Ağız Kanseri

Ağız kanseri, iç yanak, dil, dudak gibi ağızın herhangi bir bölgesinde oluşan kanser olup evresine göre cerrahi yöntem, radyoterapi veya kemoterapi yöntemlerinden biri uygulanabilir

Ağız Kanseri Nedir?

Ağız kanseri, ağız boşluğunun herhangi bir bölgesin oluşan kanserlere verilen isimdir. Bu kanser çeşidi genel olarak ağız boşluğunun duvarlarında oluşur. İç yanak, dil, diş eti, gırtlak yüzeyi, dudaklar, ağız tabanı, damak gibi yerlerde oluşabilen bu kanser çeşidi; bir yara veya yumru şeklinde görülebilir. Ağız kanseri erkeklerde çok daha sık rastlanan bir kanser çeşididir. Yaklaşık iki kat daha fazla olduğu gösterilmiştir. 

Günümüzde görülme sıklığı giderek artan ağız kanseri, son on yıl içinde kaydedilen vaka sayısı oran olarak %25 civarında arttığı gösterilmiştir. Ayrıca dünyada kaydedilen tüm kanser vakalarının yaklaşık %2' sini bu kanser oluşturmaktadır. Bu da ağız kanserinin ne kadar ciddi olduğunu gözler önüne sermektedir. Ağız kanseri dünyada en ölümcül 8 kanser arasında yer almaktadır. Dünya sağlık örgütüne göre her yıl 40.000 hastaya ağız kanseri teşhisi konmaktadır. Her yıl 12.000 kişi hayatını ağız kanserinden kaybetmektedir.

Ağız kanseri genelde önemsenmediği için geç fark edilme ihtimali vardır. Bu durum ağız kanserlerinin ileri evreye geçmesine ve ciddi sonuçlar doğurmasına sebep olabilmektedir. Bu tür geç fark edilmiş ve geç tedaviye başlanmış ağız kanseri vakalarının %65' e yakını yaşamlarını kaybedebilmektedir. İyileşenlerin ise yaşam kaliteleri düşer. Birçok zorlukla birlikte yaşamaları gerekebilir. Bu tür durumların önüne geçebilmek için; her kanser gibi, ağız kanserinde de erken teşhis çok önemlidir.

Erken tanı almış ve erken tedaviye başlanmış ağız kanseri vakaları ise olumlu ilerler. Genelde tedaviye yüksek oranda cevap verir. Hastaların %85' ine yakını iyileşme periyoduna girerler. Fakat, erken tanı alan ağız kanseri vakaları, tüm ağız kanseri vakalarının yarısından azını oluşturur. Bu durumun nedeni; kişilerin belirtileri önemsememesi veya başka bir takım nedenlerden dolayı kontrole gitmemeleri olabilmektedir. 

Ağız kanserinin görülme sıklığı yaşla doğru orantılıdır. Yani yaş ilerledikçe görülme ihtimali de artar. İstatistikler de göstermiştir ki vakaların çoğunluğu 45 yaş üstü bireylerdedir. Ayrıca, aynı yaşam standartlarında yaşayan bireyler arasında da görülme farkları vardır. Birinde ağız kanseri çıkarken, diğer kişide çıkmayabilir. Bunun nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik etmenler düşünülmektedir.

Ağız kanserinde en sık dudakları ve ağız içindeki epitel dokuyu oluşturan skuamöz hücreli dokuda kanser meydana gelir. En sık skuamöz hücreli karsinom görülür ve %90 oranında görülür. 

Ağızda oluştuğu yere göre adlandırılır bunlar;

Daha az görülen diğer türler ise;

  • Adenokarsinom: Tükürük bezlerinde gelişir.
  • SarkomKemik, kas, kıkırdak ve diğer yumuşak dokulara gelişen kanser türüdür.
  • Oral malign melanom: Deri pigmenti oluşturan melanosit hücrelerinde gelişen, kanamalı şişlik ve yaralarla belirti veren kanser türüdür.
  • Lenfoma: Lenf bezlerinde oluşan kanser türüdür. Ağızda da görülebilir.

Ağız Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Ağız kanserinin belirtileri, herhangi bir ağız hastalığının belirtileri ile paralellik gösterir. Kimi zaman bu belirtiler o kadar küçük çaptadır ki kişi kanserin başladığının farkında bile olmayabilir. Belirtiler genelde lezyonlar halinde veya kitleler halinde olur. Bu lezyon ve yumrular ağrısız olarak başlarlar. Yukarıda bahsedilen önemsememe hali de bundan kaynaklanabilir. Ağrılar, bu lezyon ve kitlelerin yavaşça ilerleyip yayılmasının ardından ortaya çıkabilir. Dil üzerinde oluşan ağız kanserleri ise, sinir yoğunluğundan dolayı genelde ağrılıdır.

Genel olarak belirtileri şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Ağzın herhangi bir bölgesinde iyileşmeye dirençli lezyon ve kitlelerin bulunması, ağızda sürekli yara
  • Ağızda tarifi zor ve rahatsızlık veren ağrının bulunması
  • Gırtlak bölgesinde ağız boşluğunda kırmızı/beyaz görünen leke ve kitlelerin bulunması (lökoplaki, eritroplaki)
  • Yutkunurken ağrı hissetme
  • Yutkunurken zorlanma
  • Ağız ve çene bölgesindeki nedeni bilinmeyen uyuşmaların olması
  • Dişlerin sebepsiz bir şekilde düşmesi
  • Boyun bölgesinde nedeni belirsiz kitlelerin görülmesi
  • Kilo kaybı
  • Konuşmada güçlük yaşanması
  • Geçmeyen ağız kokusu
  • Ağız boşluğunda, dil ile hissedilen anormal ağız yüzeyi veya kitlelerinin olması
  • Ses kontrolünün güçleşmesi
  • Ağız yapısında oluşan anormal değişiklikler, anormal yapılar
  • Kulakta oluşan nedeni belirsiz ağrıların bulunması

Bu sayılan belirtiler, başka bir takım ağız hastalıklarının da belirtileri olabilir. Buna ancak uzman doktor karar verebilir.

Ağız Kanseri Nedenleri Nelerdir?

Ağız kanseri, ağızda, dudakta veya orofarenks denilen bölgedeki hücrelerin DNA'sında bir değişiklik ve mutasyon olmasıyla başlar. Hücrelerin aşırı bölünmesi, bölünmenin durdurulamaması ile tümör hücreleri oluşur ve çoğalır. Ancak hücrelerde bu mutasyona neden olan etken tam bilinmemektedir. Fakat bazı risk faktörleri tanımlanmıştır. Bunlar;

  • Sigara, puro veya tütün kullanmak, tütün çiğnemek
  • Aşırı alkol tüketmek
  • Güneş ışığına fazla maruz kalmak (dudak ve ağız çevresinin fazla maruz kalması)
  • Ailede ağız kanseri öyküsü, genetik yatkınlık , genetik sendromlar
  • Kötü ağız bakım ve hijyeni, ağza uygun olmayan protez kullanımı
  • Cinsel yolla bulaşan HPV (human papilloma virüs) bulunması
  • Kronik, sürekli geçmeyen ağız yaraları
  • Sağlıksız beslenme, bağışıklık sisteminin zayıf olması
  • Radyasyona uzun süreli maruz kalmak
  • Daha önce geçirilmiş bir kanser öyküsü
  • Erkek cinsiyete sahip olmak
  • Aşırı stres

Ağız Kanseri Teşhisi

Teşhis için öncelikle hastanın şikayetleri ve öyküsü alınır.  Hastanın sigara, tütün, alkol alışkanlıkları sorgulanır. Ardından fizik muayene yapılır, ağız içindeki yapılar değerlendirilir. 

  • Eksfolyatif sitoloji ile şüpheli yara ve dokudan bir fırça yardımıyla örnek sürüntü alınır. Yapılan mikroskobik incelemede anormal bir yapı görülürse biyopsi istenir.
  • Biyopsi insizyonel olarak veya ince iğne ile yapılabilir. İnsizyonel biyopsi ile lokal anestezi verilerek dokudan neşter yardımı ile örnek alınır. İnce iğne aspirasyon biyopsisi ile ultrason eşliğinde de yapılabilir. Bu işlemle boyundaki şişliklerden veya lenf bezlerinden çok ince bir iğne ile girilerek sıvı veya hücre örneği alınır. Ağrısız ve hızlı bir işlem olup, lenf bezlerinde yayılım olup olmadığı öğrenilir.
  • Eğer biyopsi ile kanser teşhisi konulursa daha ileri tetkikler ile inceleme yapılır.  Kanserin nerelerde yayılım yaptığını görmek için röntgen ve BT (bilgisayarlı tomografi) istenir.
  • Kanserin diğer organ ve dokularda tespiti için PET (pozitron emisyon tomografisi) çekilir.
  • Daha iyi bir görüntüleme için MR (manyetik rezonans) veya burun içi, sinüs, soluk borusu ve yemek borusunu incelemek için endoskopi yapılabilir.

Yapılan bu incemeler sonucunda ağız kanseri varsa teşhis edilir ve evresi belirlenir. Evreye göre tedavi planı yapılır. Ağız kanserinin 4 evresi vardır.

Bu evreler;

  • Evre I: Tümör 2 cm veya daha küçük bir boyuttadır. Kanser lenf bezine yayılım göstermez.
  • Evre II: Tümör 2-4 cm arasındadır. Lenf bezlerinde yayılım yoktur.
  • Evre III: Tümör 4 cm den büyük olup lenf bezine yayılmamıştır veya tümör boyutu herhangi bir değerdedir ve sadece bir lenf bezinde tutulum gözlenir.
  • Evre IV: Tümör boyutu değişken olup kanser bulunduğu dokunun yakınlarına, lenf bezine veya vücuttaki başka doku ve organlara yayılım gözlenir.

Ne kadar erken evrede saptanırsa hastalığın gidişatı ve hastanın durumu o kadar iyi olacaktır ve tedaviye yanıt daha iyi alınır.

Ağız Kanseri Tedavisi

Tedavide cerrahi işlem, kemoterapi ve radyoterapi uygulanabilir. Hangi tedavinin ne şekilde uygulanacağı hastanın durumu, hastalığın evresi ve çeşidi ile hekim tarafından hastanın da onayı alınarak belirlenir.

  • Cerrahi tedavi ile tümörlü doku çıkarılır. Erken teşhiste tümör küçük ise lazer ile ameliyat edilip alınabilir. Ancak daha büyük ve ileri evre kanserde cerrahi uygulanacak alan genişletilir, kemik, kas veya dilin bir kısmı da alınabilir. Eğer boyun lenf bezlerine de kanser yayılmış ise boyun diseksiyonu ameliyatı ile boyundaki kanserli lenf bezleri de alınır. Kanserli dokular temizlendikten sonra hastanın yeme, konuşma, yutkunma gibi ihtiyaçlarını giderebilmesi için rekonstrüktif cerrahi yapılabilir. Bu sayede kaybedilen dokular yerine deri, kemik tozu veya kas konarak hastanın yaşam kalitesi korunmaya çalışılır.
  • Kemoterapi kanserli hücreleri öldürmek için kullanılan ilaçlı tedavidir. Gerekirse diğer tedavi yöntemleri ile birlikte kullanılabilir. Kanser yayıldığında veya tekrarlama ihtimali varlığında da kemoterapi uygulanabilir.
  • Radyoterapi yüksek enerjili ışınlar verilerek kanserin tekrar oluşmasını engellemek amacıyla ameliyat sonrası uygulanır. Erken evre ağız kanserlerinde radyoaktif implantlar ile direkt tümörlü bölgeye ışın verilebilir. Bu tedaviye brakiterapi denir.

Tedavi uygulanması, erken evrede tespit edilmesi, hastaların yaşam süresini uzatır. Erken evrede saptanan kanserlerde tedavi sonrası hayatta kalma şansı %70-90 oranındadır. Tedaviden sonra kanserin tekrar yani  nüks edebilmesi nedeniyle en az  5 yıl düzenli doktor kontrolüne gidilmelidir.

Ağız Kanseri Tedavi Edilmezse

Ağız kanseri tedavi edilmediği takdirde ilerler. Tedavi edilmediğinde sürekli ağrı, yutkunmada zorluk, konuşmada güçlük ve ilerlemiş bir şekilde diğer semptomlar da gözlenir.

Hastanın yüzünde ve ağzında deformitelere, şekil bozukluklarına neden olur.

Hastalık geç evrede tespit edilir ve tedavi planı uygulanmazsa ağızdaki diğer dokulara, lenf bezlerine ve vücudun diğer bölümlerine sıçrar.

Tedavi edilmezse ölüm oranları artar ve beklenen yaşam süresi kısalır. Erken teşhis ve tedavi son derece önemlidir.

Ağız Kanserine Ne İyi Gelir?

Ağız kanserinde eğer risk faktörleri varsa bunlardan kaçınılmalıdır.

  • Sigara, tütün,aşırı alkol kullanımı varsa hemen bırakılmalıdır. 
  • Ağız hijyeni ve bakımına önem verilmeli, düzenli diş hekimi kontrolüne gidilmelidir. 
  • Ağızda implant veya protez varlığında şikayet oluşuyor örneğin ağızda yara oluştuyor ise, diş hekimine başvurulmalıdır. 
  • Fazla güneş ışığına maruz kalınmamalıdır ve koruyucu güneş kremleri kullanılmalıdır.
  • Değiştirilebilir risk faktörleri ortadan kaldırılmalıdır. 

Ağız Kanserine Ne İyi Gelmez?

  • Tütün, sigara, alkol tüketimi risk faktörüdür, kullanmak ağız kanseri oluşumuna yol açabilir.
  • Kötü ağız bakımı ve hijyeni ağız kanserine neden olabilir, dikkatli olunmalı, ağızda bir problem varlığında diş hekimine veya KBB uzmanına başvurulmalıdır.
  • İhmal edilmesi sonucunda kanser gelişimine neden olabilir, erken evrede bir tümörün ilerlemesine, tedavi şansının düşmesine ve ölüme neden olabilir. 
  • Değiştirilebilir risk faktörleri ortadan kaldırılmalıdır, aksi halde kanser riski atar. 
  • Genetik yatkınlık ve ailede ağız kanseri varlığı varsa daha fazla dikkat edilmeli, kontrole gidilmelidir.

Ağız Kanseri Ameliyatı

Ağız kanserinde cerrahi işlemler amaçlara yönelik olarak şu şekilde olabilir;

  • Tümörlü yapıların temizlenmesi amacı ile yapılan ameliyatlarda tümörlü doku ve hücre içeren yapılar temizlenir. Tümörün tamamen çıkarıldığından emin olmak için tümörün etrafındaki sağlıklı doku sınırı da alınabilir. Küçük tümörlerde minör cerrahi uygulanırken, daha büyük tümörler için çene kemiği, kas yapıları ve dilin de bir kısmının çıkarılabileceği daha kapsamlı ve büyük ameliyatlar yapılabilir.
  • Eğer kanserli doku boyundaki lenf bezlerine ve dokularına yayıldıysa ordaki kanser hücrelerini temizlemek için lenf bezi ve düğümlerinin çıkarılması işlemi uygulanabilir. Bu işleme boyun diseksiyonu denir. Bu şekilde lenf düğümlerine yayılabilecek kanser hücrelerinin temizlenmesi amaçlanır.
  • Ağzın yeniden yapılandırılması nedeniyle rekonstrüktif cerrahi uygulanabilir. Bu cerrahi ile yemek yemek, konuşmak ve diğer fonksiyonların tekrar kullanılması amaçlanır. Vücudun diğer yerlerinden kemik, kas ve deri greftleri uygulanabilir.

Ağız Kanseri İlaçları

Ağız kanserinde kemoterapi ilaçları kullanılır. Kemoterapi ilaçları hastalığa ve hastanın durumuna göre tekli veya birden fazla ilaçla kombine şekilde kullanılabilir. Kemoterapi daha fazla etkinlik sağlamak amacıyla radyoterapi ile birlikte de kullanılabilir.

Hedeflenmiş ilaç tedavisi de tümör hücrelerini hedef alarak etki eder. Ağız kanserinde setuksimab (erbitux) belli durumlarda kullanılabilir.

Vücudun bağışıklık sisteminin kanser hücreleriyle savaşması için immünoterapi de kullanılabilir. İmmünoterapi diğer tedavi seçenekleri ile tedavi edilemeyen ileri evre ağız kanserlerinde kullanılır.

Ağız Kanseri için Hangi Doktora Gidilmeli?

Ağız kanseri şüphesi ve belirtileri gözlendiğinde kulak burun boğaz uzmanına başvurulmalıdır.  Bu belirtiler kanserin türüne göre değişebilmekle birlikte ağızda sürekli bir yara olması, yutkunurken ve konuşurken zorluk yaşamak, ağızda bir şişlik veya yumru hissedilmesi, diş kaybı, boyunda şişlik olabilir. Ayrıca belirtiler diş ve çevresinde görülebileceği, diş kayıplarına neden olabileceği için diş hekimi kontrolünde de saptanabilir. Diş hekimi şüpheleniyor ise yine bir kulak burun boğaz uzmanına hasta yönlendirilir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
1
1
Makeleyi Paylaşın

Ağız kanseri ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Ağız Kanseri Öldürür Mü?

Ağız kanseri tedavi edilmediği takdirde ölüme neden olur, ölümcüldür. Erken evrede saptanır ve tedavi edilirse yaşam şansı %70-90 oranındadır. Tedavi uygulanan hastaların %60' ı 5 yıl veya daha uzun süre hayatta kalır. Erken teşhis ve tedavi son derece önemlidir.

Dr. Merve Ergüven

Ağız Kanseri Bulaşıcı Mıdır?

Ağız kanseri bulaşıcı değildir. Kanser hücrelerin mutasyona uğraması sonucu tümörlü hücrelerin oluşması, tümörlü hücrelerin bölünmesinin sürekli olarak devam etmesiyle oluşur. Ağız kanseri olan kişilerin ortak özellikleri risk faktörlerini taşımaları ile ilişkilidir. HPV(human papilloma virüs ) bulunması ağız kanseri açısından risk faktörüdür. HPV cinsel yolla bulaşan bir virüstür, virüs taşıyan biriyle cinsel temas yaşamak buluşmasına neden olabilir. Bu yüzden dikkatli olunmalı ve bulaştan kaçınılmalıdır.

Dr. Merve Ergüven