tiamin gibi B vitaminleri, magnezyum ve demir bakımından zengindir. Bu besin içerikleri sayesinde inmeyi önlemeye yardımcı olabilirler.
  • Az yağlı süt ürünleri peynir, süt, yoğurt ve diğer süt ürünleri kalsiyum, protein, D vitamini ve potasyum sağlar ancak tam yağlı süt ürünleri bunlara ek olarak doymuş yağ ve kolesterol de içerir. Bunlar da kalp hastalıklarına ve inmeye yol açabilir. Bunun yerine, az yağlı ve yağsız süt, yoğurt ve peynir, kalp hastalığı, tip 2 diyabet ve yüksek tansiyon riskini azaltabilecek sağlıklı besinler içerir.

SVO Hastalığına Ne İyi Gelmez?

Aşağıdaki besinler ve yöntemler sebebiyle SVO gelişme riski artar. Buna ek olarak kişilerin belirti ve şikayetleri artar.

Bu besinler ve yöntemler:

  • Tütün: Sigara içmek inme olasılığını artırır. Nikotin kan basıncının yükselmesine sebep olur. Sigara dumanı ise ana boyun atardamarlarında yağ birikmesine neden olur. Ayrıca kanı yoğunlaştırır ve pıhtı olasılığını artırır. Pasif içicilik dahi inme riskini arttırabilir.
  • Obezite aşırı vücut yağlanması olarak da bilinir. Obezite, daha yüksek "kötü" kolesterol ve trigliserit seviyeleri ve daha düşük "iyi" kolesterol seviyeleri ile ilişkilidir. Obezite ayrıca yüksek tansiyon ve diyabete de yol açabilir. Obez kişilerin normal kilolu kişilere göre inme geçirme riski oldukça yüksektir.
  • Fiziksel Hareketsizlik: Yeterli fiziksel aktivite yapmamak, inme riskini artırabilecek başka sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu sağlık koşulları arasında obezite, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve diyabet bulunur. Düzenli fiziksel aktivite sayesinde bu riskler azalır.
  • Çok fazla alkol içmek kan basıncı seviyelerini ve felç riskini artırabilir. Ayrıca, kanınızda atardamarlarınızı sertleştirebilecek bir yağ türü olan trigliserit düzeylerini de artırır.

SVO Hastalığı İlaçları

Kolesterol Düşürücü İlaçlar: Kolesterol ve genel vücut yağ profili seviyelerini düşürmek amacıyla kullanılabilirler. Bazılarının etki mekanizmasında doğrudan trigliserid seviyelerini düşürmek varken bazılarının da kolesterolün safra asidine dönüşmesini arttırıcı etkiler sağlama vardır. 

Fibrik Asit Türevleri: Bu ilaçlar mevcut olan trigliserid seviyelerinin düşmesini sağlayarak etki gösterirler. Ek olarak kolesterol seviyeleri de düşer. 

Bu ilaçlar:

  • Gemfibrozil
  • Fenofibrat

Safra Asidi Bağlayıcı Reçineler: Vücutta kolesterol safra asidine dönüşerek vücuttan uzaklaştırılabilir. Bu ilaçlar sayesinde normal dönüşen miktar artar. Daha fazla kolesterol vücut dışına safra asitleriyle atılmış olur.  

Bu ilaçlar:

  • Kolestiramin

HMG-CoA Redüktaz İnhibitörleri: Kolesterol sentezi sırasında bir reaksiyonun gerçekleşmesi bu ilaçlar ile engellenir. Kolesterol seviyelerini doğrudan düşüren güçlü ve sık kullanılan ilaçlardır.  

Bu ilaçlar:

  • Atorvastatin
  • Fluvastatin

Antibiyotikler: Bu ilaçlar bağırsaklardan emilemez. Aynı şekilde kolesterolün bağırsak emilimini de engeller. 

Bu ilaçlar:

  • Neomisin

Diğer ilaçlar: Bu ilaçlar kolesterolün normal yıkım süresini arttırarak daha hızlı şekilde yıkılmasını sağlar. 

  • Dekstrotiroksin

Antihipertansif ilaçlar: Yüksek kan basıncı inme gelişiminde önemli bir risk faktörüdür. Daha önce inme geçirmiş veya inme geçirme riski olan kişilere kan basıncı kontrolü amacıyla bu ilaçlar verilebilir. 

Diüretikler: Kan basıncı kontrolünde sıklıkla kullanılan ilaçlardandır. Sıvı dengesini etkileyerek kan basıncının kontrolünü sağlar. 

Bu ilaçlar:

  • Hidroklorotiyazid
  • Klortalidon
  • Furosemid
  • Amilorid

Adrenerjik Reseptör Blokörleri: Sempatik sinir sistemi aracılığıyla kan basıncının düzenlenmesini sağlarlar. 

Bu ilaçlar:

  • Prazosin
  • Doksazosin

Adrenerjik Nöron Blokörleri: Diğer kan basıncı ilaçları işe yaramadığı durumlarda bu ilaçlar kullanılabilir. Katekolamin adı verilen kimyasalların salınmasına engel olarak bu ilaçlar etki gösterir.

Bu ilaçlar:

  • Guanedrel
  • Serpentina

Santral Etkili Antihipertansifler: Santral sinir sisteminde kan basıncı kontrolü mekanizmalarını etkileyerek kan basıncını düşürürler.

Bu ilaçlar:

  • Klonidin
  • Metildopa
  • Rilmenidin

Kalsiyum Kanal Blokörleri: Kalsiyum kanalları damar duvarlarında bulunur. Bu ilaçlar sayesinde kalsiyum kanalları bloke edilerek kan basıncı kontrolü yapılır. 

Bu ilaçlar:

  • Nifedipin
  • Amlodipin
  • Verapamil
  • Diltiazem

Anjiotensin Dönüştürücü Enzim İnhibitörleri: Kan basıncı kontrolünde önemli rol oynayan anjiyotensin enziminin üretilmesine engel olarak kan basıncı düzenlemesi yapılan ve yaygın olarak kullanılan ilaçlardandır. 

Bu ilaçlar:

  • Kaptopril
  • Pentopril
  • Ramipril
  • Delapril

Tromboza Bağlı Damar Ağrısında Kullanılan İlaçlar

Antikoagülan İlaçlar: Kanın pıhtılaşmasını engelleme amacıyla koruyucu  olarak kullanılabilirler. 

Bu ilaçlar:

Heparinler: Yüksek veya düşük molekül ağırlıklı olmak üzere iki tipte heparin bulunur. Heparin sayesinde pıhtılaşma engellenebilir.  

Oral Antikoagülanlar: Bu ilaçlar K vitamininin sentezlenmesini engeller. Uzun vadede pıhtılaşma faktörlerinin sentezlenmesine engel olurlar. 

  • Varfarin
  • Dikumarol

Antitrombotik İlaçlar: Pıhtının oluşumunu engellerler. Trombin adı verilen pıhtı oluşumunda görevli maddeyi inhibe ederek bu etkilerini gösterirler.

Aspirin: Trombosit adı verilen ve pıhtılaşmada görevli olan kan elemanlarının bir araya gelip küme olmasını engeller. 

Dipiridamol: Trombosit adı verilen pıhtılaşmada görevli maddelerin oluşumunu engellerler.

SVO Hastalığı Ameliyatı 

Beyindeki ve çevredeki kan damarlarındaki herhangi bir ameliyat doğası gereği riskli olduğundan, açık nöroşirürji genellikle sadece halihazırda sızıntı veya kanamanın olduğu veya daha ciddi belirtilerin ortaya çıkmaya başladığı ve serebral anjiyografi ile tedavi edilemediği durumlarda önerilir. 

Ameliyat gerektiren çoğu anevrizma ve malformasyon, etkilenen bölgeye kan akışını kesen cerrahi clip (kırpma) olarak bilinen bir işlemle tedavi edilir. Damarın etkilenen bölgesine clip adı verilen toka benzeri bir madde takılır. Bu etkilenen damar bölgesinin kapatılmasına yardımcı olur.

Kırpmanın mümkün olmadığı veya atardamarın kendisinde hasar olduğu durumlarda bypass ameliyatı gerekebilir. Bypass edilen atardamar büyük bir atardamar ise, koldan veya bacaktan bir damar grefti (kişinin kendi vücut dokusu) çıkarılıp tedavi edilen yere yerleştirilir. 

Küçük atardamarlar için, normalde yüze ve kafa derisine kan sağlayan bir donör (bağışçı) atardamar, beyne kan sağlamak için yeniden konumlandırılır.

Ameliyat Sonrası İyileşme: Vücudun nasıl iyileştiğine bağlı olarak, cerrahi işleme bağlı olarak dört ila altı gün ila birkaç hafta hastanede yatış gerekebilir. İyileşme işlemi haftalar veya aylar sürebilir.

Hamilelerde SVO

Gebelikte SVO, genç kadınlarda özel bir inme olayıdır. Mutlak risk oldukça az da olsa gebeliğe özgü olanlar da dahil olmak üzere, anne ve bebek açısından sonuçlar üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilecek çeşitli nedenler vardır. 

Şiddetli preeklampsi (gebelik zehirlenmesi olarak da bilinir)  ve eklampsi (gebelik tansiyonu) genellikle iskemik ve hemorajik inme ile ilişkilidir ancak gebe kadınlarda inmenin tek nedeni olduğu varsayılmamalıdır.

Gebelikte meydana gelen SVO genellikle normal insanlarda görülen belirtiler ile paralellik gösterir. Kişilerde yüzün bir tarafında sarkma, konuşmada anormallikler ve kollarda tutmama gibi durumlar görülebilir. 

Magnezyum sülfat, eklampsiyi önlemek için tercih edilen tedavi yöntemidir. 

Gebe kadınlarda iskemik ve hemorajik inmenin tedavisi için rehberlik sağlamak için hamile kadınlarda klinik araştırmalar mevcut değildir. 

Düşük doz aspirin ve düşük moleküler ağırlıklı heparin tercih edilen ajanlar ile iskemik inmenin tedavisi ve önlenmesi için hamileliğin spesifik aşamalarında çeşitli antitrombotik ajanlar güvenle kullanılabilir. 

Düşük moleküler ağırlıklı heparin, fraksiyone olmayan heparinden daha güvenli olabilir. Genellikle doktorlar tarafından düşük moleküler ağırlıklı heparin reçete edilir. 

Doğum zamanına, anevrizma tıkanıklığının yeterliliğine ve anne ile bebek riskine bağlı olarak sezaryen veya vajinal doğum önerilebilir.

Çocuklarda ve Bebeklerde SVO

Serebrovasküler bozukluklar, çocuklarda tipik olarak konjenital malformasyonlarla (çocuğun doğduğu koşullar), beyinde kan akışını dolaştıran arterler ve / veya damarlarla bağlantılı olan bir dizi durumu ifade eder.

Bu koşulların çoğu, kan akışının bozulması nedeniyle kanama (aşırı kanama) veya inme riskini artırabilir. Tüm bu rahatsızlıklarda beyin hasarı riski vardır.

Serebrovasküler bozukluklar genellikle çocuklarda nadirdir, ancak aralarında şunlar vardır:

  • Anevrizma: Beyin damarlarında meydana gelen baloncuklar. Bu kan akışını şiddetli derecede etkileyebilir.
  • Arteriovenöz malformasyonlar (AVM'ler): Çocuklarda doğuştan olarak meydana gelebilen anormal kan damarlarıdır. İnmeye sebep olabilir.
  • Moyamoya hastalığı: Beyindeki bazı damarlarda meydana gelen darlıklar sebebiyle görülen rahatsızlıktır. Çocuklarda SVO gelişimine sebep olabilir.
  • Galen malformasyonları: Kafatası içindeki bazı damarlarda meydana gelen anevrizmalardır. Çocuklarda inme sebebi olabilir.

Çocuklarda durumun teşhisi amacıyla genellikle manyetik rezonans görüntüleme ve bilgisayarlı tomografiden yararlanılır. Bu görüntüleme yöntemleri sayesinde kafatası içindeki ve beyne giden damarların görüntüleri çıkarılır. Kan akışını engelleyecek anormallikler görülür. 

Doğuştan rahatsızlık ile doğan bebeklerde görülen damarsal bozukluklarda cerrahi tedaviler gerekebilir. Bazı çocuklarda sadece izlem tedavisi gerekirken bazılarında ise açık cerrahi dahi gerekebilir. Cerrahi tedaviler genellikle yetişkinlerde görülen tedaviler ile benzerdir. 

SVO Hastalığı için Hangi Doktora Gidilmeli? 

SVO tıbbi aciller içerisinde en önemli rahatsızlıklardan birisidir. Bu sebeple durumun teşhisinin ve tedavisinin yapılacağı zaman kesinlikle vakit kaybı yapılmamalıdır. 

Aşağıdaki belirti ve şikayetlere sahip kişilerin derhal en yakın acil tıp hizmeti alabileceği bir yere başvurması gerekir ve svo ilk müdahalesi yapılmalıdır. 

Bu bir ambulans ile iletişim sayesinde bir hastanenin Acil Servisleri olabilir. Acil tıbbi müdahaleden sonra bir Nöroloji Hastalıkları uzmanı ile derhal hastanın görüştürülüp muayene ve tedavisinin planlanması yapılmalıdır. 

Bu belirti ve şikayetler:

  • Hastaların yüzünün bir tarafında çöküklük ve sarkma gibi durumlar olabilir. Bu genellikle ilgili kişinin bir yakını tarafından fark edilen ve inme geliştiğinin en yaygın belirtilerindendir.
  • Herhangi bir anda kişiler anlamlı cümleler kurmadığında ve peltek peltek konuştuğunda SVO düşünülmelidir. Bu durumda derhal tıbbi desteğe başvurmak gerekir.
  • Bıçak saplanmışçasına ani bir baş ağrısı ve buna ek olarak kusma veya mide bulantısı eşlik ediyorsa durum inmeden kaynaklı olabilir.
Makaleyi faydalı buldun mu?
11
0
Makeleyi Paylaşın