Spor Sakatlıkları
Spor sakatlıkları, kişiler spor yaparken zorlanmalar yüzünden oluşan, kas iskelet sisteminin farklı kısımlarını ilgilendiren problemlerdir. Fizik tedavi, enfeksiyon, bandajlama, ilaç kullanımı ve ameliyatlar uygulanabilir.
Spor Sakatlıkları Nedir?
Spor sakatlıkları, kişiler spor yaparken bazı zorlanmalar yüzünden meydana gelen, kas iskelet sisteminin farklı kısımlarını ilgilendiren problemler olarak açıklanabilir. Bu sıkıntılar, kas ödemi ya da kas zedelenmesi biçiminde olabilmektedir. Genel olarak kısa bir süre boyunca istirahat edilmesi sonucunda geçmektedir.
Spor yaralanmaları, gündelik hayatta yapılan işler ve meşguliyetler haricinde gösterilen performanslar esnasında ortaya çıkar. Bu performanslar daha çok yarışma hedefli olarak veya sağlıklı yaşamak amaçlanarak gerçekleştirilir. Bu etkinlikler aşamasında oluşan fiziki zorlamalara da en genel ifadeyle “spor yaralanmaları” denir.
Spor sakatlıkları ve ilk yardım konusu önemlidir. Spor yaralanmaları sırasında ilk yardım uygulaması, olay anında ve yerinde gerçekleştirilen işlemdir. Yaralanmış olan sporcu, ilk yardım amaçlı olarak spor alanı dışarısına alınarak müdahalesi yapılır.
Spor Sakatlıkları Nelerdir?
Spor sakatlıkları, yarışma sporlarının yaygınlaşması ve zorlaşması ile beraber daha çok artmıştır. Bu spor yaralanmalarını, anatomik yapılarına göre farklı sınıflara ayırmak mümkündür.
Buna göre spor sakatlıkları çeşitleri şunlardır:
Yumuşak Doku Yaralanmaları
Yumuşak doku yaralanmaları kavramı; kişideki cilt üzeri, cilt altı doku, fasya, bağlar, kas ve tendon dokusu üzerindeki yaralanmaları içermektedir. Bu yaralanmalar; künt şekilde bir travma neticesinde “kapalı yaralanma” biçiminde olabilir. Yahut delici ya da kesici bir travma neticesinde cilt bütünlüğünde kaybolmaya neden olan “açık yaralanma” biçiminde de olabilmektedir. Buna göre şunlar, bu gruba dahildir:
- Ezik-Bere/Kontüzyon
- Kan Birikmesi/Hematom
- Açık Yaralar
- Tenosinovit (Tendon ve sinovya/tenosinovya diye isimlendirilen dokunun iltihabı)
- Kramp
- Tendon Kopmaları
- Bursit
- Lif Kopması/Kas Yaralanmaları
Eklem Yaralanmaları
Eklem yaralanmaları, genelde egzersiz ve spor esnasında görülmekle birlikte günlük yaşamda da sık görülen yaralanmalardır. Eklem hasarları, genellikle de komplike sakatlıklar meydana getirebilir. Örneğin; kişide ön çapraz bağ zedelenmesi ile beraber menisküs yırtığı meydana gelebilir. Ayrıca eklem etrafındaki bağ yaralanmaları ile beraber eklem kıkırdağı, hursalar ya da benzer bazı dokular da hasar alabilir. Buna göre şunlar, bu gruba dahil yaralanmalardır:
- Burkulma
- İncinme ve Zorlanmalar
- Çıkıklar
- Hemartroz (Eklem içi kanama)
Kemik Yaralanmaları
Kemik yaralanmaları, kemikte ve kıkırdaktaki yaralanmaları içerir. Buna göre bu yaralanmalar 3 evrede incelenebilmektedir. 1.evrede; bağlarda bir kopmaya rastlanmaz, ama esneme görülür. 2.evrede; bağlarda kısmi şekilde yırtılma olur. 3.evrede; bağlar kopmuş durumdadır ve cerrahi müdahale gerekebilir.
Kontüzyon: Kıkırdak ya da kemikte oluşur. Kemik bütünlüğünde bozulma olmasına kırık denilir ve 2 farklı şekilde olur:
- Açık Kırık
- Kapalı Kırık
Tendon Yaralanmaları
Tendon yaralanmaları, ani şekilde ortaya çıkabilmektedir. Tendonlar hem aşırı kullanım hem de yaşlanma sebebiyle açılabilir ve yıpranabilir. Özellikle de egzersiz esnasında aynı hareketlerin yeniden yeniden yapılması, kişilerde tendon yaralanmalarının gelişme riskini yükseltir.
- Tendon yaralanmaları, dirsek, omuz, ayak bileği ve diz gibi eklemlere yakın yerlerde oluşan tendon yapısındaki yırtıklar ve işlev kayıplarıdır.
Spor Sakatlıkları Belirtileri Nelerdir?
Spor sakatlıkları belirtileri, spor sakatlıkları arasından hangisinin gerçekleştiğine göre ufak farklılıklar gösterebilir. Bu noktada tendon yaralanmaları sınıfına dahil bir sakatlanmada ek belirtiler ve aynı şekilde bir diğer yaralanma sınıfına dahil bir sakatlanmada farklı belirtiler görülebilmektedir. Ancak genel olarak spor yaralanması gerçekleşen bölge üzerinde görülen spor yaralanmaları belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
- Ağrı şikayeti,
- Şişlik,
- Kızarıklık ya da morluk,
- Sıyrık,
- Hareket kısıtlılığı.
Spor Sakatlıkları Nedenleri Nelerdir?
Spor sakatlıklarının nedenleri, iki farklı grupta değerlendirilebilir. Sporcu/spor sakatlanmaları, bazen kişisel nedenlerden bazen ise çevresel faktörlerden meydana gelmektedir. Buna göre kişisel nedenler ve çevresel nedenler olmak üzere spor sakatlıkları nedenleri 2 grupta şu şekilde açıklanır:
Kişisel Nedenler
- Duruş Bozuklukları (Postür Bozukluklar: Düz tabanlık, kamburluk vb.),
- Enfeksiyon Kaynakları (Romatizma, diş çürüğü vb.),
- Fiziksel Uygunsuzluk (Kişide motorik özelliklerin yeteri oranda gelişmemesi ya da iyi ısınmama, yaş vb. faktörler),
- Koordinasyon Bozuklukları (Bozuk teknik uygulanması, kasların dengesiz ve farklı olması gibi),
- Psikolojik Faktörler (Spor yaparken konsantrasyon eksikliği, motivasyonsuzluk, antrenör baskısı, stres vb. faktörler),
- Yorgunluk (Spor Yorgunluğu: Kişinin kaslarının en son seviyeye ulaşması neticesinde beklenen gücün azalması durumu).
Çevresel Nedenler
- Zemin (Toprak saha, çim, beton vb. sahanın spor için uygunluğu),
- Spor Malzemesi (Spor malzemelerinin eksik veya uygunsuz olması),
- Antrenman Şekli (Soğuma, ısınma hareketleri, amaca uygun şekilde, eksiksiz yapılmalı),
- İklim (Yağmur, buz, çamur vb. koşulların uygunluğu),
- Spor Kuralları (Genel oyun/spor kurallarının uygunluğu, adaletli-eşit işleyişi ve sporcuların kuralları bilerek uygun hareket etmesi),
- Eğitim Yetersizliği (Sporcu, spor antrenörü, sağlık ekibi vb. kişilerin yeteri kadar bilgilendirilmemesi veya bu bilgileri uygulayamaması).
Spor Sakatlıkları Teşhisi
Spor sakatlıkları teşhisi, zamanında doktora başvurulması ve ilgili uzmanlarca da gerekli yöntem ve tetkiklerin uygulanması ile mümkün olur. Bu noktada spor sakatlanması şikayeti ile doktora başvuran hasta için ilk inceleme sonrası hangi tanı yöntemlerinin kullanılacağına uzman tarafından karar verilir.
Buna göre spor yaralanmaları teşhisi için şu adımlar takip edilebilir:
- Anamnez: Bu aşama, doktorun hastaya tıbbi hikâyesine dair sorular sorup bilgi aldığı aşamadır. Anamnezde kişinin artan yoğun bir egzersiz temposu olup olmadığı, alışık olmadığı kas hareketlerinin yapılıp yapılmadığı, spora geri dönülmesi ya da aynı bölgede yeniden bir yaralanma durumu olması gibi faktörler belirlenir, konuşulur.
- Fizik Muayene: Uzman tarafından ilk fizik muayenesi yapılır ve yaralanma bölgesine dair ilk fikir oluşur.
- Tanı Yöntemleri: Farklı görüntüleme teknikleri ile uzman görüşünce gerekli tanı yöntemleri uygulanır. Buna göre sakatlığın türüne göre röntgen, artroskopi (muayene ya da tedavi amaçlı olarak eklemde açılan küçük bir yoldan girdirilen endoskop ile yapılan minimal cerrahi bir prosedür) ve MR gibi farklı tanı teknikleri ile kesin bir tanı konulur. Kesin tanı sonrasında tedavi aşamasına geçilir.
Spor Sakatlıkları Tedavisi
Spor sakatlıkları ve tedavi yöntemleri, yaşanan spor yaralanmasının çeşidine ve ciddiyet boyutuna bağlıdır. Öncesinde (yukarıda da sıralanan) gerekli tanı yöntemleri uygulanır ve hastada kesin tanıya varılır. Kesin tanı ardından ise tedavi aşaması gelir. Fizik tedavi, enfeksiyon, bandajlama gibi bir durum meydana geldiyse ilaç kullanımı ve ameliyatlar uygulanabilir. Bazı sakatlıklarda sadece ilaç tedavisi yeterli olurken bazılarında cerrahi operasyonlara gerek duyulur.
Spor sakatlıkları tedavisi için işleyen süreçte, hastaların ağrı şikâyetleri için ağrı kesici ilaçlar verilebilir. Reçete edilen tüm ilaçların da doktor görüşünce belirlenen miktara ve aralığa uygun kullanılması gerekmektedir. Spor yaralanmaları için merhem, krem gibi ilaçlar da destekleyici olarak reçete edilebilir. Spor yaralanmalarında fizyoterapi ve rehabilitasyon prensipleri ve doğru uygulanması da önemlidir. Spor sakatlıkları ve rehabilitasyon süreci, yine doktor görüşünce sürdürülür.
Ayrıca spor yaralanmalarında egzersiz tedavisi de gerekli görülebilmektedir. Hastaya önce sakatlığın türüne göre fizik tedavi uygulanabilir. Yine bu fizik tedavi sonrasındaki süreçte ise evde iyileştirici birtakım egzersiz uygulamaları yapılması önerilebilir. Kişi, spor faaliyetlerine tekrar dönmeden öncesinde mutlaka normal beden sağlığına dönmüş olması gerekmektedir.
Spor Sakatlıkları Tedavi Edilmezse
Spor sakatlıkları tedavi edilmezse ve zamanında müdahale edilmezse kişide olumsuz sonuçlar doğurabilir. Zamanında tedavi edilmediği zaman kişideki rahatsızlığın kronik şekle gelmesine ve performans düşüklüğü yaşanmasına yol açabilir. Spor sakatlanmalarının tedavi edilmesi sayesinde ancak sporcunun hem beden sağlığı hem de spor performans ve hedefleri korunabilir.
Bu noktada yaşanan spor sakatlığının türü de önemli bir ölçüttür. Tedavi edilmeyen sakatlığın ne olduğu, sonucu da elbette etkileyecek bir etmendir. Örneğin menisküs yırtığı tedavi edilmediği zaman kişinin diz ekleminde zarar oluşturur. Hastanın dizindeki kıkırdaklar zaman içerisinde aşınma gösterir. Neticede ise dizdeki kıkırdağın bozulması şeklinde açıklanan kireçlenme ve artrit gibi önemli sağlık sorunları meydana gelir. Bu problemlerin tedavi edilmesi ise çok daha zorlayıcıdır.
Spor Sakatlıkları Ameliyat
Spor sakatlıkları ameliyatları, yapılan rutin ameliyatlara göre bazı farklılıklar barındırır. Özellikle de söz konusu profesyonel sporcular ise yeniden antrenmanlara dönmesini sağlayacak biçimde rehabilitasyon prensipleri, daha operasyon öncesinde saptanmalıdır. Bu takvim üzerinden de özenle ilerlenmelidir. Ayrıca ameliyat öncesi ve sonrası süreç içerisinde ortopedi uzman hekimi ile fizyoterapist uzmanın beraber hareket etmesi, başarılı sonuç açısından hayati bir önem barındırır.
Ciddi spor sakatlanmalarının tedavi edilmesinde cerrahi müdahaleler gerekebilir. Bu cerrahi girişimler için genelde kapalı yöntemler uygulansa da bazen açık ameliyat yöntemleri de uygulanabilmektedir. Buna göre açık ve kapalı ameliyatlar ile ilgili şu bilgiler verilebilir:
- Kapalı Ameliyat: Buna “artroskopik yöntem” denir. Kişilerde daha az seviyede hasar meydana getirir ve spora dönüş süresi de daha hızlı olur. En sık görülen spor sakatlıkları, diz eklemleri ile alakalıdır. Ön çapraz bağ kopmaları, menisküs yırtıkları ve yan bağ yaralanmaları, diz eklemlerinde en fazla rastlanan yaralanmalardır. Bununla birlikte hem kıkırdak yaralanmalarına hem de ekleme ilişkin kırıklara da rastlanabilmektedir. Bütün bu sorunların tedavi edilmesinde ise artroskopik yöntemle (eklem açılmadan, sadece küçük delikler açılıp yapılan) kapalı ameliyatlar uygulanmaktadır.
- Açık Ameliyat: Genelde kapalı yöntem tercih edilmekle beraber bazı durumlarda açık ameliyatlar yapılması gerekebilir. Özellikle de kırıklar gibi yaralanmalarda gerekebilmektedir.
Buna göre gerek kapalı gerekse açık ameliyat yöntemiyle tedavi edilebilen ve cerrahi girişimin gerekli olduğu spor sakatlıkları şu şekilde örneklendirilebilir:
- Menisküs yırtıkları ve dizde kıkırdak yaralanmaları,
- Dizde bağ yaralanmaları (Çoğul bağ, arka çapraz bağ ya da ön çapraz bağ yaralanmaları),
- Ayak bileği kıkırdak yaralanması,
- Yineleyen omuz çıkıkları,
- Birtakım kronikleşmiş ayak bileğinde bağ yaralanmaları,
- Omuzda kas yırtılmaları,
- Kırıkların cerrahi olarak tespiti,
- Tendon kopması (Aşil tendon kopması/yırtığı vb.).
Hamilelikte Spor Sakatlıkları
Hamilelikte değişiklik içerisine giren vücut yapısının su tutma durumu, tendon ve kasların esneklik durumunu etkilemektedir. Bu yüzden egzersiz alışkanlığı bulunmayan kadınların, hamilelikte yapacağı yanlış hareketler, bazı sakatlıklara yol açabilir.
Düz yürüme haricinde yapılacak egzersizlerin hepsinde uygun ısınma hareketlerinin uygulanması oldukça önemlidir. Egzersiz açısından hem uygun bir ortam hem de uygun sıcaklık, hamile kişinin zorlanmasını önler. Kişinin uygun kıyafet seçimi de önemlidir. Ayrıca yeteri miktarda su tüketimine de özen gösterilmesi gerekir. Yorgunluğa neden olacak aşırı düzeyde zorlayıcı egzersizlerden uzak durulması ve 30 dakikalık aralıklarla düzenli şekilde egzersiz uygulanması doğru olacaktır.
Şu tip yakınma ve şikayetler olması halinde ise istirahate geçilmesi ve doktora başvurulmalıdır:
- Çarpıntı hissi,
- Kanama,
- Kasılma hissi,
- Aşırı sıcaklık hissi,
- Nefes darlığı.
Çocuklarda Spor Sakatlıkları
Çocuklarda görülen spor sakatlıkları, daha sık olarak da erkek çocuklarda görülmektedir. En fazla sakatlanma yaşanan bölge, yine diz eklem bölgesidir. Bunu takiben ise omuz eklemi ve ayak eklemi bölgesi gelir.
Ayrıca en fazla rastlanan spor sakatlıkları ise şunlardır:
- Kas-eklem zorlanma ve burkulmaları,
- Çıkıklar,
- Ezilmeler,
- Kırıklar.
Çocuklarda spor alışkanlığının kazandırılması hem beden sağlığı hem de sosyal yaşamı açısından önemlidir. Ancak doğru ve yerinde spor aktiviteleri yapılması gerekir. Yetişkinlerde de sıkıntılı bir süreç olmakla beraber çocuklarda spor yaralanması olması hâlinde süreç biraz daha zorlayıcı olabilir. Çünkü çocuklar açısından ağrılı olan uzuvların kullanımı çok daha zordur. Ağrılı hâlde spor yaptıkları zaman bu spor etkinliği, bir zevk olmaktan ziyâde itici bir hâl alır. Neticede beden sağlığı tehdit altına girdiği gibi çocuk bireylerde spordan uzaklaşma gibi psikolojik sorunlar da meydana getirebilir.
Çocukların spor aktivitelerinde, spor hocalarının ve ebeveynlerin farkındalık sahibi olması önemlidir. Bu kişiler, spor yaralanmaları ve yaygın belirtileri konusunda da bilgi sahibi olmalıdır.
Çocuklarda spor yaralanmalarında en sık rastlanan belirtiler ise şunlardır:
- Ağrı şikayeti (Genellikle de spor aktivitesi ile beraber artan ağrı),
- Ödem ve şişlik sorunları,
- Spor etkinliğine duyulan ilgide azalma görülmesi.
Spor Sakatlıkları için Hangi Doktora Gidilir?
Spor sakatlıklarının hem teşhis hem de tedavi edilmesi için ekip çalışması gerekmektedir. Spor yaralanması kaynaklı olarak başvuran kişilerin sakatlık süreciyle ilgili olan bu ekip içerisinde ise şu bölümler ve uzmanları yer alır:
- Ortopedi ve Travmatoloji,
- Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon,
- Spor Hekimleri,
- Fizyoterapi,
- Ayrıca doku ve organa yönelik çalışan diğer uzmanlar.
Spor sakatlığı meydana geldiğinde doğru zamanda doktora başvurulması da önemlidir. Spor sakatlıklarının birçoğu, kişilerde hızlı ve ani şekilde rahatsızlık ve ağrılara sebep olur. Bu noktada görmezden gelinmemesi gereken bazı belirtiler vardır. Hatta ciddi spor sakatlıklarının sonucu cerrahi yöntemlere kadar dayanabilir.
Buna göre spor sakatlığı yaşanan bir durumda şu tip belirtiler görüldüğünde doktora gidilmesi tavsiye edilmektedir:
- Şiddetli ağrı,
- Şiddetli şişme,
- Eklem hareketi/kullanımı sırasında ses çıkması,
- Ciltte gözle görülür deformasyonlar,
- Eklem üstüne ağırlık verilememesi.
- Ayrıca baş dönmesi, nefes almada güçlük ve ateş gibi semptomlar da görüldüğünde doktora başvurulmalıdır.
Spor Sakatlıkları ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Spor sakatlıkları ve korunma yolları nelerdir?
Spor sakatlıkları korunma yolları konusunda bilgi sahibi olunması önemlidir. Bu noktada spor yaralanmalarından koruyabilecek öneriler şunlardır: Aşırı spor aktivitesinden ve yineleyici zorlanmalardan uzak durulması; spor öncesi antrenmanda “ısınma” aralığına dikkat edilmesi; germe egzersizlerinin hem ısınma hem de antrenman sonrasında uygulanması; spor için ayakkabıların uygun seçilmesi ve çok eskimeden yenilenmesi; spor zeminin doğru seçilmesi; düzenli dinlenilmesi, dengeli beslenilmesi, elektrolit dengesine özen verilmesi, dehidrate olunmaması (sıvı kaybı yaşanmaması); egzersiz seviyesinin doğru belirlenip gereğinden fazla artırılmaması.
Spor yaralanmalarında yapılacak ilk yardım uygulamaları nelerdir?
Spor yaralanmalarında yapılacak ilk yardım uygulamaları, kişinin sonraki tedavi sürecinde önemli rol üstlenir. Spor yaralanmalarında ilk yardım, olay yerinde gerçekleştirilen işlemdir. Bu noktada spor sakatlıklarında ilk yardım uygulamasında yaralanmış kişi, uygun biçimde spor sahası dışarısına (varsa bir sedye yardımıyla) taşınmalıdır.
Yaralı bölgeye uygun bir istirahat pozisyonuna geçirilir ve ödem oluşmaması açısından hemen buz tedavisi uygulanmaya başlanır. Ancak buz, doğrudan cilde temas ettirilmemelidir. Bu buz uygulaması, 10 ila 15 dakika süreyle yapılmalıdır. 2 saat aralıkla 1 günde toplam 5-6 defa yapılabilir. Daha sonrasında ise yaralı olan bölgeye göre atel uygulanmalı ya da bandaj ile kompresyon uygulanmalıdır. Özellikle de ilk yardım sırasında alt ekstremite sakatlanmalarında hastanın bacağı, kalp seviyesinde yükseğe doğru kaldırılmalıdır. Bu ilk yardım sonrasında ise kişi, uygun bir sağlık kuruluşuna götürülmeli; ortopedi ve travmatoloji doktoruna muayene ettirilmelidir.