Solunum Sistemi Hastalıkları
Solunum sistemi hastalıkları, çok geniş hastalık çeşidine sahip bir hastalık grubudur. Tedavisi, hastalığın türüne ve şiddetine göre değişiklik gösterir.
Solunum Sistemi Hastalıkları Nedir?
Solunum sistemi hastalıkları, çok geniş hastalık çeşidine sahip bir hastalık grubudur. Solunum sistemi kabaca yukarıda soluk borusu, altta da akciğerler olmak üzere birçok farklı yeri içeren bir bölgedir. Bu bölgelere bağlı olarak üst solunum yolu hastalıkları veya alt solunum yolu hastalıkları ortaya çıkabilmektedir. Solunum sisteminin amacı, havadaki oksijeni almak ve bunu kana vererek kanın organlara oksijen taşımasına neden olabilmektir. Bu sayede organlar yeterli oksijen alarak düzgün çalışabilir.
Solunum sistemi hastalıkları, genel olarak astım, KOAH gibi hava yollarını etkileyen hastalıklar, zatürre, tüberküloz gibi alveolleri yani hava keseciklerini etkileyen hastalıklar, interstisyel akciğer hastalığı gibi interstisyum etkileyen hastalıklar, pulmoner emboli gibi akciğer damarlarını etkileyen hastalıklar ve plörit gibi akciğer zarını etkileyen hastalıklar olarak sınıflandırılabilir. Solunum sistemi hastalıkları dünyada oldukça yaygın olarak görülmektedir. Özellikle günümüzde kullanımı oldukça artmış olan sigara gibi alışkanlıklar bu hastalıkları oldukça arttırmaktadır.
Solunum Sistemi Hastalıkları Çeşitleri Nelerdir?
Solunum sistemi hastalıklarının birçok farklı çeşidi bulunmaktadır. Bu hastalıklardan bazıları gençlerde bazıları yaşlılarda daha sık ortaya çıkabilirken genel olarak hastalıkların ortaya çıkmasının birçok farklı nedeni bulunmaktadır.
Belli başlı solunum sistemi hastalıkları şu şekilde sıralanabilir:
Astım: Astım, herhangi bir alerjik tetikleyiciye bağlı olarak solunum yollarının daralması ve normalden fazla sekresyon üretmesi sonucunda nefes alma ve vermenin zorlaşması durumudur. Astım atağı sırasında kişilerde nefes darlığı, öksürük, nefes verirken hırıltı gibi belirtiler ortaya çıkar. Astımın çeşitli dereceleri vardır. Hafif şiddette olan astımlı hastalar, günlük hayatta hiçbir problem yaşamayabilirken, şiddetli ataklarda kişiler hastaneye yatmak zorunda kalabilmektedir. Astımı tamamen ortadan kaldırmak çok mümkün değildir. Ancak semptomları kontrol altına almak mümkündür. Bunun yanında özellikle çocukluk döneminde ortaya çıkan astım zamanla erişkinlik döneminde şiddetini azaltabilmektedir.
KOAH: KOAH yani kronik obstrüktif akciğer hastalığı, solunum yollarının kronik yani uzun süreli olarak inflamasyonu sonucu daralması ve buna bağlı olarak da kişinin hava alışverişinin bozulması ile karakterize bir hastalıktır. KOAH belirtileri arasında nefes darlığı, soluk vermede güçlük, öksürük, aşırı balgam çıkarma, hırıltı, hışıltı gibi durumlar sayılabilir. KOAH, aşırı ve uzun süreler boyunca sigara içme veya zararlı gazlara maruz kalma sonucunda ortaya çıkan bir hastalıktır.
Amfizem ve kronik bronşit adı verilen iki durum KOAH'ın ana bulgularıdır. Bu durumların ikisi de genelde hastalık sürecinde bulunur ve şiddetleri değişkenlik gösterir. Kronik bronşit, hava yollarında bulunan bronşların uzun süreli iltihaplanması durumudur. Kronik bronşit öksürük ve aşırı balgam üretimi ile kendini gösterir. Amfizem ise hava kesecikleri olan alveollerin genişlemesi ve tahrip olması durumudur.
KOAH, zamanla kötüleşen ilerleyici bir hastalıktır ve tedavi ile akciğerleri geriye döndürmek çok mümkün değildir. Ancak erken dönemlerde yapılan tedaviler ile ve sigarayı bırakma ile hastalığın ilerlemesi engellenebilmektedir. Ayrıca hastalığın aktif döneminde de ilaçlar ile semptomlar kontrol altına alınabilmektedir.
Zatürre: Zatürre diğer bir adıyla pnömoni, akciğerlerden biri veya her ikisinde belli bir bölgede veya genel olarak hava keseciklerinin iltihaplanması durumudur. Pnömonide hava keseleri iltihap maddeleri ile dolabilir. Bu durumda da kişide balgam, öksürük, ateş, titreme, nefes darlığı gibi durumlar ortaya çıkar. Zatürre en sık bakteriler nedeniyle ortaya çıksa da yaşa bağlı olarak virüs, mantar gibi birçok farklı mikroorganizma nedeniyle oluşabilmektedir. Pnömoni şiddeti hafiften, hayatı tehdit edecek derecede şiddetliye kadar değişik durumlarla ortaya çıkabilir. Özellikle bebek, çocuk, 65 yaş üstü kişiler ve bağışıklık sistemi bozukluğu olanlarda hastalık daha ciddi ilerleyebilir ve hatta ölüme neden olabilmektedir.
Tüberküloz: Tüberküloz ya da halk arasındaki adıyla verem, vücutta başka yerleri etkileyebilse de asıl akciğerleri etkileyen bulaşıcı bir enfeksiyondur. Tüberküloz bakterileri öksürük, hapşırma gibi yollarla damlacıklar sayesinde kişiden kişiye bulaşabilir. Birçok tüberküloz bakterisi türü günümüzde ilaçlarla tedavi edilebilmektedir. Ancak hala ilaca dirençli tüberküloz vakaları tedavi şanslarını zorlamaktadır. Bu nedenle de tüberküloz aşıları gibi yöntemlerle artık verem geçmişe kıyasla önemli oranda azaltılmıştır.
Pulmoner ödem: Pulmoner ödem ya da akciğer ödemi, akciğerlerde bulunan alveollerde yani hava keseciklerinde fazla sıvı toplanması buna bağlı olarak da vücuttaki oksijenlenmenin bozulması durumudur. Akciğer ödemi birçok farklı duruma bağlı olarak oluşabilmektedir. Bunlardan en sıklarından biri kalp hastalıklarıdır. Ayrıca zatürre, ilaç kullanımı, travma gibi birçok neden de akciğer ödemine neden olabilmektedir.
Aniden gelişen akciğer ödemi (akut pulmoner ödem), acil olarak tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Akut akciğer ödemi aniden ölüme neden olabilecek bir hastalıktır. Tedavisi de bazı ilaçlarla ve oksijen destekleriyle yapılır. Bu tedaviler sonucunda da hastanın durumu genelde hızlıca düzelir. Önemli olan bu duruma neden olan altta yatan hastalığı tespit edebilmektir.
Pulmoner emboli: Pulmoner emboli, akciğerlerde bulunan damarlara pıhtı atması durumudur. Akciğer damarlarına atan pıhtıların çoğu, bacaklarda derin ven trombozu olarak adlandırılan durum sonucunda oluşan pıhtılardan kaynaklanır. Akciğer damarlarını tıkamaya neden olan pıhtılar, akciğere kan akışını engeller ve bunun sonucunda da ani ölümler görülebilir. Pulmoner emboli durumu acil tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Ayrıca bacaklarda pıhtı oluşmasını engellemek de pulmoner emboli riskini oldukça azaltacaktır.
Pnömotoraks: Pnömotoraks, halk arasında akciğer sönmesi olarak bilinen durum, travma gibi bilinen bir neden veya kendiliğinden akciğerdeki hava keselerinin zarar görmesi sonucunda akciğer zarları arasında hava birikmesi durumudur. Bu biriken hava kısıtlı bir alanda bulunduğu için akciğerlerin sönmesine ve çökmesine neden olur. Nefes almayla yeterince şişemeyen akciğerlere ise oksijen girişi engellenmiş olur. Bunun sonucunda da vücuda yeterince oksijen verilemez ve ilerleyen dönemlerde ölüm gibi durumlar görülebilir.
Pnömotoraks, göğüs travması, bazı ameliyat girişimleri veya altta yatan herhangi bir hastalık gibi çeşitli nedenlere bağlı ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca hiçbir neden olmadan da gelişebilmesi mümkündür. Pnömotaraks geliştiği an kişide ani göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi semptomlar ortaya çıkar. Uygun zamanda tedavi edilmediğinde de ölümcül olabilecek bir durumdur. Pnömotoraksların çoğunda kaburgalar arasına bir iğne yardımıyla girerek hava boşaltılır. Daha sonra da göğüse, bir göğüs tüpü yerleştirilir.
Solunum Sistemi Hastalıkları Belirtileri Nelerdir?
Solunum yolu hastalıkları, altta yatan duruma bağlı olarak birçok farklı belirti ile kendini gösterebilmektedir. Ayrıca bu belirtiler kişiden kişiye ve durumun şiddetine göre de değişebilir. Olası solunum sistemi hastalıklarının belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
- Nefes darlığı
- Göğüs ağrısı
- Göğüste sıkışma hissi
- Solunum sırasında hırıltı, hışıltı gibi sesler çıkması
- Uyku problemleri
- Öksürük
- Aşırı balgam çıkarma
- İstenmeyen kilo kaybı
- Ayak ve bacaklarda şişme
- Zihinsel karışıklık
- Yorgunluk
- Ateş
- Titreme
- Mide bulantısı, kusma
- İshal
- Gece terlemesi
- İştah kaybı
- Ciltte soluklaşma veya morarma
- Çarpıntı
Solunum Sistemi Hastalıkları Nedenleri (Risk faktörleri) Nelerdir?
Solunum sistemi hastalıklarının birçok farklı nedeni bulunabilmektedir. Bu nedenler hastalığın türüne göre değişiklik gösterir.
Solunum sistemi hastalıklarının olası nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
Alerjen maddeler: Alerjen maddeler özellikle astım gibi solunum sistemi hastalıklarını ana tetikleyicisidir. Kişinin alerjisi olduğu maddelerle temas etmesi sonucunda astım hastasında solunum sistemi aktifleşir ve aşırı mukus üretmeye başlar. Ayrıca solunum yollarında da bir daralma gerçekleşir. Bu durumda da kişi nefes almakta zorlanır. Reflüsü olan kişilerde de ağza gelen mide içeriği solunum sistemine kaçarak astımı tetikleyebilir.
Sigara: Sigara da solunum sistemi ile ilgili hastalıkların çoğunda neden ve risk faktörü olarak saptanır. Astımda da sigara tetikleyici olabilmektedir. Ayrıca KOAH hastalığının en sık ve bilinen nedeni de sigaradır. Uzun yıllar boyunca sigara kullanımı, solunum yollarını tahriş eder. Bu tahriş sonucunda da bronşlarda kalıcı, kronik bir inflamasyon ortaya çıkar.
Enfeksiyonlar: Akciğer enfeksiyonları birçok solunum sistemi hastalığının nedeni veya tetikleyicisidir. Enfeksiyonlar zatürrenin direkt olarak nedenidir. Akciğere giren virüs, bakteri gibi mikroorganizmalar akciğeri hasara uğratır. Bunun dışında KOAH, astım gibi hastalıklar enfeksiyonlar sonucunda alevlenir ve ağırlaşır. Tüberküloz da bir çeşit bakterinin neden olduğu bir akciğer enfeksiyonudur. Tüm bu enfeksiyonlar sonucunda da akciğer ödemi görülebilmektedir.
Kimyasal maddelere maruziyet: Solunum sistemine girebilecek kimyasal maddelere maruziyet, birçok solunum sistemi hastalığına neden olabilmektedir. Özellikle astım, KOAH gibi hastalıklarda önemi risk faktörüdür.
Genetik: Genetik özellikler de tüm hastalıklarda olduğu gibi solunum sistemi hastalıklarında da önemli yer tutar.
Derin ven trombozu: Bacaklardaki damarlarda oluşan pıhtılarla karakterize bir hastalık olan derin ven trombozu, pulmoner embolinin nedeni olan durumdur. Bacaktaki bu pıhtıların akciğer damarlarına atması sonucunda pulmoner emboli gelişir. Bu hastalık acil müdahale gerektiren bir durumdur. Derin ven trombozu gelişiminde de uzun süre hareketsiz durmak, uzun yolculuklar yapmak, ameliyat sonrası hareket etmenin gecikmesi, sigara içmek, kilolu olmak, doğum kontrol hapı kullanmak, gebelik gibi risk faktörleri bulunur.
Kardiyojenik hastalıklar: Kalp ile ilgili olan hastalıklar da solunum sistemi ile ilişkili problemlere yol açabilmektedir. Özellikle pulmoner ödem gelişimi kalp hastalıkları nedenli olabilmektedir.
Travma: Travmalar akciğerlere direkt zarar vererek sorunlara yol açabilir. Ayrıca pnömotoraks gibi önemli durumlar da travma sonucunda gelişebilir.
Solunum Sistemi Hastalıkları Teşhisi
Solunum sistemi hastalıklarında hastalığın türüne göre birçok teşhis yöntemi kullanılabilir. Ancak tüm hepsinde öncelikle hekim hastadan ayrıntılı bir öykü alır ve fizik muayene yapar. Öyküde belirtilerin zamanı, tetikleyicileri, aile öyküsü, ek semptomlar gibi sorular sorulabilir. Fizik muayene sırasında da klasik olarak akciğer muayenesi yapılır. En sık yapılan akciğerleri dinleyerek bir anormallik olup olmadığının tespitidir. Bunun dışında ilişkili olabilecek diğer vücut bölümlerinin de muayenesi yapılır. Tüm bunlardan sonra da şüphelenilen hastalığa yönelik ek tetkikler yapılabilir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
Spirometrik testler: Spirometrik testlerde, kişinin hava alması ve vermesi sırasındaki hava miktarları ve hızları gibi değerler tespit edilir. Bu değerler ile astım, KOAH gibi hastalıkların teşhisi, aktif hastalık durumları ve hastalığın ilerleyişi gibi konularda bilgi sahibi olunabilir. Bu testlerde tepe akımı denen değer ile de astım hakkında önemli bilgiler edilebilir. Ayrıca astımda bu testler solunum yollarını genişletici bir ilaç aldıktan sonra da tekrarlanır ve bunun sonucunda düzelmenin olması astım tanısına yaklaştırır.
Görüntüleme testleri: Görüntüleme testleri birçok farklı solunum sistemi hastalığında önemli rol oynar. Göğüs röntgeni, pnömotoraks, pulmoner ödem, zatürre gibi hastalıklarda oldukça yol göstericidir. Bu röntgenlerde anormallikler rahatça tespit edilebilir. Bazı durumlarda emar ve tomografi gibi yöntemler de kullanılabilir. Bunlar hem hastalığın kesinleşmesi hem de röntgende görülemeyen bazı durumların görülmesine olanak sağlar. Bunun dışında BT anjiyo gibi yöntemlerle akciğer damarlar incelenerek pulmoner emboli gibi durumlar tanınabilir. Ultrason da ani gelişen pnömotoraksta vakit kaybetmemek için o an yapılabilecek bir tetkiktir.
Alerji testi: Alerji testleri astımın tetikleyicisini bulma konusunda kullanılabilecek bir yöntemdir. Alerji testleri deri testi veya kan testi olarak yapılabilir.
Kan testleri: Kan testleri birçok solunum sistemi hastalığında kullanılabilecek bir yöntemdir. Özellikle zatürre gibi enfeksiyon hastalıklarında kan değerlerinde enfeksiyon değerleri bakılabilir. Ayrıca pulmoner emboli gibi durumlarda D-dimer gibi göstergeler bakılabilir. Birçok hastalığı dışlamak için de bu testler kullanılabilir.
Plevral sıvı analizi: Plevral sıvı analizi, bazı solunum sistemi hastalıklar sonrasında akciğerlerin zarları arasında oluşan sıvının bir iğne yardımıyla alınıp analiz edilmesidir. Bu sıvının analizi ile enfeksiyonlar, kanser gibi nedenler tespit edilerek bu sıvının nedeni ortaya konabilmektedir.
Pulse oksimetre: Pulse oksimetre, kandaki oksijen miktarını invaziv olmayan bir yöntemle ölçebilen bir alettir. Bu alet ile solunum sistemi hastalıklarının şiddeti ve müdahale gerekip gerekmediği hakkında bilgi sahibi olunabilir.
Arteriyel kan gazı: Arteriyel kan gazı, vücuttaki arterlerden birinden kan alınarak incelendiği bir yöntemdir. Kan içindeki oksijen, karbondioksit miktarı ve ph gibi önemli bulgular bu testte tespit edilebilir. Solunum sistemi hastalıklarında karbondioksit yükselmesi veya oksijen düşmesine bağlı asidoz gibi durumlar görülebilir. Bunlar da tehlikeli olabilecek konular hakkında hekimi uyarır.
Solunum Sistemi Hastalıkları Tedavisi
Solunum sistemi hastalıkları tedavisi, hastalığın türüne ve şiddetine göre değişiklik gösterir. Solunum sistemi hastalıklarındaki olası tedaviler şu şekilde sıralanabilir:
İnhaler kortikosteroidler: İnhaler kortikosteroidler, soluk alma ile akciğerlere çekilen ilaçlardır. Bunlar solunum sistemindeki iltihabı baskılayıcı özelliğe sahiptir. Bu ilaçlar astım, KOAH gibi hastalıklarda kullanılır. İlaçların etkisi hemen başlamasa da 1 gün ila 1 hafta içinde başlama eğilimindedir.
Alerji ilaçlar: Alerji hapları, astım gibi alerjen madde tetiklenmesi ile ortaya çıkan durumlarda kullanılabilecek ilaçlardandır.
Bronkodilatör ilaçlar: Bronkodilatör ilaçlar, solunum yollarının genişlemesini sağlayan ilaçlardır. Bu ilaçlar genelde soluk alma ile alınır ve ilacın türüne göre değişmekle birlikte hızlı etkili olanlar anında kişide rahatlama sağlar. Bu ilaçlar astım ve KOAH gibi hastalıklarda olmazsa olmaz ilaçlardandır.
Antibiyotikler: Antibiyotikler bakteri kaynaklı olan zatürre gibi durumları tedavi etmek için kullanılır. Bakterinin türünü belirlemeden önce ampirik olarak herhangi bir antibiyotik başlanır. Daha sonra bakteri türünden emin olunca bu ilaç değiştirilebilir.
Ateş düşürücüler - Ağrı kesiciler: Özellikle enfeksiyon durumlarında ateşi düşürmek ve ağrıyı azaltmak için ateş düşürücü, ağrı kesici gibi ilaçlar kullanılabilir.
Diüretikler: Pulmoner ödem, pulmoner emboli veya plörit gibi durumlarda akciğerlerdeki fazla sıvıyı atmak için diüretik ilaçlar verilebilir.
Tansiyon ilaçları: Pulmoner emboli gibi durumlarda tansiyonda düşmeler veya yükselmeler olabilmektedir. Bu yüzden özelikle kalpteki basıncı azaltacak ilaçlar kullanılır.
Göğüs tüpü: Göğüs tüpü, pnömotoraks gibi durumlarda akciğerlerde biriken fazla havayı çıkarmak için kulanılan bir yöntemdir.
Solunum Sistemi Hastalıkları Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Solunum sistemi hastalıklarının tedavi edilmemesi durumunda çeşitli sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Bunlar hastalığın türüne göre değişmektedir. Ancak en sık olarak ortaya çıkan komplikasyonlar şu şekilde sıralanabilir:
Bakteriyemi: Bakteriyemi, akciğer enfeksiyonlarına neden olan bakterilerin kana karışması ve burada çoğalması durumuna verilen isimdir. Bu durum birçok organda hasara neden olarak organ yetmezliklerine neden olabilmektedir.
Nefes almada zorluk: Solunum sistemi hastalıklarında ileri derecede nefes alma güçlüğü ortaya çıkabilmektedir. Bu durum kişide organların tamamen oksijensiz kalmasına neden olabilir. Bu durum özellikle ileri derecede zatürre, pulmoner ödem gibi durumlarda görülür. Bu kişiler makineye bağlanmak zorunda kalınabilir.
Plevral efüzyon: Zatürre, tüberküloz gibi hastalıklar akciğerlerde bulunan zarlar arasında sıvı birikmesine neden olabilmektedir. Bu durum plevral efüzyon olarak adlandırılır.
Akciğer apsesi: Akciğer enfeksiyonları sonucunda akciğerde apse oluşabilmektedir. Bu durumda apsenin cerrahi yöntemlerle boşaltılması gerekir.
Pulmoner hipertansiyon: Pulmoner hipertansiyon, pulmoner emboli gibi durumlar sonucunda oluşabilen bir komplikasyondur. Akciğer damarlarında kalbin bazı bölümlerinde tansiyon yükselmesi ve zorlamalara neden olur.
Çocuklarda Solunum Sistemi Hastalıkları
Çocuklarda da tıpkı yetişkinler gibi çeşitli solunum sistemi hastalıkları ortaya çıkabilir. Bunların yetişkinlerden pek farkı yoktur. Ancak bazı hastalıkların çocuklarda ortaya çıkması beklenmez. KOAH gibi hastalıklarda uzun süre boyunca sigara içme gibi durumlar sonucunda ortaya çıktığı için çocuklarda görülmesi beklenen bir durum değildir.
Bunun dışında da çocuklarda ortaya çıkabilecek solunum sistemi hastalıkları da bulunur. Bunlardan biri vücutta birçok yeri etkileyebilse de ana etkilenme yeri akciğer olan bir hastalık, kistik fibrozistir. Kistik fibroz, vücutta fazla ve aşırı yapışkan mukusun üretildiği bir durumdur. Bu anormal üretilen mukus akciğer, pankreas gibi organlarda sorunlara yol açar.
Kistik fibrozisi olan çocuklar normal kişilere göre daha sık akciğer enfeksiyonu geçirirler. Nefes almada zorluk yaşarlar ve bazı sindirim problemleri vardır. Kistik fibrozis, bebek doğduktan hemen sonra belirti vermeye başlar. Hatta ilk bulgularından biri bebekte ortaya çıkan mekonyum ileusu adı verilen bir bağırsak tıkanması türüdür. Semptomlar bazı çocuklarda şiddetli iken bazı çocuklarda da hafif olarak geçirilir. Kistik fibrozisin olası semptomları şu şekilde sıralanabilir:
- Sık akciğer enfeksiyonu geçirme
- Hırıltılı solunum
- Balgamlı öksürük
- Kabızlık veya ishal
- Nazal polip
- Sık sinüs enfeksiyonu
Kistik fibrozis, yenidoğan döneminde tarama testleri olarak bakılır. Bu tarama testleri sonrasında şüpheli bir durum tespit edildiğinde kistik fibroz için asıl tanı konan testler yapılır. Kistik fibrozlu olan çocukların çoğu genelde 2 yaşa kadar tespit edilir. Ancak hafif formlarında tanı koyma gecikebilir.
Solunum Sistemi Hastalıkları için Hangi Doktora Gidilir?
Solunum sistemi hastalıkları için gidilmesi gereken asıl bölüm göğüs hastalıklarıdır. Ancak göğüs cerrahisi gibi bölümlere de gidilebilir. Bu alanlarda uzman hekimler durumu tespit edecek ve uygun tedaviyi yapacaktır. Solunum sistemi hastalıkları durumunda aşağıdaki durumların fark edilmesi sonrası en azından durumun tespiti için hekime başvurmak gerekir:
- Nefes darlığı
- Öksürük
- Aşırı balgam
- Göğüs ağrısı
- Ateş
- Titreme