Kaş Dökülmesi

Kaş Dökülmesi Nedir?

Kaş dökülmesinin çok sayıda farklı nedeni bulunur ve toplumda özellikle bazı insanlarda sık karşılaşılan bir durumdur. Kaş dökülmesinin en sık nedenleri arasında tiroid hormon bozuklukları, diyetteki eksik alımlar, bazı cilt hastalıkları ve normal yaşlanma süreci yer almaktadır. Kaş dökülmesinin nedenini belirlemek, tedavinin en iyi şekilde yapılması için oldukça önemlidir. 

Kaş dökülmesi tek başına görülebildiği gibi, genelde sistemik olan hastalıklarda ek olarak saç dökülmesi de görülmektedir. Bunların dışında hastalığa bağlı dökülmeye ek olarak başka semptomlar da ortaya çıkabilmektedir. Bu semptomlar genelde kaşıntı ve ciltte kuruma gibi durumlardır. Kaş dökülmesi hem erkekleri hem de kadınları etkileyebilen bir durumdur. Ancak genel olarak kadınlarda daha sık olarak ortaya çıkar. Kaş dökülmesi tek tarafta veya her iki tarafta ortaya çıkabilmektedir. Genelde kaş dökülmesi çok ciddi bir duruma işaret etmez. Ancak bazı ciddi hastalıklarda da ortaya çıkabildiği için alttaki durum tespit edilmelidir. 

Hamilelikte kaş dökülmesi de görülebilen bir durumdur. Çok sık olmasa da hamilelik dönemindeki bazı değişiklikler nedeniyle kadınlarda hafif veya şiddetli kaş dökülmeleri görülebilmektedir. Bunun nedeninin hamilelik sırasında tiroid hormonlarının bir miktar değişikliği uğraması ve artan vitamin ihtiyaçlarından doğan vitamin eksiklikler olduğu düşünülmektedir. 

Kaş Dökülmesi Nedenleri Nelerdir?

Kaş dökülmesinin birçok farklı nedeni olabilmektedir. Bu yüzden herhangi bir dökülmede tedavi öncesinde kesinlikle altta yatan durum tespit edilmelidir. Kaş dökülmesinin olası bazı nedenleri şu şekilde sıralanabilir:

 Normal yaşlanma süreci

Normal yaşlanma sürecinde ek olarak hiçbir hastalık olmasa dahi, vücut kıllarında dolayısıyla kaşlarda da dökülmeler ortaya çıkabilmektedir. Bu dökülmeye çoğunlukla hormonal değişiklikler neden olmaktadır. Yaşlanma ile birlikte saç ve kaş dökülmesi dışında kirpik ve diğer vücut kılları da dökülebilmektedir.  

Normal yaşlanma sürecinde, zamana bağlı olarak saçlarda dökülmeler başlar ve ayrıca üretim de azalır. Böylelikle kalan saç telleri de incelir.Bu azalma ve incelemenin yani sıra saça rengini veren pigmentler de azalır ve saç beyazlaşmaya başlar. Yaş ilerlemesi ve ek hastalık bulunmaması durumunda görülen saç dökülmeleri normal olarak kabul edilir.

Hormonal dengesizlikler

Kaş dökülmesine neden olabilen sistemik hormonal hastalıkların başında tiroid hormonlarının dengesizliği gelmektedir. Kaş dökülmesi hipertiroidizm yani vücudun çok fazla tiroid hormonu oluşturduğu bir durum veya hipotiroidzm yani vücudun yeterli tiroid hormonu üretmediği durumlarda ortaya çıkabilmektedir. 

Her iki tip tiroid dengesizliği de kaş dökülmesine neden olabilir. Ancak daha çok spesifik olarak, hipotiroidizmde kaşların dış kısmında dökülmeler meydana gelir. Tiroid bozukluklarının kaş dökülmesi dışında birçok belirtisi bulunur. Bu olası diğer semptomlar şu şekilde sıralanabilir:

 Kuru, soluk cilt veya nemli, kadifemsi cilt

 Boyunda bir şişlik (guatr)

 Kaba, kuru ve kırılgan saçlar

 Kuru, kaşıntılı bir kafa derisi

 Kalın, kuru, kırılgan tırnaklar

Tiroid hormon bozukluklarına bağlı görülen dökülmeler, hormon seviyelerinin normale dönmesi ile düzelir ve yeni kaşlar çıkmaya başlar. Bunun için tiroid hormon dengesizliğine neden olan durum tespit edilmeli ve hekim tarafından tedavisi yapılmalıdır. 

Bağışıklık sistemi problemleri 

Bağışıklık sisteminin herhangi bir nedenle kendi vücut hücrelerine saldırdığı durumlar yani otoimmün hastalıklar, kaş dökülmesine neden olabilen durumlardan biridir. Bağışıklık sistemi vücuttaki saç ve kaş gibi kıl büyümesine katkıda bulunan sağlıklı hücrelere saldırabilir. Bu, kaşların incelmesine, döküntüler oluşmasına veya saç dökülmesine neden olabilir. Saç dökülmesine neden olabilecek otoimmün koşullar şunları içerir:

 Alopesiareata, kafada ve vücudun diğer bölgelerinde kaşları da içerebilen kıl dökülmesine neden olan bir durumdur. Frontalfibrozanalopesi, esas olarak menopozdan sonra insanları etkileyen bir alopesi türüdür. Kaş dökülmesi vakaların yaklaşık %39'unda saçlı deri dökülmesinden önce meydana gelir.

 Diskoidlupuseritematozus, yüz ve kaşlarda cilt yaralarına, yara izlerine ve kaş dökülmesine neden olan kronik bir otoimmün durumdur.

 Cilt hastalıkları 

Sağlıklı bir cilt, kaş, saç gibi kılların düzgün bir şekilde var olması için olmazsa olmazdır. Bunun nedeni saçın doğrudan derideki foliküllerden dışarı uzamasıdır.

Bazı cilt hastalıkları kaşıntılı, pullanan deri döküntülerine neden olabilir. Hastalarda, cilt iltihabı, kuru cilt ve kaş çevresindeki bölgeyi ovalama veya kaşıntı gibi durumlar sonucunda kaş dökülmesi görülebilmektedir. Kaşıntılı döküntülere ve kaş dökülmesine neden olabilen yaygın cilt rahatsızlıkları şu şekilde sıralanabilir:

 Halk arasında egzama olarak bilinen atopik dermatit

 Sedef hastalığı

 Seboreik dermatit

 Beslenme eksiklikleri

Kişilerin yedikleri yemeklerin saç, kas gibi vücut kıllarına ve cilt üzerine etkileri bulunmaktadır. Sağlıklı saçlar ve kaşlar oluşturmak için vücudun belirli besinlere ihtiyacı vardır. Aşağıdaki beslenme eksiklikleri kaş dökülmesine neden olabilmektedir:

 Yağ asidi eksikliği: Balıklarda, kabuklu yemişlerde ve tohumlarda bulunan yağ asitlerinin eksikliği kaş kıllarının dökülmesine neden olabilmektedir. 

 Biyotin eksikliği: Biyotin eksikliği sonucunda saçlarda incelme, kırılma ve kaşlarda dökülmeler görülebilmektedir. Yeterli biotin alınmaması saçların incelmesine ve vücut kıllarının dökülmesine neden olabilir. Biyotin popüler bir saç büyüme takviyesi olmasına rağmen, tam olarak etkinliğini onaylayan ve mekanizmayı tanımlanan çalışmalar yapılmamıştır. 

 Çinko eksikliği: Çinko eksikliği saç ve kaş dökülmesine neden olabilmektedir. Yapılan çalışmalara göre çinko eksikliği olup saç dökülmesi yaşayan kişilere çinko takviyesinin verilmesi saçların ve kaşların yeniden uzamasına yardımcı olmaktadır.  

 İlaç yan etkileri

Bazı ilaçlar potansiyel bir yan etki olarak saç ve kaş dökülmesine neden olabilmektedir. Yan etki olarak kaş dökülmesi yapabilecek ilaçlar şu şekilde sıralanabilir: 

 Dedef hastalığı gibi cilt rahatsızlıklarını tedavi etmek için kullanılan bir retinoid ilaç olan asitretin

 Kanser tedavileri için kullanılan kemoterapi ilaçları

 Bazı epilepsi türlerini durdurmak için kullanılan bir antikonvülsan ilaç olan valproik asit

Genetik problemler

Daha az yaygın olmasına rağmen, bazı genetik koşullar kaş dökülmesine neden olabilmektedir. Bu durumlar şu şekilde sıralanabilir:

 Ektodermaldisplaziler: Bu durum, cildi, saçı, tırnakları ve dişleri etkileyen bir grup hastalıktır. Ektodermaldisplaziler, kaşların, kirpiklerin ve diğer vücut kıllarının dökülmesine neden olabilmektedir. 

 Netherton sendromu: Bu durum cildi, saçı ve bağışıklık sistemini etkiler. Kaşların ve saçların, kırılgan olmasına ve kolay dökülmesine neden olur. Bu durum doğumdan itibaren mevcut olma eğilimindedir.

Yukarıdaki sebepler dışında kas dökülmesine neden olabilen ancak daha nadir olarak tespit edilen durumlar şu şekilde sıralanabilir: 

 Radyasyona maruziyet

 Amiloidoz

 Sarkoidoz

 Kimyasal yanıklar

 Trikotillomani (Saç koparma hastalığı)

 Bir kanser türü olan bazal hücreli karsinom

 Bir kanser türü olan skuamöz hücreli karsinom

 Sifiliz

 Cüzzam

Kaş Dökülmesi Teşhisi

Kaş dökülmesinin teşhisi için öncelikle hastadan ayrıntılı bir tıbbi öykü alınır. Bu öykü alma sırasında, semptomların süresi, ek semptomların varlığı, ailede aynı durumdan müzdarip kişilerin olup olmadığı, diyet ve beslenme bozuklukları gibi kaş dökülmesi ile ilişkili olabilecek durumlar sorgulanır. Sorulan bu soruların ardından düşünülen duruma göre fizik muayene yapılır ve ek tetkikler uygulanır.

Hekimin kaş kıllarını yakından inceleyeceği bir alet olan trikoskopi, alopesiareata ve frontalfibrozingalopesi gibi hastalıkların teşhisine yardımcı olur. Bu incelemeler sırasında kılların şekli gibi durumlar da incelenir. Genellikle cilt hastalıkları veya direkt kılları ilgilendiren durumlar bu şekilde teşhis edilebilir. 

Hormonal dengesizlik gibi kaş kaybına neden olabilen diğer sistemik hastalıklarda, kan testleri, görüntüleme tetkikleri gibi yöntemler kullanılabilir. Özellikle kaş dökülmesi ile ilişkilendirilen tiroid hormon bozukluklarında, yapılan kan testleri ile T3, T4, TSH gibi tiroid hormon belirteçlerine bakılır. Bunlardan sonra da sonuçlara göre tiroid için bazı görüntüleme yöntemleri kullanılabilir. Ayrıca, vitamin eksiklikleri gibi durumlara bağlı görülen kaş dökülmelerinde de bazı kan testleri ile bu vitaminlerin düzeyi saptanabilir. 

Etiket: Öykü, muayene, kan testleri, görüntüleme testleri 

Kaş Dökülmesi Tedavisi

Kaş dökülmesinin tedavisinde önemli olan nokta, altta yatan durumun tespit edilmesidir. Genellikle yapılan tetkikler ile durumun nedeni teşhis edilir. Daha sonra hekim en uygun tedaviyi hasta için seçer. Hastalıklara bağlı kaş dökülmesi için yapılabilecek tedaviler şu şekilde sıralanabilir: 

1-) Minoksidil: Minoksidil, erkekler ve kadınlar için kullanılabilen ve topikal olarak yani dökülmenin olduğu bölgeye uygulanan bir tür saç çıkarma sağlayan ilaçtır. Bu ilaç özellikle kan damarlarında gevşeme yaparak saçlarda ve kaşlarda yeniden çıkmayı sağlayabilmektedir. Ancak bu ilaç, hekimin uygun görmesi sonucu kullanılmalıdır.

2-) Topikal, enjekte edilebilir veya hap formundaki kortikosteroidler, iltihaplanmayı ve bağışıklık tepkisini azaltarak alopesiareata, egzama, dermatit veya sedef hastalığı gibi durumlar nedeniyle oluşan kaş ve saç dökülmesini tedavi etmek için kullanılabilir. Topikal olarak temas edilen bazı kimyasallar da saç büyümesine neden olan alerjik bir yanıt ortaya çıkararak kaş dökülmesinde etkili olabilir. Bu kimyasalların tipik olarak kızarıklığa neden olan bir yan etkisi vardır ve tedavisinde kimyasallar vücuttan uzaklaştırılmalıdır.

3-) Akupunktur, muhtemel olarak saç folikülüne yapılan saldırıları azaltarak ve dolaşımı uyararak kaş ve saç dökülmesini hafifletebilir.

4-) Hint yağı, saç büyümesi için evde uygulanabilecek bir bitkisel üründür. Hint yağının bazı hormonlara etki ederek saç köklerini uyarabildiği düşünülmektedir. 

5-) Genellikle sedef hastalığını tedavi etmek için kullanılan antralin, antiinflamatuar ve doğal bir antrakinon türevidir. Genellikle iltihaplanma sürecinden kaynaklanan kaş dökülmesi olanlara reçete edilebilmektedir. 

6-) Antioksidan maddeler, omega-3 yağ asitleri ve omega-6 yağ asitlerini içeren besinlerin takviye olarak alınması kas dökülmesine iyi gelmektedir. 

7-) Hormonal dengesizlik nedeniyle oluşan kaş dökülmelerine karşı hekim tarafından reçete edilen tiroid hormon takviyeleri gibi ilaçlar kaş dökülmesini de düzelmektedir.

8-) Saçın bol olduğu bir yerden derinin bir kısmının çıkarılması ve seyrek kaş bölgesine saç köklerinin nakledilmesi işlemi yani kaş nakli diğer yöntemlerden biridir. 

9-) Bimatoprost, normalde göz tansiyonu için kullanılan bir ilaçtır. Ancak kirpik büyümesi ve kaş dökülmesinin engellenmesi gibi durumlarda da doktorun uygun görmesi haline kullanılabilmektedir.

Halk arasında kaş dökülmesine sarımsak ezilip sürülmesi gibi yöntemlerin, kaşların yeniden çıkmasını sağladığı düşünülmektedir. Ancak bu konuda tıbbi olarak yapılan bir çalışma bulunmamaktadır. 

Kaş Dökülmesi Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Kaş dökülmesinin tedavi edilmemesi durumunda farklı komplikasyonlar oluşabilir. Bu komplikasyonlar kas dökülmesine neden olan duruma göre değişiklik gösterir. Yaşlanma gibi basit nedenlerden kaynaklanan kaş dökülmeleri normal kabul edilir ve tedavi edilmediği takdirde hiçbir problem yaratmaz. Ancak özellikle tiroid hastalıkları gibi altta yatan durumlar, ek olarak birçok sistemin probleme yol açar ve tedavi edilmediğinde sorunlar oluşur. Bu yüzden öncelikle altta yatan durum tespit edilmelidir. 

Kaş Dökülmesine Ne İyi Gelir?

Kaş dökülmesinin tedavisi esas olarak alttaki nedenin tespiti sonrasında uygulanan hekim kontrolündeki tedavidir. Ancak bu süreç içerisinde dökülen kaşların hem hızlı bir şekilde geri kazanılması hem de dökülmenin azalması için uygulanabilecek bazı yöntemler bulunmaktadır. Ancak bu yöntemler kanıtlanmış durumlar değildir ve doktor kontrolünde yapılmasında yarar vardır. 

Hint yağı, yüzyıllardır doğal bir saç dökülmesi ilacı olarak bilinen ve son yıllarda da kaş ve kirpik dökülmeleri için kullanılan bir tür bitkisel yağdır. Saçı ve kaşı yeniden büyütebileceğini gösteren fazla ayrıntılı deneysel çalışma yapılmamıştır ancak hint yağındaki ana bileşik risinoleik asit saçların yeniden uzamasıyla ilişkilendirilmiştir. Bu bileşik kaşlardaki nemi arttırarak dökülmeleri azaltabilmektedir. 

Hindistan cevizi yağı da saç ve kaş için nemlendirici görevi görür. Kan dolaşımını iyileştirmek için kullanılabilen bir maddedir. Hindistan cevizi yağında bulunan omega yağ asitleri saçları kırılmaya karşı korur. Hindistan cevizi yağı içinde, farklı proteinlerin yanı sıra E vitamini ve demir gibi besinler sağlıklı ve kalın kaşların oluşmasını destekler. 

Kaş Dökülmesine Ne İyi Gelmez?

Kaş dökülmesine neden olan duruma bağlı olarak değişmekle birlikte genel olarak kaş dökülmesine iyi gelmeyen bazı durumlar ve maddeler bulunmaktadır. Kaş dökülmesi yaşayan kişiler özellikle sert kimyasallar ve kalitesiz makyaj malzemesi kullanımından kaçınmalıdır. Bu tür maddeler kaşların dökülmesine zemin hazırlamaktadır. 

Bazı durumlarda saç boyası için kullanılan maddelerin fark etmeden kaşlara teması sonrasında da kaşlar durumdan kötü etkilenmektedir. Bu yüzden özellikle saç boyası gibi diğer yüz bölgelerine yapılan kozmetik işlemlerde kaşların iyi korunması gerekmektedir. Kaş dökülmesinin hem direkt sebebi hem de altta yatan hastalıkları şiddetlendirme yönünde stres, kaş azalmasının şiddetini arttırabilmektedir. Bu yüzden mümkün olunabildiği kadar stresten uzak durulmalıdır. 

Kaş Dökülmesi İçin Hangi Doktora Gidilmelidir?

Kaş dökülmesi için gidilmesi gereken bölüm altta yatan duruma göre değişiklik gösterir. Tiroid hastalıklarına bağlı oluşan kaş dökülmelerinde gidilmesi gereken bölüm endokrinolojidir. Cilt hastalıklarına bağlı oluşan durumlarda ise dermatoloji bölümüne başvurulmalıdır. Beslenme eksikliklerinde ise dahiliye bölümüne başvurulabilir. Kaşlarda oluşan ani ve açıklanamayan nedenli dökülmelerde, doktora başvurulmalıdır. Ayrıca ek semptomların varlığı durumunda da vakit kaybetmeden en azından tanı alınması bakımından bir hekime gözükmek gerekir.