Haemophilus İnfluenzae

Haemophilus İnfluenzae, küçük yapıda, gram negatif boyanan, hareketsiz bir bakteri türüdür. Kullanılan tedavinin esasını antibiyotikler oluşturmaktadır.

Haemophilus İnfluenzae Nedir?

Haemophilus İnfluenzae, küçük yapıda, gram negatif boyanan, hareketsiz bir bakteri türüdür. Bu mikroorganizmanın en dış katmanında vücudun savunma hücrelerinden bakteriyi koruyacak bir kapsülü bulunmaktadır. Haemophilus İnfluenzae mikroorganizması dıştaki bu kılıfının yapısına göre 6 alt tipe ayrılmaktadır. Bunlar; haemophilus influenzae tip a, haemophilus influenzae tip b, haemophilus influenzae tip c, haemophilus influenzae tip d, haemophilus influenzae tip e ve haemophilus influenzae tip f’dir. 

Bu alt tipler içerisinde yerleşik enfeksiyonlara en sık neden olan grup; haemophilus influenzae tip b’dir. Yerleşik(invazif) enfeksiyonların %90’dan fazlasında bu alt tip görülmektedir. Kapsülsüz alt tipler hastalık oluşumuna neden olmaz ve kişide normal boğaz florasında bulunurlar. 

Haemophilus influenzae mikrobu kişiden kişiye damlacık yoluyla bulaşır. 5 yaşın altındaki çocuklarda daha sıklıkla hastalık oluşmaktadır. Özellikle 6 ay- 1 yaş arası dönemde enfeksiyon riski daha da artmıştır. Haemophilus influenzae tip b(Hib) için aşı bulunmaktadır. Hib aşısı 18. Aya kadar bebeklere uygulanabilir. Bebeği menenjit, nazofarenjit, orta kulak iltihabı, sinüzit, pnömoni, perikardit ve epiglottit gibi enfeksiyonlardan korur. 

Haemophilus influenzae bakterisi ısıya, dezenfeksiyon işlemlerine oldukça dayanıksız bir mikroorganizmadır. Bu nedenle hijyen koşullarına dikkat edilmesi ile hastalıklardan korunabileceği unutulmamalıdır. 

Haemophilus İnfluenzae Belirtileri

Haemophilus influenzae tüm alt tipleri enfeksiyona neden olsa da ciddiyet açısından en çok tehlikeli olan tipi haemophilus influenzae tip b(Hib)’dir. Hib alt tipine bağlı olarak özellikle bebeklik döneminde menenjit ve pnömoni gibi oldukça tehlikeli hastalıklar gelişebilmektedir. 

Menenjit ve pnömoni yanında orta kulak iltihabı, epiglottit, akut pürülan konjunktivit gibi enfeksiyonlar da görülmektedir. 

Menenjit; beyin zarının iltihaplanması durumudur. Haemophilus influenzae tip b bakterisine bağlı görülebilmektedir. Menenjit durumunda bebekte emmede azalma, kusma, ateş yüksekliği, halsizlik, huzursuzluk gibi şikayetler görülmektedir. 

Pnömoni; akciğer enfeksiyonudur, yani akciğerlerde hava ile dolu olması gereken hava keseciklerinde hava değil de enfeksiyon sıvısı vardır. Pnömoni belirtileri arasında balgamlı öksürük, yüksek ateş, nefes darlığı ve göğüs ağrısı vardır. Pnömonideki balgam genellikle sarı- yeşil renkte olmaktadır. 

Haemophilus influenzae enfeksiyonunda genellikle enfeksiyonda görülebilecek tüm belirtiler bulunmaktadır. Ateş yüksekliği, huzursuzluk, baş ağrısı, öksürük, yan ağrısı, balgam çıkarma, bulantı- kusma görülebilmektedir. 

Haemophilus influenzae enfeksiyonuna bağlı orta kulak ve iç kulak iltihabı da görülebilmektedir. Kulak yolu iltihabında kulakta pürülan akıntı görülebilir. Ayrıca işitmede azalma ve kulak ağrısı da görülebilecek belirtilerdendir. 

Haemophilus İnfluenzae Nedenleri

Haemophilus İnfluenzae bakteriyel mikrobu diğer mikroorganizmalar gibi bulaşa bağlı olarak insan vücuduna yerleşir. Bunda çevresel koşullar ve hijyenin önemli bir payı vardır. Kişide hiçbir belirti göstermediği halde taşıyıcılık durumu görülebilmektedir. Bu kişiler enfeksiyonun bulaşmasında oldukça önemli bir paya sahiptir. Kişiden kişiye damlacık yoluyla bulaş olur. Bunda özellikle öksürme, hapşırma gibi durumlarda ağzın kapatılmaması etkili olmaktadır. Bu kişilerden sağlıklı bireylere temas gelişir. 

Haemophilus influenzae mikrobu dışındaki kılıf yani kapsülünün yapısına göre 6 alt gruba ayrılır. Bu alt gruplar içerisinde en ciddi olanı haemophilus influenzae tip b’dir. Hib alt grubunda bulaşıcılık da artmıştır. Özellikle 5 yaş altı çocukluk döneminde tehlikeli olan bu mikroorganizma en sık olarak 1 yaş altında ciddi bir ha almaktadır. Bu nedenle bebeklik ve çocukluk döneminde enfeksiyona maruz kalmamak oldukça önemlidir. 

Haemophilus İnfluenzae Teşhisi

Bakteri türlerinden biri olan Haemophilus İnfluenzae kişide birçok enfeksiyonun kaynağını oluşturabilmektedir. Özellikle bebeklik ve çocukluk döneminde ve direnci düşmüş ek hastalıkları olan kişilerde ve yaşlılarda tehlikeli enfeksiyonlar meydana getirebilmektedir. Bu nedenle neden olduğu enfeksiyonun hızlı tespiti ve tedavisine erken dönemde başlanması oldukça önemlidir. 

Çocukluk döneminde özellikle Hib(haemophilus influenzae tip b) mikroorganizmasına bağlı olarak menenjit, sinüzit, pnömoni, konjunktivit ve kulak iltihabı gibi ciddi enfektif hastalıklar meydana gelmektedir. Bunlardan menenjit çocukta; emmede güçlük, huzursuzluk, yüksek ateş, bulantı- kusma şikayetleri; sinüzit burunda akıntı, göz çevresinde dolgunluk; pnömoni balgamlı öksürük, göğüs ağrısı, nefes darlığı; konjunktivit gözde sulanma ve kızarma; kulak iltihabı, ateş, kulak ağrısı, tragusta hassasiyet, kulakta akıntı meydana getirebilir. Bu şikayetlerle doktora başvuru sonucunda kişiden ayrıntılı anamnez(hasta hikayesi) alınır. Anamnezde şikayetlerin ne zamandır olduğu ve bebeğin/çocuğun yakın çevresinde benzer şikayetlere sahip başka kişilerin olup olmadığı sorgulanabilir. Ardından fizik muayeneye geçilir. 

Fizik muayenede ense sertliği olup olmadığı bakılarak menenjit ekarte edilmeye çalışılır. Menenjit için ayrıca kernig ve brudzinski adı verilen muayeneler de yapılabilir. Bu muayenelerde hasta yatar pozisyondayken dizin bükülmesi ile hastada zorlanma ve direnç olup olmadığı incelenir. Pnömoni düşünülen hasta için fizik muayenede stetoskop ile akciğer seslerinin dinlenmesi muayenede hastalığın ayırt edilmesinde faydalı olacaktır. Kulak iltihabının fizik muayenesi de otoskop denen cihazla kulağın incelenmesi aracılığıyla yapılabilmektedir. 

Fizik muayene sonrasında laboratuvar tetkiki istenebilir. 

Laboratuvar tetkikinde hastadan rutin değerler bakılabilir. Bunun için tam kan sayımı, biyokimyasal parametreler ve nefelometre(CRP) sonuçlarının incelenmesi için hastadan kan alınabilir. Laboratuvar sonuçlarından sonra hala net kararın verilebilmesi adına görüntüleme yöntemleri istenebilir. Menenjit düşünülen hastada beynin bilgisayarlı tomografisi(BT) istenebilir. Pnömoni için de akciğer grafisi veya Toraks BT istemi faydalı olacaktır. 

Haemophilus influenzae mikroorganizmasına bağlı olarak hastalığın geliştiğinin net olarak tespiti için hastadan BOS, balgam örneği, bronkoalveolar lavaj(BAL) incelemeleri yapılabilir. Buralardan alınacak örnekler kültür ortamında incelenerek haemophilus influenzae üremesi araştırılır. Gram boyamasının yapılması da mikroorganizmanın haemophilus influenzae olduğunu kanıtlayıcı yöntemlerdendir.

Haemophilus İnfluenzae Tedavisi

Haemophilus İnfluenzae mikroorganizmasına karşı kullanılan tedavinin esasını antibiyotikler oluşturmaktadır. Bakteriyel bir mikroorganizma olan haemophilus influenzae zaman içerisinde bazı antibiyotiklere karşı direnç geliştirmiştir. Bunda özellikle bilinçsiz ve uygun olmayan antibiyotik kullanımının payı büyüktür. 

İlkin tedavide ampisilin içeren ilaçlar kullanılırken daha sonraları ampisilin direnci gelişenlerde kloramfenikol kullanılmıştır. Fakat nu da rutin tedavi olmamıştır. Günümüzde antibiyotiklerden 3.kuşak sefalosporin içeren ilaçlar kullanılmaktadır. 

Unutulmaması gereken önemli bir nokta ise mikroorganizma tehlikeli olmayacak şekilde vücut tarafından tanınmasını sağlayacak aşılamanın bebeklik döneminde yapılması gerektiğidir. Günümüzde haemophilus influenza tip b aşısı yani Hib aşısı kullanılmaktadır. Haemophilus influenzae’nın en tehlikeli alt formu olan tip b için aşısı bulunmaktadır. Bu aşı 2, 4, 6 aylarda tek doz ve 18.ayda rapel şeklinde aşı uygulaması yapılır. Aşının koruyuculuğu %95’in üzerindedir. Fakat aşı uygulamasına rağmen enfeksiyonun görüldüğü hasta grupları da bulunmaktadır. Burada özellikle vücudun yeterince savunma geliştirememesi etkili olan faktörlerdendir. Haemophilus İnfluenzae aşısı difteri, aselüler boğmaca, tetanoz, inaktif polio, haemophilus influenzae hastalıkları için 5’li karma aşı olarak uygulanır. Bunlara kısaca dabt-ipa-hib aşısı denmektedir. Dabt-ipa-hib aşısı yan etkileri arasında aşı yapılan yerde kızarıklık ve şişlik oluşumu gözlenebilir. Ayrıca aşı bölgesinde ağrı da oluşabilir. Kişide ateş yüksekliği de görülür. 

Haemophilus İnfluenzae Tedavi Edilmezse

Haemophilus influenzae özellikle bebeklik ve çocukluk döneminde menenjite neden olarak oldukça tehlikeli sonuçlar ortaya çıkarabilecek bir mikroorganizmadır. Bu nedenle en kısa sürede tedaviye başlanması çok önemlidir. Aksi bir durumda beyin hasarına neden olabilmektedir. 

Tedavisiz olgularda işitmede kayıplar da görülmektedir. Bundan tedavisiz bırakılan haemophilus influenzae tip b mikroorganizması sorumludur. Geç kalınan tedavi sonucunda meydana gelecek beyin hasarına bağlı olarak zeka gerilikleri veya nörolojik bozukluklar görülmektedir. Görmede kayıp veya azalmalar da yine tedavisi yapılmamış hastalar ile eksik, yanlış tedavinin yapıldığı hasta gruplarında görülmektedir. 

Haemophilus İnfluenzae’ya Ne İyi Gelir?

Haemophilus influenzae 6 alt tipi olan bakteriyel bir mikroorganizmadır. Bu 6 alt tür içerisinde en tehlikelisi haemopilus influenzae tip b’dir. Bu alt tür kişide menenjit, epiglottit, pnömoni, kulak iltihabı, sinüzit, konjunktivit gibi hastalıklara neden olabilmektedir. Bu hastalıklarda kısa sürede teşhis ve tedavi oldukça önemlidir. Aksi halde kişide ölüm veya hasarlar meydana gelebileceği unutulmamalıdır. 

Hastalıkların gelişmesi için taşıyıcı birinden haemophilus influenzae mikroorganizmasının alınması gereklidir. Bu da genellikle damlacık yoluyla yani hastalık taşıyıcısı veya hasta kişiden öksürük, hapşırma gibi yollarla etken mikrobun alınmasıyla olur. Bu nedenle kişilerin hijyen kurallarına uyması oldukça önemlidir. 

Bebeklik döneminde uygulanacak Hib aşıları ile hastalıktan korunabileceği de unutulmamalıdır. 

Haemophilus İnfluenzae’ya Ne İyi Gelmez?

Haemophilus İnfluenzae mikroorganizmasına karşı vücudun savunma hücrelerinden olan antikorlar gelişmektedir. Vaktinde doğan bebeklerde anneden yeterince antikor geçişi olacaktır. Bu da haemophilus influenzae’ya karşı koruma sağlayacakken vaktinden önce doğmuş, prematürelerde vücudun yeterince savunma hücresi olmayacaktır. Bu da enfeksiyona meyle neden olmaktadır. 

Bazı genetik özelliklerinde haemophilus influenzae enfeksiyonuna karşı riski arttırdığı düşünülmektedir. Ek hastalığı olan kişilerde enfeksiyon sonucu hasarlanma ve ölümlerin oranının arttığı bilinmektedir. Özellikle bağışıklık sisteminin baskılandığı ve akciğerlerin hasarlandığı hastalıklarda bu oran daha fazladır. 

Yapılan araştırmalara göre anne sütünün pek çok enfeksiyondan olduğu gibi haemophilus influenzae enfeksiyonundan da koruduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmenin oldukça faydalı olduğu unutulmamalıdır. 

Haemophilus İnfluenzae’da Kullanılabilecek İlaçlar

Bakteriyel bir mikroorganizma olan haemophilus influenzae için uygulanacak tedavi, antibiyotik tedavisidir. Toplum tarafından antibiyotiklerin usulüne uygun olarak kullanılmaması nedeniyle geçmişten günümüze kullanılan antibiyotikler değişerek gelmiştir. 

Önceki dönemlerde ampisilin tedavide kullanılırken bu antibiyotiğe karşı direnç gelişimi sonrasında başka antibiyotikler tercih edilmeye başlanmıştır.

Ampisilin ile tedavi başarısı düşünce 2.kuşak sefalosporinlerden olan sefazim kullanılmıştır. Fakat buna karşı da direnç gelişmesi nedeniyle 3.kuşak sefalosporinlerin kullanımına başlanmıştır. Günümüzde tedavide 3.kuşak sefalosprinler ve yeni kuşak makrolidler kullanılmaktadır.

Haemophilus İnfluenzae için Hangi Doktora Gidilir?

Haemophilus İnfluenzae her yaş grubunda görülebilmesine rağmen özellikle bebeklik döneminde, altta yatan hastalığı olan erişkinlerde ve 65 yaş üzerinde bireyler için daha tehlikeli bir tablo olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Bebeklik ve çocukluk döneminde haemophilus influenzae tib b enfeksiyonuna bağlı olarak menenjit, pnömoni ve orta kulak iltihabı sık görülmektedir. Çocukta ateş yüksekliği, bulantı- kusma şikayetleri için Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı bölümüne başvurmak gerekmektedir. Burada pediatrist tarafından yapılacak ayrıntılı tetkik ve incelemeler sonrasında haemophilus influenzae enfeksiyonuna bağlı hastalık teşhisi yapılabilmektedir. 

Yetişkinlik döneminde ise kişide meydana gelecek şikayete bağlı olarak başvurulacak bölüm değişmektedir. Kulak ağrısı, akıntısı ile gelen hastanın Kulak Burun Boğaz Hastalıkları bölümün başvurması gerekir. Yüksek ateş, öksürük, nefes darlığı gibi semptomlarla gelen hastada Göğüs Hastalıkları Bölümü tarafından teşhis yapılabilir. Enfeksiyona bağlı hastalıklar meydana getirdiği için kişinin öncelikle Enfeksiyon Hastalıkları bölümüne görünmesi de enfeksiyon kaynağının belirlenmesini sağlayacaktır. 

Makaleyi faydalı buldun mu?
3
0
Makeleyi Paylaşın

Haemophilus İnfluenzae ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Dabt-ipa hib aşısı nasıl yapılır?

Difteri, aselüler boğmaca, tetanoz, inaktif polio ve haemophilus influenzae karma aşısı bebeklik döneminde yapılır. 2.,4.,ve 6.aylarda tek doz halinde karma aşıdan yapılır. 18.ayda ise rapel uygulaması vardır. 1 yaş üstü hiç aşı yapılmamış çocuk için çocuk 1 ve 5 yaş arasında ise ilk hastane başvurusunda 5’li karma aşı yapılır. Ardından ilk dozdan 2 ay sonra bir daha aşılama yapılır.

Dr. Gülen Bozyiğit