Omurga Kireçlenmesi
Omurga kireçlenmesi, disk, kemik ve eklemlerinin yaşlanmasıyla birlikte ortaya çıkan ve halk arasında çok yaygın olarak görülen bir rahatsızlıktır. Sıcak soğuk uygulamalar, masaj, elektrik akımları veya traksiyon gibi fizik tedavi uygulamaları yapılmalıdır.
Omurga Kireçlenmesi Nedir?
Omurga kireçlenmesi, disk, kemik ve eklemlerinin yaşlanmasıyla birlikte ortaya çıkan ve halk arasında çok yaygın olarak görülen bir rahatsızlıktır. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümüne başvuran kişilerin önemli bir bölümünde omurganın dejeneratif hastalıkları ile ilgili şikayetleri vardır. Dejeneratif hastalıkların temelinde yaşlanma ile görülen yapısal bozulmalar gözlenir. Omurga kireçlenmesi, halk arasında “omurilik kireçlenmesi” şeklinde yanlış bir tanımlamaya sahiptir.
Bu hastalıkta, omuriliği çevreleyen kemiklerde, eklemlerde, kaslarda ve bağ dokularında kalınlaşma ve sertleşme ön plandadır. Kireçlenme tıp dilinde “dejeneratif osteoartrit” veya “spondiloz” olarak bilinmektedir. Bel ve boyun ağrısı yapan nedenlere bakıldığında spondiloza bağlı vakaların sıklığı artmaktadır. Kireçlenme, genel olarak omurganın dejeneratif eklem hastalığı olarak bilinmektedir.
Omurgayı oluşturan omurların ve omurların birbiri ile temas halinde kalmasını sağlayan eklemlerin (faset eklemler) kireçlenmesi genel olarak 30 yaşına gelmeden başlamaktadır. Vücut ağırlığını taşıyan, vücudun dönmesini kolaylaştıran ve öne doğru eğilmeyi sağlayan alt bel bölgesinde (lomber omurlar) kireçlenme daha fazla görülmektedir. Özellikle ağır kaldırmayla ilgili mesleklerde lomber bölgedeki disk, omur ve eklemlerde kireçlenmeye bağlı fonksiyonel bozukluklar sıklıkla yaşanmaktadır.
Omurga Kireçlenmesi Belirtileri
Omurga kireçlenmesi çeşitli belirtilere neden olur. Bel ve sırt ağrıları omurga kireçlenmesinin en yaygın görülen şikayetlerini oluşturmaktadır. Ağrı sıklıkla bel bölgesinde başlar. Hastalığın erken evrelerinden itibaren özellikle sabahları uzun süreli hareketsiz kalınmaya bağlı olarak ağrı oluşur. Omurga kireçlenmesi ilerleyici bir hastalık olması nedeniyle belirtiler giderek kötüleşebilir.
Omurga kireçlenmesinin genel olarak belirtileri şunlardır:
• Sırt, bel ve boyun bölgesinde ağrı
• Sabahları veya uzun bir istirahat sonrasında tutukluk, bel hareketlerine başlarken ağrı ve hareketlerin artması ile ağrıda azalma yaşanır.
• Sırt veya bel esnetildiğinde çıtırtı ya da tıkırtı sesi (krepitus) gelir.
• Omurganın kireçlenmesine bağlı olarak gelişen omurilik kanal daralması (sinir köküne baskı) nedeniyle bacak bölgesine yayılan ağrı veya uyuşma hissi
• Boyun omurları kireçlenmeden etkilendiğinde hastalar, baş ağrısı veya omuz ve kollarda ağrı yaşarlar.
• Omurgayı oluşturan omur kemiklerini birbirine bağlayan disk (yastıkçık) olarak bilinen kıkırdaklarda zamanla incelme ve aşınma yaşanabilir. Yapısı bozulan kıkırdaklar nedeniyle hastalar ağrı ve eklem sertliği yaşarlar.
Omurganın arka kısmında yer alan ve omurları birbirine bağlayan faset eklemlerinde kireçlenme oluşursa, osteofit (kemik spurları) olarak bilinen kemik çıkıntıları gelişir. Bu kemik çıkıntıları omurga kanalını daraltabilir. Buna bağlı olarak özellikle L4 ve L5 seviyesindeki sinir kökleri daha sık etkilenir. Buna bağlı olarak hastalar bacaklarının yan taraflarında ve hatta ayaklarında dahi ağrı, kuvvetsizlik veya uyuşma hissedebilirler.
Omurga kireçlenmesine bağlı boyun, sırt ve bel ağrısı, sabah saatlerinde veya günün sonunda dinleme sırasında kendini göstermektedir. Şiddetli ağrı nedeniyle kişilerin uyku kalitesi olumsuz etkilenebilir. Kireçlenmenin ciddiyeti ile ağrının şiddeti arasında her zaman bir ilişki olmayabilir. Ciddi kireçlenme ağrısız olabileceği gibi, hafif kireçlenme çok şiddetli bir ağrı ile karakterize olabilir.
Omurga Kireçlenmesi Nedenleri
Omurga tüm vücudu taşır ve destek verİr. Omurga iç organları, gövdeyi ve başı taşır, günlük hareketler için gerekli işlevselliği üstlenir. Ayrıca omurga,omurilik ve buna bağlı olarak beyinden geçen ana sinirleri çevreleyerek korur.
Omurganın kireçlenme sürecini hızlandırırken aynı zamanda artrit oluşmasına da katkıda bulunan faktörler şunlardır:
• Yaş: Kireçlenme ve diğer artrit tipleri yaşlı popülasyonunda daha yaygın görünmektedir.
• Cinsiyet: Kadınlarda romatoid artritin (iltihaplı romatizma) yanı sıra omurga kireçlenmesi de daha yaygın bir şekilde görülür. Erkeklerde ise gut hastalığı gelişme riski daha fazladır.
• Fazla kilo: Aşırı kilo omurgadaki eklemlere daha fazla yük bindirir. Aşırı kilo, omurgada hem kireçlenme hem de artrit riskini artırır.
• Eklem yaralanmaları: Fiziksel travmalar veya enfeksiyonlar omurga eklemlerine zarar vererek kireçlenme riskini artırır.
• Mesleki travmalar: Özellikle omurga bölgesine aşırı yük bindiren meslek gruplarında çalışan kişilerde omurga bölgesinde kireçlenme riski artmaktadır.
• Genetik yatkınlık: Ailesinde omurga kireçlenmesi ya da romatoid artrit hastalığı bulunduğu bilinen kişilerde risk daha fazladır.
Kişiler yaşlandıkça omurgayı oluşturan kemik, eklem ve disklerde (kıkırdak yapılar) yıpranma yaşanmaktadır. Normal süreç içerisinde yıpranma ve aşınmaya bağlı olarak disk yükseklikleri azalır, omur ve eklem arasındaki mesafeler daralır. Yoğun çalışma temposu, tekrarlayan hareketler, ağır kaldırma ve hatta aşırı kilo alma gibi nedenlere bağlı olarak omurga üzerine yük biner ve omurlar sıkışır. Bunun sonucunda disk ve eklemler üzerinde baskı artarak omurganın işlevi bozulur ve omurgada kireçlenme süreci hızlanır. Omurgadaki bu değişikler nedeniyle spinal stenoz (dar kanal hastalığı) gelişme riski artar.
İçinde jel kıvamındaki sıvı (nükleus pulposus) bulunduran kıkırdaklar (diskler), omurga üzerine düşen ağırlığı emer. Baskı altında kalan disklerin içlerindeki sıvı zamanla kurumaya başlar. Disklerin içindeki sıvının azalmasıyla diskler çöker ve omuriliği veya bu bölgeden çıkan sinir köklerini sıkıştırır. Disklerin elastik özelliklerini kaybettikleri bu döneme dejeneratif disk hastalığı denmektedir. Diskler Özellikle 40 yaş üstündeki kişilerde bu durum sıklıkla yaşanabilir.
Omurga Kireçlenmesi Tanısı
Bel ve boyun bölgesinde artan ağrı, hareketlerde kısıtlılık veya tutukluk şikayeti ile gelen hastalarda detaylı bir hasta öyküsü alınmaktadır. Bazı hastalarda omurga kireçlenmesi hiçbir şikayete yol açmayabilir. Bel ve boyun ağrıları, sadece bel bölgesindeki etkenlere değil çok sayıda sistemik hastalık neticesinde de gelişebilir. Özellikle bu kişilerde hasta öyküsü ve fiziksel muayene çok önemlidir. Genellikle hastanın teşhisi klinik muayene ile ortaya çıkmaktadır.
Hasta öyküsü alınırken aşağıdaki durumlara dikkat edilir;
• Ağrının şiddeti ve lokasyonu
• Alt bel bölgesindeki hareket açıklığı
• Öksürme ile ağrının şiddeti arasındaki ilişki
• Ağrı ve tutukluk hissinin arttığı zaman dilimi
• Hastanın ailesinde omurga kireçlenmesi veya artrit tanısı olan birey varlığı
Hastanın yürüyüş şekli, eklem hareket açıklıkları, sırt bölgesinde kızarıklık veya leke varlığı, kemik defektleri veya bacak boyu ölçümü gibi değerlendirmeler fiziksel muayene sırasında incelenir. Fiziksel muayene pratik ve düzenli bir şekilde yapılır. Modifiye Schober testi, alt bel bölgesindeki hareket kısıtlılığını değerlendirmede sıklıkla kullanılır.
Kan testleri, bel ve boyun ağrısında iltihap ya da enfeksiyon gibi nedenlerden şüphelenildiğinde faydalı olmaktadır. Röntgen veya omurga grafileri, tedaviye yanıt vermeyen hastalarda tercih edilmektedir. Bilgisayarlı tomografi ve Magnetik Rezonans Görüntüleme (EMAR) gibi tanı teknikleri kemik, kıkırdak (disk), eklem ve sinirlerin derinlemesine incelemesine fırsat vermektedir. Genellikle omurga bölgesinden çıkan sinirlere bir bası söz konusu olduğunda ya da cerrahi tedavi seçenekleri düşünüldüğünde bu tetkiklere başvurulabilir.
Omurga Kireçlenmesi Tedavisi
Sağlıklı bir yaşam sürmek omurga kireçlenmesi ve belirli artrit türlerinin gelişme riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Ayrıca sağlıklı bir hayat omurga kireçlenmesine ait belirtilerin şiddetini de azaltabilir. Aşırı kilolu ya da obez olmak omurgadaki bulunan eklemlerin üzerindeki baskıyı artırmaktadır. Ayrıca aşırı kilo, kireçlenme belirtilerini artırabilen inflamasyona da katkıda bulunabilir. Sağlıklı bir şekilde kilo vermek fiziksel değişimleri ve belirtileri hafifletmeye yardımcı olabilir.
Sağlıklı bir omurga sistemi için yapılacak yaşam tarzı değişiklikleri omurga kireçlenmesi tedavisinin ilk adımı niteliğindedir. Uyku düzenini iyileştirmek, düzenli egzersiz yapmak, az yağlı ve yüksek lifli yiyecekler tüketmek çok önemlidir. Özellikle egzersiz, artrit veya kireçlenme belirtilerini hafifletmede etkili olmaktadır. Tempolu yürüyüş şeklinde yapılan egzersizler omurgada oluşan ağrı ve sertliğin tedavisinde kritik bir öneme sahiptir.
Sıcak soğuk uygulamalar, masaj, elektrik akımları veya traksiyon (çekme) gibi fizik tedaviye ait olan uygulamalar uzman bir hekim ya da fizyoterapist tarafından yapılmalıdır. Özellikle elle tedavi (manipülatif yöntemler) uzman doktor tarafından uygulanmalıdır.
Şiddetli bel veya boyun ağrısında omurga boyunca uzanan kas sistemindeki hassas lokasyonlara ve özellikle sinire baskı yapan yerlere kortizon ve lokal etki gösteren ağrı kesiciler enjeksiyon yöntemleri ile uygulanarak semptomatik tedavi gerçekleşebilir.
Omurga Kireçlenmesi Tedavi Edilmezse
Omurga kireçlenmesi tedavisinin amacı; hastanın şikayetlerini hafifletmek ve omurga kanalı içersindeki sinirlerin sıkışması dahil olmak üzere kireçlenmenin komplikasyonlarını önlemektedir. Yaşanacak komplikasyonlar, ağrı ve eklem tutukluğunun alt bel bölgesinden boyun ve kaburgalara kadar hissedilmesine neden olabilir.
Spinal füzyon (kemiksel birleşme), iki omur kemiğinin kaynaştırılması ile oluşur. Bu komplikasyon, omurlar arasındaki hareketliliği dramatik bir şekilde azaltmaktadır.
Omurga kireçlenmesi sonucunda dar kanal (spinal stenoz) gelişebilir. Omurgadaki daralma sonucunda sinir ve omurilik üzerine baskı artar ve hastaların ayak veya bacaklarında ağrı, uyuşma ve karıncalanma gelişir. Ağrı, ayakta durma veya yürüme ile şiddetlenirken oturulduğunda veya uzanıldığında rahatlamaktadır.
Omurga Kireçlenmesine Ne İyi Gelir?
Kişilerin yaşı, aile öyküsü ve cinsiyeti omurga kireçlenmesi riskini artırmaktadır. Bu gibi risk faktörleri kişilerin kontrolü dışında olsa da, omurga üzerine binen baskıyı veya yükü sınırlandırmak için yapılacak önlemler vardır. Alınacak önlemler ise şunlardır:
• Sağlıklı kilonuzu koruyunuz
• Düzenli olarak etkili egzersizler yapınız
• Dikkatli bir şekilde hareket ediniz. Özellikle ağır bir şeyler kaldırırken sırtınızdan değil dizlerinizden destek alınız
• Oturma yeri ve pozisyonunuza dikkat ediniz. Özellikle oturulan yer ne sert ne de yumuşak olmalıdır. Bel bölgesini destekleyen, arka kısmı omuzlara kadar uzanan sandalyeler tercih edilmelidir.
• Az yağlı ve lif bakımından zengin gıdalar tercih edilmelidir
• Uygun ayakkabılar tercih edilmelidir. Özellikle vücut duruşunu destekleyen ayakkabılar giyilmesi önemlidir.
• Sigara ve alkolü hayatınızdan uzaklaştırınız
Omurga Kireçlenmesine Ne İyi Gelmez?
• Bel veya boyun ağrısı için doktor kontrolü dışında sürekli ağrı kesici ilaçlar kullanmak
• Aşırı yağ içeren ve lif yönünden fakir diyetler uygulamak
• Aşırı kilolu veya obezite tanısı almış olmak
• Egzersiz yapmamak
• Sigara veya alkolden uzak durmamak
• Doktor kontrollerini aksatmak
• Ağır eşya ya da yükleri, sırt bölgesinden destek alarak taşımaya çalışmak
• Spor aktiviteleri sırasında koruyucu ekipmanları giymemek
Omurga Kireçlenmesi İlaçları
NSAİİ (Nonsteroid antienflamatuar ilaçlar) grubu ağrı kesici ilaçlar hastaların ağrı şikayetini semptomatik olarak tedavi edebilmektedir. Bu ilaçların yan etkileri arasında peptik ülser ya da böbrek rahatsızlığı bulunmasından ötürü bu ilaçlar doktor kontrolünde kullanılmalıdır.
Romatoid artrit ilaçları olarak immünsüpresif ajanlar, biyolojik ajanlar ve jak inhibitörleri reçete edilebilir.
Omurga Kireçlenmesi Ameliyatı
Bel kireçlenmesi vakalarının yaklaşık %10’luk bir kısmında cerrahi müdahaleye gerek duyulur. Destek tedavisine, yaşam tarzı değişiklerine ya da ilaç tedavisine yanıt vermeyen, şiddetli ağrılı vakalarda ameliyat tercihi gündeme getirilebilir.
Özellikle omuriliğe ve sinire bası yapan dar kanal hastalığında endoskopik disk cerrahisi tercih edilebilir. Bu yöntem ile kanal darlığı neticesinde baskı altında olan sinir kökleri görüntülenir ve darlığa neden olan kemik veya kıkırdak gibi yapılar bu bölgeden uzaklaştırılır. Ameliyat sonrası 2. günde hastalara destek alarak yürüyebilirler. Ameliyat sonrasında hastaların yaklaşık 6 hafta boyunca korse kullanması gerekebilir.
Gebelikte Omurga Kireçlenmesi
Hamilelik sırasında ve devamında kas ve iskelet sisteminde çeşitli nedenlere bağlı olarak değişiklikler yaşanabilir. Bu değişikler bel bölgesinde ağrıya neden olmaktadır. Özellikle gebelik dönemi öncesinde bel ağrısı şikayeti olmayan kadınlar hamilelik sırasında bel ağrısı şikayeti yaşayabilirler.
Genellikle omurga kireçlenmesi olan kadınlar, hamilelik veya doğum sırasında diğer kadınlara göre daha daha zor bir dönem geçirmezler. Bununla birlikte, romatoid artrit tanısı alan kadınlarda sezaryen ile doğum daha fazladır.
Bel ağrısına aşağıdaki belirtiler eşlik ediyor ise doktorunuz ile görüşmelisiniz:
• Vajinal kanama ve rahim ağzı darlığı
• Aniden ortaya çıkan keskin karakterde bel ağrı söz konusu ise
• Kalça bölgesi, bacak ve ayaklarda uyuşma veya karıncalanma hissediliyorsa
• Alt bel bölgesinden kaburga kemiklerine kadar uzanan bir bölgede ağrı ve bu ağrıya yüksek ateş eşlik ediyor ise
Omurga Kireçlenmesi için Hangi Doktora Gidilir?
Genel olarak omurga kireçlenmesi belirtileri yaşayan kişiler öncelikle Aile Hekimlerine danışabilirler. Aile hekimleri, daha ayrıntılı bir muayene gerekli olduğunu düşündüklerinde hastalarını Ortopedi ve Travmatoloji veya Romatoloji bölümlerine yönlendirebilir.
Osteoporoz, bel fıtığı (lomber disk hernisi), tümör veya böbrek hastalığı, omurga kireçlenmesine benzer belirtiler sergiler. Özellikle evde yapılan destek tedavilerine rağmen 1 haftadan uzun süren şikayetlerde doktor muayenesi çok önemlidir. Ayrıca bel ve boyun ağrılarında, doktor tavsiyesi veya reçetesi dışında uzun süre ağrı kesici ilaçlar kullanmak mide, karaciğer ve böbrekler üzerinde ciddi hasarlara neden olabilir.