İdrar Retansiyonu
İdrar retansiyonu, idrar yapamama durumu olup cerrahi ve medikal yöntemlerle tedavi edilmektedir
İdrar Retansiyonu Nedir?
İdrar retansiyonu ya da halk arasında idrar tutukluğu olarak bilinen bu durum tıp dilinde ‘glob vezikal’ olarak isimlendirilir. İdrar retansiyonu en kısa tabiriyle idrar yapamama durumudur.
İdrar yapamama veya yetersiz boşaltım yapmanın tanımı şu şekilde yapılmaktadır; idrar yapma veya yapılmaya çalışılması sonrası idrar torbasında (mesanede) en az 300 mililitre idrar kalmasıdır.
İdrar retansiyonu mesanede (idrar torbasında) idrar birikmesiyle ve bununla beraber bu idrarı boşaltamama durumuyla seyreden bir durumdur. Hastaya aşırı rahatsızlık hissi uyandıran, bununla birlikte hayati tehlike arz edip vakit kaybetmeden tedavi edilmesi gereken bir durumdur.
Glob vezika hastalarda baş gösteren klinik süresine göre sınıflandırılmaktadır;
- Akut İdrar Retansiyonu: Aniden gelişen hastanın istemli olarak idrar yapma işlemini gerçekleştirememe sonucu izlenen bir tablodur. Hastalar hiç idrar yapamazlar ve ağrılı bir süreçtir. Tehlikeli ve acil müdahale gerektiren bir durumdur.
- Kronik İdrar Retansiyonu: ‘Nörojenik olmayan üriner retansiyon’ olarak da geçer. En az 6 ay süredir devam eden idrar yapamama durumudur. Bu hastalar az da olsa idrarını yapabilseler de mesanelerini (idrar kesesi) yeterince boşaltamazlar. Akut idrar retansiyonu kliniğindeki gibi ağrıları olmamaktadır.
İdrar retansiyonu, birçok hastalığın sebep olduğu bir klinik bulgudur aslında. Kadınlarda ve erkeklerde farklı hastalıklara bağlı olarak baş gösterebilir. Ciddi bir durum olmakla birlikte hayatı tehdit eden, bir an önce tedavi edilmesi gereken bir durumdur.
İdrar Retansiyonu Belirtileri Nedir?
İdrar retansiyonunun belirtileri tanıyı koyma sırasında hekime oldukça yardımcı olmaktadır. Hastadan alınan bilgiler doğrultusunda hastalığın teşhis ve tedavisi hızla sağlanır.
- Hastalar genelde sık sık tuvalete gitme şikayetlerinden bahsederler.
- Alt karın (alt abdomen) dediğimiz kısım ve kasıklarda basınç, baskı hissi
- İdrar yapamamaktan ötürü ağrı duyarlar. Bu özellikle akut gelişen idrar retansiyonu bulgusudur.
- Tuvalete giden hastalar genel anlamda damla damla idrar yaptıklarını söylerler.
- Mesanenin tam olarak boşalmamış hissi
- Mesane basınç artışına bağlı idrar kaçırma
- Rezidüel idrar (idrar yapıldıktan sonra çıkartılamayarak mesanede kalan idrar) miktarının 100 mililitre ya da daha fazla olması
- Gece idrara çıkma hissiyle sık sık uyanmak
- Gün geçtikçe idrara çıkma dürtüsünün azalmasına bağlı olarak idrara çıkma isteğinin yok olması gibi belirtiler gözlenebilir.
Glob vezika birçok hastalığın bulgusu olarak karşılaşılır. Glob vezika yapan hastalıkların belirtileri de farklılık gösterebilir. Bunlar birlikte gözlendiğinde hekim idrar retansiyonu tanısını kolayca koyabilmelidir.
İdrar Retansiyonu Nedenleri Nelerdir?
İdrar retansiyonu birçok hastalığın bir bulgusu olarak karşımıza çıkmaktadır. İdrar retansiyonu oluşum yönünden erkek üriner sistemine, kadın üriner sisteminden daha yatkındır.
Erkek üriner sistem anatomisi prostat bezi varlığıyla da birçok hastalıkla glob vezika tablosu oluşturur, bu yüzden erkeklerde kadınlara oranla daha fazla görülen bir durumdur.
Genel anlamda idrar retansiyonunu, üretra (idrar yolu) üzerinde basınç oluşturan her türlü olay yapar. Erkek üriner sistemi anatomisine bakıldığında üretranın izlediği yol üzerinde prostat da bulunmaktadır.
Bu yüzden erkeklerde görülen idrar retansiyonunun en sık nedeni prostat üzerinde görülen büyümedir.
- Mesanede bulunan taşların idrar yoluna düşmesi: Mesanede bulunan taşlar bulgu vermese de idrar yolunun girişini kapattığında veya idrar yoluna taş düştüğünde tıkanmaya yol açar. Taş ilerlemedikçe de bu durum idrar retansiyonuna neden olur.
- Üretrada (idrar yolunda) bulunan darlık: İdrarın geçiş yolu olan üretranın herhangi bir yerinde oluşan darlık idrar akımını önleyip, glob vezikaya neden olacaktır.
- Kitle, kanser varlığı: Kitle veya kanser oluşumları üretranın içinde ilerleyen idrarın geçişine olanak vermeyecek şekilde büyüyüp, yolu tıkayabilir. Bu durum da idrar akışını önleyecektir.
- Şiddetli kabızlık: Bağırsaklarda biriken boşaltım ürünlerinin dışarı çıkamaması sonucu bağırsakların karında kapladığı yer artar. Buna bağlı olarak üretra akımı bozulur.
- Mesanede gelişen kanamalardan ötürü oluşan pıhtı: Bu pıhtı mesaneden sonra üretraya ilerleyip, üretrayı tıkayabilir. Bu durum da üretra akışını engeller.
- Üretraya giren yabancı cisim varlığı: Herhangi bir nedenden ötürü üretraya yabancı cisim girmesi sonucu akım bozulabilir.
- Şiddetli idrar yolu enfeksiyonu: Şiddetli gelişen idrar yolu enfeksiyonu, üretranın da enfeksiyonuna neden olacaktır. Bu durum üretranın normal akımını da engelleyecektir.
- Bening (iyi huylu) Prostat Hiperplazisi (büyümesi): 50- 60 yaş arası erkeklerde idrar retansiyonu nedenlerinin başında gelmektedir. Prostat, üretrayı çepeçevre sardığı için prostattaki büyümeyle idrar kanalı daralıp tamamen kapanabilir. Bu da glob vezikaya neden olmaktadır.
- Sistosel (Mesane sarkması): Kadınlarda izlenen bir hastalıktır. Mesanenin vajinaya doğru şişmesi, fıtıklaşması durumudur. Bu durum idrar yollarına bası yaparak idrar akışını engeller.
- Rektosel (Bağırsak Fıtığı): Bağırsağın son kısmının (rektumun) vajen veya mesane ile arasında bulunan yapıların gevşemesi veya yırtılmasıyla kadınlarda vajene erkeklerde mesaneye doğru fıtıklaşması durumudur. Bu durum da idrar akışına engel olacak kadar ilerleyebilir.
- Cerrahi operasyonlar: Alt karın dediğimiz bölgede gerçekleşen ameliyatlar bazen üretraya zarar verebilir. Bu durum da üretra akışına engel olacaktır.
- Mesane kaslarının zayıflaması: Yaşlılarda mesane kaslarının zayıflaması sıklıkla görülen bir durumdur. Mesane kasları idrar yapmada ve idrarı tutmada görev almaktadırlar. Bunların zayıflaması idrar yapma işlemine engel olup, idrar retansiyonuna neden olacaktır.
- Sünnet olmayan erkekler: Sünnetsiz erkeklerde bazı durumlarda idrar retansiyonu görülebilmektedir. Bunlar birincisi sünnet derisinin penis ucundan geri çekilemediği bir durum olan fimosizdir. Diğer bir neden ise sünnet derisinin penis ucundan içeri girip orada takılı kalma durumu olan parafimozisdir.
- Penis ucu iltihaplanması (Balanit): Penis ucunda gerçekleşen enfeksiyon sonucu penis ucu kapanabilir. Bu durum idrar akışını engelleyip, glob vezikaya neden olacaktır.
- Anestezi: Anestezi etkisiyle normal olan mesane sinir fonksiyonu, intravenöz (IV) verilen sıvılarla birlikte mesane sinir fonksiyonunu bozabilir. Normalde anestezi etkisi geçince bu durum ortadan kalkmaktadır.
- İlaçlar: Bazı ilaçlar mesane kaslarını yan etki olarak etkileyip idrar retansiyonuna neden olabilirler. Bunlar;
- Antikolinerjikler: KOAH ve astım hastalarında akciğerlerde blonkodilatör etkisi için kullanılmaktadır.
- Depresyon için kullanılan ilaçlar
- Antihistaminikler: Alerji geçiren hastalarda kullanılan bir ilaçtır.
- Antipsikolitikler: Psikiyatrik hastalara verilen bir ilaç türüdür.
- Hormon içeren bazı ilaçlar: Hormonlar üriner kasları etkileyip idrar retansiyonuna neden olabilirler.
- Kas gevşetici ilaçlar
- Kan basıncını düşmek için kullanılan ilaçlar
- Difenhidramin ve Psödoefedrin gibi ilaçlar erkeklerde prostat bezinin büyümesini sağlayıp bu tabloyu oluşturabilmektedir.
Sinir yaralanmaları da idrar yapmayı engelleyen ve idrar retansiyonuna yol açan bir durumdur.
Sinir yaralanmalarında;
- Vajinal Doğum (Normal doğum)
- Pelvik travma veya yaralanma
- Multiple skleroz hastalığı: Beyinde ve omurilikte yer alan sinirleri saran miyelin kılıfın tahribi sonucu gelişen bir hastalıktır. Bu kılıfın zarar görmesi sinirlerin gerekli mesajları iletmesinde sıkıntı çıkarıp, idrar retansiyonuna neden olacaktır.
- Beyin veya omurilikte meydana gelen yaralanmalar veya enfeksiyonlar
- Ağır metal zehirlenmeleri: Sinir iletimini bozan sonrasında engelleyen tehlikeli bir durumdur.
- Şeker hastalığı (Diyabet): Şeker hastalığı ilerleyen dönemlerde bazı hastalarda nöropati dediğimiz sinir iletiminin bozulması gibi durumlara yol açmaktadır. Bu nöropati de idrar çıkışını sağlayan sinirler üzerinde de gerçekleşebilmektedir.
- Felç (inme) geçirmek: İnme, beyni besleyen kan damarlarının akışındaki herhangi bir bozukluk sonucu meydana gelen hasarla seyreden bir hastalıktır. Bu durum eğer beynin idrar çıkarmak için uyarı gönderdiği bir yerdeyse idrar retansiyonuna yol açabilir.
İdrar Retansiyonu Teşhisi
Hastanın klinik bulgularının dikkatli incelenip, kullandığı ilaçların isimleri alınıp, herhangi bir hastalığı olup olmadığının bilgileri anamnez sırasında alınmalıdır. Anamnezde yer alan bilgiler sıklıkla glob vezika tanısını koydurmaktadır.
- Fizik Muayene: Karın muayenesi yapan hekim alt karna geldiğinde şişkin bir mesaneyi fark eder. Aynı zamanda prostat muayenesi sırasında büyüyen prostat varlığı da tanı koyma sırasında hekime oldukça fayda sağlamaktadır.
- Post Void Rezidüel Ölçüm (PVR): Bu test, mesaneyi boşaltmaya çalıştıktan sonra idrar kesesinde kalan idrar miktarını gösterir. İdrar kesesinde kalan idrarı ölçmek için ultrason ya da kateter dediğimiz idrar yolundan mesaneye gönderilen ince esnek bir tüp yardımıyla bu işlem gerçekleştirilir. Kateterizasyon işlemiyle idrar kesesinde kalan idrar boşaltılır ve boşaltılan idrar miktarı ölçülür. Boşaltılan idrar miktarı 100 mililitre ve üzerinde ise, bu durum mesanenin tam olarak boşalmadığını gösterir.
- Bilgisayarlı Tomografi Görüntüleri (BT): Özellikle böbrek, mesane, prostat bezinin incelenmesi için yapılmaktadır. Böbrekte veya mesanede taş varlığı, prostat bezindeki büyümeler, kitle ya da kanser varlığı, travmatize olmuş doku varlığı, kist gibi oluşumların olup olmadığının kontrolü Bilgisayarlı Tomografi görüntüleriyle sağlanır.
- Elektromiyografi: İdrar retansiyonu nedeninin sinirsel kayaklı olup olmadığının kontrolü elektromiyografi ile sağlanır. Bu yöntemle mesanedeki kas ve sinirlerin elektriksel aktivitelerini ölçmek için özel sensörler kullanılır. Bu sensörler idrar yolunun ve anüs yakınlarına cilde yerleştirilir. Sinir iletiminin mesaneye ve sfinkterlere ulaşıp ulaşmadığı, iletim sonucu mesane ve sfinktelerin görevlerini doğru yapıp yapmadığı kontrol edilir.
- Sistoskopi: İdrar yolu (üretra) daralmalarının nedenini belirlemede, mesane taşlarının üretral açıklığı tıkama durumlarının teşhisinde önemli bir yöntemdir. Sistoskopi aslında mesane ve üretranın endoskopisidir. Cihazda bulunan özel optik cihazlar sayesinde ayrıntılı bir biçimde idrar yolunu ve mesaneyi inceleme olanağı sağlar. Hastanın acı duymaması adına lokal veya genel anestezi yapılarak işlem yapılmaktadır.
- Ürodinamik Testler: İdrar kesesi dolarken mesanenin ve karın içi basınç değişimini ölçen bu test, işeme sırasında mesanedeki kasılmaların basınç ölçümünü de sağlar. Mesanenin kasılmasını sağlayan sinirlerin EMG’sini (elektromiyografik inceleme) de inceler. Elektriksel aktivite izlenerek nedeni bulmaya yönelik incelemeler yapılır.
Hekim hastanın klinik bulgularına yönelik bir görüntüleme yöntemi seçer. Bazen bunların yanında çeşitli idrar testleri veya nedenin bulunmasına yönelik Manyetik Rezonans (MR) gibi görüntüleme yöntemlerine de başvurulabilir. Reflüsü olan hastaya mutlaka ‘Videoürodinami’ yapılmalı, bunun kontrolü sağlanmalıdır.
İdrar Retansiyonu Tedavisi
İdrar retansiyonu tedavi sürecini, hastalığın ne kadar süredir devam ettiği belirlemektedir. Akut idrar retansiyonu acil tedavi gerektiren bir durumdur. Kronik idrar retansiyonu ise daha çok nedene uygun tedavi edilmektedir.
- Mesane Drenajı: Akut gelişen idrar retansiyonunda öncelikle uygulanan bir yöntemdir. Mesanenin içinde yer alan idrarı boşaltmak adına ince, esnek bir tüp (kateter) kullanılır. Ani gelişen idrar retansiyonlu hastalarda vakit kaybetmeden bir an önce uygulanması hayat kurtarmaktadır. Kronik idrar retansiyonu olan hastalarda nedene yönelik tedavi uygulanamıyorken ya da uzun süreli tedavi gerektiren bir hastalığı varsa mesane drenajı yapılabilir. Mesane drenajı uygulanması olası böbrek veya mesane hasarından hastaları korumaktadır. Hastalığın kesin çözümü değildir. Geçici olarak hastanın belirtilerinin azalmasını sağlamaktadır.
- Üretral Dilatasyon (Üretranın Genişletilmesi): Üretral darlığa yol açan nedenlerin tedavisinde sıklıkla tercih edilen bir yöntemdir. Üretrada meydana gelen darlıklar bu yöntemle genişletilerek açılmaya çalışılır. İki farklı şekilde bu genişletme işlemi sağlanabilir. İlki geniş tüpler yardımıyla üretradaki darlığın tedavisi, ikincisi ise eğer tüpler yardımıyla darlıkta açılma sağlanmıyorsa alternatif olarak üretra içindeki kateterin ucundaki küçük balon şişirilmektedir.
- Üretral Stentler: Üretral darlıklar için uygulanan bir başka yöntemdir. Üretral dilatasyon işlemine göre daha uzun süreli bir çözüm sağlamaktadır. Stent denilen ince yapay tüp, üretrada darlık yaratan bölgeye takılır. Stent buradaki darlığın açık kalıp, idrar akışının normal bir şekilde sağlanmasına neden olur. Stentler hastanın klinik durumuna göre kalıcı ya da geçici olabilmektedir.
İdrar retansiyonu bir bulgudur. Birçok hastalık idrar retansiyonuna yol açabilir. Bu yüzden nedene yönelik tedavi uygulandığı uygulanıp hastalığın tedavisi sağlandığı takdirde idrar retansiyonu da geçecektir.
İdrar Retansiyonu Tedavi Edilmezse
İdrar retansiyonu basit bir hastalık gibi görünse de acil müdahale edilmesi gereken tehlikeli bir durumdur. Tedavi edilmediği takdirde hayati tehlike arz eden bir durumdur.
İlk olarak hastalarda uzun süreli idrar tutmaktan ötürü mesane hasarı meydana gelebilmektedir. Mesane kasları uzun süreli kasılmalardan ötürü hasar görebilir, tekrar eskisi gibi düzgün çalışmayabilirler.
Uzun süredir idrar retansiyonu olan hastalarda böbrek hasarı görmekteyiz. Mesanede biriken idrar bazı insanlarda böbreğe doğru geri kaçış gösterebilir. Bu durum böbreklerde hasara neden olacaktır. Uzun süredir devam eden süreç, kronik böbrek yetmezliği tablosu ortaya çıkaracaktır.
Kronik idrar retansiyonu olan hastaların idrar kaçırma (üriner inkontinans) semptomları sıkça gözlenmektedir. Hastalığın tedavisi yapılmadığı sürece üriner inkontinans devam edip, sıklığı gittikçe artarak kişinin günlük yaşamını büyük oranda etkileyecektir.
İdrar retansiyonu oluşturan nedene bağlı olarak hastalığın ilerlemesiyle karşılaşılacak problemler farklılık göstermektedir. Hastada gözlenen prostat büyümesi kontrolsüz bir hal alabilir veya hastanın var olan kitle ya da kanser oluşumları hastanın hayatını tehlikeye atacak kadar ilerleme gösterebilir.
Bu yüzden nedene yönelik tedavi en kısa sürede yapılmalıdır.
İdrar Retansiyonuna Ne İyi Gelir?
İdrar retansiyonu birçok hastalığın bir bulgusu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yüzden verilen tavsiyeler de bu hastalıklara yönelik olmalıdır. Sık böbrek taşı veya mesane taşı düşüren hastaların bol bol su içmesi önerilir.
Sürekli kabızlık şikâyeti olan bir hastanın lifli gıdalarla beslenip, kabız olmaması sağlanmalıdır. Ailesinde prostatla ilgili hastalık olan erkeklerin belli bir yaştan sonra prostat muayenelerini yaptırılmaları istenir. Bu şekilde erken teşhis ve tedavi sağlanacaktır.
Hastaların önemsiz gördükleri idrar yolları enfeksiyonları dikkate alınmalı, bol miktarda su içmeleri tavsiye edilmelidir.
İlaçlarını düzenli kullanıp enfeksiyonun ilerlemesi önlenmelidir. Sünnet olmayan erkeklerin sünnet derileriyle ilgili problem yaşadıkları takdirde bir an önce sünnet olmaları önerilmelidir.
Mesane sarkması, bağırsak fıtığı gibi ciddi durumların tedavisi bir an önce sağlanmalı, ameliyat aksatılmamalıdır. İlaçların da idrar retansiyonuna neden olduğu unutulmamalı ve hastalara doktor kontrolü dışında ilaç almamaları konusunda uyarılmalıdır.
İdrar Retansiyonu İlaçları
İdrar retansiyonu tedavisinde verilen ilaçlar idrar retansiyonuna neden olan hastalığı ortadan kaldırmaya yöneliktir. Spesifik idrar retansiyonunu tedavi etmek için kullanılan bir ilaç yoktur, nedene yönelik tedavi uygulanır.
- Alfa Bloker İlaçlar:Prostat bezi etrafındaki ve mesanede bulunan düz kasların gevşemesini sağlayarak idrar yapımını kolaylaştırır. Prostatı küçültmek gibi bir fonksiyonları yoktur. Etkisini hemen gösteren bir ilaç olsa da sürekli kullanım gerektirir. Bunlardan bazıları;
- Alfuzosin
- Doksazosin
- Tamsulosin
- Terazosin
- 5 Alfa Redüktaz İnhibitörleri: Hastaların prostatlarında gelişen büyümeyi engellemek ve prostat bezini küçültmek için kullanılan bir ilaç grubudur. Prostat bezi büyümesi nedeniyle gelişen idrar retansiyonunda kullanılan bir ilaçtır. Etkisini ancak uzun süreli kullanımla göstermektedir. Bu gruptan bazı ilaçlar;
- Finasterid
- Dutasterid
Hastanın idrar yolu enfeksiyonu varsa buna yönelik antibiyotik tedavisi uygulanmalı, enfeksiyonun ilerlemesi durdurulmalıdır. Hastanın şiddetli kabızlık şikayetleri mevcutsa kabızlığı tedavi etmeye yönelik ilaçlar verilmelidir.
İdrar Retansiyonu Ameliyatı
Alternatif tedavi yöntemlerine ve ilaç tedavisine yanıt vermeyen hastalara ameliyat yapılabilir. İlaç tedavisi veya alternatif tedavilerde olduğu gibi ameliyatlar da nedene yönelik yapılmaktadır.
Ameliyat öncesi hastanın var olan tüm hastalıkları sorgulanır, kullandığı ilaç isimleri dikkatle alınır. Kan sulandırıcı alan hastaların doktor gözetiminde operasyondan 3 hafta öncesinden ilaç alımı kesilir.
Yapılacak operasyon hakkında ayrıntılı bir şekilde bilgilendirilen hastanın onamı alınmalıdır. Sigara veya alkol alımı olan hastaların bu zararlı alışkanlıklarını operasyon öncesi ve sonrasında bırakması önerilir.
Üriner retansiyon oluşum nedeni prostat büyümesiyse, prostat ameliyatı gerçekleştirilir. Hasta genel anestezi alındayken operasyon gerçekleşir. Hastanın klinik bulgularına göre ameliyat yapma biçimine karar verilir.
İdrar yolundan giriş yapılarak prostat bezine ulaşılabileceği gibi, karına yapılan insizyonla (kesi) da bu durum sağlanabilir. Ameliyatın amacı prostat bezinin büyüme gösterdiği alanın çıkarılmasına dayanmaktadır. Büyüyen kısmın çıkarılmasıyla üretral akım kontrolü sağlanıp ameliyat sonlanır.
Hastalık nedenini üretral darlık oluşturuyorsa ‘İç üretrotomi’ uygulanır. Bu yöntemle özel bir kateter, üretral darlığın oluşum gösterdiği yere kadar yerleştirilir. Özel bir bıçak veya lazerle oluşan bu darlığın kesilmesi sağlanır. Üretral darlığın açılmasıyla operasyon sonlanır.
Açık cerrahi diğer yöntemlerden daha çok başarıya sahip bir operasyondur. Açık cerrahinin asıl amacı darlık yapan üretral kısmın çıkarılıp, sağlam olan idrar kanal uçlarının birleştirilmesine dayanır.
Ancak bazı darlıklar sağlam uçların birleşime izin vermeyecek kadar uzundurlar. Bunun için vücudun başka bir bölümünden yama sağlanıp, bu aranın kapatılması sağlanır. Birleşme sağlanıp üretral akım kontrolü sağlandıktan sonra ameliyat sonlanır.
Ameliyat sonrası hastalara mutlaka ağrı kesici ve uygun antibiyotik tedavisi başlanmalıdır. Bu hastalar ameliyat sonrası sonda kullanmalıdırlar. Sondanın ne zaman çıkacağının kararını hekim, hastanın klinik durumuna göre vermektedir.
Her ameliyatta olduğu gibi idrar retansiyonu tedavisi için gerçekleştirilen ameliyatların da komplikasyonları olacaktır. Bunlar;
- Kanama: Ameliyat her ne kadar dikkatli yapılsa da bazen damar yaralanmalarına bağlı kanamalar gerçekleşebilir. Bu durumun fark edilmesi halinde acilen tedavisi sağlanmalıdır.
- Enfeksiyon: Yara yerlerine özenle yapılmayan pansumanlar veya uzun süre değiştirilmeyen sondalar enfeksiyona neden olmaktadır. Ameliyat sırasında kullanılan materyallerin temizliği de bu noktada büyük önem taşımaktadır. Ameliyat sırasında steril edilmemiş aletlerin kullanımı enfeksiyona yol açmaktadır.
- Darlığın Tekrarlanması: Yapılan işlem her ne kadar dikkatli yapılsa da bazen bu darlıkların tekrarlandığı izlenmiştir.
- Sertleşme Bozukluğu: Penis çevresinde gerçekleşen operasyon penisin damarlarına veya sinirlerine verdiği hasar sonucu erkeklerde sertleşme bozukluğuna yol açabilmektedir.
İdrar Retansiyonu için Hangi Doktora Gidilmeli?
İdrar retansiyonu belirtileri olan hastalar ‘Üroloji’ bölümüne başvurmaları gerekmektedir. Üroloji doktorları nedeni bulmak adına çeşitli bölümlere hastaları yönlendirebilir.
Kitle kanser gibi şüpheler mevcutsa ‘Onkoloji’ bölümü doktorları, beyin veya sinirlerin neden olduğu bir patoloji sonucu olduğu düşünüyorsa ‘Nöroloji’ bölümü doktorlarıyla Üroloji bölüm doktorları birlikte çalışmalıdır.
İdrar retansiyonunun nedenin bilinmesi tedavi sürecini planlama konusunda hekimlere oldukça yardımcı olmaktadır.