Lateks Alerjisi
Lateks alerjisi, latekse karşı bağışıklık sisteminin aşırı alerjik bir reaksiyon vermesi olup yaşam tarzı değişikliği ve ilaçlar ile tedavi edilmektedir.
Lateks Alerjisi Nedir?
Lateks alerjisi, kauçuk ağacından (Hevea brasiliensis) elde edilen süt kıvamındaki doğal bir madde olan latekse karşı bağışıklık sisteminin aşırı alerjik bir yanıt vermesidir (hipersensitivite). Süt kıvamındaki lateksin içinde su, şeker ve latekse ait alerjiden sorumlu tutulan 200’den farklı protein vardır.
Lateks eldivenleri, lateks alerjisinin en önemli kaynağı olmasına rağmen prezervatiften tıp alanında kullanılan tüplere kadar çok sayıda ürün lateks alerjisini başlatmakta ya da var olan alerjiyi daha da çok şiddetlendirmektedir.
Lateks, ortalama 45 bin çeşit ürünün hammaddesi olduğu için bu alerji tipinden korunmak gerçekte çok güçtür.
Lateks maddesi esnek, elastik ve nispete ucuz bir materyal olduğu için uzun birçok sağlık ve tüketim ürünlerinde kullanılmaktadır.
Özellikle lateks, enfeksiyon yapıcı organizmalara karşı gelişmiş bir bariyerleme yaptığı için başta doktor olmak üzere hemşire ve diğer sağlık çalışanlarının kullandığı eldivenlerde, anestezi ve yoğun bakım malzemelerinde, idrar sondası ve kateterlerde veya hastaları entübe ederken yani suni solunum desteği verilirken kullanılan tüp veya balon gibi bir çok tıp alanında kullanılan malzemenin hammaddesini oluşturmaktadır.
Bunlara ek olarak, stetoskoplar, yara bantları, ayakkabılar, biberon ve emzikler, yapıştırılan oyuncaklar, tansiyon aleti manşonu (tansiyon aletinin kola sarılan kısmı) ve boya sanayisi olmak üzere lateks, herkesin günlük hayatının içinde yer alan ürünlerin temel kaynağıdır. Toplumda bu kadar yaygın olarak kullanılan lateks içeren maddeler lateks alerjisi olan kişilerde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.
Lateks Alerjisi Belirtileri Nelerdir?
Lateks alerjisinin belirtileri, lateks ürününün tipine, lateks proteinlerinin hangi yolla (soluma ya da direk) vücuda alındığına, lateks proteinlerinin miktarına ve kişinin latekse olan hassasiyetinin derecesine göre değişmektedir.
Lateks maddesinin vücutta yaptığı reaksiyonlar ile dermatit (egzama) veya ürtiker (kurdeşen) gibi cilt hastalıkları ve belirtileri görülmektedir.
Temas (kontakt) ürtikerinin lateks teması sonrasında kısa sürede ciltte kızarıklık (eritem), şişlik, kaşıntı ve soluk renkli cilt döküntüler ile karakterize belirtileri vardır.
Uzun süredir lateks alerjisi olan kişilerde el parmaklarında yanma hissi ve daha sonra küçük içi sıvı dolu kabarcıklar ile kendini gösteren dishidrotik egzama meydana gelir. Uzun süre lateks eldiven kullanımları sonucunda egzama lezyonları ağırlaşarak yara (ülser) şeklini alabilirler
Lateks pudralı eldivenler ellerden çıkarıldığı anlarda lateks proteinleri pudralara tutunarak daha kolay havaya dağılmaktadır.
Lateks proteinlerini hava yolu ile göze temas ederek kişilerin gözlerinde kaşıntı, kızarıklık ve sulanma yaparak konjonktivit ve burun yolu ile temas ederse burunda akıntı, kaşıntı ve hapşırma yaparak alerjik rinit (saman nezlesi) kliniği ortaya çıkarır.
Güvenli bir cinsel hayatı olması isteyenlerde de lateks alerjisi görülmektedir. Özellikle prezervatif kullanımı sonrası halk arasında “prezervatif alerjisi“ olarak bilinen lakin sadece lateksten yapılmış prezervatiflere karşı gelişen bu alerji tipinde, erkek ve kadınların genital bölgesinde kaşınma, kızarıklık ve şişlik gibi belirtilere rastlanmaktadır.
Alerjik şok (anaflaksi), lateks alerjisi olan kişilerde çok sık yaşanmasada ölüme yol açabilen ciddi bir alerjik reaksiyondur.
Hastalarda gelişen anafilaksi anında şu belirtiler görülür:
- Mide bulantısı
- Karın ağrısı
- Kalpçarpıntısı (taşikardi)
- Tüm vücudu etkileyen ürtiker (kurdeşen)
- Nefes darlığı (dispne)
- Düşük tansiyon (hipotansiyon)
- Bayılma
Lateks alerjisi çapraz reaksiyon (lateks meyve sendromu): Bazı gıdalar lateks (kauçuk ağacı) proteinleri ile benzer proteinlere sahiptir. Bu yüzden lateks alerjisi olan kişilerde “lateks meyve sendromu“ gelişmektedir.
En sık alerjiye neden olan gıdalar; avokado, muz, çilek, kestane, erik, kivi, papaya, kavun, mango, fındık, yer fıstığı ve patlıcandır.
Lateks Alerjisi Nedenleri Nelerdir?
Bağışıklık sistemi, bakterilere, virüslere ya da zarar verici maddelere karşı verdiği tepkinin aynısını ve bazen daha fazlasını lateks maddesine karşı alerjik yanıt şeklinde vermektedir.
Bağışıklık sisteminin tehdit olarak gördüğü bu tipteki maddelere “alerjen” denir. Lateks proteinlerini (alerjen) bağışıklık sistemi tespit ettiği zaman çeşitli kimyasalları (histamin) harekete geçiren immunoglobulin E (IgE) adlı protein yapıdaki antikoru üretir.
Ortaya çıkan histamin lateks alerjisinin belirtilerinden sorumlu tutan maddedir.
Lateks alerjisi 3 ana tipde incelenmektedir.
- Erken tip IgE aracılı aşırı duyarlılık (Tip 1): Bağışıklık sisteminin ürettiği antikorlar yani immünoglobülin E (IgE) proteinlerini lateks proteinleri ile girdiği reaksiyon sonucunda alerjik belirtileri oluşur. Lateks proteinleri ile karşılaşan bağışıklık sistemi antikorları arasındaki etkileşim sonucunda ilk 30 dakika içinde alerjik belirtileri ortaya çıkar. Lateks proteinleri 3 farklı temas yolu ile alerjik belirtiler başlatır.
- Direkt cilt teması ile
- Mukoza yüzeyine temas etmesi ile (ağız mukozası gibi)
- Lateks proteinlerini soluma ile akciğerlere taşınma
- Alerjik kontakt dermatit (Tip 4): Lateks ile temas edildikten 6 ile 48 saat sonra ortaya çıkan alerjik belirtilerdir. Buradaki alerjik oluşumda lateks proteinlerinden ziyade lateks ürünleri yapılırken kullanılan kimyasallara (özellikle merkaptobenzothiazole) karşı bir duyarlılık vardır. Bu kimyasallara temas sonrası vücudun diğer bölgelerinde de alerjik belirtiler oluşmaktadır.
- İrritan (tahriş edici) kontakt dermatit: Lateks ya da çeşitli kimyasallar ile temas edildikten sonra yavaş ve sınırlı gelişerek günlerce sürebilmektedir. Özellikle eldiven gibi irritanlara maruz kalındıktan sonra deride oluşan alerjik olmayan (bağışıklık sistemi etkili değil) belirtiler ile karakterizedir. Tahriş edici kontak dermatit aşağıdaki nedenler ile oluşabilmektedir.
- Sık sık yıkanan ve iyi kurulanmayan ellerde
- Aşırı el dezenfektanı kullanıldığı zamanlarda
- Uzun süre lateks eldivenine maruz kalındığı durumlarda
Lateks Alerjisi Teşhisi
Çoğunlukla iyi alınmış bir anamnez (hastanın alerji öyküsü) ve kapsamlı bir fizik muayene ile lateks alerjisi teşhisi konulmaktadır. Doktor, gerekli durumlarda serolojik (kan testleri) ve deri testleri hastalarından isteyebilir.
- Fizik muayene: Lateks alerjisinin tanısında klinik öykü çok önemlidir. Klinik belirtilerin lateks eldiveni, lateks balonları ya da prezervatif gibi yaygın lateks ürünlerine maruz kalındığında ortaya çıktığını netleştirmek gereklidir. Lateks alerjisi, çok sayıda cerrahi operasyon geçirmiş kişilerde ya da spina bifida (açık omurga) gibi doğuştan anomalisi olan çocuklarda alerjik belirtilerin sık nedeni olmaktadır. Bu nedenle doktorlar hastanın geçmiş sağlık durumu hakkında bilgiler isterler.
- Çizme testi (Prick test): Erken tip IgE aracılı aşırı duyarlılık (Tip 1) için tanı testi olarak yapılmaktadır. Lateks proteinleri içeren madde lanset (ince bir iğne) aracılığıyla çizilen ön kol derisi üzerine damlatılır. Çizme testi (prick testi) sonrası 20 dakika beklenir ve test yapılan deri üstünde kabarıklık ya da kızarıklık oluşması halinde lateks alerjisi pozitif kabul edilir.
- Yama testi (Patch test): Özellikle kimyasal madde alerjisi olan kişilerde kullanılır. Alerjik kontakt dermatit tanısında yeri önemlidir. Genelde dikdörtgen şeklinde olan bantlar üzerinde latekse ait madeninde bulunduğu 36 adet alerji yapan kimyasal madde bulunmaktadır. Bu bantlar hastanın sırtına yapıştırılır ve 2 gün boyunca kalır. Bu süre içinde hasta çok terlememeli ve banyo yapmamalıdır. Testin ilk değerlendirilmesi 48 sonra yapılmaktadır. Bu değerlendirmede bantlar kaldırılıp alerji yapan yerler işaretlenir ve hastaya tekrar yapıştırılarak iki gün sonra tekrar gelmesi söylenir. İki gün sonra tekrar hasta değerlendirilir ve hastada alerji yapan maddenin olduğunu bölgede kızarıklık, kuruluk ya da yanma hissi olması halinde test pozitif kabul edilir.
- RAST (radioallergosorbent test): Bu testte kandaki latekse karşı oluşmuş immunoglobulin E (IgE) antikorlarının düzeyi ölçülür. Lateks ya da diğer alerjik hastalıklarda immunoglobulin E (IgE) seviyesi yüksek çıkmaktadır.
Lateks Alerjisi Tedavisi
Lateks alerjisini tamamıyla ortadan kaldıran bir tedavi yöntemi yoktur. Lateks ürünlerine tekrar tekrar maruz kalmak bağışıklık sisteminin alerjik belirtiler oluşturan tepkisini daha da artırabilir, bu nedenle lateks ürünlerinden mümkün olduğunca uzak durmak lateks alerjisinin en iyi tedavi yöntemidir.
Yaşam tarzı değişikleri olarak hastalar, lateks ürünlerinin alternatifi olarak polimerler (nitril, SBR), sentetik elastik ürünler ve elastanlar (likralar) kullanılmalıdırlar.
Lateks meyve sendromu (çapraz reaksiyon) yapan yiyeceklerden (muz, avokado, çilek vb) uzak durmalıdırlar. Hastalar, latekse karşı alerjileri olduğunu gösteren belge veya künye yanlarında taşımalıdırlar.
Tedavide antihistaminik ve kortikosteroid ilaçlar hastaların belirtilerini hafifletmektedir. Antihistaminikler, hastalarda alerjik belirtilerin oluşmasında sorumlu tutulan ve salgı artırıcı histamin proteinlerinin etkilerini azaltmaktadır. Kortikosteroid ilaçlar, özellikle ciddi inflamasyonu (iltihaplanma) olan kişilere reçete edilmektedir.
Anafilaksi (alerjik şok) geçirme riski yüksek olan lateks alerjisi hastaları yanlarında herhangi birine ihtiyaç duymadan uygulayacağı adrenalin otoenjektörü bulundurmaktadırlar.
Özellikle hastalar nefes darlığı, boğazda tıkanıklık hissi veya bayılacakmış gibi olduklarında adrenalin otoenjektörünü bacaklarının uyluk kası üstüne hızlıca vururlar ve 10 saniye beklendikten sonra geri çekerler.
Eğer kısa bir sürede belirtiler azalmaz ise tekrar bir doz daha yapılabilmektedir. İki doz sonrası halen belirtiler azalmadı ise hasta ya da hasta yakınında bulunan kişiler tarafından 112 acil servisi aranmalıdır.
Lateks Alerjisi Tedavi Edilmezse
Lateks alerjisinin en önemli komplikasyonu anafilaksi geçirme riskidir. Özellikle sık sık lateks maruziyeti yaşayan kişiler ya da latekse karşı ciddi hassasiyeti olan kişilerde anafilaksi gelişmesi çok yüksek olasılıktır.
Anafilaksi geliştiğinde hastalarda tansiyon düşmesi, kalp çarpıntısı, nefes darlığı ve bayılma hissi meydana gelmektedir. Anafilaksi geçiren kişilere eğer erken müdahalede bulunulmazsa hastaların ölüm riski çok yüksektir.
Lateks Alerjisine Ne İyi Gelir?
- Hastanede, çalıştığınız ortamda ya da evde lateks ürünlerinden kaçının. Lateksten imal edilmemiş ürünler kullanınız.
- Hastanede, yetişkinlerde ve özellikle çocuklarda olan lateks alerjisi hakkında sağlık çalışanlarını uyarılmalıdır. Yetişkin ve çocuklar, lateks alerjisi hastası olduğunu belli eden bileklik ya da künye taşımalıdırlar.
- Eğer çocuklarda lateks alerjisi var ise onlara lateksten nasıl korunacakları hakkında bilgi verilmelidir.
- Acil durumlarda neler yapılacağı konusunda doktordan bilgi alınmalıdır.
- Solunum yolu ile vücuda alınacak lateks proteinlerinden uzak durulmalıdır. Özellikle pudralı eldiven kullanmayınız veya kullanan ortamlarda bulunmayınız.
- Lateks alerjisi ile çapraz reaksiyon gösteren besinlerden uzak durunuz (avokado, muz, çilek, kivi, domates, patates vb)
- Hastane ve diş kliniklerinde lateks alerjisi hastası olduğunuzu belirtin ve doktorların ve diğer sağlık çalışanlarının lateks eldiveni kullanmamasını söyleyiniz.
Lateks Alerjisine Ne İyi Gelmez?
- Lateks meyve sendromu yapacak yiyecekler tüketilmesi.
- Yoğun araç trafiğine yakın yerde oturan kişilerin araç lastiklerinden yayılan lateks proteinlerine maruz kalması.
- Kauçuk fabrikasında ya da temizlik şirketlerinde çalışan kişilerin devamlı kimyasal madde ile karşılaşması.
- Lateks alerjisi olanların cinsel ilişki sırasında lateks prezervatif kullanması.
- Kişilerin saman nezlesi, astım ve egzama gibi alerji kaynaklı hastalıklarının olması
- Kronik hastalıklar ya da doğumsal kusurlar nedeniyle hastaların devamlı ameliyat geçirmesinden kaynaklı lateksten yapılmış maddelere temas halinde olması
- Kauçuk fabrikasında çalışmak ya da kauçuk malzemeleri ile devamlı temas halinde olunması
Lateks Alerjisi İlaçları
Lateks alerjisinde ilaç tedavisinin hedefleri arasında belirtileri hafifleştirmek ve hastanın hayat kalitesini yükseltmek vardır. Bu yönde hastalara verilecek ilaçlar şu şekildedir.
- Antihistaminikler: Saman nezlesi, ürtiker (kurdeşen), konjonktivit (göz iltihabı) ve kontakt dermatit gibi hastalıklar lateks alerjisi ile geliştiğinde hastalara antihistaminikler reçete edilebilirler. Genelde alındıktan 30 dakika sonra belirtileri hafifletirler. Difenhidramin ve Simetidin hastalara verilen genel antihistaminik ilaçlardır
- Kortikosteroidler: Daha güçlü antienflamatuar (iltihap önleyici) özelliği ile daha şiddetli belirtileri olan hastalara verilmektedir. Alerjik belirtileri hafifletmesinin yanında yan etkileri nedeniyle yüksek doz kısa dönem ya da düşük dozlarda uzun süreli tedavi şekilleri ile hastalara verirler. Hastalara kortikosteroid olarak kortizon, prednizolon ve deksametazon verilmektedir.
- Adrenalin: Anafilaksi ile gelişen anjioödem (solunum yollarında şişmeye bağlı tıkanıklık),nefes darlığı ve kalp çarpıntısı belirtilerinin düzelmesi için hastalara verilmektedir. Adrenalin, uyluk kası içersindeden hastalara verilerek kısa sürede etkilerini göstermektedir.
Gebelikte Lateks Alerjisi
Hamilelik öncesi hiçbir alerji öyküsü olmayan kadınlarda hamilelik sırasında bazı maddelere karşı kısa süreli alerjik belirtiler meydana gelmektedir. Bu dönemde özellikle bant ve yapıştırıcılara karşı hassasiyet artarak hamile kadınlarda lateks alerjisi gelişebilmektedir.
Hamilelik planlanırken bir alerji uzmanı ile görüşülerek gebelik boyunca risk değerlendirilmesi, özellikle lateks alerjisinin nedenlerini ve nasıl uzak durulacağı hakkında bilgi sağlanması ileride oluşabilecek anafilaksi gibi ciddi durumların gelişme riskini azaltacaktır.
Bebeklerde Lateks Alerjisi
Hiçbir bebek lateks alerjisi ile doğmaz, çünkü lateks alerjisi ancak lateks maruziyeti sonrasında aşamalı ya da hızlı bir şekilde gelişebilir. Özellikle spina bifida (açık omurga) gibi doğumsal kusurları olan bebeklerde lateks alerjisi gelişme riski yüksektir.
Sağlık çalışanları bu bebekleri muayene ederken vinil ya da nitril eldiven kullanmaları gereklidir. Emzikler, biberonlar, oyuncaklar ve benzer ürünler lateksten yapılmamış olmalıdır. Bu ürünler latekse alternatif maddelerden yapılmış olanları ile ikame edilmelidir.
Bebeğinizde lateks ile temas ettikten hemen sonra döküntü, kurdeşen, hapşırma, hırıltılı solunum, öksürük veya nefes darlığı gelişirse bebeğinizde lateks alerjisi olduğunun işaretidir.
Eğer bebeğinizin lateks alerjisi olduğunu düşünüyorsanız alerji uzmanından destek almalısınız. Bebeğinizin lateks ürünlerinden uzak tutarsanız alerjinin ciddiyeti zamanla azalabilir.
Çocuklarda Lateks Alerjisi
Bazı çocuklarda lateks alerjisi gelişme olasılığı daha yüksektir. Özellikle sık sık tıbbi prosedürlere ihtiyaç duyan ya da çok sık ameliyat geçirmiş çocuklarda bu sıklık artmaktadır.
Özellikle spina bifida (açık omurga) ve ürolojik anomalileri (kusurları) olan çocuklarda ameliyat sıklığı fazla olduğundan lateks alerjisi gelişme riski daha fazladır.
Ayrıca, çocuklarda yiyeceklere karşı lateks alerjisi gelişmektedir. Lateks meyve sendromu olarak bilinen bu durumda lateks proteinleri ile aynı proteinlere sahip meyvelerin yenmesi ile çocuklarda lateks alerjisine ait belirtiler ortaya çıkmaktadır.
Özellikle; avokado, muz, çilek, kivi ve incir gibi gıdalar alerji riskini yükseltmektedir.
Lateks alerjisi olan çocukların lateks alerjisi olduğunu gösteren bileklik ya da künye taşıması gereklidir. Doktorlar, hemşireler, bebek bakıcıları, arkadaşları ve tüm aile üyeleri çocuğun lateks alerjisi hakkında bilgilendirilmelidirler.
Doktorlar tarafından çocuklara verilen adrenalin otoenjektörü özel korumalı çantası içinde devamlı ailelerin yanında bulunmalıdır.
Lateks Alerjisi için Hangi Doktora Gidilmeli?
Latekse karşı alerjisi olan kişilerin (yetişkinler) alerji ve immünoloji bölümünden Alerji ve İmmünoloji uzmanı doktor tarafından muayene olması gereklidir. Çocuklarda gelişen alerjiler için çocuk immünoloji ve alerji hastalıkları uzmanı bir doktordan yardım alabilirsiniz.
Eğer aşağıdaki belirtilerden herhangi birine sahipseniz en yakın sağlık kurumuna başvurunuz ya da 112’i arayarak destek almalısınız:
- Lateks teması sonrasında solunum yolunda şişmelere bağlı tıkanıklık (anjioödem), dilinizde ve dudaklarınızda şişlik var ise
- Özellikle lateks teması ya da aldığınız besinler sonrasında (avokado, muz, çilek vb) baş dönmesi ya da bayılma hissi yaşıyorsanız
- Vücutta birden fazla kaşıntılı ve kızarık (eritem) şeklinde kurdeşen (ürtiker) alanları, düşük tansiyon, baş dönmesi, kalp çarpıntısı (taşikardi), mide bulantısı ve kusma belirtileri var ise
- Özellikle astım hastalarında, düzenli olarak astım tedavisi için ilaç kullanımı olmasına rağmen lateks teması sonrası cilt belirtileri (kaşıntı, kızarıklık vb) ve nefes darlığı oluşuyorsa
Lateks Alerjisi ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Lateks Alerjisinde Hangi Ürünlerden Kaçınmalıyım?
Lateks alerjisini en sık lateksten üretilmiş eldivenler tetikleyebilir, bu nedenle ev işleri dahil eldiven gerekli tüm işlerinizde lateksten üretilmeyen eldivenleri (vinil veya nitril eldivenler) tercih ediniz. Ayrıca, doktorunuza veya diş hekiminize muayeneden önce lateks alerjiniz hakkında bilgi veriniz.
Lateks içeren bazı ürünler şunlardır:
- Yara bantları ya da lateks bandlar
- Silgiler
- Diş fırçalarının kauçuk sap kısımları
- Prezervatifler
- Kauçuk banyo aksesuarları ve kapı önüne konan paspaslar
- Araba lastikleri
- Şırınga kapakları ve pistonları
Lateks Alerjisinde Çapraz Reaksiyon Yapan Gıdalar Nelerdir?
Bazı gıdalar, kauçuk (lateks) ağacında bulunan proteinlere sahiptirler. Bu nedenle lateks alerjisi olan kişilerde bu gıdaları yedikten sonra lateks meyve sendromu (çapraz reaksiyon) gelişir. Lateks meyve sendromu yapan meyveler veya gıdalar şunlardır:
- Avokado
- Muz
- Çilek
- Kivi
- Elma
- Havuç
- Papaya
- Patates
- Domates
- Kereviz
- Fındık
Lateks Alerjisi Olanlar Grip Ya Da Diğer Aşıları Olabilir Mi?
Lateks alerjisi, doğal kauçuk içeren maddelere karşı oluşmaktadır. Eğer aşı yapılacak şırıngaların kapakları, gövdeleri ya da pistonları lateksten elde edilmiş ise aşı yapılmamalıdır. Aşı yapılacak sağlık kurumlarındaki doktor ve hemşirelere alerjiniz hakkında bilgi vererek bu bilgiler doğrultusunda lateksten üretilmeyen alternatif aşılar sizlere uygulanmalıdır.