Nöroendokrin Tümör

Nöroendokrin tümör, sistemde özelleşmiş hücrelerde başlayan bir tür tümör olup; cerrahi, medikal ve radyoterapi gibi yöntemlerle tedavi edilmektedir.

Nöroendokrin Tümör Nedir?

Tümörler, sağlıklı hücrelerin DNA’larının hasar görmesiyle kontrol dışına çıkması ve kendiliğinden büyümeye başlamasıyla gelişirler. Tümörler kanseröz veya benign olabilirler.

Bir tümör kanseröz ise ve erken tanı konulmaz ise diğer organlara da yayılabileceği anlamına gelir. Benign tümörler diğer adıyla iyi huylu tümörler diğer organlara yayılmazlar. Bulundukları yerle sınırlı kalırlar ve genellikle zararlı olmadan ameliyat ile çıkarılırlar.

Nöroendokrin tümör (NET) nöroendokrin sistemde özelleşmiş hücrelerde başlar. Bu hücreler hem hormon salgılarlar hem de sinir hücresinin özelliklerini taşırlar.

Organların üzerinde bulunurlar ve birçok fonksiyonu yerine getirirler. Hormonlar kana geçerek diğer organların çalışmasını düzenleyen kimyasal maddelerdir.

Tüm nöroendokrin tümörlerin kötü huylu olduğu düşünülmektedir. Bu tümörlerin gelişmesi oldukça yavaştır ve gelişmeleri yılları alır. Ancak bazı nöroendokrin tümörler daha hızlı gelişirler.

Nöroendokrin tümör vücutta herhangi bir yerde gelişebilir. En sık ise şu yerlerde görülür:

  • Sindirim sistemi: Nöroendokrin tümörler en sık sindirim yollarında görülür. Özellikle ince bağırsak, apendiks ve kalın bağırsak olmak üzere. Sindirim sistemi besinlerin emiliminde ve atıkların oluşumunda merkezi rol oynar.
  • Akciğer: Akciğer nöroendokrin tümörlerin ikinci sıklıkta görüldüğü yerdir. Nöroendokrin tümörlerin yaklaşık %30’u akciğere havayı taşıyan bronşiyal sistemde görülür.
  • Pankreas: Nöroendokrin tümörlerin yaklaşık %7si pankreasta görülür. Pankreas mide ve omurga arasına yerleşmiş bir bezdir. Bazı sindirim enzimleri ve kandaki şeker düzeyini kontrol eden insülin ve glukagon hormonlarının sentezlendiği yerdir.

Nöroendokrin tümörler ayrıca diğer organlardan da başlayabilir. Vakaların yaklaşık %15’inde tümörün ilk çıktığı yer tespit edilemez. Nöroendokrin tümörler böbrek üstü bezlerinde de gelişebilirler. Bu tümörlere özel olarak feokromositoma veya paraganglioma denilir.

Nöroendokrin Tümör Sınıflandırma

Nöroendokrin tümörler çok farklı şekillerde sınıflandırılabilir ve tanımlanabilir. Tümörün bulunduğu yer tümör hücrelerinin mikroskop altında nasıl görüldüğü ve tümörün ne kadar hızlı bölünüp yayıldığı sınıflandırmada kullanılan parametrelerdir.

Nöroendokrin tümörler ayrıca fonksiyonel olanlar ve fonksiyonel olmayanlar olarak da tanımlanabilir. Fonksiyonel tümörler hormon üretip kan dolaşımına salgılarlar. Bu bazı belirtilerin görülmesine neden olur. Örneğin serotonin salgılayan fonksiyonel bir nöroendokrin tümör ishal ve yüzde kızarıklığa neden olabilir.

Fonksiyonel olmayan nöroendokrin tümörler belirtilere neden olabilecek bir madde salgılamazlar. Bu nedenle fonksiyonel olmayan tümörlere tanı koymak oldukça gecikebilir. Nöroendokrin tümörlerin %60’ı fonksiyonel değillerdir.

Nöroendokrin Tümör Risk Faktörleri

Risk faktörü bir kişinin bir hastalığı yakalanma ihtimalini artıran herhangi bir şeydir. Birkaç risk faktörüne sahip birinde tümör gelişmeyebileceği gibi, tümöre sahip bir kişide hiçbir risk faktörü bulunmayabilir de. Çünkü henüz keşfedilmemiş risk faktörleri olabilir. Nöroendokrin tümörlere neyin sebep olduğu bilinmemektedir.

Ancak bazı bilinen durumlarda tümörün görülme sıklığı artmıştır:

  • Kalıtsal sendromlar: Bazı genetik geçişli hastalılarda görülmek sıklığı daha fazladır.
  • Irk/etnisite: Genel olarak beyaz insanlarda siyah insanlardan daha sık görülür.
  • Cinsiyet: Kadınlarda erkeklerden biraz daha sık görülür ancak nedeni bilinmemektedir.
  • Yaş: Herhangi bir yaşta görülebilir. Çocuklarda nadiren gelişir.
  • Diğer hastalıklar: Bazı hastalıklar bazı nöroendokrin tiplerin gelişiminde önemli risk faktörü taşır. Örneğin mideye zarar veren bir hastalığa sahip kişilerde mide asidi salgısının azalmasına bağlı midede görülen nöroendokrin tipinin görülme riskini artırabilir.

Nöroendokrin Tümör Belirtileri Nelerdir?

Nöroendokrin tipine göre tümör ilişkili belirti ve bulgular görülebilir.

Genel Kanser Belirtileri

Tümör Büyüklüğü ve Konumu ile İlişkili Belirtiler

  • Belirli bir alanda tekrar eden ağrı
  • Vücudun herhangi bir yerinde kalınlaşma ve kitle
  • Bulantı ve kusma
  • Geçmeyen öksürük
  • Tuvalet alışkanlıklarında değişiklik
  • Sarılık (cildin ve göz akının sarı rengi alması)
  • Anormal kanamalar

Hormon Salınımına Bağlı Belirtiler

Karsinoid Sendrom

Karsinoid sendrom fonksiyonel nöroendokrin tümörlerin klasik bir belirtisidir. Genellikle diğer organlara yayılmış ince bağırsak ve akciğer nöroendokrin tümörlerinde görülür.

Karsinoid sendromda tümör tarafından üretilen ve salınan serotonin birkaç belirtiye yol açar. Serotonin en doğru ve kolay idrarda ölçülür. Belirtiler tek başına karsinoid sendrom tanısı koymak için yeterli değildir.

Kan ve idrar testleri mutlaka yapılmalıdır. Tüm nöroendokrin tümör hastalarında karsinoid sendrom belirtileri görülmez.

Karsinoid sendrom belirtileri şunlardır:

Stres, ağır egzersiz alkol içme bu belirtileri kötüleştirebilir. Bazı yiyecekler de karsinoid sendrom belirtilerini tetikleyebilir.

Karsinoid Kriz

Karsinoid kriz karsinoid sendrom belirtilerinin ani ve şiddetli bir şekilde gelişmesi demektir.

Genelde cerrahi esnasında veya stresli zamanlarda görülür. İlk olarak kan basıncı ve kalp hızında dalgalanmalar olur.

Karsinoid krizi tedavi etmek için octreotid denilen bir ilaç kullanılır.

Nöroendokrin Tümör Teşhisi

Nöroendokrin tümörleri tespiti için birçok test kullanılır. Bu testler ile ayrıca tümörün başladığı konumdan diğer organlara yayılıp yayılmadığı da öğrenilebilir.

Örneğin görüntüleme testleri tümörün yayılıp yayılmadığını gösterebilir. Görüntüleme testleri vücudun iç kısımlarının fotoğrafını çeker. Testler aynı zamanda hangi tedavinin tercih edileceğinde de yardımcı olur.

  • Biyopsi: Birçok tümörde kesin tanı biyopsilerle ile koyulur. Biyopside şüpheli bölgeden küçük örnekler alınır ve mikroskop altında patolojistler tarafından incelenir. Patoloji, doktorluğun hastalığı teşhis etmek için hücreleri, dokuları ve organları inceleyen tıbbın özelleşmiş dalıdır. Önemli bir husus Feokromasitomadan şüphelenilen hastalarda zorunlu olmadıkça biyopsi yapılamaz. Bu tümörlerde biyopsi yapmak hayatı tehdit edebilir.
  • Kan idrar testleri: Anormal seviyedeki hormonları diğer maddeleri görmek için idrar ve kan örneği alınabilir. 5-HIAA (Serotonin yıkımı sonucu açığa çıkan bir madde) idrarda bakılan bir maddedir. Bazı nöroendokrin tümörler bu maddeyi üretebilir. Kanda serotonin seviyeleri ölçülebilir ancak dalgalanmalardan ötürü yanlış sonuçlar verebilir.
  • Moleküler tümör testleri: Doktor tümöre özgü genler, proteinler ve diğer faktörler araştırılmasını isteyebilir. Bu testler tedavinin nasıl olacağında belirleyici olabilir ancak nöroendokrin tümörler için diğer kanserler kadar faydalı değildir.
  • Endoskopi: İnce, esnek ucunda kamera olan bir tüp yardımıyla vücudun içi görüntülenebilir. Vücudun yemek borusu, mide gibi üst kısımları ve rektum, kolon gibi alt kısımları incelenebilir. Endoskopi sırasında hasta uyutulabilir. Eğer endoskopi ile bir sorun görülürse biyopsi yapılır.
  • Bilgisayarlı tomografi BT: Farklı açılardan X-ray ışınları kullanılarak yapılan çekimler bilgisayar yardımıyla görüntüler elde edilir. BT tümörün büyüklüğü ve konumu hakkında bilgi verir. Ayrıca tümörün karaciğere yayılıp yayılmadığı hakkında da bilgi verir. Bazen özel bir madde damardan enjekte edilerek daha detaylı görüntüler de elde edilebilir.
  • Manyetik rezonans MRI: Manyetik alan kullanılarak vücudun detaylı görüntüleri elde edilir. Tümörün boyutu, lokalizasyonu ve diğer organlara yayılıp yayılmadığı görülür. En büyük avantajı radyasyon içermemesidir. Uzun zaman alması ise bir dezavantajıdır.

Nöroendokrin Tümör Tedavisi

Kanser birçok farklı branştaki doktorların birlikte çalışmasıyla tedavi edilir. Bu yönüyle multidisipliner bir yaklaşım gereklidir.

Tedavi şu gibi özelliklere göre yapılır:

  • Nöroendokrin tümörün tipi
  • Evresi
  • Olası yan etkiler
  • Hastanın tercihleri ve genel sağlık durumu

Nöroendokrin tümörler şu yöntemlerle tedavi edilirler:

  • Radyoterapi
  • Cerrahi
  • İlaç kullanılarak yapılan tedaviler
  • Karaciğere yönelik tedaviler

Cerrahi: Nöroendokrin tümörün ameliyat ile çıkarılması ilk basamak tedavidir. Mümkünse tüm tümör çıkarılır. Geride tümör hücrelerinin kalmadığından emin olmak için bir tümörü çevreleyen dokudan bir miktar sağlıklı doku da çıkarılır. Patoloji laboratuvarında mikroskop altında çıkarılan dokuya bakılır. Çıkarılan sağlıklı dokuda tümör kitlelerinin görülmesi durumuna “cerrahi sınır pozitifliği” denir. Bu durumda ameliyatın tekrar etmesi gerekebilir.

Medikal tedaviler: Nöroendokrin tümörün tipine ve tedavi hedefine göre farklı ilaç grupları kullanılabilir. Birkaç ilaç grubu birlikte verilebilir. Kemoterapi ilaçları ciddi yan etkilere sahiplerdir. Bu yüzden döngü halinde verilirler. Araya vücudun toparlanabilmesi için dinlenme günleri bırakılır. Nöroendokrin tümörlerin tedavisinde kullanılabilecek ilaç grupları şunlardır:

  • Somatostatin analogları
  • İmmünoterapi
  • Kemoterapi
  • Hedef odaklı ilaçlar

Radyoterapi: Radyoterapide yüksek enerjili X-ray ışınları kullanılarak tümör hücreleri öldürülmeye çalışılır. Belirli aralıklarla radyoterapi uygulanır. Bu alanda uzmanlaşmış doktorlar radyasyon onkologları olarak adlandırılır. Nöroendokrin tümörler için en yaygın kullanılan radyoterapi tekniği eksternal çekirdek radyasyon terapisidir. Radyasyon dışarıdan bir makine yardımıyla vücuda gönderilir. Bu yöntem en çok kansere ait ağrı gibi belirtileri azaltmak için kullanılır.

Karaciğere yönelik tedaviler: Tümör eğer karaciğere yayılmış ise aşağıda sayılan tedaviler kullanılabilir:

  • Radyoferquency ablasyon (RFA): Isı kullanılarak küçük karaciğer kitleleri yok edilebilir ancak büyük kitlelerde faydalı değildir.
  • Hepatik arter embolizasyonu: Karaciğerde kitleyi besleyen damarlar bloklanarak kan akışı kesilir. Bu sayede tümör hücreleri beslenemez ve küçülürler.
  • Radyoembolizasyon: Radyoaktif maddeler kana verilerek tümör hücrelerinin yok edilmesi hedeflenir.

Nöroendokrin Tümör Ameliyatı

Ameliyat ile tümör dokusu ve onu çevreleyen bir miktar sağlıklı doku çıkarılır. Mümkünse tümörün tamamının çıkarılması hedeflenir. Nöroendokrin tümörlerin çoğu cerrahiyle başarılı şekilde çıkarılmaktadır.

Tümörün tamamen çıkarılması mümkün olmadığında Debulking cerrahi denilen bir cerrahi tipi yapılır. Debulking cerrahi de mümkün olduğunca tümör kitlesi çıkarılmaya çalışılır. Belirtileri azaltılmaya çalışılır ancak tümörün tamamen ortadan kalkması söz konusu değildir.

Eğer tümör ameliyat ile tedavi edilemeyecek durumda ise unoperable tümör olarak adlandırılır ve diğer tedavi şekilleri değerlendirilir.

Nöroendokrin Tümör İlaçları

Verilen ilacın kan dolaşımına geçerek tüm vücuda ulaştığı tedavi yöntemine sistemik terapi denir. Bu yöntemde kanser ilaçları tüm vücudu dolaşır ve tüm kanser hücrelerini öldürür. Tedavide kullanılan ilaçlar şunlardır:

Somatostatin analogları: Somatostatin diğer bazı hormonları kontrol eden bir hormondur. somatostatin analogları bu hormonu taklit ederek etkilerini gösterirler. Nöroendokrin tümörlerden salgılanan hormonları kontrol altında tutarlar. tedavide kullanılan somatostatin analogları şunlardır:

  • Octreotid
  • Lanreotid

İmmünoterapi: Diğer adıyla biyolojik terapi hasta kişinin bağışıklık sistemini kanser hücrelerine karşı savaşması amaçlanır. Vücudun kendi ürettiği veya laboratuvar ortamında üretilen maddeler kullanılır. İnterferon alfa-2b nöroendokrin tümörlerin tedavisinde kullanılan bu tip bir ilaçtır. İnterferon alfa-2b vücudun bağışıklık sisteminin daha iyi çalışmasını sağlayarak tümörlere saldırmasını sağlar.

  • İnterferon alfa-2b

Kemoterapi: Kemoterapi ilaçları bazı etki mekanizmalarıyla tümör hücrelerinin büyümesini, çoğalmasını ve yayılmasını engellerler. Kemoterapi ilaçları belli bir döngü içinde verilir. Araya ilaç verilmeyen ve vücudun kendini toparlaması için zaman veren dönemler bulunur.

  • Karboplatin
  • Sisplatin
  • Etoposid
  • Doksorubisin
  • Dakarbazin

Hedef odaklı ilaçlar: Hedef odaklı terapide tümörün büyümesin, sağlayan özel maddeler ve genler hedef alınır. Bu yöntemde farklı olarak sağlıklı hücreler daha az hasar alır. Nöroendokrin tümör tek bir tip olmadığından hangi hedefin seçileceği iyice araştırmalıdır.

  • Everolimus
  • Sunitinib

Nöroendokrin Tümör Evreleme

Evrelemede tümörün bulunduğu konumdan daha çok tümörün derecesi daha önemlidir. Nörondokrin tümörler derecelerine göre şöyle ayrılabilirler.

  • Derece 1 iyi farklılaşmış: İyi huylu benign tümörlerdir. Diğer dokulara yayılma özellikleri yoktur. Bulundukları yerle sınırlıdırlar.
  • Derece 2 iyi farklılaşmış düşük gradeli tümörler: Kanseröz tümörlerdir. Karsinoid ve pankreatik nöroendokrin tümörler bu grupta bulunurlar.
  • Derece 3 kötü farklılaşmış tümörler: Akciğer küçük hücreli nöroendokrin tümörler bu gruptadır.

Nöroendokrin Tümör için Hangi Doktora Gidilir?

Nöroendokrin tümörler için “Dahiliye-Onkoloji” servisine ve bir onkologa görülmek gerekir.

Tümörler kendilerini birçok şekilde gösterebilirler. Vücutta kitle görülmesi, ateş halsizlik, iştah kaybı, kilo kaybı, ateş gibi belirtileri görülmesi ve uzun süre geçmemesi üzerine doktora başvurulmalıdır.

Unutulmamalıdır ki bu belirtilerin tümörlerden çok diğer sağlık sorunlarıyla ilişkili olma ihtimali daha fazladır. Örneğin yüksek ateş genellikle bir enfeksiyonu işaret eder.

Makaleyi faydalı buldun mu?
1
0
Makeleyi Paylaşın