Göz Enfeksiyonu

Göz enfeksiyonu, gözde meydana gelen iltihaplanma durumu olup, tedavisinde kişisel hijyene önem vermek ve doktorun reçete ettiği ilaçları kullanmak yeterlidir.

Göz Enfeksiyonu Nedir?

Gözü oluşturan yapıların enfekte olmasıyla (iltihaplanması) gelişen hastalıklardır. Bu grupta üveit, keratit, sklerit, dakrioadenit, blefarit, arpacık ve konjonktivit bulunur. Toplumda konjonktivitler mevsimsel ve alerjik olarak sık görülür.

Gözdeki yapıların enfeksiyonu etkilenen bölgeye göre isimlendirilmiştir. Bu hastalıkların kendi içinde de alt grupları mevcuttur.

  • Sklerit: Skleranın (göz akı) enfekte olmasıdır. Kadınlarda 20-60 yaşlar arasında sıktır. Alerjik reaksiyon zemininde gelişen vaskülit (damar iltihaplanması) sonucu bu hastalık gelişebilir. Her iki gözde de tutulum olabilir. Gece uykudan uyandıran ağrı bu hastalık için en tipik bulgudur.
  • Üveit: Gözde damar tabakayı koroid, korpus siliare ve iris yapıları oluşturur. Üveit damar tabakayı oluşturan bu yapıların enfeksiyonudur. Enfeksiyonun kaynağı dışarıdan veya sistemik hastalıklara bağlı vücuttan kaynaklanabilir. Bir kısmının ise oluş nedeni bilinmemektedir. Etkilenen bölgeye göre alt grupları mevcuttur.
  • Keratit: Gözün ışığı almasını sağlayan saydam kornea tabakasının iltihaplanmasıdır. Bakteri, mantar ve virüs kaynaklı olabilir. Virüs kaynaklı keratitler 6 aydan küçük bebeklerde anneden geçen koruyucu salgılar olduğundan nadiren görülür. Hastalar iyileştikten sonra vücut direncinin düştüğü durumlarda tekrar enfeksiyona neden olabilir.
  • Dakriyoadenit: Gözyaşı bezinin enfeksiyonudur. Akut veya kronik olabilir. Genellikle bakteriler neden olmaktadır, virüsler de hastalık yapabilir. Bazı hastalarda grip, kabakulak veya kızamık sonrası gelişebilir. Kronik dakriyoadenitte tüberküloz (verem), sarkoidoz (bağışıklık sisteminin bir hastalığı) etkilidir.
  • Blefarit: Göz kapaklarında ve kirpik diplerinde iki taraflı enfeksiyon gelişmesidir. Seboreik (kepeklenmiş, pullanmış) ve stafilokoksik (bakteriyel) ülseratif blefarit olarak alt tipleri vardır. İrinli yaralar ve kirpik dökülmesi görülebilir.
  • Arpacık (Hordeolum): Göz kapaklarında bulunan yağ bezlerinin enfeksiyonudur. Göz kapağının içinde ya da dışında kırmızı bir yumru şeklindedir. Etkilediği salgı bezlerine göre iç ve dış arpacık olarak ayrılabilir.
  • Konjonktivit: Konjonktivit gözün sklerasını ve göz kapaklarının iç yüzeyini koruyan konjonktiva zarının iltihaplanması veya başka deyişle enfekte olmasıdır. Toplumda sık görülen bir göz enfeksiyonudur, halk arasında “saman nezlesi” veya “bahar alerjisi” olarak bilinir. Tedavi edilmeyen ve kötü seyirli konjonktivitler kalıcı görme kaybına neden olabilir. Etken nedene göre gruplara ayrılır. Alerjik, bakteriyel veya adenovirüs göz enfeksiyonu gelişebilir. Yenidoğan bebeklerde göz iltihabı “Yenidoğan Konjonktiviti” olarak tanımlanır. İlk 1 ayda görülür ve büyük çoğunlukla bakteriler neden olur. Bakterilerin göze ulaşması doğum sırasında anne genital bölgesinden veya elle direk temas sonrası bulaşla olur. Doğum sonrası göze koruyucu olarak damlatılan %1'lik gümüş nitrat solüsyonu da bazı bebeklerde kimyasal konjonktivite neden olabilir.

Göz Enfeksiyonu Belirtileri Nelerdir?

Göz enfeksiyonları birçok hastalığı içeren bir gruptur. Hastalarda belirtiler etkilenen bölgeye göre çeşitlilik gösterir.

Göz enfeksiyonlarında görülen belirtiler:

Göz Enfeksiyonu Nedenleri Nelerdir?

Göz enfeksiyonlarının gelişiminde alerjik ve çevresel faktörler, sistemik hastalıklar rol oynamaktadır.

Bu faktörlerden bazıları:

  • Gözün kuru kalması (gözyaşının yetersiz salgılanması, rüzgara fazla maruz kalma)
  • Üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmek,
  • Alerjik bünyeye sahip olmak,
  • Gözdeki salgı bezlerinin tıkanıklığı,
  • Göz kapaklarının tam kapanamaması,
  • Gözde koruyucu salgıların yetersiz olması,
  • Yeterli temizlenmemiş yüzme havuzları,
  • Ortak makyaj malzemesi, havlu vs. kullanımı,
  • Gözde makyajın uzun süre kalması,
  • Göze kirli ellerle dokunmak,
  • Göze kimyasal madde sıçraması,
  • Gözün toz, kum gibi yabancı cisimlere maruz kalması,
  • Sigara dumanına maruz kalmak,
  • Klimalı ortamlarda uzun süre kalmak,
  • Polen, evcil hayvan tüyü, deterjan gibi alerjen maddelerin göze teması,
  • Kontakt lensin temiz kullanılmaması,
  • Travma, cerrahi işlemler sonrası göz hareketinden sorumlu sinirde hasar gelişmesi.
  • Tüberküloz, Sarkoidoz gibi sistemik hastalıklar sonrası gelişebilir.

Göz Enfeksiyonu Teşhisi

Göz iltihaplanmasının tanısı hekimin detaylı tıbbi öykü almasıyla ve mevcut kliniğinin muayene edilerek değerlendirilmesiyle konulur.

Tıbbi geçmiş alınırken bazı bilgilerin hastadan öğrenilmesi gerekir:

  • Göz şikayetlerinin ne olduğu, ne zaman başladığı,
  • Şikayetlerin şiddeti, arttığı/azaldığı durumlar,
  • Mevcut kronik hastalıkları, özellikle baş-boyun ve göz bölgesinde geçirilmiş operasyonlar,
  • Eşlik eden ek şikayetler (burun akıntısı, ateş, boğaz ağrısı),
  • Ortak kullanım eşyalara temas öyküsü (havlu, makyaj malzemesi, yüzme havuzu vs.)
  • Hijyenik olmayan tozlu ortamda bulunma öyküsü,
  • Sigara içiciliği veya dumanına maruziyet,
  • Alerjen madde, toz, polene maruz kalma öyküsü,
  • Alerjik hastalık öyküsü (astım, alerjik rinit, polen alerjisi vs.)

Detaylı tıbbi geçmiş sorgulandıktan sonra göz muayenesi yapılmalıdır. Göz muayenesinde oftalmoskop veya mercekler kullanılabilir, varsa görme bulanıklığının derecesi tespit edilebilir.

Muayenede dikkat edilmesi gereken önemli noktalar:

  • Gözde görme bulanıklığı, göz hareketinde kısıtlılık olup olmaması,
  • Göz içi kanlanmanın şiddeti,
  • Gözde çapaklanmanın şiddeti,
  • Gözdeki şişlikler, varsa akıntının sulu veya irinli olması,
  • Gözde olası yabancı cisimler,
  • Lens kullanılıyorsa lensin altında olası toz, yabancı cisimler göz muayenesinde mutlaka dikkate alınmalıdır.

Göz vücuttaki görevi bakımından önemli bir yere sahiptir. Bu yüzden erken tanı yaşam kalitesinin korunması için büyük önem taşımaktadır.

Göz Enfeksiyonu Tedavisi

Göz enfeksiyonlarında hastalığın türüne ve şiddetine göre tedavi değişebilir. Görmede hasarın gelişmemesi için uygun tedavinin verilmesi çok önemlidir.

Göz bölgesi hassas bir alan olduğundan hastalar sadece hekimin reçete ettiği ilaçları kullanmalıdır.

Göz enfeksiyonlarında tedavide genel olarak izlenen yöntemler:

  • Göze kimyasal madde, ilaç, hijyenik olmayan lens solüsyonu vs. teması varsa kullanımı bırakılır.
  • Kimyasal madde maruziyetinde steril serum solüsyonlarla göz yıkaması yapılabilir.
  • El ve yüz hijyenine dikkat edilmesi gerekir, ortak kullanılan havlu, makyaj malzemesi eşyalarının ayrılması sağlanmalıdır.
  • Göze hastalık sürecinde mümkünse makyaj ve kozmetik ürünlerin kullanımından kaçınılmalı veya gözde uzun süre kalmamasına dikkat edilmelidir.
  • Alerjik göz enfeksiyonlarında alerjen maddeden uzak durulması gerekir.
  • Bahar döneminde görülen göz enfeksiyonlarında dışarıda uzun süre kalınmaması, koruyucu gözlük kullanılması önerilebilir.
  • Göz bölgesinde ağrı ve şişliğin azalması için soğuk kompres günde belli aralıklarla uygulanabilir. Soğuk kompres temiz göze uygulanmalıdır, buz gibi çok soğuk maddeler direkt göze temas etmemelidir.
  • Göz çevresi cildin gözeneklerinin açılması için sıcak pansuman uygulanabilir. Temiz bir pamuğa ılık pansuman günde birkaç kez yapılabilir. Halk arasında sık kullanılan çay pansumanı da temiz ise uygulanabilir.
  • Enfeksiyonun etkenine göre antibiyotikli göz damlaları ve merhemler kullanılabilir.
  • Kuru gözlerde destekleyici suni göz damlaları kullanılabilir.
  • Çok şiddetli vakalarda bağışıklığı baskılayıcı ilaçlar tercih edilebilir.

Göz Enfeksiyonu Tedavi Edilmezse

Göz enfeksiyonu tedavi edilmediğinde gözde ilerleyebilir. Korneaya ve sinirlere ilerlediğinde görme hasarı meydana gelebilir.

Kronikleşmesi halinde görme kaybı iyileştirilemez duruma gelebilir. Erken tanı ve tedavisi görme fonksiyonlarını korumak ve yaşam kalitesinin düşmemesi için gereklidir.

Göz Enfeksiyonuna Ne İyi Gelir?

  • Göz enfeksiyonlarının tedavisinde kişisel hijyen çok önemlidir. Ortak kullanılan havlu, makyaj malzemesi vs. varsa bunların ayrılması ve lens kullanımına da ara verilmesi hastalığın iyileşmesine yardımcı olur.
  • Makyajın gözde uzun süre kalmaması ve mümkünse hastalık döneminde göz çevresine makyaj yapılmaması önerilir.
  • Gözde ağrı ve şişlik için soğuk kompres uygulanabilir.
  • Çapaklanma varsa ilaç kullanımı öncesi ılık kompresle göz çevresi temizlenebilir. Göz enfeksiyonuna çay pansumanı halk arasında sıkça başvurulan bir yöntemdir, ılık çay temiz bir pamukla uygulanabilir.

Göz Enfeksiyonuna Ne İyi Gelmez?

  • Göze temiz olmayan elle dokunma, havlu gibi ortak eşyaların kullanılmaya devam edilmesi enfeksiyonun ilerlemesine neden olabilir.
  • Havası temiz olmayan ortamda bulunma, bahar döneminde dışarıda olmak da alerjinin şiddetini devam ettirebilir. Sigara dumanı da gözde yanma şikayetini artırabilir.

Göz Enfeksiyonu İlaçları

Göz enfeksiyonlarında hastalık tipine göre kullanılan etken ilaçlar farklılık gösterir. Tanıda hastalığın tipini ve alt grubunu belirlemek çok önemlidir. Kişi her göz enfeksiyonunda mutlaka bir hekime başvurmalıdır, hekimi muayene etmeden ilaç kullanmamalıdır.

Mevcut göz enfeksiyonu için reçete edilmiş ilaçları kullanmalı, eski ilaçlarını hekime danışmadan asla kullanmamalıdır.

Göz enfeksiyonlarında kullanılan ilaç etken maddeleri:

Steroid: Göze topikal damlalar veya sistemik steroidler kullanılabilir. Vücudun aşırı duyarlı reaksiyonunu önlemede yardımcıdır.

  • Yan etkileri: Göz kuruluğu, gözde yabancı cisim hissi, gözde kaşınma

Steroid yapıda olmayan anti - inflamatuar ilaçlar (NSAİİ): İnflamasyonun önlenmesinde etkilidir. Ağızdan tablet hali kullanılabilir. Bu gruptaki ilaç etken maddeleri: İbuprofen, Naproksen, Etodolak örnek verilebilir.

  • Yan etkileri: Mide bulantısı, kusma, karın ağrısı

İmmunsupresif ilaçlar: Bağışıklığın daha şiddetli baskılanmasında kullanılabilir. Seçici hastalarda ve dikkatli kullanılmalıdır. Bu grubun etken maddeleri: Azatioprin, Siklofosfamid, Siklosporin, Metotreksat örnek verilebilir.

  • Yan etkileri: Baş dönmesi, bulantı, hastalıklara karşı direnç azalması

Atropin: Göz bebeğini büyüten midriyatik bir ilaç etken maddedir. Göz bebeğini büyüterek hastanın şikayetlerini azaltır.

  • Yan etkileri: Gözde kuruluk, görmede bulanıklık

Kortizon: Steroid içeren bir ilaç etken maddesidir. Alerjik vakalarda baskılamak için kullanılabilir. Kısa süreli kullanılması gereklidir.

  • Yan etkileri: Göz kuruluğu, gözde yabancı cisim hissi, gözde kaşınma

Siklosporin: Eşlik eden sistemik hastalığı olanlarda kullanılabilir. İmmün sistemi baskılamada etkili bir ilaç etken maddedir. Böbrek üzerine ciddi yan etkileri olduğundan dikkatli kullanılmalıdır.

Suni Gözyaşı Damlaları: Kuru gözlerde destekleyici ve gözü koruyucu etkisi için tercih edilebilir.

Asiklovir: Virüslerin etkili olduğu göz enfeksiyonlarında kullanılır.

  • Yan etkileri: Gözlerde kızarıklık, şişlik, batma

Antibiyotik İlaçlar: Bakterilerin neden olduğu göz enfeksiyonlarında kullanılan ilaçlardır. Damla, merhem veya jel formda göze topikal sürülebilir. Bu grupta bulunan ilaç etken maddeleri: Sefalosporin, Tobramisin, Sülfonamid, Basitrasin, Neomisin, Oksitetrasiklin Hidroklorür, Polimiksin Sülfat, Sülfizoksazol, Seftriakson, Siprofloksasin, Eritromisin, Azitromisin

  • Yan etkileri: Göz alerjisi, göz kaşıntısı, göz kapağında kaşıntı, göz kapağında ödem, gözyaşı üretiminde artış.

Antifungal İlaçlar: Mantar kaynaklı göz enfeksiyonlarında etkili ilaç grubudur. Etken maddeleri: Amfoterisin B, Ketokonazol, Flukonazol örnek verilebilir.

  • Yan etkileri: İştahsızlık, kandaki lipid düzeylerinde yükselme, iştah artışı, uykusuzluk, sinirlilik, baş dönmesi, karıncalanma/iğnelenme

Hamilelikte Göz Enfeksiyonu

Göz enfeksiyonları hamilelik döneminde de görülebilir. Tedavide kâr-zarar oranı dikkate alınarak yeterli dozda ilaç kullanılmalıdır.

Gebelik şüphesi olan kadınlar hekimine mutlaka bu durumu bildirmelidir. Tedavisi hekim kontrolünde düzenlenmelidir.

Çocuklukta Göz Enfeksiyonu

Çocukluk döneminde yeterli hijyenin sağlanamadığı durumlarda göz iltihaplanması sık görülür. Göz enfeksiyonlarında kullanılan steroid içeren damlalar, antifungal mantar ilaçları, bağışıklığı baskılayan ilaçlar ve antibiyotik ilaçlar hekim kontrolünde dozu ayarlanarak kullanılmalıdır.

El ve yüz temizliğine dikkat edilmesi göz enfeksiyonlarının tekrarlamaması için önemlidir.

Bebeklerde Göz Enfeksiyonu

Yenidoğanlarda görülen konjonktivitte antibiyotikli göz damlaları tercih edilebilir. Gümüş nitrat solüsyonu sonrası gelişen kimyasal konjonktivitte serum solüsyonu ile göz yıkaması uygulanabilir.

Viral göz enfeksiyonlarına karşı anneden bebeğe geçen koruyucu salgılar etkilidir, 6 aydan önce nadiren görülür. Bebeklerde gözlerin temizliğinde kozmetik ürünler kullanılmamalıdır. Ciltte alerji veya tahriş gelişebilir. Kaynamış soğutulmuş temiz su pamukla temizlikte kullanılabilir.

Göz Enfeksiyonu için Hangi Doktora Gidilir?

Kişide gözde yanma ve kanlanma, gözde ağrı, göz çevresinde kızarıklık, görmede bulanıklık gibi belirtiler görüldüğünde mutlaka sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Bu belirtiler mevsimsel veya mikrop kaynaklı bir göz enfeksiyonunun habercisi olabilir. Göz Hastalıkları uzmanına başvurulması gerekir.

Belirtiler pek çok göz hastalığında ortak görülebildiğinden tanı koymada hekim tarafından detaylı bir araştırma yapılmalıdır.

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın

Göz enfeksiyonu ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Göz Enfeksiyonu Kaç Günde Geçer ?

Göz enfeksiyonu alerjen maddeden uzaklaşarak, ilaç tedavisiyle veya kendiliğinden geçebilir. Bu süre ortalama 2 hafta olup tedaviye uyumla süre kısalabilir. Göz temizliğine dikkat edilmediğinde bu süre uzayabilir. Bahar döneminde görülen göz enfeksiyonları yeterli koruyucu önlem alınmadığında mevsim boyunca devam edebilir.

Int. Dr. Zeynep Akgöbek

Göz Enfeksiyonunu Ne Geçirir ?

Göz enfeksiyonlarında öncelikle iyi bir göz temizliği gereklidir. Ortak kullanılan eşyaların ayrılması, makyaj ve lens gibi yabancı cisimlerden kaçınmak ve hijyen kurallarına dikkat etmek çok önemlidir. Göz enfeksiyonu için damla reçete edilmişse mutlaka düzenli kullanılmalıdır. Ağrıyı rahatlatmak için soğuk kompres uygulanabilir. İlaç göze sürülmeden önce göz ılık bir pansumanla temizlenebilir. Bu yöntemler iyileşmeyi hızlandırıp kısa sürede göz enfeksiyonunun geçmesini sağlayabilir.

Int. Dr. Zeynep Akgöbek

Göz İltihabı Kör Eder Mi ?

Göz iltihabı tedavi edilmediğinde ilerleyici olabilir. Korneaya ilerlediğinde gözdeki saydam bölge etkilenebilir, görmede azalmaya neden olabilir. Tahribatın devam etmesi görmede kalıcı hasarlanmaya ve körlüğe neden olabilir. Erken tanı ve tedavi yaşam kalitesinin korunmasında çok önemli bir role sahiptir.

Int. Dr. Zeynep Akgöbek

Göz Enfeksiyonu Bulaşıcı Mı ?

Alerjik göz enfeksiyonları genellikle kişinin bünyesine bağlı olarak gelişir ve kişiden kişiye bulaşma özelliği göstermez. Bakteri ve virüs kaynaklı göz enfeksiyonları ise kişiden kişiye hızlıca bulaşabilir. Hasta kişinin eşyalarını kullanmak ve ortak kullanılan eşyalardan sonra elleri yıkamamak bu hastalığın bulaş riskini artırabilir. Göze temas öncesi eller mutlaka yıkanmalı ve kişi ortak eşyalarını ayırmalıdır. 

Int. Dr. Zeynep Akgöbek

Göz Enfeksiyonu Ateş Yapar Mı?

Ateş her göz enfeksiyonunda görülmeyebilir. Virüs kaynaklı göz enfeksiyonlarında vücutta çeşitli koruyucu salgıların salınmasına neden olabilir ve ateş görülebilir. Üst solunum yolu enfeksiyonu sonrası gelişen Adenovirüs göz enfeksiyonunda yüksek ateş görülebilir, boğaz ağrısı eşlik edebilir. 

Int. Dr. Zeynep Akgöbek