Ferritin Düşüklüğü
Ferritin düşüklüğü, vücuttaki demir depolarının boş olması durumu olup, cerrahi ve medikal yöntemler ile tedavi edilmektedir.
Ferritin Düşüklüğü Nedir?
Görevi oksijen taşımak olan ve alyuvarlar adı verilen kırmızı kan hücrelerinde bulunan hemoglobin (Hgb) üretimi için demir kullanılır.
Demir seviyesi düştüğü zaman kırmızı kan hücrelerinin yeterince oksijenlenmesi sağlanamaz ve buna bağlı olarak daha az kırmızı kan hücresi üretilir. Kırmızı kan hücrelerindeki ve dolayısı ile hemoglobin seviyesindeki azalma sonucunda doku ve organlarda yeterli oksijenlenme sağlanamaz.
Ferritin; besinler ile alınan demir mineralinin depolanma ve salgılanmasını ayrıca demirin çözünmesini düzenleyen özel bir protein kompleksi olup halk arasında demir deposu adı verilir.
Ferritinin normal değerleri erişkin kadınlarda 10 – 150 ng/ml, erişkin erkeklerde ise 12 – 300 ng/ml arasındadır.
Ferritin düşüklüğü ise; vücuttaki demir depolarının boş olduğunu gösteren ve ferritin miktarının normal değerlerin altında olduğu bir tablo olup ferritinin normal değerlerin altında olması kırmızı kan hücrelerinin üretiminin olumsuz etkilenmesine neden olur.
Bu duruma bağlı olarak demir eksikliği anemisi (kansızlık) tablosu gelişir. Hastalarda başlarda demir değerleri normalken ferritin düşüklüğü gözlenebilir, bunun sebebi ise demir eksikliği anemisinin gelişiminin yavaş bir süreç olması ve demirden fakir beslenen hastalarda öncelikle dokularda depolanmış demir olan ferritinin kullanılmasıdır.
Demir eksikliği anemisinin erken evrelerinde demir değerlerinin normal ferritin değerlerinin düşük olması normal bir durumdur.
Ferritin Düşüklüğü Belirtileri Nelerdir?
Günümüzde en merak edilen sorulardan birisi "ferritin düşüklüğü nelere sebep olur?" olup ferritinin normal değerlerin altında seyretmesi saçlardan tırnak uçlarına kadar tüm vücudu etkiler.
- Saç dökülmesi: Saç foliküllerine yeteri kadar demir ulaşmasına engel olduğu için ferritin düşüklüğü saç dökülmesine neden olur.
- Hipotiroidizm: Ferritin Düşüklüğü sonucu tiroid bezi normalden daha az çalışır ve bunun sonucunda hipotiroidizm tablosu gelişir.
- Cilt kuruluğu – Renk solukluğu: Ferritin cildin en üst tabakasının altında yerleşim gösterdiği için ferritin düşüklüğü sonucu ciltte kuruluk ve renk solukluğu şikayetleri ortaya çıkabilir. Özellikle dudaklarda, göz kapaklarının altında, diş etlerinde ve tırnakların iç kısmında renk solukluğu gözlenir.
- Halsizlik ve yorgunluk: Ferritin Düşüklüğü sonucu dokulara yeterli oksijen taşınamaz ve bunun sonucunda kişilerde sürekli bir halsizlik ve yorgunluk şikâyeti gözlenir.
- Sabahları zor kalkma: Ferritin Düşüklüğü dokuların oksijenlenmesinin yetersiz olmasına neden olduğu için hastalarda sabahları zor kalkma, yataktan çıkmak istememe, uyanamama şikâyetleri olabilir.
- Pika sendromu (toprak ve kireç yeme isteği): Halk arasında adı pek bilinmese de ferritin düşüklüğü sonucu hastalarda toprak ve kireç yeme isteği gözlenir ve buna pika sendromu adı verilir.
- Baş ağrısı - baş dönmesi: Ferritin Düşüklüğü sonucu beyne giden oksijen miktarı azaldığı için beyindeki kan damarlarının şişmesi sonucu kafatasına oluşan baskıya bağlı baş ağrısı ve baş dönmesi şikâyetleri ortaya çıkabilir.
- Anksiyete – Depresyon: Demir beyin hücreleri olan nöronlar arasında iletişimi sağlamakta görevli olan nörotransmitterler için oldukça önemli olup ferritin düşüklüğü sonucunda nörotransmitter görevini yerine getiremediği için anksiyete ve depresyon gibi psikiyatrik rahatsızlıklar ortaya çıkabilir.
- El ve ayak parmaklarında uyuşukluk: Dokulara ve dolayısı ile ellere ve ayaklara giden oksijenlerin azalması sonucu el ve ayak parmaklarından başlayan kol ve bacaklara yayılan uyuşma gözlenebilir.
- Tırnakların kolay kırılması ve çizgili görünüm: Ferritin düşüklüğünün nadir bilinen belirtilerinden birisi olan tırnakların kolay kırılması ve tırnaklarda çizgili görünüm demir eksikliği anemisinin son evrelerinde gözlenir ve hastalarda kaşık tırnak olarak bilinen görüntü ortaya çıkar.
- Nefes darlığı – Göğüs ağrısı / sıkışması: Vücutta dolaşan oksijen miktarı ferritin düşüklüğünde azaldığı için normalde nefes darlığı ya da göğüs ağrısına neden olmayacak kadar basit hareketlerde bile nefes darlığı, göğüs sıkışması şikayetlerinin ortaya çıkmasına neden olur.
- Kalp çarpıntısı: Ferritin düşüldüğünde dokulara giden oksijen miktarı azaldığı için kalp vücuda daha fazla oksijen pompalamak için daha hızlı çarpmaya başlar. Tedavisiz kalan ferritin düşüklüğü kalp yetmezliği ile sonuçlanabilir.
- Dil ve ağızla ilgili problemler: Vücudumuzda bulunan miyoglobulin proteini dildeki kas dokusundaki oksijen, demir ve dolayısı ile ferritin ile ilişkilidir. Ferritin Düşüklüğü sonucu bu proteinde yapısal bozulmalar sonucu dilde ağrı, sızı, yara ve şişlik gözlenirken ağız kenarlarında kırmızı renkli yaralar ve ağızda kuruluk da ortaya çıkabilir.
- Huzursuz bacak: Vücudun hareketi için önemli olan dopaminin ferritin seviyeleri ile ilişkisi vardır. Ferritin düşüklüğü sonucu dopamin seviyeleri de düşerek huzursuz bacak sendromu adı verilen tabloya sebep olabilir. Bu sendromda bacak kontrol dışı hareket eder. Dopamin düzeyleri normalde akşama doğru düştüğü için belirtiler akşama doğru ve özellikle gece yatarken artış gösterir.
Ferritin Düşüklüğü Nedenleri Nelerdir?
Ferritin düşüklüğünün bir çok nedeni olabilir. Ferritin düşüklüğünün altında yatan nedenler ciddi olabileceği için araştırılmalıdır.
- Mide ve bağırsak hastalıkları: Demir bağırsaklardan emilen bir element olup mide ve bağırsak hastalıklarında Yeteri kadar demir etkilememesi ferritin düşüklüğüne neden olabilir. Gastroinstestinal sistem olarak adlandırılan sindirim sistemindeki polip (genelde iyi huylu olan küçük tümörler), divertikül (organların içinde oluşan kesecikler), ülserler ve kanserler ferritin düşüklüğüne neden olabilir. Özellikle mide ve bağırsak kanserleri olmak üzere ferritin düşüklüğü kanser tanısı alan hastaların sıklıkla karşılaştığı bir sorundur.
- Asetilsalisilik asit ve steroid ilaçların kullanılması: Asetilsalisilik asit (aspirin) ve steroid ilaçlar demir emilimini bozarak ferritin düşüklüğüne sebep olabilir.
- Yetersiz C vitamini alımı: Portakal, mandalina gibi meyvelerde bolca bulunan C vitamini hem demir emilimini arttırır hem de hemoglobin üretiminde önemli bir yeri vardır. C vitamini açısından yetersiz beslenen kişilerde demir eksikliği ve dolayısı ile ferritin düşüklüğü görülmesi olası bir durumdur.
- Aşırı alkol ve sigara tüketimi: Birçok hastalıkta rol oynayan alkol ve sigaranın aşırı tüketilmesi ferritin düşüklüğüne sebep olabilir.
- Yoğun çay ve kahve tüketimi: Çay ve kahve tüketimi toplumumuzda yaygın olsa da aşırı tüketilen çay ve kahve sonucunda da ferritin düşüklüğü tablosu ile karşı karşıya kalınması olası bir durumdur.
- Yoğun kan kaybına sebep olan kaza ve yaralanmalar: Yoğun kan kaybı ferritin düşüklüğüne sebep olabilir.
- Kadın hastalıkları ve doğum ile ilgili sorunlar: Sık sık doğum yapmak, kürtaj, düşük, erken doğum ve yoğun kanamanın olduğu regl dönemi sonucu kan kaybının artması sonucu ferritin düşüklüğü ortaya çıkabilir.
- Enfeksiyon / İltihaplanma: Karaciğerde bulunan hepatit türleri ve diğer karaciğer hastalıkları, bağırsaklarda ortaya çıkan iltihaplanma, kronik enfeksiyon hastalığı olanlarda ferritin düşüklüğü görülmesi olası bir durumdur.
Ferritin Düşüklüğü Teşhisi
Ferritin Düşüklüğü şüphesi olan hastaların doktora başvurması durumunda öncelikli olarak hastadan detaylı bir hasta öyküsü alınarak şikayetleri sorgulanır.
Hangi şikayetlerin ne kadar zamandır olduğu, kullandığı ilaçlar detaylı bir şekilde sorgulandıktan sonra fizik muayeneye geçilir. Fizik muayene esnasında hastaların fark edemediği belirtiler tespit edilebilir; saç dökülmesi, kaşık tırnak gibi ferritin düşüklüğü için değerli belirtilerin tespiti önemlidir.
Sonraki aşamada tanısal testler ve şüphe edilen hastalıklara yönelik radyolojik görüntüleme yöntemleri kullanılabilir. Kan testlerinde serum demir düzeyi ve serum ferritin düzeyi testleri oldukça değerlidir.
Ferritin düşüklüğünün mide ve bağırsaklar ile ilgili hastalıklardan kaynaklandığından şüphe ediliyor ise endoskopi ile yemek borusu ve midenin incelenmesi kolonoskopi ile ise bağırsakların incelenmesi sağlanır.
Endoskopi ve kolonoskopi esnasında kanser şüphesi oluşturabilecek dokular tespit edilir ise biyopsi ile dokudan örnek alınarak incelenir. Ayrıca kanser şüphesinde ek görüntüleme yöntemleri de tercih edilir.
Bu görüntüleme yöntemleri:
- Bilgisayarlı tomografi (BT): 3 boyutlu görüntüleme sağlama avantajı ile bilgisayarlı tomografi mide ve bağırsaklarda bulunan tümör, polip ve divertikül tespitinde değerli bir görüntüleme yöntemidir.
- Baryumlu mide – duodenum grafisi: Baryum sülfat içirilen hastanın mideden ince bağırsağa kadar detaylı incelenmesini sağlayan bir görüntüleme yöntemidir.
Kadın hastalıklarından kaynaklanan ferritin düşüklüğü teşhisi için en sık kullanılan görüntüleme yöntemleri ultrasonografi (USG) olup bunlar da kullanım şekline göre 2 çeşittir.
- Transvajinal ultrasonografi (TvUSG): Vajinal yoldan ince bir prob ile girilerek ses dalgaları yardımı ile rahim, yumurtalıklar gibi kadın üreme organlarının detaylı görüntülenmesi sağlanır.
- Transabdominal ultrasonografi (TaUSG): Karın bölgesinden ses dalgaları yardımı ile kadın üreme organlarının görüntülenmesi yöntemidir.
Ferritin Düşüklüğü Tedavisi
Ferritin düşüklüğü tespit edildiği zaman altta yatan hastalıkların habercisi olabileceği için altta yatan hastalıkların tespit edilerek hastalığa yönelik tedavi planlaması yapılabilir.
- Mide ve bağırsak hastalıklarına bağlı ferritin düşüklüğü tedavisi: Ferritin düşüklüğünün altında sıklıkla sindirim sistemine ait hastalıklar çıkabilmektedir. Bu durumda hastalıkların tespit edilerek hastalığa yönelik tedavi planlanır:
- Mide ve bağırsaklarda polip tedavisi: Poliplerin boyutuna ve türüne, sayılarına ve iyi huylu mu kötü huylu mu olduklarına göre tedavi uygulanır. Poliplerin büyük kısmını oluşturan ve kansere dönüşme ihtimali olmayan iyi huylu poliplere genelde müdahale edilmesi gerekmez, izlem ve takip yeterli olacaktır. Polipler takibe rağmen iyileşmiyor ise, bağırsaklarda süre hastalıklara neden oluyor ise, kanserleşme ihtimalinden şüphe ediliyor ise ya da inceleme esnasında kötü huylu olduğu tespit edilmiş ise müdahale edilmesi gerekir. Bu durumda yapılması gereken polipektomi adı verilen basit bir operasyon ile poliplerin çıkartılmasıdır. Polipektomi uygulanan yönteme göre laparoskopik polipektomi (endoskopik polipektomi) ya da açık polipektomi olarak adlandırılır.
- Mide ve bağırsaklarda divertikül tedavisi: Mide ve bağırsaklarda küçük cep oluşumları olan divertiküller zaman zaman atağa neden olabilir ve bu ataklar antibiyotik ilaçlar ile kontrol altına alınabilir. Bazı durumlarda divertiküllere apse eşlik edebilir ve bu durumda apseye bir dren yerleştirilerek apse boşaltılır.
- Mide ve bağırsaklarda ülser tedavisi: Mide ve bağırsakta doku hasarlanması sonucu ortaya çıkan ülserler öncelikle konservatif tedavi seçenekleri olarak bilinen cerrahi dışı medikal tedavi seçenekleri ile tedavi edilir. Bu amaçla mide asidini azaltan H – 2 reseptör blokerleri ve proton pompa inhibitörleri adı verilen ülser ilaçları tercih edilir. Çoğu ülser medikal tedavi ile kontrol altına alınabilse de asit ve pepsin salgısını uyaran vagus sinirinin kesilmesi (vagotomi ameliyatı) şeklinde cerrahi bir müdahale gerektiren mide ve bağırsak ülseri vakaları olabilir. Bu hastalarda uygulanan vagotomi parietal hücre vagotomisi (süper selektif vagotomi) olarak adlandırılır.
- Mide ve bağırsak kanserlerinin tedavisi: Kansere bağlı ferritin düşüklüğü durumunda ilk olarak kanserleşmiş doku olan tümör cerrahi olarak çıkartılır. Sonraki aşamada ise kemoterapi olarak bilinen ilaçla tedavi ve radyoterapi adı verilen ışın tedavisi uygulanır.
- Kadın hastalıklarına bağlı ferritin düşüklüğü tedavisi: Regl döneminde aşırı kanamaya sebep olan kistlerin tedavisi kistin türü, boyutu, ultrasondaki görüntüsü ve iyi ya da kötü huylu olmasına göre planlanır. Kistlerin tedavisi laparoskopi (kapalı endoskopik yöntem) ya da laparotomi (açık yöntem) ile kistlerin çıkarılması esasına dayanır. Kanamaların fazla olduğu regl döngüsünün kontrol altına alınması için doğum kontrol hapları da kullanılabilir.
- Enfeksiyon ve iltihaba bağlı ferritin düşüklüğü tedavisi: Enfeksiyon ve iltihap durumlarında da ferritin düzeylerinde anormallikler saptanabilir. Bu durumda antibiyotik ilaçlar kullanılarak iltihabın kontrol altına alınması sonrası ferritin düzeyleri normalleşir.
Tüm testler ve görüntüleme yöntemleri ile gerekli araştırma yapıldığı zaman altta yatan bir hastalık olmadığı tespit edilir ise direkt demir ve ferritin değerlerini yükseltmeye yönelik tedaviler planlanabilir.
Eğer demir düşüklüğüne bağlı ferritin düşüklüğü tespit edilirse oral (ağızdan) demir takviyesi ferritin değerlerinin yükseltilmesine yardımcı olabilir.
Hastanın oral demir tedavisine uyumunun olmaması, oral tedaviye rağmen ferritin düşüklüğünün devam etmesi, gastrointestinal hastalığın alevlenmesi, demir emiliminin düşük olması, kanser ve böbrek hastalarında ferritin düşüklüğü gibi bazı durumlarda oral demir takviyesi yerine intravenöz (damardan) demir takviyesi verilmesi gerekebilir. C vitamini ve B12 vitamini takviyelerinin alınması demir emilimini arttırarak ferritin düşüklüğünü düzeltebilir.
Ferritin Düşüklüğü Tedavi Edilmezse
Hastaların çoğunun merak ettiği sorulardan birisi "ferritin düşüklüğü tehlikeli midir?"dir. Yorgunluk, halsizlik, baş ağrısı, baş dönmesi, nefes darlığı, kilo kaybı, kalp çarpıntısı gibi belirtilere neden olan ferritin düşüklüğü durumunda tedavi başlanmaması sonucu hastalığın kronik bir hal alması vücudun bağışıklık sisteminin düşmesine neden olur.
Bağışıklık sisteminin düşmesi ise hastalıklara davetiye çıkarılması anlamına gelmektedir. Ayrıca kanser oluşumunda kansızlığın ciddi rol oynadığı bilinmektedir ve uzun süre kansızlık sorunu yaşayan kişilerde kanser riski daha yüksektir.
Tüm bunlar göz önüne alındığı zaman ferritin düşüklüğünün tedavisiz kalması hastalar için tehlikeli bir durum oluşturabileceği için ferritin düşüklüğü tespit edildiği zaman tedavi edilmesi önemlidir.
Ferritin Düşüklüğü İlaçları
Ferritin düşüklüğünde bazı ilaçlar ferritin değerlerini yükseltmek için kullanılabilir.
Mide ve bağırsakta divertiküle bağlı ferritin düşüklüğü tedavisinde antibiyotik ilaçlar kullanılabilir.
Bu ilaçlar arasında:
- Penisilin
- Amikasin
- Amoksisilin / klavulonik asit
- Azitromisin
- Klaritromisin
- Sefaperazon
- Tetrasiklin
Sayılabilir.
Mide ve bağırsaklarda ülsere bağlı ferritin düşüklüğü tedavisinde ülser ilaçları olarak bilinen H – 2 reseptör blokerleri ve proton pompa inhibitörleri kullanılır.
H – 2 reseptör blokerleri:
- Simetidin
- Ranitidin
- Famotidin
- Nizatidin
Seklinde sıralanabilir.
Proton pompa inhibitörleri arasında ise:
- Omeprazol
- Lansoprazol
- Esomeprazol
- Pantoprazol
Sayılabilir.
Ferritin düşüklüğünün sebebi mide ve bağırsak kanseri ise tümörün çıkarılması sonrası kemoterapi uygulanması gerekebilir.
Kemoterapi ilaçları:
- Rituximab (rituksimab)
- Cyclophosphamide (siklofosfamid)
- Doxorubicin (hydroxydaunomycin)(hidroksidaunomisin)
- Vincristine (vinkristin, onkovin)
- Prednisolone (prednizolon)
- Daunoblastin
- İdarubisin
- Kortizon
- Siklofosfamid
- L – asparajinaz
- Metotrexate kortizon
- Mercaptopurin
Şeklinde sıralanabilir.
Ferritin Düşüklüğü Ameliyatı
Ferritin düşüklüğünde altta yatan hastalıklar bazen cerrahi müdahale gerektirebilir.
Mide ve bağırsaklarda polip varlığına bağlı ferritin düşüklüğünde polipektomi adı verilen polipin çıkarılması operasyonu gereklidir.
Polipektomi ameliyatın şekline göre endoskopik polipektomi / laparoskopik polipektomi ya da açık cerrahi polipektomi olarak adlandırılır. Polipektomi esnasında polipin bulunduğu organa özel bir sıvı gönderilerek polipin organ duvarından uzaklaşması sağlanır daha sonra da cerrahi aletler yardımı ile çıkartılır.
Ferritin düşüklüğünün altında mide ülserleri yatıyor ve cerrahi dışı tedaviye yanıt alınamıyor ise Vagotomi uygulanabilir. Ülser tedavisinde kullanılan vagotomi parietal hücre vagotomisi (süper selektif vagotomi) olarak adlandırılır.
Parietal hücre vagotomide midenin sadece üst 2/3’lük kısmını uyaran sinirler kesilir. Bu işlem ile mide asidi salgısı %65 – 70 oranında azalır.
Ferritin Düşüklüğü kadın üreme sistemlerindeki kistlere bağlı olarak aşırı adet kanaması sonucu ortaya çıkabilir. Bu durumda kistektomi ile kistlerin çıkarılması sonucu ferritin değerleri normale dönebilir.
Uygulanan yönteme göre kistektomi:
- Laparoskopik over kistektomi: Genel anestezi altındaki hastanın karın bölgesinden açılan 1’ er cm’ lik kesilerden birinden gönderilen endoskop yardımı ile yumurtalıkların görüntülenmesi sağlanırken diğer kesilerden küçük cerrahi aletler yardımı ile kistler çıkartılır. Kesiler kapatılır ve hastanın iyileşme süreci açık over kistektomiye göre daha hızlı olur.
- Laparotomi over kistektomi: Açık kist çıkarılması ameliyatları da genel anestezi ya da spinal anestezi (karın bölgesi altının uyuşturulması) ile uygulanır. Ameliyat için pubik kıllar adı verilen bikini bölgesi kıllarının üzerinden enine 10 cm civarı bir kesi açılarak yumurtalıklara ulaşılır ve kist çıkartılır. Acık kist ameliyatı laparoskopik over kistektomi ile çıkarılamayacak kadar büyük kistlerde uygulanabilir.
Ferritin Düşüklüğüne Ne İyi Gelir?
Ferritin değerlerinin yükseltilmesi için bazı takviyeler uygulanabilir. Kırmızı et, beyaz et ve balık gibi demirden zengin besinlerin tüketilmesi ferritin değerlerinin yükseltilmesi için faydalıdır.
Demir emilimini arttıran C vitamini içeren besinlerin tüketilmesi de ferritin düşüklüğü tedavisinde faydalı olacaktır.
Kuru meyve ve kabuklu kuru yemiş tüketilmesi ferritin değerlerini yükseltebilir.
Brokoli, ıspanak, maydanoz gibi yeşil yapraklı sebzeler ile nohut, mercimek, kuru fasulye gibi baklagiller de ferritin değerlerinin yükseltilmesini sağlar.
Hamilelikte Ferritin Düşüklüğü
Hamilelik döneminde vücudun ihtiyaçları daha fazla artar. Alınan besinler hem anne hem bebek tükettiği için normal değerlerin korunması zor olur. Ferritin düşüklüğü gebelikte hem anne sağlığını hem de bebeğin sağlığını ve gelişimini direkt ilgilendirdiği için oldukça önemlidir.
Ferritin Düşüklüğü sonucu bağışıklık sisteminin zayıflaması, enfeksiyonlar ve bebek ölümleri ile sonuçlanabilir. Şiddetli ferritin düşüklüğü durumunda düşük ağırlıklı bebek doğumları, erken doğumlar, anne karnında bebek ölümleri ve enfeksiyon riskleri ortaya çıkabilir.
Hem normal hem sezaryen doğumda kan kaybı arttığı için doğuma doğru demir depolarının doldurulması ve ferritinin düzeylerinin normal seviyelere çekilmesi önemlidir.
Bu acıdan hamilelerin beslenme düzenlerine dikkat etmeleri önemlidir. Günde en az 2 – 3 porsiyon demir yönünden zengin besinler tüketilmesi, et, baklagil ve kuruyemiş ağırlıklı beslenme düzeni benimseme, çay ve kahve tüketimini azaltma, demir emilimini arttıran C vitamini yönünden zengin besinler tüketme ferritin düzeylerini yükseltmede etkilidir.
Özellikle doğuma son 2 – 3 ay kala demir içeren ilaç takviyeleri kullanılması önemlidir. Öncelikli olarak oral (ağızdan) şurup, tablet ve kapsül formları tercih edilse de bazı durumlarda intravenöz (damardan) demir takviyesi verilebilir.
Bebeklerde ve Çocuklarda Ferritin Düşüklüğü
Ferritin Düşüklüğü bebeklik ve çocukluk döneminde sık karşılaşılabilen bir sorundur. Anne sütünün yetersiz alınması, erken dönemde inek sütüne geçiş, demir açısından fakir gıdalar ile beslenme ve sık enfeksiyon geçirilmesi sonucu ferritin düşüklüğü ortaya çıkabilir.
Büyümenin hızlı olduğu 2 yaş dönemi ile ergenlik dönemi ferritin düşüklüğünün en sık görüldüğü dönemlerdir.
Yenidoğanlarda 25 – 200 ng/ml olan serum ferritin düzeyleri 6 ay ile 15 yaş arasında 7 – 142 ng/ml arasında olmalıdır. Bu değerlerin altında serum ferritin düzeyi olan bebek ve çocuklarda huzursuz, iştahsızlık, ciltte solukluk, katılma nöbetleri şeklinde görülebilen çok ağlama, güçsüzlük ortaya çıkabilir.
Ferritin Düşüklüğü tespit edilen bebek ve çocuklarda beslenme düzeninin ayarlanması çok önemlidir. Et, baklagil, kuruyemiş tüketiminin arttırılması, C vitamininden zengin meyve ve sebzelerin tüketilmesinin sağlanması, özellikle ilk 6 ay anne sütünün alınması oldukça önemlidir.
Ayrıca ferritin düzeylerini yükseltmek için demir şurupları ve hapları kullanılabilir.
Tedavinin ilk 2 ayında kan değerlerinin yükseltilmesi amaçlanırken 3. Ayda ise demir depolarının doldurulması hedeflenir.
Ferritin Düşüklüğü için Hangi Doktora Gidilir?
Ferritin düşüklüğü olan hastalarda; halsizlik, yorgunluk, sabahları zor uyanma, eller ve bacaklarda uyuşma, nefes darlığı, göğüs ağrısı, kalp çarpıntısı gibi şikayetler ile belirtiler ortaya çıkmaya başlayabilir.
Ferritin düşüklüğünün daha da ilerlemesi durumunda huzursuz bacak sendromu, saç dökülmesi gibi sorunlar da ortaya çıkmaya başlayabilir. Bu şikâyetleri olan hastaların hastanede iç hastalıkları bölümünde İç Hastalıkları uzmanına muayene olması önemlidir.
Bu değerlendirme sonunda mide ve bağırsak ile ilgili hastalıklardan şüphe edilmesi durumunda iç hastalıkları uzmanı hastayı Genel Cerrahi bölümünde genel cerrahi uzmanına yönlendirebilir.
Ayrıca şikayetlerin yanında kadın hastalıklarını ilgilendiren ek şikayetler var ise kadın hastalıkları ve doğum bölümünde kadın hastalıkları ve doğum uzmanına yönlendirme yapılabilir.
Ferritin Düşüklüğü ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Ferritin Düşüklüğü Nasıl Giderilir?
Ferritin düşüklüğünde öncelikle beslenme düzeni düzenlenmelidir. Demir yönünden zengin besinlerin günde en az 2 – 3 porsiyon tüketilmesi, kırmızı et, balık, beyaz et, baklagiller, kuruyemiş gibi demir içeren yiyeceklerin yenmesi önemlidir. Ayrıca demir emilimini arttıran C vitamini yönünden zengin meyve sebzelerin tüketilmesi de ferritinin yükseltilmesine yardımcı olur. Oral olarak ağızdan ya da damardan demir takviyeleri verilmesi ile ferritin düzeyleri yükseltilebilir.
Ferritin Düşüklüğü Ne Yapar?
Ferritin Düşüklüğü başlıca demir eksikliğine sebep olarak kansızlığa sebep olur. Ayrıca saçtan tırnak ucuna kadar tüm vücudu etkiler. Saçlarda dökülme, ciltte kuruluk ve solukluk, halsizlik – yorgunluk, psikolojik rahatsızlıklar,el ve ayaklarda uyuşma, tırnaklarda kolay kırılma ve kaşık tırnak adı verilen şekil bozuklukları, bacağın istem dışı hareket etmesi durumu olan huzursuz bacak sendromuna sebep olabilir.