Polidipsi
Polidipsi, kişi günde ne kadar su tüketirse tüketsin, sürekli susuzluk hissi hissetmesi olup Polidipsiye neden olan hastalığı iyileştirmek polidipsinin zamanla iyileşmesini sağlar.
Polidipsi Nedir?
Ortalama erişkin bir insanın vücudunun %50-%70’i sudur. Günlük alınan sıvı miktarı ise yaklaşık 2.8 L'dir. Bunun yaklaşık 1 litresi besinlerle alınırken, 1.8 kadarı alınan sıvılardan karşılanır.
Aşırı susuzluk anlamına gelen tıbbi terim olan polidipsi, aşırı susama hissi anlamına gelmektedir. Bu durumda ne kadar sıvı tüketilirse tüketilsin susuzluk hissi bastırılamaz ve sıvı alma isteği devam eder.
Polidipsi tanısı koyabilmek için günlük alınan sıvı miktarı göz önüne alınır. Günde 6 litre ve daha fazla sıvı tüketilmesi durumunda polidipsi tanısı konulabilir.
Alınan fazla sıvının sonucunda çok idrara çıkma durumu meydana gelmesine ise poliüri denir. Bir günde 2,5 litreden fazla idrar çıkarılması durumunda poliüriden söz edilebilir.
Polidipsinin oluşumu bazen fiziksel sebeplerle anılsa da bu durumlarda oluşan susuzluk hissi kısa sürede bastırıldığı için genelde altında yatan başka hastalıklar göz önüne alınır.
Polidipsi Belirtileri Nelerdir?
Polidipsi hastaları aşırı susuzluk hissi yaşarlar ve bu durum kısa süreli değildir.
Bu hastalarda:
- Çok su içme
- Günde 5 litre üzerinde idrar üretilmesi
- Sık idrara çıkma
- Ağızda sürekli hissedilen ve sıvı alımına rağmen geçmeyen kuruluk hissi
yaygın belirtilerdir.
Bunun yanında vücudun sıvı açığı hissetmesi sonucunda:
- Mide bulantısı ve kusma
- Halsizlik ve yorgunluk
- Baş dönmesi ve baş ağrısı
- Zihinde bulanıklık
- Odaklanma sorunları
- Bilinç kaybı
yaşanabilir.
Polidipsi Nedenleri Nelerdir?
Polidipsi zaman zaman fiziksel nedenlere bağlı olabilse de bu durumlar çok nadir gözlenir.
Bu durumlar:
- Fazla terleme
- Çok yoğun egzersiz yapma
- Tuzlu yiyeceklerle beslenme
- Güneşte çok vakit geçirme
- Az sıvı tüketme
gibi vücuttaki su oranını azaltan durumlarda gözlenir. Bu sebeplere bağlı susuzluk hissi sıvı takviyesi ile bastırabileceği için genel anlamda bir sorun yaratmaz.
Bazı içeceklerin tüketilmesi, içecekle beraber alınan bazı ek maddeler sebebiyle vücuttaki sıvı oranını azaltacağı için susuzluk hissini arttırabilir.
- Çay
- Kola
- Kahve
- Gazoz
- Yeşil çay
bu içecekler arasında sayılabilir.
Kontrol altına alınamayan polidipsinin altında genelde başka bir hastalık yatmaktadır. Bu durumda bu hastalıkların tespiti ve tedavisi önemli olmaktadır.
Diyabet (Şeker Hastalığı)
Vücudumuzdaki şeker dengesini pankreastan salgılanan insülin ve glukagon hormonları düzenler. Diyabet hastalarında insülin hormonu üretilemez ya da kullanılamaz ve kandaki şeker yükselir.
Vücut fazla şekeri böbrekler ile uzaklaştırmaya çalışır. Şekerin atılması için şekerle beraber suyun da atılması gerekmesi sonucunda vücutta yoğun su kaybı meydana gelir ve sürekli susuzluk hissi yaşanır.
Diyabet hastalığının belirtileri arasında:
- Polidipsi (aşırı susuzluk)
- Poliüri (aşırı idrar üretimi)
- Polifaji (aşırı iştah/açlık)
- Bulanık görme
- Yorgunluk
- Açıklanamayan kilo kaybı
sayılabilir.
Diyabetik Ketoasidoz (DKA)
Diyabetin kontrol altına alınmaması sonucu ortaya çıkan ve çok tehlikeli bir durumdur. Şekerin hücre içine girememesi sonucu vücudun enerji üretimi için yağları kullanmaya başlamasıyla vücutta keton denilen toksik madde birikir.
Bu koma durumunda da polidipsi ortaya çıkar ve hastalar aşırı susuzluk hissi tarifler.
Diyabetik ketoasidozun belirtileri arasında:
- Aşırı susuzluk hissi
- Nefeste aseton/çürük elma kokusu
- Kurumuş ve parlaklaşmış cilt
- Zihin bulanıklığı
- Konsantrasyon zorluğu
- Nefes alma güçlüğü
- Mide bulantısı ve kusma
- Karın ağrısı
- Bilinç bulanıklığı
- Koma
sayılabilmektedir.
Diabetes İnsipidus
Böbreklerden sıvı atılımını düzenleyen antidiüretik hormon (ADH) salgısının azalması ya da hormonun işlevinin bozulması sonucu ortaya çıkan ve artmış sıvı atılımı ile sonuçlanan bir hastalıktır.
Diabetes insipidus hastalarının yaklaşık 3 litre ile 20 litre arasında günlük sıvı atılımı vardır ve buna bağlı olarak da hastalarda aşırı su içme isteği oluşur.
Diabetes insipidus belirtileri:
- Aşırı susuzluk
- Aşırı su alımı
- Ciltte, dudaklarda ve gözlerde kuruma
- Mide bulantısı
- Yorgunluk
- Baş dönmesi
şeklinde sıralanabilir.
Psikojenik Polidipsi (Birincil Polidipsi)
Şizofreni, bipolar bozukluk, depresyon, obsesif kompulsif bozukluk (OKB) ve çeşitli psikozlar nedeniyle hastalar aşırı susuzluk hisseder ve ihtiyacının fazlası olan su almaları sonucunda su zehirlenmesine neden olabilen bir hastalıktır.
Ayrıca kusma, ishal gibi durumlar sonucunda hastalar aşırı susuzluk çekerler ve vücuttan kaybettikleri suyun karşılanması için sıvı alımını arttırırlar.
Başta diüretikler olmak üzere çeşitli ilaçların kullanımı sırasında hastaların aşırı susuzluk hissetmesine neden olur.
Polidipsi Teşhisi
Aşırı susamadan rahatsız olan hastalar doktora başvurduğu zaman detaylı bir hasta öyküsü alınır. Belirtilerin ne zamandır devam ettiği, günlük sıvı alım miktarı, günlük idrar miktarı, ek belirtilerin olup olmadığı sorgulanmalıdır.
Gün içerisinde alınan sıvı miktarı ölçülü kaplarla ölçülerek kaydedilmelidir. Sadece su değil çay, meyve suyu, soda gibi sıvıların miktarı da kayıt edilmelidir.
- Alınan sıvı miktarının 6 litre ve üzeri olması
- Günlük idrar miktarının 2,5 litre üzerinde olması
polidipsi tanısı için önemlidir.
Hasta öyküsü ve fizik muayene sonrası altta yatan nedenleri bulmak için ek testler yapılmalıdır.
- Kan Biyokimyası: Elektrolitler (sodyum, potasyum), açlık kan şekeri, tokluk kan şekeri ölçülerek altta yatan sebepler araştırılır.
- HbA1c: Geriye dönük 3 aylık ortalama kan şekerini gösteren bir testtir. Normal değerleri 5.7-6.4 arasında olan testin 6.5 üzeri olması durumunda diyabet tanısı konulabilir.
- Oral Glukoz Tolerans Testi (OGTT): Diyabet tanısı için kullanılan bir testtir. Açlık kan şekerinin normalin üzerinde ise ama diyabet tanısı konacak kadar yüksek değilse ileri tetkik amaçlı uygulanır. Açlık kan şekeri 110-126 mg/dl arasında olduğu hastalarda ileri tetkik olarak yapılır. En az 8 saat açlık sonrası ölçülen açlık kan glukozunun ardından 300 ml su içerisinde çözülmüş 75 mg şekerin hastaya içirilmesini takiben 2.saatte tekrar kan şekeri ölçülür. Değer 200 mg/dl üzerinde ise diyabet tanısı konulur ve uygun tedavi başlanır.
- İdrar Testi: İdrarda BUN (Kan üre nitrojeni), kreatinin ve glikoz varlığı tespit edilmesine dayanır.
- Vazopressin (ADH) Ölçümü: ADH'ın az olması fazla miktarda idrar çıkışına neden olur. Bu durum diabetes insipidusu işaret edebilir.
- Su Kısıtlama (Susuzluk) Testi: Su içilmemesini takiben çıkan idrar miktarının ölçümüne dayanan bir testtir. Sıvı kısıtlamasına rağmen diabetes insipidusta ADH işlevi bozuk olduğu için çıkan idrar miktarında azalma görülmez.
Polidipsi Tedavisi
Polidipsi altta yatan başka hastalıkların belirtisi olduğu için esas önemli olan altta yatan hastalığın tedavisi gerekmektedir.
- Diyabet: Hasta durumu göz önüne alınarak diyet ve egzersiz başta olmak üzere oral antidiyabetikler ve insülin iğnelerini içeren çoklu bir tedavi rejimi uygulanır. Tip 1 diyabet denilen erken başlangıçlı ve insülin üretiminin hiç olmadığı diyabette insülin tek seçenek iken Tıp 2 diyabette oral antidiyabetikler ilk seçenektir.
- Diyabetik Ketoasidoz: Acil müdahaleye ihtiyaç duyulan bir durum olup kaybedilen sıvı ve elektrolitlerin acilen yerine konması gerekir. Durum kontrol altına alındıktan sonra hastanın kan şekerini düzenli tutması için uygun öneriler ve uygun ilaç tedavileri uygulanmalıdır.
- Diabetes İnsipidus: ADH eksikliği nedeniyle ya da böbreklerde ADH’a duyarsızlık sonucu oluşan diabetes insipidusta sentetik vasopressin analogları verilir.
- İlaca Bağlı Polidipsi: Kullanılan ilaçlara bağlı ortaya çıkan polidioside ilaçların azaltılması, gerekirse değiştirilmesi yoluna gidilebilir.
- Psikojenik Polidipsi: Psikiyatrik sorunlara bağlı aşırı su içme durumunda altta yatan psikiyatrik hastalık tespit edilerek psikoterapi, bilişsel davranışçı terapi, antidepresanlar, selektif serotonin gerialım inhibitörleri (SSRI) tercih edilebilir.
Polidipsi Tedavi Edilmezse
Bazı hastalar çok su içmenin faydaları olduğunu düşünürler ve hatta çok su içmek zayıflatır düşüncesi ile istemli olarak da bu durumlarını devam ettirirler.
Oysa günde 2,5-3 litre su düzenli diyet ve egzersiz ile beraber giden zayıflama sürecine katkıda bulunurken daha fazlası vücuttaki elektrolit dengesini bozacağı için faydadan çok zarara sebep olur.
Genelde hastalar çok su içme şikayeti ile başvurmazlar. Hikayelerini anlatırken tesadüfen öğrenildiği takdirde çok su içmenin zararları hakkında bilgilendirme yapmak gerekir.
Bazı hastalar ise sadece çok su içme şikayeti ile başvurur ve bu hastalarin aklında bazı sorular mevcuttur.
- Çok su içmek zararlı mı?
- Günde 2,5-3 litre su içilmesi vücudumuz için faydalı iken daha fazlası vücudun sıvı elektrolit dengesini bozarak sorunlara sebep olur. Baş ağrısı, baş dönmesi, halsizlik, huzursuzluk gibi şikayetler ortaya çıkabilir.
- Çok su içmek kilo aldırır mı?
- Çok su içmenin kilo aldırmak gibi bir etkisi yoktur. Egzersiz ve diyetle desteklenen uygun sıvı alımı kilo vermeye yardımcı olur.
- Çok su içmek tansiyonu yükseltir mi?
- Çok su içmek kan hacmini arttırarak tansiyon yükselmesine sebep olabilir. Ayrıca çok su tüketimi çok idrar ile beraber olduğu için elektrolit bozukluğuna sebep olarak sodyum dengesinin değişmesine neden olur. Sodyum dengesinin düzenlenmesi için dışardan hücre içine sıvı geçişi olur ve bu da hipertansiyon ortaya çıkmasına neden olabilir.
Hastaların aklındaki bu soruların aydınlatılması tedaviye uyumu arttırarak hem hekim hem hastaya kolaylık sağlayacaktır.
Polidipsiye Ne İyi Gelir?
Aşırı su içme isteğinin baskılanması için bazı önlemler alınabilir:
- Aşırı tuz tüketiminin azaltılması
- Çay, kola, kahve gibi susuzluğa sebep olacak içeceklerin tüketiminin azaltılması
- Aşırı sıvı kaybına neden olan egzersizlerin azaltılması
- Güneşte aşırı kalmaktan kaçınılması
Su içme isteğinin önüne geçebilir.
Hamilelikte Polidipsi
Daha önceden olmayan ve hamilelikte ortaya çıkan aşırı su içme isteği gestasyonel diyabetin habercisidir. Bu hastalarda daha önce diyabet öyküsü yoktur. Gebelikte çıkan hormonlar neticesinde kan şekerinde artış meydana gelir.
Özellikle 24.haftadan sonra aşırı şeker artışı gösteren gestasyonel diyabetin tespiti için 24.-28.haftalar arasında oral glukoz tolerans testi uygulanabilir.
Gestasyonel diyabetli hastanın çocuğunda bazı sorunlar meydana gelebileceği için önlem alınması gerekmektedir. Gestasyonel diyabetli hastanın bebeği iri doğum ağırlığına sahip olabilir ve bu durum doğumda omuz çıkıkları, sinir yaralanmaları, şeker düzensizlikleri, solunum sıkıntısı ve sarılık gibi sorunlara yol açabilir.
Gestasyonel diyabet tespit edilen kadında öncelikle beslenme düzenlemesi ve egzersiz ile şekerin düzenlenmesi sağlanmaya çalışılır. Düzenlenememesi durumunda insülin iğnesi başlanır.
Çocuklarda Polidipsi
Çocuklarda aşırı susama şikayetleri Tip 1 diyabet denilen çocukluk başlangıçlı diyabeti düşündürür. Tip 1 diyabetli hastaların pankreasından insülin üretimi hiç yoktur. Bu nedenle şeker hücre içine giremez ve kan şekeri yüksek seyreder.
Bu çocuklar çok susarlar, çok idrar yaparlar ve normal beslenmelerine rağmen zayıflama ile kendilerini belli ederler.
Tip 1 diyabetten şüphe edilen durumlarda derhal doktora başvurulmalı ve tedaviye başlanmalıdır. Aksi halde kontrol altına alınamayan şeker çocuklarda kalıcı hasarlara sebep olabilir.
Çocukluk çağı başlangıçlı insülin bağımlı diyabette insülin üretimi hiç olmadığı için tedavide insülin iğneleri tek seçenektir.
Bebeklerde Polidipsi
Bebeklerde görülen çok su içme durumunda aklımıza ilk gelmesi gereken hipofiz bezinin yeterince gelişmemesi ya da hasarına bağlı uygunsuz vasopressin salgılanmasıdır.
Bunun yanında nefrojenik diabetes insipidus denilen ve ADH hormonunun böbreklere etki etmemesi sebebi ile ortaya çıkan durumda da polidipsi şikayetleri gözlenebilir.
Santral diabetes insipidus ve nefrojenik diabetes insipidus ayrımı için susuzluk testi uygulanmalıdır. Susuz kalmaya rağmen idrar miktarının çok olması ADH hormonunun çok olmasına rağmen böbreklerde etkisiz olduğunun göstergesidir ve nefrojenik diabetes insipidus tanısı koydurur.
Tedavide sentetik vasopressin analogları kullanılmaktadır.
Polidipsi için Hangi Doktora Gidilmeli?
Bilinen bir hastalık yokken kontrol edilemez ve sürekli yaşanan susuzluk hissi olması durumunda bir İç Hastalıkları (Dahiliye) uzmanına ya da Endokrinoloji uzmanına başvurulmalıdır.
Polidipsi genelde altta yatan bir hastalığın belirtisi olduğu için altta yatan sebep bulunmalıdır.
Aşırı susamaya neden olacak bir hastalık tespit edilememesi durumunda uzman doktor bir Psikiyatri uzmanına yönlendirerek psikiyatrik rahatsızlığın tespitini sağlayabilir.
Polidipsi ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Çok Su İçmek Zararlı Mı?
Günde 2,5-3 litre su vücudun temizlenmesi için gerekli ve faydalıdır. Bu sınırın asılması durumunda sıvı elektrolit dengeleri bozulacaktır. Baş dönmesi, baş ağrısı, halsizlik, bulantı, kusma gibi sorunların ortaya çıkmasına neden olur. Fazla su tüketimi fazla idrara çıkmaya da sebep olduğu için böbreklerin yorulmasına da neden olur.
Çok Su İçmek Hamilelikte Bebeğe Kilo Aldırır Mı?
Hamilelikte yeterli sıvı alımı çok önemlidir. Anne karnındaki sıvının azalması erken doğuma varabilen bir çok soruna sebep olabilir. O yüzden günde en az 2 litre su içilmesi gerekmektedir. Su kalorisi olmayan bir içecektir bu sebeple kilo alımı ile herhangi bir ilişkisi yoktur, bebeğe kilo aldırmaz.
Çok Su İçmek İshal Yapar Mı?
Çok su içmeye bağlı olarak çok idrara çıkma sonucunda sıvı elektrolit dengesi bozulur. Özellikle sodyum ve potasyumda meydana gelen değişiklikler sonucu bağırsak alışkanlıkları değişir. Gaitanın giderek sıvılaşmasına ve ishale neden olur.
Çok Su İçmek Kilo Aldırır Mı?
Suyun içinde herhangi bir kalori bulunmamaktadır. Kalorisiz yiyecek ve içecekler kilo aldırmaz. Aksine az su içmek metabolizmayı yavaşlatacağı için kilo alımına sebep olabilir. Ancak belli bir litrenin üzerinde tüketilen su su zehirlenmesine sebep olacağı için kilo vermek amacıyla aşırı su tüketilmesinin de riskli olduğunu akıldan çıkarmamak lazımdır.
Çok Su İçmek Kilo Verdirir Mi?
Kilo vermek düzenli beslenme, egzersiz ve yeterli sıvı alımını içinde bulunduran çok faktörlü bir süreçtir. Günde 2,5-3 litre su tüketimi diyet ve egzersiz ile kilo verme sürecine yardımcı olmaktadır. Burada önemli olan nokta sadece çok su içmenin kilo vermekte herhangi bir faydası olmadığıdır.
Çok Su İçmek Ödem Yapar Mı?
Ödem vücutta ve hücrelerde sıvı birikmesi anlamına gelmektedir. Çok sıvı tüketimi hem hücrelere çok su girmesine neden olarak hem de sıvı elektrolit dengesini bozarak ödem oluşmasına sebep olur. Özellikle beyin hücrelerinde oluşan ödem şuur bulanıklığı, bilinç kaybı, baş dönmesi ve hipertansiyona sebep olarak hayatı risk oluşturabilir.
Çok Su İçmek Böbreklere Zarar Verir Mi?
Vücutta tüm sistemler bir denge içerisindedir. Polidipsi olarak bilinen çok su içme durumu genellikle çok idrara çıkma yani poliüri ile birliktelik gösterir. Belli miktar su alımı böbreklerin sağlığı için yararlı olsa da sınırın asılması durumunda böbrekler yorulacak ve hasara uğrayacaktır.