Lezyon
Lezyon, en temel tanım olarak vücutta herhangi bir bölgede lokalize, anormal yapısal değişikliktir. Tedavide cerrahi, kriyoterapi ve aile tedavisi gibi seçeneklerle uygulanmaktadır.
Lezyon Nedir?
Lezyon, en temel tanım olarak vücutta herhangi bir bölgede lokalize, anormal yapısal değişikliktir. Lezyon denildiği zaman akla ilk olarak deri lezyonları gelse de deri lezyonlarının dışında kemik lezyonları, beyin lezyonları, merkezi sinir sistemi lezyonları ve miyokardiyal lezyon olmak üzere lezyonları sınıflandırmak mümkün olabilir.
Lezyon genel olarak bir bölgede meydana gelen bozukluğu karşılaması sebebiyle birçok patolojik durumu tanımlamak için kullanılabilen bir kelimedir. Bu sebeple birçok farklı vücut dokusunda veya organında lezyon tanımlamak mümkündür. Buna ağız içi beyaz lezyonlar, deri lezyonları, beyinde lezyo karaciğerde lezyn akciğerde lezyo diş lezyon kemik lezyonu ve memede lezyon örnek olarak verilebilir.
Lezyonların çeşitli belirti ve şikayetlere sebep olması mümkündür. Kişiler bazı cilt lezyonlarında ciddi ağrı ve yanma şikayeti çekebilir. Bununla birlikte bazı kemik lezyonları çok acı verici olabilir. Beyin ve merkezi sinir sistemi lezyonlarının kişinin kas gücü kaybı ve duruş bozuklukları gibi birçok belirti ve şikayete sebep olması olasıdır.
Lezyonların birçoğunun oluşma sebebi altta yatan bir hastalık veya patolojidir. Bu sebeple lezyonlar kişinin hastalığı hakkında fikir verebilir. Hastaların lezyon çeşidine göre ayırıcı tanısı yapılarak teşhis ve tedavi yapılması mümkündür. Bu sebeple lezyonların değerlendirilmesi son derece önemlidir.
Lezyon oluşumunda bir diğer önemli faktör ise travmalardır. Travmalar sebebiyle derinin bütünlüğünün bozularak enfeksiyonlara yatkın hale gelinebilir. Derideki travmanın derinliği oluşan lezyonun seyri açısından da önemlidir.
Lezyon Tipleri Nelerdir?
Cilt lezyonları
Cilt lezyonları birincil ve ikincil olmak üzere iki genel başlı içerisinde incelenebilir.
Birincil cilt lezyonları ya doğumdan itibaren bulunur ya da kişinin yaşamı boyunca gelişir. Belirli bir nedenle ilişkilendirilirler ya da iç veya dış ortamlara bir tepki olarak oluşabilirler. Lezyonlar benign (iyi huylu) ya da malign (kötü huylu) lezyon olarak görülebilir.
Üç tür gruba ayrılma eğilimindedirler:
- Veziküller veya püstüller gibi cilt katmanları içindeki sıvının oluşturduğu cilt lezyonları
- Nodüller veya tümörler gibi katı, palpe edilebilen kitleler olan cilt lezyonları
- Yamalar ve maküller gibi düz, ele gelmeyen cilt lezyonları
Birincil lezyon türleri şunları içerir:
- Bül: 0,5 santimetreden büyük ve sıvıyla dolu bir kese halinde olan lezyonlardır.
- Kist: Cildin sıvı veya yarı katı sıvı ile dolu, kabarık, sınırlı bir alanıdır.
- Makül: Palpe edilemeyen, rengi farklı, boyutu 0,5 cm'den küçük, düz bir lezyondur.
- Papül: 0,5 cm'ye kadar ulaşan boyutta, sınırlı ve sert, kabarık bir katı lezyondur. Çeşitli renklerde görünebilir.
- Yama: Farklı renkte ve 0,5 cm'den büyük, ele gelmeyen, düz bir lezyondur.
- Plak: Çapı 1-2 cm'den büyük, papül gibi kabarık, katı, pürüzlü ve üstü düz olan lezyondur.
- Vezikül: 0,5 cm'den küçük, içi sıvı dolu bir kabarcık şeklinde lezyonlardır.
- Püstül: Vezikül benzeri ancak sıvı yerine irinle dolu lezyonlardır.
- Nodül: 0,5 cm'den büyük, dairesel, yüksek, sert bir yumru olarak bilinen lezyonlardır.
- Telanjiektazi: Küçük kan damarlarının ciltte kırmızı çizgilere neden olduğu 'örümcek damarları' şeklinde görülen lezyonlardır.
- Tümör: 0,5 cm'den büyük fakat görünüş olarak nodüle benzeyen lezyonlardır. İyi huylu veya kötü huylu olabilirler.
İkincil Lezyonlar
İkincil deri lezyonları, birincil cilt lezyonun değişime uğraması, tahriş olması veya zamanla değişmesi sonucu ortaya çıkan lezyonlardır. Örneğin, bir egzama çizilir ve kabuk oluşmasına neden olursa, kabuk ikincil bir lezyondur.
İkincil deri lezyonlarının örnekleri şunları içerir:
- Atrofi: Genellikle topikal steroidler gibi bir topikal ajanın kullanımı nedeniyle cilt kağıt inceliğinde, şeffaf ve kırışık hale geldiğinde oluşan lezyondur.
- Kabuk: Kurumuş sıvıdan (irin, kan veya serum) oluşan kaba, yüksek bir alan lezyonudur.
- Erozyon: Epidermisin kaybıyla oluşan, nemli ve görünüşte parlak olan lezyonlardır.
- Ekskoriasyon: Epidermisin kaybına neden olan lineer çizikler şeklinde görünen lezyonlardır
- Fissür: Deride epidermisten dermise daha derine inen lineer kırılmalar olarak bilinir. Ağrılı olabilirler ve aşırı kuruluktan kaynaklanabilirler.
- Likenifikasyon: Epidermisin kalınlaşması ile oluşan lezyonlardır.
- Maserasyon: Bu, su veya sıvı ile çok uzun süre temas etmesi nedeniyle cildin ıslanması, kırışması ve renginin açılmasıdır. Bu, uygun olmayan yara bakımı nedeniyle sızdıran yaralar nedeniyle oluşabilir.
- Kabuk: Yamalar oluşturan ve daha sonra deriden pul pul dökülen keratinize hücrelerin birikmesi ile karakterize lezyonlardır.
- Ülser: Epidermisten daha derin, dermise zarar veren, içbükey, boyutu değişken ve derinliğe bağlı olarak derecelendirilen bir yara
Diğer Deri Lezyonları
- Alerjik Egzema: Ciltte ciddi kaşınma hissine sebep veren lezyonlara yol açan bir rahatsızlıktır. Genellikle ellerde görülür. Kollarda da sık sık görülebilir. Kırmızı ve pullu bir lezyona sebep olabilir. Bir alerjen ile temas sonrası ortaya çıkabilir.
- İmpetigo: Genellikle ağız çevresinde, burun çevresinde ve çenede sarı renkli, içi sıvı dolu kabarcıklar ile lezyonlar ile seyreden bir enfeksiyon hastalığıdır. Genellikle çocuklarda görülmektedir. Büllöz impetigo bulaşıcı olabilir.
- Kontakt Dermatit: Bir alerjen madde ile temas sonrası kısa bir süre içinde ortaya çıkan lezyonlar görülen bir rahatsızlıktır. Ciddi ağrılı kabarcıklara sebep olabilir.
- Sedef Hastalığı: Kıvrım yerlerinde bazı lezyonlar yapabilen ve üzerinde pullu döküntülere sebep olabilen bir hastalıktır.
- Suçiçeği: Bir viral enfeksiyon sonucu meydana gelen bir hastalıktır. Lezyonları kaşıntılı, kırmızı ve içi sıvı dolu kabarcıklar şeklinde seyredebilir. Lezyonlar iz bırakmadan iyileşir.
- Zona Hastalığı: Suçiçeği sonrasında görülen bir viral enfeksiyon hastalığıdır. Zonaya bağlı görülen deri lezyonları kabarcık kümeler şeklinde fokal lezyonlardır.
- Epidermoid Kistler: En sık yüz ve boyun bölgesinde bulunan kistlerdir. Bazı durumlarda kişide ağrı şikayetine sebep olabilir.
- Selülit: Ağrılı ve şiş bir şekilde hızla yayılan bir deri enfeksiyonudur. Büyük ve nodüler lezyonlar yapabilir.
- Uyuz: Scabies adı verilen uyuz hastalığına bağlı olarak görülen lezyonlar küçük, kabarık ve sivilce görünümde olabilir.
- Keloid: Ciddi ağrı ve kaşıntı yapabilen sert deri lezyonlarıdır. Genellikle pembe veya kırmızı olarak görünür.
- Siğiller: HPV adı verilen virüs sebebiyle oluşan lezyonlardır. Tek başına veya birden fazla olmak üzere gruplar halinde siğiller oluşabilir. Tedavisinde kriyoterapi uygulanabilir.
Bazı Özel Lezyonlar
Bankart lezyonu: Kronik olarak tekrarlayan omuz çıkıklarına verilen isimdir.
İntraepitelyal lezyon: Rahim kanseri araştırmalarında smear adı verilen testlerde ortaya çıkabilen lezyonlardır.
Osteokondral lezyon: Bir ayak kemiği olan talusta görülebilen lezyonlardandır.
Slap lezyonu: Omuzda biceps humeri adı verilen kasın yırtıklarına verilen isimdir.
Hill sachs lezyonu: Tekrarlayan omuz çıkıklarında görülen bir diğer lezyondur.
Litik lezyon: Genelde uzun kemiklerde küçük delikler şeklinde görülen bir patolojik duruma verilen isimdir.
Dieulafoy lezyonu: Midede görülen ve mide kanamasına sebep olabilecek bir lezyondur.
Janeway lezyonları: Enfektif endokardit adı verilen ve enfeksiyon acili sayılan bir hastalığa bağlı olarak görülen avuç içi lezyonlarıdır.
Kemik Lezyonları
Bir kemik lezyonu, normal sağlıklı kemiği anormal kemik veya doku ile değiştiren herhangi bir süreçtir. Anormallik, normal kemiğe çok benzeyen ve belirtiye neden olmayan dokudan, kemikten çok farklı olan ve bir tanı belirlemek veya tedaviyi yönlendirmek için daha fazla araştırmaya değer dokuya kadar uzanan değişik tablolarda olabilir. Kemik lezyonlarının ana sınıflandırması, iyi huylu kemik lezyonu veya kötü huylu kemik lezyonu olarak yapılabilir.
Beyin Lezyonları
Bir beyin lezyonu, yaralanma veya hastalık nedeniyle hasar görmüş bir doku alanı olarak tanımlanabilir. Tanım basit gibi görünse de beyin lezyonlarını anlamak karmaşık olabilir çünkü birçok beyin lezyonu türü vardır. Küçükten büyüğe, azdan çoğa, nispeten zararsızdan yaşamı tehdit ediciye kadar değişebilen sınıflandırmalar yapılabilir.
Miyokardiyal Lezyonlar
Bir miyokard infarktüsü komplikasyonu olarak kalbin iletim y ollarının çevresinde bazı lezyonlar oluşabilir. Bu durum bazı klinik belirtilere yol açabilir. Karviyovasküler sistem açısından önemlidir.
Merkezi Sinir Sistemi Lezyonları
Herhangi bir enfeksiyon hastalığının sonucu olarak merkezi sinir sisteminde lezyonlar oluşabilir: Lezyonlar en sık spinal kordda oluşma eğilimindedir.
Lezyon Belirtileri Nelerdir?
Lezyonlar bulunduğu yere ve bölgeye göre birçok farklı belirti ve şikayete sebep olabilir.
Bu belirti ve şikayetler:
Deri lezyonları genellikle şiddetli kaşınma, yanma ve ağrı şikayetlerine sebep olabilir. Kaşınma ile lezyonların bulunduğu bölgede ciddi travmalar oluşabilir. Travma bölgesinde meydana getirilen ağrı hissi kaşınma hissini baskıladığı için kişiler lezyon bölgesini kaşımaya devam edebilirler.
Beyin lezyonları birçok farklı klinik belirti yapabilir. Bunlar en basitinden baş ağrısı ile başlayarak kişinin diğer insanlar ile iletişimini etkileyecek ve hatta yaşamı tehdit edecek kadar şiddetli belirtilere sebep olabilir. Bu sebeple beyin lezyonlarının teşhisi ve tedavisi son derece önemlidir.
Kemik lezyonları kişinin lezyonu geliştirdiği yere bağlı olarak ilgili bölgede ağrı ve kızarma şikayeti ile ortaya çıkabilir. Bununla birlikte kişi belli bir süre durumun farkında olmadan yaşamını sürdürebilir.
Miyokardiyal lezyonlar göğüs ağrısı, ödem veya nefes darlığı ile giden klinik tablolara sebep olabilir.
Merkezi sinir sistemi lezyonları bir enfeksiyon sonucu oluşabilir. Bu enfeksiyon sırasında kişi yüksek ateş, baş ağrısı ve ense sertliği gibi belirtiler gösterebilir. Bununla birlikte lezyon oluşumu sonrası duruş bozuklukları ve kas güçsüzlüğü gibi klinik tablolar ortaya çıkabilir.
Lezyon Nedenleri (Risk Faktörleri) Nelerdir?
Lezyonların birçok sebebi olabilir.
Risk faktörleri ve lezyon oluşum nedenleri aşağıdaki gibi olabilir:
- Bazı cilt lezyonları kalıtsal olarak oluşabilir. Benler veya çiller kalıtımsal olarak aktarılabilir.
- Alerjisi olan atopik kişilerin cilt lezyonları geliştirme ihtimali diğer kişilere göre daha yüksek olarak kaydedilmiştir.
- Enfeksiyonlar merkezi sinir sistemi lezyonları için en riskli durumlardır
- Halk arasında kalp krizi olarak bilinen miyokard infarktüsü kalıcı miyokardiyal lezyonlara sebep olabilir.
- Bazı travmalar sonucunda kemik lezyonları gelişme ihtimali mevcuttur.
- Sedef hastalığı adı verilen hastalığa sahip kişiler otoimmun olarak cilt lezyonları görülen kişilerdir.
- Beyin lezyonlarına yaralanmalar, belirli kimyasallara maruz kalma, bağışıklık sistemi ile ilgili bazı problemler de sebep olabilir.
Lezyon Teşhisi
Anamnez ve Fizik muayene: Deri lezyonlarının teşhisi genellikle doktorlar tarafından hasta öyküsü alınması ve fizik muayene ile rahatlıkla yapılabilir. Bir kişide bulunan lezyonlar ve bu lezyonlara bağlı gelişen şikayetlerin ailenin herhangi birinde olup olmadığı son derece önemlidir. Bunun sorgulaması ayırıcı tanı yapmayı kolaylaştırır. Deneyimli doktorlar bir lezyonun hangi sebeple oluştuğunu ve altta yatan hastalığı sadece fizik muayene ile ortaya çıkarabilir.
Mikroskobik Yayma: Bazı durumlarda lezyonun sebebinin bir mantar enfeksiyonu kaynaklı olup olmadığını anlamak amacıyla lezyondan mikroskobik olarak incelenmek üzere örnek alınabilir. Bu durum hasta açısından ağrısız ve kolay bir işlemdir. Alınan örnek bir lam üzerinde yayma işlemi sonrasında 30 dakika beklendikten sonra mikroskop ile incelenerek mantar varlığı araştırılır.
Radyolojik Görüntüleme Yöntemleri: Bazı kemik lezyonlarının varlığı bir x-ray direk grafi incelemesi ile yapılabilir. Bu lezyonların varlığı kemik sınırlarının bozulması ile ortaya konabilir. Beyin lezyonları bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme yöntemleri ile radyolojik olarak saptanabilir. Nodüller ultrasonografi, manyetik rezonans görüntüleme ve bilgisayarlı tomografide görünümlerine göre hipodens lezyon, hipoekoik lezyon, kistik lezyon, hipoekoik solid lezyon, hiperekojen lezyon ve hiperintens lezyon olarak adlandırılabilir.
Biyopsi: Bir lezyon bir tümör veya kanser sebebiyle oluştuğunda lezyondan bir örnek alarak biyopsi incelemesi yapmak oldukça faydalı olabilir.
Lezyonların Tedavisi
Lezyonların direkt olarak tedavisi altta yatan hastalığa bağlı olarak değişir. Bir lezyon enfeksiyon kaynaklıysa doktorlar antibakteriyel antibiyotikler ile lezyonun iyileşmesini sağlayabilir. Buna karşın mantar enfeksiyonları ise antifungal ilaçlar ile tedavi edilebilir.
Cerrahi: Bazı kemik lezyonların kötü huylu olması ve kişinin hayat kalitesini düşürdüğü durumlarda cerrahi bazı işlemler uygulanabilir.
Miyokardiyal lezyonların varlığında bazı cerrahi işlemler gerekebilir. Bu doktorların kalp fonksiyonlarını değerlendirmesi sonucunda karar verilebilecek bir tedavi yöntemidir.
Ekzoparaziter enfeksiyonların tedavisi antiparaziter ilaçlar ile yapılabilir.
Topikal pomadlar: Bazı deri lezyonlarının tedavisi lezyonun olduğu bölgeye sürülen pomadlar ile kısa sürede tedavi edilebilir.
Kriyoterapi: Lezyonu yok etmek için kullanılan bir dondurma yöntemidir. En yaygın olarak siğilleri, aktinik keratozları, seboreik keratozları ve molluscum contagiosum'u yok etmek veya çıkarmak için kullanılır. Kriyoterapi, sıvı nitrojene batırılmış bir pamuklu çubuk, sıvı nitrojen içeren bir sprey kutusu veya içinden sıvı nitrojen akan bir prob kullanılarak yapılır.
Prosedür genellikle birkaç dakika içinde yapılabilir. İşlem sırasında hastalarda biraz rahatsızlık ve yanma hissi olabilir. Doktor işlemden önce bölgeye uyuşturucu bir ilaç uygulayabilir. İşlemden sonra tedavi edilen alan kabarabilir ve tahrip olmuş lezyon zamanla soyularak dökülebilir.
Aile Tedavisi: Bazı lezyonların tedavisi kişinin yaşadığı ev ortamında bulunan herkese yapılmalıdır. Uyuz hastalığı gibi bulaşıcı hastalıkların tedavisi tüm aileye yapılmadığı durumunda hastalık ve lezyonlar nüks edebilir.
Lezyonlar Tedavi Edilmezse Ne Gibi Komplikasyonlara Yol Açar?
Bazı hastalıklara bağlı oluşan lezyonlar tedavi edilmediği takdirde ciddi problemlere ve komplikasyonlara yol açabilir.
Bu problemler ve komplikasyonlar:
- Bazı lezyonlar tedavi edilmediğinde bulaşıcı olabilir. Kişiler yakın çevresindeki insanlara da bu lezyonları bulaştırabilir. Bu lezyonlar genellikle cilt ekzoparazitlerinin oluşturduğu lezyonlardır. Bununla birlikte bazı bakteriyal enfeksiyon sonucu oluşan lezyonlar da bulaşabilir.
- Miyokardiyal lezyonlar kişilerde kalp yetmezliğine sebep olabilir. Tedavi edilmediği durumda kalp yetmezliği akciğer ödemi gibi yaşamı tehdit edici ciddi sorunlara sebep olabilir. Bununla birlikte organ disfonksiyonları görülebilir.
- Kemik lezyonları tedavi edilmediği takdirde ciddi sonuçlara yol açabilir. Bazı durumlarda kişilerin uzuv kaybına kadar ilerleyen ciddi ameliyatlara ihtiyacı olabilir.
- Bazı deri lezyonları kanserlere dönüşebilir. Erken tedavi edilmediği durumda lezyonların bazal hücreli karsinoma veya skuamöz hücreli karsinoma dönüşme riski vardır.
- Bazı deri lezyonları tedavi edilmediği durumlarda kalıcı olarak iz bırakabilir. Kötü bir kozmetik görüntüye sebep olabilecek bu durum basit tedaviler ile ilgilenebilir.
Lezyonlarda Kullanılan İlaçlar
Lezyonların ve altta yatan hastalığın tedavisi amacıyla bazı ilaçlar kullanılabilir.
Bu ilaçlar:
Antibiyotikler: Bazı penisilin grubu ilaçlar bakterileri öldürerek etki gösterebilir. Lezyonların gerilemesine yardımcı olabilir.
- Amoksisilin klavunat
- Ampisilin Sülbaktam
Antifungal ilaçlar: Derini mantar lezyonlarında bazı antifungal ilaçlar mantarların yok edilmesi amacıyla kullanılabilir.
- Klotrimazol
- Ketokonazol
Antiparaziter ilaçlar: Uyuz hastalığının sebep olduğu lezyonların giderilmesi amacıyla bazı ilaçlar günümüzde sıklıkla kullanılmaktadır.
Bu ilaçlar:
- İvermektin
- Wilkinson pomad
- 5 değerli antimon
Gebelikte Lezyon
Gebelikte birçok deri lezyonu görülebilir. Normal ve sağlıklı bir gebeliğe sahip kadınların çok büyük bir kısmı gebelik süresince aşağıdaki lezyonların birine sahip olabilir. Bu lezyonların birçoğu gebelik sonlandıktan belli bir süre sonra kendiliğinden iyileşir.
Bu lezyonlar:
Varisler: Bacakların, vajinanın ve rektumun yüzeyel venöz damarlarında artan şişkinlik hamilelikte yaygın görülen bir durumdur. Hamile kadınların yaklaşık %40'ı varis durumundan etkilenir. Hormonal faktörler ve artan karın içi basıncı rol oynar. Varisli damarlar genellikle doğum sonrası dönemde geriler ancak skleroterapi gerekli olabilir
Spider Nevi: Merkezden yayılan ince damarları olan parlak kırmızı küçük damar görünümüdür. Tipik olarak ilk üç aylık dönemin sonunda görülürler ve hamilelik boyunca kademeli olarak büyürler.
Palmar eritem: Palmar eritem, parmaklar korunarak avuç içinin benekli kızarması durumudur. Gebelerin üçte ikisinde ilk trimesterde (gebeliğin ilk 12 haftası) görülür ve postpartum (gebelik sonrası) dönemde düzelir. Palmar eritem, lupus eritematozus (otoimmun bir hastalık), hepatik siroz (kronik karaciğer hastalığı) ve hipertiroidizm gibi diğer durumlarda da görülebilir ve bu da artan östrojen seviyelerinin yaygın bir palmar eritem sebebi olduğunun göstergesidir.
Granuloma gravidarum: Piyojenik granülom olarak da bilinen granüloma gravidarum, genellikle yüz, boyun ve parmaklarda önceki travma bölgelerinde ortaya çıkan iyi huylu, hızla çoğalan bir vasküler lezyondur. Hamilelik, tahriş ve artan östrojen seviyeleri risk faktörleri arasındadır. Cerrahi olarak çıkarılması mümkündür.
Stria gravidarum: Stria gravidarum veya "çatlaklar" genellikle hamile kadınların karın, uyluk ve kalçalarında görülür. Bunlar atrofik, buruşuk, eritemli, morumsu bantlar olarak ortaya çıkar ve zamanla sadece hafifçe kaybolur. Açık tenli bireylerin %90'ında, genellikle hamileliğin üçüncü trimesterinde çatlaklar görülür.
Hemanjiyom: Hemanjiomlar, gebeliklerin %5'inde eller ve boyun eğilimi ile ikinci veya üçüncü trimesterde spontan olarak ortaya çıkar . Genellikle alt ekstremitelerde görülen palpe edilemeyen purpura da gebeliğin ikinci trimesterinde sık görülen bir bulgudur. Koyu renkli ve yuvarlak olarak gözlemlenebilir.
Lezyonlarda Hangi Doktora Gidilir?
Bazı lezyonların görünmesi veya bazı lezyonlara ait belirti ve şikayetlerin olması bazı hastalıklar için uyarıcı olabilir. Bu lezyonları veya belirti ve şikayetleri gören kişilerin bir dermatoloji uzmanı, bir nöroloji hastalıkları uzmanı veya bir kardiyolog ile görüşmesi gerekebilir.
Bu belirti ve şikayetler:
- Deride bir bölgede görünen kızarıklık şiddetli kaşıntıya sebep oluyorsa ve bu kaşıntı genellikle gece artıyorsa bir dermatoloji uzmanı ile görüşmek gerekir.
- Deride ağrılı ve akıntılı bir lezyon varlığında bir dermatoloji veya enfeksiyon hastalıkları uzmanı ile görüşmek gerekebilir.
- Ense sertliği, uykuya meyil ve şiddetli baş ağrısı şikayeti varlığında merkezi sinir sistemi enfeksiyonları riski açısından kişilerin değerlendirilmesi gerekir. Bu değerlendirmeler kişilerde kalıcı lezyonlar oluşumuna engel olabilir.