Üremi

Üremi, kişinin kanında anormal olarak üre bulunması olup, diyaliz ve gerektiğinde de böbrek nakli ile tedavi edilmektedir.

Üremi Hastalığı Nedir?

Üre, protein gibi azot elementini içeren bazı maddelerin vücuttan uzaklaştırılması için idrar içerisinde bulunabilecek forma dönüştüğü atığın son halidir.

Yani üre aslında idrarın temel bileşenidir. Ürenin sağlıklı bir şekilde idrar ile atılması gerekir. Üremi adı verilen durumda ise bu sağlıklı atılım bozulmuştur.

Genellikle böbreklerde hasara sebep olabilecek durumlarda üremi meydana gelir.

Böbreğin çalışmasının sonucunda idrarın oluşumu için üreyle birlikte yolladığı toksinler ve vücut atıkları, üremi durumunda sağlıklı bir şekilde vücuttan dışarıya atılamaz.

Bunun yerine üre ve kreatinin gibi maddeler kana karışır. Bu son derece tehlikeli bir durum olan üremiye sebep olur. Yani kanda anormal olarak üre bulunmasına üremi denmektedir. Aslında kanda bazı seviyelerde üre bulunması normaldir. Ancak üremi durumunda bu seviyeler çoktan aşılmıştır.

Üremi ile terminolojik olarak benzer bir diğer terim ise azotemidir.

Azotemi, aslında ürenin yüksek olduğu ancak kişide herhangi bir belirti veya şikayete sebep olmayacak seviyede olmasına verilen durum olarak bilinir. Bir nevi üremi azoteminin şiddetlendiği durumdur.

Üremi tıpta üremik sendromu olarak da geçer. Üremik sendrom kronik böbrek hastalığı ve akut böbrek yetmezliğinin ciddi bir komplikasyonu olarak da bilinmektedir.

Üremik sendrom kanın ve vücudun üreden yeteri kadar temizlenememesi sonucunda gelişen durumdur. Birden fazla ve birbirinden bağımsız gibi görülebilecek ancak temelinde aynı sebep yattığı için bu duruma üremik sendrom denmiştir.

Vücut yükselmiş üre seviyelerine ulaştığı için bu üre seviyeleri vücuda zehirli bir etkide bulunur.

Üreminin belirtileri ve şikayetleri oldukça çeşitli ve fazla olabilir. Bu genellikle etkilenen vücut bölgesi ile ilişkili olarak değişir.

Hastalarda basit bir kolay yorulma ve halsizlik şikayetleri olabiliyorken daha ciddi olgularda akciğerde ödem ve hatta koma hali gibi durumlar görülebilir.

Bu çok çeşitli durumlara sebebiyet verecek durumlara gelinmeden üreminin tedavi edilmesi son derece önemlidir.

Üremi Belirtileri Nelerdir?

Genellikle kreatinin klerensi dakikada 10-20 mL altına düştüğünde üremi oluşabilir.

Klinik olarak genel belirtiler ve şikayetler aşağıdaki gibi olabilir:

Hastalar, hastalığın kademeli başlangıcı nedeniyle zamanla kronik ve ilerleyici hale gelen spesifik olmayan belirtiler de gösterebilir.

Klinik semptomların belirsizliği nedeniyle küçük çocuklarda üremi tanısı koymak zor olabilir. Anemi, asidemi ve elektrolit anormallikleri gibi metabolik anormallikler belirgindir.

Böbreklerin sağlıklı çalışması bozuldukça birçok sistem etkilenir ve üremi gibi problemler meydana gelebilir.

Üreminin hangi sistemi ne kadar etkilediği kişiden kişiye ve üreminin derecesine bağlı olarak değişebilir. Etkilediği sisteme göre belirtiler aşağıda verilmiştir.

Kardiyovasküler sistem belirtileri: Üremiye bağlı olarak kardiyovasküler sistem etkilendiğinde aşağıdaki belirtiler meydana gelebilir.

  • Hipertansiyon yani tansiyonun istenilen seviyede kontrol edilememesi üremik sendrom hastalarında sıklıkla görülebilen bir durumdur. Bu genelde kendini baş ağrısı ve odaklanamama gibi durumlar ile belli eder.
  • Ateroskleroz (damarların anormal olarak birikimlere bağlı olarak kalınlaşması) hastalığı uzun süreler boyunca gelişen sinsi bir hastalıktır. Üremiye bağlı olarak aniden gelişmez. Ancak hali hazırda ateroskleroz bulunan kişilerde şiddetlenebilir. Ateroskleroz, kalp krizi gibi sebeplerle öldürücüdür.
  • Kalp yetmezliği aslında kalbin vücuda yeteri kadar oksijen sağlayamaması durumu olarak bilinmektedir. Üremiye bağlı olarak böbrek yetmezliği de meydana gelebilir. Bu kişilerde nefes darlığından başlayarak komaya kadar gidebilen belirtiler ile kendini gösterir.
  • Kronik kalp yetmezliği olan kişilerde ayaklarda şişmeler, halsizlik ve nefes darlığı gibi belirtiler olabilir.

Sindirim sistemi belirtileri: Üremiye bağlı olarak sindirim sistemi etkilendiğinde aşağıdaki belirtiler meydana gelebilir.

  • Şiddetli üremi olan hastalarda bulantı ve kusma yaygın olarak görülebilir. Hastalar bunun kaynağını genellikle anlayamaz.
  • Sindirim sisteminde gizli kanamalar meydana gelebilir. Bu kendini uzun süre belli etmeyebilir. Doktorlar tarafından bir kan tahlili esnasında anemi olarak gösterebilir. Bununla birlikte kişilerde anemi belirtileri olan mukozalarda solukluk, halsizlik ve iştahsızlık görülebilir.
  • Üremik fetor adı verilen ve ağızdan kötü bir kokunun meydana geldiği durum meydana gelebilir.

Nörolojik sistem belirtileri: Üremiye bağlı olarak nörolojik sistemi etkileyebilir. Üremiye bağlı olarak meydana gelen beyinsel hasara üremik ensefalopati denir.

Bu durumun klinik belirtileri aşağıdaki gibi olabilir:

Cilt belirtileri: Üremiye bağlı olarak cilt etkilendiğinde aşağıdaki belirtiler meydana gelebilir.

  • Ciltte ödem meydana gelebilir. Bu ödem genellikle ayaklarda ve ellerde olabilir.
  • Kalsiyum  ve fosfat birikimine bağlı olarak deri kaşıntısı meydana gelebilir.
  • Tırnaklarda bazı problemler üremi hastalarında yaygındır.

Üremi Nedenleri Nelerdir?

Üremi adı verilen durum genellikle böbreklerin aşırı ve genellikle geri dönüşümsüz hasar aldığı durumlarda meydana gelir. Bu durum kronik böbrek hastalığı sebebiyle meydana gelir.

Böbrekler görevi olan atık maddeleri vücuttan filtreleyemez ve idrar yoluyla bu maddeleri vücut dışına yeteri kadar atamaz.

Bu dışarı yeteri kadar atılmayan ve vücut için zararlı olabilecek maddeler kişilerin kan dolaşımına girerek potansiyel olarak hayatı tehdit eden üremi adı verilen durumun oluşmasına sebep olur.

Böbrek yetmezliğinin ve buna bağlı olarak üremi gelişmesinin nedenleri aşağıdaki hastalıklardan birisinin sonucu olabilir.

  • Hipertansiyon: Hipertansiyon böbrek içerisindeki küçük damarlara zarar vererek böbreğin kanlanmasına zarar verir. Böbrek normal fonksiyonlarını yerine getiremez ve böbrek yetmezliği meydana gelir.
  • Polikistik böbrek hastalığı: Genetik faktörler ve hipertansiyonunda içinde yer aldığı birçok sebep yüzünden polikistik böbrek hastalığı meydana gelebilir. Bu hastalıkta irili ufaklı bir çok kistik yapı böbrekte gelişir. Bu durum böbreğin normal görevini yerine getirmesine engel olur.
  • Diyabet (tip 1 ve tip 2): Diyabetin uzun dönem komplikasyonlarından birisi böbrek yetmezliğidir. Kan şekeri kontrolü yeteri kadar yapılmayan kişilerde böbrek yetmezliği meydana gelir. Bu durumda da böbrek atık maddeleri yeteri kadar filtreleyemez ve üremi meydana gelir.
  • Glomerülonefritler: Böbreğin filtreleme birimi olan glomerüllerde meydana gelen iltihabi reaksiyon sonucunda üremi ve böbrek yetmezliği meydana gelebilir.
  • Böbrek taşları: İdrar yollarında tıkanıklık yapan böbrek taşları idrar yollarında sıklıkla enfeksiyonlara sebebiyet verebilir. Bu da üremiye sebep olabilir.
  • Tekrarlayan böbrek enfeksiyonları: Enfeksiyonlar inatçıysa eğer kişilerde kronikleşebilir. Uzun süre sebat eden enfeksiyonlar üremiye sebep olabilir.

Üremi Teşhisi

Üre normalde kanda 10 ila 16 mg/dl miktarında bulunur. Böbrekteki bazı hastalıklar ve durumlar sebebiyle bu seviyenin dışına çıkılması durumunda araştırma yapılmalıdır.

Ancak bazı yanıltıcı durumlarında kandaki üre seviyelerini yanıltıcı bir şekilde arttıracağı bilinmelidir.

Aşağıda yanıltıcı üre yüksekliğinin sebepleri verilmiştir.

Bu sebepler:

  • Protein açısından zengin besinleri uzun süre tüketmek
  • Stres faktörleri
  • Tiroit ile ilgili bazı hastalıklar
  • Sindirim sistemi kanamaları
  • Bazı ilaçların yan etkisi
  • Büyüme hormonunun az salgılandığı durumlar

Bu durumlar aslında tam olarak üremi sayılmaz. Hastalık veya altta yatan durum tedavi edildiğinde üre seviyeleri de hızlıca düşer.

Doktorun teşhise gidebilmesi için hastayı dikkatle dinlediği ve tıbbi öyküsünden yola çıkarak hastalığı teşhis ettiği konuşmanın tamamı anamnez olarak bilinir.

Detaylı bir anamnez alındıktan sonra hastanın fizik muayenesine geçilir.

  • Fizik muayene: Genellikle fizik muayenede ilk olarak hastanın ayaklarında ve bacağında ödem var mı diye bakılır. Bu durum birçok böbrek ve kalp hastalığının bir bulgusudur. Üremi durumlarında da sıklıkla görülür. Hipertansiyona bağlı olarak da görülebilir. Bununla birlikte hastanın akciğerleri ve kalbi dinlenir. Üremiye bağlı olarak akciğerlerinde ödem gelişmişse bu stetoskop aracılığıyla solunum seslerindeki farklılıklar sebebiyle anlaşılabilir.
  • Laboratuvar testleri: Bir kan tahlili aracılığıyla yükselmiş kan üre seviyeleri rahatlıkla teşhis edilebilir. Bu durum üremiyi ortaya koysa bile genellikle üreminin altta yatan sebebi araştırılır. Kan tahlilinde üre, kreatinin ve BUN (kanda bulunan üre azotu) gibi değerlerin yanında glomerüler filtrasyon hızı (GFR) adı verilen böbreğin dakikada ne kadar kan süzdüğünün bilgisine de kreatin klirensi (kreatinin vücuttan atılmasının değerlendirilmesi) adı verilen formül ile ulaşılır. Bu değerlerin 8 ila 10 ml altına düşmesi son dönem böbrek yetmezliği için tanı koydurucudur. Yani aslında kan tahlili ve laboratuvar testleri bu hastalığın teşhisinde son derece önemli bir yere sahiptir. Bu teşhis aslında böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesini içerir. Anemi adı verilen kansızlık durumu da kandaki hemoglobin seviyelerine bakılarak fark edilebilir. Bu durum genellikle üreminin bir komplikasyonudur.
  • Böbrek biyopsisi: Bazı nadir durumlarda üreminin altında yatan sebep tam olarak bulunamayabilir. Bu sebeple böbrekten bir örnek alınıp patolog tarafından laboratuvarda değerlendirme işlemi yapılabilir.

Üremi Tedavisi

Üremi bir insanda meydana geldiği zaman genellikle böbrekler çok ileri derecede hasar görmüş ve görevini yerine getiremeyecek seviyededir. Bu sebeple zaten vücutta ve kanda zehirli toksik maddeler ile beraber üre seviyeleri artmıştır.

Birçok organı etkileyen bu durumun ilk tedavisi bu toksinlerin ve ürenin vücuttan temizlenmesidir.

Bu işlem genellikle diyaliz adı verilen ve kanın temizlenmesini içeren bir işlem ile yapılır. Diyaliz üremi için ana tedavi seçeneğidir. Diyaliz, atıkların, ekstra sıvıların ve toksinlerin kan dolaşımından uzaklaştırılması işlemidir. Bu işleme ultrafiltrasyon süzme işlemi de denebilir.

Eğer durum acil ise hastalarda diyaliz yapabilmek için geçici bir damar girişi açılır.

Bu geçici damar girişi aşağıdaki üç seçenekten birisi olabilir:

  • İnternal Juguler toplardamar
  • Subclavian toplardamar
  • Femoral toplardamar

Bu damarlar sayesinde diyaliz adı verilen cihaz vücuttaki kanı çeker ve süzüp zehirli maddelerden arındırdıktan sonra geri vücuda yollar. Bu toplardamarlar geçicidir.

Kalıcı diyaliz damarı bir genel cerrahi uzmanı tarafından açılır. Genellikle kolda atardamar ile toplardamar arasında bir yol oluşturulur.

Diyalizin iki tipi vardır.

  • Hemodiyaliz: Vücuttaki atıklı maddeler ve yeteri kadar atılamayıp kanda biriken üreyi atmak için bir cihaz kullanılır. Bu diyaliz tipinde hastalar doktor veya ilgili uzman eşliğinde özel bir ortamda diyalize alınır. Bu yöntem haftada kişiden kişiye değişebilmekle beraber yaklaşık olarak 3 kez yapılır.
  • Periton diyalizi: Periton karın zarı olarak bilinir. Bu diyaliz tipinde özel bir diyaliz sıvısı ve yine doktor tarafından yerleştirilmiş özel bir tüp kullanılır. Diyaliz gereken kişilerin karnında bir delik açılır. Tüp bu deliğe yerleştirilir. Tüpün içindeki sıvı kişinin karnına akar. Bu sıvı sayesinde vücuttaki atıklar ve ekstra sıvılar bu sıvıya geçer. Daha sonra bu kirlenmiş sıvı vücuttan dışarıya atılır. Bu diyaliz tipi sosyal yaşamına devam etmesi gereken kişiler tarafından tercih edilir. Hasta aynı anda hayatını devam ettirebilir. Bununla beraber periton iltihaplarına ve obeziteye yol açabilir.

Böbrek Transplantasyonu: Böbreklerin işlevini yerine getiremediği son dönem böbrek yetmezliğinde böbrek nakli de bir seçenek olarak karşımıza çıkar. Ancak kişinin hastalığının böbreği tekrar yetmezliğe götürmesi ve uygun böbreğin bulunması gibi birçok sorun vardır. Ancak üreminin kesin tedavisi de böbrek naklidir.

Üremi Tedavi Edilmezse

Üremi tedavi edilmediği zaman komplikasyonları şiddetli olabilir. Hayat kalitesini düşürür hastayı komaya sokabilir.

Aşağıdaki durumlar tedavi edilmeyen üremi hastalığına bağlı olarak oluşabilir:

  • Kalp ve damar hastalıkları üremi tedavi edilmediği zaman gelişebilir. Kalbin dokulara oksijen gönderme görevini gerektiği kadar yerine getirememesi sonucunda bu hastalıklar meydana gelebilir. Miyokard infarktüsü adı verilen ve halk arasında kalp krizi olarak bilinen durum bile görülebilir.
  • Çok şiddetli olmayan ve hayatı tehdit etmeyen üreminin tedavi edilmediği durumlarda hastalarda minerallerin kandaki dengesizliği sebebiyle deri kaşıntısı olabilir.
  • Amiloidoz adı verilen hastalıkta eklemler etkilenebilir. Bu etkilenme sonucunda eklemlerde sertlik ve ağrı şikayetleri olabilir. Bu aslında bir birikim hastalığıdır. Bu hastalık tedavi edilmeyen üremi hastalarında meydana gelebilir.
  • Üremi beyni de etkiler. En basitinden depresyon ve huzursuzluk ile başlar. Tedavi edilemeyen ileri durumlarda beyin ciddi zarar görür. Üremik ensefalopati adı verilen durum meydana gelebilir. Bununla birlikte hasta uyku ve sersemlik arasında olarak tabir edilen stupor durumunda olabilir. Bu koma haline dönüşebilir.

Üremiye Ne İyi Gelir?

Aşağıdaki yöntemler ve besinler üremiye bağlı olarak gelişen komplikasyonların hafifletilmesinde hastaya yardımcı olabilir.

Bu yöntemler ve besinler:

  • Üremi genellikle hipertansiyon ve obezite ile beraber böbrek yetmezliğinin geliştiği durumlarda meydana gelen bir hastalıktır. Bu hastalığın önlenmesi için temel olarak hipertansiyon durumunda kan basıncının etkin kontrolü ve obezitenin kontrol altına alınması işe yarayabilir. Hastalar kan basıncını kontrol altında almak için düzenli egzersizler yapabilir. Bu egzersizler vücutta bulunan fazla kiloların atılmasına da yardımcı olabilir.
  • Üremi gelişen durumlarda böbrek fonksiyonlarını olumsuz etkileyen bir diğer durum ise diyabet hastalığıdır. Diyabet durumunda hastanın kan şekerini kontrol altında tutması böbreğin fonksiyonları ve üreminin ilerlememesi açısından son derece önemlidir. Bu sebeple kan şekerini düzenleyen tarçın ve zeytinyağı gibi besinlerin tüketilmesi önerilir.
  • Egzersiz aynı zamanda kalp ve damar sisteminin korunması için son derece önemlidir. Üremiye bağlı olarak etkilenen kardiyovasküler sistemin sağlığı düzenli egzersizler ve sağlıklı beslenme ile korunabilir. Bu egzersizler genellikle günlük 7 bin adım yürüyüş önerisiyle yapılabilir.

Üremiye Ne İyi Gelmez?

Aşağıdaki yöntemler ve besinler üremiye bağlı olarak gelişen komplikasyonların şiddetlenmesine sebep olabilir.

Bu yöntemler ve besinler:

  • Sigara birçok hastalığın kötü bir hal almasını ve hatta oluşmasına sebep olur. Üremi durumunda da hem kan basıncının kontrolünü bozması hem damarlar üzerinde etkisi hem de kardiyovasküler sistem sağlığını etkilediği için sigara kullanılması kesinlikle hastayı kötü etkiler.
  • Steroid olmayan anti iltihabik ilaçlar böbrek sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Ağrı kesicisi niyetiyle gün içinde doktor tavsiyesi olmadan sıkça bu ilaçları kullanan kişilerin böbreklerinin hasarı hızlanır.
  • Yüksek tuz içeriği olan besinler de böbrekler için son derece zararlıdır. Yüksek tuz tansiyon şikayetleri ile beraber böbreğe de zarar verir. Hastaların sodyum oranı düşük olan gıdaları tercih etmesi ve yemeklerine kesinlikle tuz atmaması önerilir.

Hamilelikte Üremi

Böbrek yetmezliği bulunan kişilerin hamile kalması durumunda bu sürecin yönetilmesi son derece önemlidir.

Böbrek yetmezliği ve hipertansiyona bağlı olarak kullanılan ACE inhibitörleri adı verilen ilaçlar gebelik sürecinde bebeğe zararlı olabileceği için kesinlikle kullanılmaz. Bu durumda hipertansiyon ve diğer durumların ilerlemesine sebep olabilir.

Hastada genellikle el ve ayaklarda şişme, nefes darlığı, baş ağrısı, huzursuzluk ve daha birçok belirti ve şikayet olabilir. Bu sebeple bu hastalığa sahip gebelerin yakından izlenmesi son derece önemlidir.

Normal insanlarda olduğu gibi hamilelerde de üremi kan testleri ile yapılabilir.

Eğer böbrek yetmezliğine bağlı olarak gelişen üremi gebelik esnasında meydana geliyorsa bir kadın doğum uzmanı ve nefroloji uzmanının görüşmesi gerekir.

Hastaya diyalizin gerekip gerekmediğini ve bu durumun anne ile bebek sağlığı açısından etkileri değerlendirilir.

Çocuklarda ve Bebeklerde Üremi

Çocuklarda ve bebeklerde genellikle hemolitik üremik sendrom adı verilen durum görülür.

Hemolitik üremik sendrom da bir üremi çeşididir. Ancak sebebi genellikle E. coli adı verilen bir bakteri türünün meydana getirdiği kılcal damarların hasarıdır.

Bu kılcal damar hasarı akut böbrek yetmezliğine sebebiyet verebilir. Bu durumda vücutta yeteri kadar zehirli maddelerin atılımı sağlanamaz. Oluşan bu hastalığa hemolitik üremik sendrom denir.

Bu hastalık genellikle kanlı ishal şeklinde çocuklarda ve bebeklerde görülebilir. Kanlı ishale ek olarak çocukların idrar miktarı eskiye oranla azalmış olarak belirtilir. Ciltlerinde renk kaybı da çok net olarak görülebilir.

Kılcal kan damarlarının hasarlanmasının sonucu olarak kanın pıhtılaşma düzeneği devreye girebilir. Pıhtılaşmadan sorumlu olan trombositlerin sayısı vücut genelinde azalabilir.

Bunun sonucunda da başka bir vücut bölgesinde kanama olduğunda bu kanama kolay bir şekilde durmaz. Derinin altında kanama görülebilir. Bu deri altı kanamalara hematom ya da purpura denebilir.

Bu hastalığa yakalanan çocuk ve bebeklerde plazma tedavisi önerilir. Bununla birlikte son yıllarda Eculizumab adı verilen ilaç tedavisi de denenmektedir.

Üremi için Hangi Doktora Gidilir?

Üremiye bağlı olarak aşağıdaki belirti ve şikayetleriniz meydana geldiyse bir İç Hastalıkları uzmanı ile görüşmeniz gereklidir.

İç hastalıkları uzmanının yapacağı muayeneler sonrasında eğer başka bir sistem etkilenmişse bu durumun da kontrol edilmesi gerekir. Örneğin kalp yetmezliği meydana geldiyse bir Kardiyolog ile görüşmeniz istenebilir.

Bu belirti ve şikayetler aşağıdaki gibi olabilir.

  • Son dönemlerde ayaklarda şişkinlik ve ağrı gibi şikayetleri olan kişilerin üremi açısından değerlendirilmesi gerekebilir. Ayak şişmesi birçok çeşitli durumdan kaynaklanabilir. Ancak ayak şişmesi ile beraber hastalarda nefes darlığı, halsizlik ve uyuşukluk gibi şikayetler de varsa bu durumun sistemik bir etkilenmeden kaynaklandığı düşünülür. Bu kişilerin geç olmadan bir doktor ile görüşmesi gerekir.
  • Hastalarda anemi meydana gelebilir. Aneminin belirtileri genellikle halsizlik, mukozalarda solukluk ve kolay yorulmadır. Anemi her zaman araştırılması gereken bir durumdur. Üremiye bağlı olarak meydana gelen anemiler genellikle sindirim sistemindeki gizli kanamalar sebebiyle olur. Bu durumda anemi belirtilerine ek olarak mide bulantısı ve kusma şikayetleri de eklenebilir. Bu şikayetleri olan kişilerin değerlendirilmesi gerekir.
  • Üremiye bağlı olarak gelişen hipertansiyonda son derece tehlikeli bir durumdur. Hipertansiyona bağlı olarak kişilerin baş ağrısı şiddetli olabilir. Enseden başın tepesine doğru yayılan bir ağrı bu kişilerde meydana gelebilir. Buna ek olarak odaklanamama ve dikkatin kolay dağılması gibi şikayetler de bulunabilir. Bu şikayetleri olan kişilerin hem hipertansiyon hem de üremi açısından değerlendirilmesi gerekir.
Makaleyi faydalı buldun mu?
5
0
Makeleyi Paylaşın