Omurilik İltihabı

Omurilik iltihabı, enfeksiyonlar, sistemik ve damarsal hastalıklar sonucu omurilikte meydana gelen ciddi bir hastalıktır. Akut belirti ve semptomlarını hedef alır ve steroidler tedavide önemli bir yer tutmaktadır.

Omurilik İltihabı Nedir?

Omuriliğin iltihaplanmasına miyelit adı verilir. Merkezi sinir sistemi 2 önemli yapı olan beyin ve omurilikten oluşur. Omurilik, omurga adı verilen kemik yapının içinde bulunur. Bu sayede dışarıdan gelebilecek bir travmaya ya da hastalığa karşı omurilik korunmuş olur. 

Omurilik boyundan başlar ve bel bölgesine kadar uzanır. Uzunluğu ortalama olarak kadınlarda 43 cm, erkeklerde ise 45 cm’dir. Kalınlığı ise boyunda 13 mm iken göğüs bölgesinde 6.4 mm’dir. Omurilik, içinde sinir liflerini barındırır. Böylece beyinle kollar, bacaklar ve gövde arasındaki koordinasyon sağlanmış olur. Sinir iletiminin sağlanması, duyu-motor hareketlerin sağlanması ve reflekslerin oluşması omuriliğin en önemli görevidir. Bu nedenle omuriliğin sağlığı hepimiz için hayati önem taşır.

Omurilik iltihabı; enfeksiyonlar, sistemik ve damarsal hastalıklar sonucu omurilikte meydana gelen ve işlevselliğinde önemli ölçüde azalmaya sebep olan ciddi bir hastalıktır. Omurilik iltihabı hastalığı akut ya da kronik zeminde gelişir. Kronik iltihaplar uzun sürede oluşur ve akut gelişen iltihaplara göre daha az tehlikelidir. Akut gelişen iltihaplar ise ani oluşum gösterir ve çok tehlikelidir. Tedavi edilmezse felçle hatta ölümle sonuçlanabilir. Transvers myelitte omuriliğin herhangi bir seviyesi enine etkilenir. Nadir görülmesine rağmen acil bir durumdur ve hızlı tedavi edilmesi gerekir. Eğer omuriliğin sadece bir kısmı etkilendiyse kısmi (parsiyel) miyelit olarak isimlendirilir.

Omurilik İltihabı Belirtileri Nelerdir? 

Omurilik iltihabı, akut ya da kronik belirtiler ile kendini gösterir. Akut belirtilerin var olduğu omurilik iltihapları ciddi ve acil müdahale gerektiren bir durumdur. Çünkü omurilik iltihabında kişiler gribal enfeksiyon geçirirken aniden kol ve bacaklarında güçsüzlük hissederler. Hastaneye giderken bacaklarda ve kollarda felç hissi oluşabilir. Enfeksiyon omuriliğin hangi bölgesine yerleştiyse o bölgenin altında his kaybı, güçsüzlük, idrar tutamama, gaita tutamama gibi sorunlar ortaya çıkar. 

Miyelitin belirtileri çoğunlukla birkaç saat ile birkaç gün arasında ortaya çıkar ve bazen belirtiler birkaç hafta içinde kademeli olarak ilerleyerek 10 günde zirveye ulaşır. Miyelit çoğunlukla omuriliğin etkilenen bölgesinin altında vücudun her iki tarafını da etkiler, ancak bazen de vücudun sadece bir tarafında da semptomlar olabilir.

Tipik belirtiler şunlardır:

  • Ateş 
  • Kas spazmları 
  • İştah kaybı
  • Cinsel işlev bozuklukları
  • Ağrı; Miyelit ağrısı belde aniden başlar. Keskin ağrı sırtta, bacaklarda, kollarda, göğüste veya karın çevresinde hissedilebilir. Ağrı semptomları, omuriliğinin etkilenen kısmına göre değişken gösterebilir.
  • Anormal hisler; Miyeliti olan kişilerde uyuşma, karıncalanma, soğukluk veya yanma hissi olabilir. Bazıları kişiler de özellikle giysilerini giyerken hafif dokunuşa, aşırı sıcağa veya soğuğa karşı hassasiyet oluşabilir. 
  • Kollarda ya da bacaklarda zayıflık; Bacaklarda ağırlık hissi veya bir ayağın tökezlendiği veya sürüklendiği hissi oluşabilir. Kaslarda şiddetli zayıflık hatta tam felç durumu gözlenebilir.
  • Mesane ve bağırsaklarla ilgili problemler; Daha sık idrara çıkma ihtiyacı, idrar kaçırma, idrar yapma zorluğu ve kabızlık görülebilir.
  • Depresyon ve anksiyete; Uzun dönemde gelişebilir.

Omurilik İltihabı Nedenleri Nelerdir?

Omurilik iltihabı vücutta ortaya çıkan herhangi bir enfeksiyon, grip, kuduz, kızamık, suçiçeği, akciğer enfeksiyonları gibi bazı hastalıklarla oluşan virüslerin beyine ulaşması sonucunda beyin zarları aracılığıyla omuriliğe gelerek omuriliği de enfekte etmesine bağlı olarak ortaya çıkar. Ayrıca; giderek artan bilinçsiz antibiyotik kullanımı nedeniyle kişiler enfeksiyon geçirmeye yatkın hale gelmektedir. Hastalık tüm yaş gruplarında görülebilmektedir.

Omurilik iltihabı sadece patojen ajanların varlığında gelişmez. Bağışıklığı düşük olan kişilerde, kanser hastalarında romatolojik hastalığı bulunanlarda, sarkoidoz ya da multiple skleroz gibi hastalıklar zemininde ortaya çıkabilir. Bu nedenle anamnez alınırken kişinin geçirmiş olduğu hastalıklar ya da bağışıklığını düşürmesine sebep olabilecek ilaçları kullanıp kullanmadığı da sorgulanmadır. 

Omuriliği etkileyen viral, bakteriyel ve fungal enfeksiyonlar, sistemik hastalıklar ve otoimmun bağışıklığın düşük olması miyelite neden olmaktadır; 

  • Enfeksiyonlar; Zona ve su çiçeğine neden olan herpes virüsleri, Sitomegalovirüs Epstein-Barr virüsü, HIV, Poliovirüs ve coxsackievirus gibi enterovirüsler, Batı Nil, Ekovirüs, Zika, Hepatit B, Kabakulak, kızamık ve kızamıkçık, Lyme hastalığı (Borrelia Burgdorferi), Frengi, Tüberküloz, Aktinomices, Boğmaca, Tetanoz, Difteri miyelite sebep olanlar ajanlardır.
  • Multipl skleroz, Omurilik ve beyindeki miyelini çevreleyen sinirleri tahrip eden bir hastalıktır. Henüz multiple skleroz tanısı konmamış bir hastada transvers miyelit hastalığa ait ilk bulgu olabilir. Bu şekilde doktora başvuran bir hastada semptomlar çoğunlukla vücudun bir yarısında bulunur. 
  • Nöromiyelitis optika (Devic hastalığı); Omurilikte ve sinirlerin etrafında iltihaplanmaya ve miyelinin hasar görüp canlılığını yitirmesine sebep olan bir hastalıktır. Nöromiyelitis optika zemininde transvers miyelit gelişebilir. Böyle bir durumda hastalık sağ-sol ayırmaksızın vücudun her iki tarafında da etki eden semptomlara sebep olur.
  • Otoimmün bozukluklar; Lupus hastalığı ve Sjögren sendromu zemininde miyelit gelişebilir.
  • Sarkoidoz; Omurilik ve optik sinir dahil olmak üzere vücudun birçok bölgesinde iltihaplanmaya yol açan bir hastalıktır. Nöromiyelitis optikayı taklit edebilir fakat tipik olarak sarkoidoz semptomları daha yavaş gelişir. 

Omurilik İltihabı Teşhisi

Omurilik iltihabının teşhisinde MR, beyin omurilik sıvısı incelemesi ve kan testleri yol göstericidir.

  • Manyetik rezonans görüntüleme (MR); Yumuşak dokuların 3 boyutlu görüntülerini elde etmede kullanılan radyolojik görüntüleme yöntemidir. Miyelit tanısında kullanılır. MR görüntüleri omurilik iltihabını, omuriliği veya kan damarlarını etkileyen anormallikler dahil olmak üzere semptomların tüm olası nedenlerini saptamamızda yardımcı olur.
  • Lomber ponksiyon; Omuriliği ve beyin boşluklarını dolduran, koruyucu bir sıvı olan beyin omurilik sıvısı ince uçlu bir iğne yardımıyla alınır ve enfeksiyona sebep olan ajan tespit edilir.
  • Kan testleri; Nöromiyelit optik ile ilişkili antikorlar, CRP, sedimantasyon ve hemogram değerleri incelenir. 

Omurilik İltihabı Tedavisi

Çeşitli tedaviler, miyelitin akut belirti ve semptomlarını hedef alır. Steroidler tedavide önemli bir yer tutmaktadır.

  • İntravenöz steroidler: Omurgadaki iltihabı azaltmaya ve hastalığı kontrol altına almaya yardımcı olur.
  • Plazma değişim tedavisi: İntravenöz steroidlere yanıt vermeyen kişilerin plazma değişim tedavisine ihtiyacı olabilir. Plazma değişimi enflamatuar antikorları ortadan kaldırmada faydalı olur.
  • Antiviral ilaçlar: Asiklovir, Valasiklovir, Gansiklovir kullanılabilir.
  • Ağrı kesiciler: Kronik ağrı, miyelitin en sık rastlanılan komplikasyonudur. Kas ağrısını azaltabilecek ilaçlar arasında Asetaminofen, İbuprofen, Naproksen sodyum gibi yaygın ağrı kesiciler kullanılabilir.

Doktor gerek görürse sinir ağrılarını gidermek için sertralin gibi antidepresan ilaçlar ve gabapentin veya pregabalin gibi antikonvülzan ilaçları tedaviye ekleyebilir.

  • Diğer bulguları tedavi etmek için; İstemsiz kas kasılmaları, idrar veya bağırsak disfonksiyonu, depresyon veya anksiyete gibi bulgular varlığında doktorların önerdiği ilaçlar kullanılabilir.
  • Tekrarlayan miyelit ataklarını önlemek için; Kortikosteroidler veya azotioprin, metotreksat, mikofenolat, siklofosfamid gibi immünsüpresanlar doktor tavsiyesi ile kullanılabilir.

Ek Tedavi Uygulamaları

  • Fizik Tedavi; Kas gücünü arttırır ve hastaların kas koordinasyonunun geliştirilmesini hedefler.
  • İş terapisi; Hastaların yemek yapma, banyo yapma ev temizleme gibi gün içerisinde yaptığı aktivitelerin devamını nasıl sağlayacaklarını öğrenmelerini hedefler.
  • Psikoterapi; Hastalığa bağlı olarak gelişen depresyon, anksiyete, cinsel işlev bozukluğu ve diğer duygusal veya davranışsal sorunlarla nasıl başa çıkılacağı konusunda hastaya yardımcı olmayı hedefler.

Çok yönlü yaklaşım ile iyileşme süreci hızlanır ve hastaların yaşam kalitesinin artması hedeflenir.

Omurilik İltihabı Tedavi Edilmezse

Spinal sinirler omurga kanalından çıkarak tüm vücuda yayılır. Bu nedenle omurilik iltihabı yayıldığı takdirde çevre dokulara da zarar verir, tüm vücut fonksiyonları bu durumdan etkilenir. Böyle bir durumda hasarı önleyip iyileşmeyi sağlamak zor olmaktadır.

Kollar, bacaklar ya da enfeksiyonun tutunduğu bölgeye göre sırt veya boyun ağrılarına sebep olmaktadır. Ayrıca hastalık ilerledikçe eklemlerde güçsüzlük, yanma ya da kasılma problemleri ortaya çıkmaktadır. Ne yazık ki bu bulguların birçoğu hayat boyu devam etmekte ve yaşam kalitesini büyük ölçüde etkilemektedir.

Hastalığın tedavi edilmesi ne kadar önem taşıyorsa, tedaviye uyumun yüksek olması ve tedavinin tamamlanması da o kadar önem taşımaktadır. Tedavisi tam sağlanmamış ya da uyumun düşük olduğu hastalarda omurilik iltihapları kas kayıplarına, zayıflamış kemik dokusu oluşmasına, hatta ilerleyen dönemlerde kas ve kemik erimelerine sebep olabilmektedir. 

İlerleyen dönemlerde ise tamamen felç kalma durumu söz konusu olabilmekte ve hasta yatağa bağımlı bir hale gelebilmektedir. Yani omurilik iltihaplanmaları hafife alınmamalı ve zaman geçmeden kontrol altına alınmalı, hasta iyileşene kadar tedaviye devam edilmelidir. Hatta iyileşme görüldükten sonra bile hasta sık sık kontrollerine devam etmelidir. 

Ayrıca bu hastalığa yakalanan kişilerin, evde devam etmeleri gereken egzersizler vardır. Her hasta, iyileşme sürecinde ve sonrasında bu egzersizlerini yarım bırakmamalı, ara vermeden uygulamaya devam etmelidir.

Omurilik İltihabına Ne İyi Gelir?

Hastalar belirtileri ciddiye alıp doktora gitmelidir. Verilen tedavi planına uyum sağlandığı takdirde iyileşme süreci başlayacaktır. İyileşme süreci 2 yıla kadar uzayabilir. Her 3 hastadan 1’inde tam iyileşme görülür.

Omurilik İltihabı İlaçları

Omurilik iltihabı tedavisinde genellikle ilk tedavi seçeneği ilaçlardır. Bu tedavide kullanılan ilaçlar ve etkileri şu şekildedir:

İntravenöz steroidler: Steroidler, glikoneogenezi ve glikojen sentezini stimule ederler. Antiinflamatuar ve immun sistemi baskılayacı özelliklere sahiptirler. Tedavide çok önemli bir yere sahiptir. Yüksek dozda damardan verilerek uygulanırlar. Vücutta meydana gelen omurilik iltihabını kontrol altına almak için ilk seçenektir. Omurilik tedavisinde kullanılan intravenöz steroidlerin etken maddeleri şunlardır;

  • Prednizolon
  • Metilprednizolon
  • Betametazon 
  • Deksametazon
  • Parametazon 

Olası İlaç Yan Etkileri: Uzun süreli kullanımda artan enfeksiyon riski, adrenal yetmezlik riski vardır.

Plazma değişim tedavisi: Kanın veya plazmanın sıvı kısmının kırmızı kan hücrelerinden ayrılması esasına dayanır. Tipik olarak, plazma, salin veya albümin gibi başka bir çözelti ile değiştirilir veya plazma işleme tabi tutulur ve sonra vücuda geri verilir. Böylelikle enfeksiyona karşı güçlü bir bağışık yanıt oluşması sağlanır.

Olası yan etkileri: Sıvı ve elektrolit dengesi bozukluğu, hemoliz(kan yıkımı), enfeksiyon gelişebilir.

Antiviraller: Zona ve su çiçeğine neden olan herpes virüsleri, Sitomegalovirüs Epstein-Barr virüsü, HIV, Poliovirüs ve coxsackievirus gibi enterovirüsler, Batı Nil, Ekovirüs, Zika, Hepatit B, Kabakulak, kızamık ve kızamıkçık virüsü tedavisinde yaygın olarak kullanılan ilaçlardır. Tedavide kullanılan etken maddeler şunlardır;

  • Asiklovir
  • Valasiklovir
  • Gansiklovir
  • Valgansiklovir
  • Foskarnet
  • Zidovudin
  • Lamivudin 

Olası İlaç Yan Etkileri: Bulantı, kusma, iştahsızlık görülebilir.

Ağrı kesiciler: Steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar (NSAID'ler), genellikle ağrıyı hafifletmeye yardımcı olan iltihabı azaltmaya yardımcı olan ilaçlardır. Tedavide yaygın olarak kullanılan etken maddeler şunlardır;

  • Aspirin
  • İbuprofen
  • Naproksen sodyum

Olası İlaç Yan Etkileri: Mide bulantısı, gaz, ishal, göğüste ağrılı yanma hissi, bulantı ve kusma, kabızlık yapabilir.

Hamilelikte Omurilik İltihabı

Hamilelikte karşılaşılan omurilik iltihabı acil tedavi gerektiren bir durumdur. Öncelikle iltihaba sebep olan hastalık ya da etken tespit edilmelidir. Vakit geçmeden tedavi uygulanıp hastalık kontrol altına alınmalıdır. Yoksa hem annenin hem de bebeğin hayati durumu riske girer.

Çocuklarda ve Bebeklerde Omurilik İltihabı

Omurilikte meydana gelen ya da omuriliğe ulaşan enfeksiyonlar bebeklerde ve çocuklarda da iltihaba sebep olabilir. Miyelitlerde görülen ateş, baş ağrısı, kusma, kollarda ve bacaklarda güçsüzlük gibi belirtilerin varlığında dikkatli olunmalı ve zaman kaybetmeden uzman çocuk doktoruna gidilmelidir. Ayrıca Polio virüsünün sebep olduğu ayrı bir miyelit tablosu daha vardır. Buna poliomiyelit (halk arasında çocuk felci) adı verilir. Polio miyeliti önlemenin yolu da aşı uygulamasıdır. 

Omurilik İltihabında Hangi Doktora Gidilir?

Kol ve bacaklarda güçsüzlük, his kaybı, ateş, etkilenen bölgeye göre şiddetli ağrı, idrar ve gaita tutamama şikayetleri ya da cinsel işlev kaybının olduğu fark edilirse vakit kaybetmeden Beyin ve Sinir Hastalıkları doktoruna başvurulmalıdır.

Makaleyi faydalı buldun mu?
3
0
Makeleyi Paylaşın

Omurilik İltihabı ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Omurilik iltihabı geçer mi?

Belirtiler erken dönemde fark edilip tedaviye başlandığı takdirde iyileşme süreci başlamış olur. Sıkı takip ve kontrollerin, fizik tedavi uygulamasının sayesinde ise vücut fonksiyonları yerine gelmektedir. Bu nedenle tedavi planına uyum sağlanmalı, bu süreçte sabırlı olarak doktorun tavsiyelerine uyulmalıdır. Ateş, ağrı gibi semptomatik belirtiler varlığında ağrı kesici ateş düşürücü ilaçlar doktorun belirlediği dozda ve sürede kullanılır. Ardından etkene yönelik tedavi ve fizik tedavi egzersizlerine başlanır.

Dr. Selva Çaba

Omurilik iltihabı felç yapar mı?

Erken tanı almamış, tedaviye uyumum sağlanmadığı durumlarda geri dönüşsüz bir döneme girilebilir. Hastalar yatağa bağımlı hale gelebilir. Bu nedenle çok dikkatli olunmalıdır, hastalık hafife alınmamalıdır. Geri dönüşsüz döneme giren, felç gelişen hastalarda doktorun öngördüğü şekilde fizik tedavi egzersizleri uygulanır. Bu egzersizler hastalığı geri döndürmeye yetmese de hastanın yaşam kalitesini yükseltmektedir.

Dr. Selva Çaba