Kasıkta Şişlik
Kasıkta şişlik, çeşitli nedenler sonucunda kasık bölgesinde ele gelen kitle olup altta yatan nedene göre uygun tedavi yöntemi kullanılır.
Kasıkta Şişlik Nedir?
Karın bölgesinin alt kısmı olan, göbek deliğinden bacaklarla pelvisin birleştiği bölgeye kadar olan bölgeye kasık bölgesi adı verilir.
Kasık bölgesinde sindirim sistemi organları, üreme sistemi organları ve boşaltım sistemi organları bulunur.
Bazı durumlarda kasık bölgesinde ele gelen kitleler meydana gelebilir. Kasıkta şişlik ise birçok nedenden dolayı olabilir.
Kasıkta Şişlik Nedenleri Nelerdir?
Kasık şişliğinin basit bir kistten lenf kanserine değişen bir çok nedeni olabilir bu yüzden şişliğin nedeninin detaylı araştırılması çok önemlidir.
- Kasık fıtığı: Kasıkta meydana gelen şişliklerin en yaygın ve en masum sebebi kasık fıtıklarıdır. Kasık fıtığı, kasık bölgesinde bulunan organlardan birinin en çok da bağırsakların periton adı verilen karın zarının zayıf bölgelerinden dışarı çıkması ile oluşur. Başlangıçta ayakta dururken, öksürürken, hapşırırken ya da ıkınırken karın içi basıncının artması ile görünür hale gelirken yatma pozisyonunda görünmez hal alabilir. Tedavi edilmeyip fıtığın ilerlemesi ile fıtık genişleyerek şişlik artar ve sürekli görünür hale gelir. Erkeklerde kadınlara göre daha yaygın olarak görülen kasık fıtıklarının üç farklı türü bulunur:
- Direkt kasık fıtığı: Fıtık ilerleyen yaşlarda kasık bölgesi kaslarının zayıflaması sonucu direkt olarak karın duvarından çıkar. Genel olarak çok büyük fıtıklar değildir ve el ile karın içine itilebilir. Sıklıkla ayakta dururken ya da öksürme, hapşırma gibi karın içi basıncının arttığı durumlarda görülür. Özellikle erkeklerde görülen bu fıtıklarda erkeklerde kasıkta şişlik şeklinde kendini gösterir. Erkeklerde 50 yaşından sonra meydana gelen kasık fıtıklarının en yaygın sebeplerinden biri ise prostat büyümesidir. Zorlu idrar yapma sebebi ile erkeklerde özellikle sağ kasıkta şişlik ve ağrı meydana gelebilir.
- İndirekt kasık fıtığı: İnguinal kanal adı verilen ve kasık bölgesinde seyreden kanaldan çıkan indirekt kasık fıtığı en sık görülen kasık fıtığı çeşididir. Genelde genç yaşlarda ve kadınlarda meydana gelen indirekt kasık fıtığı genellikle tek taraflı olur ve çok büyük boyutlara ulaşabilir. Bu kasık fıtığında strangüle fıtık olarak bilinen boğulmuş fıtık oluşma riski çok fazladır.
- Femoral fıtık: Kadınlarda en sık görülen fıtık türünde, kasık bölgesinde yer alan ve bacağa giden damarların geçtiği femoral ring denilen bölgede oluşan fıtıklardır.
- Boğulmuş / Strangüle fıtık: Direkt fıtık, indirekt fıtık ve femoral fıtığın tedavisiz kalması sonucu fıtık karın içine geri dönmeyen ya da itilemeyen bir hale dönüşür. Bu fıtıklarda karın dışına çıkan organın kanlanması da bozulduğu için ilgili organda çürüme ya da gangrene neden olarak hayati tehlike yaratırlar.
- Direkt kasık fıtığı: Fıtık ilerleyen yaşlarda kasık bölgesi kaslarının zayıflaması sonucu direkt olarak karın duvarından çıkar. Genel olarak çok büyük fıtıklar değildir ve el ile karın içine itilebilir. Sıklıkla ayakta dururken ya da öksürme, hapşırma gibi karın içi basıncının arttığı durumlarda görülür. Özellikle erkeklerde görülen bu fıtıklarda erkeklerde kasıkta şişlik şeklinde kendini gösterir. Erkeklerde 50 yaşından sonra meydana gelen kasık fıtıklarının en yaygın sebeplerinden biri ise prostat büyümesidir. Zorlu idrar yapma sebebi ile erkeklerde özellikle sağ kasıkta şişlik ve ağrı meydana gelebilir.
- Safen varis: Safen ven kasıktan ayak bileğine kadar uzanan ve bacaklardaki kirli kanın kalbe dönmesine yardımcı olan bir toplardamar olup bu toplardamarlar içindeki kapakçıkların doğru çalışmaması nedeni ile damarın belli bölgelerinde kan göllenir. Bu göllenme kasık bölgesinde meydana gelirse yattığınızda kaybolan mavi renkli golf topu büyüklüğünde şişlikler gözlenebilir.
- Lipom: Vücuttaki yağ birikimlerinin bir kapsül ile sarılarak deri altında yerleşmesi ile yağ bezesi olarak bilinen lipomlar meydana gelir. Bu bezeler genelde iyi huylu olup basit bir tümör olarak nitelendirilir. Kasık bölgesinde de meydana gelebilen yağ bezeleri genelde yumuşak bir yapıya sahip olup üzerine bastırıldığında hareket edebilir. Genelde ağrısız olan yağ bezelerinde ağrı meydana gelmesi müdahale edilmesi gerektiğini gösterir.
- Kistler: Kadınlarda kasıklarda şişlik nedenlerinden biri de kistlerdir. Kadınlarda kasık bölgesinde sağ ve solda olmak üzere iki yumurtalık bulunmaktadır. Yumurtalıklarda over kisti ya da yumurtalık kisti adı verilen kistler meydana gelebilir. Bu kistler tekli ya da çoklu ortaya çıkabilir yani sağda ya da solda tek başına görülebileceği gibi iki tarafta da meydana gelebilir. Meydana gelen bölgeye göre sağ kasıkta şişlik ya da sol kasıkta şişlik olarak kendini gösterebilir. Yumurtalık kistleri şişlikle beraber ağrı ile de ortaya çıkabilir. Sağ yumurtalıkta yerleşen kistler sağ kasıkta şişlik ve ağrı meydana gelirken yumurtalık kisti sol yumurtalıkta yerleşmiş ise sol kasıkta şişlik ve ağrı ortaya çıkar.
- Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar (CYBH): Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan bazılarında lenf bezlerinde şişmeye neden olarak kasık bölgesinde şişlikler şeklinde kendini gösterebilir. AİDS, bel soğukluğu ve frengi gibi birçok hastalıkta lenf bezlerinin şişmesi ile hem kadınlarda hem erkeklerde kasıkta şişlik gözlenir.
- Lenf kanseri (Lenfoma): Lenf bezleri, hastalık ve enfeksiyonlara karşı vücudun savunma elemanlarından olup, bu bezlerden lenfosit adı verilen savunma hücreleri üretilir. Lenf kanseri olan hastaların ilk fark ettiği belirti lenf bezlerinin şişmesidir. Kasık bölgesindeki lenf bezlerinin tutulması durumunda kasık bölgesinde şişlikler meydana gelebilir.
- Anjiyo sonrası meydana gelen kasık şişliği: Vücutta damar hastalıklarında damarların daha net görüntülenmesini sağlayan anjiyoda kasıktan ince ucunda kamera olan aletlerin gönderilmesi ile görüntülenmek istenen damarın net görüntüsü sağlanır. Kasıktan gönderilen kamera sebebiyle damarların genişlemesi meydana gelebilir. Bu sebeple özellikle ilk 24 saat içinde anjiyo sonrası kasıkta şişlikler gözlenebilir.
Kasıkta Şişlik Teşhisi
Kasıkta meydana gelen şişliğin tespiti kolay olup önemli olan bunun altında yatan nedenin tespit edilmesidir. Bu amaçla kasıkta şişlikle başvuran hastalardan detaylı hasta öyküsü alınmalıdır.
Bu hasta öyküsü esnasında şişliğin ne zaman ortaya çıktığı, ne kadar büyük olduğu ve ne kadar sürede bu büyüklüğe ulaştığı, aniden mi yoksa günler içerisinde mi meydana geldiği, ağrının eşlik edip etmediği, öksürme ve hapşırma gibi karın içi basıncının artmasına sebep olan durumlarda şekil değiştirip değiştirmediği ve cinsel yolla bulaşan hastalık ihtimaline karşı cinsel birliktelik esnasında korunup korunulmadığı sorgulanmalıdır.
Daha sonraki aşamada fizik muayene ile kasık şişliğinin şekli, tipi ve boyutu incelenir. Hastanın şişliğe dokunulup hareket ettirildiği zaman verdiği tepkiler incelenir, ağrı hissedip hissetmediği gözlenir.
Hastadan kan testleri istenerek cinsel yolla bulaşan hastalık, lenfoma sebebiyle meydana gelebilecek şişliklerin tespiti sağlanır.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar sebebi ile meydana gelen şişliklerde idrar testi ya da idrar yolundan alınan sürüntünün incelenmesi ile teşhis konulabilir.
Fıtıklar sebebi ile meydana gelen şişliklerde fıtıklar genelde fizik muayene ile tespit edilse de bazı durumlarda küçük şişliklerin tespiti için ultrason (USG) gerekebilir.
Kistler, lipomlar ve lenfomalar sebebi ile meydana gelen şişliklerde şiş olan yapıdan biyopsi yapılarak iyi huylu mu kötü huylu mu olduğunun tespiti yapılabilir.
Safen ven yetmezliği nedeniyle meydana gelen şişliklerde renkli doppler ultrasonografi (USG) yapılarak varislerin tespiti sağlanabilir.
Kasıkta Şişlik Tedavisi
Kasık şişliğinin tedavisi altta yatan nedene yönelik yapılır. Şişliğin altında yatan sebep tespit edildikten sonra buna uygun bir tedavi planı yapılır.
Fıtıklar nedeniyle meydana gelen şişliklerde tek tedavi seçeneği cerrahi olup hastanın durumu, daha önce geçirdiği ameliyatlar, fıtığın sıkışmış ya da boğulmuş olup olmaması, fıtık yırtığı mevcudiyeti göz önünde bulundurularak açık ya da kapalı cerrahi seçenekleri tercih edilir.
Safen ven yetmezliği nedeni ile meydana gelen kasık şişliğinin tedavisinde:
- Endovenoz Lazer Ablasyon(EVLA): Yetmezlik görülen safen venin lazerin ısısı ile tahrip edilmesi yöntemidir. Tahrip edilen damar zamanla işlevini yitirerek yok olacaktır.
- Radyofrekans Ablasyon (RF Ablasyon): Ultrason eşliğinde damara girilerek radyofrekans dalgaları aracılığı ile damar tahrip edilir.
- Buhar Ablasyonu: Ultrason yardımıyla damara girilerek 120 derece buhar verilmesi suretiyle damarın hasarlanması sağlanır ve bunun sonucunda damar zaman içinde işlevini yitirir.
- MOCA Ablasyon: Hem mekanik hem kimyasal yöntemlerle damarın tahrip edilmesi yönteminde ultrason yardımı ile damara girilir, MOCA kateteri ile bir yandan çok hızlı dönen bir tel yardımıyla mekanik hasar yaratılırken bir yandan da tahrip edici bir madde enjekte edilerek kimyasal hasar meydana getirilir. Zaman içerisinde hasarlanan damar kendi kendini yok eder.
- Miniflebektomi: Varis tedavisinde cerrahi yöntem olan miniflebektomide varis bölgesinde kesiler açılarak varis bulunan damar çıkarılır.
Kistler nedeniyle meydana gelen kasık şişliği tedavisinde izlenecek yöntem kistin boyutuna bağlıdır. 5 cm’den küçük kistler genelde kendiliğinden kaybolduğu için müdahale etmeye gerek kalmayabilir.
Yine de küçülmeyi kolaylaştırmak için doğum kontrol hapları kullanılabilir. 5 cm'den büyük kistler ise cerrahi olarak kistektomi ameliyatı ile çıkartılmalıdır.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklara bağlı şişliklerde etkene yönelik tedavi yapılır. Bel soğukluğu, frengi (sifiliz) nedeni ile meydana gelen şişliklerin tedavisinde antibiyotikler kullanılırken, AIDS'in kesin tedavisi olmadığı için virüsün kontrol altına alınması için antiretroviral ilaçlar adı verilen ilaçlar kullanılır.
Lenfoma kaynaklı kasık şişliği tedavisinde genellikle kemoterapi (kimyasal ajanlar ile hücrelerin öldürülmesi) tercih edilirken bazı durumlarda radyoterapi (ışınlar ile hücrelerin öldürülmesi) eklenebilir.
Kemoterapi ve radyoterapi ile kontrol altına alınamayan lenfomalarda kök hücre nakli ya da kemik iliği nakli yapılabilir.
Kasıkta Şişlik Tedavi Edilmezse
Kasık şişliği nedenleri tespit edilip tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Lipom gibi nedenlere bağlı ise tedavi edilmesine gerek yokken; enfeksiyon, lenfoma, fıtık, safen varis ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar nedeniyle oluşan şişliğin tedavisi önemlidir.
Enfeksiyon nedenli şişliğin tedavi edilmemesi enfeksiyonun tüm vücuda yayılarak ciddi sonuçlar doğurmasına neden olabilir.
Fıtığa bağlı kasık şişliklerinde tedavi yapılmaması durumunda fıtık ilerleyerek boğulmuş fıtık haline dönüşür ve karın zarı dışına çıkan organın kanlanması bozularak çürüme ve gangren meydana gelir.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar nedeni ile meydana gelen kasık şişliklerinin tedavi edilmemesi halinde kısırlık riski ortaya çıkar.
Kasıkta Şişliğe Ne İyi Gelir?
Kasık şişliği için altında yatan nedenlere göre bazı rahatlatıcı uygulamalar mevcuttur.
- Fıtıklara bağlı kasık şişliğinde hastanın kendini yormaması uzanarak dinlenmesi ameliyat sürecine kadar rahatlama sağlar.
- Kist kaynaklı kasık şişliğinde ağrılarla birliktelik çok yaygın olup sıcak uygulama yapılması rahatlama sağlayacaktır.
- Safen ven yetmezliğine bağlı kasık fıtığı mevcut ise kişilerin hareket etmesi, egzersiz yapması rahatlama sağlar.
Kasık Şişliği İlaçları
Kistlere bağlı kasık şişliği tedavisinde 5 cm altındaki kistlerin küçülerek yok olması için doğum kontrol hapları kullanılabilir.
Enfeksiyon nedeniyle lenf bezlerinin şişmesi sonucu ortaya çıkan kasık şişliği tedavisinde antibiyotikler kullanılabilir.
Bunlar arasında:
- Amoksisilin / Klavulanik asit
- Amikasin
- Penisilin
- Klindamisin
- Gentamisin
- Sefoperazon
- Seftazidim
- Tetrasiklin
- Vankomisin
- Trimetoprim / Sülfametaksasol
sayılabilir.
Kasık şişliğinin nedenlerinden biri olan bel soğukluğu tedavisi için uygun antibiyotik kombinasyonları tedavide tercih edilir. Bunun için seftriaksona ek olarak doksisiklin kullanılabilir.
Frengi (sifiliz) nedeni ile meydana gelen kasık şişliği tedavisinde ilk tercih penisilinken, penisilin alerjisi olanlarda Doksisiklin, Azitromisin, Seftriakson penisiline tercih edilebilecek antibiyotiklerdir.
Kasık şişliğine neden olan bir diğer hastalık olan AIDS' in kesin tedavisi olmamakla birlikte hastaların hayat kalitesini arttırıcı destek ilaç tedavileri mevcuttur.
Bu ilaçlara antiretroviraller denirken bunlar arasında:
- Tenofovir disoproksil fumarat (TDF)
- Tenofovir alafenamid (TAF)
- Emtrisitabin (FTC)
- Abacavir (ABC)
- Lamivudin (3TC)
- Efavirenz (EFV)
- Nevirapin (NVP)
- Rilpivirin (RPV)
- Darunavir (DRV)
- Atazanavir (ATV)
- Lopinavir (LPV)
- Ritonavir (RTV)
- Amprenavir (APV)
- Raltegravir (RAL)
- Dolutegravir (DTG)
- Elvitegravir / kobisistat (EVG / cobı)
sayılabilir.
Kasıkta Şişlik Ameliyatı
Kasık şişliğine neden olan bazı durumların tedavisinde cerrahi yöntemler kullanılır.
Kasık şişliğinin en yaygın sebebi olan fıtıkların tek tedavisi cerrahi olup hastanın durumu, fıtık büyüklüğü, fıtığın durumu göz önüne alınarak açık veya kapalı cerrahi seçenekleri değerlendirilir.
Laparoskopik fıtık ameliyatı da denilen kapalı cerrahi yönteminde karın bölgesinde 3 kesi açılarak bu kesilerden birinden teleskop yollanır ve fıtık bölgesinin görüntülenmesi sağlanır.
Diğer 2 kesi bölgesinden aletler yardımı ile karın duvarı arkasından yerleştirilen bir yama ile fıtık kapatılır.
Her ne kadar laparoskopik ameliyat açık ameliyata göre daha konforlu ise de bazı durumlarda uygulanamaz:
- Daha önce prostat ameliyatı geçirilmiş ise
- Fıtık boğulmuş ya da sıkışmış ise
- Genel anestezi verilmesi sakıncalı ise
- Çok büyük bir fıtık yırtığı mevcut ise
açık cerrahi tercih edilmelidir. Açık fıtık ameliyatında karın bölgesi tamamen kesilerek iç organların net görünmesi sağlanır ve cerrah bu şekilde fıtık onarımını yapar.
Kasık şişliği kistlere bağlı ise cerrahi ile kistler çıkarılabilir. Kistlerin 5 cm' den büyük olması, semptomlara neden olması, kistin iyi huylu olduğundan emin olunamaması durumunda kistektomi yapılmalıdır.
- Kistektomi ameliyatının türünün seçimi kistin boyutu ve durumuna bağlıdır. Çok büyük olmayan ve çevre dokuya yapışıklık göstermeyen kistlerin laparoskopik (kapalı) kistektomi ile alınması tercih edilirken; büyük kist varlığı, çevre dokuya yapışıklık oluşturmuş kist ve kanser olma şüphesi olan kistlerin varlığında laparotomi (açık) kistektomi yapılır.
Safen ven yetmezliğine bağlı kasık şişliğinde cerrahi dışı yöntemlerin yetersiz kalması durumunda miniflebektomi uygulanabilir. Venin büyüklüğüne, ven duvarının kalınlığına ve venin çevre dokulara yapışıklık derecesine göre uygun boyutta kesiler açılarak kesilerden varisli damar çıkartılır.
Hamilelikte Kasık Şişliği
Hamilelikte kasıkta ağrı, şişlik ve batma hissi yaygın olup erken gebelik belirtileri arasında sayılmaktadır.
Bebeğin yerleşim yerine göre genelde tek taraflı olan bu şişlikler genelde korkulacak bir duruma işaret etmez ancak yine de doktora giderek durumun anlatması uygundur. Çünkü kasık şişliğinin nedeni hamilelikte artan hormonlar etkisi ile büyüyen kistler de olabilir.
Kasıktaki şişliğin hamileliğin doğal bir süreci mı yoksa kist kaynaklı mı olduğu tespit edildikten sonra tedavi planı çizilir. Gebeliğin doğal süreci olduğu tespit edilirse yapılacak ekstra bir uygulama mevcut değildir.
Eğer ki kasıktaki şişlik kistten kaynaklı ise hasta takip altına alınır. Semptom vermedikçe ya da aşırı hızlı büyüme gözlenmedikçe cerrahi müdahale tercih edilmez.
Çünkü bu tıp kistlerin doğum sonrası kendiliğinden kaybolma ihtimali yüksektir. Kist anne adayında belirtilere sebep oluyor ise ya da çok hızlı büyüyor ise kistektomi ile kistin çıkarılması uygun olacaktır.
Bebekler ve Çocuklarda Kasık Şişliği
Bebek ve çocuklardaki kasık şişliğinin birçok nedeni olabilir. Kasık şişliğinin en yaygın nedeni kasık fıtıkları olup fıtıklar genelde ağrıya sebep olmazken bebek ve çocuklarda rahatsızlık, huzursuzluk ya da kusmaya neden olabilir.
Bebeklik ve çocukluk dönemi enfeksiyonlara en açık olunan dönemlerdir. Enfeksiyonlar sonucu lenf bezlerinin şişmesi de kasıkta şişliğe neden olur.
Enfeksiyona bağlı kasık şişliği durumunda şişliğe ateş, halsizlik, huzursuzluk gibi sistemik belirtiler eşlik eder.
Bebeklik ve çocukluk döneminde kasık şişliğinin bir diğer sebebi ise kistler ve lipomlardır. Kistler ve lipomlar genelde zararsızlardır.
Bebeklik ve çocukluk dönemindeki kasık şişliğinin tedavisi altta yatan nedene göre yapılır. Fıtığa bağlı kasık şişliğinde tek tedavi seçeneği cerrahi olup en yaygın olarak laparoskopik (kapalı) cerrahi tercih edilir.
Enfeksiyonlara bağlı kasık şişliği tedavisinde uygun antibiyotik tedavisi ile enfeksiyonun kontrol altına alınması ile lenf bezlerinin küçülmesi dolayısı ile de kasık şişliğinin giderilmesi sağlanır.
Kist ve lipomlar genel olarak zararsız oldukları için bunlara herhangi bir müdahale yapılmasına gerek kalmaz ancak çocuk çok rahatsız oluyor huzursuzlanıyor ise bunların da alınması mümkündür.
Kasıkta Şişlik için Hangi Doktora Gidilir?
Kasık bölgesindeki şişlikler basit hastalıklardan ciddi ölümcül olabilecek hastalıklara bir çok durumun habercisi olabilir.
Bu şişliklerin ve altında yatan nedenlerin araştırılması önemlidir.
Kasıkta şişlikler hissedildiği zaman bir Genel Cerrahi uzmanına başvurulması gerekmektedir.