Araba Tutması

Taşıt ya da araba tutması bir hareket hastalığı olup, tedavisinde uygulanan üç strateji vardır. Bunlar; davranış stratejileri, ilaç tedavisi ve habitüasyondur.

Araba Tutması Nedir?

Araba tutması olarak bilinen hastalık aslında genel olarak bir taşıt tutmasıdır. Sadece kara araçları değil uçak aynı zamanda deniz yolculuğunda da görülebilen bir rahatsızlıktır. Beyin, vücut pozisyonunu ve hareketi algılarken duyu organları (göz ve iç kulak) tarafından alınan mesajları işleyerek denge ve hareket konusunda ne yapacağı hakkında karar verir. Araba ya da diğer taşıtlar içinde duyu organlarından karışık ve uyumsuz mesajlar beyne gelir ve beyin bu mesajları koordine edememesi sonucunda taşıt tutmasına ait belirtiler ortaya çıkmaktadır. Taşıt ya da araba tutması bir hareket hastalığıdır.

Hareket hastalığı sadece taşıtlar özelinde görünmekten çıkıp sanal gerçeklik gözlüğü ile çeşitli uygulamalar oynayan veya lunaparkta bulunan çeşitli araç ve oyuncaklara binen kişilerde de hareket hastalığına ait belirtiler ortaya çıkmıştır.

Araba tutması hayatı tehdit eden bir rahatsızlık değildir. Ancak, seyahat etmeyi zorlaştırarak tatsız hale getirebilmektedir. Araba tutması, yaşlılar ve 5-12 yaş arası çocuklarda daha sık görülmektedir. Hamile, adet dönemi yaşayan veya doğum kontrol hapları kullanan kadınlar, araba tutmasını sık sık yaşamaktadırlar. Migren şikayeti olan kişiler, araba veya taşıt tutmasına daha yatkın olurlar.

Araba tutması bir hastalıktır, ama hastalığa neden olan faktör yani yolculuk eylemi sona erdiğinde araba tutması belirtileri kademeli olarak kendiliğinden geçer.

Araba Tutması Belirtileri

Beyin, araba yolculuğu sırasında duyu organları (göz ve iç kulak) tarafından gelen birbiri ile uyumsuz mesajları koordine edemez ve hastalarda şu belirtilere yol açar:

Üst karın rahatsızlığı: Araba tutmasının belirtileri genelde üst karın bölgesinde bir huzursuzluk hissi ile başlar. Bu his, karın bölgesinde kelebek uçuşma hissi ya da çalkalanma şeklinde hastalarda vuku bulur. Hastalarda üst karın bölgesindeki huzursuzluğa ek olarak aşırı tükürük üretimi, geğirme ve vücutta ısı artışı görülmektedir.

Mide bulantısı: Gözlerden ve iç kulaktan (labirent) gelen uyumsuz sinyaller nedeniyle beynin kusma merkezi uyarılır. Bu uyarılar kişilerin mide bulantısı yaşamasına neden olur. Hastalar, mide bulantı hissini sıcaklık artışı ile gelen serin veya temiz hava alma arzusundan önce hissederler. Mide bulantısına ek olarak baş dönmesi, kötü hissetme ve hastaların yüzlerinde solgunluk gelişebilir.

Soğuk terleme: Araba ile seyahat ilerledikçe hastaların şikayetleri biraz daha kötüleşir. Soğuk terleme ile birlikte hastaların genellikle tüm vücudu ince bir ter tabakası ile kaplanır. Terleme nöbetleri her kusma ve ciddi bulantıdan önce gelişir.

Kusma: Ciddi vakalarda kusma görülebilir. Kusma belirtileri geçici olarak hafifletilebilir. Bununla birlikte, kusma sonrası tüm mide içeriği boşalsa dahi hastaların öğürme şikayeti devam edebilir. Bulantı ve kusma yolculuk sona erinceye kadar artan ya da azalan karakterde devamlılık gösterebilir.

Ayrıca hastalarda zayıflık, yorgunluk hissine ek olarak; sopite sendromu olarak bilinen ruh halindeki ani değişimler, asabiyet, inisiyatif kaybı ve duyarsızlık gelişebilmektedir.

Araba Tutması Nedenleri

Araba ya da taşıt tutmasının nedenleri tam olarak netlik kazanmamıştır, ancak bu hastalığa yatkınlık ile genetik faktörlerin ilişkili olabileceği üzerinde fikir bütünlüğü vardır. Vücudun farklı bölgelerinden gelen ve hareket ve dengeyi sağlayan sinyallerde bir uyumsuzluk geliştiğinde hastalarda araba tutması şikayetleri ortaya çıkar. Normal koşullarda beyin; göz, iç kulak, kas ve eklemlerden gelen duyu sinyallerini (profriyosepsiyon) birleştirerek denge ve hareket konusunda ne yapacağına karar verir.

Kişiler, araç içinde hareket ederken göz, beyne vücudun hareket etmediğine dair sinyal gönderirken (araç içindeki kişi dergi ya da başka bir şey ile meşgulse gözler, beyne vücudun hareket halinde olmadığı mesajı verir) iç kulak ve diğer bölgeler ise vücudun hareket halinde olduğunu beyne bildirir ve bunun sonucunda duyular arasında uyumsuzluk meydana gelir. Dolaysıyla bu uyumsuzluk sonucunda beyin, hareket ve denge konusunda bir bozukluk olduğunu algılar ve ne yapacağına karar veremez.

Araştırmacılar, duyular arasındaki uyumsuzluğun araba tutmasının nedeni olduğunu düşünmektedir.

Araba Tutması Teşhisi

Hareket hastalığı, kapsamlı bir hastalık öyküsü ve detaylı fizik muayene ile teşhisi kolayca konulabilen bir hastalıktır. Genel olarak, eğer hastanın tipik belirtileri veya daha önceden araba tutması öyküsü var ise laboratuvar testleri veya radyolojik görüntüleme işlemleri gibi ek tanı yöntemleri hastalardan istenilmez.

Araba veya taşıt tutması belirtileri ani başlangıçlı gelişir ise hastalarda migren tipi baş ağrı öyküsü araştırılmalıdır. Bu iki hastalık arasında ilişkili olduğu bilinmektedir. Migrenin profilaktik tedavisi (önleyici tedavi) sadece baş ağrılarını azaltmakta kalmaz aynı zamanda baş dönmesi ve hareket hastalığı belirtilerini azaltabilmektedir.

Baziler arter (beyni besleyen atardamarlardan biri) tıkanıkları hareket hastalığının yaşamı tehdit eden bir nedeni olabilir. Bazı baziler arter tıkanıklarında başlangıç belirtileri baş dönmesi ve hareket hastalığı olabilir. Genellikle bu hastalarda başlangıç itibari ile çift görme (diplopi), dizartri (konuşma bozukluğu) ve yutma güçlüğü (disfaji) eşlik edebilir. Baziler arter tıkanıklarından şüphelenilen hastalara BT anjiyografi yapılarak bu durumu ekarte etmek hayati önem taşır.

Araba Tutması Tedavisi

Araba tutması ya da genel adıyla hareket hastalığının tedavisinde uygulanan üç strateji vardır.

Bunlar şu şekildedir:

• Davranış stratejileri

İlaç tedavisi

• Habitüasyon (alıştırma rehabilitasyonu)

Davranış stratejilerinin özellikle araba veya taşıt tutması tedavisinde faydalı olduğu bilinmektedir. Kişiler, araç içinde bazı davranışlar üzerinde durması ile araba tutması şikayetlerinde azalma yaşanmaktadır.

Yapılacak davranış stratejileri şunlardır:

• Kişiler arabanın ön koltuğunda oturmalı veya mümkünse arabayı kullanmalıdırlar.

• Yapılacak yolculuğa zihinsel olarak hazır olmak için gidilecek rotayı harita üzerinden işaretlemek veya fotoğraflara bakmak hem kişilere aşinalık kazandıracak hem de rahatlatacaktır.

• Araç içinde kişilerin uyumaması, kitap okumaması veya video izlemekten kaçınması gerekmektedir. Araç içinde ufuk çizgisinde sabit bir noktaya bakılması araba tutması belirtilerini azaltmaktadır.

Son yapılan araştırmalar neticesinde de araç kullanan kişilerde hareket hastalığı daha az geliştiği kanıtlanmıştır. Çünkü sürücüler ne zaman hareket edeceklerini ne zaman dönecekleri veya ne zaman duracaklarını kendileri karar vermektedir. Ayrıca, bilinen rotada yapılan yolculuklar yeni rota üzerinden yapılacak yolculuklara göre daha az araba tutması belirtileri yaşatır.

İlaç tedavisi: Araba tutmasının belirtilerini çoğu insan aldığı reçeteli ilaçlar ile rahatlatmaktadır. Alınan ilaçlar araba tutmasının ait belirtilerin ortaya çıkmasına engel olabilir, ancak araba tutması rahatsızlığını tedavi edemez. Özellikle ciddi vakalarda doktor muayenesi ve muayene sonucunda verilecek ilaçlar önem arz etmektedir. Çünkü bu ilaçların çeşitli yan etkilerinin (uyuşukluk, ağız kuruluğu vb) yanında bazı çocuklarda kullanımı sakıncalıdır. Hareket hastalığı için ilaç kullanmayı düşünen kişilerin doktor kontrolünde bu ilaçları kullanması gereklidir. Özellikle glokom (göz tansiyonu) ve prostat ile ilgili sıkıntısı olan hastaların bu tarz ilaçları doktor tavsiyesi dışında kullanmamalıdır.

Rehabilitasyon terapisinde ise hastaların bakış ve stabilitesini artırmak, vücudun duruş şeklini iyileştirmek ve belirtileri engellemek hedef alınır. Habitüasyon (alıştırma) yönteminde ise önce hastalara hangi hareket ya da pozisyonda hareket hastalığının belirtileri ortaya çıktığını gösteren hareket duyarlılık testi uygulanır. Hareket ve pozisyonların belirlenmesinden sonra hasta, provoke edici hareketlere maruz bırakılır. Bu maruziyet ile bu hareketlere verilen yanıtın azaltılması (habitüasyon) hedeflenir.

Araba Tutması Tedavi Edilmezse

Araba tutması belirtileri yolculuk ya da araç hareketi sona erdiğinde azalmaktadır. Araba tutması uzun dönemde komplikasyonlara yol açmaz. Kusma belirtisi uzun bir süre devam ederse hastalar dehidratasyon (sıvı kaybı) riski ile karşı karşıya kalabilirler. Çok az vakada ciddi kusmaya bağlı sıvı elektrolit dengesinde bozukluk ve yemek borusunda (özefagus) yırtıklar oluştuğu bildirilmiştir.

Araba Tutmasına Ne İyi Gelir?

• Araç içinde hareket en aza indirilmelidir. Araba tutması şikayeti yaşayan kişiler ön koltuğu oturmalı ya da mümkün ise arabayı kendileri kullanmalıdırlar.

• Belirli aralıklarla arabanın camlarını açılarak temiz hava alınmalıdır.

• Belirtiler başladığında gözler kısa süreliğine kapatılmalı ve yavaş nefes alınmalıdır.

• Araba ile yapılan uzun yolculuklar kısa yürüyüşler yapmak veya temiz hava almak için molalara bölünmelidir.

• Yolculuk öncesi veya sırasında zencefili çay, tablet ya da bisküvi şeklinde tüketebilirsiniz.

• Yolculuklardan önce ağır veya yağ oranı yüksek yiyecekler tüketilmemelidir.

• Skopolamin bantları deri üzerine yapıştırılarak araba tutmasında etkili olmaktadır.

• Yolculuktan önce çiğ kuru fasulye, limon suyu ya da zeytin tüketmek halk arasında sürekli uygulanmaktadır. Bu yöntemlerin klinik ya da bilimsel olarak doğruluğu kanıtlanmadığı unutulmamalıdır.

Araba Tutmasına Ne İyi Gelmez?

• Yolculuk sırasında kitap okumak, film izlemek veya elektronik aletler (cep telefonu, tablet vs.) kullanmak

• Araç hareket halinde iken araç dışındaki objeleri (diğer araçlar, ağaçlar vb.) takip etmek

• Yolculuk öncesinde ağır ve baharatlı yiyecekler yemek, alkol içmek

• Doktor tarafından reçete edilmiş ilaçları vaktinde almamak

• Yolculuktan önce kafeinli içecekleri içmek ya da fazla maden suyu tüketmek

• Araba içinde devamlı bir şeyler ile meşgul olmak

Araba Tutması İlaçları

Antikolinerjik ilaçlar: Özellikle skopolamin içeren bant formu hastalarda bulantı ve kusmayı hafifletmektedir. Uygulama alanı geniş olduğundan skopolamin en yaygın kullanılan ilaçtır. Yolculuktan 4 saat önce kullanıldığında 72 saat süren etkisi vardır. Yan etkileri arasında; baş dönmesi, ağız kuruluğu, baş ağrısı ve bulanık görme vardır. 12 yaşından küçük çocuklarda genelde kullanılmamaktadır.

Antihistaminikler: Birçok antihistaminik ilaçlar sıklıkla hareket hastalığı için kullanılmaktadır. Tavsiye edilen dozlarda çocuklarda da kullanılmaktadır. Ama sadece kan-beyin bariyerini geçen antihistaminik ilaçlar faydalıdır. Sinnarizin, dimenhidrinat, meklizin ve prometazin bu grup içinde en sık kullanılan ilaçlardır. Yan etkileri ise; sedasyon (uyku hali), ağız kuruluğu ve göz tansiyonunu yükseltmesidir.

Gebelikte Araba Tutması

Hareket hastalığı yaşayan kadınların hamilelik döneminde bulantı ve kusma sorunu ile karşılaşması çok sıktır. Hamileliğin 3. ayından itibaren kadınlar, “sabah hastalığı” olarak da bilinen yoğun mide bulantısı yaşarlar. Özellikle hareket hastalığı olan kadınlarda sabah hastalığı daha yoğun ve ağır yaşanmaktadır.

Bu dönemde hamile kadınlar şunları yapabilirler:

• Hamile kadınlar, B6 vitamini öğünlerine ekleyerek bulantı ataklarını azaltabilirler.

• Zencefil çayı ile limon karışımı bulantıyı gidermede yardımcı olmaktadır.

• Aşırı kokulu ya da yağ oranı yüksek gıdalardan uzak durmak bulantı sıklığını azaltacaktır.

• Özellikle sabahları yataktan ani bir şekilde kalkmaktan ziyade bu eylemi zamana yayarak ani hareketlerden sakınılmalıdır.

• Temiz havada yapılan egzersizler zihin sağlığı yanında sindirim sistemi üzerinde de olumlu etkileri olmaktadır.

• Ayrıca el bileği içinde P6 noktası olarak bilinen akupunktur noktasına bası uygulayan bulantı önleyici bileklikler kullanılmaktadır. Bu bileklerin herkes üzerinde olumlu sonuçlar göstermediği bilinmektedir.

Bulantı ve kusma ataklarına kilo vermede eşlik ediyor ise en yakın zamanda bir kadın doğum uzmanı ile iletişime geçilmelidir.

Çocuklarda Araba Tutması

Hareket hastalığı çocuklarda çok sık yaşanmaktadır. En sık hareket hastalığı olarak araba tutması belirtileri çocuklarda görülmektedir. Genelde 2-12 yaş arası çocuklarda araba tutması belirtileri daha sık görülür.

Çocuklarda gelişebilecek araba tutması için alınabilecek önlemler şunlardır:

• Çocukların araç içinde kitap, oyun veya filmlere odaklanması yerine otomobilin dışındaki nesnelere bakmasına yardımcı olunmalıdır. Çocukların araç içinde hafif bir şekilde uyumaları onlar için seyahati kolaylaştırabilir.

• Çocuklara seyahat öncesinde baharatlı veya yağlı yiyecekler yedirilmemelidir. Eğer yolculuk kısa sürecekse çocuklara yolculuk öncesi yiyecek verilmeyebilir. Eğer yolculuk uzun sürecek ise çocuklara hafif bir öğün (kraker ve biraz içecek) yolculuklardan önce verilebilir.

• Çocuklara yolculuk öncesi ve sırasında zencefilli şekerlemeler verilebilir.

• Araç içi devamlı temiz hava ile havalanması araba tutması belirtilerinin gelişmesini önleyebilir. Ancak, araç içinde araç parfümü ya da diğer ağır kokular kullanılmamalıdır.

• Araç ile seyahatlerde müzik dinleyerek, konuşarak veya şarkı söyleyerek çocukların dikkati dağıtılmaya çalışabilir.

• Çocuklarda araba tutmasının belirtileri şiddetli ise yolculuk boyunca kısa molalar verilmelidir. Molalar sırasında çocukların dışarı çıkıp etrafta dolaşmasına izin verilmeli ya da çocukların gözleri kapalı bir şekilde sırtüstü uzanmasını sağlamak yararlı olmaktadır.

• Çocukların yüz veya alın bölgesi ıslak bir bez ile serinletilebilir.

Bu önlemler ile çocuklarda araba tutması belirtileri azalmıyor ise uzman bir çocuk doktoru ile görüşülüp ilaç tedavisi hakkında bilgi alınabilir.

Bebeklerde Araba Tutması

2 yaşından küçük çocuklarda araba tutması nadir olarak yaşanır, ancak bebekler seyahat sırasında huzursuz veya mutsuz ise bebeklerde araba tutması veya hareket hastalığı olabilir.

Seyahat sırasında bebeklerde gelişen huzursuzluğa şu belirtilerde ekleniyorsa dikkat edilmesi gereklidir:

• Araba tutması yaşayan bebeklerde genellikle karın ağrısı başlangıç belirtisi olabilir. Bu yüzden bebeklerdeki ani başlayan huzursuzluğun veya üzgün halin nedeni bu olabilir.

• Mide bulantısı bebeklerin daha fazla tükürük oluşturmasına neden olduğundan bebeklerde daha fazla salya akması görülebilir.

• Bebeklerin cildi sıcak ama yüzleri solgun olabilir. Daha sonra yolculuk ilerledikçe bebekler hastalık hali sergileyebilirler.

Bebeklerde gelişebilecek araba ya da taşıt tutmasına karşı şu önlemler alınabilir:

• Seyahat zamanı bebeklerin uykusuna uyumlu hale getirilmelidir. Çünkü, hareket hastalığının bebekler uyurken meydana gelme olasılığı düşüktür.

• Yolculuk öncesinde bebekler tamamıyla beslenmemelidir.

• Bebekler, yolculuk sırasında kusarsa, onlara azar azar anne sütü, formül sütü veya kaynatılıp dinlendirilmiş su verilebilir. Bu gelişebilecek dehidratasyon (sıvı kaybı) riskini azaltacaktır.

• Araç içi güçlü ya da ağır kokulardan arındırılması gereklidir. Araç içindeki temiz hava dengesi her daim korunmalıdır.

• Bebekler kat kat giydirilmemeli ve hava alabilen kumaşlardan yapılmış kıyafetler tercih edilmelidir.

Araba Tutması için Hangi Doktora Gidilir?

Araba ya da taşıt tutması yaşayan hastalar, sağlık kurumlarının Kulak Burun Boğaz bölümüne başvurması gerekmektedir. Daha sonra hastaların denge ve sinir sistemi konusunda uzmanlaşmış kulak burun boğaz doktoru tarafından muayene olması gereklidir.

Hareket hastalığına ait belirtiler, genellikle araba ya da diğer ulaşım araçları ile yapılan yolculuklar bittikten sonra kısa süre içerisinde kaybolur. Araba ile yolculuk bitmesine rağmen baş dönmesi, baş ağrısı, kusma gibi belirtilere işitme kaybı veya göğüs ağrısı eşlik ediyor ise en yakın zamanda uzman bir doktor ile görüşülmesi gereklidir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
5
1
Makeleyi Paylaşın