Koroner Arter Hastalığı
Koroner arter hastalığı, kalbi besleyen atardamarların tıkanması, daralması durumu olup; tedavisinde cerrahi ve medikal yöntemler kullanılır.
Koroner Arter Hastalığı Nedir?
Koroner arter, kalbin beslenmesinde rol alan atardamarlara verilen genel isimdir. Bu atardamarların kısmi veya tamamen tıkanması veya daralması ile ortaya çıkan durum ve tablolara koroner arter hastalığı denir.
Kalbi besleyen iki tane ana koroner arter bulunmaktadır. Sağ ve sol ana koroner arterlerdir bunlar. Sol koroner arter ise iki kola ayrılır. Kalbin arka yüzünü besleyen sol sirkumfleks arter ve sol ön koroner arter. Bu bahsedilen damarların tek birinin veya birden fazlasının tıkanmasıyla farklı tablolar ortaya çıkar.
Koroner arter hastalığının patofizyolojisinde (hastalığın gelişim mekanizması) bahsettiğimiz koroner arterlerin kan akışının durmasına sebep ateroskleroz (damar sertliği) yer almaktadır. Kan içinde bulunan lipit (yağ) damarın endotelinde (damarın iç yüzü) birikmeye başlar. Bu işlem endotel hasarının olduğu bölgelerde hızlanır. Damar endoteli bazı uyarılar gönderir ve bu bölgeye monositler (bir akyuvar türü) gelir. Monositler bu lipit içeriği sindirmeye çalışır ve lipitle dolmuş monosit haline gelirler. Bu hücrelere köpük hücreleri denir.
Zamanla bu süreç devam ederse o bölgede lipit, düz kas, köpük hücreleri gibi materyallerin bulunduğu bir plak oluşur. Bu plağın yırtılması ve koroner arteri tıkamasıyla koroner arter hastalığına bağlı akut koroner sendrom tablosu oluşur.
Koroner Arter Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Koroner arter hastalığına sebep olan damar sertliği, çocukluk çağından itibaren gelişir. Damar sertliği gelişmesi sürecinde bireyde hiçbir belirti ortaya çıkmayabilir. Bu süreç yıllar boyunca devam edebilir.
Aynı zamanda kişide geçmişte olmayıp yeni başlayan çabuk yorulma görülebilir.
Efor kat edildiğinde ortaya çıkan göğüs ağrısı, bu göğüs ağrısı ile seyreden sırta, sol kola, omuza ve alt çeneye vuran ağrı görülebilir.
Eforla birlikte seyreden nefes darlığı koroner arter hastalığının belirtileri arasındadır.
Koroner arter hastalığı bu belirtilerin dışında kalp krizi ve ani ölümle de seyredebilir.
Koroner Arter Hastalığı Komplikasyonları Nelerdir?
Koroner arter hastalığı komplikasyonları “stabil anjina pektoris (kararlı göğüs ağrısı)“ ve “Akut Koroner Sendrom” olmak üzere ikiye ayrılır.
Stabil anjina pektoris genellikle eforla ortaya çıkan 5-10 dakika süren ve bu süreyi geçmeyen göğüs ağrısıdır.
Akut koroner sendrom ise Unstabil anjina pektoris (kararsız göğüs ağrısı) ve akut miyokard infarktüsü (kalp krizi) olarak ikiye ayrılır.
Unstabil anjina pektoris kötüleşen göğüs ağrısı olarak tanımlanır. Dinlenme halinde veya az bir eforla ortaya çıkar, süresi 5-10 dakikadan uzundur.
Akut miyokard infarktüsü ise halk diliyle bilinen kalp krizi olup süresi 15 dakikadan fazla sürer. Eforla gelebildiği gibi spontan da seyredebilir. Dinlenmekle geçmez ve ağrı daha şiddetlidir.
Koroner Arter Hastalığı Nedenleri Nelerdir?
Koroner arter hastalığına sebep olan damar sertliği bazı risk faktörleri eşliğinde daha çabuk ve hızla seyreder. Bu risk faktörleri koroner arter hastalığının risk faktörleri nedenlerinden sayılabilir.
Bu risk faktörlerinin bazıları değiştirilebilir. Risk faktörlerini oluştururken bazıları ise değiştirilemez özelliktedir.
Değiştirilemez risk faktörleri;
- Yaş: Erkekler 45 yaşından sonra, kadınlar ise 55 yaşından sonra koroner arter hastalığı için riskli grup içine girerler.
- Erkek Cinsiyet: Kadınlarda bulunan östrojen hormonunun koroner arter hastalığına karşı koruyucu etkisi olduğu kabul edilmektedir. Bu sebeple erkek cinsiyet koroner arter hastalığı için risk faktörü kabul edilmektedir.
- Ailede koroner arter hastalığı bulunması: 1. Derece aile bireylerinde olmak şartıyla; 65 yaşından küçük kadın, 55 yaşından küçük erkek aile bireyinde koroner arter hastalığı görülmesi değiştirilemez risk faktörü olarak kabul edilmektedir.
Değiştirilebilir risk faktörleri;
- Hiperlipidemi (yüksek lipid değerleri): Lipitler damar sertliği gelişiminde dolayısıyla koroner arter hastalığı gelişmesinde merkezi olarak rol oynarlar. Yüksek kolesterol düzeyleri özellikle halk arasında kötü kolesterol olarak bilinen LDL (düşük yoğunluklu lipoprotein) hızla ateroskleroz gelişimine sebep olur. Aynı zamanda iyi kolesterol olarak bilinen HDL (yüksek yoğunluklu lipoprotein) ise koroner arter hastalığına karşı koruyucu etki yapar. Lipid düşürücü tedavi ile bu risk faktörü de önlenebilir.
- Hipertansiyon: Hipertansiyon (yüksek kan basıncı), büyük tansiyonun 140 mmHg ve üstü ile küçük tansiyonun 90 mmHg ve üstü olduğu durumdur. Hipertansiyon varlığı da koroner arter hastalığı için risk faktörü oluşturur. Hipertansiyonun tedavi edilmesi ile bu risk faktörü de önlenebilir.
- Diabetes Mellitus (Şeker Hastalığı): Diyabet koroner arter hastalığı gelişmesi ve buna bağlı ölüm gelişmesi açısından önemli bir risk faktörüdür. Ayrıca koroner arter hastalığı erişkin diyabetli hastaların ölüm sebepleri arasında başlarda bulunmaktadır. Diyabetle obezite, hipertansiyon, düşük HDL ve yüksek trigliserid (lipit) gibi durumların birlikte seyretmesi koroner arter hastalığı gelişmesi riskini fazlaca artırır.
- Sigara: Sigara içmek lipid profili üzerine, damar içi pıhtılaşma üzerine yan etkileri bulunmaktadır. Sigara koroner arter hastalığı riskini 2-3 kat artırmaktadır.
- Obezite: Obezite (şişmanlık) vücut kitle indeksinin 30 kg/m² ve üstü olduğu durum olarak tanımlanır. Obezite genelde diğer risk faktörleri ile beraber seyretmekle beraber bağımsız bir risk faktörü olarak kabul edilir.
- Sedanter yaşam şekli (düşük fiziksel aktivite): Düzenli fiziksel aktivite koroner arter hastalığı riskini azaltır.
- Yoğun alkol alımı: Aşırı alkol alımı koroner arter hastalığı için risk oluşturur ve mortaliteyi (ölüm) artıran etkenler arasındadır.
Koroner Arter Hastalığı Teşhisi
Koroner arter hastalığı teşhisi, hastadan alınan hikaye, yapılacak olan fizik muayene, bakılması gereken bazı önemli kan parametreleri ve görüntüleme yöntemleriyle konur.
Hastadan alınan hikayede hastaya bazı sorular sorulur. Hastanın geliş şikayeti, bu şikayetin süresi ve devamlılığı, eşlik eden başka şikayetler sorulacak olan önemli sorulardandır. Koroner arter hastalığı için en önemli belirti göğüs ağrısı olduğu için hastanın göğüs ağrısının ne zaman ve nasıl ortaya çıktığı sorulmalıdır. Ağır fiziksel aktivitede oluşan göğüs ağrısı ile istirahatte oluşan göğüs ağrısı ayrı önem ve tedavi farklılığı içerir.
Fizik muayenede hastanın tansiyonu ölçülmeli ve hipertansiyon varlığı araştırılmalıdır. Ayrıyeten solunum şekli ve sayısı, kalp sesleri de incelenmeli ve dinlenilmelidir.
Koroner arter hastalığında bakılması gereken bazı kan parametreleri vardır. CK-MB ve troponin kalp kaynaklı sorunlarda ve özellikle koroner arter hastalığının yarattığı komplikasyonlarda artış gösterebilirler. Hastanın yüksek kolesterol düzeyini ve diyabet varlığını araştırmak için kolesterol ve şeker düzeylerine bakmak gerekir.
Görüntüleme yöntemlerinden EKG kalbin elektriksel aktivitesini kaydeden bir cihazdır. Göğse, kollara ve bacaklara yerleştirilen aygıtlarla kalpten yayılan elektriksel enerjiyi kaydeder ve bize kalbin ritmini, atım hızını, kalpteki herhangi bir problemin varlığını, geçirilmiş veya geçirilmekte olan bir kalp krizine dair bilgi verir.
Ekokardiyografi kalbin çalışmasını, duvar yapısını ve hasarını gösteren kalp ultrasonudur. Koroner arter hastalığı için faydalı bir görüntüleme yöntemidir.
Efor testi göğüs ağrısı yaşayan ve koroner arter hastalığı için risk taşıyan kişiler için önemli bir testtir. Kişi yürüme bandı veya bisiklet üzerinde efor kat ederken kişinin solunumu, tansiyonu, kalp hızı, göğüs ağrısı varlığı, EKG düzensizlikler izlenir. Bu sayede göğüs ağrısının kalp ve koroner arter hastalığına bağlı kaynaklanıp kaynaklanmadığı araştırılır.
Anjiyografi yönteminde kişinin genellikle kasıktaki bir atardamarından kateter ile girilip kişinin damar içine kontrast madde (damar içini göstermeye yarayan boya) verilip koroner damardaki tıkanma varlığı ve bu tıkanmanın derecesi ölçülür. Bu yöntem hem bir teşhis ve hem de bir tedavi yöntemidir.
Koroner Arter Hastalığı Tedavisi
Koroner arter hastalığı tedavisi her hastaya özel olarak uygulanır. Her hastanın belirtileri, hastanın yaşı, hastanın damarının tıkanıklık derecesi ve tıkalı damar sayısı, hastanın istirahatte veya değişik fiziksel aktivite durumlarında gösterdiği belirti durumlarına göre tedavi şekli planlanır.
Tedavide genel yaklaşım, medikal tedavi, invaziv işlemler, cerrahi işlemler ve ileri nakil işlemleri kullanılır.
- Genel yaklaşım hasta durumu acil ve ağır değilse ya da başka tedavi işlemleri uygulandıktan sonra kullanılır. Hastada yaşam tarzı değişikliklerine gidilir. Kan basıncının kontrol edilmesi, kolesterol ve yağ düzeylerinin düşürülmesi, diyet ve tuz tüketimi düzenlemesi yapılır ve varsa sigaranın bıraktırılması istenir.
- Medikal tedavide farklı etkili ilaçlar kullanılır. Kan sulandırıcı olarak etki eden asetil salisilik asit ve klopidogrel damar içinde pıhtı oluşumunu engelleyerek damar tıkanmasını ve koroner arter hastalığı gelişmesini engellerler.
Statin grubu ilaçlar kolesterol düşürücü etki ederek koroner arter hastalığı gelişmesini engellerler.
ACE inhibitörü ilaçlar yüksek kan basıncına karşı kullanılan ilaçlardır.
Kalsiyum kanal blokörü ilaçları damar genişlemesini sağlayıp, kan akışını rahatlatır ve yüksek tansiyona karşı kullanılır.
Beta bloker ilaçlar hem kalp hızını düşürür hem de kan basıncını düşürerek yüksek tansiyona karşı da etki eder. Kalp hızının düşmesi sayesinde kalbi besleyen koroner arterlerin kalbi beslemesi için daha uzun bir süre vermiş olurlar.
Nitratlar kan akımını artırır, damarların genişletmesi sayesinde kan basıncını düşürür.
Ranolazin, Trimetazidin, Nikorandil, ivabradin kalbin kan akımının kesilmesine (iskemi) karşı kullanılan ilaçlardır.
- İnvaziv işlemler içinde koroner anjiyoplasti vardır. Bu yöntemle görüntülenmiş olan darlığa yardımcı kateter ile girilir. Bu kateter ile koroner arter içindeki pıhtı yok edilir. Gerekli bir durum varsa darlık bölgesine stent takılır.
- Cerrahi tedavi diğer yapılan işlemler başarısız olursa veya birden fazla sayıda çoklu damar tıkanıklığı varsa uygulanır. Koroner bypass ameliyatı ile kol veya bacaktan alınan damar ile kalbin beslenmeyen bölgelerindeki damarlar arası bağlantı kurularak bu bölgelerinde beslenmesi sağlanır.
- İleri nakil işlemi yani kalp nakli, kalbin ciddi bir hasarı veya kalp yetmezliği oluşması durumunda yapılır.
Koroner Arter Hastalığı Tedavi Edilmezse
Koroner arter hastalığı çok farklı komplikasyonlara (hastalığın oluşturacağı olumsuz etki) sahiptir. Damar sertliğinin başlangıcında belirti vermemesine rağmen ilerleyen dönemde belirtileri artar. Günlük fiziksel aktiviteyi engelleyen göğüs ağrısı ve nefes darlığı yaşam standartlarını düşürür.
Hastalık tüm belirtilerine rağmen ya da belirtileri ortaya çıkmayıp gizli şekilde ilerlemesiyle kalp krizine yol açabilir. Kalp krizinde acil müdahalenin süresine bağlı olarak kalbin beslenme durumu sonucunda kalbin yetersizliği oluşması önemli bir özürdür.
Kalp krizi gelişmesi sonucu acil müdahaleye rağmen ani ölüm de gelişebilmektedir.
Koroner Arter Hastalığına Ne İyi Gelir?
- Günlük zorlamayan fiziksel aktivite koroner arter hastalığına karşı koruyucu etkisi vardır.
- Uzmanlardan yararlanarak beslenme ve diyet düzeni oluşturun. Bu sayede uygun vücut indeksi düzenine ve uygun kan değerlerine ulaşırsınız.
- Tuz tüketimini düzenleyin. Günlük 5 gramı aşmamalıdır.
Koroner Arter Hastalığına Ne İyi Gelmez?
- Sigara koroner arter hastalığına iyi gelmez ve bırakılmalıdır.
- Stresli yaşam koroner arter hastalığı için iyi değildir.
- Yoğun tuz kullanımı yüksek tansiyona sebebiyet vermesi nedeniyle iyi değildir.
- Yoğun yağlı beslenme kan yağ değerlerinin artmasına ve plak oluşumuna sebebiyet vereceği için iyi değildir.
Koroner Arter Hastalığı İlaçları
Koroner arter hastalığı için çeşitli ilaçlar kullanılmaktadır. Damar içinde pıhtı oluşmasını engellemek için kan sulandırıcı ilaçlardan olan asetil salisilik asit ve klopidogrel kullanılmaktadır.
Yüksek kolesterol düzeyleri için statin grubu ilaçlar kullanılmaktadır.
Yüksek kan basıncı için ACE inhibitörü ilaçlar, Kalsiyum kanal blokörü ilaçlar, Nitratlar ve Beta Bloker ilaçlar kullanılmaktadır. Beta bloker ilaçlar aynı zamanda kalbin çalışmasını yavaşlatarak koroner arterlerin kalbi beslemesi için süreyi uzatır.
Ranolazin, Trimetazidin, Nikorandil, İvabradin kalbin kan akımının kesilmesine (iskemi) karşı kullanılan ilaçlardır.
Tüm bu ilaçlar ve tedavi şekilleri kendilerine has ayrı yan etki ve risklere sahiptir. Bu sebeple asla ve asla doktorlardan habersiz kullanılmamalıdır.
Koroner Arter Hastalığı Ameliyatları
Her koroner arter hastasının hastalığı farklı derecede risk barındırır ve farklı tedavi şekilleri kullanılır. Hastaların damarlarındaki tıkanıklık düzeyi tedavi farklılığına sebep olur.
Damarı tıkanıklığını açmak için invaziv işlemlerden koroner anjiyoplasti veya koroner bypass ameliyatı kullanılır.
Koroner Anjiyoplasti: Hasta genel uyutulmaksızın genellikle kasıktaki bölge uyuşturulup o bölgedeki femoral arterden girişim yapılır. Bir kateter yardımıyla aorta ve kalbe varılır. Damar içine verilen kontrast madde ile damardaki darlık da görüntülenir. Darlığın bulunduğu yerdeki pıhtı yok edilir veya gerekirse oraya stent takılır. Bu işlem hastadan hastaya değişmekle beraber genellikle 30 dakika sürer.
Koroner Bypass Ameliyatı: Kalbin ve akciğerlerin durdurularak cihaza bağlandığı ve vücudun başka yerlerinden (bacak, kol, göğüs) alınan damarın kalpte daralmanın olduğu yerlerde köprüleme yapılarak kalp kasını beslemeyen damarın pas geçilmesi işlemidir.
Bu işlem yapılan anjiyoplasti işleminin başarısız olması durumu ya da çoklu damar tıkanıklığı durumlarında uygulanır. Anjiyoplasti yöntemiyle açılıp tekrar tıkanan damarlara da bu yöntem kullanılır. Bu ameliyat sonrası hasta doktorunun vereceği yaşam tavsiyelerine uymalı, diyetini düzenlemeli, sigarayı bırakmalı ve stresli yaşamdan uzak durmalıdır.
Koroner Arter Hastalığı için Hangi Doktora Gidilir?
Koroner arter hastalığında, hastalık belirtileri eğer ani bir şekilde ortaya çıkıyorsa ve hastalık komplikasyonları ile birlikte seyrediyorsa (kalp krizi gibi bir durum) Acil Müdahale gerektiren kliniklere başvurmalısınız.
Eğer hastalık belirtileri ani bir şekilde değil de sadece günlük yaşantıda sıkıntı oluşturuyorsa (göğüs ağrısı, nefes darlığı vs.) Kardiyoloji polikliniğine başvurup uzman bir kardiyoloğa görünmek gerekir.
Hastalık belirtileri varsa ve koroner arter hastalığı risk faktörleri bulunuyorsa kişide uzman bir kardiyoloğa görünmelidir.