Molluscum Contagiosum

Halk arasında siğil olarak da bilinen ve bulaşıcı bir cilt hastalık olan Molluscum Contagiosum, kremler, küretaj ve kriyoterapi gibi yöntemlerle tedavi edilmektedir.

Molluscum Contagiosum Nedir?

Molluscum contagiosum halk arasında göbekli siğil veya su siğili olarak da bilinen virüs kaynaklı cilt hastalığıdır. Dünyada olduğu kadar ülkemizde de sık görülmektedir. Bu selim karakterli viral deri enfeksiyonu, bazı vakalarda ciddi ve hayat kalitesini düşüren belirtiler ile hastalara psikolojik sıkıntılar yaşatabilmektedir. Su çiçeği ve Orf hastalığı gibi deri enfeksiyonlarının nedeni olan “pox virüs“ adlı virüs etkeni ile bulaşır. 

Genellikle 5 yaş üstü çocuklar ile gençlerde sıklıkla görülen bu viral deri hastalığı özellikle 1 yaş altı çocukları çok nadir etkilemektedir. Bunun temel nedenleri olarak 1 yaş altı çocuklarda anne sütünden gelen antikorların koruyucu etkisi ve virüsün kuluçka (inkübasyon) süresinin uzunluğu gösterilebilir. 

Kuluçka (inkübasyon) süresi genel olarak 14 ile 50 gün arasında değişiklik gösterse de kimi vakalarda bu süre 6 ay gibi uzun bir döneme yayılabilir.

Molluscum contagiosum insanla temasından sonra sıklıkla 7. haftadan sonra lezyonlar görülmeye başlamaktadır. Hastalar bazen bu siğilleri veya lezyonları hiçbir uzman doktor görüşü olmadan sıkma ya da diğer yöntemlerle uzaklaştırma çabalarına girmektedirler. Bu uygulamalar sonucunda lezyonlar sayısını artırarak tüm gövdeye, yüze ve ağız mukozasına kadar yayılabilir ve bu sebeple tedavi daha meşakkatli ve uzun olacaktır.

Molluscum Contagiosum Belirtileri Nelerdir?

Molluscum contagiosum temas hikayesi olan kişiler ve çocuklarda belirtiler kimi zaman temastan 6 ay sonra ortaya çıkabilir. Genellikle rahatsız edici bir belirti vermeden varlığını sürdürebilir. Bazı lezyonlar hassas ve kaşıntılı bir seyir sürebilir. Genel olarak hastaların ateş, mide bulantısı veya halsizlik gibi sistemik belirtileri yoktur. 

Molluscum contagiosum belirti ve lezyon özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Lezyonlar genellikle yavaş büyüyen, açık pembe renkli, ortasında göbek şeklinde çukurlaşma olan kubbe şeklinde papüller (cilt yüzeyinden kabarık 1 cm altındaki kırmızı veya pembe lezyonlar) ile karakterizedir. Lezyonlar çoğunlukla 2 ile 5 mm (bazı istisnai vakalarda 1,5 cm olabilir) çapında tek ya da gruplar halinde görülebilirler.
  • Bağışıklık sistemi normal çocuklarda ve yetişkinlerde genellikle 20’den fazla lezyon gözlenmemektedir. Bazı büyük lezyonlar birkaç lezyon varlığı ile sert papüller halini alırken ortasında peynirimsi tıkaç ile inci tanesi görünümü ile karakterizedir.
  • Bazı lezyonların çevresinde egzama görünümlü kuru ve koyu kırmızı lezyon varlık gösterebilir. Lezyonlar vücudun her yerini etkileyebilir. Çocuklarda özellikle yüz, gövde, kollar ve bacaklarda görülürken yetişkinlerde ise derinin kıvrım yerlerinde, kasık ve genital bölgede görülmektedir. Lezyonlar nadiren avuç içlerinde, ayak tabanında, oral mukozada ve göz kapağı tutulumu varlığında konjunktivayı (gözlerin beyaz kısmını ve göz kapaklarını iç kısmını örten zar) etkilemektedir.
  • Cinsel hayatı aktif olan bireylerde lezyonlar penis, iç uyluk, perine bölgesi ve pubis kemiği hizasını etkilemektedir. AIDS (HIV) hastalarında lezyon sayısı daha fazla ve daha yaygın olabilirken bu lezyonlar inatçı bir şekilde tedaviye geç cevap verebilirler. Bağışıklık sistemi baskılı ya da zayıf olan lösemili çocuk hastalarda  hastalığın seyri daha uzun ve tedaviler sonrası tekrarlayan daha büyük lezyonlar (15 -20 mm) ile karakterizedir. Ayrıca bu hastalarda papüller genelde şikayet vermesede egzama benzeri, kaşıntılı ve 5 mm büyük lezyonlar görülebilir.
  • Koltuk altı ve iç uyluk gibi cildin dokusunun birbirine çok sürtündüğü yerlerde (intertriginöz bölgelerde) yüzlerce lezyon görünebilir.

Aşağıdaki bazı belirti ve lezyonlar bize molluscum contagiosumu düşündürür;

  • İntertriginöz bölgeler: Koltuk altı veya iç uyluk gibi derinin katlandığı yerlerde görülen küçük yüzlerce kümeler halindeki lezyonlarda
  • Atopik dermatit: Egzaması olan hastalarda cildin bazı yerleri aşırı kaşınma işle sert, yama tarzı kabuklaşmış derideki çok sayıda oluşacak lezyonda
  • Egzama: Molluscum contagiosum hastaların yaklaşık %10’unda lezyonların çevresinde egzama gelişir. Özellikle egzama benzeri oluşumlar lezyon içinde virüsün toksik etkisi ya da cildin buna verdiği reaksiyon ile ve bazen hastaların hiçbir tıbbi yardım almadan kendilerinin çıkarmaya çalıştıkları lezyonlar sonunda oluşur.

Molluscum Contagiosum Nedenleri Nelerdir?

Molluscum contagiosum son derece bulaşıcı bir deri enfeksiyon hastalığıdır. Kişiye birden çok bulaşma yolu ile taşınabilir. Özellikle cilt teması, enfekte olmuş yüzeyler ile temas ya da kişide var olan lezyonların kaşınması ile tırnak arasındaki lezyon partikülleri ile virüs vücudun birçok yerini taşınabilir.

Çocuklarda otoinokülasyon tarzı yayılma ile çoğalan lezyonlar karakterizedir.

Virüs kişiden kişiye geçiş yolu olarak fiziksel temas ve kontamine yani etken ile kirlenmiş giysiler, havlular ya da çamaşırlar gibi kişisel eşyalardan bulaşır. Paylaşıma açık eşyalar kolay bir şekilde virüs ile temas halinde enfeksiyonu taşırlar. Molluscum contagiosum özelinde bu etki ortak kullanılan iç çamaşırları, havlular, duş eşyaları, havuz ekipmanları ile oyuncaklar ile çoğalmaktadır. Bununla birlikte virüs ortak kullanılan sauna, banyo, yüzme havuzu ya da nemli ve sıcak ortamlardan da insanlara geçiş yapmaktadır.

Özellikle çocuklar kendisinde olan molloscum virüsünü vücudunun diğer kısımlarına dokunma veya kaşınma ile taşımaktadır. Çoğunlukla vücudun diğer bölgelerine yayılım kaşınma sonucu tırnaklarda biriken lezyon partikülleri ile gerçekleşir ve virüsün bu yolla bulaşmasına otoinokülasyon denmektedir. Tıraş olmak ya da epilasyon benzeri uygulamalar ile virüs diğer sağlıklı cilt yüzeyine nüfuz etmektedir. Yetişkinlerde çoğunlukla virüs cinsel yolla bulaşmaktadır. 

Herkes molluscum contagiosum ile hayatının bir bölümünde karşılaşabilir, ama  bazı kişilerin bu virüse daha fazla maruz kalma riski vardır. 

Bu gruplar şöyledir;

  • 1 ile 10 yaş arasındaki çocuklar
  • Tropikal ya da sıcak ve nemli ortamda çok bulunan kişiler
  • Bağışıklık sistemi güçsüz olan kanser hastaları, HIV/AIDS hastaları ile organ nakli yapılan kişiler
  • Atopik dermatit ya da egzama gibi cilt hastalıkları olan kişiler
  • Güreş ya da futbol gibi kişiler ile cilt teması halindeki kişiler.

Molluscum Contagiosum Teşhisi 

Molluscum contagiosuma ait lezyonların karakteristik özellikleri (kubbe gibi ortası çıkar pembe renkli lezyonlar) nedeniyle doktorların fiziksel muayene ile kolay bir şekilde teşhis koyduğu bir cilt hastalığıdır.

Bazı teşhisi zor olan durumlarda biyopsi yardımı ile mikroskobik inceleme sonucunda teşhis konulabilmektedir. İnceleme sonucunda intrasitoplazmik inklüzyon cisimciği varlığı (Henderson-Paterson cisimciği) molluscum contagiosum tanısı koydurur.

Hastalar bazı durumlarda klamidya, sifiliz ve gonore gibi diğer cinsel yolla bulaşan viral hastalıklar açısından test edilmesi önerilmektedir. Geniş ve özellikle çok lezyonu olan hastalarda HIV/AIDS testi dikkate alınmalıdır.

Polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) testi ile virüs tespit edilir ve sınıflandırılabilir.

Molluscum Contagiosum Tedavisi

Molluscum contagiosum kendiliğinden sınırlı, iyi huylu ileri tedavi gereksimi olmadan kendiliğinden kaybolabilirken bazen çoklu kümeler halindeki lezyonlar 6 ay bazen 1 yıl gibi sürelerde kaybolmaktadır. Tek bir lezyonun kendiliğinden kaybolma süresi 2 aydan uzun sürmektedir. Bu noktada uzman bir dermatolog yardımı ile bu süreler kısalabilmekte ve de ileri dönük komplikasyon riskini azaltılmaktadır.

Topikal kremlerle cilt ve lezyon üzerine uygulanan tedaviler çoğu hasta üzerinde sağlıklı sonuçlar vermektedir. Özellikle cidofovir bağışıklık sistemi zayıf olan HIV/AIDS hastalarında virüsün DNA yapısını bozarak bulaşıcı özelliğimi azaltmaktadır. Özellikle yetişkin hastaların genital ve anüs çevresinde oluşan lezyonların tedavisinde İmiquimod ve Cantharidin içeren topikal kremler faydalı olabilmektedir. Lakin çocuklar üzerinde etkisi olmadığı yönünde raporlar mevcuttur.

Küretaj yöntemi ile lezyona yıkıcı ya da hasar verici bir teknikle lezyonun kaybolma şansı vardır. Bu yöntem lezyon ya da papül bir pens yardımı ile tam ortasından sıkılarak kopartılma işlemidir. Müdahale sonrası koparılan lezyonun üzerine iyot solüsyonları sürülmektedir. Bu işlem gayet hızlı ve uygulama sonrası ciltte iyileşme süresi kısadır. Bazı istisnai durumlarda lokal anestezi altında bu işlem yapılmaktadır. İşlem öncesi Lidokain/Prilokain uygulaması hastanın ağrısız bir uygulama geçirmesini sağlar.

Kriyoterapi ise cerrahi bir işleme gerek kalmadan lezyonların sıvı nitrojen ile eksi 190 derecede ile dondurulmasıdır. Her lezyon büyüklüğüne göre 5 ile 10 saniye arasında dondurulma işlemine uğrar. Her tedavi seansı arasında 2 ile 3 hafta süren bekleme zamanları vardır. Yaş ve cinsiyet sınırı olmadan tüm lezyon sahiplerine uygulanabilir önemli bir tedavi şeklidir.

Molluscum Contagiosum Tedavi Edilmezse

Molluscum contagiosum çok bulaşıcı bir cilt hastalığı olması üzerine herhangi tedavi gerektiren durumda yaşanılacak bir gecikme daha ciddi durumlar yaratabilmektedir. Lezyonlar bakteriler tarafından ayrı bir enfeksiyon kaparak daha ciddi bir klinik ve daha farklı tedavi gerektirebilir (antibiyotik gibi).

Doğru ve zamanında yapılmayan tedavilerin eksikliği ile diğer kritik organlar etkilenmektedir. İkinci bir enfeksiyon konjonktivayı etkileyerek (gözlerin beyaz kısmını ve göz kapaklarını iç kısmını örten zar) konjonktivit meydana gelebilir. 

Selülit (enfeksiyon) gibi deri altı ve üstü iltihaplanma tarzında yoğun şişlik ve kızarıklık ile giden deri hastalığı görülebilir. Tedavisiz ciddi molluscum contagiosum hastalarında sistemik belirtilerde görülebilir.

Molluscum Contagiosuma Ne İyi Gelir?

Molluscum contagiosum etkeninden korunmak için yapılacak tedbirlerin başında hijyen alışkanlıklarını iyileştirmek gelmektedir. Virüsün sadece deride yaşadığını ve lezyonlar gittikten sonra virüsün gittiğini ve virüsün başkalarına hızlı bir şekilde yayıldığını unutmamak gerekir.

Elleri yıkamak: Molluscum contagiosum gibi viral ya da bakteriyel enfeksiyonlardan korunmanın en iyi yolu elleri yıkamaktır. Ellerin sık ve doğru yıkanması ile diğer insanlardan temas yolu ya da gün içinde dokunduğumuz yüzeylerden geçecek tüm enfeksiyon kaynağı organizmalar uzaklaştırılır.

Lezyonları kaşımamak ve koparmamak: Lezyonu olan kişiler lezyonlarını kaşımamalı ve kendileri bir uzman doktor desteği almadan lezyonlarını koparmamalıdırlar. Kaşıma ya da koparma ile lezyon içindeki aktif virüsü tırnaklarımız vasıtasıyla vücudun diğer bölgelerine hatta dokunduğumuz ya da temas halinde olduğum insanlara yayabiliriz.

Lezyonları kapatmak: Lezyonları kuru ve temiz tutmak ve üstlerini bir bandaj ya da temiz bir giysi ile kapalı tutmak lezyon ile teması azaltır. Gece yatmadan öne çıkarılan bandajlar daha sağlıklı bir cilt kazanmaya yardımcı olacaktır.

Dikkatli spor faaliyetlerinde bulunmak: Havlular, çamaşırlar, ve diğer kişisel eşyalar diğer insanlar ile paylaşılmamalı. Lezyonları olan bireyler futbol, basketbol ya da güreş gibi yakın temas gerekli spor faaliyetlerinden uzak durmalı. Çünkü tüm lezyonları kapatmak mümkün olmayabilir. Tüm lezyonlar su geçirmez bandajlar ile kapatılmadıysa toplumun ortak kullanıldığı havuz benzeri ortamlarda yüzülmemelidir. Havlu, gözlük ve mayo gibi kişisel eşyalar paylaşılmamalıdır. Eldiven, dizlik ya da su oyuncakları gibi diğer eşya ve ekipmanlar sadece tüm lezyonlar temiz giysi veya su geçirmez bandajlarla kaplıysa kullanılmalıdır.

Cinsel temastan uzak durma: Genital bölgede ya da genital bölgeye yakın lezyonu olan kişiler lezyonun tedavi süresi içinde cinsel ilişkiden uzak durmalıdır. 

Molluscum Contagiosuma Ne İyi Gelmez?

Özellikle lezyon sahibi olan kişilerin hiçbir uzman doktor görüşü almadan lezyonlarını koparması ya da daha farklı yöntemler denemesi sonucunda kanama, ikinci bir bakteriyel enfeksiyon ile karşılaşma veya virüsü vücudun sağlıklı olan cilt kısımlarına ya da çevresindeki insanlara yayma gibi riskleri vardır.

Lezyon sahibi kişiler ile sıcak ve nemli ortamlarda (havuz, sauna gibi) çok bulunmak ya da lezyon sahibi kişilerin kişisel eşyalarını (havlu, tarak yada gözlük gibi) kullanmak. Çevrenizdeki lezyon sahibi olan kişilerin açık olan lezyonlarına direk temas ya da dokunmak veya genital lezyonları olan kişiler ile kontrolsüz cinsel temasta bulunmak gibi davranış ve yönelimler molluscum contagiosum riskini artırmaktadır.

Molluscum Contagiosum İlaçları

Molluscum Contagiosum tedavisinde topikal krem, losyon ve çeşitli yağlar kullanılmaktadır.

Potasyum hidroksit: Potasyum hidroksit içeren likit ilaçlar molluscum contagiosumu ile enfekte olmuş lezyonların yapısını bozarak lezyonun virüs direncini düşürerek lezyonun kaybolması süresini kısaltır.

Podophyllotoxin bazlı likit ilaçlar lezyonlar özel bir alet ile hafif çizildikten sonra açılan aralık üzerinden damlatılarak lezyonun yapısı bozulur. Bu tedavi belli periyotlarla yapılmaktadır.

İmiquimod kremi ile kümeler halindeki çoklu lezyonların tedavisinde kullanılmaktadır. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerin bağışıklık sistemini lezyon üzerinde aktive ederek tedaviye destek sağlar. Bu kremde belirli periyodik tedavi uygulaması içermektedir.

Benzoil peroksit içeren jel ya da kremler cildin güneş ışığı hassasiyetini azaltarak lezyonların tahriş ya da kaşıntısını engellemeye yardımcı olurlar.

Gebelikte Molluscum Contagiosum

Molluscum contagiosum toplumun çoğunu etkilediği gibi gebeleri de etkilemektedir. Lezyonların varlığı daha fazla yüzde toplansa da vücudun her yerinde görülebilir. Genel bulaşma ve korunma yolları diğer bireylerde olduğu gibidir. Anneden çocuğa molluscum contagiosum virüsü geçme riski yoktur

Tedavide Podophyllotoxin krem (%0,5) toksik bir zehirlenme yaparak fetüsü (gebeliğin üçüncü ayı ile doğuma kadar olan süre içinde ana rahmindeki canlı) etkilediğinden gebelere verilmemektedir. Bu yüzden hamile kişilerin özellikle doktoru ile tedavi şekilleri hakkında bilgi alması hem anne sağlığını hem de bebek gelişimini olumlu yönde etkileyecektir.

Çocuklarda Molluscum Contagiosum

Molluscum contagiosum çocuklarda çok sık görülen cilt kaşıntı nedenidir ve birçok aile bunun hakkında bilgi sahibi değildir. Aslında burada önemli olan kaşıntıdan çok lezyonların belirli birkaç önlem ile çoğalmadan ve lezyona göre değişen süreler ile kaybolacağıdır. Özellikle yakın temaslı spor faaliyetlerinde aktif olan çocuklar ile bağışıklık sistemi zayıf ya da baskılanmış ve kortizon tedavisi alan çocuklar daha fazla risk altındadır.

Sık el yıkama alışkanlığı getirilmesi ile lezyonlara temas, dokunma ya kaşınma gibi alışkanlıklardan uzak tutma ve özellikle lezyonu bir bandaj ile kapatmak ve bunu gün içinde yenisi değiştirmek molluscum contagiosum için faydalı önlemlerdir. Böylece lezyonları çoğaltma, diğer kişilere bulaştırma riskleri en aza indirilir.

Tanı ve tedavi için uzman bir doktor tavsiyesi ile en güncel ve çocuğunuza en uygun tedavi şeklini bulabilirsiniz.

Molıuscum Contagiosum için Hangi Doktora Gidilir?

Eğer molluscum contagiosum benzeri lezyonlar vücudunuzda görürseniz bir dermatoloji uzmanından destek almalısınız. Bazı durumlarda Kadın doğum uzmanı/jinekologunuzla da görüşebilirsiniz. Çünkü hastalığın başlangıcı ya da lezyonların oluşması uzun bir süreye yayılmaktadır. Bazı hastalar bir uzman doktor görüşü almadan kendileri lezyona müdahale ederek hem lezyonun farklılaşmasına (egzama benzeri) hem de vücudun diğer sağlıklı bölgelerine bulaştırma riskini artırmaktadırlar.

Birkaç günden uzun süren lezyonların varlığında doktorunuz ile görüşünüz.

Makaleyi faydalı buldun mu?
4
0
Makeleyi Paylaşın