Epiglottit
Epiglottit, boğazdaki gırtlak bölgesinin üst tarafında kıkırdak yapısındaki parçanın enfeksiyonu ve inflamasyonu durumuna verilen isimdir. İlk amaç acil olarak hastanın solunum yolunu güvene almak ve vücudun oksijenlenmesini sağlamaktır.
Epiglottit Nedir?
Epiglottit, boğazdaki gırtlak bölgesinin üst tarafında yer alan ve epiglot olarak isimlendirilen kıkırdak yapısındaki parçanın enfeksiyonu ve inflamasyonu durumuna verilen isimdir.
Epiglot yemek yeme, yutma gibi durumlarda soluk borusunun üst kısmını kapatarak yiyeceklerin nefes borusuna oradan da akciğere kaçmasını engelleyen hayati bir yapıdır. Epiglot işlev göremezse yiyecekler soluk borusuna kaçarak tıkanıklıklara veya daha küçük olanlar akciğerlere kaçarak sık sık akciğer enfeksiyonları geçirilmesine neden olur.
Birkaç farklı durum epiglot denilen yapının inflamasyona uğramasına yani bir çeşit zarar görmesine neden olabilmektedir. Bunlar arasında en basit olarak aşırı sıcak sıvı gıdalardan kaynaklanan yanıklar, gırtlak bölgesindeki doğrudan yaralanmalar ve en sık olarak da enfeksiyonlar sayılabilir. Geçmiş dönemlerde yani aşıların daha yaygın olarak uygulanmadığı zamanlarda çocuklarda epiglottit nedeni olan enfeksiyonlar sıkça ortaya çıkmaktadır. Bunların başında da kana yayılan zatürre enfeksiyonları ve menenjitler gelmektedir. Her iki duruma ve akut epiglottite en sık olarak neden olan mikroorganizma ise Haemophilus influenzae tip b (Hib) adı verilen bakteridir. Epiglottit her yaşta ortaya çıkabilecek bir enfeksiyondur.
Bebekler için rutin uygulanan Hib aşısı epiglot enfeksiyonlarının çok nadir olarak görülmesine neden olmuştur. Ancak bu durumun tamamen sıfırlanması çok mümkün değildir. Bu yüzden tüm ebeveynler ve hastalar bu durum hakkında dikkatli olmalı ve gerekli tıbbi desteği almalıdır.
Epiglottit Semptomları Nelerdir?
Epiglottit semptomları var olan sebebe bağlı çok değişmemekte ve genelde aynı olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak çocuk ve erişkin yaş grubuna bağlı olarak farklı semptomların ortaya çıkması da mümkündür. Ayrıca semptomların ortaya çıkış süresi de değişebilir. Çocuklarda enfeksiyon etkeninin alınmasından sonraki birkaç saat gibi çok kısa bir süre içinde epiglottit ortaya çıkabilir. Yetişkinlerde ise enfeksiyon genelde günler içinde daha yavaş gelişir. Çocuklarda olası olan epiglottit semptomları şu şekilde sıralanabilir:
- Yüksek ateş
- Hafif öne eğilirken veya dik otururken var olan semptomlarda hafifleme
- Boğaz ağrısı
- Seste boğuklaşma
- Ağızda aşırı tükürük üretimi
- Yutma güçlüğü
- Ağrılı yutma
- Huzursuzluk
- Ağızdan nefes alma ihtiyacı
- Yetişkinlerde birkaç gün içinde yavaş yavaş ortaya çıkabilen ve yaygın görülen semptomlar da şu şekilde sıralanabilir:
- Ateş
- Nefes almada zorluk
- Yutma güçlüğü
- Gıcırtılı veya boğuk bir ses
- Sert, gürültülü nefes alma
- Şiddetli boğaz ağrısı
- Alınan nefesi vermeden tutmada zorluk
Epiglottitin tedavi edilmemesi durumunda, hava yolu tamamen tıkanabilir. Bu durum hayatı tehdit eden bir durumdur ve acil müdahale gerektirir. Hava yolunun tıkanması ve hastanın nefes alamaması durumunda, vücutta hızlı bir oksijen eksikliği ortaya çıkar. Oksijenin eksik olması durumunda cilt normal renginden saparak maviye dönmeye başlar. Bu aşamada müdahale edilmezse beyin oksijensizlikten ilk olarak etkilenir ve zamanda diğer organlar da iflas ederek ölüme neden olur.
Epiglottit Nedenleri Nelerdir?
Epiglottitin en sık nedeni bakterilerden kaynaklanan enfeksiyonlardır. Bakteriler genelde solunum yolu ile vücuda girer. Daha sonra da kişinin bağışıklık sistemi düşükse veya aşılarında bir eksiklik varsa bu bakteriler epiglot bölgesine giderek orada üremeye başlar. Bir süre sonra da semptomlar ortaya çıkar.
Epiglottit durumuna en sık neden olan mikroorganizma Haemophilus influenzae tip b veya Hib olarak bilinen bakteridir. Bu bakteri ile enfekte olan birinin öksürmesi, hapşırması veya yakın temasla nefesini diğer kişiye üflemesi enfeksiyonun yayılmasına neden olmaktadır. Hib dışında epiglottite neden olabilecek başka bakteri türleri arasında Streptococcus A, B veya C ve Streptococcus pneumoniae sayılabilir. Streptococcus A, normalde çok sık bir boğaz enfeksiyonu etkenidir. Streptococcus pneumoniae ise bakteri kaynaklı zatürrenin sık nedenlerinden biridir.
Bu bakteri türlerine ek olarak zona ve suçiçeğine neden olan virüsler gibi solunum yolunu tutabilen virüsle de epiglottite neden olabilmektedir. Hatta bazı mantar enfeksiyonlarının bile epiglottite katkıda bulunabileceği düşünülmektedir. Enfeksiyonlar dışında epiglottite daha nadir olarak neden olabilecek durumlar şu şekilde sıralanabilir:
- Kokain gibi uyuşturucu maddeler kullanmak
- Zararlı kimyasalların solunması ile yanıkların ortaya çıkması
- Yabancı bir cismi yutmak
- Boğazın aşırı sıcak maddelerle yakılması
- Boğaz bölgesinde travma oluşması
Epiglottit herkeste görülebilmesine karşın, bazı risk faktörlerine sahip kişilerde çok daha sık olarak ortaya çıkar. Bu risk faktörleri şu şekilde sıralanabilir:
1-) Yaş
Yaş, epiglottit için önemli bir risk faktörüdür. 1 yaşından küçük olan bebeklerde epiglottit gelişme riski çok daha fazladır. Ancak günümüzde güncel aşı takvimine göre 2, 4 ve 6. aylarda yapılan 5'li karma aşı içindeki Hib aşısı, bu riski oldukça azaltmaktadır. Ancak 18. ayda yapılan rapel dozun eksikliği risk durumunun oluşmasına yine de neden olmaktadır. Çocukluk döneminde ise enfeksiyon en sık 2 ila 6 yaş arası çocuklarda görülmektedir. Yetişkin dönemde ise bağışıklık sisteminin iyice kötüleştiği 80 yaş üstü dönem enfeksiyon için en riskli dönem olarak sayılabilir. Bu durumlara ek olarak aşı karşıtlığı nedeni ile çocuklarına aşı vurdurmayan ebeveynlerin çocukları ve aşının bulunamadığı ülkelerdeki çocuklar bu ölümcül olabilecek enfeksiyon için risk altında olan diğer bir gruptur.
2-) Çevre
Çok kalabalık bir çevrede yaşamak veya çalışmak, enfeksiyonun ortaya çıkma riskini arttırır. Çok sayıda insanın var olması, olası bir enfeksiyonun ortaya çıkma olasılığını arttıracaktır. Aynı duruma örnek olarak okul, bakım merkezleri, nüfusu fazla olan ilçeler gibi yerler de enfeksiyon için riskli bölgelerdir.
3-) Bağışıklık Sisteminde Zayıflama
Bağışıklık sisteminin herhangi bir nedenden dolayı zayıflaması, her türlü enfeksiyonda olduğu gibi epiglottitin de ortaya çıkma riskini arttırır. Yetişkinlerde ve bazen çocuklarda diyabet hastalığı bağışıklık sistemi sorunu ile yakından ilişkilendirilmiştir.
Epiglottit Teşhisi
Epiglottit teşhisi genelde acil olarak konulmaktadır. Hastanın solunumunun kötüleşmesi ve buna bağlı fizik muayene bulgularının ortaya çıkması hekimi şüphelendirir. Ayrıca alınan öykü de teşhise yardımcı olur. Hekim öncelikle hastanın hava yolunu güvenli olarak stabilize eder. Hastanın oksijen seviyeleri normale getirilmeye çalışılır. Bu sırada nefes alıp verme ve oksijen seviyeleri yakında izlenir. Oksijen seviyelerinin bir şekilde normale döndürülmesinden sonra kesin tanı ve tedavi için bazı tetkikler uygulanır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
1-) Boğaz muayenesi: Boğaz bölgesindeki sorunun görmek için hekim genelde ışık kaynağı olan esnek bir cihazlar veya başka bir aletle, hastanın boğazını inceler. Bu sırada anestezik maddelerle ağrı hissinin azalması sağlanabilir. Muayene sırasında epiglotun kızarık, şişmiş gözükmesi genelde enfeksiyon yani epiglottit lehine değerlendirilir.
2-) Göğüs veya boyun röntgeni: Hastanın solunum yolu güvene alındıktan sonra, X ışını kullanılan bir test olan röntgen ile boğaz bölgesinin görüntüsü elde edilir. Bu görüntüler ile epiglotta görülen şişme, yuvarlaklaşma, alt bölgelere bası yapması gibi bulgular hastalığın teşhisinde hekime oldukça faydalı olmaktadır.
3-) Boğaz ve kan kültürü: Kültür aslında tanıda en kesin olan yöntemlerden biridir. Boğaz kültürü almak için epiglot üzerinden bir çubuk yardımıyla sürüntü alınır. Daha sonra bu örnek laboratuvar ortamında kültüre edilerek üreyen bakteriler tespit edilir. Genelde kültürler Hib bakterisine yönelik olarak incelenir. Bunun yanında kan kültürü de epiglottite eşlik eden bir yaygın enfeksiyon olup olmadığının tespiti için alınabilmektedir.
Epiglottit Tedavisi
Epiglottit tedavisi aslında iki aşamadan oluşur. Tedavide ilk öncelikle yapılması gereken şey acil olarak hastanın solunum yolunu güvene almak ve vücudun oksijenlenmesini sağlamaktır. Tüm bunlardan sonra enfeksiyonun tedavisi için uygulamalara başlanır. Hava yolunun güvene alınması ve oksijenlenmenin sağlanması için aşağıdaki yöntemler uygulanabilir:
1-) Oksijenli maske: Hastanın yeterli oksijeni alması için ağızdan takılan bir maske ile akciğerlerin havalanması sağlanabilir.
2-) Entübasyon: Entübasyon denilen işlem ileri acil durumlarda ve kişinin aldığı nefesin akciğerlere ulaşmasının mümkün olmadığı veya nefes almanın mümkün olmadığı durumlarda başvurulan bir yöntemdir. Entübasyon sırasında burun veya ağız içerisinden bir tüp nefes borusu içine yerleştirilir. Hastanın normal nefes alması sağlanana kadar bu tüp soluk borusu içinde kalabilmektedir.
3-) Krikotiroidotomi: Bu yöntem acil hasta ilk geldiğinde nefes alamadığı durumlarda, ölüm gibi durumları engellemek amacıyla yapılan ani bir girişimdir. Hekim hastanın nefes alması için boğazdaki belli bir bölgeyi, dışarıdan bir alet yardımıyla delerek nefes borusu içine ulaşır. Böylelikle kısa süre için, daha iyi yöntemler uygulanana kadar hasta nefes aldırılarak zaman kazanılır.
4-) Enfeksiyonun tedavisi: Epiglottit enfeksiyonu intravenöz yani damar yolundan verilen antibiyotikler ile tedavi edilir. Enfeksiyonun hızlı ve etkili bir şekilde tedavi edilebilmesi için geniş spektrumlu olarak adlandırılan etkili antibiyotikler kullanılır. Bu antibiyotikler yapılan kültürler sonucunda daha spesifik bir şekilde seçilebilir.
Epiglottit Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Epiglottit, ölüme dahi neden olabilen şiddetli bir enfeksiyon tablosudur. Olası komplikasyonlar şu şekilde sıralanabilir:
1-) Solunum yetmezliği: Epiglot, yenilen ve içilen gıdaların solunum sistemine gitmesini engelleyen hareketli bir yapıdır. Bu nedenle enfeksiyon gibi nedenlere bağlı olarak şişmesi, solunum yolunu tamamen tıkayabilmektedir. Bu tıkama sonrasında da kişi yeterli oksijeni vücuda alamaz. Oksijen seviyesinin düşmesi ve karbondioksit seviyesinin artması, solunum yetmezliğine neden olur. Bu durumda tedavi edilmediği takdirde ölüme sebebiyet verir.
2-) Enfeksiyonun yayılması: Bazı durumlarda epiglottite neden olan bakteriler yayılarak zatürre, menenjit gibi enfeksiyonlara ve kana yaılmasıyla sepsis denilen ciddi enfeksiyona neden olabilmektedir.
Epiglottit için Hangi Doktora Gidilir?
Epiglottitin ilermesi ve solunuma etki etmesi acil bir durumdur. Bu yüzden acil müdahale acil hekimleri tarafından yapılır. Daha sonra enfeksiyon kontrolü ve hastanın izlenmesi çocuk yaş gruplarında pediatristler, yetişkinlerde de enfeksiyon hastalıkları ve kulak, burun, boğaz uzmanları tarafından yapılabilir.
Epiglottit tıbbi olarak acil bir durumdur. Bu yüzden herhangi bir nedenle aniden nefes kesilmesi, nefes almada güçlük gibi durumlarda vakit kaybetmeden hastaneye başvurulmalıdır. Bunun haricinde yetişkinlerde hafif başlayan boğaz ağrılarının gittikçe ilerlemesi ve nefes almada zorluk yaratması durumunda da bir inceleme için hekime başvurmak en doğrusu olacaktır.