Dalak Hastalıkları
Dalakta meydana gelen hastalıklar dalağın direk kendisinden kaynaklanabileceği gibi diğer doku ve organlardan da kaynaklanabilir. Hastalığın türüne göre, antibiyotik tedavileri ve birçok yöntem mevcuttur.
Dalak Hastalıkları Nedir?
Dalak, karnın sol üst kısmında bulunan bir ve birçok önemli görevi olan bir organdır. Vücudun bağışıklık sisteminin çok önemli ve kilit bir parçasıdır. Enfeksiyonlarla, özellikle de bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlarla savaşmaya yardımcı olur. Bununla birlikte kan hücrelerinin gelişiminde rol oynar ve eski kan hücrelerinin kan dolaşımından uzaklaştırılmasına yardımcı olur.
Dalak, splenik arterlerden (damarın atar damarı) kan alır ve kan dalağı splenik ven (dalak toplar damarı) yoluyla terk eder. Dalak mide ve pankreasın kan damarlarına bağlı olmasına rağmen sindirime dahil değildir.
Dalakta meydana gelen problemleri en tipik olarak gösterecek belirti splenomegalidir. Splenomegali yani dalağın normal boyutlarındaki artış birçok hastalıkta görülebilir. Bu durum genellikle fizik muayene sırasında fark edilir.
Dalakta meydana gelen hastalıklar dalağın direk kendisinden kaynaklanabileceği gibi diğer doku ve organlardan da kaynaklanabilir.
Dalak Hastalıklarının Tipleri Nelerdir?
Bir dizi enfeksiyon ve hastalık dalağın genişlemesine ve fonksiyonlarının bozulmasına neden olabilir. Dalağın büyümesi tedaviye bağlı olarak geçici olabilir.
Aşağıda dalakta meydana gelebilecek hastalıklar görülebilir.
Splenomegali: Dalak hastalıklarının en sık belirtilerinden birisidir. Kelime anlamı dalağın büyümesidir. Dalak büyümesinin sebepleri arasında enfeksiyoz mononükleoz adı verilen bir enfeksiyon hastalığı, bazı lösemi türleri ve karaciğer problemleri yer alır. Bazen dalak normal fonksiyonlarını yerine getirir ancak aşırı aktiftir. Bu durum hipersplenizm olarak da bilinir.
Aksesuar dalak: Tahminen insanların yüzde 10 ila 15'inin ek bir dalağı olduğu düşünülmektedir. Rutin muayenelerde ortaya konabilir. Herhangi bir probleme yol açmadığından genellikle tedavi gerektirmez.
Dalak rüptürü: Dalağın yırtılması dalak rüptürü olarak bilinmektedir. Genellikle ciddi trafik kazaları sonucunda görülür. Kan kaybına sebebiyet verebilir. Bazen dalak yaralanma anında rüptüre olabilir; bazen ise günler veya haftalar sonra rüptüre olur.
Orak hücre anemisi: Bu hastalık kalıtsal bir anemi (kansızlık) şeklidir. Durum, işlevsiz bir hemoglobin (kanda oksijen taşımakla görevli birim) tipi ile karakterizedir.
Dalak kanseri: Dalak kendi içerisinde bir kanser durumuna sebep olursa bu duruma primer (birincil) dalak kanseri denir. Başka bir organdan metastaz sonucunda ise sekender (ikincil) dalak kanserleri meydana gelebilir.
Dalak enfarktüsü: Dalağa giden kan akımı azalması sonucunda dalağın fonksiyonlarında gerileme meydana gelir ve dalak enfarktüsü oluşabilir. Bu durum splenik arterden kan akışının kesildiği zaman ortaya çıkan bir sonuçtur. Genellikle hastalarda ciddi belirti ve şikayetlere sebep olur.
Aspleni: Dalağın olmaması durumuna verilen isimdir. Bazen doğuştan dalağa sahip olmamakla birlikte bir hastalık sonucu dalağın alınması gerektiği durumlarda da aspleni meydana gelebilir.
Dalağı olmayan insanlar, dalağın Streptococcus pneumoniae, Neisseria meningitidis ve Haemophilus influenzae gibi belirli bakteri türleriyle savaşmadaki rolü nedeniyle özellikle yüksek enfeksiyon riski altındadır. Bu risk nedeniyle, insanlar bu organizmalarla enfeksiyondan korunmalarına yardımcı olmak için aşılanmalılardır.
Dalak ven trombozu: Çevre organlardaki bazı rahatsızlıklardan dolayı dalakta toplardamar trombozu (pıhtı) oluşabilir. Bunun sonucunda dalakta ciddi hasarlar meydana gelebilir.
Gaucher hastalığı ve Niemann-Pick hastalığı gibi metabolik bozukluklar: Depo hastalıkları olarak bilinen bu hastalıkların sonucunda dalakta bazı birikimler olabilir.
Dalak kistleri: Dalak kistlerini parazitik olan ve olmayan olmak üzere iki başlık altında incelemek mümkündür. Bu kistler bazı komplikasyonlara yol açması sebebiyle önem taşır.
Dalak Hastalıklarının Belirtileri Nelerdir?
Dalak hastalıklarının birçok belirtisi olabilir. Kişiler karnının sol üst kısmının ağrısı gibi şikayetlerle gelebileceği gibi birbirinden farklı birden fazla spesifik olmayan şikayet ile gelebilir.
Bu belirti ve şikayetler:
Şiddetli karın ağrısı: Dalak rahatsızlıklarında sık görülen bir şikayet olarak kendini gösterebilir.
Anemi: Dalak ile ilgili rahatsızlıkta anemi yani kansızlık sık görülen bir durumdur. Kişiler bunu kendileri fark etmeseler de ağız içi gibi mukozalarda solukluklar görülebilir.
Yorgunluk: Yorgunluk dalak rahatsızlıklarında sık görülen bir belirtidir. Kişiler günlük işlerini dahi yapmakta zorlanabilirler.
Kolay morarma ve kanama: Trombositopeni yani trombosit sayısına bağlı olarak kanamaya yatkınlık oluşabilir.
Ateş: Enfeksiyonlara bağlı olarak görülen dalak hastalıklarında genellikle ateş de görülür. Yüksek ateş ve dalak büyüklüğü bazı enfeksiyonlar açısından uyarıcı olmalıdır.
Bulantı ve kusma: Yine ateş gibi bulantı ve kusma da enfeksiyonlara bağlı olarak görülen dalak hastalıklarında görülen durumlardandır.
Ciltte solgunluk: Dalak rüptürü sonucunda ciltte solgunluk görülebilir.
Şok tablosu: Bir travma sonucunda dalak rüptürü meydana geldiğinde hasta çok fazla kan kaybedip hipotansiyon sonucunda hipotansif şoka girebilir. Bunun belirtileri de bilinç kaybı, bulanık görme veya bayılma hissi olabilir.
Dalak Hastalıklarının Nedenleri (Risk Faktörleri) Nelerdir?
Dalak hastalıkları açısından bazı risk faktörleri olabilir. Bununla birlikte kişilerde genetik olarak görülebilen bazı rahatsızlıklar sebebiyle de dalakta problemler olabilir.
Bu risk faktörleri aşağıdaki gibi olabilir:
Enfeksiyonlar: Enfeksiyonlar splenomegali ve bazı dalak hastalıklarına sebep olabilir. Bu sebeple enfeksiyon kontrolünün yapılması son derece önemlidir.
Endemik bölgeye seyahat: Sıtma gibi bazı paraziter hastalıklar dalağı ciddi şekilde etkileyebilir. Afrika gibi bu tarz paraziter enfeksiyonların sık görülebileceği yerlere seyahat sonucunda dalak rahatsızlıkları da görülebilir.
Çevre organlardaki rahatsızlıklar: Siroz gibi bazı karaciğer rahatsızlıkları ve pankreastaki bazı patolojiler dalak için risk faktörü olabilir.
Travmalar: Trafik kazası gibi bazı travmalar sonucunda dalak rüptüre olabilir.
Dalak Hastalıklarının Teşhisi
Bazı Dalak Hastalıklarıın teşhisi zor olmakla birlikte en çok ölüm görülen hastalıklar olan kardiyovasküler sistem hastalıkları erken teşhis edilebilmesi ve önlenebilmesi sebebiyle teşhis edilme konusunda çok önemlidir. Erken teşhisin Dalak Hastalıkların azaltılmasında önemi son yıllarda yapılan çalışmalar ile hastalar anlatılmaktadır.
Hastalıkların teşhisi için aşağıdaki yöntemler uygulanabilir.
- Anamnez: Dalak hastalıkları konusunda anamnez yani hasta öyküsünün alınması son derece önemlidir. Kişilerin son zamanlarda yorgunluktan yakınmaları, deride darbeye bağlı olarak kolay morarma şikayetleri ve yüksek ateş gibi durumların sorguları yapılır.
- Fizik Muayene: Dalağın fizik muayene ile büyüdüğünü anlamak için traube açıklığını değerlendirmek gerekir. Traube açıklığı perküsyon ile değerlendirilir. Normalde mide gazı sebebiyle sonör bir ses gelmesi gerekirken. Dalak büyüdüyse traube açıklığı kapanır ve matite duyulur.
- Ultrasonografi(USG): Dalak muayenesi konusunda son derece önemli bir görüntüleme yöntemidir. Oldukça pratik olması sebebiyle dalak patolojisi düşünülen kişilerde hemen hemen ilk yapılan tetkik olarak bilinir.
- Bilgisayarlı Tomografi (BT,CT): Bazı dalak travmalarında acilde bilgisayarlı tomografiden yararlanılabilir. MR’a göre avantajı daha hızlı çekilebilmesidir.
- Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR): Dalaktaki büyüme ve kist gibi patolojileri değerlendirmek amacıyla gerek görüldüğü takdirde yapılabilir. Ultrasonografinin yetersiz kaldığı durumlarda doktorlar tarafından tercih edilebilir.
- Kan Tahlili: Kan değerlerini görmek aneminin araştırılması açısından son derece önemlidir. Bununla birlikte trombosit sayısının da izlemi kan tahlilleri ile yapılabilir.
- Biyopsi: Dalakta patoloji düşünüldüğünde dalak biyopsisi yol gösterici olabilir. Dalak biyopsisi lokal anestezi eşliğinde yapılır. Biyopsi örneği alırken ultrasonografik görüntü yöntemlerinden faydalanılır.
Dalak Hastalıklarının Tedavisi
Tedavi, dalaktaki bozukluğa ve özel nedenlere bağlıdır. Örneğin, splenomegali belirli kanserlerden (Hodgkin hastalığı, lösemi veya lenfoma dahil) kaynaklanıyorsa, tedavi birincil hastalığı ortadan kaldırmaya veya kontrol etmeye odaklanacaktır.
Sıtma gibi bazı enfeksiyon hastalıklarının tedavisi bazı ilaçlar ile yapılabilir.
Karaciğer sirozu ile tetiklenen hipersplenizm, alkolden uzak durma ve özel diyet değişiklikleri ile tedavi edilebilir. Ciddi derecede yırtılmış bir dalak genellikle cerrahi olarak çıkarılır.
Cerrahi olarak dalağın çıkarılması işlemi splenektomi olarak bilinmektedir. Bazı dalak hastalıklarında splenektomi oldukça faydalıdır. Hastalar dalağı olmadan yaşamlarını sürdürebilirler ancak bazı önlemler almak gerekir.
Splenektomi sonrası yaşam: Vücut, dalak olmadan yaşamını sürdürebilir ancak kişi operasyondan sonra enfeksiyonlara daha duyarlı hale gelebilir. Dalağın alınmasından sonra kan hücrelerinin kontrolü kısmen sekteye uğrayacağından defektli kan hücreleri kanda dolaşabilir.
Bazı durumlarda dalağın sadece hastalıklı veya hasarlı kısımlarını çıkarmak mümkündür. Bu, kalan sağlıklı kısımların normal şekilde çalışmaya devam etmesini sağlar. Bu durum parsiyel splenektomi olarak da bilinmektedir.
Bağışıklama ve splenektomi: Dalağı çıkarılmış veya dalak rahatsızlığı olan kişilerde enfeksiyon riski yüksektir, yaygın olarak pnömokok enfeksiyonu görülebilir. Bu kişiler için özellikle bazı aşılar önerilir ve bunlar kişilerin doktorları ile görüşülüp splenektomiden 3 ay önce yapılması konusunda kararlaştırılabilir.
Bu aşılar arasında aşağıdaki üç aşı son derece önemlidir:
- Pnömokok aşısı
- Meningokok aşıları
- Haemophilus influenzae tip b aşısı (5 yaşından küçük çocuklarla yakın teması olan bir yetişkinde önerilir).
Dalak Hastalıkları Tedavi Edilmezse Ne Gibi Komplikasyonlara Yol Açar?
Dalak hastalıkları tedavi edilmediği takdirde aşağıdaki komplikasyonlara sebep olabilir.
Bu komplikasyonlar:
- Splenomegali dalağın yırtılmasına neden olabilir. Bu durumda ameliyat ihtiyacı ve genellikle kan volümünü eski seviyesine getirmek için kan transfüzyonuna ihtiyaç duyulur.
- Dalak rüptürü ciddi bir dalak rahatsızlığıdır ve en kısa sürede tedavi edilmesi gerekir. Aksi halde aşırı kan kaybına bağlı olarak kişilerde şok tablosu ve ölüm meydana gelebilir.
- Doğuştan dalağı olmayan kişilerin enfeksiyonlara yatkın hale geldiği bilinmektedir.
- Dalak rahatsızlıklarına bağlı olarak görülen trombositopeni seviyesine bağlı olarak ciddi spontan kanamalar meydana gelebilir. Kişi kan kaybına bağlı olarak ciddi durumlar ile karşı karşıya kalabilir.
Dalak Hastalıklarında Kullanılan İlaçlar
Dalak rahatsızlıkları için direk olarak kullanılan ilaçlar olmasa da enfeksiyona bağlı gelişen dalak rahatsızlıkları ve splenektomi sonrasında enfeksiyonlara yatkın olan vücudu korumak için düşük doz antibiyotik tedavisine ihtiyaç duyulabilir.
Bu sebeple bazı antibiyotiklerin düşük dozda kullanılması profilaktik olarak önerilmektedir. Bu ilaçları kişiler bazı endemik bölgeye seyahat esnasında da kullanabilir.
Bu ilaçlar:
- Amoksisilin klavunat
- Ampisilin Sulbaktam
- Sefalosporinler
- Seftazidim,
- Sefoperozon
- Siprofloksasin
Gebelikte Dalak Hastalıkları
Hamilelik boyunca veya doğum sonrası dönemde dalakta meydana gelen değişikliklerle ilgili radyolojik veya tıbbi literatürde çok az bilgi vardır.
Gebelikte nadiren de olsa bazı dalak problemleri görülebilir. Bunlardan birisi spontan dalak rüptürüdür. Önceden travma olmaksızın spontan dalak rüptürü nadir görülen bir durumdur. Gebelikte dalak rüptürü, hipervolemik duruma, dalak büyümesine, genişlemiş uterus ve gebelik sırasında kas kasılmalarına bağlı olarak periton boşluğunun azalmasına bağlanır. Hamilelik sırasında sol karnın sol üst kısmında şiddetli ağrının başlaması ve ardından kısa süre sonra hemorajik şok ile karakterize olarak kendini nadiren de olsa gösterebilir.
Hamilelikte dalak hastalıklarını değerlendirebilmek açısından ultrason tercih edilen görüntüleme tekniğidir.
Dalak Hastalıklarında Hangi Doktora Gidilir?
Dalak hastalıkları için öncelikle bir iç hastalıkları uzmanı ile görüşmek gereklidir. Kişiler aşağıdaki şikayet ve belirtilere sahip olduğunda bir iç hastalıkları uzmanı ile görüşmelidir.
Bu belirti ve şikayetler:
- Şiddetli karın ağrısı hemen her zaman birçok hastalıkta görülebilir ancak şiddetli karın ağrısına ek olarak ateş, bulantı ve kusma şikayetleri hastada mevcutsa ciddi bir enfeksiyon belirtisi olabilir. Bu kişilerin genel olarak değerlendirilmesi gerekir.
- Sahra altı Afrikaya seyahat öyküsü olan kişilerin seyahat sonrası 7 gün ila 30 gün süre arasında şiddetli ateş şikayetler varsa sıtma açısından değerlendirilmesi gerekebilir.
- Bir travma sonrasında ileri derecede yorgunluk, baygınlık ve deride solgunluk gibi şikayetler dalak rüptürünün belirtileri arasında olabilir. Bu kişilerin de en yakın sağlık kuruluşuna başvurması önerilir.