Çift Rahim

Kişilerde birden fazla rahmin olduğu Çift Rahim; yapısal bir bozukluktur ve cerrahi yöntemler kullanılarak tedavi edilmelidir.

Çift Rahim Nedir?

Halk arasında ‘çift rahim’ olarak bilinen, tıp dilinde ‘uterus didelfis’ olarak tanımlanan bu durum uterusun (rahmin) yapısal bir bozukluğudur. Bazı hastalarda hiçbir bulgu vermediği görülse de çoğu zaman hamile kalmak isteyen kişilere büyük problemler yaşatan bir durumdur.

Rahim, kadın üreme organlarından biridir. Dış görünüş olarak ters dönmüş armuda benzeyen rahmin görevi, kişiyi gebeliğe hazırlarken aynı zamanda bebeği anne karnında tutup büyümesini sağlamaktır. Uterus, doğum sırasında anneye yardımcı olan kas dizilimine sahiptir. 

Rahim, bebeğin anne karnındaki gelişimi sırasında Müllerian kanal denilen kadın üreme sistemini oluşturan bir çift kanalın birleşimi sonucu oluşan bir organdır. Bu kanalların birleşiminde gerçekleşen herhangi bir sorun Müllerian Kanal Anomalileri olarak isimlendirilir. 

Müllerian kanal anomalileri nadir olarak izlense de %1 ila %5 arasında gözlenmektedir. Çift olarak bulunan Müllerian kanallarının normalde birleşip tek bir rahim oluşturması gerekirken, çift rahimli hastalarda bu birleşme gerçekleşmeden iki rahim oluşmasıyla seyreden yapısal bir bozukluktur.

Çift rahimli hastaların serviks (rahme açılan açıklık) denilen yapıları 2 tanedir. Vajina dediğimiz yapı rahme açılan kastan oluşan bir kanaldır ve çift rahimli hastaların %75’inde vajinal açıklık 2 tanedir. 

Bazı hastalarda bu vajinal kanalların rahim ağzına (servikse) açılmadan önce bazen yatay olarak bazen dikey olarak birleşme gözlenebilmektedir.

Çift Rahim Belirtileri Nelerdir?

Çift rahimli hastaların belirtileri oluşan anomali miktarına göre değişebilmektedir. Bazı olgularda herhangi belirti gözlenmezken bazı olgularda ciddi bulgularla karşılaşılmaktadır. Hastalığın kendine has belirtileri bulunmamaktadır. Görülen belirtiler hekime tanı koymada yardımcı olmaktadır. 

Hastalarda genelde;

  • Adetlerde düzensizlik
  • Adet öncesi ve sonrası izlenen aşırı ağrı
  • Adet kanamalarının yoğun olması
  • Karında hissedilen şişkinlik, dolgunluk hissi gibi belirtilerle hastalık seyir gösterebilir.

Aynı zamanda gebe kalmak isteyen, gebe olan hastalarda;

  • Hamile kalıp da düşük yapma (spontan abortus)
  • Tekrarlayan gebelik kayıpları
  • Erken doğum
  • Bebeğin içinde yüzdüğü kesede yer alan sıvının (amniyon sıvısının) erken gelmesi (erken membran rüptürü)
  • Bebeğin normal doğumu sırasında başı yerine makad bölgesiyle veya yan olarak gelmesi (prezentasyon anomalileri) gibi durumlarla karşılaşılabilmektedir.

Bu tür komplikasyonların gelişmesindeki en büyük faktör rahim yapısıdır. Uterus bebeğin gelişimi sırasında bebeğin anne karnında kalmasını sağlayan, bebek geliştikçe genişleyen bir yapıya sahiptir. İki rahmin olması bebeğin büyümesi için yeterli alan sağlanmasına olanak göstermeyecektir. 

Uterus yeterince genişleyemeyecek bu da gebelik kayıpları, erken doğum gibi belirtiler gösterecektir. Bu tarz durumlar çift rahimde gebelik risklerini ortaya koyar.

Çift Rahim Nedenleri Nelerdir?

Müllerian kanal denilen oluşum, anne karnında gelişim gösteren kız çocuklarının üreme sistemlerinde yer alan uterus (rahim), serviks (rahim ağzı) ve vajinanın üst kısmının oluşumunu sağlayan yapıdır. 

Bu yapı sağda ve solda olmak üzere 2 tanedir. Bu kanallar gelişimin ilerleyen sürecinde birleşip, aradaki dokunun da yıkılmasıyla normal dişi üreme organlarını oluştururlar. Bu gelişme bebeğin anne karnındaki gelişiminin 10 ila 17. haftasına denk gelmektedir. 

Ancak uterus didelfisli (çift rahimli) hastaların Müllerian kanal birleşme olayı hiç gerçekleşmemiştir. Birleşme göstermeyen bu kanallar da ayrı gelişim göstermişlerdir. Bu yüzden hastaların iki tane rahimleri, iki tane serviksleri (rahim ağzı) ve hatta hastaların %75’inde iki tane vajinaları görülmüştür. 

Müller kanalların birleşmeme nedeni henüz tam olarak aydınlatılamamıştır. Bebeğin gelişimi sırasında gerçekleşen bu olayın genetik olup olmadığı ise hala araştırılmaktadır. Tetikleyen faktörlerin olup olmadığı ise hala araştırma konuları arasındadır.

Çift Rahim Teşhisi

Çift rahimli hastaların teşhisi kolaylıkla konulabilmektedir. Hastanın ayrıntılı öyküsü (anamnezi), gerekli fizik muayenesi yapılır. Varsa şikayetlerinin ne zamandan beri var olduğu hastaya sorulur. 

Çift rahimlilik hastalığı kendine has belirtiler göstermese de yine de bu bilgiler hekime tanı koyma sırasında yardımcı olacaktır. 

Bazı hastalarda hiçbir klinik bulgu göstermeden de hastalık devam edebilir. Bu tarz hastalar genelde gebe kaldıklarında kontrol amaçlı doktora gittiklerinde ultrason görüntüsüyle tanı almaktadırlar.

Hekimler anamnez ve fizik muayeneyi yaptıktan sonra görüntüleme yöntemlerine başvururlar.

  • Ultrason: Kadın Doğum hekimlerinin neredeyse her hastaya uyguladıkları bir görüntüleme yöntemidir. Ultrason cihazı ses dalgalarıyla çalışan bir alettir. Bu yüzden hamile hastalar üzerinde de uygulanabilen bir yöntemdir. Hekimin tüm kadın üreme sistemini baştan aşağıya inceleme yaptığı bir yöntemdir. Ultrasonda iki rahmin olduğu gözlense de tam olarak çift rahimlilik durumunun tayini için ek görüntüleme yöntemlerine çoğu zaman ihtiyaç duyulur.
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR): MR yüksek düzeyde manyetizmayla canlıların iç yapılarını gösteren bir görüntüleme yöntemidir. MR çekimi sırasında radyasyon yayılımı olmamaktadır. Hamilelerin MR çektirmesi için genelde hamileliğin ilk 3 ayının geçmesi beklenilir. Çift rahimli gebelerde sıkça görülen ağrının nedeni ultrasonla bulunamamışsa MR çekimine başvurulur. Görüntüleme olarak ultrasondan daha net kesitler sunmaktadır. Bu da diğer Müllerian kanal bozukluklardan çift rahmin ayrımını yapma konusunda hekime oldukça yardımcı olacaktır.
  • Histerosalpingografi (HSG): Halk arasında ilaçlı rahim filmi olarak da bilinir. Rahim içine verilen özel bir kontrast madde yardımıyla radyografide kadın üreme sisteminde yer alan bir anomali olup olmadığının kontrolü sağlanır. Verilen kontrast madde nedeniyle gebelere uygulanan bir yöntem değildir. Rahim içine verilen bu sıvı sayesinde radyografide hekime yardımcı olacak görüntülerle teşhis koyulur.
  • Histeroskopi: Rahim içerisinde meydana gelen çeşitli sorunları görüntülemede yardımcı olan aynı zamanda da polip, myom gibi problemlerin tedavisinin sağlandığı bir yöntemdir. Bu işlem sırasında hastanın ağrı duymaması için kısa süreli genel anestezi veya lokal anestezi uygulanır. Histeroskopi denilen aletle vajinadan rahim ağzına (servikse) gelip bu açıklıktan geçip uterusun yapısının incelenmesini sağlar. Histeroskopi denilen aletin ucunda özel bir kamera mevcuttur. Bu kamerayla kadın üreme sistemi baştan aşağıya incelenir.
  • Laparoskopi: Kadın üreme sistemini ve karın içi organlarının endoskop adı verilen kamerayla bakılmasını sağlayan bir yöntemdir. Hasta genel anestezi altındayken yapılır. Göbek deliğinin 5-10 milimetre altından endoskopla girilerek karın içindeki tüm yapılar kamerayla görüntülenir. Bu yöntem pek çok hastalığın tanı ve tedavisinin uygulanmasında kullanılır. Gebe hastalara bu yöntem uygulanamaz.

Hastanın klinik durumuna göre bu yöntemlerden en uygunu hekim tarafından seçilerek tanı konulmaya çalışılır. 

Çift Rahim Tedavisi

Çift rahim hastalığı; anne karnında gelişim gösteren kız bebeklerde görülen yapısal bir bozukluktur. Bu yüzden tek tedavisi çift rahim ameliyatıdır. Çift rahim ameliyatı eğer hastanın klinik bulguları yoksa genelde tercih edilmemektedir. 

Bunun yanında adet sırasında veya sonrasında görülen şiddetli ağrı, aşırı kanama bulguları seyreden hastalarda hekim ve hastanın ortak kararlarıyla ameliyat kararı alınabilir. 

Gebelik isteyen çift rahimli hastaların birçoğu gebelik sırasında bebeklerine gelebilecek herhangi bir zarara karşı ameliyat olmak isteyebilirler. Gebelik sırasında oluşabilecek komplikasyonlar göz önüne alınarak hekim kararıyla ameliyat planı yapılabilir. 

Çift rahim hastalığı ciddi sağlık sorunlarına yol açmazlar. Bu yüzden rahim birleştirme ameliyatı sık yapılan bir ameliyat olmamaktadır. 

Çift Rahim Tedavi Edilmezse

Çift rahimlilik, hayatı tehdit eden ciddi bir hastalık değildir. Belirtilerin seyretmediği, bu yüzden de herhangi bir tanı almayıp hayatına devam eden birçok vaka mevcuttur. 

Bununla birlikte adet sırasında şiddetli ağrı ve kanama şikayetleri olan hastalar da vardır. Bu hastaların ağrıları için ağrı kesici ilaçlar verilmesi semptomları geriletse de hastalık için kesin çözüm yolu değildir. 

Çift rahimli gebelerde semptomlar daha sık izlenmektedir. Bunların başında tekrarlayan düşükler gelmektedir. Bebeğin erken doğması gibi bebek sağlığını etkileyen bu tarz semptomların asıl sebebi rahmin yeterli derecede genişleyemiyor oluşundandır. 

Tedavi olunmadığı takdirde bu tarz semptomların tekrarlama olasılığı oldukça yüksektir.

Bu sebepler göz önüne alındığında çift rahimli gebe kalmak isteyen hastaların doktor kontrolünde gebe kalmaları, hastanın klinik bulgularına göre gerekirse öncesinde ameliyat olmaları tavsiye edilmektedir.

Çift Rahim Ameliyatı

Rahim birleştirme ameliyatı olarak da bilinen bu ameliyatın temel hedefi normal bir rahim yapısı oluşturup hastanın şikayetlerini azaltmaktır. Ameliyat öncesi hastanın kullandığı tüm ilaçların bilgisi alınmalıdır. 

Kan sulandırıcı kullanan hasta doktor gözetiminde operasyondan 3 hafta önce ilacı bırakmalıdır. Hastanın var olan tüm hastalıkları bilinmeli, daha önce ameliyat geçirip geçirmediği sorgulanmalıdır. 

Hastanın sigara kullanım öyküsü veya alkol alımı mevcutsa ameliyat öncesinde bırakması söylenmelidir. Hastanın ameliyat hakkında mutlaka bilgilenmesi sağlanıp, onam belgesini imzalaması gerekmektedir. 

Rahim birleştirme ameliyatı genel anestezi (hastanın derin bir uykuda olduğu, solunumunun makineye bağlı gerçekleştiği kişinin ağrı hissi duymaması için yapılan bir anestezi çeşidi) altında gerçekleşen bir operasyondur. 

Hastanın rahim, serviks (rahim ağzı) ve vajina duruma göre ameliyatın açık ya da kapalı (laparoskopik) olarak yapılması planlanır. Bu planlamaya göre ameliyat başlatılır.

Ameliyat öncelikle baştan aşağıya üreme sisteminin dikkatle incelenmesiyle başlar. Çift rahimlilik olgulara göre değişiklik gösteren bir hastalıktır. Genelde iki rahim, iki rahim ağzı görülmekle birlikte vajina yapıları farklılık gösterebilir. 

Birçok hastada iki vajina saptanıp bir noktada birleştikleri görülmüştür. Ameliyat da bu klinik tabloya göre şekillenmektedir. Rahimlerin birleşme işlemi gerçekleştikten sonra vajinal operasyon devam eder. 

Normal bir kadın üreme sistemindeki gibi bir yapılaşma sağlanmaya çalışılır. Tüm bunlar sağlandıktan sonra organların kanlanması da kontrol edildikten sonra hastanın karnı kapatılır. Açık yaralar dikiş atılıp, pansumanla kapatılır. 

Rahim birleştirme ameliyatı oldukça meşakkatli ve riskli bir operasyondur. Bu yüzden oldukça nadir olarak yapılmaktadır. Her ameliyatta olduğu gibi bu ameliyatın da komplikasyonları mevcuttur. 

Bunlar;

  • HematomCilt altında gerçekleşen kanamaların varlığını gösteren bir bulgudur. Her ameliyat sonrası karşılaşılabilen bir tablodur. Korkulacak bir tablo değildir.
  • Yara Yeri Enfeksiyonu: Yara yerlerine yapılan pansumanların sıklığı ve temizliği oldukça önemlidir. Bu durumun ihmal edilmesi halinde yara yerlerinde enfeksiyon oluşacaktır. Dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Enfeksiyonun devam etmesi halinde açık olan yaranın kapanması zorlaşacaktır.
  • Kanama: Operasyon sırasında her ne kadar damarlara dikkat edilse de bazen damar yapılarına zarar verilebilir. Bu da kanamaya yol açacaktır. Kanamanın durdurulamaması halinde hastanın ölümüne kadar gidebilecek ciddi bir tablo izlenebilir.

Oldukça zor bir operasyondur ve ameliyat sonrası hastanın hastanede bir süre yatış yapması gerekir. Doktor gözetiminde incelenen hastanın pansumanları dikkatle yapılmalıdır. 

Ameliyat sonrası hastanın yaşayacağı ağrılar için hastaya mutlaka ağrı kesici verilmelidir. Enfeksiyonları önlemek adına doktorun uygun gördüğü süre boyunca gerekli antibiyotik tedavisi sağlanmalıdır. 

Hastanın ne zaman taburcu olacağına hastanın klinik bulgularıyla hekimin uygun gördüğü zaman diliminde yapılmalıdır.    

Çift Rahim için Hangi Doktora Gidilir?

Çift rahimli hastaların belirtileri hastaları Kadın Hastalıkları ve Doğum servisine yönlendirir. 

Adet düzensizliği, kanamanın artması gibi şikayetlerin varlığı hastanın uzman bir hekime başvurma nedenlerinin başında gelir. 

Hiçbir bulgu vermeyip hamile kalan hastalar da vardır. Bu hastalar genelde hamilelik sürecinde kontrolleri için doktora başvururlar.

Makaleyi faydalı buldun mu?
3
0
Makeleyi Paylaşın

Çift rahim ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Çift Rahimde İkiz Gebelik Olur Mu?

Çift rahimlilik hamileliği engelleyen bir hastalık değildir. Kadın üreme sisteminde iki tane yumurtalık mevcuttur. Çift rahimli hastaların her yumurtalığı ayrı bir rahme bağlıdır. Cinsel birleşme sağlandığında annenin yumurtaları uygunsa her iki rahimde de döllenme gerçekleşebilir. Aynı anda gerçekleşen bu döllenme sonucu her iki rahimde de bebek gelişimi gözlenebilir.

Int. Dr. Sinem Köse