Cilt Hastalıkları
Cilt hastalıkları, deri ile ilgili olan çeşitli bozukluklar nedeni ile ortaya çıkan hastalık grubudur. Tedaviler hem hastalık türüne göre hem de kişinin özelliklerine göre değişiklik gösterebilir.
Cilt Hastalıkları Nedir?
Cilt hastalıkları, deri ile ilgili olan çeşitli bozukluklar nedeni ile ortaya çıkan hastalık grubudur. Cilt hastalıklarının çok farklı nedenleri olabilmektedir. Ancak genel olarak çoğu cilt hastalığında benzer mekanizmalar ile sorunlar ortaya çıkar. Bunun yanında çok çeşitli grupta hastalıklar da vardır. Cilt hastalıklarının semptomları da etkilenen cilt bölgesi ve cilt hastalığı türüne göre değişiklik göstermektedir.
Deri hastalıklarının çoğu hafif seyirli olarak iyileşme eğilimindedir. Ancak cilt kanseri gibi durumlar oldukça ölümcül sonuçlarla da ilerleyebilir. Bunların şiddetleri kişinin özelliklerine göre de değişebilir. Bazı cilt hastalıkları geçse bile geride iz gibi kişiyi kozmetik açıdan rahatsız edecek sorunlar bırakabilir. Bu yüzden zamanında teşhis ve tedavi oldukça önemlidir.
Cilt Hastalıkları Çeşitleri Nelerdir?
Cilt hastalıklarının birçok farklı çeşidi bulunmaktadır. Bunlardan bazıları ciddi olabilirken bazıları hafif olarak ilerler. En sık görülen cilt hastalıklarından bazıları şu şekilde sıralanabilir:
Sivilce: Sivilce yani akne vulgaris, kıl kökleri ve onları besleyen yağ keseciklerinin inflamasyonu sonucunda ortaya çıkan bir durumdur. Özellikle yüz, sırt, göğüs gibi bölgelerdeki kıl kökü ve yap keseleri net bir neden olmadan iltihaplanmaya başlar. Bunun yanında yağ keseleri normalde daha fazla yağ üretir ve bu keseler tıkanmaya başlar. Tüm bunların sonucunda da kişide sivilce oluşur.
Sivilce ergenlik döneminde en sık görülen cilt rahatsızlığıdır ve neredeyse her ergeni az veya çok etkiler. Ancak sivilce her yaşta ortaya çıkabilecek bir durumdur. Sivilce oluşumunda ilk olarak siyah nokta oluşumu görülebilir. Daha sonra bu siyah noktalar sivilceye dönüşür. Sivilcenin şiddeti herkeste farklı seyredebilir. Hafif olan sivilceler genelde kendiliğinden iz bırakamadan iyileşir. Ancak özellikle nodülokistik akne denilen sivilce türleri hem ağır olarak ortaya çıkar hem de sonrasında yüzde çöküntüler ve izler bırakır. Bu yüzden bu tarz sivilcelerde tedavi ne kadar erken başlarsa kalıcı hasar bırakma olasılığı da o kadar azalır.
Egzama: Egzama ya da dermatit, ciltte oluşan tahrişi tanımlayan bir terimdir. Egzama alerjik deri hastalıklarından biri olarak değerlendirilebilir. Egzamanın birçok farklı çeşidi bulunmaktadır. Bunlardan en sık olanları kontakt dermatitler, seboreik dermatit ve atopik dermatittir. Bu egzama türlerinin hepsinde akut ve kronik faz olarak belirtiler açısında iki farklı dönem bulunur. Akut faz yani hastalığın ilk başında genelde deride bir su kabarcığı ve kırmızı yumrular oluşur. Zamanla bu kabarcık patlar ve etkilenen cilt bölgesi ıslak olarak hissedilir. Hastalığın süresi ilerledikçe ise bu bölge kurumaya başlar. Kronik dönemde lezyonlar, kuru, kaşıntılı ve tahriş olmuş şekildedir.
Kontakt dermatitlerde egzamayı tetikleyen bir alerji veya cildi tahriş eden bir madde ile temas vardır. Seboreik dermatit ise genelde saç ve göğüs ön bölgesinden ortaya çıkar. Saçta kepek, kaşıntı gibi bulgularda kendini gösterir. Atopik dermatit ise daha çok bebek ve çocukları etkileyen egzama türüdür. Egzamalar bulaşıcı hastalıklar değildir. Hastalığın tedavisinde cildi nemlendirme, antihistaminik kaşıntı ilaçları ve steroid krem ve merhemler yer alır.
Melanom: Melanom, cilt kanseri türlerinden biridir. Melanom en ciddi ve ölüme yol açan kanserlerden biridir. Kanser cilde rengini veren ve melanin pigmenti üreten melanositlerde gelişir. Melanom çok nadir olarak cilt yerine göz, burun gibi mukozalarda gelişebilir. Melanomu ortaya çıkan neden tam olarak ortaya konamasa da fazla güneş ışığına maruziyet, güneş kremi kullanmama gibi durumlar risk faktörleridir. Bunların yanında genetik de önemli bir yer tutar.
Melanom riski özellikle 40 yaş altı kişilerde ve kadınlarda bir miktar daha fazladır. Cilt kanserlerinde önemli olan erken teşhisin konulmasıdır. Herhangi bir cilt lezyonu aniden ortaya çıktıysa, gittikçe renginde ve şeklinde değişiklik oluyorsa, iyileşmeyip büyüyorsa veya kenarları pürtüklü ve düzensiz ise hekime başvurup lezyonu muayene ettirmek gerekir.
Sedef hastalığı: Sedef hastalığı ya da psöriazis en sık diz, dirsek, gövde ve kafa gibi bölgelerde ortaya çıkan kaşıntılı, kırmızı ve gümüşi pullarla karakterize bir cilt hastalığıdır. Sedef hastalığı, tam olarak ortadan kaldırılamayan kronik otoimmün bir hastalıktır. Ancak sedefin tetikleyicilerinden uzak durarak ve aktif dönemde bazı tedaviler kullanılarak hastalığın hem tekrarlama sıklığı azaltılır hem de tedavisi iyi bir şekilde yapılır. Hastalık genelde alevlenme dönemlerinde kişiyi aktif olarak rahatsız eder ve sonra remisyona girer. Remisyonda hastalık kendini göstermez.
Vitiligo: Vitiligo, ciltte belli alanlarda veya genel olarak beyazlaşma görülen bir hastalıktır. Bu cilt bölgelerinde melanosit eksikliğinden dolayı renksizlik ortaya çıkar. Bu alanlarda genelde zaman içerisinde büyüme eğilimindedir. Vitiligo bazen cilt dışında ağız içi, saç gibi bölgeleri de etkileyebilmektedir. Vitiligo otoimmün bir hastalıktır. Yani bağışıklık sistemindeki anormalliklerden kaynaklanır. Hastalık koyu renkli ciltleri daha sık etkiler. Vitiligo bulaşıcı veya ölümcül bir hastalık değildir. Ancak kişiyi kozmetik olarak oldukça rahatsız edebilmektedir. Vitiligo tedavisinde beyaz olan yerleri eski rengine döndürmek mümkündür. Ancak ciltte oluşan beyazlamaları tamamen engellemek mümkün değildir.
Selülit: Selülit, potansiyel olarak ciddi bir duruma ilerleyebilecek bakteriyel bir cilt enfeksiyonudur. Enfeksiyon olan ve etkilenen cilt bölgesinde kızarma, şişme, ağrı ve sıcaklık artışı görülür. Selülit en sık olarak bacak alt tarafındaki cilt bölgesinde ortaya çıkar. Ancak yüz, kol gibi diğer bögelerde de oluşabilmektedir. Genelde öncesinde ciltte bir tahriş olur ve bakteri bu bölgeden cilde girer. Enfeksiyon tedavi edilmediği takdirde hızlıca büyüyebilir. Zamanlar da kan dolaşımına girebilir ve ölümcül bir duruma yol açabilir. Selülit bir çeşit enfeksiyon olsa da genelde bulaşıcı deri hastalıklarından biri olarak sayılmaz.
Siğil: Siğiller HPV virüsünün derinin üst tabakasını tutması sonucu ortaya çıkan bir çeşit enfeksiyondur. Siğiller vücudun birçok farklı bölgesinde bulunabilir ve bir bölgeden diğerine geçebilir. Ayrıca kişiler arasında da direkt temas, kişisel eşya kullanımı gibi durumlarla da geçiş görülebilir. Siğillerin birçok farklı türü bulunur. Tedaviler de bu türlere göre farklı çeşitte olabilir.
Liken planus: Liken planus ağız içi gibi mukozalar ve deriyi tutabilen otoimmun bir hastalıktır. Liken planusta genelde ağızda yaralar, çeşitli şekilde lezyonlar ve deride de kırmızımsı kaşıntılı lezyonlar oluşur. Liken planusun tam olarak nedeni belli değildir. Hastalığın süresi de kişiden kişiye değişebilmektedir.
İlaç erupsiyonu: İlaç erupsiyonlari, belli bir ilaca karşı kişinin vücudunun alerjik tepki vermesi ve buna bağlı da ciltte genelde kızarık, kaşıntılı lezyonların oluşmasıdır. İlaç erupsiyonları en sık antibiyotik, ağrı kesici gibi maddelere karşı oluşur. Ancak her türlü ilaç bu duruma sebep olabilir. Ciltte oluşan lezyonlar genelde kendiliğinden bile geçen özelliktedir.
Cilt Hastalıkları Belirtileri Nelerdir?
Cilt hastalıklarında birçok farklı belirti ortaya çıkabilmektedir. Bu belirtiler hastalığın türüne ve şiddetine göre değişiklik gösterir. Cilt hastalıklarındaki olası belirtiler şu şekilde sıralanabilir:
2-) Ciltte yumrular
3-) Ciltte su kabarcıkları
4-) Ciltte pullanma
5-) Siyah nokta
6-) Ciltte şişme
7-) Ciltte hassasiyet ve ağrı
8-) Ciltte sıcaklık artışı
9-) Cilt altında kitle
10-) Ciltte kuruma
11-) Kaşıntı
12-) Ciltte renk değişikliği
Cilt Hastalıkları Nedenleri (Risk faktörleri) Nelerdir?
Cilt hastalıklarının birçok farklı nedeni olabilmektedir. Bu nedenler hastalığın türüne göre değişiklik gösterir. Cilt hastalıklarının en yaygın görülen genel nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
- Cilt gözeneklerinde veya kıl köklerinde bakteri çoğalması
- Ciltte mantar, parazit, virüs gibi enfeksiyonlar
- Bağışıklık sisteminde zayıflama
- Alerjen ve tahriş edici maddelerin cilt ile teması
- Genetik faktörler
- Stres
- Tiroid, bağışıklık sistemi, böbrek gibi vücudun diğer bölümlerini etkileyen hastalıklar
Yukarıdakiler dışında birçok farklı neden bulunabilse de bazı hastalıklar cilt hastalıkları ile ilişkili olabilmektedir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
1-) İnflamatuar bağırsak hastalıklar: İnflamatuar bağırsak hastalıkları bağırsaklarda uzun süreli iltihapların oluştuğu bir hastalık grubudur. Bu hastalıklardan esas olarak bilinenleri ülseratif kolit ve crohn hastalığıdır. Bu hastalıklar bazı cilt belirtilerine yol açabilmektedir. Bu cilt hastalıkları arasında vitiligo, egzama gibi durumlar sayılabilir.
2-) Diyabet: Diyabet yani şeker hastalığı olan kişilerde de bazı cilt hastalıkları daha sık olarak görülebilmektedir. Bu cilt hastalıklarından özellikle enfeksiyonlar, ölümcül olabilecek seviyeye ilerleyebilmektedir. Şeker hastalığında görülebilecek cilt hastalıkları arasında çıbanlar, folikülitler gibi bakteriyel cilt enfeksiyonları, mantar enfeksiyonu, akantozis nigrikans gibi durumlar sayılabilir.
3-) Lupus: Lupus, vücutta cilt, eklem ve bazı organları etkileyebilen yaygın bir çeşitli kronik iltihaplı hastalıktır. Bu hastalıktaki cilt sorunları çeşitli şekillerde kendini gösterebilmektedir. Ancak en sık görülen cilt lezyonu güneş ışığına maruz kalan bölgelerdeki kızarmalardır. Yüzde de belli şekilde döküntüler ortaya çıkar. Bunun dışında pullanmalar, kırmızı noktalar, yaralar gibi birçok farklı bulgu da görülebilmektedir.
4-) Stres: Stres birçok cilt bulgusu ve hastalığı ile ilişkili olabilmektedir. Stres cilt bozukluklarını tetikleyebilir ve bunları şiddetlendirmeye neden olabilecek hormonal problemlere yol açabilir. Stresin tetikleyebileceği cilt hastalıkları şu şekilde sıralanabilir:
- Egzama
- Sedef hastalığı
- Sivilce
- Gül hastalığı
- Cilt kuruluğu
- Seboreik dermatit
5-) Güneş ışınları: Zararlı güneş ışınlarına maruz kalmak bazı cilt hastalıklarına neden olabilmektedir. Bu cilt hastalıklarından bazıları sık görülür ve bunlar genelde çok büyük zararlara neden olmaz. Ancak bazıları da nadir görülse de ciddi sonuçlar doğurabilir. Güneş ışığına bilinçsizce maruz kalma durumunda gelişebilecek cilt rahatsızlıkları şu şekilde sıralanabilir:
- Ben
- Ciltte kırışıklık
- Güneş yanığı
- Aktinik keratoz
- Cilt kanserleri
Cilt Hastalıkları Teşhisi
Cilt hastalıklarının teşhisinde de tüm hastalıklarda olduğu gibi öncelikle bir tıbbi öykü alınır ve sonrasında fizik muayene yapılır. Cilt hastalıklarını muayenesi esas olarak gözleme dayanır. Yani var olan cilt lezyonunun görüntüsü bile hekimin tanı koymasında çok önemlidir. Bunlardan sonra hekim durum hakkında ön tanıları düşünmeye başlar ve bunlara yönelik olarak da özel tetkikler isteyebilir.
Cilt hastalıklarında en sık kullanılan tanı yöntemleri şu şekilde sıralanabilir:
Yama testi: Yama testi, alerjik kontakt dermatit adı verilen bir egzama türünün teşhisinde kullanılabilen bir yöntemdir. Yama testinde kişinin alınan öyküsü sonrasında alerjisi olabileceği maddeler ile doldurulmuş yamalar kişinin cildine uygulanır. Bu yamalar genelde sırt derisine koyulur. Daha sonra belli bir süre içinde kişinin bu maddelere verdiği tepkiler incelenir. Ciltte o maddeye karşı alerjik reaksiyonların oluşması tanıyı destekler.
Deri biyopsisi: Deri biyopsisi de cilt hastalıklarında sık kullanılan yöntemlerdendir. Deri biyopsisinde hekim ciltteki lezyondan belli bir parça alarak bunu patoloji laboratuvarına gönderir. Buradaki hekim de bu lezyonu mikroskop altında inceleyerek bir sonuç çıkarır. Deri biyopsisi çeşitli aletlerle alınabilmektedir. Deri kanserlerinin tanısı gibi çeşitli hastalıklarda deri biyopsisi kullanılır.
Kültür: Kültür, cilt enfeksiyonlarında buna neden olan mikroorganizmayı tam olarak belirlemek amacıyla yapılan bir testtir. Kültürde yine cilt lezyonundan belli bir örnek alınır. Daha sonra bu örnek laboratuvar şartlarında uygun ortamlara konularak herhangi bir mikroorganizmanın üreyip üremeyeceği izlenir.
Dermoskopi: Dermoskopi, dermatologların kullandığı ve güçlü bir büyüteç ve ışık gücüne sahip el ile tutular bir alettir. Bu alet ile hekim cilt lezyonunu büyüteç yardımı ile büyüterek daha yakından inceleyebilmektedir. Çoğu cilt hastalığında tanı koymak veya dışlamak amacıyla bu yöntem kullanılabilmektedir.
Wood Işığı: Wood lamba muayenesi, esas olarak bakteriyel veya fungal cilt enfeksiyonlarını tespit etmek için kullanılan ancak bunun yanında vitiligo gibi cilt pigment sorunlarında da tanıya yardımcı olan bir tanı yöntemidir. Wood ışığı denilen özel bir ışık altında cilt lezyonları izlenir. Lezyonlardan farklı ışık yansımaları alınır ve bu yansımaların rengine göre hastalıklar hakkında fikir sahibi olunabilir.
Cilt Hastalıkları Tedavisi
Cilt hastalıklarının tedavisinde altta yatan hastalığa göre çeşitli tedavi yöntemler uygulanabilmektedir. Bu tedaviler hem hastalık türüne göre hem de kişinin özelliklerine göre değişiklik gösterebilir. Cilt hastalıklarında yaygın olarak kullanılan yöntemler ve ilaçlar şu şekilde sıralanabilir:
Antihistaminikler: Antihistaminik ilaçlar başlıca kaşıntı için kullanılan ilaçlardır. Kaşıntıya neden olan histamin maddesini baskılayarak görev görürler. Egzama gibi kaşıntılı cilt hastalıklarında da kişinin rahatlaması için sık reçete edilen ilaçlardandır.
Steroidli kremler ve merhemler: Kortikosteroid içeren krem ve merhemler de cilt hastalıklarında oldukça sık kullanılmaktadır. Kortikosteroidlerin inflamasyonu baskılayıcı etkisi bulunur. Cilt hastalıklarının çoğunda da ciltte bir iltihabi yanıt söz konusudur. Bu yüzden bu ilaçlar dermatolojik hastalıkların olmazsa olmazlarındandır. Ancak bu kremlerin fazla kullanılması bazı yan etkilere neden olabilmektedir. Bu yüzden hekim kontrolü dışında kullanımı sakıncalıdır.
Antibiyotikler: Antibiyotikler bakteri kaynaklı cilt enfeksiyonlarında kullanılan ilaçlardır. Bakterinin ölmesini veya çalışmasının durdurulmasını sağlayarak tedaviye katkı sağlarlar.
Vitamin veya steroid enjeksiyonları: Bazı cilt hastalıklarında gerekli görüldüğü takdirde vitamin ve steroid enjeksiyonları uygulanabilmektedir.
Lazer tedavisi: Cilt rahatsızlıklarının tedavisi için lazer terapileri de kullanılabilmektedir. Lazer terapileri eskiden beri asıl olarak hemanjiyom gibi iyi huylu vasküler anomalilerin oluşturduğu kötü görüntüleri tedavi etmek için kullanılmaktadır. Ancak günümüzde lazer terapileri birçok hastalıkta kullanılmaya başlanmıştır. Yara izlerinde, damarsal sorunlarda, pigment problemlerinde kullanılabilir. Ayrıca cilt yenileme gibi daha kozmetik alanlarda da kullanımları mevcuttur.
Bazı cilt rahatsızlıkları yukarıdaki yöntemlerle tedavi edilemeyebilir. Kişide önemli bir sorun yaratmasa da kişi bu durumdan kozmetik olarak rahatsız olabilmektedir. Özelikle bazı hastalıkların stres gibi bir tetikleyici durumunda sürekli ortaya çıkması sorun yaratır.
Geçici olan ve kozmetik olarak cilt problemi yaratan durumlarda aşağıdaki yöntemler kullanılabilmektedir:
- Makyaj ile kamuflaj
- Cilt bakım ürünleri
- Cilt hijyeni uygulamaları
- Diyet değişikliği gibi hayat tarzı değişiklikleri
Cilt Hastalıkları Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Cilt hastalıklarının tedavi edilmemesi durumunda genelde çok önemli sorunlar oluşmaz. Ancak bazı hastalıklarının sürekli belli tetikleyiciler ile tekrarlaması kişinin hayat kalitesini oldukça bozar. Bu hastalıklar sonucunda oluşan kötü görüntüler, döküntüler, kaşıntılı deri hastalıkları, tahrişler kişinin hayatında önemli problemler yaratabilir. Cilt hastalıklarının tedavi edilmemesi durumunda oluşabilecek en önemli durumlardan biri de kozmetik kaygılardır. Kozmetik olarak iz bırakma, kalıcı yara oluşması gibi durumlar da rahatsız edicidir.
Çocuklarda Cilt Hastalıkları
Çocuklarda da tıpkı yetişkinlerde olduğu gibi cilt hastalıkları ortaya çıkabilmektedir. Ancak bazı cilt rahatsızlıkları çocukları yetişkinlerden fazla etkiler. Aynı şekilde bazı hastalıklarda yetişkinlerde görülürken çocuklarda görülmesi çok beklenmez. Bebeklerde cilt hastalıkları normalde daha fazla görülebilmektedir. Örneğin bazı cilt enfeksiyonları bebeklerde ve çocuklarda yetişkinlere göre çok daha sıktır. Bunun nedeni bağışıklık sisteminin tam olarak gelişememesidir.
Çocukluk çağında görülen cilt hastalıklarının çoğu yaşla birlikte kaybolma eğilimindedir. Ancak bazı hastalıklar çocukluktan başlayarak yetişkinliğe kadar kalıcı bir şekilde gelebilir. Çocuklarda görülen cilt hastalıklarının tedavisi de yetişkinlere benzerdir. Ancak çok küçük çocuklarda bazı ilaçların daha az kullanılması veya kullanılmaması gerekebilir. Çocukluk çağında görülen yaygın cilt hastalıkları şu şekilde sıralanabilir:
- Bir egzama türü olan atopik dermatit
- İsilik
- Saçlı deri hastalıklarından biri olan seboreik dermatit
- Suçiçeği enfeksiyonu
- Kızamık
- Siğiller
- Bir enfeksiyon hastalığı olan beşinci hastalık
- Saçkıran
- Bakteri veya mantar enfeksiyonları kaynaklı döküntüler
- Alerjik reaksiyon kaynaklı döküntüler
Cilt Hastalıkları için Hangi Doktora Gidilir?
Cilt hastalıklarında gidilmesi gereken bölüm dermatolojidir. Ancak bazı durumlarda cilt enfeksiyonlarında, enfeksiyon hastalıkları da hastayla ilgilenebilmektedir. Bu konuda uzman hekimler hem hastalığın tanısını koyacak hem de tedavisini yapacaktır. Cilt hastalıklarının sürekli tekrarlaması, kişide rahatsızlık hissi uyandırması, hiçbir neden yokken ortaya çıkması, uzun süre iyileşmemesi ve ek semptomların olması gibi durumlarda en azından tanı almak için hastaneye başvurulmalıdır.