Onikolizis

Onikolizis, tırnağın tırnak yatağından hafif kalkması yani tırnak yatağı ile tırnak arasında hafif boşluk oluşması durumudur. Antifungal sınıfı ilaçlar ya da antibiyotik tedavisi uygulanmaktadır.

Onikolizis Nedir?

Onikolizis, tırnağın tırnak yatağından hafif kalkması yani tırnak yatağı ile tırnak arasında hafif boşluk oluşması durumudur. Tırnak çoğunlukla düzenli olarak kesilen taraftan kalkmaya başlar ve daha sonra ilerledikçe tırnak yatağına ve tırnağın yandaki uç taraflarına doğru ilerler.

Onikolizis gelişiminde birçok farklı neden bulunmaktadır. Ancak eğer onikolizis bulgusunun altında yatan sebep herhangi bir hastalığın semptomu olarak dışa vurmuyorsa birkaç ay içinde tırnağın tekrar uzaması ile düzelebilmektedir. Bu düzelme işlemi meydana gelene kadar tırnak yatağı ve tırnak arasındaki boşluk tekrardan birleşip kaybolmaz. Eğer altta yatan bir hastalığın semptomu olarak ortaya çıkmamışsa düzelip iyileşme süresi tırnağın uzama süresi ile doğru orantılı bir süreç içinde gelişecektir yani onikolizis hastalığının düzelme süresi yeni tırnak çıkmasıyla gerçekleşir. El tırnaklarında bu süre 6 aya kadar uzayabilmekle birlikte ayak tırnaklarında bu süre daha uzundur ve bazı durumlarda bu sürenin 18 aya kadar uzadığı gözlenmiştir. Bazı nadir durumlarda bu tırnak ve tırnak yatağının ayrılması tırnak kökünden başlayarak tırnağın kesilebilen uç tarafına doğru gelişebilmektedir.

Onikolizis vitamin eksikliği veya mineral eksikliği gibi normalde vücutta bulunması gereken ancak eksikliği gözlenen bir durum sonucu olarak ya da tırnağa herhangi bir şekilde tahriş edici madde uygulanması veya tırnağın travmaya maruz kalması gibi durumlar sonucu gözlenebilmektedir. Bu nedenler sonrası tırnak matlaşır, kırılganlaşır ve pul pul dökülmeye başlar. Bunun sonucunda onikolizisli kişide tırnak rengi beyazımsı, sarımtırak ya da gri gibi farklı renklere de dönüşebilmektedir. Ayrıca herhangi bir enfeksiyonun ikincil nedeni olarak da onikolizis görülebilmektedir.

Onikolizis Belirtileri Nelerdir?

Eğer kişide onikolizis varsa tırnakta renk değişimi, tırnak yatağında çekilmelerin olması, tırnakların dökülmesi gibi görülebilecek birçok belirti bulunmaktadır. Onikolizisde görülebilecek belirtiler şöyledir ;

  • Tırnağın Tırnak Yatağından Ayrılması: Onikolizli hastaların hemen hemen hepsinde görülen tırnağın tırnak yatağından ayrılması onikolize ait en önemli bulgudur.
  • Tırnakta Renk Değişimi: Onikolizis hastalığına sahip birinde görülebilecek belirtilerden biri olan tırnakta renk değişimi önemli bir bulgudur. Tırnak rengi beyaz, sarımsı, gri, kahverengi hatta yeşil ya da mavi renklerde bile dahi gözlenebilmektedir.
  • Tırnak Yatağında Çekilme
  • Tırnakta Dökülme: Onikolizis hastalığına sahip birinde görülebilecek belirtilerden biri de tırnakta dökülmeler gözlenmesidir. Tırnakta pul pul şeklinde düzensiz dökülmeler sonucu pürtüklü bir tırnak oluşumunun görülmesi kuvvetle muhtemeldir.
  • Tırnağın Sınırlarının Bozulması: Onikolizli hastalarda tırnakların sınırları düzensizleşmektedir ve normal şeklinden farklılaşarak çıkıntılı bir hal alabilmektedir.
  • Deri kalınlaşması: Tırnağın altında buluna tırnak yatağının derisinin kalınlaşması onikolizli hastalarda görülen bir diğer bulgudur.
  • Tırnakta Ağrı: Normalde direk onikolizis bulgusu olarak tırnakta ağrı görülmemektedir. Ancak tırnakla tırnak yatağı arasında oluşan boşluğun nemli kalması sonucu burada bakteri ve mantar türlerinin üremesi ile gelişen enfeksiyona bağlı olarak tırnakta ağrı olması gözlenebilir.
  • Tırnakta Koku: Yine tırnakla tırnak yatağı arasında oluşan boşluğun nemli kalması sonucu burada bakteri ve mantar türlerinin üremesi ile gelişen enfeksiyona bağlı olarak tırnakta pis kokular olabilir.

Onikolizis Nedenleri (Risk Faktörleri) Nelerdir?

Onikolizise neden olabilecek birçok faktör bulunmaktadır. Bu nedenlerin başında ise tırnak bakımına özen gösterilmemesi, kadınların eldivensiz bir şekilde kimyasal maddelere elleriyle temasta bulunması, ayak tırnaklarının uzun olması sonucu ayakkabının tırnağı travmaya uğratıp yaralaması gibi ya da enfeksiyöz nedenler olabilmektedir. Tüm bunlarla birlikte onikolizis risk faktörleri şöyle sıralanabilir ;

  • Tırnak Bakımına Özen Gösterilmemesi: Tırnak bakımına özen gösterilmemesi onikolizis nedenleri arasında en önemlilerindendir. Eğer kişi ayağını sağa sola çarpıp tırnaklarını yaralamak suretiyle travmaya uğratıyorsa, oje sürmek amacıyla tırnaklarını kesmeyip çok fazla uzatıyorsa ya da çamaşır suyu gibi kimyasallara korumasız dokunuyorsa, ayaklarını rahatsız edici ayakkabılar giyiyorsa onikolizis görülmesi kuvvetle muhtemeldir.
  • Sedef Hastalığı: Sedef hastalığı başta deri olmak üzere tırnak ve eklemeleri de tutan bir hastalıktır. Tırnak tutulumu sonucu tırnaklarda çabuk kırılma, tırnakta renk değişimi ya da tırnak yatağı derisinin kalınlaşması gibi belirtiler vererek onikolizise neden olabilmektedir.
  • Mantar ya da Bakteri Enfeksiyonu: Tırnakların uzun olması, ayaklar nemli şekilde ayakkabı giyilmesi ve benzeri mantar veya bakteri çoğalmasına elverişli durumlarda tırnak yatağına yerleşen mantar ya da bakteriler onikolizise neden olabilmektedir.
  • Sistemik Hastalıklar: Bazı sistemik hastalıklar sebebiyle de onikolizis gelişebilmektedir. Bu sistemik hastalıklar ;
  • Multipl Myelom
  • Anemi
  • Diyabetes Mellitus 
  • Tiroit Bezi Hastalıkları
  • Frengi
  • Pellegra 
  • Skleroderma 
  • Cüzzam 

gibi örnekler çoğaltılabilir.

gibi örnekler çoğaltılabilir. 

Onikolizis Teşhisi

Onikolisiz teşhisi çoğunlukla hastanın dermatolojik muayenesinin yapılması sonrası konulur. Hasta yukarıda ifade edilen belirtilerle hekime başvuruda bulunduğunda hekim ilk olarak  hastanın anamnezi ve fiziksel muayenesini yapmakla hastayı değerlendirmeye başlar. Ancak bazı durumlarda onikolizisle alakalı altta yatan hastalıkları belirlemek için ayırıcı tanı açısından diğer tanı yöntemlerine de başvurulabilir. Bu yöntemler :

  • Anamnez: Anamnez hastanın şikayetlerini dile getirmesi durumudur. Hasta çoğunlukla tırnakta gözlenen değişimleri göstermek için hekime başvurur. Hekim hastanın şikayetlerini dinler, bu şikayetlerin ne zamandır var olduğuna dair hasta hikayesini alır Hekim hastaya tırnaktaki değişimleri ilk ne zaman farkettiğini sorar. Hastanın yaşını, herhangi bir hastalığı olup olmadığını, son zamanlarda bu tırnaklarda değişime neden olacak kimyasalla temas, tırnağı travmaya uğratma ya da başka bir hastalığının olup olmadığını, hastanın çalıştığı işleri, nerede yaşadığı gibi bilgileri ve ailesinde daha önce böyle şikayetler yaşayanların olup olmadığını sorarak detaylı bir şekilde not eder. Gerekli gördüğü ekstra durumları da anamneze ekler ve ardından hekim fizik muayeneye geçer.
  • Fizik Muayene: Normalde hekim inspeksiyonla (gözlerle inceleme) onikolizisin çok rahat bir şekilde tanısını koyabilir. Fakat yukarıda da ifade edildiği gibi herhangi bir sistemik veya dermatolojik hastalık varlığı ya da mantar enfeksiyonu varlığı gibi  başka bir durumla karşılama ihtimaline karşı detaylı bir fizik muayene yapar. Fizik muayenede hastanın ateşi, solunum sayısı, nabzı, tansiyonu, kanındaki oksijen saturasyonu (doygunluğu) değerleri not edilir. Ve ayrıca hastanı boyu ve kilosu da ölçülerek not edilir. Bunun dışında hekim hastanın ;
  • Genel durumu, hastanın vücut duruşunu ya da hastalıklı bir görünüm varlığını
  • Herhangi bir başka cilt bulgusu olup olmadığını, ciltteki kuruluğu ya da cilt rengini, ödemini inceler
  • Detaylı baş – boyun muayenesini
  • Batın (karın) muayenesini
  • Akciğer seslerini ve solunumu
  • Kalp seslerini dinledikten sonra laboratuvar tetkiklerine geçer.
  • Laboratuvar Tetkikleri: Laboratuvar tetkiklerinde ise hastadan kan alınır. Laboratuvarda hastanın kan hücresi değerleri, protein ve kan şekeri seviyesinin yanı sıra, böbrek fonksiyon göstergeleri, mineral düzeyleri, enfeksiyon varlığı veya yokluğu değerlendirilir, hormon seviyelerine bakılır ve son olarak kanın periferik yayması yapılarak anemi (kansızlık) gibi durumların tespiti yapılmaya çalışılır. Ayrıca mantar ve bakteri enfeksiyonlarının dışlanabilmesi amacıyla kültür kullanarak bu enfeksiyonlar varsa üretilmeye çalışılır.
  • BiyopsiBiyopsi, hastalığı mikroskop altında incelenmek üzere hekimin hastadan belirli bir doku parçasını alması ve bu parçanın mikroskop altında incelenmesine dayanan bir tanı yöntemidir. Eğer hekim muayene ve benzeri yöntemleri kullanarak herhangi bir tanıya ulaşamazsa ya da hekim koyduğu tanıyı kesinleştirmek isterse biyopsiye başvurabilir. Eğer onikolizise ait fizik muayene bulguları yetersiz ve mantar enfeksiyonuna dair yapılan kültür ortamları negatif çıkıyorsa hekim tanısını desteklemek ya da tanıyı koymak amacıyla biyopsiye başvurabilmektedir. 

Onikolizis Tedavisi 

Onikolizis tedavisine başlayabilmek için yapılması gereken en önemli iş tırnağın tırnak yatağından ayrılması, tırnakta renk değişimi, tırnak yatağında çekilme, tırnakta dökülme, tırnakta ağrı, tırnakta koku gibi gelişen semptomların ortaya çıkmasına neyin neden olduğunu belirlemektir. Eğer neden bulunup tedavi edilirse tırnak kendi halinde uzamaya bırakıldığında neden ortadan kalktığı için onikolizis tedavisi de etkili bir şekilde yapılmış olacaktır ve tırnak eski halini alacaktır.

Onikolizli hastada eğer tırnak ile tırnak yatağı arasındaki mesafe fazlaysa bu alanın ıslanması sonucu bakteri ya da mantar enfeksiyonlarının gelişimi için mükemmel bir ortam oluşacaktır. Bu gelişen enfeksiyon neticesinde kişide tırnakta ağrı ve hatta tırnakta koku gibi bulgularda gözlenebilmektedir. Bu gelişen bakteri ve mantar enfeksiyonlarının tedavisinde kullanabilecek antifungal sınıfı ilaçlar ya da antibiyotik tedavisi onikolizisin üstesinden gelmeye yardımcı olacaktır.

Tüm bunların dışında tiroit hormonlarının eksikliği ya da fazlalığı, vitamin ve mineral eksikliği gibi durumların varlığı da onikolizis gelişimine neden olmaktadır. Vitamin ve mineral eksikliği gibi durumlarda eksik olan neyse onun tedavide kullanılması, tiroit hormonu sorunlarında ise tiroit bezi tedavisinin yapılması onikolizis tedavisinin de bir parçasıdır.

Eğer tırnağın kişisel bakımının yapılmaması ya da tırnağı bir yerlere çarpma, ayak numarasına uygun olmayan küçük ayakkabı tercihi veya kimyasal maddelerle tırnakların temasta bulunması gibi tırnağın sürekli bir travmaya maruz kalması gibi durumlar sebebiyle onikolizis geliştiyse bu durumları önleme şeklinde bir tedaviyle vücut tırnağı yenileyecek ve hastalıktan kurtulacaktır.

Onikolizis Tedavi Edilmezse Ne Gibi Komplikasyonlara Yol Açar?

Onikolizis tırnağın sürekli travmaya uğraması sonucu oluşabileceği gibi altta yatan bir nedene bağlı da hastalarda gözlenebilmektedir. Bu sebeple nedene yönelik gerekli tedaviyi hekim tarafından hastaya uygulanması elzemdir. Ancak gerekli tedavi yapılmazsa hastada bazı komplikasyonlar oluşabilir. Bu komplikasyonlar;

  • Eğer gerekli tedavi uygulanmazsa hastanın tırnağına yaşattığı travmalar sonucunda gelişen onikolizise ek olarak tırnak yatağı ve tırnak arasındaki oluşan boşlukta bakteri ya da mantar enfeksiyonları üremesi sonucu hastada normalde onikolizis bulgusu olmamasına rağmen enfeksiyona bağlı tırnakta ağrı veya tırnakta kötü koku oluşumu gözlenebilmektedir.
  • Onikolizisin görülmesinin sebebi çoğunlukla altta yatan başka hastalıklardır. Eğer onikolizisin nedenini bulmaya yönelik gerekli tanı teşhisi yapılmazsa ve bu teşhise uygun tedavi uygulanmazsa kişi hastalığının ne olduğunu bilemeyecektir. Bunu sonucunda kişide onikolizis semptomlarına ek olarak altta yatan hastalıkla ilgili de komplikasyonlar gözlenebilecektir.

Onikolizise Ne İyi Gelir? Ne İyi Gelmez?

Onikolizisde tırnağın tırnak yatağından ayrılması, tırnakta renk değişimi, tırnak yatağında çekilme, tırnakta dökülme, tırnağın sınırlarının bozulması, deri kalınlaşması, tırnakta ağrı, tırnakta koku gibi enfeksiyon semptomlarının varlığında hastalığın teşhisi için uzman dermatoloji uzmanı hekime görünüp nedene göre hekimin verdiği tedaviyi düzenli uygulamak hastalığa iyi gelirken hekim önerilerini dikkate almamak onikolizisi derinleştirir ve hastalığın geçme süresini uzatacaktır.

Bunların dışında onikolizisli hastaların dikkat etmesi gereken başka hususlarda bulunmaktadır. Eğer kişi de onikolizis geliştiyse çok yüksek ihtimalle tırnak ile tırnak yatağı ayrılacak ve bir boşluk oluşacaktır. Eğer hasta bu aralığı banyo yapma, abdest alma, temizlik amacıyla yıkama gibi işlemler sonrası nemli ve ıslak bırakırsa bu alan bakteri ve mantar üremesi için elverişli bir hale bürünecektir. İşte bu bakteri ve mantar üremesi sonucu gelişen enfeksiyonları önlemek için o bölge kurulanırsa bu durum onikolizise iyi gelecektir. Ancak gerekli özen gösterilmezse bu durum onikolizise kötü gelecektir.

Ayrıca onikolizisli hastaların dikkat etmesi gereken bir diğer husus ise gerekli tırnak öz bakımını yapmaktır ve tırnakları travmalara karşı korumaktır. Eğer kişi tırnaklarını uzun bırakırsa burada enfeksiyon gelişme ihtimali yüksektir ya da herhangi bir çarpma sonucu tırnağın kırılması, travmaya uğraması nedeniyle de onikolizis gelişebilecektir. Bu noktalara dikkat edilirse onikolizise iyi gelir dikkat edilmezse onikolizise kötü gelmektedir.

Onikolizisde Kullanılan İlaçlar

Onikolizis tedavisinde tırnağın enfeksiyonunu engellemek için antifungal (mantar öldürücü) ilaçlar, enfeksiyon dışı sebepleri tedavi etmek için kortikosteroid grubu ilaçlar kullanılmaktadır. Ayrıca nasıl bir etki mekanizmasıyla onikolizisi engellediği bilinmeyen ancak onikolizise iyi gelen bir diğer ilaç grubu da pirimidi antagonisti topikal (vücudun belli bir yerine sürme şeklinde kullanılabilen ilaç grubu) ilaç grubudur. Bu ilaç grupları ve ilaç çeşitleri şöyle sıralanabilir ;

  • Antifungaller: Onikolizisde tırnak ve tırnak yatağı arasındaki mesafe arttığı için bu bölge mantar türlerinin üreyebilmesi için tam biçilmiş kaftan bir bölgedir. Onikolizisde mantar enfeksiyonları önlemek için hekim önerisi dahilinde günde 2 defaya kadar kullanılabilirler.
  • Klotrimazol: Geniş spektrumlu bir antifungal olan klotrimazol imidazol türevidir. Bu ilaç türü etkisini mantar hücre zarının geçirgenliğini bozarak mantar hücrelerinin ölmesini sağlamaktadır.
  • Flukonazol: Triazol grubu bir antifungal olan flukonazol onikolizis tedavisinde kullanılabilmektedir. Yan etki olarak karın ağrısı, bulantı, kusma, ağızda kuruluk, hıçkırık ve diyare gibi semptomlar gözlenebilmektedir. 
  • İtrakonazol: İtrakonazolda aynı flukonazol gibi bir tiazol grubu antifungal ilaçtır. Onikolizis tedavisinde mantar enfeksiyonu olması halinde kullanılabilir. Yan etki olarak ise bulantı karın ağrısı, baş ağrısı, hazımsızlık ve karaciğer enzimlerinde geçici artış görülebilir.
  • Terbinafin: Anne sütüne de geçebilen bir antifungal ilaçtır. Yan etkileri sindirim sistemiyle alakalı semptomlar olabileceği gibi deride kaşınma, deride kızarık alanların gözlenmesi, tat duyusunun bozulması, kan hücre değerlerinin bozulması gibi durumlarla da karşılaşılaşılabilir. 
  • KortikosteroidlerOnikolizis tedavisinde kullanılan kortikosteroidler antifungaller gibi mantar enfeksiyonunu önlemeye yönelik değil de diğer bulaşıcı olmayan nedenleri önlemeye yönelik olarak onikolizis tedavisinde kullanılan ilaç grubudur.
  • Klobetazol: Topikal olarak kullanılabilen sentetik florlü bir kortikosteroid olan klobetazol çok güçlü bir ilaçtır ve birkaç gün kullanılması halinde tedaviye yanıt alınabilmektedir. Bu ilaç damar çaplarının küçülmesini ve iltihapların azalmasını sağlamaktadır.
  • Triamsinolon: Kılcal damarlardaki geçirgenliği azaltarak iltihabı önleme temeline dayanan etki mekanizması sebebiyle onikolizis tedavisinde kullanılabilen bir ilaç olan triamsinolon kesinlikle mantar enfeksiyonu varlığında kullanılmamalıdır. Ayrıca yan etki olarak gövde de yağlanma sindirim sistemi ülseri, osteoporoz, ödem gibi sebeplere de neden olabilmektedir. 
  • Primidin Antagonistleri: topikal olarak kullanılabilen pirimidin antagonistlerinin ana etki mekanizması hücre çoğalması ve büyümesini önlemeye yöneliktir. Mekanizmalarının onikolizisde nasıl bir yarar sağlayarak hastalığı iyileştirdiğine dair net bir bilgi bulunmamaktadır.
  • Florourasil Topikal: Bu ilaç çok dikkatli bir şekilde uygulanmalıdır. Çünkü uygulama yerinde yan etki olarak cilt tahribatı, yanma, kızarıklık,  ağrı, şişme ve hassasiyet, cilt renginde farklı tonlara kayma gibi durumlar gözlenebilmektedir.

Onikolizis Geçer mi? Onikolizis İlerleyen Dönemde Kötüleşir Mi?

Onikolizis gelişiminde birçok farklı neden bulunmaktadır. Ancak eğer onikolizis bulgusunun altında yatan sebep herhangi bir hastalığın semptomu olarak dışa vurmuyorsa birkaç ay içinde tırnağın tekrar uzaması ile düzelebilmektedir. Bu düzelme işlemi meydana gelene kadar tırnak yatağı ve tırnak arasındaki boşluk tekrardan birleşip kaybolmaz. Eğer altta yatan bir hastalığın semptomu olarak ortaya çıkmamışsa düzelip iyileşme süresi tırnağın uzama süresi ile doğru orantılı bir süreç içinde gelişecektir yani onikolizis hastalığının düzelmesi yeni tırnak çıkmasıyla gerçekleşir.

Ancak onikolizisin ortaya çıkma sebebi sedef hastalığı, sistemik hastalıklar ya da dermatolojik hastalıklarsa bu hastalıkların gerekli tedavisi yapılmadan onikolizis in düzelmesi pek mümkün görünmemektedir. Hatta bakteri ve mantar enfeksiyonları gibi onikolizise ek bazı durumların gelişmesiyle tırnakta ağrı ya da tırnakta koku gibi semptomlar da görülmeye başlayacak, hasta bu durumdan rahatsız olup kötü etkilenecektir.

Gebelikte Onikolizis 

Onikolizis birçok hamile kadında da gözlenebilen bir problemdir. Tırnağın tırnak yatağından ayrılması ve diğer onikolizis belirtilerinin gözlenmesinin bir çok sebebi olabilmektedir. ancak bunlardan en önemlileri hamilelik döneminde artan hormon miktarları, hem kendine hem de bebeğe yetecek düzeyde vitamin ve mineral alınamaması, hamileliğin ilerlemesiyle ödem ve kilo artışının gözlenmesi ve son olarak da bağışıklığın hamilelik sürecinde normale göre düşmesi gebelikte onikolizis gelişimine neden olabilmektedir. Hamile kadınlarda diğer yetişkinlerde olduğu gibi ilaç tedavisi pek önerilmemektedir zira bebeğin bu ilaçlardan etkilenmesi kuvvetle muhtemeldir. 

Bebeklik ve Çocuklukta Onikolizis

Onikolizis gelişiminde herhangi bir yaş sınırlaması yoktur yani düzgün beslenmeyen, vitamin ve mineral eksikliği görülen bebek – çocuklarda eğer tırnak öz bakımını da yerine getirmeyip tırnaklarını travmalara uğratıyorlarsa onikolizis görülebilmektedir. Özellikle çocuklar gittikleri okul ortamları sebebiyle çok fazla kişiyle temas halindedir ve bu sebeple de bir bulaş olabilmektedir. Bu durum onikolizis nasıl bulaşır gözler önüne sermektedir. Ayrıca bu yaş gruplarında onikolizis gözlenmesi de hafife alınabilecek bir durum değildir çünkü aynı yetişkinlerde olduğu gibi sistemik başka bir hastalığın komplikasyonu olarak da onikolizis gözlenebilmektedir. 

Onikoliziste Hangi Doktora Gidilir?

Onikolizis ile esas olarak ilgilenen, hastalığa tanı koyan ve tedavi eden esas bölüm Dermatoloji (Deri Ve Zührevi Hastalıklar) bölümüdür. Yukarıdaki belirtiler eğer mevcutsa hasta dermatoloji uzmanı hekime şikayetleri ile başvurur. Uzman hekim hastanın şikayetlerini dikkatlice dinler. Hekim şikayetler üzerine fizik muayeneyi yapar ve gerekli tetkikleri ister. Sonuç olarak da hastalığın tanısını koyar.

Kişide tırnak sağlığı önemlidir ve tırnakta oluşabilecek hastalıklı durumlar altta yatan ciddi hastalıkların sebebi olarak orta çıkan bir durum olabilir. Onikolizli hastada hastalığına dair henüz teşhis konulmadıysa tırnağın tırnak yatağından ayrılması, tırnakta renk değişimi, tırnak yatağında çekilme, tırnakta dökülme, tırnağın sınırlarının bozulması, deri kalınlaşması, tırnakta ağrı, tırnakta koku gibi enfeksiyon semptomlarının varlığında mutlaka dermatoloji uzmanı bir hekime görünmesinde yarar vardır.

 

Makaleyi faydalı buldun mu?
10
0
Makeleyi Paylaşın